Omicron’un Alt Türü Olan ‘XE’ Varyantı Hakkında Ne Biliyoruz?

İngiltere’de ortaya çıkan Omicron’un alt bir türü olan ‘XE’ varyantının giderek baskın hale gelmesi bekleniyor. İki Omicron türünden oluşan yeni Kovid 19 varyantının, şu anda dünya genelinde görülen türden daha bulaşıcı olduğu tahmin ediliyor.

Bilim insanları ilk olarak İngiltere’de tespit edilen ancak, şimdi başka yerlerde de görüldüğü rapor edilen “XE” adı verilen varyantı son bir aydır yakın takibe aldı. Nisan ayı başında bu varyantla ilgili vaka sayısı bini geçmişti

XE: Omicron’un hibrit varyantı

İngiltere’de Sağlık Güvenliği Ajansı’na göre XE, Omicron’un alt varyantları BA.1 ve BA.2’nin bir kombinasyonu.

Omicron’un orijinal varyantı olarak bilinen BA.1, ilk çıktığında dünya genelinde sağlık yetkililerinin önemli tedbirler almasına yol açtı.

Kasım ayında ortaya çıkan BA.2 varyantı ise 60’dan fazla ülkede Kovid 19’un baskın varyantı olarak karşımıza çıktı.

Koronavirüsün ‘Gizli Omicron’ varyantı veya Omikron’un ekstra bulaşıcı bir versiyonu olarak bilinen bu varyant BA.1’den ve BA,2’den daha fazla bulaşıcı olmasına rağmen şimdiye kadar daha ciddi bir hastalığa veya soruna neden olduğu görülmedi.

İngiltere’deki Sağlık Güvenliği Ajansı’na göre, “XE”, BA.1 ve BA.2’nin kombinasyonu ve bu melez varyant içindeki genlerde BA.2’nin ağırlığı daha fazla.

XE varyantından endişe etmemiz gerekiyor mu?

Reading Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji bölümünde görevli Doçent Doktor Simon Clarke, 8 Nisan’da AP’ye yaptığı açıklamada XE için yorum yapmanın şu an için erken olduğu görüşünü dile getirirken, genetik rekombinasyon sonucu oluşan bu varyant ile ilgili daha çok çalışma yapılması gerektiğini aktardı.

Buna rağmen bazı bilim insanları, bu varyantın, halihazırda en bulaşıcı tür olan BA.2 alt varyantından yüzde 10 daha fazla bulaşıcı olduğu görüşünde.

İngiliz bilim insanı Simon Clarke, karşılaştırmalı kıyaslama yapıp, bu melez varyantının getirdiği tehdidi ölçmek için daha fazla sayıda kişinin enfekte olmasını bekleyip ona göre çalışmaların sonucunun beklenmesinden yana.

Dünya Sağlık Örgütü, bu melez varyantı yakından izlemesine rağmen XE’nin şu ana kadar endişe verici olduğuna dair bir açıklama yapmadı.

XE ilk olarak 19 Ocak’ta İngiltere’de tespit edilmişti. 5 Nisan itibarıyla bu ülkedeki XE vakaları bin 1257’e çıktı. İngiliz uzmanlar, aşıların bu varyanta karşı etkili olduğunu belirterek, halka güvence verdi.

İngiltere’deki Sağlık Güvenlik Ajansı’na göre, XE’nin yayılma hızı, BA.2’ye ye oranla yüzde 12,6 daha fazla.

XE varyantı İngiltere dışında ayrıca Japonya’da görüldü. Sağlık Bakanlığı’na göre, 26 Mart’ta ABD’den Narita Havaalanı’na inen bir kadında tespit edildi. Hindistan’da XE varyantının görüldüğü haberlerine rağmen bu ülkenin resmi yetkilileri bunu şu ana kadar teyit etmedi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

DSÖ’den ‘Omicron’un BA.2 Alt Varyantı’ Uyarısı: Daha Bulaşıcı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), Kovid 19’un Omicron’un giderek yayılan alt türlerinden BA.2 varyantına ilişkin yaptığı açıklamada, varyantın diğer alt varyantlara göre daha bulaşıcı olduğunu belirtti.

DSÖ’ye bağlı COVID-19 Virüsünün Evrimine dair Teknik Danışma Grubu’nun (TAG-VE) toplantısından sonra yapılan yazılı açıklamada, Omicron’un dünyada en çok yayılan BA.1 ve BA.2 alt varyantlarına dair son veriler değerlendirildi.

