Kolajen Kaybına Ne Sebep Olur?

Vücudumuzdaki proteinlerinin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan kolajenin lif benzeri yapısı bağ dokusunun oluşumuna yardımcı olur ve cilt, kemikler, kaslar, kıkırdak ve tendonların önemli bir bileşenidir.

Haber Merkezi / Dokularımızı güçlendirmeye yardımcı olan kolajen, cildimize güç ve elastikiyet verir, ölü deri hücrelerinin yenilenmesinde rol oynar, yeni hücrelerin büyümesine yardımcı olur, eklem sağlığına katkıda bulunur ve organlarımız için koruyucu bir tabaka oluşturur.

İnsan vücudunda 28 çeşit kolajen vardır ve bunların yüzde 90’ından fazlası tip I kolajendir. Yara dokusunda, tendonlarda, bağlarda, kemiklerde, dermiste, dentin ve organ kapsüllerinde bulunur.

Tip II kolajen, eklem desteği sağlayan elastik kıkırdakta bulunur. Tip III kolajen, büyük kan damarlarında, rahimde ve bağırsakta önemli bir yapısal bileşendir.

Kolajen kaybına ne sebep olur?

Yaşlandıkça vücudumuz giderek daha az kolajen üretmeye başlar, ancak aşırı güneşe maruz kalma, sigara ve alkol, uyku ve egzersiz eksikliği, çok fazla şeker ve rafine karbonhidrat tüketimi gibi dış etkenler kolajen seviyesinin daha hızlı düşmesine neden olur.

Güneş ışığına uzun süre maruz kalmak, kolajenin hızla parçalanmasına ve üretiminin azalmasına neden olur.

Sigara içmek, onarım mekanizmalarına zarar veren ve kolajen ile elastin sentezini azaltan serbest radikallerin oluşmasına neden olarak cildin erken yaşlanmasına yol açar.

Düzenli alkol tüketimi cildin antioksidan savunma sistemini azaltır, cildi kurutur (bu da kırışıklıkların oluşmasına neden olur), yüzdeki kılcal damarların genişlemesine neden olur, bu da cildin kızarmasına yol açar.

Uyku, bağışıklık sisteminin onarılmasında hayati bir rol oynar ve bağışıklık tepkisindeki değişiklikler kolajen üretimini etkileyebilir; aslında, uzun süreli uyku eksikliği cilt bariyerinin işlevini bozar.

Şeker, iki kolajen lifini çapraz bağlayarak cildin yaşlanmasına neden olur ve bu da ikisinin de kolayca onarılamaz hale gelmesine yol açar.

Glikasyon, bir karbonhidratın protein, lipit veya DNA gibi başka bir biyomoleküle eklenmesidir. Glikasyon ve ileri glikasyon son ürünleri (AGE’ler) ilk olarak diyabet bağlamında tanımlanmıştır.

Ancak çalışmalar, insan dokusunda AGE’lerin birikmesinin, mekanik strese karşı direncin azalması, daha yavaş yara iyileşmesi ve bozulmuş dermal damarlanma gibi cilt yaşlanmasıyla da bağlantılı olduğunu göstermektedir.

Paylaşın

Cildinizin Daha Hızlı Yaşlanmasına Neden Olan 5 Şey

Kolajen, vücudun protein içeriğinin yaklaşık yüzde 30’unu ve cildin protein içeriğinin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturan hayati bir proteindir. Cildimizin genç bir ışıltı yayması, esnek, pürüzsüz ve canlı görünmesinin nedeni bu proteindir.

Haber Merkezi / Yaşamınızın bir parçası olan ve vücudunuzda kolajen hasarına neden olabilecek belirli faktörler vardır. Kolajen kaybına neden olan bu tür beş faktöre bir göz atalım:

Yaş nedeniyle: Yaşlanma, kolajen kaybına neden olan birincil faktördür. Fibroblastlar, vücuttaki kolajen üreten hücrelerdir; yaşlandıkça, kolajen üretme potansiyelleri azalır. İlerleyen yaşla birlikte, fibroblastların miktarı da azalır.

Genç görünümlü bir cilt için gerekli olan elastin ve hyaluronik asit gibi cildin diğer bileşenleri de yaşla birlikte azalmaktadır. Bu, cildin daha esnek hale gelmesine ve gerektiği kadar su tutamamasına neden olur. Bu, ince çizgiler ve kırışıklıklarla dolu donuk görünümlü bir cilde yol açar.

Ancak, cilt yaşlanması, kolajen hasarının yalnızca yüzde 3’ünü oluşturur. Bu, kalan yüzde 97’nin hala sizin elinizde olduğu ve birkaç yaşam tarzı değişikliğiyle kontrol altına alınmasının kolay olduğu anlamına gelir.

