Halkın Yüzde 85’i “En Önemli Sorun Nedir?” Sorusuna “Ekonomi” Dedi

Ipsos’un anketine katılanların yüzde 85’i “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna “ekonomi” yanıtını verdi. Aynı soruda yer alan “göçmen sorunu” yüzde 2-3 oranında kaldı.

Halkın yüzde 65’i enflasyonu açıklanandan daha yüksek hissettiğini belirtti. Enflasyonu TÜİK’in açıkladığı seviyede hissedenlerin oranı yüzde 13 oldu. Katılımcıların yüzde 5’i ise enflasyonu açıklanandan daha düşük hissettiğini söyledi.

“Ülkenizde sizin en çok endişe duyduğunuz üç konuyu belirtir misiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 34’ü “enflasyon” cevabını verdi. Yüzde 30 ise “suç”, yüzde 30 “yolsuzluk ve sosyal eşitsizlik”, yüzde 26 “işsizlik” dedi.

Uluslararası araştırma kuruluşu Ipsos, ekonomi odaklı 2024 anketini yayınladı. Şubat 2024’te her hafta 400 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği toplam bin 600 kişilik örneklemden oluşuyor.

“Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 85’i “ekonomi” yanıtını verdi. Ankette göçmen sorununun yüzde 2-3 civarında olması dikkat çekti.

Ankette “TÜİK Ocak 2004 için yıllık enflasyon oranını % 64,86 olarak açıkladı. Sizin bir vatandaş olarak hissettiğiniz enflasyon yüzde 64,86 mıdır?” sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 65’i “hayır, daha yüksek hissediliyor” yanıtı verdi.

Enflasyonu TÜİK’in açıkladığı seviyede hissedenlerin oranı yüzde 13 oldu. Katılımcıların yüzde 5’i ise enflasyonu daha düşük hissettiğini savundu. Ankete katılan 4 kişiden üçü (yüzde 75) Türkiye’nin genel durumundan memnun olmadığını bildirdi. Memnun olanların oranı yüzde 18 çıktı.

Yine 4 kişiden üçü (yüzde 74) enflasyonun çok veya biraz artacağını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 71’i döviz kurunun yükseleceğine inanıyor. Yüzde 72’si son bir ayda alım gücünün azaldığını hissettiğini bildirdi. 14-28 Mayıs seçimlerinin gerçekleştiği Mayıs 2023’te dolar kuru 19.7 lira iken Mart 2024’te 31.9 liraya yükseldi.

Ipsos’un 26 Ocak -9 Şubat tarihleri arasında Türkiye’den 500 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği Dünyanın Endişeleri araştırmasında halkın yarısının en büyük endişesinin enflasyon olduğu ortaya çıktı. “Ülkenizde sizin en çok endişe duyduğunuz 3 konuyu belirtir misiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 50’si “enflasyon” cevabını verdi.

Halkın doğrudan etkileyen fiyatların başında akaryakıt ücretleri geliyor. Benzinin litresi Mayıs 2023’te 19,8 lira iken Mart 2024’te 43,4 lira yükseldi. Motorin fiyatı ise 18,6 liradan 42 liraya ulaştı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Halkın Yüzde 74’ü “Ekonomik Ortamın Kötü Olduğu” Görüşünde

Ipsos’un aylık Küresel Tüketici Güveni araştırmasında vatandaşlara ülkelerindeki mevcut ekonomik ortamı nasıl değerlendirdikleri soruldu. Türkiye’de, “Ülkenizdeki mevcut ekonomik durumu nasıl tanımlarsınız?” sorusuna ankete katılanların yüzde 74’ü “kötü” yanıtını verdi.

Türkiye’de, “Sizce ülkede işler iyiye mi gidiyor, yoksa yanlış istikamette mi yol alınıyor?” sorusuna ankete katılanların yüzde 73’ü “Yanlış istikamette yol alınıyor” yanıtını verdi. Türkiye’de en çok kaygı duyulan konu, yüzde 50’lik oranla, enflasyon oldu. İkinci sırada, yüzde 30’luk oranla, yoksulluk ve sosyal adaletsizlik yer aldı.

