Uluslararası Af Örgütü’nden FIFA’nın Dünya Kupası Mektubuna Tepki

Londra merkezli Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (FIFA) Katar’daki Dünya Kupası’na katılacak ülkelerden “futbola odaklanmalarını” ve “ahlak dersi vermeyi” bırakmalarını istediği mektubuna tepki gösterdi.

Af Örgütü’nün Ekonomik ve Sosyal Adalet biriminin direktörü Steve Cockburn, “Gianni Infantino dünyanın ‘futbola odaklanmasını istiyorsa”, çözüm basit: FIFA ciddi insan hakları sorunlarını halının altına süpürmek yerine, onları ele almakla işe başlayabilir” dedi.

Cockburn, “İlk adım da göçmen işçilere tazminat ödenmesi için bir fon kurulacağına dair taahhüdün turnuva başlamadan kamuoyu önünde verilmesi ve LGBT bireylerin ayrımcılık ve tacizle karşılaşmaması sağlamak olur. Hâlâ bunları yapmamış olmaları şaşkınlık verici” diye ekledi.

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (FIFA) Katar’da bu ay düzenlenecek Dünya Kupası’na katılacak ülkelerin federasyonlarına mektup gönderdiği ortaya çıktı.

FIFA Başkanı Gianni Infantino ve Genel Sekreter Fatma Samoura’nın imzasının bulunduğu mektupta, Dünya Kupası’nda yer alacak 32 ülkeye “Lütfen artık futbola odaklanalım” çağrısında bulunuldu.

“FIFA olarak biz, dünyanın geri kalanına ahlak dersi vermeksizin tüm düşünce ve inançlara saygı göstermeye çalışıyoruz” ifadesi yer alan mektupta, “Futbolun dış dünyadan kopuk şekilde yaşamadığını biliyoruz ve aynı şekilde dünya genelinde birçok siyasi zorluk ve güçlük olduğunun da farkındayız… Ancak lütfen futbolun her mevcut ideolojik ve siyasi savaşın içine çekilmesine de izin vermeyin” denildi.

İlk olarak Sky News tarafından haber yapılan mektup, AFP ajansınca FIFA’ya doğrulatıldı. Reuters’ın haberine göre, Avustralya Futbol Federasyonu da mektubun ellerine ulaştığını teyit etti.

Katar’a yönelik tepki ve protestolar

Katar’ın ev sahipliği, bu ülkedeki insan hakları ihlalleri ve yabancı işçilerin Dünya Kupası’na hazırlanan statlardaki çalışma koşulları nedeniyle uzun süredir tartışma konusu.

Eşcinselliğin yasa dışı kabul edildiği Katar’ın LGBTQ ve kadın hakları konusundaki duruşu da protestolara neden oluyor.

İngiltere ve Fransa dâhil sekiz Avrupa ülkesi, takım kaptanlarının Dünya Kupası maçlarında FIFA kurallarını ihlal etme pahasına gökkuşağı renkli ve “One Love” (Tek Aşk) yazılı pazı bandı takacağını duyurdu.

Danimarka, Katar’daki işçi ölümlerine dikkat çekmek için Dünya Kupası’na özel siyah renkli bir milli takım forması da tasarladı. Avustralya Futbol Federasyonu ve milli takım oyuncuları da geçen hafta yayımladıkları mesajda, Katar’daki göçmen işçilerin çalışma koşullarını ve LGBTQ bireyleri hedef alan yasaları eleştirdi.

Birçok teknik direktör ve federasyon da göçmen işçilerin ailelerine tazminat ödenmesi amacıyla bir fon oluşturulmasına yönelik çağrılara destek verdi.

Af Örgütü: Çözüm basit

Londra merkezli Uluslararası Af Örgütü, FIFA’nın mektubuna tepki gösterdi.

Af Örgütü’nün Ekonomik ve Sosyal Adalet biriminin direktörü Steve Cockburn, “Gianni Infantino dünyanın ‘futbola odaklanmasını istiyorsa”, çözüm basit: FIFA ciddi insan hakları sorunlarını halının altına süpürmek yerine, onları ele almakla işe başlayabilir” dedi.

Cockburn, “İlk adım da göçmen işçilere tazminat ödenmesi için bir fon kurulacağına dair taahhüdün turnuva başlamadan kamuoyu önünde verilmesi ve LGBT bireylerin ayrımcılık ve tacizle karşılaşmaması sağlamak olur. Hâlâ bunları yapmamış olmaları şaşkınlık verici” diye ekledi.

Katar’daki Dünya Kupası, 20 Kasım Pazar günü başlayacak ve 18 Aralık’taki final maçıyla sona erecek. Dünya Kupası’na katılacak takımların kadroları ise önümüzdeki hafta açıklanacak.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Danimarka’dan Dünya Kupası’nın Ev Sahibi Katar’a İnsan Hakları Tepkisi

Katar’da düzenlenecek 2022 Dünya Kupası tartışmalar sürerken, Danimarka’dan dikkat çeken bir hamle geldi. Danimarka, Katar’ın insan hakları sicilini ve göçmen işçilere muamelesini protesto etmek için Dünya Kupası’nda “sadeleştirilmiş” formalar giyecek.