Yayılma hızından ötürü BA.2 alt varyantının “endişe verici varyant” olarak tanımlanmayı sürdürmesi gerektiği belirtildi.

Enflüanza Verilerinin Paylaşımı Küresel İnisiyatifi’ne (GISAID) gönderilen vaka örneklerinde Omicron’un en yaygın küresel COVID-19 varyantı olarak görüldüğü kaydedildi ve dünyadaki vaka düşüşlerine rağmen son haftalarda BA.2 alt varyantının BA.1’e kıyasla daha fazla enfeksiyon gösterdiği bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, “Araştırmalar, BA.2’nin büyüme avantajının BA.1’den daha yüksek olduğunu gösterdi. Bunun sebepleri araştırılıyor, fakat ilk veriler bu büyüme avantajının, BA.2’nin diğer alt varyantlara göre daha bulaşıcı olmasından geldiğine işaret ediyor” denildi.

Omicron’a karşı ilk iki doz aşının etkinliğinin hâlâ sürdüğü, güçlendirici dozun etki oranının netleşmesi için daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.

Öte yandan DSÖ’nün yayımladığı Haftalık COVID-19 Güncellemesi raporunda, 14-20 Şubat’ta Kovid-19 vaka ve ölüm artış oranının bir önceki haftaya göre sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 8 düşüş gösterdiği bildirildi.

Son bir haftada dünya genelinde 12 milyon yeni vaka görülürken virüs nedeniyle 67 bin kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.

Paylaşın

BA.2 Alt Varyantı Omicron’dan 1,5 Kat Daha Bulaşıcı

Dünya genelinde Kovid 19 vaka sayılarının rekor üzerine rekor kırmasına neden olan Omicron’un BA.2 alt varyantının 1,5 kat daha bulaşıcı olduğu belirtildi. BA.2 alt varyantının BA.1’den daha şiddetli olduğu yönünde bir bulgu olmadığı da vurgulandı.

Euronews’ta yer alan habere göre; Amerikan Hastalıkla Mücadele ve Kontrol Merkezi’nden (CDC) yapılan açıklamada BA.2 varyantının ülkenin yarısında görüldüğünü fakat henüz düşük sayıda olduğu vurgulandı.

Açıklamada Danimarka’daki bulaşıcı hastalıkları takip eden Statens Serum Enstitüsü’ne atıfta bulunarak yeni alt varyantın orijinal omicron varyantı BA.1’den 1,5 kat daha bulaşıcı olduğu belirtildi.

CDC Sözcüsü Kriste Nordlund BA.2 alt varyantının BA.1’den daha şiddetli olduğu yönünde bir bulgu olmadığını söyledi.

İngiliz Sağlık Güvenliği Ajansı da yeni alt varyantın aşıların semptomatik hastalıklara karşı etkinliğini azaltmadığını açıklamıştı. Fakat virüsün vücut hücrelerine bağlandığı çıkıntıların mutasyona uğraması ile oluşan yeni alt varyantın İngiltere’de Omicron’dan daha hızlı yayıldığı tespit edildi.

BA.2 Danimarka’da bir kaç hafta içerisinde baskın varyant haline gelmişti.

BA.2 ile yapılan ilk değerlendirmelerde, hatırlatma dozunun BA.2’nin neden olduğu semptomatik hastalıkları önlemede yüzde 70 etkili olduğu gözlendi. Orijinal Omicron varyantında ise bu oran yüzde 63 düzeyindeydi.

Dünya Sağlık Örgüt BA.2’yi endişe verici bir varyant olarak nitelemezken yetkililer, her zaman daha bulaşıcı bir varyantın ortaya çıkabileceği uyarısında bulunuyor.

5,8 milyon nüfuslu Danimarka’da günlük yeni vaka sayısı 50 bini aşarken yetkililer bu artıştaki nedenin BA.2 olduğunun söylenebileceğini vurguluyor.

Ülkede hastaneye yatış oranı da yüzde 12 artarak 967’ye çıkarken bu yönetilebilir sayı olarak görülüyor. Fakat uzmanlar ülkenin yüzde 80’inin tam aşılı olduğunu yüzde 60’ının ise hatırlatma dozu olduğun belirtirken aşılanma oranı daha düşük ülkelerde hastane yatış oranlarının daha yüksek olabileceği uyarısında bulunuyor.

Paylaşın

Kovid 19’un En Bulaşıcı Varyantı Omicron’un Belirtileri Neler?

