Her Kadının İzlemesi Gereken 10 Film

Zamanı kaliteli ve kesinlikle etki bırakacak filmlerle geçirmek isteyen bir kadın mısınız? Bugün, her kadın için mutlaka izlenmesi gereken 10 filmi paylaşacağız.

Haber Merkezi / O halde patlamış mısırınızı alın ve hazırlanın!

Thelma ve Louise (1991): Bu klasik yol filminde, Susan Sarandon ve Geena Davis, kendini keşfetme ve arkadaşlık yolculuğuna çıkan iki kişiyi canlandırıyor. Feminist temalardan, ilham almak isteyen her kadının mutlaka izlemesi gereken bir film.

Gizli Sayılar (2016): Uzay araştırmalarının tarihini değiştirmeye büyük katkılarda bulunan üç parlak Afro-Amerikalı kadının gerçek hikayesinden uyarlanan bu film, kararlılık, zeka ve cesaretle her şeyin mümkün olabileceğini hatırlatıyor.

Mona Lisa Gülümsemesi (2003): Bu dram filmi, 1950’lerde bir kız kolejinde sanat tarihi öğretmeni olan bir kişiyi konu alıyor. Karakterler, bolca mizah, duygu ve duyguyla feminizm ve cinsiyet rolleri hakkında farklı fikirleri araştırıyor, bu da filmi geleneksel görüşlere meydan okumak isteyen her kadın için izlemesi gereken bir yapıt haline getiriyor.

Milyon Dolarlık Bebek (2004): Bu ilham verici dramada, Hilary Swank, profesyonel bir dövüşçü olma hayallerinden vazgeçmeyi reddeden kararlı bir boksörü canlandırıyor. Bu film, bugün hala yankılanan kadın ile ilgili gerçek sorunları ele alıyor.

Erin Brockovich (2000): Julia Roberts’ın başrol oynadığı bu film, kurumsal yolsuzlukları ortaya çıkarmak ve toplumsal adaleti sağlamak için tüm zorluklara karşı mücadele eden bekar bir annenin ilham verici hikayesini konu alıyor.

Sarışın (2001): Sarışın, beklentileri alt üst eden, zekasını ve bilgisini kullanarak erkek egemen bir alanda kendini kanıtlamaya çalışan genç bir kadının hikayesini anlatıyor.

Tiffany’de Kahvaltı (1961): Bu filmde, gerçek aşkı bulmayı hayal eden sosyetik Holly Golightly rolünde Audrey Hepburn yer alıyor. Film, arkadaşlık, hırs ve kişinin kendi hayatından memnun olmayı öğrenmesi hakkında dokunaklı bir hikaye sunuyor.

Yedi Yıllık Kaşıntı (1955): Marilyn Monroe ve Tom Ewell, ilişkileri sınanan evli bir çifti canlandırıyor. Eğlenceli bir gece geçirmek isteyen her kadın için mutlaka izlenmesi gereken bir film.

Erkekler Ağlamaz (1999): Bu biyografik dramada Hilary Swank, 1993 yılında vahşice öldürülen transseksüel bir erkek olan Brandon Teena’yı canlandırıyor. Film, marjinal topluluklardan gelenlerin hala karşı karşıya kaldığı günlük mücadeleleri hatırlatıyor. Bu da filmi her kadın için mutlaka izlenmesi gereken bir film haline getiriyor.

Mulan (1998): Ailesi ve ülkesi için ayağa kalkan cesur bir genç kadının hikayesi olan Mulan, 1998’de vizyona girmesinden bu yana izleyen her kadına hala ilham veriyor.

Paylaşın

Yeni Avatar Filmi Aralık’ta Beyaz Perdede

Dünyanın en çok gişe geliri getiren filmi olan Avatar, 13 yıl sonra devam filmiyle beyaz perdeye dönüyor. Rekor kıran ilk filmin üzerinden geçen süre içinde birçok kez ikinci filme ilişkin haberler çıktı.

Pazartesi günü yayınlanan fragmanla yeni film resmiyet kazandı. Serinin ikincisi “Avatar: The Way Of Water” ismiyle 2022 Aralık ayında izleyici ile buluşacak.

İlk filmin yıldızları Sam Worthington, Zoe Saldana ve Sigourney Weaver’a devam filminde, Kate Winslet, Michelle Yeoh, Vin Diesel ve Edie Falco gibi eşlik ediyor.

YouTube’da yayınlanan 90 saniyelik fragman ise 13 saatte 6 milyon izlemeye ulaştı. Avatarları okyanus üzerlerinde uçarken, yüzerken ve gizemli bir düşmana karşı bir araya gelirken gösteren fragmanda yalnızca bir cümle yer alıyor.

Filmin ana karakteri Jake Sully, “Bildiğim tek şey var, Nereye gidersek gidelim aile, kalemizdir” diyor. Disney, James Cameron imzalı filmin, ilk bölümden 10 sene sonrasına ait olayları işleyeceğini duyurdu.

Yönetmen Cameron Avatar’ı yaratışını anlatıyor

Serinin yaratıcısı olan yönetmen James Cameron, Avatar fikrinin ilk olarak kolej yıllarında gördüğü bir rüyaya dayandığını anlatıyor: “Biyo-lüminesans bir ormandı rüyamdaki. O kadar ilham vericiydi ki, uyanınca eskiz olarak hatırladıklarımı çizdim.

Yıllar sonra 1995’te, farklı bir gezegene ait bir hikayeyi anlatmak istiyordum. O konsepti, Avatar adını verdiğim şeyle bir araya getirdim.”

Ancak Cameron’un ilk filmi hayata geçirebilmesi için 13 yıl daha geçmesi gerekti. Cameron, yerli halklara olan ilgisi kadar, Kanada ormanlarında geçen gençliğinin ve dalgıç olarak su altında geçirdiği zamanların filme ilham veren unsurlar olduğunu da anlatıyor.

Avatar’ın, toplam hasılatının 3 milyar dolara yaklaştığı hesaplanıyor. Avatar’dan önce en fazla gelir elden film Titanik’ti ve onun da yönetmeni James Cameron’dı. Titanik 11 dalda Oscar ödülünü kazanmıştı. “Avatar: The Way Of Water” 16 Aralık’ta sinemalarda olacak.

Paylaşın