Forma sponsoru, spor malzemeleri firması Hummel, “yas rengini” temsil etmek için tamamen siyahtan oluşan üçüncü bir forma da tasarladı.

Hummel “binlerce kişinin yaşamına mal olduğunu” iddia ettiği bir turnuvada “görünür olmak istemediğini” açıkladı.

Firma “Danimarka Milli Takımını destekliyoruz ama bu Katar’ı bir ev sahibi ülke olarak desteklemekle aynı şey değil” dedi.

Tasarımda, Danimarka logosu da “sadeleşiyor”. Takımın formaları, tamamen kırmızı ev sahibi ve tamamen beyaz bir deplasman formasından oluşacak.

Danimarka’nın antrenman malzemeleri sponsorları da, Katar’ı eleştiren mesajlara yer açmak için logolarını çekecek.

Katarlı yetkililer, daha önce Dünya Kupası tesislerinin yapımında ölen göçmen işçi sayısının doğru olmadığını savunmuş ve asıl sayının geçen yıl itibariyle 37 olduğunu savunmuştu.

Hummel “Katar’ın insan hakları sicili ve ülkenin Dünya Kupası stadyumlarının inşasında çalışan göçmen işçilere muamelesi konusunda söz söylemek istiyoruz. Sporun insanları bir araya getirmesi gerektiğine inanıyoruz. Getirmediğinde de sözümüzü söylemek istiyoruz” dedi.

Ancak turnuvayı düzenleyen Katar 2022 Yüksek Konseyi, Hummel’in göçmen işçilerin ölümü iddialarına karşı çıktı.

Açıklamada “Danimarka Futbol Federasyonu (DBU) ile sağlam ve şeffaf bir diyaloğa girdik. Stadyumları ve diğer turnuva projelerini inşa eden 30 bin işçinin sağlık ve güvenliğine duyduğumuz hakiki bağlılığın önemsizleştirilmesini tamamen reddediyoruz” denildi.

Açıklamada “Turnuvanın kalıcı bir sosyal miras bırakması için Katar hükümetiyle birlikte özenle çalıştık” ifadeleri de yer aldı.

Komite ayrıca, DBU’ya “komiteyle yoğun temaslarının sonuçlarını Hummel’e doğru bir şekilde aktarması” çağrısı yaptı.

BBC Spor, FIFA’dan konuyla ilgili yorum istedi.

Harry Kane ‘One Love’ kol bandı takacak

Danimarka daha önce, 20 Kasım’da başlayacak Dünya Kupası’ndaki insan hakları kaygıları için FIFA’ya “ek baskı” yapacaklarını söylemişti.

İngiltere Kaptanı Harry Kane de, Hollanda’nın ayrımcılığa karşı çıkmak ve çeşitlilik ile katılımı özendirmek için başlattığı kampanyanın bir parçası olarak “One Love” kol bandı takmayı planlıyor.

Belçika, Danimarka, Fransa, Almanya, Norveç, İsveç, Galler ve İsviçre de inisiyatifi destekliyor.

Katar, sert LBGT karşıtı yasaları ve göçmen işçilere muamelesi konusundaki kaygılar da dahil olmak üzere, insan hakları sicili konusunda ağır eleştiriler aldı.

Katar’ın Dünya Kupası Genel Sekreteri, Mart ayında BBC’ye yaptığı açıklamada eleştirilerin “yanlış bilgiden” kaynaklandığını iddia etmiş ve ülkenin dünya kupasına ev sahipliği yapma konusunda “mahcup” olmaması gerektiğini savunmuştu.

Turnuva için yedi yeni stadyum, yeni bir havaalanı, yeni yollar ve 100 dolayında yeni otel inşa edildi. Katar hükümeti sadece stadyumların inşasında çoğunluğu Bangladeş, Hindistan, Nepal ve Filipinler’den gelen 30 bin yabancı işçinin çalıştığını söylüyor.

İnsan hakları örgütleri, birçoğu ülkede hayatını kaybeden yabancı işçilere muameleden şikayet ediyor.

Guardian gazetesi Şubat 2021’de, Katar’ın Dünya Kupasına ev sahipliği yapma hakkı kazanmasından bu yana, Hindistan, Pakistan, Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’dan gelen 6500 göçmen işçinin öldüğünü yazmıştı.

Sayının, bu ülkelerin Katar’daki büyükelçiliklerden alınan verilere dayandığı belirtilmişti.

Ancak Katar hükümeti, toplam sayının yanıltıcı olduğunu, çünkü kayıtlara geçen tüm ölümlerin Dünya Kupası bağlantılı projelerde gerçekleşmediğini savunmuştu.

Hükümet, 2014-2020 arasındaki kaza kayıtlarının Dünya Kupası şantiyelerindeki işçilerden 37’sinin öldüğünü gösterdiğini ve bunların da sadece üçünün “iş bağlantılı” olduğunu savunmuştu.