Yeni tip koronavirüsün (Kovid 19) bugüne kadarki en bulaşıcı varyantı olduğunu belirtilen Omicron’a yakalananlar hastalığı çoğunlukla diğer varyantlardan daha kolay atlatsa da sayının artması sağlık birimlerinin üzerindeki baskıyı artırıyor.

Özellikle aşısız ve yüksek riskli kişiler için endişe devam ediyor. Peki Kovid 19 ve diğer solunum yolu enfeksiyonları arasındaki farkı nasıl bilebiliriz?

Omicron semptomları

King’s College London Epidemiyoloji bölümünden, ZOE Covid Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Tim Spector BBC’ye, “Omicron’un, Delta varyantını hafif semptomlarla geçiren aşılanmış insanlarda gördüğümüz gibi geçtiğini düşünüyoruz” dedi.

Binlerce kişinin uygulamaya kaydettiği semptomların verilerini toplayan araştırmacılar Delta ve Omicron varyantlarının semptomlarını analiz ediyor.

Şimdiye kadar kaydedilen beş ortak semptom:

  • Burun akıntısı
  • Baş ağrısı
  • Yorgunluk (hafif ya da şiddetli)
  • Hapşırma
  • Boğaz ağrısı

Bu hafif semptomlar daha çok aşılanmış ya da başka şekilde bağışıklık kazanmış kişilerin verileriyle belirlendi.

Omicron’un aşılanmamış ya da düşük bağışıklığı olan kişiler üzerinde nasıl bir etki bırakacağını söylemek için henüz erken.

Prof. Spector, Omicron’u soğuk algınlığıyla çok benzer semptomlarla geçirenlerin Covid-19 olup olmadığını fark etmesinin zorlaştığını söylüyor.

Bu da Omicron’un hızla yayıldığı Londra gibi yerlerde, soğuk algınlığı şikayeti olan kişilerin aslında Covid-19 pozitif olma olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor.

Eğer koronavirüs belirtileri gösterdiğinizi düşünüyorsanız, hafif semptomlar ya da asemptomatik bile olsanız, yapılması gereken en önemli şey bir an önce test olmak.

Son Covid-19 varyantlarında ateş, öksürük, koku ve tat kaybı belirtileri görülüyordu.

Ancak Prof. Spector enfeksiyonu geçiren son kişilerde bu “klasik” semptomların görülmediğini belirtiyor.

Hangi belirtiler endişe verici?

İngiltere’de Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) aşağıdaki semptomlara dikkat edilmesini öneriyor:

  • Birden devamlı öksürük
  • Yüksek ateş
  • Koku ve tat kaybı

Ateş koronavirüsün kesin belirtisi mi?

37.,8 C’nin üzerindeki vücut sıcaklığı yüksek ateş belirtisi. Ateş, vücut Covid-19 dahil herhangi bir enfeksiyonla savaştığı zaman ortaya çıkıyor.

Vücut termometresi kullanmak çok önemli. Ancak eğer evinizde bu termometreden yoksa ateşinizin olup olmadığını göğüs veya sırtınızda sıcaklık hissedip hissetmediğinize bakarak anlayabilirsiniz.

Soğuk algınlığı genelde ateşe yol açmıyor. Bu nedenle eğer ateşiniz varsa test yaptırmanız tavsiye ediliyor.

Eğer öksürük varsa

Eğer soğuk algınlığınız varsa ya da gripseniz, muhtemelen öksüreceksiniz.

Grip ise genellikle birden ortaya çıkıp kas ağrısı, titreme, baş ağrısı, yorgunluk, boğaz ve burun akıntısı, öksürük gibi semptomlara yol açıyor.

Soğuk algınlığında çok daha hafif belirtiler var. Öksürükle beraber burun akıntısı, boğaz ağrısı, hapşırma görülüyor. Titreme, ateş, kas ve baş ağrısı az görülen semptomlar.

Koronavirüs görülen hastalarda ise öksürük sık ve bir saatten uzun sürebiliyor, bir gün içinde üç veya daha fazla öksürük nöbeti yaşanabiliyor.

Yeni ve devam eden öksürük belirtiniz varsa, test yaptırmanız öneriliyor.

Koku ve tat alma kaybı olursa ne yapmalıyız?

Bunlar ana Covid-19 belirtileri. Eğer koku ve tat kaybınız varsa hemen test yaptırmalısınız.

Sadece grip de olabilirsiniz ancak virüsün yayılmasını engellemek ve riski azaltmak için emin olmakta fayda var.

Hapşırma koronavirüs belirtisi mi?

