Kılıçdaroğlu: Sahtekarlık Yapandan Cumhurbaşkanı Olmaz

Hatay’da konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyaset ahlak işidir. Ahlaklı insanların siyaset yapması lazım. Rakibini eleştirebilirsin. Siyaset rakibine iftira atmak, kumpas kurmak değildir. Allah bizi kumpasçılardan, sahtekarlık yapanlardan korusun. Sahtekarlık yapandan cumhurbaşkanı olmaz.” dedi.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, “Daha düne kadar bizim terör örgütleriyle işbirliği yaptığımızı söylediler. Buna dair sahte videolar hazırladılar. Daha dün televizyonda montajlı görüntüler kullandıklarını itiraf ettiler.

Rakibimiz olabilir, eleştiriyi yaparız ama kumpas kurmayız. Olmayan olayları olmuş gibi gösterip böyle sunmayız. Biz ahlaklı ve erdemli insanlarız. Ahlaklı ve erdemli olmayanların en tepede olması kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay’da Millet Buluşmasında yaptığı konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki sığınmacılarla ilgili olarak “En geç iki yıl içinde herkesi kendi ülkelerine göndereceğiz. Bu konuda Millet İttifakı olarak anlaştık, ortak mutabakat metnindeki ilkelere uyacağız ve bunları kendi ülkelerine iade edeceğiz” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Geri kabul anlaşması yaptılar, Türkiye’yi sığınmacı deposu haline geldiler, Türkiye’yi buradan çıkaracağız… Türkiye, bölgede barışın, dostluğun güvencesi olacak” diye devam etti.

“Terör nereden gelirse gelsin, hepimizin ortak mücadele etmesi lazım” diyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinde kullandığı “montajlı video” için de şu ifadeleri kullandı:

“Beni derinden üzen konu şu: Siyaset ahlak işidir. Ahlaklı insanların siyaset yapması lazım. Rakibini eleştirebilirsin. Siyaset rakibine iftira atmak, kumpas kurmak değildir. Allah bizi kumpasçılardan, sahtekarlık yapanlardan korusun. Sahtekarlık yapandan cumhurbaşkanı olmaz.”

Daha düne kadar bizim terör örgütleriyle işbirliği yaptığımızı söylediler. Buna dair sahte videolar hazırladılar. Daha dün televizyonda montajlı görüntüler kullandıklarını itiraf ettiler.”

Rakibimiz olabilir, eleştiriyi yaparız ama kumpas kurmayız. Olmayan olayları olmuş gibi gösterip böyle sunmayız. Biz ahlaklı ve erdemli insanlarız. Ahlaklı ve erdemli olmayanların en tepede olması kabul edilemez.”

Kemal Kılıçdaroğlu, Pazar günü yapılacak seçimlerde oy kullanma çağrısını yineledi ve “Vatanseverlik oy kullanmaktır, vatanseverlik adalet ve ahlak isteyenleri iktidara taşımaktır” dedi.

Kılıçdaroğlu: Bu bir referandumdur

Kılıçdaroğlu, sosyal medya paylaştığı bir videoda seçmenleri oy kullanmaya çağırdı.

Kılıçdaroğlu, “Sen beni sevsen de sevmesen de kabulüm. Ekonomi için karar ver. Bunlar gelirse dolar 30 liraya çıkacak. O oyu benim için değil kendin için vereceksin. Vatanını seven sandığa gelsin.” dedi.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu İle Özdağ İkinci Tur İçin Anlaştı

Zafer Partisi, Genel Başkan Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada,  “Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile akşam saatlerinde bir araya gelerek, mutabakat metni üzerinde çalıştık” dedi.

Haber Merkezi / Özdağ, Kılıçdaroğlu ile yarın saat 11.00’de partisinin genel merkezinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna ilişkin ortak basın açıklaması yapacağını da duyurdu.

Ortak açıklama yapılacak olması iki liderin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklemek konusunda protokolde anlaştığı şeklinde yorumlandı.

Öte yandan Sözcü TV’den İsmail Saymaz, sosyal medya hesabından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Zafer Partisi’nin seçimin ikinci turunda Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi konusunda anlaştığını öne sürdü.

Ümit Özdağ’ın koşulları

Ümit Özdağ, Salı günü düzenlediği basın toplantısında, “Oldukça ciddi bir mesafe kaydetmekle birlikte henüz sonuçlanmadığı için bugün akşam CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla Hatay dönüşü bir toplantı daha yapacağız” demişti.

Salı öğlen düzenlediği basın toplantısında habercilerin Kılıçdaroğlu ile henüz mutabakata ulaştırmadığı konulara ilişkin habercilerin soruları ve Özdağ’ın yanıtları şöyle olmuştu:

Mültecilerin geri gönderilmesine ilişkin Kılıçdaroğlu’nun “İki yıl içinde göndereceğiz” sözlerine göndermede bulunan habercilere Özdağ, mültecilerin “Gönüllü değil, gerekirse zorla bir sene içerisinde, uluslararası hukuka uygun olarak,” ülkelerine tehcir edileceklerini söylemişti.

Kılıçdaroğlu’nun kayyım uygulamasına son verileceğine ilşkin vaatleri konusunda da Özdağ “Türkiye’nin güvenliği açısından, terörle mücadelede Türk devletinin hukukunun içerisinde terörle ilintili yerel yöneticilerin yerine devlet görevlilerinin kayyum olarak atanması imkânının her zaman olması gerektiğini düşünüyoruz.” demişti.