BBC Arapça da Katar hükümetinin, yabancı işçilerin ölüm sayılarını gerçekten az bildirdiğine yönelik kanıtlar bulmuştu.

İngiltere Futbol Federasyonu da, Dünya Kupası inşaat projelerindeki “yaralanma ve ölümler için tazminat ödenmesi” çağrılarını desteklemişti.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Katar, Ücretlerinin Ödenmemesini Protesto Eden Göçmen İşçileri Sınır Dışı Etti

Katar’da 20 Kasım’da başlayacak Dünya Kupası hazırlığı kapsamında çalıştırılan göçmen işçiler, günlük ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle protesto gösterisi düzenledi. Katar, gösteriye katılan göçmen işçileri sınır dışı ederek ülkelerine gönderdi.

14 Ağustos’ta Al Bandary International Group’un başkent Doha’daki ofisinin önünde toplanan 60’ın üzerindeki işçinin bir kısmı, yedi aydır kendilerine ödeme yapılmadığı ifade etti.

Protesto gösterisini durdurmak üzere olay yerine giden Katar polisi, işçiler gözaltına aldı. Gözaltına alınan işçilerden bir kısmı sınır dışı işlemlerinin ardından ülkelerine geri gönderildi.

Sınır dışı edilen işçi sayısıyla ilgili net bir bilgi ise yok.

Hükümet, sınır dışı edilen göçmenlerin “güvenlik kanunlarını ihlal ettiğini” savundu.

2010’da bu yıl yapılacak Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hak kazanan Katar, ülke genelinde altyapı çalışmalarını hızlandırdı, çok sayıda stadyum ve otel inşa etmeye başladı.

Ancak bu yoğun çalışmalar sırasında yıllar içinde işçilere yönelik muamele sık sık gündeme geldi.

Al Bandary International Group adlı şirket de çoğunlukla inşaat işlerini üstleniyor. Protestoya katılan işçilerin Dünya Kupası için yürütülen inşaat çalışmalarına katılıp katılmadığı bilinmiyor; şirket yetkilileri de açıklama yapmaktan kaçınıyor.

Sayı ve çalıştıkları işle ilgili detay verilmese de, BBC’ye yaptığı açıklamada Katar hükümeti, Doha’daki protestoya katılan bazı göçmen işçilerin “güvenlik kanunlarını ihlâl ettiği için” gözaltına alındığını doğruladı.

“Barışçıl kalmayı reddeden az sayıdaki işçinin” sınır dışı edildiği de belirtiliyor. İşçi hakları üzerine uzmanlaşan insan hakları örgütü Equidem, bu işçilerin çoktan ülkelerine gönderildiğini duyurdu.

Katar hükümeti, maaşları ödenmeyen tüm işçilere geriye dönük olarak da ödemelerin yapılacağı ve haklarının verileceğini söyledi.

Al Bandary adlı şirketle ilgili halihazırda işçilere ödeme yapmadığı gerekçesiyle soruşturma yürütüldüğünü, verilen son ödeme tarihinde de ödeme yapılmaması durumunda şirketle ilgili adım atılacağını belirtti.

Equidem’in başındaki Mustafa Kadri, BBC’ye “Hepimiz Katar ve FIFA tarafından aldatıldık mı? Bize Dünya Kupası’nı Katar’da, insanların fikirlerini dile getirdiği için cezalandırıldığı bu ülkede yapılmasının herhangi bir etik şüphe doğurmadığını söylüyorlar” açıklamasını yaptı.

Protestoya katılan işçiler Bangladeş, Hindistan, Nepal, Mısır ve Filipinler’den geliyor. İşçilerle iletişim halinde olduğunu belirten Kadri, polislerin işçilere “Sıcak havada protesto gösterisi yapabiliyorsanız, klimasız da uyuyabilirsiniz” dediğini ifade etti:

“42 derecede protesto yapan işçilerin ne kadar çaresiz bir durumda olduğunu tahmin edebilirsiniz. Siyasi aktör değiller, sadece emeklerinin karşılığını istiyorlar.”

Bu yılın başında BBC Arapça Servisi’nın araştırması, Katar’ın zor şartlarda çalışırken sıcak çarpması sebebiyle hayatını kaybeden işçilerin sayısını tam olarak açıklamadığını ortaya koymuştu. FIFA da aynı dönemde “insan hakları ihlâlleriyle karşılaşan göçmen işçiler için 440 milyon dolar toplanması” çağrısı yapmıştı.

Al Bandary, BBC’nin son olaylarla ilgili sorularına yanıt vermedi.

Katar hükümeti, ülkedeki göçmen işçilerin yüzde 96’sının maaş koruma sistemi altında çalıştığını; ödeme tarihine kadar ücretlerin Katar bankaları aracılığıyla ödendiğini ve eksikliklerin bu sayede takip edilebildiğini söylüyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

FIFA Dünya Kupası: Takımlar ‘Ultra Lüks’ Yerleşkelerde Kalacak

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), bu yılki Dünya Kupası’na katılacak 32 futbol takımının Arap saraylarının kopyaları, sağlıklı yaşam merkezleri ve alkolün yasak olduğu lüks otellerde konaklayacağını bildirdi.