Eğer aynı zamanda ateş, öksürük, tat ve koku kaybı gibi semptomlarınız yoksa, hapşırma klasik bir Covid-19 belirtisi değil.

Hapşırma enfeksiyonun yayılmasına yol açacağı için mendil kullanmak ve sonrasında elleri yıkamak gerek.

Burun akıntısı ve tıkanıklığı ne anlama gelir?

Bu, koronavirüsün ana belirtilerinden biri değil. Ancak bazı Covid-19 hastalarında burun tıkanıklığı ve akıntısı görülebiliyor.

ABD sağlık rehberi, burun akıntısı ve tıkanıklığının yanı sıra ishali de koronavirüs belirtileri arasında gösteriyor.

Güney Afrika’dan verilere bakıldığında, sindirim sorunlarının da Omicron belirtisi olabileceği görülüyor.

Ancak İngiltere’den Prof. Tim Spector, Omicron’un diğer varyantlarla benzer semptomların yanı sıra daha çok solunum yolu enfeksiyonuna yol açtığını belirtiyor.

Omicron yine de çok hasta hissettiriyor mu?

Omicron ile ilgili ön çalışmalar, bu varyantın öncekilerden daha hafif olduğunu gösteriyor.

Bu durum ana virüsün mutasyonu olmasıyla birlikte, aşılamalar ve doğal bağışıkla da açıklanabilir.

Yine de çok hızlı yayılması, özellikle yüksek riskli hastalar için sorunlara yol açıyor.

Koronavirüs taşıyan kişilerden bazıları çeşitli semptomlar gösterebilirken kimileri hastalığı asemptomatik geçirebiliyor.

Belirtiler genellikle koronavirüse maruz kaldıktan sonraki iki haftaya kadar ortaya çıkabiliyor ancak genellikle beşinci günde görülmeye başlıyor.

Nefes darlığı ise daha ciddi bir enfeksiyonun belirtisi olabilir.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Koca’dan ‘Ziyaret ve Kalabalık Ortam’ Uyarısı

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamada bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, açıklamasında, “Vakalar artıyor. Yapılması mecburi olmayan ziyaretlerden ve görüşmelerden, kalabalık ortamlardan kaçınalım” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından, Omicron varyantına karşı tedbir çağrısı yaptı.

Bakan Koca, “Vakalar artıyor. Yapılması mecburi olmayan ziyaretlerden ve görüşmelerden, kalabalık ortamlardan kaçınalım. Daha sakin ve tedbirli davranalım. Bizim hareketliliğimiz azaldıkça virüsün daha hızlı yayılan varyantının da hızı kesilecek. Omicron varyantının hızını keselim” dedi.

Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin 5 Ocak 2022 verilerine göre, 417 bin 787 test yapılırken, 66 bin 467 yeni vaka tespit edildi. 143 kişi hayatını kaybederken, 29 bin 316 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Omicron varyantıyla birlikte vaka sayılarındaki artışa rağmen hastaneye yatışlarda endişe verici bir yükselme söz konusu değil. Öte yandan, hastaneler riskin arttığı ortamlar; kendimiz kadar sağlık çalışanlarını da korumak zorundayız. HASTANEYE GİTTİĞİNİZDE lütfen dikkatli olun.

Paylaşın

Yeni Veriler Omicron’un Daha Az Şiddetli Geçtiğini Destekliyor

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Koronavirüsün Omicron varyantının üst solunum yollarını etkilediğini, daha önceki varyantlara oranla daha hafif belirtilere yol açtığını ve bazı yerlerde hızla artan vaka sayılarına karşın düşük ölüm oranları kaydedildiğini bildirdi.

Örgütün vaka direktörü Abdi Mahamud, Cenevre’de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Omicron’un üst solunum yollarını enfekte ettiğine ilişkin giderek daha fazla sayıda araştırma görüyoruz. Diğer varyantlar akciğerleri etkileyerek ağır zatürreye yol açıyordu” dedi. Mahamud, “Bu müjdeli bir haber olabilir, ama kanıtlanması için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

İlk kez Kasım ayı sonunda tespit edilen ve birçok mutasyona uğradığı anlaşılan Omicron varyantı, WHO verilerine göre en az 128 ülkede görüldü. Omicron’un hızla yayılması, Kovid nedeniyle yaklaşık iki yıldır sekteye uğrayan hayatlarını ve ekonomiyi yeniden canlandırmak isteyenler ve ülkeler için birçok zorluğu beraberinde getiriyor.

