Türkiye Neden Gri Listeye Alındı, Gri Listeden Çıkmak Neden Önemli?

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne bağlı (OECD) Mali Eylem Gücü (FATF), Türkiye’yi Ekim 2021’de kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu gerekçesiyle gri listeye aldı. Geçen yıl yapılan değerlendirmeler sonucunda gri listede kalma durumunun da devam etmesine karar verildi. 

Türkiye ile birlikte FATF’nin gri listesinde bulunan ülkeler Arnavutluk, Barbados, Birleşik Arap Emirlikleri, Burkina Faso, Cayman Adaları, Cebelitarık, Fas, Filipinler, Güney Sudan, Haiti, Jamaika, Kamboçya, Kongo Cumhuriyeti, Mali, Mozambik, Panama, Senegal, Suriye, Tanzanya, Uganda, Ürdün ve Yemen diye sıralanıyor.

Türkiye’nin gri listede yer alıyor olması aynı zamanda yabancı bankalar ve yatırımcılarla olan ilişkilerini de etkiliyor. Gri listeye alınan ülkeler, dış yatırım çekme sürecinde uluslararası otoriteler, kredi kuruluşları ve yatırımcılar nezdinde itibar kaybına uğrarken bu durum bankacılık işlemlerini de olumsuz etkiliyor.

Yurtiçinde ise dış ticaret ağı yüksek olan şirketlerin ekstra denetimler ve yükümlülüklerle karşılaşmasına neden oluyor. Bu bağlamda gri listede yer almak, yüksek dış finansman ihtiyacı olan Türkiye ekonomisine yabancı yatırım ilgisini azaltırken, dış ticareti ve pazar paylarını olumsuz etkileyen etmenler arasında görülüyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne bağlı (OECD) Mali Eylem Gücü (FATF) tarafından 20 Temmuz’da yayınlanan raporda, Türkiye’nin 40 FATF standardının 39 adedinde uyumlu olduğunu belirterek Türkiye’yi gri listeden çıkarmaya kararlı olduklarını söyledi.

Şimşek sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda “Bu durum kara para aklama ile terörizmin finansmanı ile mücadeleye verdiğimiz önemin açık bir tezahürüdür. Ülkemiz bu kapsamdaki çalışmalarını artırarak devam ettirmeye kararlıdır. Uygulamada sağlayacağımız etkinlik ile ülkemizi gri listeden çıkartmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.

FATF Genel Kurulu, 21 Ekim 2021 tarihinde kara para aklama ve terörizmin finansmanının engellenmesinde yetersiz kaldığı gerekçesiyle Türkiye’yi gri listeye alma kararı almıştı. Peki Türkiye’nin gri listeden çıkması neden önemli?

DW Türkçe’den Pelin Ünker’in haberine göre, FATF, “Financial Action Task Force” (Finansal Eylem Görev Gücü) kara para aklama, terörizmin finansmanı ve diğer mali suçlarla mücadele amacıyla kurulan uluslararası bir örgüt. 1989 yılında G7 ülkelerinin öncülüğünde kurulan örgüt, şu anda 39 üye ülke ve bölgeye sahip. Türkiye de FATF’ye 1991 yılından beri üye.

Küresel finansal sistemi suçlardan arındırmak ve yasalara uygun bir şekilde işlem yapılmasını teşvik etmek amacıyla uluslararası standartlar ve politikalar geliştiren FATF, ülkelere bu standartlara uyum sağlamaları için çağrı yapar ve uygun adımlar atmaları konusunda tavsiyelerde bulunur. Dünya genelinde 200’den fazla ülke FATF tavsiyelerine uyacağını taahhüt ediyor.

FATF’nin 40 Tavsiye Kararı, ülkelerin yasal sistemlerinin aklama ile mücadele açısından güçlendirilmesi, finansal sistemin aklama ile mücadeledeki rolünün arttırılması ve uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi olarak üç temel alan üzerine yoğunlaşıyor.

FATF, yılda üç kez yaptığı değerlendirme toplantılarında suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadelede yetersiz kalan ülkeleri açıklıyor.

FATF’nin kendi sitesindeki tanıma göre, gri liste aslında kapsadığı ülkelerin artırılmış bir izlemeye tabi olmasını öngörüyor. Suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadelede eksiklikleri olduğu kanaatine varılıp da bu eksiklikleri iyileştirici aksiyonlar alarak gidereceğini taahhüt eden ülkeler “gri liste” olarak adlandırılan “Yüksek Risk Altında Ülkeler” listesine alınıyor. Gri listeye alınan ülkeler belirli bir zaman zarfı içerisinde FATF hedeflerinde geride kaldığı stratejik eksikliklerini giderme taahhüdünde bulunarak ve gerekli adımları atarak bu listeden çıkabiliyor.

