Erzurum: Narman, Peri Bacaları

Peri Bacaları; Erzurum’un Narman İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezine 7 kilometre mesafededir. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Narman Peri Bacaları; Kırmızı rengi ve ilginç yeryüzü şekilleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları “Kırmızı periler diyarı” olarak da adlandırılmaktadır.

Rüzgâr ve yağmurun kumlu toprağı aşındırması, kırmızı peri bacalarını ve dar vadilerden oluşan bu ilginç manzarayı meydana getirdi. Bu jeolojik oluşumlar Doğu Anadolu Bölgesinde sadece bu yörede görülmektedir. Peri bacalarının yer aldığı vadi, Amerika’da Colorado kanyonuna benzerliği ile de dikkat çekmektedir.

Narman Peribacalarını koruma altına alarak ülke turizmine kazandırmak için yaz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenirken, yerli ve yabancı turistlerin bölgeye ilgisi her geçen dönem artış göstermektedir. Kapadokya’daki Peri bacaları ile Narman’daki Peribacaları, oluşumları bakımından birbirinden ayrılmaktadır.

Kapadokya’daki Peri bacaları volkanizma sonucu oluşmuş, Narman’da bulunanlar ise günümüzden 2,5-3 milyon yıl önce, akarsuların bir çökelme havzasına taşıdığı malzemelerin zamanla aşınması sonucunda oluşmuştur. Kırmızı Peribacalarının bu rengi almasının nedeni ise tortullardaki kırmızı renk demirin Fe2O3 şeklinde oksitlenmesidir.

Paylaşın

Konya: Celil Boğazı (Peri Bacaları)

Celil Boğazı (Peri Bacaları); Konya’nın Cihanbeyli İlçesi, Celil Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Celil Boğazı (Peri Bacaları); Kapadokya, Afyon ve Narman la birlikte Türkiye’nin dört peribacası bölgesinden birisidir.  Adını burada uzun yıllar yaşayan Celil isimli birinden almıştır.

Rivayete göre Celil Boğazı’nda “Ara Ağız” denen bölgede çadır kuran göçerler arasında bir ana kızın birbirlerine olan sevgisi dillere destandır. Birbirlerinden ayrı geçen bir dakika bile boşa geçen zamandır onlar için. Günün birinde Celil Boğazından geçen bir delikanlıya gönlünü kaptırır kız. Delikanlı da boş değildir ona karşı. Bir süre sonra evlenmeye karar verirler.

Kız evlenince de annesiyle birlikte kalacağını düşünür ama sevgilisi eşini ailesinin yanına götürmeyi düşünmektedir. Evlendikten sonra erkek erkek kıza gitme zamanının geldiğini söyler. Kız ağlayarak asla böyle bir şeyin olamayacağını ve annesini terk etmeyeceğini söyler.

Ama eşini kararından vazgeçirmesi olanaksızdır. Erkek son bir gece daha annesiyle kalmasına izin vereceğini ama ertesi gün yola çıkacaklarını söyler. Anne kız sabaha kadar birbirlerine sarılarak ağlarlar. Kız annesinden ayrılmaktansa ölmeyi tercih etmektedir. Allaha dua ederler “bizi ayırmaktansa taşa döndür” diye. Annesinden ayrılığın ölümden bir farkı yoktur onun için.

Sabahın ilk ışıklarıyla eşi gelerek kızı zorla annesinden ayırır ve ata bindirir. Ara ağız ana kızın haykırışlarıyla inler. Kız annesinden asla ayrılamayacağının anlar ve dört nala giden attan atlayarak hızla annesine doğru koşmaya başlar. Kavuşmalarına çok az bir mesafe kala ikisi de taşa dönüşürler.

Birbirlerine o kadar yakınken ne birleşmiş ne de ayrı kalmışlardır. Taşlaşan ana kızın gözlerinden sürekli yaş akmaya başlar. O gün bu gündür bu iki kayanın gözyaşları hiç dinmemiştir. Ana kız birbirlerine bu kadar yakınken kavuşamamanın gözyaşlarını şifa olarak dağıtmaya başlamıştır etrafa. Her yıl yüzlerce kişi burayı ziyaret ederek şifalı sulardan içere ana kızın biraz ilerisindeki çalılıklara bez bağlayarak dilek tutarlar.

