Kardiyak Sorunlar: Kadınlar Daha Fazla Etkileniyor

50’den fazla ülkede yürütülen ve 2,3 milyondan fazla insanı kapsayan yeni bir araştırma, kalp kaynaklı sorunlarda, kadınların erkeklere göre daha kötü sonuçlarla karşılaştıklarını ortaya koydu.

Haber Merkezi / Kalp hastalıkları (kardiyak sorunlar) üzerine yapılan 15 çalışmanın yeni bir analizi, kadınların kalp sorunları konusunda erkeklere göre daha geç teşhis ve tedavi edildiğini ve bu durumun daha kötü sonuçlara yol açtığını ortaya koydu.

ABD’deki Massachusetts Lowell Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen analiz çalışmasında, 50’den fazla ülkede yürütülen ve 2,3 milyondan fazla insanı kapsayan çalışmalar gözden geçirildi.

Kalp hastalıkları nelerdir?

Kalp hastalığı, kalpte meydana gelen ve kalbi etkileyen herhangi bir bozukluğu kapsayan bir terimdir. Kalp hastalığı başlığı altında koroner arter hastalığı gibi kan damar hastalıkları, kalp ritmi problemleri (aritmiler) ve bu hastalıkların yanında doğuştan gelen kalp kusurları yer alır.

Kalp hastalıkları terimi çoğunlukla kardiyovasküler hastalık terimi ile dönüşümlü olarak kullanılır. Kalp hastalıklarını genel manada şu şekilde sıralayabiliriz:

Doğuştan gelen kalp hastalığı,
Koroner arter hastalığı,
Kalp ritminin bozukluğu ile ortaya çıkan kalp hastalıkları,
Dilate kardiyomiyopati (Kalp karıncıklarının genişlemesi),
Miyokard enfarktüsü (Kalbin kas tabakasının oksijensiz kalması olarak tanımlanabilir),
Kalp yetmezliği.

Kalp hastalıklarının belirtileri nelerdir?

Kalp hastalığının belirtileri hangi kalp hastalığıyla ilgili olduğuna bağlı olarak değişir.

Kalp hastalığı doğuştan gelebilir.
Kalp ritminin bozukluğu ile ilgili hastalıklar gelişebilir.
Koroner arter hastalığı,
Dilate (kalp karıncıklarında genişleme) kardiyomiyopati,
Kalbin kas tabakasının oksijensiz kalması demek olan miyokard enfarktüsü
Kalp yetmezliği adı sık duyulan kalp hastalıkları arasında yer alır.

Kalp hastalıkları kadınlarda ve erkeklerde farklı belirtiler gösterebilir. Ancak genel olarak ortak olan birçok belirti vardır. Çoğunlukla belirtiler süreklilik arz eder ve kendiliğinden bir iyileşme söz konusu değildir. En yaygın belirtiler arasında:

Göğüs ağrısı, göğüs sıkışması, göğüs basıncı ve göğüs rahatsızlığı,
Kısa aktiviteler sonrasında veya hiçbir sebep yokken ortaya çıkan nefes darlığı,
Kalpteki kan damarlarının sertleşmesi veya daralması sonucunda bacaklarda ve kollarda ağrı, uyuşukluk veya halsizlik,
Boyunda, çenede, boğazda, üst karın veya sırtta ağrı,
Baş dönmesi hatta bayılma,
Kalbin yerinden çıkacakmış gibi atması veya tam tersine hissedilemeyecek kadar yavaş atması,
Soluk gri veya mavi ten rengi,
Bacaklarda, karında veya göz çevresindeki bölgelerde şişkinlik,
Ateş, kuru ve kalıcı öksürük,
Deri döküntüleri veya ciltte meydana gelen dökülmeler yer alır.

Kadınlarda Kalp Hastalıkları Belirtileri Nelerdir?

Kalp hastalıkları, özellikle de kadınları daha fazla etkilemektedir. Kadınlarda daha sık görülen yüksek tansiyon ve romatizmal hastalıklar kontrol altına alınmadığı takdirde, kalbe zarar vererek kalp hastalıklarına davetiye çıkarır.

Erkeklerde göğüs ağrısı, kadınlara nazaran daha belirgindir. Bununla birlikte, kadınlarda göğüs ağrısı daha çok nefes darlığı ya da yorgunluk olarak hissedilir. Bunların yanı sıra, kalp hastalıkları söz konusu olduğunda kadınları daha çok etkileyen diğer belirtileri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Aşırı derecede halsizlik,
Boyun, çene ya da kolu etkileyen ağrı,
Mide bulantısı.

Kalp hastalıklarının nedenleri nelerdir?

