Uluslararası STK’lardan Türkiye’ye ‘Sedef Kabaş’ Çağrısı: Serbest Bırakın

Uluslararası 27 Sivil Toplum Kuruluşu (STK), Türkiye’yi Sedef Kabaş’ı serbest bırakmaya, Alican Uludağ’ı tehdit edenler için kapsamlı soruşturma yürütmeye ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) TELE 1’e verdiği cezayı geri çekmeye çağırdı.

TELE 1’de katıldığı bir program sonrasında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla tutuklanan ve Bakırköy Cezaevine gönderilen Sedef Kabaş için 27 insan hakları ve gazetecilik örgütünden ortak açıklama geldi. 22 Ocak’ta tutuklanan Kabaş’ın derhal serbest bırakılması ve bağımsız medyaya yargı tacizine son verilmesi isteyen hak örgütleri Türkiye’ye çağrı yaptı.

İnsan hakları ve gazetecilik örgütleri şu üç talebi sıraladı:

  • Sedef Kabaş’ın ve tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını,
  • Alican Uludağ’ın aldığı ölüm tehditleri hakkında tam kapsamlı bir soruşturma yürütülmesini ve gazetecinin güvenliğinin ve korunmasının yetkililerce sağlanmasını,
  • RTÜK’ün TELE 1’e verdiği yayın yasağı ve para cezalarının geri çekilmesini ve kurumun bağımsız yayın kuruluşlarına yönelik taraflı ve ayrımcı tutumuna bir son vermesini talep ediyoruz.

İmzacı kuruluşlarsa şöyle:

Uluslararası Basın Enstitüsü (International Press Institute/IPI), Avrupa Gazeteciler Derneği (Association of European Journalists / AEJ), Articolo 21, Uluslararası Karikatürcüler Hakları Ağı (Cartoonists Rights Network International / CRNI), Gazetecileri Koruma Komitesi (Committee to Protect Journalists / CPJ), Danish PEN, English PEN, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (European Centre for Press and Media Freedom / ECPMF), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (European Federation of Journalists / EFJ),

Freedom House, German PEN, Sansür Endeksi (Index on Censorship), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (International Federation of Journalists / IFJ), Osservatorio Balcani e Caucaso Transeuropa (OBCT), PEN America, PEN Centre of Bosnia-Herzegovina, PEN International, PEN Iraq, PEN Melbourne, PEN Norway, PEN Turkey, PEN Québec, Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters Without Borders / RSF), San Miguel PEN, Güney Doğu Avrupa Medya Örgütü (South East Europe Media Organisation / SEEMO), Swedish PEN, Dünya Gazeteler Birliği (WAN-IFRA)

Ne olmuştu?

TELE 1’de Uğur Dündar’ın sunduğu ‘Demokrasi Arenası’ programına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren sözlerinin ardından Sedef Kabaş, 22 Ocak Cumartesi gece yarısı polis baskını ile İstanbul’daki evinden gözaltına alındı.

Tutuklanmasına sebep olan televizyon programında Kabaş bir Çerkes atasözünden alıntı yaparak “Büyükbaş hayvan saraya girdiği zaman kral olmaz, o saray ahır olur” ifadelerini kullanmış ve eklemişti:

“Çok meşhur bir söz vardır; taçlanan baş akıllanır diye, ama görüyoruz ki gerçek değil.”

Kabaş’ın sözlerinin yetkililer tarafından Cumhurbaşkanına hakaret olarak algılanmasının ardından hakkında soruşturma açıldı. Programın yayımlanmasının ardından pek çok siyasetçi ve hükümet yetkilisi Kabaş’ın ifadelerini kınadı.

Tepki gösterenler arasında yer alan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Kabaş’ın ifade işlemleri sürerken, Kabaş’ın sözlerinin “haset ve nefretten doğan hadsiz ve hukuksuz ifadeler” olduğunu ve “adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacağını” belirten bir açıklama yaptı. Gül’ün açıklamasının ardından aynı Kabaş “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması ile tutuklandı.