Araştırma şirketi Ipsos, “Dünyayı neler endişelendiriyor?” başlıklı anketi için, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 29 ülkede vatandaşlara görüşlerini sordu. Anket, dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; 26 Ocak- 9 Şubat tarihleri arasında yapılan anket kapsamında, yaklaşık 25 bin katılımcıya, çevrimiçi sistem üzerinden kaygıları, ülkelerindeki gidişata ilişkin görüşleri soruldu.

Türkiye’de, “Sizce ülkede işler iyiye mi gidiyor, yoksa yanlış istikamette mi yol alınıyor?” sorusuna ankete katılanların yüzde 73’ü “Yanlış istikamette yol alınıyor” yanıtını verdi. Türkiye’de en çok kaygı duyulan konu, yüzde 50’lik oranla, enflasyon oldu. İkinci sırada, yüzde 30’luk oranla, yoksulluk ve sosyal adaletsizlik yer aldı.

Ankete katılanların yüzde 22’si Türkiye’deki suç ve şiddet oranlarından endişeli olduklarını söylerken yüzde 22’si işsizlikten, yüzde 21’i de mali ve siyasi yolsuzluktan kaygılarını ifade etti. Türkiye’de küresel ısınmayı endişe verici bulanların oranı sadece yüzde 5 oldu. Bu oranın, diğer birçok Avrupa ülkesinde daha yüksek olması, Türkiye’de son derece düşük kalması dikkat çekti.

Türklerin ankete verdiği yanıtlarda dikkat çeken diğer başlıklar dış politika ve güvenlik ile ilgili oldu. Ülkenizin diğer ülkelerle “askeri ihtilaf yaşamasından endişe ediyor musunuz?” sorusuna karşılık, sadece yüzde 2’lik bir kesim bu konuda endişeli olduğu yanıtını verdi.

Ankette, terör konusunda endişelerin en yüksek olduğu ülke İsrail olurken onu Türkiye takip etti. Türkiye’de ankete katılanların yüzde 20’si, terörden endişeli olduklarını dile getirdiler.

Ipsos’un aylık Küresel Tüketici Güveni araştırmasında ise vatandaşlara ülkelerindeki mevcut ekonomik ortamı nasıl değerlendirdikleri soruldu. Türkiye’de, “Ülkenizdeki mevcut ekonomik durumu nasıl tanımlarsınız?” sorusuna ankete katılanların yüzde 74’ü “kötü” yanıtını verdi.

Paylaşın

Türkiye’de Her 10 Kişiden 8’i Ülke Yanlış Yolda Diyor

Merkezi Paris’te olan ve 1975’ten bu yana pazar araştırması ve danışmanlık hizmeti sunan IPSOS (Institut Publique de Sondage d’Opinion Secteur) 23 Haziran’da bir araştırma sonucunu yayınladı.

Her ay düzenli yapılan araştırmanın adı “Dünyayı ne endişelendiriyor?”.

Araştırmanın en çarpıcı sonucu ise şu: Küresel enflasyonun 11 aydır arttığı ortamda, dünya son 3 aydır en çok kovid ya da artan şiddetten değil enflasyondan endişe duyuyor.

27 ülkede yapılan araştırmada “enflasyon”, yüzde 37 ile tüm endişeleri üzerine çekerken bunu, yüzde 31 ile “yoksulluk ve sosyal adaletsizlik”, yüzde 27 ile “suç ve şiddet”, yüzde 24 ile “finansal ve siyasal yolsuzluk” takip ediyor.

Koronavirüs salgını ise yüzde 12 ile çoktan 10’uncu sıraya düşmüş durumda.

Araştırmaya katılan her 3 kişiden ikisi (yüzde 64) “ülkem yanlış bir yöne doğru gidiyor” diyor. Bu oran Peru’da yüzde 92.

