Sadr’dan Destekçilerine Çağrı: Protestolara Son Verin

Irak’ın etkin Şii din adamı Mukteda es-Sadr destekçilerine, protesto gösterilerine son vermeleri ve başkenti Bağdat’ta hükümet binalarının ve yabancı elçiliklerin bulunduğu Yeşil Bölge’den çekilmeleri çağrısı yaptı.

Irak halkından özür dileyen es-Sadr, protestoların devam etmemesi gerektiğini zira barışçıl karakterini yitirdiğini söyledi.

Destekçilerine Meclis çevresinden çekilmeleri için bir saat veren es-Sadr, “Iraklı kanı dökmek artık yasaklanmıştır” dedi. “Oturma eyleminin dahi son bulmasını istiyorum” diyen es-Sadr, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Barışçıl gösterileri dahi istemiyorum…İnsanlar bu dehşet için neyi yanlış yaptı? Evlerinde güvendeydiler ve siz yolsuzluktan kurtulmak için insanların öldürülmesi kabul edilemez.”

Es-Sadr ayrıca Şii milis gücü Haşdi Şabi’nin bazı liderlerinin de güvenlik güçleriyle çatılşmalara karışmış olabileceğini söyledi.

Dün siyasetten tamamen çekildiğini açıklayan es-Sadr’ı destekleyen Şii milisler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda 30 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.

Es-Sadr’ın destekçileri Başkanlık Sarayı’nı bastı, çatışmalar Meclis çevresinde de sürdü.

Bağdat’ın yanı sıra Basra, Necef, Nasıriye ve Hille şehirlerinde de çatışmalar çıktığı bildiriliyor.

Yeşil Bölge’de bazı yabancılar da sokak çatışmalarının ortasında kaldı. Hollanda Büyükelçiliği çalışanları Almanya’nın diplomatik temsilciliğine taşındı.

Irak’ın geçici başbakanı ve es-Sadr’ın müttefiki Mustafa el-Kadhimi, çatışmaların ülke çapında sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Es-Sadr’ın destekçileri Temmuz ayından bu yana bir süredir Meclis’in feshi için oturma eylemi yapıyordu.

Irak polisi, es-Sadr’ın destekçilerine “Iraklılarının kanının dökülmemesi için derhal Yeşil Bölge’den çekilme” çağrısı yapmıştı.

Güvenlik yetkilileri, es-Sadr’a sadık milis gücü Barış Tugayları ile Irak ordusu üyeleri arasında da çatışma çıktığını açıklamıştı.

Sosyal medyada paylaşılan videolarda, bazı savaşçıların roket güdümlü el bombaları dahil ağır silahlar kullandıkları görülüyor.

Dışişleri Bakanlığı’ndan seyahat uyarısı

Dışişleri Bakanlığı, Irak’a yönelik seyahat uyarısında bulundu. Bakanlıktan yapılan açıklamada “Bağdat’ta güvenlik durumunun bozulmaya başlaması göz önünde bulundurularak, vatandaşlarımızın zorunlu hâller dışında anılan şehre seyahat etmekten kaçınmaları tavsiye olunmaktadır” ifadeleri yer aldı.

Dışişleri Bakanlığı, halihazırda Irak’ta bulunan Türk vatandaşları için ise “kitlesel gösterilerin gerçekleştirildiği mahallerden uzak durmaları” tavsiyesinde bulundu.

İran da çatışmalar nedeniyle Irak ile sınırlarını kapattı ve Kuveyt vatandaşlarını ülkeyi derhal terk etmeye çağırdı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü, olaylardan endişe duyduğunu ve “durumu yatıştırmak için acil adımlar atılması” çağrısında bulundu.

İslam İşbirliği Teşkilatı ve Beyaz Saray’dan da sükunet çağrıları yapıldı.

Daha önce de defalarca siyasetten çekileceğini açıklayan ve kararından dönen es-Sadr, son açıklamasında “Son çekilme” ifadesini kullanmıştı.

Es-Sadr, destekçilerine “Bundan sonra Sadrist harekete ait sloganların ve bayrakların kullanılması yasaklanmıştır. Es-Sadr destekçileri bundan sonra medya ve sosyal medyada da aktif olmayacaktır” uyarısında bulunmuştu.