FIFA tarafından yayınlanan listeye göre, takımlardan 24’ü Katar’ın başkenti Doha ve çevresinde yoğunlaşan otel ve üniversite lojmanlarında kalacak.

Tüm takımlar 18 Kasım’da başlayacak turnuva için Körfez ülkesinde kalmayı tercih etti.

Son şampiyon Fransa, Doha yakınlarında “özel saray ortamıyla” övülen bir tatil köyü olan el Messila’da konaklayacak.

Bölgedeki villaların geceliği 2 bin 500 doların üzerinde.

Almanya ise Orta Doğu’nun en büyük sağlıklı yaşam tesisi olarak tanımlanan Körfez manzaralı Zulal’da kalacak.

Katarlı yönetici bir aileye ait tesisin kraliyet süitinin geceliği 10 bin doların üzerinde.

Manuel Neuer ve takım arkadaşları, başkente 100 kilometre mesafedeki, Doha’ya en uzak noktada bulunacak.

Tesis, “geleneksel Arap ve İslam tıbbını” uyguluyor ve katı bir alkol yasağı kuralı var.

Zulal sağlıklı yaşam tesisinin genel direktörü Daniele Vastolo, birçok takımın, tesisi, Doha’nın kalabalığından uzakta “bir balonun içinde” olması hasebiyle ziyaret ettiğini dile getiriyor.

Dünya Kupası ‘inzivası’

Vastolo, tek bir giriş olduğu için güvenliğin de daha kolay olacağını söylüyor ve ekliyor:

“Buraya gelip konukları ya da takımı rahatsız ederek fotoğraf ve imza isteyen taraftar olmayacak. Bu yüzden burada cidden izole olabileceklerini düşünüyorum. Ama bu inzivadan çıkmak istedikleri bir gün olursa Doha’ya gidebilirler”.

Taraftarlar, Almanya’nın antrenman sahası olan ve bir kale şeklinde tasarlanan el Şamal Stadyumu’na daha kolay ulaşabilecek.

Belçika, kendi özel plajı ve kaydırakları olan özel bir su tema parkı ve geceliği 7 bin dolara kadar çıkan villalarıyla karşı kıyıdaki Hilton Salwa’yı seçti.

Burası, dünyanın kişi başına düşen en yüksek gelirlerinden birine sahip Körfez ülkesindeki zengin ailelerin hafta sonu için tercih ettiği bir mekan.

İngiltere, Harry Kane ve takım arkadaşları için yakındaki halk plajının bir bölümünü kapatmayı planladığı Souq el Wakra otelinde.

Alkol yasağı

Katar’ın büyük bölümünde olduğu gibi burada da alkol yok.

Ancak oteller, oyuncular için ekstra spor aletleri, video oyunları ve diğer eğlenceler için farklı çözümler üretiyor.

FIFA, takımların büyük kısmının ‘birbirinin 10 km yarıçapındaki otellerde kalacağını ve bunun da etkinliğin heyecan verici atmosferinin Doha ve çevresinde yoğunlaşmasını sağlayacağını’ kaydetti.

Brezilya, şehir merkezinde ana yola yakın Westin Doha’yı (oteli) seçerken, Amerika Birleşik Devletleri, yabancı diplomatların yoğun yaşadığı ana bölgede yer alacak.

Lionel Messi’li Arjantin’i ve eski şampiyon İspanya, antrenman sahalarına yürüyerek gidebilecekleri Katar Üniversitesi’ndeki “lüks” konaklama yerlerini tercih ediyor.

Bir milyondan fazla taraftarın 18 Aralık’ta sona erecek turnuva için Katar’ı ziyaret etmesi bekleniyor.

Futbolseverlerin bazıları geceliği 2 bin dolarlık otellerde konaklayacak ancak birçoğunun daha ucuz, taşınabilir kabinlerde ve çöl kamplarında kalması bekleniyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

2022 Dünya Kupası’nda Evli Olmayanların Seks Yapması Yasaklandı

Katar’daki 2022 Dünya Kupası yaklaşırken, ev sahibi ülke spor etkinliği de dahil olmak üzere evli olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişkiyi yasakladı. Karar hem Katarlıları hem de Dünya Kupası’nı izlemeye gelecek yabancıları ilgilendiriyor.

Cumhuriyet’in İngiliz gazetesi Daily Star’dan aktardığı habere göre FIFA yetkilileri, şeriatla yönetilen Katar’da tek gecelik ilişkilerin 7 yıl hapis cezasına yol açabileceğini vurgulayarak “hiçbir istisna yapılmayacak” uyarısında bulundu.

