Yeşilçam’ın Dev İsmi Cüneyt Arkın Hayatını Kaybetti

Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın 85 yaşında hayatını kaybetti. Dün gece saatlerinde rahatsızlanarak Beşiktaş-Ulus’ta bulunan Liv Hospital hastanesine götürülen Arkın, burada yaşamını yitirdi. 

Ünlü aktörün vefatının ardından hastane tarafından yapılan açıklamada,  Arkın’ın kalbinin durması sebebiyle ambulansla hastaneye sevk edildiği, ancak tüm yeniden canlandırma çabalarına rağmen kurtarılamadığı belirtildi.

Türk sinemasına damga vuran ve yüzlerce filmde rol alan Cüneyt Arkın’ın çok sayıda ödülü bulunuyordu. Arkın’a son olarak 2021’de Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmişti.

Cüneyt Arkın Kimdir?

Cüneyt Arkın, 8 Eylül 1937’de Eskişehir’in Karaçay köyünde doğdu. Asıl adı Fahrettin Cüreklibatır’du. Eskişehir Atatürk Lisesi’ni bitirdikten sonra 1961 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.

1963 yılında “Artist” dergisinin düzenlediği sinema yarışmasında birinci oldu. Kariyerindeki dönüm noktası 1963’te askerliğini yaparken 1. Hava Jet Üssü’nde yönetmen Halit Refiğ ile tanışmasıydı.

Askerliği sonrası 1964’te Halit Refiğ’in Gurbet Kuşları filmiyle sinemaya adım attı. Filmin finalindeki kavga sahnesi, Arkın’ın kariyerinde dönüm noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra Halit Refiğ’in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi.

İstanbul’a gelen Medrano Sirki’nde 6 ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini Malkoçoğlu ve Battalgazi serilerinde beyaz perdeye aktararak, Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi.

Kısa sürede avantürlü filmlerin en çok aranan isimlerinden biri haline geldi. Kariyeri boyunca westernden komediye, macera filmlerinden toplumsal filmlere değişik türlerde filmler çekti.

12 Mart dönemi sırasında, 4. Altın Koza Film Festivali’nde (1972) jüri Yılmaz Güney’i Baba filmindeki rolüyle seçti. Daha sonra siyasi baskılarla oylama tekrarlandı, Güney’in yerine, ilk oylamada Yaralı Kurt filmindeki performansıyla ikinci olan Cüneyt Arkın En İyi Erkek Oyuncu seçildi. Bu karara tepki gösteren Arkın ödülü reddetti.

Cüneyt Arkın sinemasına ayrı bir renk getiren, yönetmenliğini Çetin İnanç’ın yaptığı 1982 tarihli Dünyayı Kurtaran Adam zamanla bir kült filme dönüştü. Arkın; 1980’li yıllarda Ölüm Savaşçısı, Kavga, Sürgündeki Adam ve İki Başlı Dev gibi aksiyon filmlerinden sonra, 1990’lı yıllarda polisiye dizilere yöneldi. Oyunculuğunun yanı sıra televizyon sunuculuğu ve köşe yazarlığı da yaptı.

Cüneyt Arkın; 1969’da İnsanlar Yaşadıkça, 1976’da da Mağlup Edilemeyenler filmleriyle Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı.

1972’de Yaralı Kurt filmiyle Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü aldı.

Arkın’a 1999’da Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ve 2013’te Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü verildi.

Yine 2013’te Engelsiz Yaşam Vakfı tarafından Yaşam Boyu Meslek ve Onur Ödülü verilen Arkın, 2013’te Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün sahibi olmuştu. Arkın geçen yıl da Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülmüştü.

Arkın, 1991’de Anavatan Partisi’nden Eskişehir’de 4. sıradan milletvekili adayı olmuş ancak seçilememişti. Sonraki yıllarda ise İşçi Partisi adına düzenlenen ve bir grup bilim insanı, aydın ve sanatçının katıldığı “İşçi Partisi Hükümeti’nde Göreve Hazırız” kampanyasına katılarak, yeniden siyaset sahnesinde adını duyurmuştu.

1964’te Güler Mocan, 1970’de de Betül Işıl’la evlenen Arkın, üç çocuk babasıydı.

“Parasızlıktan oyuncu oldum”

Haldun Dormen’in 1987’de TRT’de sunduğu programın konuğu olan Cüneyt Arkın şöyle diyordu:

Parasızlıktan, olanaksızlıktan sinemaya başladım Haldun Bey. 1962-63 dönemi İstanbul Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Sağlık Bakanlığı’ndan burs aldığım için Anadolu’ya mecburi hizmete gittim. Belli bir süre sonra İstanbul’a döndüm. Kalan borcumu ödeyerek ihtisas yapmak için hastanelere başvurdum. Ancak kadro yoktu. Kadrosuz şekilde çalıştım. Hastaneler de kadrosuz bir doktora yatacak yer vermiyordu. Bu nedenle askerliğe Eskişehir’e gittim.

Bu esnada rejisör Halit Refiğ Eskişehir’de bir film çekimindeydi. Çekim sırasında Halit Refiğ ile pek çok kez karşılaştık. Daha çok da kitapçıda. Bana artist olur musun? dedi, ben ciddiye almadım. Askerlik sonrası İstanbul’a döndüp, bir türlü kadro çıkmıyordu. Kesin bir şekilde param kalmamıştı. Halit Refiğ ile tekrar İstanbul’da karşılaştık, sanırım bir pasajdaydı, hüzünlü bir gündü, yağmurluydu. O gün tekrar teklif etti oyunculuğu. Böyle başladım…

“Saraylar yapıyoruz niye yurt yapmıyoruz!”

Cüneyt Arkın, Eylül 2021’de katıldığı bir davette gazetecilere, öğrencilerin barınma sorunuyla ilgili, “”Gençlerimizi ne yapıp edip belli bir düzeye kavuşturmamız lazım. Ya burs alıyor borçlanıyor çıkar çıkmaz iş bulmadan borcunu öde diye bastırıyoruz çocuğa. Üniversiteye gelecek yurt meselesi. Yatacak yeri yok. Üniversitedeyken ben de yaşadım bu sorunu. Kaç yıl oldu hala bir şey değişmemiş. İki tane yurt yapmak… Saraylar yapıyoruz niye yurt yapmıyoruz ya?” diyerek tepki göstermişti.

Paylaşın