Ancak son 20 yıldır Irak politikasının en etkili isimlerinden olan es-Sadr’ın bugüne kadar yaklaşık 10 kere istifa etmiş ve ardından siyasete geri dönmüş olması, bazı uzmanlar tarafından “Bir süre sonra geri gelecektir” yorumlarına yol açmıştı.

Irak’ta 2019’dan bu yana gerilim azalmadı

2019’da hayat pahalılığı, temel ihtiyaçlara erişim zorluğu ve yolsuzluklara son verilmemesi gerekçesiyle çok geniş çaplı kitlesel gösteriler başlamış; başbakan istifa etmişti. Ardından kurulan hükümetler, yapılan seçimler de ülkede istikrarı sağlamaya yardımcı olmadı.

Irak’ta son olarak geçen yıl Ekim ayında yapılan ve katılma oranının çok düşük kaldığı seçimde es-Sadr’ın desteklediği “Anavatanı Koruma” bloğu parlamentoda çoğunluğu kazansa da tek başına hükümeti kuracak sandalye sayısına ulaşamadı. Meclisteki bloklar uzlaşamayınca yeni hükümet bir türlü kurulamadı.

Haziran ayında es-Sadr, “geniş katılımlı hükümet” müzakereleri sonuçsuz kaldığında, Meclis’te desteklediği blok için “istifa” çağrısı yaptı. Bu çağrıya uyan milletvekilleri istifa ettiğinde ise parlamento çoğunluğu es-Sadr’ın en büyük rakibi olan İşbirliği Çerçevesi Bloğu’na geçti.

Bu blok, İran destekli milis güçlerinin de bir dönem komutanlığını yapmış olan Hadi el Amiri’nin lideri olduğu Fetih İttifakı, yine İran’a yakınlığıyla bilinen eski başbakanlardan Nuri el-Maliki’nin Kanun Devleti İttifakı’nı da barındıran Şii siyasi partilerin öncülüğünde kurulmuştu.

Es-Sadr da Şii kimliğini öne çıkarmakla birlikte daha milliyetçi ve İran ve ABD başta olmak üzere yabancı ülkelerin etkisine karşı bir politika izliyor.

ABD’nin 2003’te başlayan Irak işgalinde o dönem ABD ordularına karşı savaşan silahlı güçlerin de başında olan es-Sadr’ın babası ve kayınpederi de işgalle birlikte devrilen Saddam Hüseyin devrinde idam edilmişti.

Es-Sadr’ın milletvekilleri istifa ettiğinde parlamentoda çoğunluk durumuna gelen İşbirliği Çerçevesi bloğu milletvekilleri, Temmuz ayında yeni bir başbakan seçmeye çalışınca es-Sadr’ın destekçileri parlamentonun dağılması ve yeniden seçimlere gidilmesi için oturma eylemine başlamıştı.

Es-Sadr, bugün siyasetten “son kez çekileceğini” duyurduğu açıklamasında siyasi rakiplerini “kendisinin reform çağrılarını dinlememekle” suçladı.

Irak Yüksek Federal Mahkemesi bugün Meclis’in feshedilip edilmeyeceğiyle ilgili kararını vermek için toplanacak.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Sadr Taraftarları Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı İşgal Etti: 15 Ölü

Irak’ta aylardır süre giden siyasal kriz yeni bir evreye girdi. Mukteda es-Sadr liderliğindeki Tahran karşıtı Şiilerin Sadr Hareketinin çağrısıyla binlerce gösterici Bağdat’ta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı işgal etti.

Ordunun göstericileri Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan çıkartmaya yönelik müdahalesinde 15 kişi öldürüldü, en az 300 kişi de yaralandı. Çatışmaların şiddetlenmesiyle İran, komşusu Irak ile sınır geçişlerini durdurdu.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, gerginliğin yatıştırılması için acil adımların atılması çağrısını yaptı. BM Irak Misyon Temsilciliği’nden yapılan açıklamada da taraflara silahlı çatışma ve şiddetten uzak durmaları çağrısı yapılmıştı.

Beyaz Saray’dan açıklama

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Irak’taki olayların bir an önce yatıştırılması ve tarafların diyalog kurması çağrısında bulundu.