Özdağ konuşmasını bitiriken de “Başka detaylar da var, üzerlerinde konuşuyoruz. Türk halkına şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Zafer Partisi’nin olduğu yerde terörle mücadele ve Türkiye’nin güvenliği güven altındadır, bundan emin olabilirsiniz.” demişti.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaatleri

Kılıçdaroğlu Ümit Özdağ’ın direttiği kayyım uygulaması konusunda en son HDP eş genel başkanlarıyla TBMM’de yaptığı görüşmenin ardından “Kayy[ı]m uygulamasını doğru bulmadığımızı ifade ettik. Halkın iradesini ipotek altına alırsanız bu doğru bir uygulama değildir.” demişti.

Kılıçdaroğlu daha yakın tarihlerdeki değinmelerinin yanı sıra geçtiğimiz yıl açıkladığı Suriyeliler’in ülkelerine dönüşü planı kapsamında “Suriyeliler’in kendi ülkelerine dönmeleri için can ve mal güvenliklerini sağlaması ile ilgili oturacağız, bir sözleşme yapacağız. Bu sözleşme Suriye ve Türkiye arasında değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in de devreye girmesini isteyeceğiz.” demiş, devamında şunları dile getirmişti:

“[…] Can ve mal güvenliği için de bizim oturup bir protokol yapmamız lazım […] Suriye yönetimiyle […] Bunlar kendi ülkelerine geldiğinde, evlerine yerleştiklerinde bunlara herhangi bir siyasal müdahale ve baskı olmayacak, bu güvenliğini de alacağız.”

Paylaşın

28 Mayıs Seçimi: Adalet Partisi’nden Kılıçdaroğlu’na Destek

ATA İttifakı bileşenlerinden Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini belirterek, “Keşke Yunan kazansaydı diyenlerin tabutuna omuz verenlere bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz” dedi.

Vecdet Öz, açıklamasının devamında, “Bu Atatürk’ün kurmuş olduğu laik cumhuriyet düzeniyle, kurulmaya çalışılan siyasal İslam rejimi arasındaki kavgadır” ifadelerini kullandı. Öz, ittifakın Cumhuriyetçi, Atatürkçü, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi bir hareket olduğunu söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ATA İttifakı bileşenlerinden Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz’ü ziyaret etti.

Vecdet Öz, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tur oylamasında Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı.

“Demokrasinin devam etmesi için, demokrasinin önünün kesilmemesi için bizler kararımızı verdik. Toplantımızın sonunda sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek kararı çıktı. Bu karar, oy birliğiyle çıkmıştır” diyen Öz, “Bu ülkede keşke Yunan kazansaydı diyenlerin tabutuna omuz verenlere bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz. Bu Atatürk’ün kurmuş olduğu laik cumhuriyet düzeniyle, kurulmaya çalışılan siyasal İslam rejimi arasındaki kavgadır” ifadelerini kullandı.

ATA İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda görevini yaptığını söyleyen Öz, ittifakın Cumhuriyetçi, Atatürkçü, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi bir hareket olduğunu söyledi.

“Amacımız, Türkiye’nin Atatürk çizgisinde cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkarak, Kurutuluş Savaşı’nın yapılma sebeplerine uygun bir nizamın tekrar tesis edilmesiydi. Cumhuriyetin yıpranan değerlerini tekrar tesis etmekti” diyen Öz, “Sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin payidar kalması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu da vatandaşları 28 Mayıs’ta oy kullanmaya davet ederek “Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar, hepimizin malumu. Bir var olma veya yok olma mücadelesi veriyoruz. Türkiye aydınlığa veya karanlığa sürüklenecek. Hepimizin sorumluluğu var. Hepimiz bu sorumluluk içinde hareket etmeliyiz. Türkiye’yi aydınlığa çıkarmalıyız. Kavgadan, çekişmeden, kamplaşmadan ayrılan bir Türkiye, kucaklaşan bir Türkiye, birbirine saygı duyan bir Türkiye… Hepimizin temel hedefi bu. Artık bu bir seçim olmasının ötesinde bu bir referanduma dönüşmüştür” dedi.

Vecdet Öz, sosyal medya hesabından iki gün önce yaptığı açıklamada partisinin Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısından Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı çıktığını ancak partinin resmi kararının Kılıçdaroğlu’nun yapacağı ziyaret sonrasında kamuoyuna açıklanacağını belirtmişti.

Vecdet Öz, Sinan Oğan’ın Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemesinin ardından “Herkes kendine yakışanı yaptı” ifadesinin yer aldığı bir paylaşım yaptı.

Paylaşın

İBB Başkanı İmamoğlu: Karamsarlığa, Yılgınlığa Yer Yok

Demokrasi Neferleri Buluşması’nda konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, “28 Mayıs’a unutmayın çok daha güçlü gidiyoruz. Bu çerçevede en önemli görevlerimizden biri sandık hakimiyetini sağlamak. Oylara sahip çıkmaktan söz etmiyorum. Sandık hakimiyeti diyorum. Bu çok daha önemli. Sandığa hakim olmak, seçimden önce başlayan bir süreçtir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Her dakikası mühimdir. Sizler aynı zamanda az önce ifade ettiğim gibi mahallelerinizdeki sorumlu insanlarsınız. Seçim gününe kadar yürütülecek çalışmalarda göreviniz olduğunu lütfen unutmayın.

