Ocak Ayında Dış Ticaret Açığı Rekor Seviyeye Yükseldi

Yılın ilk ayına ilişkin dış ticaret verilerini açıklayan Bakan Muş, “İhracatımız, geçtiğimiz yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın ilk ayında da devam ettirmiş ve en yüksek ocak ayı ihracat rakamlarına ulaşmıştır. Ocak ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 10,4 artarak 19,4 milyar dolara ulaşmıştır” dedi.

Haber Merkezi / Bakan Muş, enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisiyle ithalatın ocak ayında yıllık yüzde 21 artışla 33,7 milyar dolara yükseldiğini açıkladı.

Dış ticaret açığı ise 2023 Ocak’ta 14,3 milyar dolar ile rekor seviyeye yükseldi.

Paritenin dış ticaret rakamları üzerindeki olumsuz etkisinin sürdüğünü kaydeden Bakan Muş, “Ocak ayında parite etkisi nedeniyle yaklaşık 500 milyon dolar değerinde daha az ihracat gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile düzenlediği basın toplantısında, ocak ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.

İhracat rakamlarının, dünyada bu kadar belirsizliğin olduğu bir iklimde ve Türkiye ile ilgili ihracat beklentilerinin düştüğü bir ortamda elde edilen başarının göstergesi olduğunu dile getiren Bakan Muş, Türkiye’nin, öngörülenin aksine, sanayi üretiminde ve ihracatta yoluna emin adımlarla devam ettiğini söyledi.

Mehmet Muş, elde edilen bu başarıların arkasında Türkiye’de yakalanan siyasi istikrarın öneminin büyük olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu siyasi istikrar, ihracatın önünü açan politikalarla ihracatçımıza ufuk açmış ve ihracatçılarımız dünyanın geniş coğrafyalarına Türk mallarını ulaştırmıştır. Bu noktada ihracatımızın menzilini artırmak için büyük çaba harcıyoruz. Bu minvalde yeni pazarlar bulmak için ticari diplomasi faaliyetlerimize yoğun şekilde devam ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde TİM heyetiyle birlikte Venezuela’ya oldukça faydalı bir ziyaret gerçekleştirdik. Burada gerek bizim muhataplarımızla yaptığımız toplantıların, gerekse iş insanlarının gerçekleştirdiği ikili iş görüşmelerinin son derece faydalı olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Bizler ihracatımızın önünü açacak bu etkinliklere önümüzdeki süreçte de devam edeceğiz. İhracatçımızın hangi ülkede ne sorunu varsa çözmek için azami gayret göstereceğiz. Birilerinin çizdiği felaket senaryolarının aksine bizler bu ülkenin gücüne ve potansiyeline inanıyoruz.”

“Altın ithalatı yüzde 733 arttı”

Türkiye’nin 2023 yılında da başarılar elde edeceğinden en ufak bir şüphesi olmadığını belirten Bakan Muş, şunları kaydetti:

“İhracatımız, geçtiğimiz yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın ilk ayında da devam ettirmiş ve en yüksek ocak ayı ihracat değerine ulaşmıştır. Ocak ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 10,4 artışla 19,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisi ile ithalatımız ocak ayında 33,7 milyar dolar olurken, bu rakamın dörtte birinden fazlası enerji ithalatı kaynaklıdır. Enerji fiyatlarındaki yüksek seyrin ithalatımıza etkisi, geçmiş yılların enerji ithalatı verilerine bakıldığında daha iyi anlaşılmaktadır. Nitekim, ocak ayı enerji ithalatı 2021 yılının aynı ayına göre yüzde 238 oranında artarak 8,8 milyar dolar düzeyine yükselmiştir.”

Mehmet Muş, son dönemde altın ithalatındaki yükselişin de ithalatta yaşanan artışta etkili olduğunu anlatarak, ocak ayında toplam altın ithalatının da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 733 artarak 5,1 milyar dolara yükseldiğini söyledi.