Kalp hastalıkları ve korunma yolları konusunda çok daha dikkatli hareket edebilmek için, kalp hastalıklarına yol açan nedenleri bilmek ve buna göre yaşam tarzınızı düzene sokmak gerekir. Kalp hastalıklarına yol açan pek çok sebep vardır. Kalp hastalıklarına zemin hazırlayan bu sebepleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Sigara kullanmak,
Beslenme düzeninde paketlenmiş hazır gıdalara yer vermek,
Yaşın da ilerlemesiyle birlikte hareketsiz kalmak,
Aşırı kilo ve obezite,

Yüksek tansiyon ve kolesterol kontrol altına alınmadığı takdirde, kalp zaman içinde zarar görür ve bu da kalp hastalıklarına zemin hazırlar.

Bunların haricinde, gebelik dönemindeki kadınların kan basıncında ani artışlara yol açan preeklampsi hastalığı da kalp hastalıklarına sebep olabilir.

Paylaşın

Kalp Hastalıklarındaki Artış İle Ozon Kirliliği Arasında Bağlantı Tespit Edildi

Diğer kirleticilerden bağımsız olarak ozonun tek başına koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği ve inme şikayetleriyle hastaneye yatışların yüzde 3’ünden sorumlu olduğu tespit edildi.

Ozonda bir metreküp hava başına her 10 mikrogramlık artışın kalp krizi nedeniyle hastaneye yatışlarda yüzde 0,75, inmedeyse yüzde 0,4’lük bir artışla ilişkili olduğu görüldü.

Çin’de yapılan bir araştırmada, ozon kirliliğiyle kalp hastalıklarındaki artış arasında bağlantı olduğu sonucuna varıldı.

European Heart Journal dergisinde cuma günü yayımlanan araştırma kapsamında, Çin’deki 70 şehirde yaşayan 258 milyon kişinin 2015 ile 2017 yılları arasında hastaneye başvuru verileriyle aynı dönemde bu şehirlerdeki hava kalitesi seyri karşılaştırıldı.

Araştırma sonuçlarına göre, diğer kirleticilerden bağımsız olarak ozonun tek başına koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği ve inme şikayetleriyle hastaneye yatışların yüzde 3’ünden sorumlu olduğu tespit edildi.

Ozonda bir metreküp hava başına her 10 mikrogramlık artışın kalp krizi nedeniyle hastaneye yatışlarda yüzde 0,75, inmedeyse yüzde 0,4’lük bir artışla ilişkili olduğu görüldü.

Araştırmayı yürüten ekipten Şaowei Wu, “Bu veriler mütevazı görünse de ozon seviyeleri yaz aylarında 200 mikrogramı aştığında bu etki de 20 kattan fazla artacaktır.” şeklinde konuştu.

Uzmanlar bu varsayım üzerinden, yaz aylarında ozonla bağlantılı kalp krizi oranlarının yüzde 15’e, inme oranlarının yüzde 8’e kadar çıkabileceğini söyledi.

Atmosferin üst katmanlarında bulunan ozon, zararlı ultraviyole ışınların yeryüzüne ulaşmasını engellemeye yardımcı olurken aynı zamanda, yer seviyesinde çoğu şehri kirleten dumanın önemli de bir bileşeni.

Ozon, atmosferde, genellikle otomobiller veya endüstri tarafından salınan iki kirleticinin güneş ışığının varlığında birleşmesiyle meydana gelen kimyasal bir reaksiyon sonucu oluşur.

Araştırmacılar, fosil yakıt tüketimini azaltmak için daha güçlü politikalar oluşturulması çağrısında bulunuyor. Ayrıca, ozon seviyelerinin yüksek olduğu günlerde insanların maruz kalma oranlarını sınırlamak için bir uyarı sistemi gerekliliğine vurgu yapılıyor.

Paylaşın

Bacaklardaki Ve Kollardaki Bu Belirti, Kalp Rahatsızlığının Bir İşareti Olabilir

Kalp hastalıklarının belirtileri sadece göğüsle sınırlı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Kalp hastalıklarının önceden herhangi bir belirti göstermediği inancının aksine, sessizce kendini gösteren ve erken teşhis edildiğinde hayat kurtarabilecek bazı belirtileri vardır.

Haber Merkezi / Bacakların ve kolların uyuşması kalp hastalığının önemli bir göstergesi olabilir.

Uyuşukluk, bacaklarda ve kollarda herhangi bir his olmaması ile tanımlanabilir. Uyuşukluk herhangi bir sebep olmadan da ortaya çıkabilir.

Çoğu durumda uyuşukluk kendi kendine geçer ve vücut hissetme duyusunu geri alır, ancak uyuşukluk birkaç dakika, birkaç saat hatta günler sürebilir.