İmamoğlu, konuşmasının devamında, “Bizi sadece kendi yılgınlığımız ve karamsarlığımız yenebilir. Başka hiçbir güç yenemez. Onun için karamsarlığa, yılgınlığa yer yok. Bu ülkeye demokrasi getirmekten hiçbir güç bizi alıkoyamadı, alıkoyamayacak. Kimse bizim mücadele azmimizi ve irademizi yenemedi, yenemeyecek. Bizler bu ülkenin demokratları ve vatanseverleri olarak asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Maltepe Sahil Etkinlik Alanı’nda Demokrasi Neferleri Buluşması’nda konuştu. İmamoğlu, “Bu hükümet milletimizden güvenoyu alamadı” dedi ve şunları söyledi:

“14 Mayıs seçimlerinin çok net bir sonucu var. Bu hükümet milletimizden güvenoyu alamadı. Bu seçmen iktidara bütün kullandığı imkanlara, baskısına, iftirasına rağmen dur seni seçmiyorum dedi. Bir çeşit yarı final maçı gibiydi. Eleyen elendi, final maçında bu iki liderin yanı sıra bir süreç, bir sistem sorgulanacak.

O sistemin gidişini isteyenler Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verecek. Dolayısıyla bu önümüzdeki önemli final maçında kim ne yapmış ne demiş önemi yok. Bu yepyeni, sıfırdan bir maç.

28 Mayıs’a 0-0 başlayacağız. Vatandaşlarımız bu bir haftada ortaya koyacağı performansa göre değerlendirme yapacak. Milletimiz iktidarı kime vereceği konusunda yeni ve çok önemli bir değerlendirme yapacak. İkinci turun anlamı budur. Yani asıl seçim haftaya, final maçı haftaya. Doğru olan nedir? İlk turdan ders aldık. Ona göre bu süreçte ne gerekiyorsa yapacağız demektir.

Bir kirletme, yalan üretme politikası uygulanmıştır. Biz biraz suskun kalmışızdır. Ama biz artık onların yaptığı gibi yalanı, iftirayı konuşmayacağız. Ama onların yalanlarına, iftiralarına net cevapları vereceğiz, onlara haddini bildireceğiz.

Onun için 28 Mayıs’a unutmayın çok daha güçlü gidiyoruz. Bu çerçevede en önemli görevlerimizden biri sandık hakimiyetini sağlamak. Oylara sahip çıkmaktan söz etmiyorum. Sandık hakimiyeti diyorum. Bu çok daha önemli. Sandığa hakim olmak, seçimden önce başlayan bir süreçtir. Her dakikası mühimdir. Sizler aynı zamanda az önce ifade ettiğim gibi mahallelerinizdeki sorumlu insanlarsınız. Seçim gününe kadar yürütülecek çalışmalarda göreviniz olduğunu lütfen unutmayın.

Bizi sadece kendi yılgınlığımız ve karamsarlığımız yenebilir. Başka hiçbir güç yenemez. Onun için karamsarlığa, yılgınlığa yer yok. Bu ülkeye demokrasi getirmekten hiçbir güç bizi alıkoyamadı, alıkoyamayacak. Kimse bizim mücadele azmimizi ve irademizi yenemedi, yenemeyecek. Bizler bu ülkenin demokratları ve vatanseverleri olarak asla vazgeçmeyeceğiz.

“Bu iktidardan kurtulmak zorundayız”

28 Mayıs gecesi seçimi kazandığımızda millet kazanacak. Size söz! Bana gelip nasıl kazandınız diye sorduklarında, ‘bana sormayın, sandık başında demokrasi tarihi yazan gençlere sorun’ diyeceğim. Her şey çok güzel olacak.

Biz doğru bildiğimiz yolda sonunu düşünmeden yola çıkmış insanlarız. O gün sandıklarda 1 milyon kişi olacağız. Karamsarlığa, yılgınlığa yer yok. Unutmayın bu ülkeye demokrasi getirmekten kimse bizi alı koyamadı, koyamayacak. Onların Anadolu Ajansı numaralarını da biliyoruz. Onlar bize sökmez.

Bu iktidardan kurtulmak zorundayız, bu bir avuç insan dışında herkes mutlu olacak göreceğiz. Biz seçimi kazandığımızda millet kazanacak. Sandığı protesto etmenin, evde kalmanın maliyeti çok yüksek olacaktır. Mutlaka sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. Oyunuzu kullanırken derin düşünün. Sadece kendinizi için değil çocuklarınız için düşünün.”

Paylaşın

Adalet Partisi’nden Kılıçdaroğlu’na Destek Verme Kararı

14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde Sinan Oğan’ı Cumhurbaşkanı adayı olarak gösteren Ata İttifakı bileşenlerinden Adalet Partisi’nin Lideri Vecdet Öz, “İttifak bileşenlerimizle yaptığımız görüşmede partilerimizin GİK kararlarını uygulama ve açıklama kararı aldık” dedi ve ekledi:

“Adalet Partisi’nin GİK kararı, ittifak ortaklarımızla birlikte belirlediğimiz şartlar yazılı olarak teminat altına alınmak suretiyle başkaca hiçbir beklenti içinde olmadan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermek ve bize gönül verenleri daha fazla sürüncemede bırakmamak olmuştur. Resmi kararımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun Pazartesi günü genel merkezimize yapacağı ziyarette açıklanacaktır. Milletimize hayırlı uğurlu olsun.”

