TBMM’de ‘Yeni Anayasa’ Trafiği: Kurtulmuş’tan DEM Parti Ve Saadet Partisi’ne Ziyaret

Meclis’teki siyasi partilere gerçekleştirdiği yeni anaya ziyaretlerine devam eden Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, son olarak Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Saadet Partisi’ni ziyaret etti.

Haber Merkezi / DEM Parti’ye yapılan ziyarette Numan Kurtulmuş’u, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli karşıladı. Numan Kurtulmuş ve DEM Parti heyeti, daha sonra görüşmeye geçti. Ziyaret sonrası Kurtulmuş ve DEM Parti heyeti basın mensuplarının karşısına geçti.

Numan Kurtulmuş, ziyarete ilişkin basın mensuplarına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Salı günü başlattığımız anayasa çalışmaları çerçevesinde ikinci gün temaslarını bugün parlamentoda grubu bulunan 3 partiyle birlikte sürdürüyoruz. İlk ziyareti DEM Parti ile gerçekleştirdik. Bu sürece ilişkin görüşlerimizi, çerçeveyi kendileriyle paylaştık. Bu sürecin açık, şeffaf ve demokratik bir şekilde sürdürülmesi talebimizi kendilerine ilettik.

Değerli Eş Genel Başkanlar, Grup Başkanvekilleri arkadaşlarıyla müzakere ettikten sonra bu konudaki görüşlerini kamuoyuyla da paylaşacaklar. Bizim temennimiz TBMM’de çok büyük bir çoğunlukla siyasi partilerin uzlaşabileceği bir anayasa çalışmasının ortaya konulması ve bunun da Meclis’te kabul edilmesidir. Buna ilişkin daha detaylı açıklamayı 3 partiyi ziyaretten sonra en sonunda gerçekleştireceğiz. Ben bir kez daha ilginiz için teşekkür ediyorum.”

“Yol temizliğine ihtiyaç var”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğluları ise basın mensuplarına yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Sayın Meclis Başkanına ziyaretlerinden dolayı sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyoruz. Evet, bizler de DEM Parti olarak bir anayasa yapım sürecine Türkiye’nin ihtiyacı olduğu kanaatindeyiz. Bu konuyla ilgili çeşitli açıklamalarımız olmuştur. 12 Eylül Anayasasının dahi uygulanmadığı bir dönemden geçerken, 12 Eylül Anayasasının değişmesi ve demokratik bir Türkiye’nin inşa edilmesi konusunda adımlar atılmasıyla ilgili görüşlerimiz kamuoyunca bilinmektedir.

Bu dönemde elbette bir yol temizliğine ihtiyaç var. Türkiye’de bir demokratik anayasa yapım sürecini inşa edebilmek için de mevcut olan baskı sürecinin ve antidemokratik uygulamaların ortadan kalkması, anayasa hükümlerinin ve AİHM kararlarının uygulanması bizler açısından çok önemlidir.

Dün 1 Mayıs’ta yaşanan şiddet olaylarını olumsuz gördüğümüzün ve böyle bir zeminde anayasa yapım sürecinin zorluklarının olabileceğinin altını çizdik bugün. En büyük temennimiz; ciddi bir yol temizliğinin yapılması, demokratik bir zeminin oluşturulması, en geniş yelpazede toplumsal bir mutabakatla Türkiye’deki bütün farklılıkların, bütün farklı halkların ve inançların eşit yurttaşlık hakkı temelinde haklarının anayasal güvence altına alındığı bir zeminde bir anayasa yapım sürecinin yapılmasıdır. Bu elbette bizler açısından da önemlidir.