Uyuşmanın diğer özellikleri arasında, belirli bölgenin solgun görünmesi ve dokunulduğunda soğuk hissedilmesidir.

Kollarınızda ve bacaklarınızda böyle bir renk değişikliği ve garip bir his hissettiğinizde, bir doktora görünün. Bu belirti tekrar ve tekrar ortaya çıkıyorsa, derhal bir doktora görünün

Uyuşukluk neden olur?

Kan damarı daraldığında, kollar ve bacaklar için gerekli olan kan miktarını sınırlar ve bu da periferik arter hastalığı adı verilen bir duruma neden olur. Bu, vücudun bu kısımlarına yetersiz kan akışına yol açar, bunun sonucunda çeşitli komplikasyonlar ortaya çıkar ve bunların en yaygın olanı uyuşukluktur.

Sağlık uzmanları, periferik arter hastalığını kalp hastalıkları ile ilişkilendirmiştir. Kişi bu duruma sahipse kalp hastalıklarına yakalanma riski daha fazladır.

Uzuvlarda görülen diğer kalp sorunu belirtileri

Uyuşukluk dışında, olası bir kalp hastalığını gösterebilecek başka belirtiler de vardır.

Bu nedenle, bu belirtilere dikkat etmek ve bunlar sık ​​sık meydana geliyorsa bir doktora danışmak çok önemlidir.

  • Ayak kaslarında ağrı, kas ağrısı, kaslarda aşırı yorgunluk ve kaslarda olağandışı rahatsızlıklar da kalp hastalıklarına işaret eder.
  • Ayaklarda yanma hissi de kalp hastalıklarının bir göstergesidir.
  • Baldırlarda ve uyluklarda da rahatsızlık görülebilir.
  • Bacaklarda ve ayaklarda şişme de kalp hastalıklarının bir başka potansiyel göstergesidir.

Kalp hastalıklarının diğer belirtileri nelerdir?

Kalp hastalıklarının diğer semptomları nefes darlığı, göğüste sıkışma, göğüste ağrı, göğüste aşırı basınç ve anjina veya göğüste rahatsızlıktır.

Kalbinde sorun yaşayan kişilerde boyun, çene, üst karın bölgesi ve hatta boğaz bölgesinde ağrılar da olabilir.

Kalp hastalıkları her yıl 18 milyona yakın can alıyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tahminlerine göre, kardiyovasküler hastalıklar her yıl 18 milyona yakın can alıyor. Bunlara koroner kalp hastalığı, serebrovasküler hastalık, romatizmal kalp hastalığı ve diğer durumlar gibi hastalıklar dahildir.

Kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin üçte birinin 70 yaşın altındaki kişilerde meydana gelmesi endişe vericidir. Bu, kalp hastalıklarının gençler için de daha büyük bir risk oluşturduğunun açık bir göstergesidir.

Bilinmesi gereken önemli noktalar

Kalp hastalıkları vücutta belirgin bir belirti vermeden gelişse de düzenli kontrollerde erken dönemde fark edilebilir.

Kolesterol seviyeleri, kalp hızı, kan şekeri seviyesi, vücut kitle indeksi kalp hastalığının göstergelerinden birkaçıdır.

Sağlık kontrolünden geçmek ne kadar önemliyse, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmak da o kadar önemlidir. Alkol tüketimi, tütün alımı, sigara içmek, abur cubur ve işlenmiş gıdalar kalp hastalığının birkaç katalizörüdür.

Paylaşın

Diyabet (şeker hastalığı) ve kalp hastalıkları

Diyabet (Şeker Hastalığı), ömür boyu bakım gerektiren kronik bir hastalıktır. Kanda glukoz (şeker) düzeyinin yükselmesi ile karakterize olan diyabet (şeker hastalığı) uzun dönemde kalp ve damar hastalıklarını da tetikleyen bir durumdur. 

Diyabet hastalarında ölüm ve hastaneye yatış, ağırlıklı olarak kalp ve damar kökenli olmaktadır. Kalp yetmezliği (kalbin pompa fonksiyonunun azalması), koroner arter hastalığı (kalbi besleyen damarların tıkanıklığı) ve periferik arter hastalıkları (kol, bacak ve beyni besleyen damar tıkanıklıkları) diyabeti olmayanlara göre daha sık izlenmektedir.

Tip 2 diyabetlilerde aynı yaşlardaki diyabeti olmayan bireylere göre kardiyovasküler hastalık riski 2-3 kat fazladır.

Makrovasküler (büyük damar) Komplikasyonlar; Diyabete bağlı ateroskleroz, hipertansiyon, kalp krizi, inme gibi makrovasküler komplikasyonlar görülebilir.