14 Mayıs’ta Zafer Partisi’yle birlikte seçimlere giren ve cumhurbaşkanlığı yarışında Sinan Oğan’ı destekleyen Ata İttifakı üyesi Adalet Partisi, ikinci turda Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldı.

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz tarafından partinin Genel İdare Kurulu’nun aldığı karar belirtilerek yapılan açıklamada 22 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu’nun partiyi ziyaret edeceği de belirtildi. Öz’ün açıklaması şöyle:

“Ata İttifakı’na gönül vermiş değerli arkadaşlarım, sizler Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçiliğini düstur edinmiş zeki ve iradesi bağımsız vatan evlatlarısınız. Sizlere istikamet belirlemek kimsenin haddi değildir.

İlkeli bir siyaset yaptık ve bizlere destek verdiniz. Sizlere minnettarım. Bu destek yüzde 5’le sınırlı kaldı ve maalesef ki amacımıza ulaşamadık. Lakin hep birlikte ortaya milli bir irade koyduk.

Şunu unutmamak gerekirki ülkemiz tarihi bir süreçten geçmektedir. Öncelikle mevcut iktidardan kurtulmamız elzemdir. Bunun yolu ideallerimize uymasa dahi kontrol altında birlikte hareket edilebilecek bir müttefiktir. Zira tarafsız kalmak mevcut iktidara dolaylı destek vermektir.

Bu benim şahsi fikrimdir. Biz adalet partililer bu minvaldeki kararları şahsi değil 50 kişilik Genel İdare Kurulu ile birlikte alırız. Bugün yapılan GİK toplantısında çıkan kararımız da tam katılımla düşündüğüm gibi çıkmıştır ve genel başkan olarak bunu uygulamak zorundayım.

Kılıçdaroğlu’na destek verme kararı

Tabii ki bu karar sizleri bağlamaz ve bizlerin de hiçbir seçmenimizi tahakküm etmek gibi bir düşüncemiz olamaz. İttifak bileşenlerimizle yaptığımız görüşmede partilerimizin GİK kararlarını uygulama ve açıklama kararı aldık.

Adalet Partisi’nin GİK kararı, ittifak ortaklarımızla birlikte belirlediğimiz şartlar yazılı olarak teminat altına alınmak suretiyle başkaca hiçbir beklenti içinde olmadan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermek ve bize gönül verenleri daha fazla sürüncemede bırakmamak olmuştur.

Resmi kararımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun Pazartesi günü genel merkezimize yapacağı ziyarette açıklanacaktır. Milletimize hayırlı uğurlu olsun..”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’na Bir Destekte Alevi Örgütlerinden

28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini açıklayan Alevi Örgütleri, “Barış içinde, sevgiyle yaşayacağımız vatanımıza yani geleceğimize sahip çıkıyoruz..! Yaygınlaşan ultra milliyetçiliğe, siyasal İslamcılığa, Kürt, Alevi, mülteci düşmanlığına karşı toplumun direnen yarısına ve demokrasi kavgasına omuz vereceğiz” ifadelerini kullandılar.

Haber Merkezi / Açıklamanın devamında, “Unutma 28 Mayıs’ta Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, Sünnilerin yani bu topraklarda varolmuş tüm halkların ve inançların, düşmanca değil dostça, nefret içinde değil sevgiyle bir arada yaşadığı bir ülke için oy kullanacağız..! Hızır aşkına ayağa kalkın. Haydi Canlar Kazanacağız.” sözlerine yer verdiler.

Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu, 28 Mayıs’taki 2. Tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini duyurdular.

28 Mayıs’ta sandığa oy kullanmaya çağıran Alevi örgütleri yaptıkları açıklamada, şu ifadelere yer verdiler:

“Hırsızlığa, yalana, talana,

Katilleri affedenlere,

Dini inançları sömürenlere,

Alevi-Kürt-Ermeni düşmanlığı yapanlara,

Yoksul halk çocuklarının ölümünden rant devşirenlere,

Kadın düşmanlarına,

Eğitimi ve çocuklarımızın geleceğini tarikatlara teslim edenlere,

Doğayı yağmalayanlara,

Siyasi, dini ve etnik linç kültürünü savunup, kendisi gibi olmayanları dışlayanlara,

Çocuk tecavüzcülerini savunanlara,

Kardeşi kardeşe kırdırıp oy peşinde koşan siyasetçilere karşı;

Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz.

Çünkü biz;

Barış içinde, sevgiyle yaşayacağımız vatanımıza yani geleceğimize sahip çıkıyoruz..! Yaygınlaşan ultra milliyetçiliğe, siyasal İslamcılığa, Kürt, Alevi, mülteci düşmanlığına karşı toplumun direnen yarısına ve demokrasi kavgasına omuz vereceğiz.