Kirby, Beyaz Saray muhabirlerine verdiği çevrimiçi brifingde Bağdat’taki çatışmalarla ilgili bir soruya karşılık yaşanan çatışmaları “rahatsız edici” olarak niteledi. Kirby, “Şimdi gerginlik değil, diyalog zamanı. Bu şiddet olaylarının yatıştırılması ve barışçıl göstericilere saygı duyulması çağrısı yapıyoruz.” dedi.

ABD Bağdat Büyükelçiliğinin boşaltıldığı söylentilerini de yalanlayan Kirby, bu aşamada böyle bir şeye gerek olmadığını söyledi.

Dışişleri’nden seyahat uyarısı

Dışişleri Bakanlığı, Irak’a yönelik seyahat uyarısında bulundu. Açıklamada “Bağdat’ta güvenlik durumunun bozulmaya başlaması göz önünde bulundurularak, vatandaşlarımızın zorunlu hâller dışında anılan şehre seyahat etmekten kaçınmaları tavsiye olunmaktadır” ifadeleri yer aldı.

Dışişleri Bakanlığı, halihazırda Irak’ta bulunan Türk vatandaşları için ise “kitlesel gösterilerin gerçekleştirildiği mahallerden uzak durmaları” tavsiyesinde bulundu.

Sadr siyasi işlerden çekildiğini duyurdu

Sadr yanlıları, liderlerinin  “Dünyanın siyasi işlerine müdahaleden nihai olarak istifa ettiğini ve kendisini kapattığını” ilan ettiği Twitter mesajından sonra sokaklara döküldüler.  Sadr mesajında “Babamın mezarı, tarihi eser kurumuyla Sadr ailesinin müzesi hariç tüm kurumları (da) kapatma (ya) karar verdiğini” duyurdu.

Sadr açıklamasında, İran’da yaşayan Iraklı Şii dini mercilerden Ayetullah Kazım Hairi’yi de dün “mercilik görevine son verdiğini” duyurması nedeniyle eleştirdi ve bu kararını kendi iradesiyle almadığını savundu.

Irak’ta halen hareketin şahsen Sadr’a bağlı politbürosu ve birçok siyasi, ekonomik ve askeri kurum var.

Çatışmalar

Sadr yanlıları, başkent Bağdat’ta hükümet binaları ve yabancı misyon temsilciliklerinin yer aldığı yüksek güvenlikli “Yeşil Bölge”de Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı işgal ederken, bir başka Sadr yanlısı grup da aynı alandaki Başbakanlık Binası’na girdi. Daha sonra göstericileri Hükümet Sarayı’ndan dışarı çıkaran güvenlik güçleri, kapıları kapatarak binayı koruma altına aldı.

Yüzlerce gösterici Hükümet Sarayı’nın  bahçesinde eylemlerini sürdürüyor.

Güvenlik güçleri, Yeşil Bölge’nin farklı noktalarında havaya ateş açarak eylemcileri dağıtmaya çalışıyor.

Sadr’ın destekçileri, ülkenin güneyindeki Basra, Necef, Abadan gibi kentlerde de kitleler sokaklara dökülmeye başladı ve hükümet binalarına yöneldi.

“Yeşil Bölge”de güvenlik güçleri, Sadr yanlılarına ateş açarak  bölgeden uzaklaştırmaya çalışıyor. Bağdat’ta silah sesleri duyulduğu, Sadr yanlılarıyla İran destekli gruplar arasında çatışmalar çıktığı ve yaralıların olduğu bildirildi. Askeri güçler, eylemcileri dağıtmak için göz yaşartıcı bombalar da kullanıyor.

Bağdat’ta sokağa çıkma yasağı 

Protestolar nedeniyle Bağdat’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, Bağdat’ta bugün saat 15.30 itibarıyla sokağa çıkma yasağı kararı alındığı bildirildi. Komutanlık daha sonra, Bağdat için ilan edilen sokağa çıkma yasağının ülkenin tamamında 19.00’dan itibaren süresiz biçimde uygulanacağını duyurdu.

Yeşil Bölge üzerinde de Irak Hava Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçakları uçuşa  başladı. Başbakan Mustafa el-Kazımi, Bakanlar Kurulu’nun haftalık toplantılarını askıya aldığını duyurdu.