Dünya Kupası’na 32 ülke katılacak ve Katar’a Dünya Kupası için binlerce yabancı seyircinin gelmesi bekleniyor. Turnuvaya katılan futbolcu ve teknik direktörlerle turnuvayı izlemeye gelen yabancı seyirciler de Katar yasalarına uymak zorunda kalacaklar.

Katar, evlilik dışı cinsel ilişkiyi, evlilik dışı hamileliği ve zinayı hapisle cezalandırılabilecek suçlar olarak sınıflandıran İslami hukuk geleneğine dayandığından, evli olmayan cinsel ilişkiyi suç sayıyor.

Katar’daki Dünya Kupası, yazın havanın futbol oynanamayacak kadar sıcak olması nedeniyle Kasım’a ertelenmişti.

Dünya Kupası’nda gruplar:

  • A Grubu: Katar, Ekvador, Hollanda, Senegal
  • B Grubu: İngiltere, İran, ABD, Galler
  • C Grubu: Arjantin, Suudi Arabistan, Meksika, Polonya
  • D Grubu: Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri/Avustralya/Peru, Danimarka, Tunus
  • E Grubu: İspanya, Kosta Rika/Yeni Zelanda, Almanya, Japonya
  • F Grubu: Belçika, Kanada, Fas, Hırvatistan
  • G Grubu: Brezilya, Sırbistan, İsviçre, Kamerun
  • H Grubu: Portekiz, Gana, Uruguay, Güney Kore
Paylaşın

Ortadoğu Kendi ‘NATO’sunu Mu Kuracak?

Ortadoğu’da yeni bir askeri ittifak kurulacağı iddiaları ortaya atılıyor. Olası bir “Arap NATO”sunun içinde İsrail’in de yer alması muhtemel. Geçen hafta Ortadoğu’da NATO benzeri bir askeri ittifak kurulursa bunu destekleyeceğini söyleyen Ürdün Kralı’nın yaptığı bu açıklama manşetlerdeydi.

Ürdün Kralı 2’nci Abdullah, ABD yayın organı CNBC’ye yaptığı açıklamada, “Ortadoğu NATO’sunu destekleyecek ilk insanlardan biri ben olurum” dedi.

“Hepimiz bir araya gelip ‘Birbirimize nasıl yardımcı olabiliriz?’ diyoruz. Ki bence bu, bu bölge için çok sıra dışı” diye ekledi.

“Arap NATO’su” kurulmasına yönelik ifadeler başka çevrelerden de geldi.

Ürdün Kralı’ndan önce İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz da İsrail’in, ABD öncülüğünde kurulan “Ortadoğu Hava Savunma İttifakı” adlı bir oluşuma katıldığını açıkladı.

Gantz, bu oluşumda başka hangi ülkelerin olduğuna dair bilgi vermedi.

Reuters ve Associated Press dâhil uluslararası medya organları, İsrail’in duyurduğu bu oluşumu ya da ismini teyit edemedi.

Bu haftanın başındaysa Wall Street Journal gazetesi; İsrail, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’den askeri yetkililerin savunma alanında işbirliğini ele almak üzere Mısır’da gizli görüşmeler gerçekleştirdiğini bildirdi.

Zamanlama

Arap NATO’sunun kurulması için bazı iyi sebepler var. Kahire’deki El Ahram Siyasi ve Politik Çalışmalar Merkezi’nden uzman Ahmed el Said Ahmed, Ortadoğu’da güvenliğin ana garantörü olarak hareket eden ABD’nin son yıllarda yavaş yavaş bölgeden çekildiğini belirtiyor.

DW Türkçe’ye konuşan Ahmed, “Araplar, geçmişte başta ABD olmak üzere Batılı güçler üzerine yaptıkları bahislerin tutmadığının farkına giderek daha fazla varıyor” diyor ve ekliyor: “Özellikle de Ukrayna savaşının neden olduğu istikrarsızlık ve pandemiden sonra, istikrar sağlanabilmesi ve ekonominin düzeltilebilmesi amacıyla artık bölgesel sorunlar ele alınırken farklı bir yaklaşım var.”

İsrail’in dahli de mühim. Olası bir İran kaynaklı hava saldırısından çekinen Arap devletleri, İsrail’in gelişmiş hava savunma sistemlerinden faydalanmak isteyebilir.

“Amaç, İsrail’i Ortadoğu’daki bir askeri ittifaka entegre etmek olabilir” diyen Ahmed, bunun İsrail ile Arap komşuları arasında 2020 yılında İbrahim Anlaşması’yla başlayan temasların devamı olarak nitelendirilebileceğini söyledi. Söz konusu anlaşma, İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin “normalleşmesini” sağlamıştı.

“Arap Nato’sunda kimler olabilir?

Uzmanlar, olası bir savunma ittifakının, İsrail’le diplomatik ilişkisi olan devletleri kapsamasının muhtemel olduğunu belirtiyor.

Bu gruba, İbrahim Anlaşması’nı imzalayan BAE, Bahreyn, Sudan ve Fas’ın yanı sıra İsrail’le zaten diplomatik ilişkisi bulunan Ürdün ve Mısır giriyor.