Unutma 28 Mayıs’ta Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, Sünnilerin yani bu topraklarda varolmuş tüm halkların ve inançların, düşmanca değil dostça, nefret içinde değil sevgiyle bir arada yaşadığı bir ülke için oy kullanacağız..! Hızır aşkına ayağa kalkın. Haydi Canlar Kazanacağız.”

Paylaşın

28 Mayıs Seçimi: Kılıçdaroğlu’nun Kazanmasının Anahtarı Akşener’in Elinde

“İYİ Parti sözcüsü Kürşat Zorlu dünkü toplantı öncesinde Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye devam edeceklerini söyledi. İYİ Parti tabanını, bütün itirazlarına ve zorluklarına rağmen Kılıçdaroğlu’na tam destek vermeye ikna etmek işi Akşener’e düşüyor.

Ama sadece ona değil. Oy desteklerinin hayli üstünde milletvekilini CHP listelerinden Meclis’e taşıyabilen liderlerin seçmenlerini harekete geçirmesi için çalışması gerekiyor. Yoksa sorumluluğu tek başına Akşener’in anahtarına yüklemek haksızlık olur.

Tabii en büyük sorumluluk Kılıçdaroğlu’na düşüyor; Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmak için ne gerekiyorsa onu yapmak liderin görevi.”

Gazeteci Murat Yetkin, 28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimine ilişkin “Kılıçdaroğlu’nun kazanmasının anahtarı Akşener’in elinde” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Murat Yetkin’in yazısı şöyle:

“CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 28 Mayıs’ta ikinci turu almasının anahtarının neden İYİ Parti lideri Meral Akşener’in elinde olduğunu anlatmadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 17 Mayıs’ta AK Partililere hitabındaki ağır sözlerine değinmek gerekli. Çünkü konular bağlantılı.

Erdoğan’ın konuşmasında şöyle bir bölüm vardı:

“Anlaşılan o ki, CHP, seçime beraber gittiği ortakları üzerinden, Türk siyaset tarihinin en büyük yankesiciliğine veya onların çok sevdiği bir ifadeyle söyleyeyim, ‘Tarihin en büyük hortumlamasına’ maruz kalmıştır. Bizzat masadaki arkadaşları tarafından ‘sazan sarmalına’ alınan Kılıçdaroğlu, gördüğümüz kadarıyla fena halde çarpılmıştır.”

Yılmaz Erdoğan’ın Organize İşler-2 filme de de konu olan “sazan sarmalı” bir dolandırıcılık yöntemi. Erdoğan’ın kast ettiği Altılı Masadaki dört partinin, Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti’nin CHP’den, CHP’ye verebilecekleri oy potansiyelinin üzerinde milletvekili almış olmaları.

“Sazan sarmalı” ve tepkiler

Erdoğan böylelikle hem Millet İttifakı içinde ikinci tur öncesinde çatlakları büyütmeyi hem de CHP içinde Kılıçdaroğlu’na bu nedenle duyulan tepkiyi körüklemeyi amaçlıyor. Erdoğan’a kızabilirsiniz ama yaptığının siyasette bir karşılığı var. Nitekim Gelecek lideri Ahmet Davutoğlu Twitter üzerinden “milletvekillerimizle ilk grup toplantımızı yaptık” paylaşımını, gelen tepkiler üzerine silmek zorunda kaldı.

Akşener’in ayrı milletvekili listesi çıkararak bu hesabın dışında kaldığı söylenebilir. Daha sonraki temaslarla 16 ilde -diğer dört ortağın katılmaması şartıyla- CHP ile ortak liste hazırladı İYİ Parti. İttifak partilerinin ortak liste çıkarmaması halinde milletvekili kaybına uğrayacakları belliydi.

Orada beklenen bir kayıp vardı. Ama diğer dört ortağın Kılıçdaroğlu’ndan alabileceklerinin üzerinde CHP milletvekili kontenjanı almasında Akşener’in (üç gün sonra dönse bile) 3 Mart’ta Masadan kalkmasının payı oldu. Akşener’in Masayı terkiyle Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal’ın pazarlık gücü yükseldi. Örneğin, Babacan’ın Sadullah Ergin’i CHP’nin çekirdek seçmeninin bulunduğu Ankara 1’inci bölge adayı göstermek istemesine Kılıçdaroğlu müdahale edemedi.

Akşener’in tepkisi

Akşener’in 3 Mart hamlesinin İYİ Parti’ye de Kılıçdaroğlu’na da CHP’ye de siyasi maliyeti yüksek oldu.

Akşener baştan itibaren dolaylı ve doğrudan yollarla Kılıçdaroğlu’nun adaylığına da HDP (daha sonra Yeşil Sol) desteğine de karşı çıktı. Yeşil Sol desteği olmadan Kılıçdaroğlu’nun 14 Mayıs’ta yüzde 45 desteğe gelmesinin mümkün olmadığı da söylenebilir. Ama Akşener’in itirazları nedeniyle (Bekir Ağırdır’ın tahminlerine göre en az üçte bir) İYİ Partili seçmenin Kılıçdaroğlu’na oy vermediği de söylenebilir.