Ancak vaka sayıları rekor seviyeye çıkarken hastaneye yatan hasta sayısı ve ölüm oranları, pandeminin önceki aşamalarına kıyasla daha düşük seyrediyor. WHO yetkilisi Mahamud, “Şu anda vaka ve ölüm sayıları arasında bağın koptuğuna tanık oluyoruz” dedi.

Abdi Mahamud’un Omicron’dan kaynaklanan ağır hastalık riskinin azaldığına ilişkin sözleri, yeni varyantın ilk tespit edildiği ülkelerden biri olan Güney Afrika’dan gelen araştırma sonuçlarıyla aynı doğrultuda. Ancak WHO yetkilisi Mahamud, Güney Afrika’nın genç bir nüfusu bulunduğuna dikkat çekerek bir istisna olduğu uyarısında bulundu.

Yetkili, Omicron’un yüksek bulaşıcılık oranının birkaç hafta içinde birçok yerde baskın varyant haline gelmesi anlamı taşıdığını, bu durumun, aşısız nüfus oranı yüksek ülkelerde sağlık sistemlerini tehdit edeceğini söyledi.

Esas zorluk aşılar değil aşılama

Mahamud, Omicron varyantının antikorlardan kaçmayı başarmasına rağmen, Kovid-19 aşılarının T hücrelerinden ikincil bağışıklık yanıtı elde ederek hala koruma sağladığını söyledi. “Tahminimiz, Omicron nedeniyle hastaneye yatış ve ölüm riskine karşı korumanın devam edeceği yönünde” diyen Mahamud, bu durumun, Omicron vakalarının çok düşük olduğu Çin’de kullanılan Sinopharm ve Sinovac aşıları için de geçerli olduğunu söyledi.

Mahamud, “Mesele aşı değil, aşılama ve savunmasız nüfuslara erişim” dedi. Omicron’a özel bir aşı gerekip gerekmediğine ilişkin bir soruya bunu belirlemek için henüz çok erken olduğu şeklinde yanıt veren Mahamud, Omicron için aşı üretme kararı almanın küresel eşgüdüm gerektirdiğini, bu kararın sadece aşı üreticilerine bırakılamayacağını kaydetti.

“Omicron için aşı geliştirirsiniz, sonra da daha bulaşıcı ya da bağışıklık sistemini daha kolay alt eden bir varyant çıkar” diyen Mahamud, WHO’dan teknik bir ekibin kısa süre önce aşı içeriği konusunda bir toplantı yaptığını bildirdi.

Mahamud, Omicron’un etkisini azaltmanın en iyi yolunun bazı ülkelerde üçüncü ve dördüncü doz takviye doz aşı yapmak değil, WHO’nun her ülke nüfusunun yüzde 70’inin Temmuz ayına kadar aşılanması hedefini tutturmak olduğunu kaydetti. Omicron varyantına bağlı olarak vaka sayılarının artması üzerine ABD dahil bazı ülkeler, herhangi bir belirti göstermeyenlerin işe ya da okula dönmesini sağlamak amacıyla izolasyon ve karantina süreçlerini kısaltma yoluna gitti.

Paylaşın

Bakan Koca’dan ‘Omicron Varyantı’ Uyarısı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de baskın hale gelen Omicron varyantına ilişkin “son 10 gündeki vakaların yüzde 52,3’ünün İstanbul kaynaklı olduğunu söyledi. Bakan Koca, “10 gün içinde İstanbul’da vakalar 5 katına çıksa da hastaneye yatışlarda sadece yüzde 6,2 artış olduğunu” da belirtti.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Omicron varyantının Türkiye’deki durumuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında “Ülkemizde baskın hale gelen Omicron varyantı son 10 gün nasıl etki etti? Omicrona karşı ne yapmalı?” ifadelerini kullanan Bakan Koca, şunları belirtti:

“Ülkemizde giderek yaygın hale gelen omicron varyantı hakkında sizleri bilgilendirmek isterim. Takip ettiğiniz üzere ülkemizde son 1 hafta içinde günlük vaka sayılarında önemli bir artış gerçekleşti. Bu artış beklenen bir gelişmedir. Omicron varyantı önceki varyantlara göre çok daha hızlı bulaşmakta ve hızla baskın hale gelmektedir. Bununla birlikte gerek önce tecrübe eden ülkelerde gerekse ülkemizdeki 10 günlük tecrübede vaka sayılarındaki artış hastaneye yatışlara benzer oranlarda yansımamaktadır. Bu süreci yakından takip ettiğimizi bilmenizi isterim.