Arjantin (yüzde 85) ve Güney Afrika’da (yüzde 81) ise her 10 kişiden sekizi ülkelerinin yanlış doğrultuda olduğunu düşünüyor.

Türkiye’de her 10 kişiden sekizi “ülke yanlış yolda” diyor

Türkiye için de çarpıcı sonuçlar bulunuyor.

Bunlardan ilki “Ülkenizdeki durum, doğru yöne doğru mu yoksa yanlış yöne doğru mu gidiyor?” sorusuna verilen cevaplar.

“Türkiye yanlış yolda” diyenlerin oranı yüzde 79. Yani neredeyse 10 kişiden 8’i ülkenin yanlış doğrultuda olduğunu ifade ediyor.

Ülke sıralamalarına bakıldığında en fazla ülkesinin doğru yolda olduğunu düşünen Suudi Arabistan halkı.

Ülkede yalnızca yüzde 4’lük bir kesim “yanlış doğrultuda” derken, bir sonraki ülke Hindistan’da bu oran bir anda yüzde 24’e çıkıyor.

Almanya, Kanada, İsveç, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde ise her 10 kişiden yedisi “yanlış yolda” yanıtını veriyor.

Suudi Arabistan’da “ekonomi kötü” diyenlerin oranı yüzde 3

Benzer bir tablo, “Ülkenizdeki ekonomik durumu nasıl tanımlarsınız?” sorusunda da karşımıza çıkıyor.

Araştırmaya katılan 27 ülkedeki insanların yüzde 66’sı bu soruya “kötü” yanıtını verdi.

Bu soruya “iyi” diyen ilk üç ülke Suudi Arabistan (Yüzde 97), Hindistan (Yüzde 80) ve İsveç (Yüzde 60).

Türkiye ise en yüksek oranda “kötü” yanıtını veren altıncı ülke.

Yüksek enflasyon, artan yoksulluk ve borç yükü nedeniyle hafta sonu protestolara sahne olan Arjantin, yüzde 93 ile en yüksek oranda “ekonomimiz kötü” diyen ülke.

Arjantin pesosu dolar karşısında Ocak 2020’den bu yana yüzde 70’in üzerinde değer kaybederken, mayısta yıllık enflasyon yüzde 61’i gördü.

En yüksek oranda “Ekonomide durum kötü” diyen diğer ülkeler Peru, Japonya, Kolombiya, Güney Afrika ve Türkiye (yüzde 79).

En çok enflasyondan, yoksulluk ve adaletsizlikten endişe duyuyoruz

IPSOS’un araştırmasına göre dünyaya en çok endişe veren unsurlar şu şekilde:

Tüm dünyanın enflasyondan endişe duymasının en önemli nedeni pandemi sonrası bozulan dengeler.

İnsanları evlerine kapatan, kalkmayan gemiler ve uçaklar nedeniyle uluslararası ticareti durduran pandemi, döşek yayı gibi sıkışan bir talebe dönüştü. Pandeminin sonuna yaklaşıldığında da bir anda patladı.

O dönem dışarı çıkmayanların tüketimi devam edebilsin diye ilk önlem olarak piyasaya trilyonlarca dolar para salan merkez bankaları, şimdi de bu politikanın sonuçları ile karşı karşıya.

Piyasadaki fazla parayı toplayan tüketici, iki yıldır beklettiği ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, hemen her üründeki arz miktarı bu talebi karşılayamayacak durumda.

Talep çok arz kısıtlı olunca fiyatlar artıyor. Bu da bugün, “küresel enflasyon” olarak karşımıza çıkıyor.

​​​​​​​IPSOS’un araştırmasına göre en yüksek oranda, “En fazla enflasyondan endişeleniyorum” diyen üç ülke Polonya, Arjantin ve Türkiye.

Bu 3 ülkede son açıklanan enflasyon oranları sırasıyla: Yüzde 15,6, yüzde 60,7 ve yüzde 78,6.

ABD ve Birleşik Krallık son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşarken, yüzde 6 enflasyon oranına sahip Güney Kore’de bu oran son 24 yılın en yüksek seviyesi.

