12 Ocak 1931 yılında İstanbul’un Fatih İlçesi’nde üç kız kardeşin ortancası olarak dünyaya gelen Leyla Erbil, 19 Temmuz 2013 yılında yine İstanbul’da vefat etti. Erbil’in çocukluğu, önce Fatih’te ve sonra Beşiktaş’ta geçti.
Esma Sultan İlkokulu’nda başladığı öğrenim hayatına Beyoğlu Kız Lisesi’nde ve Kadıköy Kız Lisesi’nde devam etti. Lisede okuduğu dönemde kısa öyküler ve şiirler yazmaya başladı. Bu dönemde aralarında Metin Eloğlu, Selahattin Hilav, Nevzat Özmeriç gibi entelektüellerin de bulunduğu sanatçı bir çevreyle arkadaşlık kurdu. 1950’de İstanbul Üniversitesi İngiliz Edebiyatı bölümüne girdi, buradaki ilk yılının ardından Aytek Şay’la kısa süren bir evlilik yaptı. 1953-1955 yılları arasında İskandinav Havayolları’nda sekreter olarak çalıştı. Büyük hayranı olduğu Sait Faik’le tanışması bu sıralara denk gelir. Sait Faik’in 1954’teki ani ölümüne dek, yakın arkadaş olarak kaldılar.
1954 yılında Mehmet Erbil’le evlendi. Çiftin 1955’te Ankara’ya taşınmasıyla Leyla Erbil kendisini Vüs’at O. Bener, İlhan Berk, Mithat Fenman, Fethi Kopuz, Kaya-İlhan Kopuz gibi sanatçı ve entelektüellerden oluşan bir grubun arasında buldu. 1956-1957 yılları arasında Ankara Devlet Su İşleri’nde çevirmen ve sekreter olarak çalıştı. İlk kısa öyküsü “Uğraşsız” da bu sıralarda yakın arkadaşı Metin Eloğlu’nun yüreklendirmesiyle Seçilmiş Hikayeler dergisinde yayımlandı. Daha sonra Ataç, Dost, Dönem, Papirüs, Türk Dili, Türkiye Defteri, Yeditepe, Yelken, Yeni a, Yeni Dergi ve Yeni Ufuklar gibi dergilerde öykülerini yayımlamaya devam etti.
1957’de eşiyle birlikte İzmir’e taşındılar. 1960’ta kızı Fatoş dünyaya geldi. İlk hikâye kitabı Hallaç da aynı sene yayınlandı. Erbil İzmir’de İstanbul ve Ankara’daki entelektüel ortamı bulamadı ve eşinin iflasından sonra ailecek İstanbul’a taşındılar ve Teşvikiye’ye yerleştiler. 1961’de Türkiye İşçi Partisi’ne katıldı ve Fethi Naci yönetiminde, Edip Cansever ve Ahmet Oktay’la birlikte partinin Sanat ve Kültür Bürosu’nda çalıştı.
1967’de kısa bir süre Zürih’te Türk Konsolosluğu’nda çalıştı. İkinci öykü kitabı Gecede 1968’de yayınlandı. 1969’da babasını kaybetti, aynı sene işinden ayrılarak tam zamanlı yazarlık yapmaya başladı. 1970’te Türkiye Sanatçılar Birliği’nin ve 1974’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nın kurucuları arasında yer aldı.
1971’de ilk romanı Tuhaf Bir Kadın, 1977’de öykü kitabı Eski Sevgili yayımlandı. 1979’da ABD’de Iowa Üniversitesi’nin onursal üyesi seçildi. Center for American Culture’ın davetlisi olarak Uluslararası Yazarlar Atölyesi’ne katıldı ve burada Türkçe edebiyat üzerine bir seminer verdi.