“Küresel otomotiv piyasası canlanıyor”

Geçen yıl çeşitli sektörlerde yaşanan yarı iletken tedarikine ilişkin sıkıntıların hafiflemesiyle küresel otomotiv piyasasının canlanmaya başladığına işaret eden Muş, şöyle konuştu:

“Bu durumun otomotiv ithalatımıza yüzde 47 oranında artış olarak yansıdığı dikkati çekmektedir. Öte yandan, paritenin (avro/dolar) dış ticaret rakamlarımız üzerindeki olumsuz etkileri de devam etmektedir. Ocak ayında parite etkisi nedeni ile yaklaşık 500 milyon dolar değerinde daha az ihracat gerçekleşmiştir. Dış ticaret verilerimizi paylaşırken hizmet ihracatımıza da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Hizmet gelirlerimiz 2022 Ocak-Kasım döneminde seyahat ve taşımacılık gelirlerinin yüksek katkısıyla artış göstermiş ve 83,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.”

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ihracatçıların alternatif pazarlara yönelmesinin önemli olduğunu belirterek, “Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin mal ve hizmet tedariki konusunda ilk tercihinin Türkiye olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.” dedi.

Bakan Muş, Ticaret Bakanlığı Konferans Salonu’nda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile düzenlediği basın toplantısında, ocak ayı dış ticaret rakamlarını açıkladı.

İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılmasına yönelik alçak eylemi kınayan Muş, “Bu alçakça eylem, açık bir nefret suçudur. Bu eyleme ‘ifade özgürlüğü’ adı altında müsaade edenler de bu nefret suçunun ortaklarıdır. Türkiye olarak bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” diye konuştu.

Bakan Muş, geçen yıl ihracatta rekorlara imza atıldığına işaret ederek, “2023 yılında da küresel ekonomideki belirsiz görünümün devam etmesine rağmen bu başarıyı daha ileriye taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. ” ifadesini kullandı.

Bu yıl da küresel ekonomide yüksek seyreden enflasyon, ticaret ve ekonomide yavaşlama, Rusya-Ukrayna Savaşı ve bunun tetiklediği jeopolitik riskler ile Çin ekonomisinin açılması gibi çok fazla etkenin neden olduğu ciddi bir belirsizlik ortamı bulunduğuna dikkati çeken Muş, mal ve hizmet ticaretinde de daralmanın devam ettiğinin görüldüğünü bildirdi.

Mehmet Muş, gelişmiş ülkelerden küresel ekonomiye yayılan yavaşlama ve büyüyen belirsizliğin, küresel yatırımları da zayıflattığını belirterek, “Teknolojiden finans ve üretime birçok alanda azalan talep ve durgunluk beklentileri nedeniyle küresel çapta işten çıkarmalar devam etmektedir.” dedi.

Küresel ekonominin içinden geçtiği bu zorlu dönemde Türkiye’nin, uyguladığı doğru politikaların karşılığını aldığını vurgulayan Muş “Birçok ülkede borcun sürdürülebilirliğine ilişkin endişelerin arttığı ve Avro Bölgesi’nde kamu borcunun milli gelirin yüzde 93’üne ulaştığı bir dönemde, ülkemizde bu oranın sadece yüzde 35 olarak gerçekleşmesi önemli bir başarıdır. Görüldüğü üzere Türkiye’nin borçluluk oranı birçok gelişmiş ülkeden daha iyi düzeydedir.” değerlendirmesinde bulundu.

“İhracatçıya bu yıl 10,1 milyar lira destek sağlanacak”

Gelecek dönemde küresel ekonomide zor bir dönemin beklendiğini ifade eden Bakan Muş, özellikle Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa ekonomilerinde görülen zayıf talebin, ihracat üzerinde risk yarattığını söyledi.

Muş, bu kapsamda ihracatçıların alternatif pazarlara yönelmesinin önemli olduğu belirterek, “Öncelikle artan enerji fiyatlarıyla gelirleri ve dolayısıyla talepleri yükselen Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin mal ve hizmet tedariki konusunda ilk tercihinin Türkiye olması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Orta Doğu ülkeleriyle ticari diplomasi faaliyetlerimizi hızlandırdık. Bakanlık olarak, Avrupa için ülkemizin üretim ve tedarik merkezi olması için gayret ederken, başta Uzak Ülkeler Stratejisi olmak üzere ihracatçılarımızı farklı pazarlara yönlendirme konusunda yanlarında olmayı sürdürüyoruz.” dedi.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da devlet destekleriyle ihracatçıların arkasında olmaya devam ettiklerine vurgu yapan Muş, 2022’de 5,2 milyar lira olan desteğin bu yıl 10,1 milyar liraya çıkarıldığını bildirdi.