Makrovasküler risk faktörleri;

  • Hiperlipidemi (Kan yağlarının normalin üzerinde olması); Kanınızdaki kolesterol düzeyi çok yüksek ise fazla kolesterol arter duvarlarında birikebilir ve doğrudan ateroskleroz sürecine katkıda bulunur. Diyetisyeninizin önerdiği şekilde kolesterolden fakir diyet almalısınız. Kolesterol düzeyini normale indirmek için ‘lipid düşürücü’ ilaç (doktor kontrolünde) kullanmanız da gerekebilir.
  • Hipertansiyon (Tansiyonun 130/80 mg/Hg’nın üzerinde olması): Kanınızın damarlara akabilmesi için basınç altında tutulması gereklidir, ancak basınç normalden yüksek olursa arter hastalığı gelişme riskini arttırır. Kan basıncı yüksekse kalp hastalığı, periferik damar hasarı, böbrek hasarı ve inme riski daha fazladır.
  1. Kan basıncınızı düzenli olarak kontrol etmelisiniz.
  2. Kilo almamak ve eğer gerekiyorsa kilo vermek gereklidir.
  3. Fazla tuzlu yemek yada alkol almak kan basıncını yükseltir, bu yüzden tuzu ve alkolü hiç almamak en faydalısıdır.
  4. Doktorunuzun önerisiyle ‘antihipertansif ilaç’ almalı ve bu ilaçları düzenli olarak kullanmalısınız.
  • Diyabet; Diyabetiniz olduğunda arter hastalığı riskinizi arttıran tüm faktörleri izlemek ve kontrol etmek önemlidir. Kandaki glukoz miktarının düzenli olarak ölçülerek kontrol edilmesi ve normal seviyelere en yakın düzeyde (açlık 70-110 mg/dl.) tutulması, diyabetin yol açabileceği sorunlardan korunmanızı sağlayacaktır.
  • Sigara içmek; Sigara içiyorsanız bırakmaya çalışın, çünkü sigara içmek kan basıncını yükseltir, hem de doğrudan kalp ve dolaşım sistemi hastalığı riskini arttırır. Sigarayı bıraktığınız zaman kalp krizi geçirme riskiniz azalır. Daha önceden kalp krizi geçirdiyseniz ve sigara içmeyi bırakırsanız ikinci kez kalp krizi geçirme riskininizi de azaltmış olursunuz.
  • Şişmanlık (obezite); İdeal vücut ağırlığının %20 üstünde olan kişilerde kalp hastalığı ve inme gelişmesi riski fazladır. Özellikle karın bölgesinde yağlanmanın artması kardiyovasküler riski arttırır. Fazla kilonuz varsa kilo vermeye çalışmalısınız.
  • Fiziksel aktiviteden uzak yaşam tarzı; Egzersiz şekerinizi düzenler, kalp krizi riskinizi azaltır, kilonuzu ve kan basıncınızı kontrol altında tutmanızda yardımcı olur. Bir egzersiz programına başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız. Yürüyüş, merdiven çıkma, yüzmek, bisiklete binmek en uygun egzersizlerdir. En az haftanın 3 günü 30 dakika egzersiz yapmalısınız.
  • Stres; Egzersiz stresle başa çıkmanızda size yardımcı olabilir.
  • Ailede kalp hastalığı olması

Mikrovasküler (küçük damar) komplikasyonlar;

Diyabetli bireylerde küçük damarlarda zedelenebilir. Mikrovasküler komplikasyonlar retinopati, nefropati, nöropati, diş ve dişeti hastalıkları olarak karşımıza çıkabilir. Tokluk kan şekeri erken teşhis edildiğinde ve kontrol altına alındığında, özellikle kalp-damar hastalıkları ile körlük (retinopati), böbrek yetmezliği (nefropati) ve duyu kaybı (nöropati) gibi hastalıkların gelişimi önlenebilir.

Toparlayacak olursak, diyabette kalp-damar riskini azaltmak için bir diyet programı uygulamalı, egzersiz yapmalı, kilo vermeli, sigara ve alkol kullanmamalı, kan şeker seviyesini normal sınırlarda tutmalı, hipertansiyon varsa kan basıncını kontrol altında tutmalı ve kolesterolü azaltmalıdır.

Bunları biliyor musunuz?

  • Diyabet, kalp ve damar hastalığı eş değerinde bir hastalıktır
  • Diyabet hastalarında kalp ve damar hastalığı 2-4 kat daha fazla izlenmektedir
  • HbA1c düzeyinde her 1 birim düşüşe karşılık kalp ve damar hastalığı riskiniz %15 azalmaktadır
  • Diyabet hastalarının %65’i kalp ve damar hastalıklarından ölmektedir
  • Diyabet hastalarının %17-56’sında sessis kalp hastalığı bulunmaktadır
Paylaşın