Erdoğan’ın ilk turda parlamento avantajını ele geçirmesinin Kılıçdaroğlu’nun ikinci turda işini zorlaştırdığı bir gerçek. Öte yandan Millet İttifakının, harekete geçirmeyi başarırsa, sonuç alabileceği ciddi bir oy kitlesi bulunuyor. Millet İttifakı liderleri hem 14 Mayıs hesaplaşmasını yapmak hem de 28 Mayıs’ı nasıl kazanabileceğini konuşmak için 17 Mayıs’ta CHP Genel Merkezinde toplandı.

İçeriden gelen bilgiler Akşener’in ortalığı kasıp kavurduğu yönünde. “Ben söylemiştim”den başlayıp “Lügat parçalamayı bırakalım”a kadar varan sert çıkışlara ev sahibi Kemal Kılıçdaroğlu dahil diğer katılımcıların fazla karşılık vermediği anlaşılıyor. T24’te Murat Sabuncu’nun kulis haberi zaten neden toplantı sonrasında ortak bildiri yayınlanmadığını da güzel anlatıyor.

Erdoğan’ı yenme hedefi değişmedi

Oysa Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan 2,5 milyon kadar az oy almasında Akşener’in de yukarıda saydığım nedenlerle payı vardı; yanlış anlaşılmasın, sorumlusu Akşener’dir demiyorum, onun da payı vardı diyorum.

Yoksa Millet İttifakında her aktör yapabileceği hataların hemen hepsini yaptı.

Seçmen davranışı bakımından büyük önem taşıyan TBMM etkeni dışında Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun (ve seçmenlerinin) 14 Mayıs hedefleri değişmedi. Erdoğan iktidarını koruma Kılıçdaroğlu da onun yerine geçme amacında.

Şimdi Akşener’in elindeki anahtara gelelim. İYİ Parti sözcüsü Kürşat Zorlu dünkü toplantı öncesinde Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye devam edeceklerini söyledi. İYİ Parti tabanını, bütün itirazlarına ve zorluklarına rağmen Kılıçdaroğlu’na tam destek vermeye ikna etmek işi Akşener’e düşüyor.

Ama sadece ona değil. Oy desteklerinin hayli üstünde milletvekilini CHP listelerinden Meclis’e taşıyabilen liderlerin seçmenlerini harekete geçirmesi için çalışması gerekiyor. Yoksa sorumluluğu tek başına Akşener’in anahtarına yüklemek haksızlık olur.

Tabii en büyük sorumluluk Kılıçdaroğlu’na düşüyor; Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmak için ne gerekiyorsa onu yapmak liderin görevi.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Konca Kuriş’li Video: Vatanını Seven Sandığa Gelsin!

Sosyal medya hesabından yeni bir video paylaşan Kılıçdaroğlu, videosunda, 1998’de Mersin’de evinin önünden kaçırıldıktan sonra 2000’de Konya’nın Meram ilçesinde Hizbullah’a ait bir evin bodrumunda üzerine beton dökülmüş şekilde cesedi bulunan Müslüman feminist Konca Kuriş’in görüntülerine ve ardından çıkan haberlere yer verdi.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, videonun sonuna doğru, “”Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Milletim ayağa kalksın. Vatanını seven bizimle omuz omuza versin. Vatanını seven sandığa gelsin!” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yeni bir video paylaştı.

Kılıçdaroğlu, yeni videosunda, Ankara’daki CHP Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamalarından kesitlere yer verdi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Sevgili halkım, aziz vatandaşlarım. Benim görevlerimden birisi de gerçekleri söylemektir. Bir seçim süreci Erdoğan’ın yalan ve iftira kampanyalarıyla gölgelendi. Bize iftira atmaya çalışan asıl muhatabıyla yani Erdoğan’la bir konuşalım.

Erdoğan, sen değil misin terör örgütleriyle defalarca masaya oturan, kapı arkalarında milletimizden gizli gizli pazarlıklar yapan? Senin ne haddine bizim vatan sevgimizi sorgulamak! Senin ne haddine bize kara çalmak! Ben terör örgütleriyle masaya asla oturmadım ve hiçbir zaman da oturmayacağım. Nokta!

Erdoğan, sen bu ülkeyi uyuşturucu baronlarına teslim ettin. Memleket mafya babalarının barınağına döndü. Buradan ilan ediyorum, iktidara gelir gelmez bu uyuşturucu baronların tamamının kökünü kazıyacağım. Nokta!

İki adet torbacıya öldürttüğünüz gerçek ülkücü kardeşimiz Sinan Ateş’in hesabını, kuytuda saklanan suçlulardan soracağım, yanan yürekleri soğutacağım. Nokta!

Erdoğan, sen parmağındaki tek yüzükle iktidara geldin. ‘Eğer bu yüzükten fazla bir şeyim varsa bana hırsız diyebilirsiniz’ dedin. Ama şimdi kendini, aileni ve etrafındakilerin yedi sülalesini zengin ettin. Bak Erdoğan, ben hiçbir zaman çalmadım, çırpmadım, buna tenezzül bile etmedim.

Milletim ayağa kalksın

Buradan ilan ediyorum, devletin ve milletin 5 kuruşunda gözü olanın, beytülmale el uzatanın gözünü çıkaracağım, gözünü çıkaracağım ve alacağım o paraları. Ayrıca söz verdim milletime, burunlarından fitil fitil getireceğim.

Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Milletim ayağa kalksın. Vatanını seven bizimle omuz omuza versin. Vatanını seven sandığa gelsin!”