Paylaşın

Narman Peri Bacaları: Kırmızı Periler Diyarı

Erzurum, gezilecek yerler ve tarihiyle dikkat çekiyor… “Kırmızı Periler Diyarı” olarak bilinen Erzurum Narman ilçe sınırlarında yer alan Peri Bacaları temel olarak bölgeye has sıkışma tektoniğinin ürünüdür.

Yer aldığı bölgeyi bir açık hava müzesi haline getiren Narman Peri Bacaları jeolojik bakımdan, oluşumu Pliyosen çağ’a kadar dayanan bir geçmişe sahiptir.

Başlıca kırmızı kum taşları ve benzer renkteki çakıl taşlarından kaynaşarak oluşan bir yapıya sahip olup; yapılan incelemeler neticesinde çağlar boyunca olagelen karasal fasiyeler ve diğer atmosferik koşullar sonucunda oluşan aşınmalarla şekillendiği bilinmektedir.

Kırmızı Periler Diyarının bir benzeri halindeki Kapadokya’daki oluşumlardan ayıran en belirgin özelliği ise oluşumların tortul biçimlerden meydana gelişidir. Bilindiği üzere Kapadokya Peri Bacaları ve volkanik bir yapıya sahiptir. Oysa Narman Peri Bacaları sedimanter bir yapıya sahip olup; yer aldığı bölgede gözlenen Pliyo – Kuvaterner tortul kayaçlarda bulunan demir elementi dolayısıyla da hem daha dayanıklı bir yapıya hem de daha kırmızı bir renge sahiptir.

Hali hazırda 2012 yılında UNESCO Türkiye Milli Komitesi tarafından Dünya Geçici Miras listesine alınmış bulunan Narman Peri Bacaları Erzurum Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Atatürk Üniversitesi ilgili birimleri ve Kuzey Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından sürdürülen çalışmalar neticesinde turistik bir nitelik kazanmış, son iki yıldan bu yana yöreye gelen  yerli ve yabancı bir çok turist sayısında kayda değer bir artış gözlenmiştir.

Bugün itibarıyla UNESCO ve İTÜ tarafından yürütülen ortak çalışmayla yörede diğer yapılaşmanın önüne geçilmiş, toplam 62 km uzunluğunda üç vadiden oluşan alanın projelendirme çalışmaları ve günü birlik tesis kurma çalışmaları devam etmektedir.

Erzurum Kısa Tarihi

Doğu Anadolu’nun en büyük kenti olan Erzurum’un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum’u da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Safaviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir.

1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir.Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Kongre 23 Temmuz 1919 da Erzurum’da toplamıştır.

Erzurum Coğrafya

Erzurum ili, Türkiye’nin orta ve batı kesimlerine göre, yükseltinin fazla olduğu illerinden biridir. Doğu Karadeniz Dağlarının doğu uzantıları olan Rize Dağları, ili kuzeyden çevreler ve Rize ile sınırını oluşturur.

Karadeniz’e paralel düzenli sıralar durumunda uzanan bu dağlar, geçit vermez ve yüksektir. En yüksek noktaları 3937m. yüksekliğindeki Kaçkar Tepesi ile Verçenik Tepesi’dir. Dumlu Dağından doğuya doğru uzandığında iki yüksek dağ sırasına ulaşılır.

Tortum’a doğru olanı Güvercin Dağıdır; Pasinler Ovası ile Gürcü Boğazı arasını doldurmuş olanı ise Karga Pazarı Dağlarıdır. Erzurum şehrini doğudan çevreleyerek Palandöken Dağlarına ulaşır.Erzurum şiddetli karasal Doğu Anadolu iklimi bölgesinde yer alır. İlin yıllık sıcaklık ortalaması 6.0 derece kadardır.

Erzurum Turizm

Palandöken Kayak MerkeziÜlkenin önemli Kayak Merkezlerinden olan Palandöken Erzurum ili sınırlarındadır.