Son bir haftada ülkemizde görülen günlük vaka sayıları iki kat artmış durumdadır. Son 10 günde vaka sayıları ülke genelinde iki katına çıkmış olmasına rağmen hastaneye yatışlarda %4,6 artış yaşanmıştır. Yoğun bakım ve entübasyonda artış yaşanmamıştır. Son 1 ayda vefat eden vatandaşlarımızdan 60 yaş üzeri olanlar tüm vefatların %87,21’idir. Bununla birlikte vakaların ise %16,81’i 60 yaş üzeri vatandaşlarımızdır. Koruma altına almamız gereken en kritik grup 60 yaş üzeri ve kronik rahatsızlıkları olan kişilerdir.

Omicron varyantı kaynaklı vaka sayılarındaki artış en çok İstanbul’da gerçekleşti. Daha önce ülke genelinde görülen vakaların %22,4’ü İstanbul’da idi. Son 10 günde ise vakaların %52,3’ü İstanbul kaynaklıdır. Bu durum yakın gelecekte tüm illerimizde yaşanabilecektir. Son 10 gün içinde İstanbul’da vaka sayılarında yaklaşık 5 katlık artış görülmesine rağmen hastaneye yatışlarda %6,2 artış görülmüştür. İstanbulda’da yoğun bakıma yatış ve entübasyonda artış görülmemiştir.

Omicron salgının bu hali ile seyretmesi durumunda hastaneye yatışları henüz bulaşma oranı kadar belirgin artırmayacağı öngörülmektedir. Bu ön değerlendirmeler rehavete sebep olmamalıdır. Henüz omicron daha az hasta ediyor diyebilmek için erken bir dönemdeyiz. Ayrıca oransal olarak durum aleyhte görünmese de çok kişinin enfekte olması riskleri artırmaktadır.

Ne yapmalı?

Salgında birçok varyant ve mutasyon görülmesi beklenen bir durumdu. Bunları tecrübe ettik. Ancak farklı mutasyon ve varyantlar salgına karşı alınabilecek tedbirleri değiştirmiyor. Sevdiklerimizi korumak ve sağlıkla yarınlara ulaşmak için salgının yeni sürecinde;

1. Kapalı ve havalandırması kısıtlı ortamlarda vakit geçirmemeli

2. Her durumda maske kullanımından taviz vermemeli

3. Aşı hatırlatma dozlarını ihmal etmemeli

4. Sosyal mesafeye azami dikkat göstermeliyiz. Omicron varyantının bulaşma hızı dikkate alındığında sosyal mesafeyi 3 metreye kadar artırmalıyız.

5. Hijyen kurallarına her zamankinden çok daha titiz uymalıyız.

Unutmayın, virüs mutasyona uğrasa da tedbirler değişmiyor. Kişisel tedbirler bugün dünden daha önemli bir duruma geldi. Endişelenmemeli ancak çok daha tedbirli olmalıyız.

Paylaşın

DSÖ’den ‘Omicron’ Uyarısı: Çok Yüksek Risk Taşıyor

DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Omicron’un yarattığı riski “çok yüksek” olarak nitelendirdi. Ghebreyesus, ABD, Büyük Britanya, Fransa ve İtalya gibi çok sayıda ülkede insidans değerlerinde hızlı bir artış gözlemlendiğini ifade etti.

Bulaşıcılığı yüksek Omicron varyantının ortaya çıkmasının ardından dünya genelinde koronavirüs vakaları yeniden tırmanışa geçti. “Önümüzde çok zor bir kış var” uyarısında bulunan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Omicron’un yarattığı riski “çok yüksek” olarak nitelendirdi.

Elde edilen güvenilir bulguların “Omicron varyantının iki ila üç gün içinde artış gösterme potansiyelinin Delta varyantından iki kat fazla olduğuna işaret ettiğini” söyleyen Ghebreyesus, ABD, Büyük Britanya, Fransa ve İtalya gibi çok sayıda ülkede insidans değerlerinde hızlı bir artış gözlemlendiğini ifade etti. İnsidans değeri, bir hafta içinde 100 bin kişide görülen vaka sayısını yansıtıyor.

Vaka sayıları yeniden tırmanışta

Yeni vaka sayılarında en hızlı artış gösteren ülkelerden biri Fransa oldu. Fransa’da dün akşam itibarıyla bir gün içinde 179 bin 807 yeni vaka tespit edildi. Fransa’da artış nedeniyle yeni korona önlemlerinin 3 Ocak’tan itibaren devreye girmesi planlanıyor.