Suudi Arabistan, Umman, Katar ve Kuveyt de ittifakta rol oynayabilir. Olası bir ittifak anlaşmasının arabulucusu olacağı tahmin edilen ABD de elbette oluşumdaki yerini alacaktır.

Ancak gözlemciler, tüm bu varsayımlara karşın Ortadoğu’dan yakın gelecekte NATO tarzı bir ittifakın çıkmasının zor olduğu görüşünde.

Washington merkezli düşünce kuruluşu “Yeni bir Amerikan Güvenliği Merkezi”nden (CNAS) Becca Wasser, “Şu an daha geniş bölgesel işbirliği için büyük bir çaba var… Ancak Arap NATO’su fikrinin hâlen erişilmesi güç bir hedef olduğunu düşünüyorum” diyor.

El Ahram’dan Ahmed de “Arap NATO’su fikri daha önce de birçok kez ortaya atıldı… Ancak şu ana kadar hiçbir zaman belirginleşmedi. Ve sanırım kısa vadede de gerçekleşmeyecek” öngörüsünde bulunuyor.

Birçok girişim birçok başarısızlık

Ortadoğu’da, özellikle de petrol üreticisi Körfez ülkeleri açısından baş güvenlik garantörü konumundaki ABD, böyle bir savunma işbirliğine gidilmesi için uzun yıllardır çabalıyor.

Örneğin 1950’li yıllarda bölgedeki olası Sovyet yayılmasına karşı “Bağdat Paktı” adıyla kurulan ve daha sonra “Merkezi Antlaşma Teşkilatı” (CENTO) ismini alan oluşum vardı. Ancak hiçbir zaman çok etkili olmadı ve 1979’da dağıldı.

En son olarak Trump yönetimi “Ortadoğu Stratejik İttifakı” (MESA) fikrini ortaya atmıştı. Obama yönetimi döneminde de benzer bir ittifakın farklı versiyonları gündeme gelmişti. ABD Başkanı Joe Biden’ın da Suudi Arabistan ve İsrail’e yapacağı ziyaretlerde bu konuyu ele alması bekleniyor.

Sorunlar değişmiyor

Geçmişteki Arap NATO’su planlarının hiçbiri başarıya ulaşmadı. Aslında başarıya ulaşmalarına engel olan şartların birçoğu hâlen de geçerli.

Lojistik açısından birlikte çalışabilirlik sorunları söz konusu. Zira ülkelerin kullandığı silah sistemleri ve savaş uçakları farklılıklar gösteriyor. Mısır ya da Suudi Arabistan gibi daha büyük ve daha gelişmiş silahlara sahip ülkelerin olası bir ittifaka tahakküm etmesinden korkuluyor. Ayrıca tüm Arap ülkeleri İran’ı en büyük düşmanı olarak görmüyor. Mısır dâhil bazı ülkelerin farklı siyasi öncelikleri var.

Konu İsrail’le işbirliği olunca, İsrail-Filistin sorunu da hâlâ Arap ülkeleri için büyük bir engel olarak duruyor. Örneğin Suudi Arabistan bu yüzden İsrail’le yakın ilişki kurmayı reddetti.

Berlin merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden (ECFR) Cinzia Bianco, DW’ye yaptığı değerlendirmede, olası bir ittifaka girmesi muhtemelen ülkelerin “hâlen birbirine güvenmediğini”, aralarındaki siyasi ilişkilerin de “inişli çıkışlı ve belirsiz” olduğunu belirtiyor.

Körfez ülkeleri ve güvenlik konuları üzerine çalışmalar yürüten Bianco, “Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesi olmadan ilerlemek de bir hayli zor olur” diye ekliyor.

Konu sadece İsrail’den ibaret de değil. CNAS’ten Wasser, “Ortadoğu’daki devletlerin birçoğunun arasında da Körfez ülkelerinin kendi içinde de hâlen sorunlar ve çekişmeler var” diyor.

NATO gibi bir savunma ittifakının fazlasıyla istihbarat ve bilgi paylaşımı gerektireceğinin altını çizen Wasser, “Bu, bahsi geçen devletlerin çoğu için inanılmaz hassas bir konu. Bunu kendi egemenliklerine yönelik tecavüz olarak görüyorlar” ifadesini kullandı.

Öncelik hava savunma işbirliği

Tam bir “Arap NATO’su” kurulması şu an için zor görünse de önümüzdeki dönemin bölgede askeri işbirliğinin artırılması yönünde atılacak yeni adımlara gebe olduğu aşikâr.

“Tüm bu devletleri kapsayacak şekilde entegre edilmiş olan daha büyük bir füze savunma işbirliği gibi şeyler göreceğimizi düşünüyorum” diyen Wasser, bununsa ABD üzerinden yürüyen bir mekanizmayla hayata geçirilmesinin mümkün olabileceğini söyledi.

