Erzurum: Uzundere, Osman Efendi̇ Camii

Osman Efendi̇ Camii; Erzurum’un Uludere, Sapaca Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.  Erzurum Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun 20/02/2015 tarih ve 1558 sayılı kararı ile tescillenmiştir.

Camini avlu kısmına güney cepheden açılmış bir kapı ile girilmektedir. Avludan dikdörtgen planlı son cemaat yerine buradan da harim kısmına geçilmektedir. Son cemaat yerinden harim kısmına geçişin olgu girişin üzerinde taş kitabe bulunmaktadır. Dikdörtgen formdaki kitabenin üzerinde baklava motiflerinin ortasında Hicri 1204 tarihi yazılıdır. İbadet alanının üst örtüsü ortada iki direk üzerine yanlarda ise beden duvarları üzerine oturmaktadır. Minber ahşap malzemeli ve aynalık kısmında dikdörtgen panolar korkuluk kısmında ise geometrik panolar bulunmaktadır. Minare sac malzemeli ve caminin doğu cephesine yerleştirilmiştir.

 

Paylaşın

Erzurum: Uzundere, Cevizli Camii

Cevizli Camii; Erzurum’un Uzundere İlçesi, Cevizli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 28/12/2002 tarih ve 1327 sayılı karar ile tescillenmiştir.

Kare iç mekan, ortaya yerleştirilmiş 4 ahşap direkle taşınan ahşap düz tavanla örtülmüştür. Dış duvarları kalın derzli taş duvarlıdır. Orijinalinde ahşap olan minareye dokunulmayarak, güneybatı köşeye sonradan taş minare eklenmiştir. Üst örtüsü çatı şeklinde olup; caminin girişi önünde sütunlu bir kısım bulunmaktadır. Caminin kuzeyinde 93 Harbinde yaralanan askerlerin tedavileri esnasında şehit olan askerlerin defnedildiği alan bulunmaktadır.

Paylaşın

Uzundere’nin Kaleleri

Erzurum’un 84 kilometre kuzeyinde yer alan Uzundere İlçesi’nin ilçe sınırları, kuzeybatıda Artvin Yusufeli, güney ve güneybatısında Tortum, doğu yönde ise Oltu ilçeleri ile komşudur.

Konumu itibariyle Uzundere, Artvin ilini Erzurum ve Gürcistan’a bağlayan yol üzerinde yer alır ve Kafkaslarla bağlantıyı sağlayan bu özel konumu gereği, pek çok kale ve kulelerle korunmuştur. Bu yapılardan günümüze ulaşan Engüzek Kapı, Sapaca ve Çağlayan kaleleri en önemlileri arasında yer alır.

Engüzekkapı Kalesi:

Engüzekkapı kalesi, Uzundere ilçesi, Dikyar Köyü sınırları içerisinde ve Uzundere’ye 3 km uzaklıkta kurulmuştur. Genel olarak yapım tarihi bilinmeyen kalenin, mimari özelliklerinden yola çıkıldığında, Orta Çağ’da inşa edildiği anlaşılmaktadır. Erzurum- Artvin Karayolu üzerinde, Tortum Çayı’na hâkim, sarp ve yüksek bir kayalık üzerinde yapılan kalenin konumu, oldukça stratejik özelliğe sahip olduğunu göstermektedir. Kale, Engüzek/Üngüzek gibi adlarının yanı sıra, bulunduğu köyün adı olan Dikyar Kalesi ya da Beylikler Dönemi’nde kaleyi sağlamlaştıran Akça Beye istinaden, Akçakale isimleri ile de bilinmektedir.

Ait olduğu coğrafyaya, tarihi dokusuyla ayrı bir güzellik katan kaleye giriş, güneydoğu yönündeki kapı ve 1.82 m genişliğindeki bir koridorla sağlanmaktadır. Moloz taş ve horasan harcı ile inşa edilen kalenin, kuzeye doğru genişleyen avlusu içindeki yapı kalıntıları içerisinde, şapel ve sarnıç dikkati çeker. 2 katlı bölümün gözetleme kulesi olarak kullanıldığı düşünülürken, işlik olabilecek niteliklere sahip mimari unsurlar ile kale dışındaki duvar içinden, Tortum Çayı’na ulaşan tünel, kale kompleksinin günümüze ulaşan bölümlerini oluşturmaktadır. Engüzekkapı Kalesi, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun, 10.03.2006 tarih ve 262 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenmiştir.