Sadr’ın sertleşen iktidar mücadelesi 

Sadr hareketi, Ekim 2021’de yapılan federal seçimlerde Ulusal Meclis’in en büyük grubu olmuştu. Şii imam, Kürt ve Sünni müttefikleriyle birlikte, Çerçeve’yi dışlayacak bir çoğunluk hükümeti oluşturma çağrısıyla yola çıktı.

Ancak sistemin kilidini açacak olan cumhurbaşkanı seçimini başlatmak üzere milletvekillerinin 2/3’ünü Meclis’te toplamayı başaramadı. Irak Anayasası’na göre, hükümetin kurularak işe başlayabilmesi, Meclis’in Başbakana hükümeti kurma görevini verecek olan Cumhurbaşkanı’nı seçmesine bağlı.

Haziran’da, Sadr ve 73 milletvekili, tıkanıklığı kırmak amacıyla istifa etti. Bu, rakip Şii bloku İran yanlısı Koordinasyon Çerçevesi’nin yasama meclisindeki en büyük siyasi grup haline gelmesine yol açtı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin eski kabine bakanı Muhammed Şii el-Sudani’yi başbakan olarak aday göstermesi Sadr blokunu kızdırdı ve destekçileri tarafından parlamentonun işgalini tetikledi.

Irak’taki çeşitli siyasi gruplarla bağlantılı silahlı gruplarla Birleşmiş Milletler, gerilimlerin tırmanabileceği konusunda uyardı.

5 Ağustos Çarşamba günü Sadr, parlamentonun feshedilmesi ve yeni seçimlerin yapılması çağrısında bulundu.

6 Ağustos Perşembe günü geç saatlerde yapılan Koordinasyon Çerçevesi, bu fikre açık olduklarını ve potansiyel bir gerilimi düşürmeye işaret ettiğini söyledi. Ancak bu tür müzakereler için “soru üzerinde ulusal bir konsensüs ve güvenli bir ortam sağlanması” ön koşul olduğunu belirterek, parlamento işgalinin sona ermesi gerektiğini de öne sürdü.

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr’ın uzun süredir düşmanı olan eski başbakan Nuri el Maliki’nin partisinden ve şimdi güvenlik güçlerine entegre edilmiş İran yanlısı eski bir paramiliter ağ olan Haşdi Şabi’den milletvekillerini içeriyor.

Şii kanaat önderi ve siyasal lider Mukteda es-Sadr’ın binlerce yandaşı 12 Ağustos’ta Cuma namazında lidere bağlılıklarını ve Irak Yüksek Mahkemesi’nin önümüzdeki hafta sonuna kadar parlamentoyu feshetmesi çağrısına desteklerini göstermek için Bağdat’ta parlamento önünde bir araya geldi.

Genel seçimlerden bu yana hükümetin kurulamadığı Irak’taki siyasi liderler, 18 Ağustos’ta ülkedeki siyasi krizi görüşmek üzere bir araya geldi. Meclisin feshi ve erken seçim çağrısı yapan Şii lider Mukteda es-Sadr’ın hareketinden toplantıya katılan olmadı. Yeniden erken seçim yapılabileceği konusunda anlaşmaya varan siyasi liderler, bu sürecin anayasal çerçeveye uygun şekilde olmasını istedi. Toplantıda, anayasal çerçevede bir yol haritası çizilmesi için ulusal diyalog toplantılarına devam kararı da alındı.

23 Ağustos’ta Mukteda es-Sadr yanlılarının Irak Yüksek Yargı Konseyi önünde oturma eylemi başlatmasının ardından Konsey, yargı işlemlerini askıya aldı. Başbakan Kazımi de Mısır ziyaretini yarıda kesip ülkeye dönmeye karar verdi.

Paylaşın

Irak’ta Mukteda es-Sadr Taraftarları Meclis Önünde ‘Erken Seçim’ Namazı Kıldı

Şii kanaat önderi ve siyasal lider Mukteda es-Sadr’ın binlerce yandaşı Cuma namazında lidere bağlılıklarını ve Irak Yüksek Mahkemesi’nin önümüzdeki hafta sonuna kadar parlamentoyu feshetmesi çağrısına desteklerini göstermek için Bağdat’ta parlamento önünde bir araya geldi.  