İngiltere ve Galler’de de Salı akşamı açıklanan son verilere göre bir gün içindeki yeni vaka sayısı 129 bini geçti, 18 can kaybıyla birlikte salgında hayatını kaybedenlerin sayısı toplamda 148 binin üzerine çıktı. Britanya makamları, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan aktarılan bilgilerde Noel tatili nedeniyle gecikmeler olduğunu belirterek yeni vaka sayısının bu iki bölgenin verilerini kapsamadığını vurguladı.

Yunanistan’da da vaka sayılarında artış yaşanıyor. Yunan makamları, Salı günü itibarıyla 24 saat içinde 21 bin 657 yeni vaka tespit edildiğini duyurdu. Yetkililer, bu sayının bir önceki güne kıyasla iki kat fazla olduğuna dikkat çekti. Yunanistan’da da kabinenin bugün toplanması yeni korona önlemlerini kararlaştırması bekleniyor.

ABD’de de Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) Pazartesi günü 24 saat içinde 440 binden fazla yeni vakanın kayıtlara geçtiğini açıkladı. Ancak ABD’deki vakaların ne kadarının Omicron varyantı kaynaklı olduğuna ilişkin kuşkular var. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), antijen testlerinin muhtemelen Omicron varyantını önceki varyantlar kadar iyi tespit edemediğini açıkladı. FDA, ilk verilerin antijen testlerinin Omicron’a karşı daha düşük bir duyarlılık gösterdiğine dikkat çekti.

FDA, yeni verilerin ise hastalardan doğrudan aldıkları örneklere dayandığını, bu verilerin daha gerçekçi bir tabloyu yansıtacağını, ancak çalışmaların henüz tamamlanmadığını kaydetti. FDA, daha önce varyant incelemesini test örnekleri üzerinden yapıyordu.

“Elimizde pandemiyi sonlandıracak araçlar var”

Öte yandan sağlık uzmanları, vaka sayılarındaki artışa rağmen dünyanın korona pandemisi karşısında çaresiz olmadığına dikkat çekiyor. “Pandemiyi diz çökmeye zorlayacak araçlara sahibiz” diyen DSÖ’nün koronadan sorumlu uzmanlarından Maria Van Kerkhove, bu araçların doğru şekilde kullanılması durumunda insanlığın salgını 2022’de sonlandırabileceğini söyledi.

Salgının sona erdirilmesinde aşılama önemli rol oynuyor. Uzmanlar klinik çalışmaların da aşının Delta ve Omicron varyantlarına karşı da koruma sağladığını gösterdiğine dikkat çekiyor. Dünya genelinde bir yıl içinde 8,5 milyon doz korona aşısı yapıldı, önümüzdeki yılın ortalarına kadar da aşı üretiminin 24 milyon doza ulaşması hedefleniyor. Bu miktarın da tüm dünya nüfusunun aşılanmasına yeteceği belirtiliyor.

Ancak bunun için de aşı adaletsizliğinin giderilmesi gerekiyor. Birçok ülkede çocukların aşılanmasına başlanırken, yoksul ülkelerde sağlık çalışanları ve riskli grupların aşılanması hâlâ tamamlanabilmiş değil. DSÖ Başkanı Ghebreyesus, zengin ülkelerde nüfusun yüzde 67’sinin aşılandığını, yoksul ülkelerdeki aşılamanın ise yüzde 10’un altında olduğunu, bunun da pandeminin sona ermesinin önündeki en büyük engel olduğunu ifade etti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Omicron Varyantı, Mevcut Aşılara ‘Dirençli’

Columbia Üniversitesi’nden yapılan yeni bir araştırma, Omicron varyantının aşılara “belirgin bir şekilde dirençli” olduğunu ve güçlendiricilerin yardımcı olmak için fazla bir şey yapmayabileceğini ve Omicron yayıldıkça Kovid 19 vakalarının artacağını öne sürüyor.

Columbia ve Hong Kong Üniversitesi’nden 20’den fazla bilim insanı tarafından yazılan araştırmaya göre, “Bu varyantın çarpıcı bir özelliği, mevcut Kovid 19 aşılarının ve antikor tedavilerinin etkinliğine tehdit oluşturan çok sayıda sivri mutasyonu olması.” .

Omicron varyantı ilk olarak Kasım ayında Güney Afrika’da tespit edildi ve yakında ABD’de Delta varyantını gölgede bırakarak baskın tür haline geleceğine inanılıyor.