Benzer şekilde Polonya son 25 yılın, Türkiye son 24 yılın en hızlı fiyat artışı döneminde.

IPSOS’un araştırmasında enflasyondan en az endişe duyan ülke Suudi Arabistan.

Ülkenin nisanda yüzde 2,3 olan enflasyonu mayısta yüzde 2,2’ye geriledi.

Enflasyon endişelerine bağlı olan diğer iki endişe ise “Yoksulluk & Sosyal Adaletsizlik” ile “İşsizlik”.

IPSOS’un araştırmasına göre Türkiye’de her 10 kişiden dördü yoksulluk ve adaletsizlikten endişe duyuyor. Ülke, Macaristan, Brezilya ve Hollanda’dan sonra bu konuda en çok endişe duyan dördüncü ülke.

Güney Afrika’da 25-34 yaş arası her 100 gençten 42’si işsiz

Konu işsizlik olunca ise Güney Afrikalıların yüzde 63’ü “en çok işsizlikten endişe duyuyoruz” diyor.

2022’nin ilk çeyreğinde Güney Afrika’da işsizlik oranı yüzde 34,5’ti. 15-24 yaş arası genç işsizlik yüzde 64 seviyesinde, 25-34 yaş grubunun işsizliği ise yüzde 42,1.

Güney Afrika’yı yüzde 13,3’lük işsizliğe sahip İspanya takip ediyor.

Türkiye, 27 ülke arasında “en çok işsizlikten endişe duyuyorum” diyen dokuzuncu ülke. Hollanda ise bu endişeyi en az taşıyan ülke.

İki yıl önce her iki kişiden biri koronavirüsten endişeleniyordu

IPSOS’un çalışmasının öne çıkan sonuçlarından biri de koronavirüs endişesinin tüm dünyada ne kadar gerilediği.

Aynı anket Haziran 2020’de yapıldığında dünyanın en büyük endişesi yüzde 47 ile koronavirüs salgını çıkmıştı. O dönem enflasyon yüzde 9 ile en aşağı sıralarda yer alıyordu.

Geçen iki yılda enflasyon endişesi yüzde 37’ye çıkarken, koronavirüs yüzde 12’ye geriledi.

​​​​​​​126 milyon nüfusa sahip Japonya’da koronavirüs nedeniyle bugüne kadar hayatını kaybedenlerin sayısı 31 bin 363 ve koronavirüsten endişe duyduğunu açıklayanların oranı yüzde 33.

Japonya’yı Suudi Arabistan, Malezya ve Güney Kore takip ediyor.

Türkiye’de ise her 100 kişiden sadece yedisi endişe duymaya devam ettiğini açıkladı.

“Şiddet” en çok Latin Amerika ülkelerini ve İsveç’i endişelendiriyor

Ülkelere göre suç ve şiddetten en fazla endişe duyan ülke, yüzde 61’lik oranla Meksika. Meksika’yı Şili, İsveç ve Peru takip ediyor.

Meksika’da enflasyon yüzde 7,28 ile 21 yılın en yüksek seviyesinde olmasına rağmen ülkede, “beni en çok enflasyon endişelendiriyor” diyenlerin oranı yüzde 30.

Suç ve şiddette en az endişeyi duyan ülke Polonya. Polonya’yı da Güney Kore, Japonya, Macaristan, Suudi Arabistan ve Türkiye (Yüzde 15) takip ediyor.

Türkiye’de her 100 kişiden yalnızca 7’si iklim değişikliğinden endişe duyuyor

Tüm dünyanın uzun vadede belki de en fazla endişe duyması gereken, su ve gıda kaynaklarını kurutabilecek iklim değişikliği, dünyada hâlâ yeteri kadar “endişe unsuru” değil.

IPSOS’un “En çok endişelendiğiniz üç şey nedir?” sorusuna verilen cevaplarla hazırlanan araştırmasında “iklim değişikliği”ni işaretleyenlerin sayısı yüzde 16.