Sapaca Köyü Kalesi;

Anadolu’ya gelen ilk Türklerin Öş/Oş adını verdikleri Sapaca Köyünde yer alan kale, Uzundere İlçesi’ne 11 km uzaklıktadır. Köye daha sonra Ermenilerin yerleşmesiyle adı, Öşk halini almıştır. Orta Çağ mimari özelliklerini yansıtan kale, Engüzekkapı Kalesi’nde olduğu gibi sarp kayalıklar üzerine inşa edilmiştir.Orta Çağ’da bölgenin en önemli güçlerinden biri haline gelen Bagrati Krallığı, kaleyi fethetmek için defalarca akınlar düzenlemiştir. Oldukça stratejik konuma sahip olan kale, Kanuni Sultan Süleyman devrinde Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.

Engüzek Kalesi

7 ile 10 m arasında koruna gelen sur duvarları, moloz taş ve horasan harcı kullanılarak 2 katlı yapılmış ve aralarda ahşap hatıllar kullanılmıştır. Kaleye giriş güneydoğu ve kuzeybatı yönlerden sağlanır. Kalenin planı arazi yapısına göre şekillendirilmiştir. Kale avlusu içinde dikdörtgen planlı ve duvarları 8-9 m ye kadar korunmuş bir yapı ve yüzeyde çok sayıda seramik parçasının varlığı kaleye dair dikkate değer ayrıntılar arasında yer alır. Sapaca Köyü Kalesi, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun, 23.03.2012 tarih ve 186 sayılı kararı ile 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillenmiştir.

Çağlayan Kalesi;

Uzundere ilçesinin, eski adı Kaleboynu, şimdiki adı Çağlayan Köyü olan köye 2 km uzaklıkta ve diğer Uzundere kaleleri gibi sarp bir kayalık üzerine inşa edilmiştir. Doğu sur duvarı 2.61 m yükseklik, 10.22 m uzunluğunda, batı sur duvarı 6,1 m yükseklik, 10.58 m uzunluğunda olmak üzere yalnızca iki sur duvarı günümüze ulaşan kalenin, dikdörtgen bir plana sahip olduğu, giriş kısmının ise bulunduğu arazinin en uygun yeri olan, güney yönden sağlandığı anlaşılmaktadır. Kale surları, moloz kireç taşı bloklar ve horasan harcı ile trapezoidal tarzda yapılmıştır.

Tamamı moloz taş yığını altında kalan kale zemininde, her hangi bir mimari unsura rastlanmazken doğu sur içerisinde tespit edilen çukurun sarnıç olduğu düşünülmektedir. Çağlayan Kalesi, genel olarak yapım teknikleri itibariyle Orta Çağ’da inşa edilmiştir. Çağlayan Kalesi, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun, 31.07.2015 tarih ve 1758 sayılı kararı ile 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillenmiştir.

Paylaşın

Erzurum: Öşvank Kilisesi

Öşvank Kilisesi; Erzurum’un Uzundere İlçesi Çamlıyamaç Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Uzundere İlçesi toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Renkli taş bezemeleri ve kabartma figurleri ile ünlüdür. Öşvank Kilisesi güney haç kolundaki giriş alnında bulunan kitabeye göre Gürcü Bağratlı Hanedanlığı zamanında 3’üncü Adernese’nin oğlu Magistras Bağrat tarafından 963-973 yılları arasında yapılmıştır. Mimarisi Öşk’lü Grigor’a ait olan kilise, Vaftizci Yahya’ya adanmış yapının büyük kubbesi Bizans İmparatorları 2’nci Basileios ve 7’nci Constantin tarafından 1022-1028 yılları arasında onarılmıştır.

Kilisenin iç bölümlerinde bol miktarda görülen freskolar, 1036 yılında, Jojil Potrikios tarafından yapılmıştır. Kubbe kasnağında on iki pencere bulunmaktadır. Pencerelerin dış yüzleri kabartma silmelerle sınırlandırılmıştır. Sivri kemerli ve ince uzun olan bu pencereler gotik üslubu yansıtmaktadır.

Haç Planlı olan kilisenin dıştan çapraz kanatlı (trancept) olmasına karşın içeride apsislerin oluşturduğu üç dilimli bir bölüm ve onun devamı olan uzun bir kol bulunmaktadır. Yapının iç bölümlerinde bulunan sütunların kaideleri bitkisel motifler ve dini resimlerle bezenmiştir.