Son olarak Türkiye’nin içinde geçtiği çok derin bir ekonomik kriz ve yoksulluk var. Anayasa tartışmalarının ülkenin bu acil ve alarm veren sorununun üstünü örtmeyecek bir şekilde çözülmesi gerekir. Parlamento zemininde ve hep birlikte bütün siyasi partiler olarak değerli halklarımıza, bu ülkenin yoksullarına, işçi ve emekçilerine karşı bir görev ve sorumluluğumuz var. Biz bir kez daha değerli başkana bu ziyaretlerinden dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

“Süreci de şeffaf açık bir şekilde yürüteceğiz”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, DEM Parti yöneticileriyle görüşmesinin ardından Saadet Partisi yöneticileri ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Kurtulmuş, “Genel çerçeveyi, bu süreçle ilgili görüşlerimizi, özellikle TBMM zemininde anayasa çalışmalarını nasıl ilerletebiliriz ve sonuç alırız, bunlarla ilgili görüşlerimi aktardım. Değerli arkadaşlarımızın da görüşlerini alma fırsatımız oldu. Yapıcı bir görüşme oldu.

Önümüzdeki ekim ayı gibi bu işin muhtevasına ilişkin tartışmalara başlanabileceğini görüyorum. Siyaset diyalog içerisinde çözüm üretme yeridir. Bütün siyasi partilerin bu diyaloğun yapıcı unsurları olmasını temenni ederim. Meclis’te grubu olan partilerin görüşünü aldıktan sonra, Meclis’te temsil edilen diğer siyasi partilerin de görüşlerini alacağız. Bu süreci de şeffaf açık bir şekilde yürüteceğiz” ifadelerini kullandı.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya da verimli bir görüşme olduğunu belirterek, “Anayasaların daha sağlıklı siyasal zeminlerde daha sağlıklı sonuçlar vereceğini dolayısıyla öncelikle Türkiye’deki siyasal iklimi tüm sorularımızı siyaset yoluyla müzakere edebileceğimiz bir zeminde konuşmanın önemine işaret ederek. Saadet ve Gelecek olarak bu siyasal zemine katkı sunacak her türlü çabanın içinde olacağımızı sağlıklı bir zemin inşasının sorunları konuşmaktan daha önemli olduğunu ifade ettik.” dedi.

Saadet Grup Başkanı Selçuk Özdağ ise bu Türkiye’nin bir anayasa değişikliğine ihtiyacı var olduğunu söyleyerek söz konusu görüşmenin değerlendirileceğini söyledi. Özdağ, şunları söyledi: “Mutlaka ki Türkiye’nin bir anayasa değişikliğine ihtiyacı var. Türkiye çok anayasa değiştirdi zaman zaman darbelerle zaman zaman olağanüstü şartlarda değiştirdi, zaman zaman da referandumlarla değiştirdi.

Önemli olan şu, Türkiye’de mevcut bir anayasa var, bu anayasa zaman zaman ihlal ediliyor, zaman zaman ilga ediliyor, bunları görüyoruz, en önemli şey de şudur; bugünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte kuvvetler ayrılığı ilkesinin daha net bir şekilde ayrılacağı söylenmişti. Ama gördüğümüz şu ki burada ben parlamenter olarak grup başkanlığının ötesinde vermiş olduğumuz soru önergelerinde daha, anayasa bakanlara diyor ki 15 gün içerisinde cevap vermeniz gerekir, cevap vermiyorlar, cevap vermedikleri zaman peki anayasa çiğnendiğinde ne olması gerekiyor ilgasında bir cezası olması gerekiyor. Var mı? Var. Uygulanıyor mu? Uygulanmıyor.

O zaman uygulanabilecek şeyleri yapmamız gerekiyor. Bununla ilgili olarak da çalışmalar yapılmasında fayda var. Mevcut anayasaya göre Türkiye’deki problemleri anayasanın maddeleri engel değil, bugünkü gerek ekonomik gerek dış politik meselelerde, gerekse de hukukun ihlal edilmelerinde bir problem oluşturmuyor kendisi. Oluşturmadığına göre peki ne yapmamız gerekiyor?