Erzurum Tarihi Yerler

Erzurum İli’ne 79 km uzaklıktaki Horasan – Pasinler – Erzurum tarihi İpek Yolu üzerindedir. İlk inşa tarihi kesin olarak bilinmeyen Erzurum Kalesi’nin M.S. 5. yy ilk yarısında Bizanslılar tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. İç kale mescidine minare olarak yaptırılan Saat Kulesi, Tepsi Minare ve Kule diye de adlandırılmaktadır. Şehre hakim bir tepe üzerinde kurulu bulunan Erzurum Kalesi’nin surlarındaki Saat Kulesi her taraftan çok rahatlıkla görülebilmektedir.

1297-98 yıllarında İlhanlıların Veziri Emir Çoban Salduz tarafından yaptırılmıştır. Aras nehri üzerinde 7 kemer gözlü olarak inşaa ettirilen önemli bir yapıttır. Kanuni Sultan Süleyman’ın Sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan iki katlı bina halen çarşı olarak kullanılmaktadır. Çarşıda daha ziyade oltu taşı satıcıları faaliyet göstermektedir.

Erzurum Medreseler

13’üncü yüzyılın sonlarında İlhanlılar tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Selçuklu Mimari geleneğinde açık avlulu, iki katlı ve iki minareli eğitim kurumu, Anadolu’nun en büyük medresesidir. Hoca Celaleddin Yakut tarafından MS 1310 yılında inşa edilmiştir.

İlhanlı döneminden günümüze kalan nadir eserlerden birisidir. İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Erzurum Cami ve Kiliseler

İl merkezindeki Lalapaşa Cami, Üç Kümbetler ve Oşvank Kilisesi görülmeye değerdir. Üç kümbetlerden sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olan Saltuklu Devleti’nin kurucusu Emir Saltuk’a ait olduğu sanılmaktadır. Tamimiyle kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisini kimlerin yaptığı bilinmemektedir.

Kümbetlerin genel olarak 13 üncü yüzyıl sonu ve 14 üncü yüzyıl başına ait oldukları kabul edilmektedir. Üç kümbetler Türklere ait diğer kümbetlere nazaran değişik planları, kullanılan malzeme ve süslemeleri açısından ayrı bir yer tutar.

Erzurum Mesire Yerleri

Tortum Gölü’nün son kısmında, Tortum Çayı’nın 48 m yüksekten düşmesiyle meydana gelen çağlayan vadideki bir dağın heyelan sonucu çayın önünü kapatmasıyla oluşmuştur. Erzurum’a 120 km mesafededir. Baharda suyun bol olduğu mevsimde tabii manzarası ve heybetiyle seyrine doyum olmaz. Pasinler Kaplıcası, Kuş Gözlem Alanı, Doğu Karadeniz Dağları Erzurum Ovası…

Erzurum Sportif Etkinlikler

Erzurum’un İspir ilçesi sınırlarından geçen Çoruh Nehri rafting yapmaya en elverişli akarsulardan birisidir. Derin kanyonları ile ilgi çeken Çoruh, her yıl turistlerin akımına uğrar. 1993 yılında Dünya Rafting Şampiyonası Çoruh Nehrinde yapılmıştır. Erzurum’un kuzeyinde yer alan Dumlu Dağları üzerinde yabancı turistler tarafından günü birlik doğa yürüyüşleri yapılmaktadır.

Bu yürüyüşe gidenler üç saatlik bir yürüyüşle Dumlu Baba diye adlandırılan ve Fırat Nehri’nin önemli kollarından biri olan Karasu’nun kaynağı durumundaki soğuk su gözesine varırlar, burada bir süre dinlenen ziyaretçiler dönüş yürüyüşüne Kırkgöze Köyü üzerinden yaparlar buna benzer dağ yürüyüşleri Erzurum’un güneyinde bulunan Palandöken Dağları üzerinde de yapılmaktadır.

Erzurum Mutfağı

Anadolu’nun her yöresinin kendine ait yöresel bir mutfağı vardır. Erzurum’da zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Bunlardan lor dolması, kadayıf dolması, özel yapılmış su böreği, ayran aşı ve cağ kebabı bu mutfağın baş yemekleridir. Erzurum’a yolu düşenlere bu yemekleri, özellikle meşhur Tortum Cağ kebabını tatmaları özellikle tavsiye edilir.

Paylaşın