Türkiye de en az endişe (yüzde 7) duyanlardan. En çok endişe duyan ülke ise yüzde 30 oranla Japonya.

Her yıl yağmur ve tayfunlar sonrası sellerle mücadele eden ülkede Çevre Bakanlığı’nın 2018 tarihli raporuna göre sıcaklıklar, küresel ortalamaya kıyasla daha hızlı artıyor. Aynı rapora göre Japonya’daki aşırı yağışların oranı 1970’lerden bu yana yüzde 70 arttı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Türkiye’de Her 10 Kişiden 9’u Geçim Sıkıntısı Çekiyor

Vatandaşın alım gücü düşmeye devam ederken yayınlanan son iki araştırmanın sonuçları 10 vatandaştan 9’unun geçim sıkıntısı çektiğini ortaya koydu. Büyük zorluk yaşayanların oranı yüzde 37’yi buldu.

Sözcü’den Özlem Ermiş Beyhan’ın Ipsos’un gerçekleştirdiği araştırmayı aktardığı haberine göre, Türkiye’de halkın yüzde 37’si geçinemiyor. Geçinmekte zorluk yaşadığını söyleyenlerin oranı da yüzde 33. Ucu ucuna geçinebildiğini söyleyenler de eklenince, Türkiye’de geçim sıkıntısı yaşayanların oranının yüzde 90’a ulaştığı görülüyor.

Rahat bir yaşam sürdüğünü söyleyenlerin oranı sadece yüzde 3. İdare ettiğini söyleyen yüzde 7 de eklenince geliri ile tüm giderlerini rahatça karşılayabilenlerin oranının yüzde 10’da kaldığı görülüyor. Araştırmaya göre Türkiye’de insanlar kısa vadede ekonomide işlerin daha da kötüleşeceğini düşünüyor. Araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 81’i önümüzdeki dönemde akaryakıt zamlarının artarak devam edeceğini düşündüğünü belirtti.

Halkın yüzde 75’i önümüzdeki 6 ay içinde faturalarını ödemekte zorlanacağından endişe ettiğini belirtiyor. Türkiye bu oranla araştırmanın kapsadığı 11 ülke içinde halkı en kaygılı ülke olarak dikkat çekiyor.

İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından, 5-11 Mayıs’ta 12 ilde 1500 kişi ile yapılan anketin sonuçları da geçim krizini teyit ediyor. Ankette katılımcıların yüzde 61’i geçen ay gelirinin giderini karşılamadığını, yüzde 24’ü de gelirinin giderlerini ucu ucuna karşıladığını ifade etti.

İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü Can Selçuki, “Bu iki ifadeye verilen yanıtları ele aldığımızda katılımcıların yüzde 85’inin geçim sıkıntısı yaşadığını söylemek mümkün” dedi.

Paylaşın

Toplumun En Büyük Sorunu ‘Açık Ara Farkla’ Ekonomi

Düşünce kuruluşu Ipsos’un yayınladığı Anti Kriz Monitörü araştırması ülkenin en önemli sorununun “açık ara ile ekonomi” olduğunu işaret etti. “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna vatandaşların yüzde 86’sı ekonomi yanıtını verirken, Kovid 19 salgınını söyleyenlerin oranı yüzde 5’te kaldı.

Fiyat artışlarında vatandaşı en çok etkileyen kalemin elektrik faturası olduğu görülürken, doğal gaz ve su gibi diğer kaçınılmaz aylık fatura kalemlerinin de önemli etki yaptığının altı çizildi. Araştırmaya katılanların üçte ikisi ise market alışverişlerinde tasarruf için bazı ürün kategorilerini tüketmekten vazgeçebileceğini belirtti.

800 birey ile gerçekleştirilen ve yüzde 3’lük hata payına sahip araştırma, 1-4 Şubat tarihlerindeki seçili verileri kapsıyor. Ülkenin başlıca sorununun ekonomi olduğunu işaret eden araştırmada ‘koronavirüs salgını en önemli sorundur’ diyenlerin oranı sadece yüzde 5’te kalmış durumda.