Paylaşın

Associated Press: Kılıçdaroğlu ‘Vites Değiştirdi’

Uluslararası basın, 28 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmelere yer vermeye devam ediyor. Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Merkezi’nde yaptığı basın açıklaması da dünya basınında geniş yer buldu.

“Erdoğan’ın rakibi ikinci tur öncesi tutumunu sertleştirdi” başlığı ile Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını paylaşan Amerikan haber ajansı Associated Press (AP), Kılıçdaroğlu’nun ‘vites değiştirdiğini’ yazdı.

Kılıçdaroğlu’nun 28 Mayıs öncesi ‘daha milliyetçi ve katı bir duruş sergilediğini’ belirten AP’de, şu ifadeler kullanıldı:

“Altı partili muhalefet ittifakının yumuşak huylu adayı Kılıçdaroğlu, çoğunlukla ifade özgürlüğü ve baskıları geri alma vaadiyle son derece olumlu ve birleştirici bir kampanya yürütmüştü. Ancak bu hafta 74 yaşındaki siyasetçi, milliyetçi siyasetçi Sinan Oğan’a oy verenler de dahil olmak üzere milliyetçi seçmenlere hitap etmek için söylemini sertleştirdi.”

Agence France-Presse’te (AFP) yer alan haberde ise, “Erdoğan’ın rakibi milliyetçilere kur yaparak tavrını sertleştiriyor” başlığı kullanıldı. “Türkiye’de muhalefet lideri milyonlarca mülteciyi göndereceğini açıklayarak aşırı sağcıların desteğini almayı amaçlıyor” denilen haberde, Kılıçdaroğlu’nun Oğan ile bir görüşme yapmasının da beklendiği aktarıldı.

Haberde, şu ifadeler kullanıldı: “Kılıçdaroğlu kampanyanın ilk aşamasında belirlediği daha kapsayıcı üslubunu perşembe günü önemli ölçüde sertleştirmeye çalıştı. Kılıçdaroğlu’nun performansı, 20 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan’a karşı en iyi performanstı. Fakat seçim öncesi anketlerin gerisinde kaldı ve muhalefette gözle görülür bir üzüntü yarattı.”

“Daha karanlık bir söylem benimsedi”

İngiltere merkezli Financial Times ise Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını “Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a meydan okurken ‘mültecileri evlerine gönderme’ sözü verdi” başlığı ile okuyucularına aktardı. 14 Mayıs öncesi seçim kampanyasına kıyasla Kılıçdaroğlu’nun ‘daha karanlık bir söylem benimsediğini’ yazan FT’de, şöyle denildi:

“Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yapılacak ikinci tur seçimler öncesinde yeni ve sert bir kampanya stratejisi benimserken milyonlarca göçmeni ülkeden kovma sözü verdi. 74 yaşındaki Erdoğan’ın üslubunu benimseyerek, iktidara gelir gelmez ‘tüm mültecileri evlerine göndereceğini’ söyledi.”

“Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçimi yarışındaki rakibi, mülteciler konusundaki tonunu sertleştirdi” başlığını kullanan Reuters ise, “Kılıçdaroğlu’nun son açıklamaları, cumhurbaşkanlığı yarışında üçüncü bir adayın ikinci tur için kararını açıklayacağı beklentileri arasında geldi” diye yazdı.

İlk turu 5.2 oy oranıyla üçüncü sırada bitiren ATA İttifakı adayı Sinan Oğan’ın belirleyici konumda olduğunu aktaran Reuters’ta şu ifadelere yer verildi: “Kılıçdaroğlu seçim kampanyasında, güvenlikleri için Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile bir anlaşma yaptıktan ve BM ile koordinasyon sağladıktan sonra iki yıl içinde Türkiye’deki Suriyelileri evlerine göndermeyi planladıklarını söylemişti.”

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Biz Bu Vatanı Sokakta Bulmadık, Milletim Ayağa Kalksın

Partisinin genel merkezinde açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “28 Mayıs’ta sandığa gitmek ve tehlikeleri önlemek hepimizin ahlaki, vatani mecburiyetidir. Bunun için en az 1 milyon insan sandık başında olacağız. Seni de oy attığın sandığın başında bekliyorum” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Dün söyledim, yine söylüyorum biz bu vatanı sokakta bulmadık. Milletim ayağa kalksın. Vatanını seven bizimle omuz omuza versin. Vatanını seven sandığa gelsin.”

14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçiminde yeterli oy alamayan Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ikinci tura kalmıştı. İkinci tur seçimi 28 Mayıs’ta yapılacak.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara’daki genel merkezinde basına açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satırbaşları şöyle:

28 Mayıs günü cumhuriyetimiz, devletimiz ve milletimiz için yeniden çok önemli bir seçime gidiyoruz. O gün, yani 28 Mayıs günü iki aday ve iki farklı anlayış daha önce bir seçim olmamış gibi sıfırdan milletimizin karşısına çıkacak.

Benim görevlerimden biri de gerçekleri söylemektir. Başta ilk turda bizi destekleyen 25 milyon seçmen olmak üzere, oyunu kullanan tüm vatandaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum.

İlk turdan sandıktan bu iktidara karşı memnuniyetsizlik ve değişim mesajı çıktı. Erdoğan iktidarının küstahlığına ilk turda dur dedik. İktidar partisinin oylarını eridi, AK Parti 7 puan geriledi.