UV maruziyeti nedeniyle: Korunmasız güneşe maruz kalma, kolajen kaybının ve cilt yaşlanmasının birincil dış nedenidir. Güneşin zararlı ultraviyole ışınları, dermis olarak bilinen cildin orta tabakasına girer ve kolajeni normalden daha hızlı bir oranda parçalar.

Ayrıca, ciltteki enzimlerin varlığını artırarak kolajenin daha fazla parçalanmasına yol açan serbest radikallerin ortaya çıkmasına neden olur. UV maruziyeti ayrıca vücuttaki normal kolajen üretim oranını da etkiler. Bu durum, SPF 30 veya üzeri geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanılarak önlenebilir.

Sağlıksız beslenme: Kolajen bozulmasına yol açan bir diğer önemli faktör sağlıksız beslenmedir. Vücuttaki kolajen üretimi besin alımından büyük ölçüde etkilenir ve et ve kümes hayvanları gibi gıda maddelerini dahil etmek kolajen üretimini artırmanın mükemmel bir yoludur.

Aşırı şeker tüketimi de cilt için oldukça zararlıdır, çünkü vücuttaki elastik ve kolajenin parçalanmasına yol açarak erken yaşlanma belirtilerine neden olur. Bu nedenle, rafine şeker alımını diğer doğal şeker seçenekleriyle değiştirmek gerekir.

C vitamini eksikliğinden dolayı: C vitamini serbest radikallerle savaşır ve güneşin UV ışınlarının neden olduğu hasarı sınırlar. C vitamininin antioksidan bakımından zengin özellikleri cildin, kirlilikten kaynaklanan hasardan korunmasına yardımcı olur.

Vücuttaki antioksidan miktarını artırmak, serbest radikallerin neden olduğu hasarı sınırlamanın en basit yoludur. Bunu yapmanın mükemmel bir yolu, beslenmenize C vitamini içeren çok sayıda meyve ve yeşillik eklemektir. C vitaminini topikal olarak uygulamak ayrıca cilt dokusunu yumuşatmaya ve cilt parlaklığını artırmaya yardımcı olur.

Stres: Stresin, vücudun doğal kolajen üretme özelliğini engelleyen pro-inflamatuar olduğu bilinir. Stres ayrıca, kolajen üretiminin azalmasına yol açan kortizol hormonunda artışa yol açar.

Vücut yüksek stres durumundayken, vücudun kaynaklarının çoğu strese ve bunun sonucunda oluşan iltihaplanmaya karşı koymaya odaklanır. Bu, kolajen üretimine zarar verir ve ciltte yaşlanma belirtilerine yol açar.

Paylaşın

Kolajen takviyesinin altı önemli faydası

Vücudunuzdaki en bol protein olan kolajen, cildinize yapı kazandırır ve kemiklerinizi güçlendirir. Son yıllarda kolajen takviyeleri popüler hale geldi ki, çoğu hidrolize olur, bu da kolajenin parçalandığı ve emilminizi kolaylaştırdığı anlamına gelir. Kolajen tüketmenin, eklem ağrılarını hafifletmekten cilt sağlığını iyileştirmeye kadar çeşitli yararları olabilir.

Haber Merkezi / Başlangıç ​​olarak, takviyeler kırışıklıkları ve kuruluğu azaltarak cilt sağlığını iyileştirebilir. Ayrıca kas kütlesini artırmaya, kemik kaybını önlemeye ve eklem ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilirler.

Bazı yiyecekler kolajen içerse de, gıdalardaki kolajenin takviyelerle aynı faydaları sağlayıp sağlamadığı bilinmemektedir. Kolajen takviyeleri genellikle güvenlidir, kullanımı oldukça kolaydır ve potansiyel faydaları için kesinlikle denemeye değerdir.

Bu makale, kolajen almanın 6 bilim destekli sağlık yararını açıklamaktadır;

1. Cilt sağlığını iyileştirebilir;

Kolajen, cildinizin önemli bir bileşenidir. Cildi güçlendirmede rol oynar, ayrıca elastikiyet ve hidrasyona fayda sağlayabilir. Yaşlandıkça, vücudunuz daha az kolajen üretir, bu da cildin kurumasına ve kırışıklıkların oluşmasına neden olur. Bununla birlikte, birkaç çalışma, kolajen peptitlerin veya kolajen içeren takviyelerin, kırışıklıkları ve kuruluğu azaltarak cildinizin yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.

Kolajen takviyelerinin kırışıklık azaltıcı etkileri, vücudunuzu kendi başına kollajen üretmeye teşvik etme yeteneklerine atfedilmiştir. Ek olarak, kolajen takviyeleri almak, cildinizi yapılandırmaya yardımcı olan elastin ve fibrillin desteği sağlamaktadır.