Mehmet Muş, geçen yıl martta faaliyete başlayan ve ağustos ayında sermaye yapısı güçlenen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketinin (İGE AŞ) teminat sorunu yaşayan ihracatçılar için finansmana erişimi kolaylaştırdığını belirterek şunları kaydetti:

“İhracatın finansmanı noktasında devrim niteliğinde bir uygulama olan İGE AŞ, bugüne kadar 21 milyar liranın üzerinde krediye kefalet sağlayarak ihracatçılarımıza finansman konusunda nefes aldırmıştır. Kuruluşunun üzerinden çok az bir süre geçmesine rağmen İGE AŞ, güçlenen yapısıyla ihracatçılarımız için çok önemli bir kaynak haline gelmiştir. Ben inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda İGE AŞ çok daha güçlü olacak ve Türk ekonomisine daha büyük katkı sunacak devasa bir yapıya kavuşacaktır.”

Bakanlık ve ihracatçıların ülke ihracatını artırmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Bakan Muş, “Üreten Türkiye vizyonumuz çerçevesinde sektör sektör istişarelerde bulunuyoruz. Önümüzdeki süreçte bu istişarelerimizin artarak devam edeceğini buradan özellikle vurgulamak istiyorum.” dedi.

Paylaşın

Son Beş Yılda 250 Bin Şirket Kapandı

Ekonomide yaşanan kötü gidişat etkisini günden güne artırırken vatandaşla birlikte ticari işletmeler de ciddi sorunlar yaşıyor. Her ay binlerce işletme, ekonomik nedenlerden dolayı kapısına kilit vurmak zorunda kalıyor.

2016 yılından bu yana başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, 81 ilin tamamında çok sayıda şirket, iflasını açıkladı. İstanbul’da kapanan şirket sayısı, 80 ilin toplamında kapanan şirket sayısına yaklaştı.

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un yanıtlaması istemiyle hazırladığı yazılı soru önergesinde, 2016-2022 yılları arasında kapanan iş yerlerini sordu.

Bakan Muş, 2016’dan 2022’nin Mart ayına kadar 81 ilde kapanan anonim, limited, komandit ve kollektif şirket sayısının 250 bin 872 olduğunu bildirdi.

Bakan Muş’un yanıtına göre, en çok şirket kapanan iller, 107 bin 509 şirketle İstanbul, 15 bin 788 şirketle Ankara, 12 bin 720 şirketle İzmir, 9 bin 602 şirketle Bursa, 6 bin 948 şirketle Antalya, 5 bin 104 şirketle Adana, 4 bin 481 şirketle Eskişehir 4 bin 378 şirketle Tekirdağ ve 4 bin 185 şirketle Kocaeli oldu.

Ticaret Bakanı Muş’un yanıtını BirGün’den Hüseyin Şimşek’e değerlendiren CHP’li Antmen, kapanan şirket sayısının, derinleşen ekonomik krizin en büyük göstergelerinden biri olduğunu ifade etti.

“Beş yılda 250 bin şirket kapanıyorsa burada çok yanlış bir iktidar vardır” diyen Antmen, “Bugün dünya ülkelerine bakıldığında beş yılda bu kadar firmanın kapandığı devlet göremezsiniz. Orada insanlar önlerini görür, dövizler bir günde Türkiye’deki gibi oynamıyor, merkez bankalarına keyfi müdahale edilmiyor. Sonucunda da Türkiye’deki ekonomik tabloyla karşılaşmıyorlar” dedi.

Olan halka oldu

Cumhuriyet tarihinin iflas rekorunun AKP döneminde yaşandığının altını çizen Antmen, “Binlerce şirket batarken sadece birkaç şirket çok büyük kârlar etti. Halk, yolsuzluk, yoksulluk ve beceriksiz yönetim sonucunda tarihin en derin ekonomik krizini yaşıyor. Büyük bir yolsuzluk piramidi oluşturdular. Tarihin bu en büyük organize soygununda da olan halka ve esnafa oldu” diye konuştu.

Paylaşın