Maalesef bir demokrasi şöleni ve huzur havası içinde geçmesi gereken seçim süreci Erdoğan’ın yalan ve iftira kampanyalarıyla gölgelendi. Ben karşımda daha mert, daha yürekli bir rakip görmek isterdim.

Bu ülkenin vatandaşı da miting meydanlarında montajdan medet ummayan adayları hak ediyordu. Yürekli insanları hak ediyordu.

Siyasi kültürümüz bir kez daha lekelendi. Ancak milletimizi iftira ve karalama kampanyalarıyla aldatmaya çalışanlar amaçlarına ulaşamadı.

Sonuçta milletimiz ilk turda yetkiyi iktidar vermeyerek bu sistem ve zihniyetten memnuniyetsizliğini açık şekilde ortaya koydu.

Milletimiz bize de çok etkili bir mesaj verdi. Kimi vatandaşlarımız sandığa gitmedi. Kimi sandıkta tepkisel oy kullandı. Kiminin de eli istemeye istemeye Erdoğan’a gitti.

Biz de sizlerin mesajlarını aldık. Adalet, bereket ve huzuru getirmek için ulaşmamız gereken daha milyonlarca vatansever insanımız var. Bu 10 günde tüm gayretimizi sarf edeceğiz.

“YSK’da itirazları yaptık”

Tüm tutanaklar elimizdedir. Tek bir oyun dahi hakkını yedirmeyeceğiz. Biz YSK’ya gerekli tüm itirazları yaptık.

Son bir oy dahi doğru yazılana kadar tepelerindeyiz. Ancak bu seçim bir kez daha gösterdi ki bunların usulsüzlük ve ahlaksızlıkları sınır tanımıyor.

28 Mayıs’ta seçim sabahı her sandıkta bu kez bir iki değil 5 müşahide ihtiyacımız var. Hakkını yedirmeyecek, her koşulda güvenebileceğimiz çok daha fazla yiğit, sandık görevlisine de müşahide ihtiyacımız var.

Erdoğan sen değil misin terör örgütleriyle defalarca masaya oturan, kapı arkalarında pazarlıklar yapan. Senin ne haddine bize kara çalmak. Buradan açık ve tekrar ilan ediyorum. Bütün vatandaşlarıma ilan ediyorum. Ben terör örgütleriyle masaya asla oturmadım, hiçbir zaman da oturmayacağım. Nokta.

Erdoğan senin izlediğin hiçbir tavizkar, gizli kapaklı yolu izlemeyeceğim. Ülkem için çalışacağım.

“Sen değil misin FETÖ’yü besleyip büyüten”

Erdoğan sen değil misin FETÖ’yü besleyip büyüten… ‘Ne olursun, yalvarıyorum, geri dön’ diyen sen değil misin? Onunla el ele verip şanlı silahlı kuvvetlere kumpas kuran?

Buradan ilan ediyorum. Ben hiçbir zaman Mehmetçiğimize kumpas kuranlarla yan yana durmadım. Asla durmayacağım.

“Mültecileri evlerine göndereceğim”

Erdoğan açıkça söylüyorum. Sen ülkenin sınırlarına, namusuna sahip çıkmadın. Bu ülkeye bile bile 10 milyondan fazla mülteci getirdin. İthal oy sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını haraç mezat sattın. Ben iktidara gelir gelmez tüm mültecileri evlerine göndereceğim. Nokta.

Erdoğan sen bu ülkeyi uyuşturucu baronlarına teslim ettin. Memleket mafya babalarının barınağına döndü. Buradan ilan ediyorum, iktidara gelir gelmez bu baronların tamamının kökünü kazıyacağım. Nokta.

Ve bu sebeple iki adet torbacıya öldürttüğünüz gerçek ülkücü kardeşimiz Sinan Ateş’in hesabını soracağım.

Devletin ve milletin 5 kuruşunda gözü olanın gözünü çıkaracağım, gözünü çıkaracağım ve alacağım o paraları. Söz verdim milletime, burunlarından fitil fitil getireceğim.

“Bunlar kalırsa…”

Farkında mısınız? Bunlar kalırsa 10 milyondan fazla sığınmacı daha Türkiye’ye gelecek.

Bunlar kalırsa dolar 30 liraya dayanacak, bir kuru ekmek 10 liraya çıktığında sefalet derinleşecek. Bu kaçaklar potansiyel suç makinesine dönüşecek, yağmalar başlayacak. Şehirler mafyaların, uyuşturucu baronların etkisi altına girecek.

Bunlar kalırsa domuz bağıyla insanlarımızı öldürenler iktidara ortak olacak. Her meşrepten teröristi meclise sokacaklar. Biz buna asla izin veremeyeceğiz. Nokta.

“1 milyon kişi sandık başındayız”

Bunun için 28 Mayıs’ta sandığa gitmek ve tehlikeleri önlemek hepimizin ahlaki, vatani mecburiyetidir. Bunun için en az 1 milyon insan sandık başında olacağız. Seni de oy attığın sandığın başında bekliyorum.

Dün söyledim, yine söylüyorum biz bu vatanı sokakta bulmadık. Milletim ayağa kalksın. Vatanını seven bizimle omuz omuza versin. Vatanını seven sandığa gelsin.

Paylaşın