2. Eklem ağrısını hafifletmeye yardımcı olur;

Kolajen, eklemlerinizi koruyan kauçuk benzeri doku olan kıkırdağınızın bütünlüğünü korumaya yardımcı olur. Yaşlandıkça vücudunuzdaki kolajen miktarı azaldıkça, osteoartrit gibi dejeneratif eklem bozuklukları geliştirme riskiniz artar. Bazı çalışmalar, kolajen takviyesi almanın, osteoartrit semptomlarını iyileştirmeye ve genel olarak eklem ağrısını azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.

3. Kemik kaybını önleyebilir;

Yaşlandıkça vücudunuzdaki kolajen nasıl bozulursa, kemik kütlesi de bozulur. Bu, düşük kemik yoğunluğu ile karakterize edilen ve daha yüksek kemik kırığı riskiyle bağlantılı olan osteoporoz gibi durumlara yol açabilir. Araştırmalar, kolajen takviyesi almanın vücutta osteoporoza yol açan kemik yıkımını önlemeye yardımcı olan belirli etkilere sahip olabileceğini göstermiştir.

4. Kas kütlesini artırabilir;

Kas dokusunun yüzde 1-10’u kolajenden oluşur. Bu protein, kaslarınızı güçlü tutmak ve düzgün çalışması için gereklidir. Araştırmalar, kolajen takviyelerinin, yaşla birlikte meydana gelen kas kütlesi kaybı olan sarkopeni hastalarında kas kütlesini artırmaya yardımcı olduğunu göstermektedir.

5. Kalp sağlığını destekler;

Araştırmacılar, kolajen takviyesi almanın kalp ile ilgili rahatsızlıklar riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini ortaya koydular. Kolajen, kanı kalbinizden vücudunuzun geri kalanına taşıyan kan damarları olan arterlerinize yapı sağlar. Yeterli kolajen olmadan arterler zayıf ve kırılgan hale gelebilir. Bu, arterlerin daralmasıyla karakterize bir hastalık olan ateroskleroza yol açabilir. Aterosklerozun kalp krizi ve felce yol açma potansiyeli vardır.

6. Diğer sağlık yararları;

Kolajen takviyelerinin başka sağlık yararları olabilir, ancak bunlar kapsamlı bir şekilde çalışılmamıştır.

  • Saç ve tırnaklar; Kolajen almak kırılganlığı önleyerek tırnaklarınızın gücünü artırabilir. Ek olarak, saçınızın ve tırnaklarınızın daha sağlıklı uzamasını sağlayabilir
  • Bağırsak sağlığı; Bu iddiayı destekleyecek hiçbir bilimsel kanıt olmamasına rağmen, bazı sağlık uzmanları, bağırsak geçirgenliğini veya sızdıran bağırsak sendromunu tedavi etmek için kolajen takviyelerinin kullanımını teşvik etmektedir
  • Beyin sağlığı; Kolajen takviyelerinin beyin sağlığındaki rolünü inceleyen hiçbir çalışma yoktur. Bununla birlikte, bazı insanlar ruh halini iyileştirdiklerini ve kaygı semptomlarını azalttıklarını iddia ediyor
  • Kilo kaybı; Bazıları, kolajen takviyesi almanın kilo vermeyi ve daha hızlı bir metabolizmayı destekleyebileceğine inanıyor. Bu iddiaları destekleyecek herhangi bir çalışma yapılmamıştır

Kolajen içeren yiyecekler;

  • Kolajen, hayvanların bağ dokularında bulunur. Bu nedenle, tavuk derisi, sığır eti ve balık gibi besinler kolajen kaynaklarıdır
  • Kemik suyu gibi jelatin içeren yiyecekler de kolajen sağlar. Jelatin, pişirildikten sonra kolajenden elde edilen bir protein maddesidir
  • Kollajen bakımından zengin yiyecekler yemenin vücudunuzdaki kollajeni artırmaya yardımcı olup olmadığını belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır
  • Kolajen bakımından zengin gıdaların takviyelerle aynı faydalara sahip olup olmadığına dair herhangi bir insan çalışması yapılmamıştır
  • Sindirim enzimleri, gıdalardaki kolajeni ayrı amino asitlere ve peptitlere ayırır
  • Bununla birlikte, takviyelerdeki kolajen zaten parçalanmış veya hidrolize edilmiştir, bu nedenle gıdalardaki kolajenden daha verimli bir şekilde emildiği düşünülmektedir.

Kolajenin yan etkileri;

Şu anda, kolajen takviyesi almakla ilişkili bilinen bir risk yoktur. Bununla birlikte, bazı takviyeler, balık, kabuklu deniz ürünleri ve yumurta gibi yaygın gıda alerjenlerinden yapılır. Bu yiyeceklere alerjisi olan kişiler, alerjik reaksiyonları önlemek için bu bileşenlerle yapılan kolajen takviyelerinden kaçınmalıdır.

Bazı insanlar ayrıca kolajen takviyelerinin ağızlarında kalıcı kötü bir tat bıraktığını da bildirmişlerdir. Ne olursa olsun, bu takviyeler çoğu insan için güvenli görünmektedir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Paylaşın