Yoklamaya katılanların çoğunluğu yakın gelecekte kişisel ekonomik durumlarının ‘daha kötüye gideceğini’ düşünürken, neredeyse üçte birlik bir kesim ise kişisel ekonomisinin yakın gelecekte ‘aynı kalacağı’ veya ‘daha iyi olacağı’ görüşünde.

“Hane geliri düştü”

Araştırmada son 12 ay içinde hane gelirlerinin azaldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 54 olarak ortaya çıktı. Vatandaşların neredeyse yüzde 40’ı ise bu dönemde hane gelirinin “pek değişmediğini” veya “arttığını” belirtiyor.

Ipsos Türkiye CEO Sidar Gedik verilerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu; Ülkenin en önemli problemi hangisidir sorusuna çok açık ara ile ekonomi yanıtını almaya devam ediyoruz. Bu noktada yaklaşımı biraz daha netleştirebilmek için önceki hafta ilginç bir soru sormuştuk, elinizde tek bir sorunu çözme imkanı olsa salgını mı yok edersiniz yoksa ekonomiyi mi düzeltirsiniz demiştik, bu soruya da yine büyük farkla ekonomi yanıtını almıştık.

Bu haftaki sonuçlara bakarak şunu söyleyebiliriz, ülkenin en önemli sorunu ekonomi hatta neredeyse diğer tüm sorunları unutturacak kadar önemli, tek sorunumuz haline gelmiş durumda. Koronavirüs salgını en önemli sorundur diyenlerin oranı %5 iken ekonomi en önemli sorundur diyenler %86. Bu yüzden bu hafta ekonomi başlığına odaklandık.

“Çoğunluk, ekonominin daha kötüye gideceğini düşünüyor”

Çoğunluk, yakın gelecekte kişisel ekonomik durumunun daha kötüye gideceğini düşünüyor. Yaklaşık üçte birlik bir kesim kişisel ekonomisinin yakın gelecekte aynı kalacağı veya daha iyi olacağı düşüncesinde. Ancak ülke ekonomisi ve kişisel ekonomi sorularını bir arada değerlendirdiğimizde görüyoruz ki kendi durumuna dair daha umutlu olan bu grubun da bir kısmı ülke ekonomisinin durumundan memnun değil.

Araştırmamıza katılanların %54’ü son 12 ay içinde hane gelirlerinin azaldığını belirtiyor. Kişisel ekonomi sorusu ile de paralellik arz edecek şekilde bu soruda da %40 civarında bir kitle aynı dönem içinde hane gelirinin pek değişmediğini veya arttığını belirtiyor. Yine de ülkenin en önemli sorunu ekonomidir diyenlerin oranının %86 olduğunu hatırlarsak hane gelirinde kayıp yaşamayanların da önemli bir kısmının ekonomiyi bir sorun olarak gördüklerini söyleyebiliriz.

Fiyat artışlarında vatandaşı en çok etkileyen kalemin elektrik faturası olduğunu görüyoruz. Kış mevsiminin de etkisi ile giyim masrafları bir diğer kalem. Doğalgaz, su gibi diğer kaçınılmaz aylık fatura kalemleri de önemli etki yapıyor. Araştırmamıza katılan her üç kişiden ikisi market alışverişlerinde tasarruf için bazı ürün kategorilerini tüketmekten vazgeçebileceğini belirtiyor.

Ekonomi, siyasi tercihlerden bağımsız bir sorun haline dönüşmüş halde. Bunu her on kişiden sekizinin ülke ekonomisinin durumunu kötü olarak nitelendirmesinden anlıyoruz, son yayınlanan araştırmalara göre hiç bir siyasi partinin veya ittifakın %80 oy oranı yok, vatandaş oy tercihinden bağımsız olarak ekonomiden memnuniyetsiz.

Düşünce kuruluşu Ipsos’un Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması, Türkiye’de mayıs 2020 sonlarından itibaren ekonomi sorununun Kovid 19 salgınını geride bırakarak ülkenin en önemli problemi olarak görülmeye başladığını işaret etmişti.