Kabaş’ın avukatı 26 Ocak’ta verdikleri tutukluluğa itiraz dilekçesinin mahkeme tarafından reddedildiğini açıkladı. Kabaş’ın avukatı ayrıca, Kabaş’ın sorgusu sırasında Gül’ün açıklamalarıyla yargıyı etkilemeye teşebbüs ettiğini öne sürerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesince garanti altına alınan “adil yargılanma hakkının” ihlal edildiğini söyledi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Ekim 2021’de açıklanan Vedat Şorli kararı, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan cumhurbaşkanına hakaret suçunun ifade özgürlüğü ile uyumsuz olduğunu belirtti.

Yüksek mahkeme, ayrıca Facebook’ta Erdoğan hakkından eleştirel içerik paylaşan bir kişinin gözaltına alınmasının veya ona hapis ceza verilmesinin hukuki bir dayanağı olamayacağına kanaat getirdi.

Kabaş’ın tutuklanması öncesi, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin Kabaş’ın sözleri nedeniyle TELE 1’e soruşturma başlatıldığını açıkladı. 24 Ocak’ta yapılan üst kurul toplantısında TELE 1’e yıllık reklam gelirinin yüzde 5’i oranında idari para cezası ve beş kez program durdurma cezası verildi. RTÜK’ü TELE 1’e yapılan soruşturma sebebiyle eleştiren gazeteci Uğur Dündar’ın eleştirileri sebebiyle de kanala yüzde 3 daha idari para cezası verildi.

Gazeteci Alican Uludağ ise, Kabaş’ın tutukluluk kararını veren hâkimin 2020’de Osman Kavala’nın tutukluluk kararını veren aynı hâkim olduğunu ortaya çıkararak haberleştirmesinin ardından Twitter’da ölüm tehditleri aldı.

(Kaynak: bianet)

Paylaşın

243 STK’dan Pekin Olimpiyatları’nı Diplomatik Düzeyde Boykot Çağrısı

2022 Pekin Kış Olimpiyatları’nın başlamasına sayılı günler kala 243 sivil toplum kuruluşu hükümetlere oyunları diplomatik düzeyde boykot çağrısı yaptı. Aralarında ABD, İngiltere ve Avustralya’nın da olduğu çeşitli ülkeler Pekin Kış Olimpiyatları’nı diplomatik boykot çağrısı yapmıştı.

İnsan hakları örgütlerinin ortak açıklamasında “2022 Pekin Kış Olimpiyatları, Çin hükümetinin vahşet suçları ve diğer insan haklı ihlalleri eşliğinde başlıyor” denildi. Hükümetlerden diplomatik boykota katılmalarını isteyen sivil toplum kuruluşları, atletlere ve sponsorlara da Çin hükümetinin hak ihlallerini meşrulaştırmamaları çağrısı yaptı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Çin Direktörü Sophie Richardson “Ev sahibi ülke uluslararası hukuku ihlal ederek vahim suçlar işlerken Olimpiyat Oyunları’nın Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin ileri sürdüğü gibi bir ‘iyilik gücü’ olması mümkün değildir” dedi.

İnsan hakları örgütleri, Çin’de Devlet Başkanı Şi Cinping yönetimi altında etnik ve dini azınlıklara muameleye, hak savunucuları, feministler, hukukçular ve gazetecilere yönelik cezai kovuşturmalara dikkat çekti. Ortak açıklamada “Hükümet Hong Kong’da bir zamanlar enerjik olan sivil toplumu zayıflattı, ifade özgürlüğünü, örgütlenme ve barışçıl toplanma özgürlüğünü kısıtlamak için teknolojik imkanları kullanarak gözetlemeyi genişletti, uluslararası hukuku ihlal ederek zorunlu çalışmaya izin verdi” denildi.

Pekin Müslüman Uygur azınlığa yönelik muamele ve Hong Kong’da demokrasiyi kısıtlayıcı adımları nedeniyle uluslararası toplumun tepkisini çekiyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 4 Şubat tarihinde yapılacak açılış seremonisine katılacak siyasetçiler arasında.

Paylaşın