Apsisin üstü yıkılmış olan kilisenin ön cephesinde, portakaldaki ilave bölüme ait sütunlardan birisi günümüze kadar gelememiş ve onun yerine bir ağaç kütüğü konulmuştur. Batı haç kolu; batı, kuzey ve güney cephelerden ek mekânlarla çevrilidir. İki katlı kuzey mekân ilk yapıma aitken, güney ve batıdakiler sonradan eklenmiştir. Kilisenin içerisinde hamam, yatakhane, vaftizhane, rahip evleri, mutfak ve kütüphane gibi bolümler bulunmaktadır.

Paylaşın

Erzurum: Tortum Şelalesi

Tortum Şelalesi; Erzurum’un Uzundere İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Tortum Çayı’nın üzerindeki şelaleye şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Erzurum her mevsim, farklı heyecanlar yaşayabileceğiniz, farklı güzellikler bulabileceğiniz bir şehirdir. Dünyanın en büyük şelalelerinden biri olan Tortum Şelalesi bunu en iyi anlatan doğal güzelliklerden biridir.

Tortum Şelalesi, Tortum Gölü’nün Tev Vadisi’ndeki heyelan kütlesini aşarak dökülmesiyle oluşmuştur. 21 metre genişlik ve 48 metre yüksekliğe sahiptir. Şelalenin önünde yer alan izleme balkonu, ziyaretçilerin büyük ilgisini çekmektedir. İzleme merdivenlerinin nefes darlığı ve kalp rahatsızlıklarını önlediğine inanılmaktadır.

Şelalenin ve çevresinin deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1000 metredir. 1700’lü yıllarda Kemerlidağ’dan ayrılan büyük heyelan kütlesinin Tortum Çay’ının aktığı Tev Vadisini kapatmasıyla oluşmuştur. Tortum Şelalesinin sularının düştüğü yerde dev bir kazan oluşturmuştur. Günümüzde su sporlarının yapılabileceği doğal bir ortam oluşmuştur.

Yılın her dönemi farklı bir güzelliğe bürünen Tortum Şelalesi, doğa tutkunlarına kendini hayran bırakan eşsiz bir güzellik sunar. Şelale, özellikle mayıs ve haziran aylarında bütün görkemiyle kendini gösterirken hazirandan sonra su miktarında azalma olmaktadır. Düşen su seviyesi de Tortum Şelalesi’ne farklı bir güzellik katmaktadır.

Şelale ve çevresi, aynı zamanda Erzurum’un önemli mesire alanlarından biridir. Tortum Şelalesi’ne 1952-1960 yılları arasında hidroelektrik santrali yapılmış ve Türkiye’nin elektrik arzına katkıda bulunmaya başlamıştır. Uzundere ilçesinde bulunan bu doğa harikası, Erzurum ilinin 100 km kuzeyinde, Uzundere ilçesine 16 km mesafede ve Tortum Gölü’nün kuzey kenarında yer almaktadır.

Paylaşın

Mimari Şaheser “Öşvank Kilisesi”

Gürcü Bağrat’lı Hanedanlığı zamanında 3. Adernese’nin oğlu Magistras Bağrat tarafından 963-973 yılları arasında yapılan Öşvank Kilisesi, Erzurum’un Uzundere ilçesi Çamlıyamaç köyündedir.

Mimarisi Öşk’lü Grigor’a ait olan kilise Vaftizci Yahya’ya adanmış yapının büyük kubbesi Bizans imparatorları 2. Basileios ve 7. Constantin tarafından 1022-1028 yılları arasında onarılmıştır.

Kilisenin iç bölümlerinde bol miktarda görülen freskolar, 1036 yılında, Jojil Potrikios tarafından yapılmıştır. Kubbe kasnağında on iki pencere bulunmaktadır. Pencerelerin dış yüzleri kabartma silmelerle sınırlandırılmıştır.

Sivri kemerli ve ince uzun olan bu pencereler gotik üslubu yansıtmaktadır. Haç Planlı olan kilisenin dıştan çapraz kanatlı (trancept) olmasına karşın içeride apsislerin oluşturduğu üç dilimli bir bölüm ve onun devamı olan uzun bir kol bulunmaktadır.

Yapının iç bölümlerinde bulunan sütunların kaideleri bitkisel motifler ve dini resimlerle bezenmiştir. Apsisin üstü yıkılmış olan kilisenin ön cephesinde, portakaldaki ilave bölüme ait sütunlardan birisi günümüze kadar gelememiş ve onun yerine bir ağaç kütüğü konulmuştur.