Paylaşın

Akıl Sağlığı, Sağlık Sorunları Arasında İlk 3’te

Merkezi Fransa’da bulunan çok uluslu pazar araştırma ve danışmanlık şirketi olan Ipsos’un yaptığı araştırmaya göre; dünyanın en çok endişelendiği sağlık sorunu Kovid 19, akıl sağlığı ise endişe duyulan sağlık sorunları arasında ilk 3’de yer alıyor.

bianet’te yer alan habere göre; Ipsos Araştırma Şirketi’nin en çok endişelenilen sağlık sorunları ve sağlık hizmetlerine yönelik tutumları analiz ettiği  “Sağlık Monitörü” araştırmasının sonucu paylaştı.

Araştırma , 20 Agustos – 3 Eylül 2021 tarihleri arasında ABD, Kanada, İsrail, Malezya, Güney Afrika, Singapur, Avustralya, Belçika, Brezilya, Çin, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Japonya, İspanya, Arjantin, Kolombiya, Macaristan, Hindistan, Meksika, Hollanda, Peru, Polonya, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Kore, İsveç, İsviçre ve Türkiye’de 21 bin 353 kişiyle online olarak yapıldı.

Kovid 19 en önemli sağlık sorunu

Araştırmaya göre; Kovid 19 dünyanın karşı karşya olduğu en önemli sağlık problem olarak görülüyor. 2020’ye kıyasla 2 puanlık düşüş olsa da katılımcıların 70’i Covid-19’u “en önemli” sağlık sorunu olarak görüyor.

30 ülkenin 25’inde koronavirüs en büyük sağlık sorunu olarak belirtiliyor. Endişe en çok Malezya (yüzde 93) ve Peru (yüzde 90)’da görülüyor.

Araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 78’i de koronavirüsü “en önemli sağlık sorunu” olduğunu söylüyor. En büyük artış ise; Güney Afrika (+19), Japonya (+11) ve Avustralya (+10)’da görüldü, en büyük düşüşler de Şili (-18), Polonya (-16) ve Macaristan(-14)’da yaşandı.

Akıl sağlığından endişe duyanlar artıyor

Sağlık problemleri içerisinde en büyük değişim 5 puanlık artışla “Akıl Sağlığı” konusunda yaşandı. Geçtiğimiz yıla göre;  dünya halkları en çok “akıl sağlığından” endişe ediyor.

Araştırmaya katılan  her 10 kişiden 3’ü (yüzde 31), ülkelerindeki insanların karşı karşıya olduğu en önemli sağlık sorunları arasında akıl sağlığını gösteriyor.

Araştırmaya Türkiye’den katılan bireylerin yüzde 19’u da akıl sağlığının en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirtiyor.

Akıl sağlığı, Şili ve İsveç’te de en önemli sağlık sorunu olarak dile getiriliyor.  Bu konudaki endişede 2020’ye kıyasla en çok artış gösteren ülkeler ise İspanya (+19), Belçika (+13) ve Brezilya (+13) akıl sağlığı konusunda kadınlar erkeklere göre daha çok endişeliler. (+36 vs %26)

Kanser ikinci sırada

Araştırmaya katılanların üçte biri kanserin en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu söylüyor.  Bu oran 2021’de yüzde 34 iken 2020’de yüzde 37 idi. Pandemi öncesinde ise yüzde 52’lik kesim kanseri en önemli sağlık sorunlarından biri olarak gösteriyordu. Pandemiyle birlikte bu algıda 18 puanlık düşüş görüldü.

Daha yaşlı kesimin kanserin neden olacağı sağlık risklerinden daha ensişeli olduğu görüldü.. 50-74 yaş aralığının bu konudaki endişesi yüzde 39 iken 35 yaş altında bu oran yüzde 28’e geriliyor.  Araştırmaya Türkiye’den katılan bireylerin de yüzde 37’si kanseri endişe verici sağlık sorunları arasında gösteriyor.

Paylaşın