1984’de uzun süredir hastanede yatmakta olan Alzheimer hastası annesi vefat etti. İkinci romanı Karanlığın Günü 1985’te yayınlandı. 1986’da yakın arkadaşı Tezer Özlü’yü kaybetti. Tezer Özlü’yle birlikte tasarladıkları üçüncü romanı Mektup Aşkları Özlü’nün anısına 1988’de yayımlandı. Tezer Özlü’den Leyla Erbil’e Mektuplar, 1995’te yayımlandı. 1998’de denemeleri Zihin Kuşları adı altında çıktı. 2001’de Cüce yayımlandı.
90’lar boyunca hem yazınsal üretimiyle hem de siyasi duruşuyla göz önünde olmaya devam etti. 1996 yılında F-tipi cezaevleri ve açlık grevlerine dikkat çekmek için yayımladığı bildiri, yüz kadar şair ve yazarın imzasını aldı. 1999’da genel seçimlerde Özgürlük ve Demokrasi Partisi’nden (ÖDP) milletvekili adayı oldu ve seçimlerden sonra partinin üyeliğinden ayrıldı.
Türkiye PEN Yazarlar Derneği Leyla Erbil’i 2002’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterdi. PEN, Erbil’i “Türk diline ve edebiyata egemenliği, yapıtlarında kendine özgü bir dil yaratarak oluşturduğu özel dünya ve bu dünyanın evrenselliği, sanata katkısı olduğu kadar, aynı zamanda sokaktaki insana, hayata ve dünyaya karşı sorumlu bir aydın tavrıyla” aday göstermiştir. Leyla Erbil, Türkiye’den Nobel’e aday gösterilen ilk kadındır.
2005’te Üç Başlı Ejder, 2011’de Kalan yayınlandı. 2013’te PEN Kısa Öykü Ödülü’ne şu gerekçelerle layık görüldü: “Edebiyat alanındaki olağanüstü eserleri, laik ve demokratik bir Türkiye yönündeki mücadelesi için bir şükran ifadesi olarak 2013 PEN Öykü Ödülü’nün usta yazarımız Leyla Erbil’e sunmaktan kıvanç duyuyoruz. Yaratıcılığını bugüne dek aydın sorumluluğu ve hiç eksilmeyen gençlik coşkusuyla beslediğini için kendisine teşekkür ediyoruz.”
Aynı sene son romanı Tuhaf Bir Erkek yayımlandı. 19 Temmuz 2013’te İstanbul’da vefat etti. Ahmet Arif’le mektuplaşmalarını içeren Leylim Leylim: Ahmet Arif’ten Leyla Erbil’e Mektuplar vefatının ardından yayımlandı. Eserleri Almanca, İngilizce, Fransızca, Kürtçe ve Rusçaya çevrildi.
1950’lerden itibaren geleneksel edebi yazım tarzına ve tekniklerine karşı yeni ve deneysel bir kelime haznesi kullanarak, kendine özgü bir noktalama işareti sistemi geliştirerek ve söz dizimi kurallarını değiştirerek edebiyatın olanaklarını genişletmeye ve dilin sınırlarını zorlamaya çalıştı. Yeni bir edebi dil ve biçim oluşturmaya çalıştığı eserlerinde Erbil, orta sınıf ahlakını, bireyleşmeyi, kadın-erkek ilişkilerini ve kadının tüm bunlar içinde bulunduğu konumu yazdı. Gerçek ve kurmaca, şiir ve roman, geçmiş ve şimdi arasındaki sınırları zorladığı eserlerinde Erbil, bireyin iç dünyası ile toplumun gerilimli ilişkisini ele aldı.
Leyla Erbil’in Eserleri
Öyküleri: Hallaç (1959), Gecede (1968), Eski Sevgili (1977),
Romanları: Tuhaf Bir Kadın (1971), Karanlığın Günü (1985), Mektup Aşkları (1988), Cüce (2002), Üç Başlı Ejderha (2005), Kalan (2011), Tuhaf Bir Erkek (2013),
Deneme: Zihin Kuşları (1998)
Diğer: Tezer Özlüden Leyla Erbil’e Mektuplar (1995), Düşler Öyküler (1997)