Batı haç kolu; batı, kuzey ve güney cephelerden ek mekânlarla çevrilidir. İki katlı kuzey mekân ilk yapıma aitken, güney ve batıdakiler sonradan eklenmiştir. Kilisenin içerisinde hamam, yatakhane, vaftizhane, rahip evleri, mutfak ve kütüphane gibi bolümler bulunmaktadır.

Erzurum Kısa Tarihi

Doğu Anadolu’nun en büyük kenti olan Erzurum’un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum’u da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Safaviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir.

1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir.Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Kongre 23 Temmuz 1919 da Erzurum’da toplamıştır.

Erzurum Coğrafya

Erzurum ili, Türkiye’nin orta ve batı kesimlerine göre, yükseltinin fazla olduğu illerinden biridir. Doğu Karadeniz Dağlarının doğu uzantıları olan Rize Dağları, ili kuzeyden çevreler ve Rize ile sınırını oluşturur.

Karadeniz’e paralel düzenli sıralar durumunda uzanan bu dağlar, geçit vermez ve yüksektir. En yüksek noktaları 3937m. yüksekliğindeki Kaçkar Tepesi ile Verçenik Tepesi’dir. Dumlu Dağından doğuya doğru uzandığında iki yüksek dağ sırasına ulaşılır.

Tortum’a doğru olanı Güvercin Dağıdır; Pasinler Ovası ile Gürcü Boğazı arasını doldurmuş olanı ise Karga Pazarı Dağlarıdır. Erzurum şehrini doğudan çevreleyerek Palandöken Dağlarına ulaşır.Erzurum şiddetli karasal Doğu Anadolu iklimi bölgesinde yer alır. İlin yıllık sıcaklık ortalaması 6.0 derece kadardır.

Erzurum Turizm

Palandöken Kayak MerkeziÜlkenin önemli Kayak Merkezlerinden olan Palandöken Erzurum ili sınırlarındadır.

Erzurum Tarihi Yerler

Erzurum İli’ne 79 km uzaklıktaki Horasan – Pasinler – Erzurum tarihi İpek Yolu üzerindedir. İlk inşa tarihi kesin olarak bilinmeyen Erzurum Kalesi’nin M.S. 5. yy ilk yarısında Bizanslılar tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. İç kale mescidine minare olarak yaptırılan Saat Kulesi, Tepsi Minare ve Kule diye de adlandırılmaktadır. Şehre hakim bir tepe üzerinde kurulu bulunan Erzurum Kalesi’nin surlarındaki Saat Kulesi her taraftan çok rahatlıkla görülebilmektedir.

1297-98 yıllarında İlhanlıların Veziri Emir Çoban Salduz tarafından yaptırılmıştır. Aras nehri üzerinde 7 kemer gözlü olarak inşaa ettirilen önemli bir yapıttır. Kanuni Sultan Süleyman’ın Sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan iki katlı bina halen çarşı olarak kullanılmaktadır. Çarşıda daha ziyade oltu taşı satıcıları faaliyet göstermektedir.

Erzurum Medreseler

13’üncü yüzyılın sonlarında İlhanlılar tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Selçuklu Mimari geleneğinde açık avlulu, iki katlı ve iki minareli eğitim kurumu, Anadolu’nun en büyük medresesidir. Hoca Celaleddin Yakut tarafından MS 1310 yılında inşa edilmiştir.

İlhanlı döneminden günümüze kalan nadir eserlerden birisidir. İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Erzurum Cami ve Kiliseler

İl merkezindeki Lalapaşa Cami, Üç Kümbetler ve Oşvank Kilisesi görülmeye değerdir. Üç kümbetlerden sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olan Saltuklu Devleti’nin kurucusu Emir Saltuk’a ait olduğu sanılmaktadır. Tamimiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisini kimlerin yaptığı bilinmemektedir.

Kümbetlerin genel olarak 13 üncü yüzyıl sonu ve 14 üncü yüzyıl başına ait oldukları kabul edilmektedir. Üç kümbetler Türklere ait diğer kümbetlere nazaran değişik planları, kullanılan malzeme ve süslemeleri açısından ayrı bir yer tutar.