Mukteda es-Sadr ve yandaşları geçtiğimiz Ekim’de yapılan ve Sadr Hareketi’nin 73 vekille birinci parti olarak çıktığı seçimlerden bu yana Cumhurbaşkanı’nın seçilememiş ve hkümetin kurulamamış olmasını protesto için Temmuz’dan bu yana Irak parlamentosunu işgal ediyor.

Sadr Cumhurbaşkanı seçimi için gereken 2/3 çoğunluğu sağlayamayacağı belli olduktan sonra milletvekillerini meclisten çekmişti. Temmuz’dan bu yana da kendi yokluğunda Meclisin bir Cumhurbaşkanı seçmesi ve hükümet kurması olasılığını önlemek için parlamentoyu kuşatma altında tutuyor ve erken seçim talep ediyor.

Sadr, Çarşamba günü yüksek mahkemenin önümüzdeki hafta sonuna kadar parlamentoyu feshetmesi gerektiğini söyledi. “Yoksa, devrimciler başka bir tavır alacak”, dedi.

Muharrem yasında Cuma namazı

Ruters’in haberine göre, Hz. Hüseyin’in Kerbela’da katlinin yasının tutulduğu Muharrem ayı münasebetiyle siyah giyinen ve her an ölmeye hazır olduklarının nişanesi olarak beyaz kefenlerini omuzlarına alan binlerce Sadr yandaşı Cuma namazını parlamento önünde kıldıktan sonra hutbe için kızıl bir minbere çıkan imamın karşıtlarına meydan okumasını onayladılar:

“Sadr burada olduğu sürece Irak’ı parçalayamayacaksınız.” İmam, “Bu devrimden geri dönüş yok…” dedi “halk taleplerinden vazgeçmeyecek.”

Kısaca Mukteda es-Sadr

Mukteda es-Sadr, Lübnan kökenli ve Şii âlimlerin olduğu bir aileden geliyor. Sadr, Şii dünyada saygın bir yeri olan Ayetullah Muhammed Sadık es-Sadr’ın 4. çocuğu olarak 1974 yılında doğdu.

Muhammed Sadık es-Sadr’ın iki oğlu Mustafa ve Muammile ile birlikte bir iddiaya göre Saddam Hüseyin’in emri ile 19 Şubat 1999’da düzenlenen bir suikast sonucu öldürülmüştü.

Mukteda es-Sadr ayrıca Ayetullah Muhammed Bakır es-Sadr’ın damadı. Bakır es-Sadr Irak’ta 1980 yılında idam edilmişti. Mukteda es-Sadr’ın kuzeni Musa es-Sadr, İran – Lübnan temelli Amel hareketinin kurucusu olarak biliniyor.

Sadr, ailesi ve bağlantılarına rağmen iyi bir din eğitimi ve üst düzey bir Şii din âlimi olması için gereken müçtehit unvanından yoksun. Ayrıca Sadr’ın fetva vermeye de yetkisi yok.

Sadr, Irak’ta Amerika Birleşik Devletleri işgaline karşı direnen ve sonradan Barış Birlikleri adını alan Şii grup Mehdi Ordusu’nun liderliğini yaptı.

Bağdat’ın kurtarılmış bölge olarak nitelendirilebilecek Sadr Kent bölgesinin gayriresmi yöneticiliğini yapan Mukteda es-Sadr, Irak hükümetinin herhangi bir resmi unvanına sahip değildir fakat ülkenin en etkili dini ve politik figürlerinden birisidir.

Paylaşın

Irak’ta Sızan Gizli Kayıtlar Siyaseti Nasıl Değiştirecek?

Irak’ın eski Başbakanı Nuri el Maliki’nin, ülkenin önemli Şii lideri Mukteda es-Sadr’a yönelik eleştiri ve hakaretler içerdiği iddia edilen konuşmasının gizli kaydının basına sızdırılması ülke siyasetinde adeta “deprem” etkisi yarattı.

Söz konusu sesli kayıtta Maliki, Mukteda es-Sadr’ı İngiliz projesi olarak tanımlayarak, ‘‘Mesele şu ki, Mukteda’nın Şiilerin ve Irak’ın kontrolünü ele geçirmesini amaçlayan bir İngiliz projesi var, o zaman onu öldürüp Irak’ı Sünnilere verecekler. Ortada böyle bir proje var, ama ben buna karşı savaşıyorum, buna karşı hem siyasi ve askeri olarak savaşılacak.” dediği aktarılıyor.