Hep beraber daha çok konuşmamız, daha fazla demokratikleşmemiz, daha fazla hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ön plana çıkartan bir anaysa: Bu anayasa için çalışmalara birlikte destek vereceğiz. Bir Türkiye’nin konuşan Türkiye olmasını istiyoruz; susan veya dayatılan Türkiye değil. Diyalogla uzlaşan ve anlaşan bir Türkiye özlemi içerisindeyiz. Bu tür çabaların ve çalışmaların Türk demokrasisine katkıda bulunacağı inancı içerisinde bizler de bu süreç içerisinde yol alacağız. Birlikte çaba göstereceğiz.”

“Terörle mücadele ayrı, anayasa çalışması ayrı”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi yöneticileriyle görüşmesinin ardından İYİ Parti’yi ziyaret etti. Görüşmenin ardından açıklama yapan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Aramızda yaptığımız görüşmeyi arkadaşlarımla da paylaşacağım. Daha sonra yol haritamızı sizinle paylaşacağız” dedi.

Numan Kurtulmuş ise MHP ve AK Parti’yi de ziyaret edeceğini açıkladı. Gazetecilerin DEM Parti ile görüşmesinin eleştirildiği yönündeki sorusuna ise Kurtulmuş “Terörle mücadele ayrı, anayasa çalışması ayrı” yanıtı verdi.

Paylaşın

Millet İttifak’ı Ortağı Gelecek Partisi’nden Kılıçdaroğlu’na Destek

Yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunan Gelecek Partili Selçuk Özdağ, “Ben Kemal Kılıçdaroğlu ile seçimlere girilmesi gerektiğini ve herkesin bulunduğu konumlarını güçlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum” dedi ve ekledi:

Bu isimler bir marka. Yerel yönetimler çok önemli. Yani burada 3 yıl olmuş olsaydı, derdik burada bir yarış olabilir. Ama bu partilerde ciddi şekilde problemler getirir. O nedenle Sayın Kılıçdaroğlu’nu yakınen tanıdım. Gördüğüm şu: Beyefendi, sabırlı.. Herkese şunu tavsiye edebilirim.”

Özdağ, açıklamasının devamında, “Siyasette yenilenin üzerine çok kişi gider, yenseydi şu an asrın kahramanı olacaktı. Ama olmadı. Olmayınca da böyle oluyor zaten. Ama gördüğüm şu ki: Bunu konuşanlar önce kendilerine bakmaları lazım” ifadelerini kullandı.

Millet İttifak’ı ortağı Gelecek Partisi’nden ise Kemal Kılıçdaroğlu’na destek geldi. Gelecek Partisi Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, Sözcü TV’de gazeteci Saygı Öztürk ve Deniz Zeyrek’in sorularını yanıtladı.

Seçim sonuçlarını değerlendiren Özdağ, seçimi kaybettiklerini ancak aynı zamanda da kazandıklarını vurguladı. Yerel seçimler için partilerin hazırlanmaya başlamalarını vurgulayan Özdağ, CHP’nin seçimlere Kemal Kılıçdaroğlu ile girmesini istediğini söyledi.

Özdağ şu ifadeleri kullandı:

“Ben Kemal Kılıçdaroğlu ile seçimlere girilmesi gerektiğini ve herkesin bulunduğu konumlarını güçlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu isimler bir marka. Yerel yönetimler çok önemli. Yani burada 3 yıl olmuş olsaydı, derdik burada bir yarış olabilir. Ama bu partilerde ciddi şekilde problemler getirir.

O nedenle Sayın Kılıçdaroğlu’nu yakınen tanıdım. Gördüğüm şu: Beyefendi, sabırlı.. Herkese şunu tavsiye edebilirim. Siyasette yenilenin üzerine çok kişi gider, yenseydi şu an asrın kahramanı olacaktı. Ama olmadı. Olmayınca da böyle oluyor zaten. Ama gördüğüm şu ki: Bunu konuşanlar önce kendilerine bakmaları lazım.”

Paylaşın

Kemal Kılıçdaroğlu İçin Suikast Girişimi Uyarısı

Gelecek Partili Selçuk Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik bir suikast girişiminde bulunabileceğini belirtti. CHP’li Erdoğan Toprak ise iddiaları doğruladı ve bu konuda devlete güvendiklerini söyledi.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik bir suikast girişiminde bulunabileceğini belirtti.

Selçuk Özdağ, Cumhuriyet gazetesine yaptığı değerlendirmede, “Geçmişte siyasetçilere ve gazetecilere yönelik çok sayıda suikast girişimi oldu. Seçime az bir zaman kala Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kesinleştikçe suikast girişimi ihtimalini de daha çok düşünmek gerekiyor. Bu nedenle koruma tedbirlerini artırmak gerekiyor” dedi.

CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak ise iddiaları doğruladı. Toprak, “Duyumlar almadığımızı söyleyemeyiz. Ancak devletin bu konuda duyarlılık göstereceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu konuda devlete güvendiklerini söyleyen Toprak, “Devletin elinde istihbarat imkânı var. Bu konuda deneyimli, namuslu insanlar var. Onlara güveniyoruz. Bu ihbarları gözden geçiriyorlardır” dedi.

Paylaşın

Gelecek Partili Selçuk Özdağ: Erdoğan’ın Hiç Şansı Yok

Sosyal medya hesabından gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Gelecek Partili Selçuk Özdağ, “Millet ittifakı seçimin kesin favorisidir. AK Parti ve Erdoğan’ın (Cumhur Partisi/ittifakı)hiç bir şansı yok.Kavga siyasetinin nasıl hezimete dönüştüğünü herkes seçim sabahı görecek” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “15 Mayıs’ta yeni bir Türkiye’ye uyanacağız. Rüşvetin, iltimasın, irtikabın, torpilin, olmadığı, yargının iktidarın değnekçiliğini yapmadığı, bağımsız, objektif, tarafsız olduğu bir Türkiye’ye uyanacağız.”

Selçuk Özdağ, Altılı Masa’da yaşanan adaylık krizine ilişkin, “Sanılanın aksine Sn. Meral Akşener’in çıkışı masayı zayıflatmamış, tam aksine güçlendirmiş, Türkiye’nin Millet İttifakı’na, liderler birbirine ne kadar ihtiyaç duyduklarını görmüşlerdir” ifadelerini kullandı.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda Millet İttifakı’na ve adaylık krizinin çözülmesinin ardından oluşan siyasi atmosfere ilişkin olarak değerlendirmede bulundu.

Özdağ’ın açıklamaları şöyle:

“Milli baskı sonuç getirdi altılı masanın (Millet İttifakı) ayrışmasını isteyenlerin beklentileri gerçekleşmedi.

Çok büyük sürpriz olmadığı takdirde 14 Mayıs’ta seçime gideceğiz. Bazıları aksini söylese de masada değişen bir şey olmadı. Tüm liderler tabanın ne kadar kararlı olduğunu gördü. Kılıçdaroğlu ile ilgili tereddütler izale oldu.

Dahası beş Genel Başkan CB yardımcısı olacağı için parlamenter sisteme geçinceye kadar bir denge ve denetleme sistemi kuruldu.

Olmaz ya Sn.Kılıçdaroğlu istese bile yeni bir tek adam olamayacak. Çünkü bir değil tam beş ayrı denetleyici bulunacak.

Kolay seçim yoktur, bu seçimde kolay olmayacak. Başarmak için her imkan var. Erdoğan iktidarı son 5 yılda Türkiye’yi felaketin eşiğine getirdi. Bütün sistemi kendi mutluluğu ve ihtirasları için dizayn etti.

Akıl ve bilim bir tarafa bırakıldı. Din, adeta siyasi başarısızlığın örtüsü olarak kullanıldı.

Hele şu depremde yapılan yanlışlar, plansızlıklar, ihmaller işin tuzu biberi oldu. Depremin üzerinden bir ay geçti hala vatandaşın çadır, konteyner, gibi ihtiyaçları bile giderilemedi.

Felaket anlarında kullanılmak üzere saklanan çadırları satan bir Kızılay’la karşı karşıya kaldık. Yoğun bakımda unutulup ölüme terk edilen ve bir kaç gün önce tespit edilen onlarca insan, felaketin büyüklüğünden ziyade kurtarma hizmetlerinin ne kadar yetersiz olduğunu gösterdi.

Bir kurum, bir hükümet bu kadar mı plansız, öngörüsüz olur? Deprem boyunca her gün her dakika devletin ne hale getirildiğine tanık olduk.

Ülkeyi bu hale getirmiş bir iktidarın yüzde bir oy alması bile bu millet için bir utançtır. Ekonomi iyi değil, yargı dökülüyor, rüşvet ve yolsuzluk Harend’in bir kitabına isim olan “kötülüğün sıradanlığı” haline geldi.

Yağmanın, talanın sıradan hale geldiği bir ülkede iktidarın hiçbir şansının olmaması gerekir.

İktidarın tek şansı devlet gücünü kullanması, ulufe dağıtması ve medyayı yalan haber için kullanması, hak ve hakikati tersyüz etmesidir. Muhalefet büyüdükçe, bugün iktidarın süngüsünü taşıyan medyanın nasıl çark ettiğine hep beraber tanık olacağız.

Seçimden sonra nasıl bir kanalizasyonun patladığına hep beraber şahit olacağız. Putlaştırılanların(!)kirleri birçok kişinin hayallerini alt üst edecek. O kadar kirlendiler ki bu kiri temizlemek için yıllar gerekecek.

Millet ittifakı seçimin kesin favorisidir. AK Parti ve Erdoğan’ın (Cumhur Partisi/ittifakı)hiçbir şansı yok. Kavga siyasetinin nasıl hezimete dönüştüğünü herkes seçim sabahı görecek.

15 Mayıs’ta yeni bir Türkiye’ye uyanacağız. Rüşvetin, iltimasın, irtikabın, torpilin, olmadığı, yargının iktidarın değnekçiliğini yapmadığı, bağımsız, objektif, tarafsız olduğu bir Türkiye’ye uyanacağız.

Sanılanın aksine Sn. Meral Akşener’in çıkışı masayı zayıflatmamış, tam aksine güçlendirmiş, Türkiye’nin millet ittifakına, liderler birbirine ne kadar ihtiyaç duyduklarını görmüşlerdir.

Bu bir adalet, demokrasi ve ahlaka dönüş yolculuğudur. Bu ittifakı zafere taşımak ülkesini, milletini, çocuklarının geleceğini düşünen her vatandaşımız için milli bir görevdir. Başarmak zorundayız, başaracağız…”

Paylaşın

Millet İttifakı’ndan Erdoğan’a “Adaylık” Yanıtı: Aday Olamaz

Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nden oluşan Millet İttifakı (Altılı Masa) kurmayları, “Kronometre sıfırlandı” diyerek yeniden aday olacağını belirten Erdoğan’a yanıt verdiler.

“‘Kilometre sıfırlamak’ için 101. maddede değişiklik yaparken oraya geçici madde hükmü konulması gerekiyordu.

Erdoğan yeniden aday olamaz. O sistem, bu sistem, şu sistem hiç fark etmez. Kanun aynı; 5+2 diyor, bunu getiren kendileri.

Anayasa 101. madde açık. Sayın Erdoğan’ın aklı neredeydi, demek ki aklı anayasada değilmiş, okumamış. 3. kez aday olamazsın, olman mümkün değil.”

Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan, adaylığı üzerinden yürütülen tartışmalara ilişkin  dün (28 Ocak) “Türkiye, 2018 seçimleriyle birlikte yeni yönetim sistemine geçti. Kronometreyi sıfırladı. Aklen de hukuken de fiilen de 2018’de seçilen cumhurbaşkanı yeni sistemin ilk cumhurbaşkanıdır” açıklamasını yaptı.

Altılı masanın kurmayları Erdoğan’ın ‘kronometre sıfırlandı’ sözlerini değerlendirdi. Cumhuriyet gazetesine konuşan Altılı Masa kurmayları, Erdoğan’a tepki gösterdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “2017’de OHAL döneminde referandum yaptılar, kendilerinin aklı neredeydi? Biz hiçbir şeyi sıfırlamadık. Yeni bir anayasa da yapmadık” dedi.

İyi Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem, şunları söyledi:  “Kişinin kendi arsuzuna göre ‘kilometre sıfırlandı’ gibi hukuka uymayan, sadece kendi isteğini ve iradesini yansıtan yaklaşımlarla Türkiye yönetilemez. İyi Parti bu hukuksuzluğa geçit vermeyecektir.”

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, “İki yılı aşkın süredir Erdoğan’ın aday olamayacağını söylüyoruz. “Kilometre sıfırlamak” için 101. maddede değişiklik yaparken oraya geçici madde hükmü konulması gerekiyordu”  değerlendirmesini yaptı.

Demokrat Parti Sözcüsü Neslihan Çevik, “Erdoğan yeniden aday olamaz. O sistem, bu sistem, şu sistem hiç fark etmez. Kanun aynı; 5+2 diyor, bunu getiren kendileri” diye konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Anayasa 101. madde açık. Sayın Erdoğan’ın aklı neredeydi, demek ki aklı anayasada değilmiş, okumamış. 3. kez aday olamazsın, olman mümkün değil” dedi.

Paylaşın

Gelecek Partili Özdağ: Üç Siyasi Lider Hedefte

Kılıçdaroğlu’nun Ankara’daki linç girişiminde öldürülmek istendiğini iddia eden Gelecek Partili Selçuk Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Ahmet Davutoğlu’nun hedefte olduğunu söyledi.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’da uğradığı linç girişimini hatırlatarak öldürülmek istendiğini söyledi.

Özdağ, “Kılıçdaroğlu saldırıya uğradı, öldürülecekti. Kesinlikle öldürülecekti. Hedefte gidip bir kişinin yumruk atması falan yoktu. Ve ardından da Türkiye’de bir iç savaş provası yapılacaktı, kaos iklimi oluşturulacaktı ve OHAL ilan edilecekti” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet TV’ye konuşan Özdağ, özellikle 3 siyasi liderin dikkatli olması gerektiğini ve geçmişte de bu tarz olayların yaşandığını belirtti.

Türkiye’nin karışmasını isteyen rant sevdalılarının, şantajcı medya ve sermaye patronlarının olduğunu söyleyen Özdağ, “Türkiye’de aydınlara saldırıldı, başbakanlar ve bakanlar öldürüldü. Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan linç girişimi önemli bir saldırıdır. Kılıçdaroğlu orada öldürülecekti. Kılıçdaroğlu şimdi daha çok hedefte” ifadelerini kullandı.

‘Hızlı bir silahlanma var’

Tüm toplumu sağduyulu olmaya davet eden Özdağ, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bu da Türkiye’yi ayağa kaldıracak ve bu kaoslarla beraber OHAL ilan edilerek içe kapatılacak ve muhalefet susturulacaktı. Kaos ortamından istifade etmek istiyorlar. Tarih onları yazacak, bu devlet kimsenin babasının değil. Ölümleri göze aldık, Türkiye kazansın istiyoruz. Esas azmettiricilerle hesaplaşacağız. Üç kişi hedefte; Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Ahmet Davutoğlu. Önümüze önemli bilgiler de geldi. Kışkırtmak için perde arkasında bekleyenler var. Hızlı bir silahlanma var.”

Paylaşın