FATF tavsiyelerine uymayı kabul etmeyip kara para aklama ve terör finansmanı konusunda iş birliğinde bulunmayan İran, Kuzey Kore, Myanmar gibi ülkeler ise örgütün ‘kara liste’sinde takip ediliyor.

Türkiye neden gri listeye alındı, gri listeden çıkmak neden önemli?

FATF Türkiye’yi Ekim 2021’de kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu gerekçesiyle gri listeye aldı. Geçen yıl yapılan değerlendirmeler sonucunda gri listede kalma durumunun da devam etmesine karar verildi. Geçen yıl Zimbabve FATF’nin Gri Liste’sinden çıkmayı başarmıştı. Türkiye ise aradan 20 aydan fazla zaman geçmesine rağmen bu listedeki varlığını korudu.

FATF Başkanı Marcus Pleyer, Türkiye’nin gri listeye alındığının duyurulduğu toplantıda, Türkiye’nin bankacılık, altın ve değerli taşlar ile emlak sektörü gibi yüksek riskli sektörlerde düzenlemeler yapması gerektiğini bildirmişti.

Player, konuşmasında, “Türkiye, kara para aklama vakalarını, El Kaide ve IŞİD gibi BM tarafından terörist olarak tanınan gruplarla bağlantılı para transferlerini takibe almalı. Türkiye’nin; kara para aklamayı önlemede, terörün finansmanını engellemede, suç şebekeleri ve yolsuzluklarla mücadelede adımlar attığını göstermesi hayati önem taşımaktadır. Türk hükümeti, gereken adımları atacağı yolunda son derece yüksek düzeyde siyasi taahhütlerde bulundu. Onları bu taahhütleri somut eylemlere dönüştürmeye çağırıyorum” ifadelerini kullanmıştı.

Türkiye’de kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda gri alanların oluşmasında birbirini ardına yapılan varlık barışı düzenlemeleri ve emlak sektöründe yabancıya satışların etkili olduğu düşünülüyor. Öte yandan suç şebekeleri ve yolsuzlukla mücadele için yargı bağımsızlığının sağlanması da en önemli başlıklardan biri.

Türkiye ile birlikte FATF’nin gri listesinde bulunan ülkeler Arnavutluk, Barbados, Birleşik Arap Emirlikleri, Burkina Faso, Cayman Adaları, Cebelitarık, Fas, Filipinler, Güney Sudan, Haiti, Jamaika, Kamboçya, Kongo Cumhuriyeti, Mali, Mozambik, Panama, Senegal, Suriye, Tanzanya, Uganda, Ürdün ve Yemen diye sıralanıyor.

Daha önce 2011 yılında gri listeye giren Türkiye, yapılan düzenlemelerin ardından dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek zamanında 2014 yılında listeden çıkarılmıştı.

Türkiye’nin gri listede yer alıyor olması aynı zamanda yabancı bankalar ve yatırımcılarla olan ilişkilerini de etkiliyor. Gri listeye alınan ülkeler, dış yatırım çekme sürecinde uluslararası otoriteler, kredi kuruluşları ve yatırımcılar nezdinde itibar kaybına uğrarken bu durum bankacılık işlemlerini de olumsuz etkiliyor. Yurtiçinde ise dış ticaret ağı yüksek olan şirketlerin ekstra denetimler ve yükümlülüklerle karşılaşmasına neden oluyor.

Bu bağlamda gri listede yer almak, yüksek dış finansman ihtiyacı olan Türkiye ekonomisine yabancı yatırım ilgisini azaltırken, dış ticareti ve pazar paylarını olumsuz etkileyen etmenler arasında görülüyor.

Öte yandan uzmanlar FATF’nin gri listesinde yer almasını daha katı yaptırımların ilk adımı olarak görüyor ve Türkiye’nin gri listede yer almaya devam etmesi halinde Dünya Bankası gibi kuruluşların da bir süre sonra kredi sağlamayı zorlaştırabileceği yönünde uyarılarda bulunuyor.

20 Temmuz tarihli son FATF raporu ne söylüyor?

FATF’nin 20 Temmuz tarihli Türkiye değerlendirme raporunda ise Türkiye’nin kara para aklamanın önlenmesi ve terörizmin finansmanı ile mücadele rejimini iyileştirme yönünde olumlu adımlar attığı ve bu nedenle 6 tavsiye konusunda yeniden derecelendirildiği belirtiliyor.

Rapora göre Türkiye, vakıfların da aralarında yer aldığı kâr amacı gütmeyen kuruluşlar üzerindeki kontrol mekanizmalarına ilişkin FATF’nin tavsiye kararında “kısmen uyumlu”dan “büyük ölçüde uyumlu”ya yükseltildi. Raporda Türkiye’nin risk ve bağlamı göz önüne alındığında, 7262 sayılı Kanun ile getirilen bazı yeni hükümlerin orantısız olduğuna dikkat çekildi.