Erzurum Mesire Yerleri

Tortum Gölü’nün son kısmında, Tortum Çayı’nın 48 m yüksekten düşmesiyle meydana gelen çağlayan vadideki bir dağın heyelan sonucu çayın önünü kapatmasıyla oluşmuştur. Erzurum’a 120 km mesafededir. Baharda suyun bol olduğu mevsimde tabii manzarası ve heybetiyle seyrine doyum olmaz. Pasinler Kaplıcası, Kuş Gözlem Alanı, Doğu Karadeniz Dağları Erzurum Ovası…

Erzurum Sportif Etkinlikler

Erzurum’un İspir ilçesi sınırlarından geçen Çoruh Nehri rafting yapmaya en elverişli akarsulardan birisidir. Derin kanyonları ile ilgi çeken Çoruh, her yıl turistlerin akımına uğrar. 1993 yılında Dünya Rafting Şampiyonası Çoruh Nehrinde yapılmıştır. Erzurum’un kuzeyinde yer alan Dumlu Dağları üzerinde yabancı turistler tarafından günü birlik doğa yürüyüşleri yapılmaktadır.

Bu yürüyüşe gidenler üç saatlik bir yürüyüşle Dumlu Baba diye adlandırılan ve Fırat Nehri’nin önemli kollarından biri olan Karasu’nun kaynağı durumundaki soğuk su gözesine varırlar, burada bir süre dinlenen ziyaretçiler dönüş yürüyüşüne Kırkgöze Köyü üzerinden yaparlar buna benzer dağ yürüyüşleri Erzurum’un güneyinde bulunan Palandöken Dağları üzerinde de yapılmaktadır.

Erzurum Mutfağı

Anadolu’nun her yöresinin kendine ait yöresel bir mutfağı vardır. Erzurum’da zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Bunlardan lor dolması, kadayıf dolması, özel yapılmış su böreği, ayran aşı ve cağ kebabı bu mutfağın baş yemekleridir. Erzurum’a yolu düşenlere bu yemekleri, özellikle meşhur Tortum Cağ kebabını tatmaları özellikle tavsiye edilir.

Paylaşın

Ziyaretçilere Gök Kuşağı Ziyafeti Sunan “Tortum Şelalesi”

1987 yılına kadar Erzurum Tortum ilçesi sınırları içerisinde yer alan Tortum Şelalesi, bu tarihten itibaren Uzundere’nin Tortum’dan idari olarak ayrılmasıyla birlikte Uzundere ilçesine bağlanmıştır.

Şelalenin ve çevresinin deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1000 metredir. 1700’lü yıllarda Kemerlidağ’dan ayrılan büyük heyelan kütlesinin Tortum Çay’ının aktığı Tev Vadisini kapatmasıyla oluşmuştur.

Tortum Şelalesinin sularının düştüğü yerde dev bir kazan oluşturmuştur. Coşkun aktığı güneşli günlerde ise kendisini ziyarete gelenlere gök kuşağı ziyafeti sunar.

Günümüzde tüm su sporlarının yapılabileceği doğal bir ortam oluşmuş, seyir terasları ile turizme hizmet etmekte birlikte misafirlere görsel bir şölen sunmaktadır.

Erzurum Kısa Tarihi

Doğu Anadolu’nun en büyük kenti olan Erzurum’un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum’u da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Safaviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir.

1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir.Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Kongre 23 Temmuz 1919 da Erzurum’da toplamıştır.

Erzurum Coğrafya

Erzurum ili, Türkiye’nin orta ve batı kesimlerine göre, yükseltinin fazla olduğu illerinden biridir. Doğu Karadeniz Dağlarının doğu uzantıları olan Rize Dağları, ili kuzeyden çevreler ve Rize ile sınırını oluşturur.

Karadeniz’e paralel düzenli sıralar durumunda uzanan bu dağlar, geçit vermez ve yüksektir. En yüksek noktaları 3937m. yüksekliğindeki Kaçkar Tepesi ile Verçenik Tepesi’dir. Dumlu Dağından doğuya doğru uzandığında iki yüksek dağ sırasına ulaşılır.

Tortum’a doğru olanı Güvercin Dağıdır; Pasinler Ovası ile Gürcü Boğazı arasını doldurmuş olanı ise Karga Pazarı Dağlarıdır. Erzurum şehrini doğudan çevreleyerek Palandöken Dağlarına ulaşır.Erzurum şiddetli karasal Doğu Anadolu iklimi bölgesinde yer alır. İlin yıllık sıcaklık ortalaması 6.0 derece kadardır.