Örneğin edinilen istihbaratın önce ABD’ye gönderildiği ve ABD tarafından diğerlerine iletildiği bir yapıyla karşılaşabileceğimizi ifade eden Wasser, “çok taraflı bir bağlam içinde ABD’yle ikili işbirliğini zorunlu kılan, bir nevi bir dağıtım merkezinin olduğu bir sistemi görmemiz daha muhtemel” dedi.

ECFR’den Bianca da bu görüşe katıldı: “Şu ana kadarki tartışmalarda da radarların senkronize edilmesi ve olası bir tehdit karşısında erken uyarı paylaşımını sağlayacak bir iletişim sistemi geliştirmek gibi hava savunmasıyla ilgili teknik işbirliği konusuna yoğunlaşıldı.”

Bianca, bu konunun, üzerinde fazla anlaşmazlık ve görüş ayrılığı yaşanmayan bir konu olduğunu belirtti.

Paylaşın

Dünya Kupası’nda Gruplar Belli Oldu

Katar’da düzenlenecek 2022 FIFA Dünya Kupası’nda gruplar çekilen kurayla belirlendi. Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen ve İngiliz aktör Idris Elba ile gazeteci Reshmin Chowdhury’nin sunuculuğunu üstlendiğini kura çekiminin açılışında konuşan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ve FIFA Başkanı Gianni Infantino, turnuvada mücadele eden takımlara başarı diledi.

Dünya Kupası şampiyonluğu yaşayan Brezilyalı Cafu ve Alman Lothar Matthaus’un yanı sıra Jay-Jay Okocha, Tim Cahill, Adel Ahmed MalAllah, Ali Daei, Bora Milutinovic ve Rabah Madjer’in katıldığı kura çekiminin ardından gruplar şöyle oluştu:

  • A Grubu: Katar, Ekvador, Hollanda, Senegal
  • B Grubu: İngiltere, İran, ABD, İskoçya/Galler/Ukrayna
  • C Grubu: Arjantin, Suudi Arabistan, Meksika, Polonya
  • D Grubu: Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri/Avustralya/Peru, Danimarka, Tunus
  • E Grubu: İspanya, Kosta Rika/Yeni Zelanda, Almanya, Japonya
  • F Grubu: Belçika, Kanada, Fas, Hırvatistan
  • G Grubu: Brezilya, Sırbistan, İsviçre, Kamerun
  • H Grubu: Portekiz, Gana, Uruguay, Güney Kore

Şampiyonada, gruplarını ilk iki sırada tamamlayan takımlar, adlarını son 16 turuna yazdıracak. Grup maçları, 21 Kasım-2 Aralık tarihlerinde oynanacak. Turnuvanın açılış maçında A Grubu’nda ev sahibi Katar ile Ekvador karşılaşacak. Dünya Kupası, 18 Aralık’taki final maçıyla sahibini bulacak.

B, D ve E gruplarında yer alacak son takımlar henüz belli olmadı. Dünya Kupası elemelerinde İskoçya ile Ukrayna arasında oynanacak eleme maçı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle Haziran ayına ertelenmişti.

Maç Haziran’da oynanabilirse, karşılaşmanın galibi Galler ile bir eleme daha oynayacak. Bu maçlar, Birleşik Krallık’ın parçası olan İngiltere ile İskoçya veya Galler’in Dünya Kupası’nda da karşı karşıya gelme ihtimalini doğuruyor.

İngiltere geçen yıla ertelenen EURO 2020’de de İskoçya ile aynı grupta kalmış, karşılaşma golsüz berabere bitmişti. İngiliz milli takımı çeyrek finalde de Ukrayna’yı 4-0 yenmişti.

İngiltere daha önce İskoçya, Galler veya Ukrayna ile Dünya Kupası’nda hiç karşılaşmamıştı. Diğer iki gruptaki son takımlar ise, Covid-19 sonucu fikstürlerin ertelenmesi nedeniyle henüz belirlenemedi.

Paylaşın

Türkiye ve Katar, Kabil Havalimanı’nın Güvenliği Konusunda Anlaştı

Reuters haber ajansının Türk diplomatik kaynaklarına dayanarak verdiği habere göre, Türkiye ve Katar, Taliban hükümetiyle devam eden müzakerelerde görevi almaları halinde Kabil Havalimanı’nda güvenliğin sağlanması konusunda anlaşmaya vardı.

Katar ve Türkiye arasındaki anlaşmanın Taliban tarafından onaylanması gerekiyor.

Taliban’ın Ağustos ayında Afganistan’da yönetimi ele geçirilmesinin ardından Türkiye, güvenlik taleplerinin karşılanması koşuluyla, Kabil uluslararası havaalanını Katar ile birlikte işletmeye açık olduğunu söylemişti.

Reuters, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de havaalanını işler halde tutmak için Taliban ile görüştüğünü bildirdi.

Diplomatik kaynakların Perşembe günü gazetecilere verdiği demeçte, Ankara ve Doha’nın havaalanı misyonu için bir güvenlik çerçevesi üzerinde anlaştıklarını, ancak finansman gibi diğer konularda görüşmelerin sürdüğünü belirtti.