Bilim insanları, Çarşamba günü yayınlanan çalışmada, varyantın “kapsamlı” mutasyonlarının aşıyı “büyük ölçüde tehlikeye atabileceği”, hatta onu etkisiz hale getirebileceği konusundaki endişelerini dile getiriyorlar.

“Yine de risk teşkil edebilir”

Rapor, destekleyici atışların bazı nötralizasyonu engellediğini, ancak dozları olanlar için “yine de risk teşkil edebileceğini” söyledi.

Çalışma, “Üçüncü bir güçlendirici atış bile Omicron enfeksiyonuna karşı yeterince koruma sağlamayabilir” diyor ve bir güçlendirici almanın hala akıllıca olduğunu da belirtiyor.

Yazarlar, sonuçların “Omicron varyantı hakkında daha yüksek yeniden enfeksiyon oranları ve aşı atılımları gösteren ortaya çıkan klinik verilerle uyumlu” olduğunu söyledi.

70 kat daha bulaşıcı

Yakın zamanda yapılan bir çalışma, Omicron’un Delta’dan kabaca 70 kat daha bulaşıcı olduğunu, ancak daha az şiddetli olduğunu gösterdi.

Bilim insanlarının çağrısı

Yeni Columbia çalışması, ciddi bir uyarı ve bilim camiasına bir eylem çağrısı ile sona eriyor.

Bu Kovid 19’un şu anda mevcut antikorlara karşı pan-dirençli olmaktan yalnızca bir veya iki mutasyon uzakta olduğunu düşünmek çok uzak değil.

Virüsün evrimsel yönünü öngören stratejiler geliştirmeli ve daha iyi korunmuş viral elementleri hedef alan ajanlar geliştirmeliyiz.

Johns Hopkins Üniversitesi verilerine göre, ABD’deki 802 bin’den fazla kişi dahil olmak üzere dünya çapında 5,3 milyondan fazla insan Perşembe günü itibarıyla Kovid 19’dan öldü.

(Kaynak: bianet)

Paylaşın

DSÖ’den ‘Omicron’ Uyarısı: Görülmemiş Oranda Yayılıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni tip koronavirüsün bir varyantı olan Omicron’un dünya çapında benzeri görülmemiş bir oranda yayıldığı konusunda uyarırken, şu ana kadar Omicron varyantı vakaları 77 ülkede doğrulandı.

Haber Merkezi / DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, düzenlediği basın toplantısında varyantın muhtemelen henüz tespit etmemiş olan birçok ülkede olduğunu söyledi.

Varyantın üstesinden gelmek için yapılması gerekenlerin yeterince yapılmadığından endişe duyduğunu söyleyen Ghebreyesus, “Elbette, şu ana kadar bu virüs riskini hafife aldığımızı öğrendik. Omicron daha az ciddi hastalığa neden olsa bile, çok sayıda vaka hazırlıksız sağlık sistemlerini bir kez daha bunaltabilir” dedi.

Ghebreyesus, ülkeler arasındaki aşı eşitsizliğine de dikkat çekti ve bazı ülkelerin üçüncü doz aşıları yaparken bazı ülkelerde toplumun önemli bir kısmının bir doz bile aşıya erişemediğini söyledi.

Kovid 19’a karşı üçüncü dozun önemli olduğunu belirten Ghebreyesus, “Sıralama önemli. Ağır hastalanma riski düşük olan gruplara üçüncü doz yapılması, dünyanın başka yerlerinde hayati riski daha yüksek olan fakat aşıya henüz erişememiş kişilerin hayatını tehlikeye atıyor.” ifadelerini kullandı.

Omicron’la ilgili elde edilen ilk veriler, varyantın aşılara karşı dirençli olabileceğini ve Delta varyantından daha bulaşıcı olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, hatırlatma dozunun Omicron’a karşı koruyuculuğu artırdığına dikkat çekiyor.

Afrika’da vakalardaki rekor artışa rağmen ölüm oranlarının nispeten az olması konusundaki iyimserliğe karşı da uyaran DSÖ, bütün ülkeleri bulaşı dizginlemek ve sağlık sistemlerini korumak için hızlı hareket etmeye çağırdı. DSÖ uzmanı Bruce Aylward, “bunun hafif bir hastalık olduğuna dair sonuçlara varılmaması” yönünde uyarıda bulundu.

DSÖ yetkilileri, Omicron’un ilk tespit edildiği Afrika kıtasında düşük aşılama oranları nedeniyle yeni varyantların üreme ortamı bulduğuna dikkat çekti.

Paylaşın