Erzurum Turizm

Palandöken Kayak MerkeziÜlkenin önemli Kayak Merkezlerinden olan Palandöken Erzurum ili sınırlarındadır.

Erzurum Tarihi Yerler

Erzurum İli’ne 79 km uzaklıktaki Horasan – Pasinler – Erzurum tarihi İpek Yolu üzerindedir. İlk inşa tarihi kesin olarak bilinmeyen Erzurum Kalesi’nin M.S. 5. yy ilk yarısında Bizanslılar tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. İç kale mescidine minare olarak yaptırılan Saat Kulesi, Tepsi Minare ve Kule diye de adlandırılmaktadır. Şehre hakim bir tepe üzerinde kurulu bulunan Erzurum Kalesi’nin surlarındaki Saat Kulesi her taraftan çok rahatlıkla görülebilmektedir.

1297-98 yıllarında İlhanlıların Veziri Emir Çoban Salduz tarafından yaptırılmıştır. Aras nehri üzerinde 7 kemer gözlü olarak inşaa ettirilen önemli bir yapıttır. Kanuni Sultan Süleyman’ın Sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan iki katlı bina halen çarşı olarak kullanılmaktadır. Çarşıda daha ziyade oltu taşı satıcıları faaliyet göstermektedir.

Erzurum Medreseler

13’üncü yüzyılın sonlarında İlhanlılar tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Selçuklu Mimari geleneğinde açık avlulu, iki katlı ve iki minareli eğitim kurumu, Anadolu’nun en büyük medresesidir. Hoca Celaleddin Yakut tarafından MS 1310 yılında inşa edilmiştir.

İlhanlı döneminden günümüze kalan nadir eserlerden birisidir. İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Erzurum Cami ve Kiliseler

İl merkezindeki Lalapaşa Cami, Üç Kümbetler ve Oşvank Kilisesi görülmeye değerdir. Üç kümbetlerden sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olan Saltuklu Devleti’nin kurucusu Emir Saltuk’a ait olduğu sanılmaktadır. Tamimiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisini kimlerin yaptığı bilinmemektedir.

Kümbetlerin genel olarak 13 üncü yüzyıl sonu ve 14 üncü yüzyıl başına ait oldukları kabul edilmektedir. Üç kümbetler Türklere ait diğer kümbetlere nazaran değişik planları, kullanılan malzeme ve süslemeleri açısından ayrı bir yer tutar.

Erzurum Mesire Yerleri

Tortum Gölü’nün son kısmında, Tortum Çayı’nın 48 m yüksekten düşmesiyle meydana gelen çağlayan vadideki bir dağın heyelan sonucu çayın önünü kapatmasıyla oluşmuştur. Erzurum’a 120 km mesafededir. Baharda suyun bol olduğu mevsimde tabii manzarası ve heybetiyle seyrine doyum olmaz. Pasinler Kaplıcası, Kuş Gözlem Alanı, Doğu Karadeniz Dağları Erzurum Ovası…

Erzurum Sportif Etkinlikler

Erzurum’un İspir ilçesi sınırlarından geçen Çoruh Nehri rafting yapmaya en elverişli akarsulardan birisidir. Derin kanyonları ile ilgi çeken Çoruh, her yıl turistlerin akımına uğrar. 1993 yılında Dünya Rafting Şampiyonası Çoruh Nehrinde yapılmıştır. Erzurum’un kuzeyinde yer alan Dumlu Dağları üzerinde yabancı turistler tarafından günü birlik doğa yürüyüşleri yapılmaktadır.

Bu yürüyüşe gidenler üç saatlik bir yürüyüşle Dumlu Baba diye adlandırılan ve Fırat Nehri’nin önemli kollarından biri olan Karasu’nun kaynağı durumundaki soğuk su gözesine varırlar, burada bir süre dinlenen ziyaretçiler dönüş yürüyüşüne Kırkgöze Köyü üzerinden yaparlar buna benzer dağ yürüyüşleri Erzurum’un güneyinde bulunan Palandöken Dağları üzerinde de yapılmaktadır.

Erzurum Mutfağı

Anadolu’nun her yöresinin kendine ait yöresel bir mutfağı vardır. Erzurum’da zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Bunlardan lor dolması, kadayıf dolması, özel yapılmış su böreği, ayran aşı ve cağ kebabı bu mutfağın baş yemekleridir. Erzurum’a yolu düşenlere bu yemekleri, özellikle meşhur Tortum Cağ kebabını tatmaları özellikle tavsiye edilir.

Paylaşın