Bir kaynak, “Dış güvenliği Taliban’ın sağlaması, içeride ise havaalanını kim işletiyorsa onun sağlaması bekleniyor” dedi. İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, “Süreç yapıcı bir şekilde devam ediyor” dedi.

Türk ve Katarlı yetkililerden oluşan bir heyetin bu hafta Kabil’de konuyla ilgili görüşmelerde bulunduğu belirtildi.

Katar devlet haber ajansı, havalimanının işletilmesi ve yönetimi konusunda Katar ve Türkiye ile görüşmeleri “tamamlamak” için Taliban hükümetinin önümüzdeki hafta Doha’da olacağını söyledi.

Perşembe günü yapılan açıklamada, Katar ve Türkiye’den gelen heyetlerin bu hafta Kabil’de havaalanının kontrolü konusunda iki gün “yoğun müzakereler” düzenlediği ifade edildi.

Paylaşın

CHP, Katarla İlişkiler İçin Araştırma Komisyonu İstedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye ile Katar arasında geliştirilen ilişkilerin, “Türkiye’nin çıkarlarını zedelediği” gerekçesiyle Meclis tarafından incelenmesi için Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından hazırlanan araştırma önergesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

TBMM Genel Kurulu’nda bugün görüşülmesi istenecek önergede, Türkiye-Katar ilişkisinde iktidarın attığı adımların, Katar’ın Türkiye’deki çıkarlarını korumaya yönelik olduğu vurgulandı.

Önergede,“İktidarın yıllardır uygulamaya koyduğu kimi siyasi ve ekonomik karar ve tercihlerin, Katar’ın Türkiye’deki çıkarlarını korumaya yönelik olduğu açıkça görülmektedir” denildi.

Önergede araştırılması istenen bazı iddialar şöyle ifade edildi:

  • Türkiye’nin ulusal tank projesinin, tank üretimi konusunda hiçbir birikimi olmayan Katar Ordusunun ortak olduğu bir şirkete teslim edilmesi ve bu projeyle ilgili olarak Tank Palet Fabrikasının ihalesiz ve bedelsiz olarak devredilmesi,
  • Katarlıların da işletmecisi olduğu limanların işletme hakkı sürelerinin 49 yıla uzatılması,
  • Hiçbir geçerli gerekçesi ve ihtiyacı olmadığı halde Katarlıların arsa topladığı Kanal İstanbul Projesiyle ilgili anlamsız ısrarlar,
  • Katar’ın Exxon Mobil-Katar Petrolleri Ortaklığı aracılığıyla, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminden, bir bölümü Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı içinde kalan bir bölgede ve Ada’nın ortak sahibi Kıbrıs Türklerinin haklarını ihlal ederek doğalgaz arama izni almasına sessiz kalınması,
  • Türkiye’de de maç yayınlarını alan Katar merkezli medya kuruluşunun, spor kulüplerine yapması gereken 300 milyon liralık ödemenin Devlet tarafından yapılması,
  • Bir rekabet ortamı oluşturulmadan Borsa İstanbul’un yüzde 10 hissesinin Katara satılması.
Paylaşın

Gökkuşağı Renkli Oyuncaklar “İslami Olmadıkları” Gerekçesiyle Toplatıldı

Katar’da, üzerinde gökkuşağı renklerinin bulunduğu çeşitli oyuncaklara “İslami olmadığı” gerekçesiyle el koyuldu. Katar Haber Ajansında yayımlanan habere göre Bakanlık, tüm vatandaşları “gelenek ve göreneklere aykırı dizayn ve logo taşıyan malları ihbar etmeye” çağırdı.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ülkenin çeşitli bölgelerinde perakendecilerde teftişlerde bulunulduğu belirtilerek, “aralarında İslami değerlere aykırı sloganlar taşıyan oyuncakların da bulunduğu çeşitli ihlallere rastlandığı ve söz konusu ticari mallara el koyulduğu” bildirildi.

Bakanlığın açıklamasında hangi malların ne için İslami kurallara aykırı görüldüğü belirtilmese de paylaşılan fotoğrafta gökkuşağı renklerindeki oyuncaklara yer verilmesi dikkat çekti. Gökkuşağı renkleri dünya çapında lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseks bireyleri kapsayan LGBTİ+ hareketinin sembolü. Eşcinsellik Katar’da yasa dışı.

Gelecek yıl FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olması nedeniyle Katar’daki insan haklarının durumu özellikle Batı dünyasında mercek altında. Dünya Kupası ev sahipliğini kazandığı 2010 yılından bu yana insan hakları konusunda çeşitli eleştirilerle karşı karşıya kalan Katar yönetimi, Kupa için ülkeye gelecek herkese açık oldukları mesajını veriyor. Ancak gökkuşağı renkli oyuncaklara el koyulması, sosyal medyada Katar yönetimine yönelik eleştirileri yeniden alevlendirdi.

Paylaşın