Yine “kısmen uyumlu”dan “büyük ölçüde uyumlu”ya yükseltilen müşteri durum tespitine ilişkin tavsiye kararında halen eksikliklerin olduğu belirtildi. Finansal olmayan belirli iş ve mesleklere ilişkin (DNFBPs) tavsiye kararında Türkiye “büyük ölçüde uyumlu”ya yükseltilirken, bu alanda suçluların ortaklarının şirkette kontrol edici bir menfaate sahip olmamasını sağlayacak bir düzenleme bulunmadığına işaret edildi.

Yeni teknolojiler konusundaki tavsiye kararı ise “büyük ölçüde uyumlu”dan “kısmen uyumlu”ya düşürüldü. Türkiye’de kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kara para aklamayı önleme ve terörizmin finansmanıyla mücadele tedbirleri almalarının gerekmediği ve lisanslamaya tabi olmadıkları vurgulandı.

Siyasi Nüfuz Sahibi Kişiler (PEPs) ve finansal kurumların düzenlenmesi ve denetlenmesi konu başlıklarında ise tavsiyelerin tümüyle karşılandığı ifade edildi.

Paylaşın

Türkiye Kara Parayla Mücadelede Sınıfta Kaldı: Gri Listenden Çıkamadı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kara Paranın Aklanmasında Uluslararası Mali Eylem Görev Grubu’nun Türkiye hakkında belirlediği 7 eksikliğin ikiye indirildiğini, kara ve para ve terörün finansmanıyla mücadelesinin kararlılıkla sürdüğünü söylüyor ve şu taahhütte bulunuyor:

“En kısa sürede bu eksiklikleri de tamamlayarak Türkiye’nin gri listeden çıkarılması sağlanacaktır.”

T24 yazarı Çiğdem Toker, Türkiye’nin taahhüt ettiği ödevlerini tamamlanmadığı için gri listeden çıkamadığını belirterek, Mehmet Şimşek’in konuya ilişkin açıklamalarını değerlendirdi, Toker konuya ilişkin şunları yazdı:

“Şimşek, FATF’in, Türkiye hakkında belirlediği 7 eksikliğin ikiye indirildiğini, kara ve para ve terörün finansmanıyla mücadelesinin kararlılıkla sürdüğünü söylüyor ve şu taahhütte bulunuyor: ‘En kısa sürede bu eksiklikleri de tamamlayarak Türkiye’nin gri listeden çıkarılması sağlanacaktır.’

Bir bakanın, ülkesi için zor bir duruma ilişkin gelişmede öncelikle olumlu yönü görüp kamuoyuna göstermesi normaldir… Şimşek’in açıklamasına göre FATF yakında bir rapor yayımlayacak ve bu raporda Türkiye’nin standartlara uyum konusunda en başarılı ülkeler arasına girdiği ortaya koyulacakmış. Bu kısım biraz ilginç tabii. Hayır, Şimşek henüz yayımlanmamış bir raporda ne yazacağını önceden bildiği için değil! Konumu gereği bu mümkün olabiliyor demek ki.

Bu bilgide ilginç olan FATF’in geçen hafta güncel halini duyurduğu “gri liste”de Türkiye’ye atfen açıklanan iki eksikliğin epeyce önemli olması. Yani bu iki önemli eksikliğe rağmen Türkiye çok başarılı bulunacaksa ne mutlu bize…”

Toker, Türkiye’nin taahhüt ettiği ve tamamlaması gereken iki eksikliğin ise şunlar olduğunu yazdı: Türkiye’nin kara para aklanmasıyla ilgili daha karmaşık soruşturma ve kovuşturmaları üstlenmesi gerekiyor.

Türkiye’nin terörizm davalarında daha fazla mali soruşturma yürütmesi gerekiyor. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler’in belirlediği gruplarla ilgili terörün finansmanı soruşturmalarına ve kovuşturmalarına öncelik vermesi gerekiyor.

Paylaşın

FATF, Malta’yı ‘Gri Liste’den Çıkardı, Türkiye’nin Yeri Değişmedi

Uluslararası kara para aklama ve terörizm finansmanıyla mücadele kuruluşu olarak bilinen Mali Eylem Görev Gücü (FATF) Avrupa Birliği üyesi Malta’yı artan izleme altındaki “gri liste”den çıkardı.

Berlin’de yapılan toplantıda 23 ülkeyle birlikte “gri liste” içinde yer alan Türkiye’nin durumu ise değişmedi.

Merkezi Paris’te olan FATH, 2021 yılı haziran ayında AB üyesi Malta’yı “gri liste”ye almıştı.