Yine aynı kayıtta, İran’ın Mukteda es-Sadr’a yardım ettiğini, Tahran’ın Hasan Nasrallah’ı Lübnan’da nasıl Hizbullah Örgütü şefi yaptıysa şimdi de kendisi için Irak’ta aynısını yapmak isteğini kaydeden Maliki, “Mukteda bir katil, Bağdat’ta kaç kişiyi öldürdü? Adam kaçırmalar, bombalı arabalar, o usta değil, korkak, hain, hiçbir şey bilmeyen cahil (…) Sadrları tanıyorum, onlarla Basra, Kerbela ve Bağdat’ta savaştım, silahımız yoktu ve İranlılar onlara gelişmiş füzeler vermişti ve biz yine de kazandık.” dediği iddia edildi.

Kanun Devleti Koalisyonu Genel Başkanlığı dışında, Şii siyasi çatı kuruluşu Koordinasyon Çerçevesinin de en önemli liderlerinden biri olarak bilinen Maliki, sızdırılan kayıtları sosyal medya hesabından yalanladı ve bunların sahte olduğunu bildirdi.

Mukteda es-Sadr ise bu kayıtların kendisi için hiç bir şey ifade etmediğini söyledi.

Irak siyasetini izleyen gözlemcilere göre, basına sızdırılan ses kayıtları Irak toplumu ve siyasetindeki derin çatlakların önemli bir göstergesi.

Maliki ve Mukteda arasındaki güç çekişmesi 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgalinden bu yana sürüyor. ABD’nin Irak ordusunu dağıtmasından sonra Sünni gruplar El Kaide ile işbirliği yaparken, Şii militanların önemli bir kısmı, Mukteda es-Sadr’ın kurduğu mehdi ordusu etrafından kenetlendi.

Maliki 2006 yılında ilk kez başbakan olduğunda Sünni silahlı gruplar dışında, mehdi ordusunu da 2007 ve 2008 yıllarında silahsızlandırmak istedi.

2010’deki seçimde ise görüş ayrılıklarına rağmen Mukteda Tahran’ın da teşvikiyle Maliki’yi destekledi.

IŞİD’in 2014 yılında etkili olmasının üzerinden Mehdi ordusu bu gruba karşı silahlı faaliyetlerine yeniden başladı.

Maliki ay başında yaptığı açıklamada, seçimlerde yine aday olacağını açıkladı.

Maliki, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Gelecek hükümet, tüm Iraklılar için hizmet odaklı bir hükümet olma mesajı vermeli, seçimlere katılan katılmayan, seçim sonrası siyasette kalan veya çekilen hiç kimseyi dışlamamalı, siyaset dışına atmamalı.” ifadelerini kullandı.

Maliki’nin bu açıklamayla seçimlerden birinci çıkan ancak sonrasında istediği hükumeti kuramadığı için siyasetten çekilen Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’a işaret ettiği belirtiliyor.

Irak’ta 2003 sonrası iki dönem başbakanlık yapan ve mezhepçi politikalarıyla bilinen Maliki’nin başbakanlığının son aylarında İŞİD ülkenin üçte birini ele geçirmişti.

Irak’ta hükümet kurma çalışmaları

Irak’ta genel seçimlerin üzerinden 9 ay geçse de mezhepsel anlaşmazlık yüzünden henüz yeni bir hükumet kurulamadı. Yasalara göre, Meclis önce cumhurbaşkanını seçecek ve bunun için de 329 sandalyeli Mecliste 220 vekilin oyu gerekli. Seçilecek cumhurbaşkanı da Şiilerin başbakan adayına hükumeti kurma görevini verecek.

Sadr, geçen ay siyasetten çekilme kararı almış ve 73 vekilini Meclisten istifa ettirmişti. Irak’ta Şii liderin çekilmesi sonrası hükümet kurma müzakerelerini İran destekli rakipleri Şii siyasi çatı kuruluşu Koordinasyon Çerçevesi yürütüyor. Bu çatı kuruluşta Maliki koalisyonunun yanı sıra Haşdi Şabi komutanlarından Hadi Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu ile Şii milis yapıların siyasi uzantıları bulunuyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın