Kılıçdaroğlu’na Bir Destekte Alevi Örgütlerinden

28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini açıklayan Alevi Örgütleri, “Barış içinde, sevgiyle yaşayacağımız vatanımıza yani geleceğimize sahip çıkıyoruz..! Yaygınlaşan ultra milliyetçiliğe, siyasal İslamcılığa, Kürt, Alevi, mülteci düşmanlığına karşı toplumun direnen yarısına ve demokrasi kavgasına omuz vereceğiz” ifadelerini kullandılar.

Haber Merkezi / Açıklamanın devamında, “Unutma 28 Mayıs’ta Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, Sünnilerin yani bu topraklarda varolmuş tüm halkların ve inançların, düşmanca değil dostça, nefret içinde değil sevgiyle bir arada yaşadığı bir ülke için oy kullanacağız..! Hızır aşkına ayağa kalkın. Haydi Canlar Kazanacağız.” sözlerine yer verdiler.

Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu, 28 Mayıs’taki 2. Tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini duyurdular.

28 Mayıs’ta sandığa oy kullanmaya çağıran Alevi örgütleri yaptıkları açıklamada, şu ifadelere yer verdiler:

“Hırsızlığa, yalana, talana,

Katilleri affedenlere,

Dini inançları sömürenlere,

Alevi-Kürt-Ermeni düşmanlığı yapanlara,

Yoksul halk çocuklarının ölümünden rant devşirenlere,

Kadın düşmanlarına,

Eğitimi ve çocuklarımızın geleceğini tarikatlara teslim edenlere,

Doğayı yağmalayanlara,

Siyasi, dini ve etnik linç kültürünü savunup, kendisi gibi olmayanları dışlayanlara,

Çocuk tecavüzcülerini savunanlara,

Kardeşi kardeşe kırdırıp oy peşinde koşan siyasetçilere karşı;

Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz.

Çünkü biz;

Barış içinde, sevgiyle yaşayacağımız vatanımıza yani geleceğimize sahip çıkıyoruz..! Yaygınlaşan ultra milliyetçiliğe, siyasal İslamcılığa, Kürt, Alevi, mülteci düşmanlığına karşı toplumun direnen yarısına ve demokrasi kavgasına omuz vereceğiz.

Unutma 28 Mayıs’ta Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, Sünnilerin yani bu topraklarda varolmuş tüm halkların ve inançların, düşmanca değil dostça, nefret içinde değil sevgiyle bir arada yaşadığı bir ülke için oy kullanacağız..! Hızır aşkına ayağa kalkın. Haydi Canlar Kazanacağız.”

Paylaşın

İçişleri Bakanlığı’nın Genelgesine Alevi Örgütlerinden Tepki

İçişleri Bakanlığı, Hacı Bektaş Veli’yi Anma Etkinlikleri ile Muharrem ayının aynı döneme denk gelmesi üzerine 81 il valiliğine genelge gönderdi. Hacı Bektaş Veli’yi Anma programlarına katılmak isteyenlere destek olunmasını talep eden bakanlık, Muharrem ayında Yas-ı Mateme ortak olma ve oruç açma lokmalarına vali ve kaymakamların da katılımıyla cemevi yöneticileri, vakıf veya derneklerdeki halk ve kanaat önderleriyle birlikte olunması istendi.

İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde tepki gösteren Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği açıklama yaptı.

İçişleri Bakanlığı’nın genelgesini “iki yüzlülük” olarak nitelendiren Alevi örgütleri, “Bizler devletin kurumsal organları aracılığıyla inançları denetlemesini, yaşam ve kültür biçimi ve ibadet tarz ve şekillerini egemen din anlayışıyla uzlaştırma ve benzerlik yaratma çabalarını reddediyoruz” dedi.

“Asimilasyon, bir toplumun inançsal ve yaşamsal değerlerinin yok oluşuna ve bireyin kendi değerlerinden kopmasına yönelik planlanır. Alevilik inanç ilke ve ahlak kurallarının kavrayışı, cezalandırma ya da ödül alma üzerine değil, zekâ ve vicdan üzerinedir. Alevilerin bu Yol ve Erkan’dan kopması demek düşkünlük demektir” ifadeleri kullanılan açıklamada, “Alevilerin inanç tutum değerlerinin Sünnilikle hiçbir bağlantısı yoktur. İnancımız bilgi ile ibadetin bir kazanda kaynaması ile bugüne gelmiştir. Dolayısıyla Muharrem (Matem) oruçlarımız da Sünnilikteki Ramazan orucuna benzemez. Aynı aklı ve şekli barındırmaz” denildi.

Açıklamada “Devlet, Alevilerin eşit yurttaşlığına inanıyorsa taleplerinin tamamını karşılamalıdır” ifadelerine yer veren Alevi örgütleri, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine dair şunları kaydetti:

“Cemevlerini ibadethane statüsünde görmeyen devletin kendi bürokratlarına Alevilerle ‘kaynaşma görevi’ vermesi ve bu anlamda İçişleri Bakanlığın 28.07.2022 tarihli 81 il valiliğine Hacı Bektaş Veli’yi Anma ve Muharrem Ayı Genelgesi, bizim açımızdan ikiyüzlülüktür. Bu genelgedeki niyet bizim açımızda açık değildir. Her fırsatta Alevilerin aşağılanmasına izin veren, onları görmezden gelen hatta milyonlarca Alevi’yi azınlık nitelendiren, zorunlu din dersiyle Sünniliği dayatan devlet, bu genelgelerle sanki Alevilerin taleplerine sıcak bakıyor yaklaşımı vermesi bizim açımızdan tehlikelidir. Çünkü Aleviler görünene değil niyetteki manaya bakan bir toplumdur.”

‘Benzerlik yaratma çabalarını reddediyoruz’

“Bizler devletin kurumsal organları aracılığıyla inançları denetlemesini, yaşam ve kültür biçimi ve ibadet tarz ve şekillerini egemen din anlayışıyla uzlaştırma ve benzerlik yaratma çabalarını reddediyoruz” denilen Alevi örgütlerinin açıklaması, taleplerini de içeren şekilde şu şekilde devam etti:

Aynı coğrafyada farklılıkları çatıştıran ya da kendisiyle uzlaştırmaya zorlayanların ve bu amaçla ikiyüzlü diyaloglarla kendine biat edenlerle ittifak kuranların Muharrem iftar sofraları samimi olmadığı gibi trajikomiktir. Bizler, “geçmişten günümüze Kerbela devam ediyor” diyoruz. Aleviler ve Cemevi kurum yöneticileri bilmelidir ki; geçmişten bugüne hiçbir somut unsurla farklılığımızı kabul etmeyen, çeşitliğimizi hak ve adaletle uzlaştırmayanların sofrasında Muharrem orucu açmak, Şah Hüseyin’in hak ve adalet mücadelesinden vazgeçmektir. Kırklar Cemine nasıl urbasından sıyrılmış şekilde giriliyorsa Matem sofrasına da canlar aynı anlayışla davet edilmelidir. Alevilerin orucu, hak ve adalet orucudur.

– Aleviler, ibadethanelerinin kendi inanç değerleri üzerinde statüye kavuşmasını istiyor;
– Aleviler, laiklik ilkesi gereği olarak çocuklarının zorunlu din dersine zorlanmasına karşı çıkıyor;
– Aleviler, kamusal alanda yok sayılmamak ve devlet yönetim birimlerinde fişlenmemek istiyorlar;
– Aleviler, eşit yurttaşlık hakkı istiyor. Bu sorunlarımızın çözümü için bize samimi yaklaşan tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine ve haksızlığı gören tüm Sünni canlarımıza Muharrem ayında soframız da kapımız da açık diyoruz.

12 İmam oruçları ve Matemin Kerbela’dan bugüne kadar gelmesi, dünyadaki tüm mazlum halkların özgürlük arayışının sembolü ve aynı zamanda eşitlik, doğruluk ve adalet vurgusuyla kötülere, zorbalara karşı takındığımız net bir tavırdır. Bugün ülkemizde yoksullukla, yolsuzlukla, talanla mücadele eden halkın kendisidir. Topyekûn Kerbela’yı yaşayan halkların dramatik yaşam şeklini, yaratıcının hikmetine bağlayan diyanet işleri başkanı taraflıdır. Devletin bir bütün olduğu ve her kurumunun aynı akıl ile yönetildiği bu dönemde Cemevlerini İbadethane olarak görmeyen ve yasal statü hakkını gasp eden bu anlayışa kanmamız mümkün değildir…

Paylaşın

Alevi Örgütleri: İnkar Ve Asimilasyon Politikalarına Son Verin

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği genel merkezlerinden yapılan ortak basın açıklamasında AKP hükümetinin inkar, asimilasyon, laiklik karşıtı uygulamalarından vazgeçmesi istendi.

İçişleri, Kültür Turizm ile Gençlik ve Spor bakanlıklarının 19-23 Ağustos’ta Alevi gençlerine Hacı Bektaş Veli’de kamp yaptıracağı ve 300 Alevi Dedesinin Kerbela’ya ve umreye götürüleceği etkinliklere tepki gösterilen açıklamada bu uygulamaların “iyi niyetli olmadığına” dikkat çekildi.

Cumhuriyet’ten Mehmet Menekşe’nin haberine göre, AKP iktidarının Alevi açılım sürecinden itibaren Sünnileştirilmiş Alevi oluşturma çabasında olduğu vurgulanırken AKP hükümetinin Alevilerin net taleplerini görmezden geldiği belirtildi. Açıklamada, “Cemevlerinin ibadethane olduğu kararının bir an evvel uygulanması, laiklik ilkesi gereği devletin tüm inançlara eşit mesafede yaklaşması, Sünni inanca göre oluşturulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılması. Zorunlu din derslerinin kaldırılması” ifadeleri yer aldı.

Alevilere yönelik inkar ve asimilasyon politikalarının ısrarla devam ettirildiğine dikkat çekilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Devletin dizayn ve tasarım çabalarına karşı sosyolojik ve kültürel yaşam tarzını şiirleriyle, deyişleriyle, nefesleriyle yeniden kuran ve muhalif bir dil oluşturarak nice Pir Sultan’lar, Nesimi’ler, Yunus’lar yaratan Aleviler, inancının devrimci anlayışıyla günümüze gelmeyi başarmıştır. Ancak bugünkü yöneticiler kendi fıtratı üzerine doğan Alevi çocuklarını dönüştürme çalışmalarıyla fetihçi eğitim anlayışıyla ‘terbiye’ etmek istiyor.”

Paylaşın