FATF Başkanı Marcus Pleyer, Malta’nın kara para aklama ve terörizmin finansmanını önleme konusunda önemli tedbirler aldığını bildirdi.

Malta Başbakanı Robert Abela ise ülkesinin “gri liste”den çıkartılmasını memnunlukla karşıladığını belirterek, Malta’nın bütün kurumlarıyla kara para aklanmasıyla ilgili mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğini bildirdi.

Malta’da Panama Belgelerinde gizli denizaşırı şirketler kurduklarından bahsedilen hükümet yetkililerine karşı yasal işlem yapılmaması ve ulusal pasaportların satışı konusundaki ‘yolsuzluklar’ yıllardır eleştiriliyordu

Malta’da yolsuzlukları araştıran gazeteci Daphne Caruana Galizia’nın 2017 yılında bombalı suikastta hayatını kaybetmesi sonrası Malta yönetimi uluslararası kamuoyu tarafından eleştirilmişti.

Gazeteci Galizia, Nisan 2017’de kamuoyunda “Panama Belgeleri” olarak bilinen olayın Malta ayağında, dönemin başbakanı Joseph Muscat’ın Özel Kalem Müdürü Keith Schembri, dönemin enerji Bakanı Konrad Mizzi’nin gizli off-shore şirketleri olduğunu ve bunlara Dubai merkezli “17 Black” şirketince para aktardığı iddialarını gündeme getirdi.

2019 yılında Muscat dahil olmak üzere birçok kabine üyesi, cinayete karışan zanlılarla bağlantıları hakkındaki sorular üzerine istifa etmişti.

Türkiye geçen yıl Gri listeye alınmıştı

Mali Eylem Görev Gücü, geçen yıl yapılan inceleme sonucunda Ürdün, Mali ve Türkiye’yi gri listeye almıştı.

Türkiye’nin kara propaganda ve terörizmin finansmanı konusunda ilerleme kaydettiği, ancak hala ciddi sorunların bulundu ifade edilmişti. Türkiye’nin bu konularda taahhütlerde bulunduğu ancak bunların somut eyleme dönüşmesi gerektiği vurgulanmıştı.

Paylaşın

FATF, Türkiye’yi ‘Gri Listeye’ Alabilir!

İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Financial Times, bugünkü sayısında dikkat çeken bir haber yayınladı. FT’de yer alan haberde, Türkiye’nin, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından ‘gri liste’ye alınabileceği belirtildi.

Habere göre, FATF perşembe günü Paris’te gerçekleştireceği toplantıda bu kararı onaylayacak. Karar ile birlikte Türkiye’nin halihazırda ülkeye çekmekte zorlandığı dış sermaye yatırımlarının daha da azalabileceği belirtiliyor.

Edinilen bilgilere göre, FATF Türkiye’nin Uluslararası İşbirliği İnceleme grubu tarafından özel izlemeye alınması tavsiyesinde bulundu. Gri liste olarak da bilinen bu grubun içerisinde Arnavutluk, Fas, Suriye, Güney Sudan ve Yemen gibi ülkeler bulunuyor.

39 üyeye sahip FATF kurulunun büyük ihtimalle tavsiyeye uyacağı belirtilirken kaynakların bazıları ise bu onayın sadece bir formalite olacağını vurguladı.

FATF’in kendi sitesindeki tanıma göre, gri liste aslında kapsadığı ülkelerin artırılmış bir izlemeye tabi olmasını öngörüyor. FATF, gri listeye alınan bir ülkenin stratejik eksikliklerini belirlenen zamanda giderme taahhütünde bulunduğunu belirtiyor.

Mali Eylem Görev Gücü (FATF) nedir?

Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF), “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı” ile mücadelede uluslararası standartlar oluşturmak ve söz konusu standartlarla uyumlu yasal ve kurumsal tedbirlerin alınması ve bu tedbirlerin operasyonel açıdan etkili bir şekilde uygulanmasını teşvik etmek amacıyla 1989 yılında G-7 ülkelerinin (ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada) Paris’te yapılan toplantısında kurulan hükümetler arası bir organizasyondur.

FATF, sekreterya hizmetlerini Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (Organisation For Economic Cooperation and Development-OECD) Paris’teki merkezinde yürütmektedir. Buna karşın, FATF’in OECD ile organik bağı bulunmamakta ve çalışmalarını bağımsız olarak yürütmektedir.

FATF’in görev süresi, kuruluşundan itibaren periyodik olarak uzatılırken, 2019 yılının Nisan ayında alınan kararla süresiz hale getirilmiştir. FATF’nin karar mercii olan Genel Kurul yılda üç kez toplanmaktadır. FATF Başkanı, Genel Kurul tarafından FATF üyeleri arasından iki yıllık bir süre için atanmaktadır.

Paylaşın