Erdoğan Duyurdu: Kamu İşçilerine Yüzde 45 Zam

Beştepe’de yapılan imza töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamu işçilerine refah payı dahil yüzde 45 zam yapıldığını açıkladı. Zamla birlikte en düşük kamu işçisinin ücreti 15 bin liraya yükseltildi.

Haber Merkezi / Zam oranı, karayolları, demiryolları, il özel idareleri, şeker fabrikaları, elektrik üretim santralleri, kömür işletmeleri, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında olduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 700 bin işçiyi ilgilendiriyor.

Beştepe’de yapılan imza töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Gerçekten arkadaşlarımızın yapmış oldukları görüşmeler üzerinde vicdanımı, değerlerimi bunları bir kenara koymadan, ülkemin de menfaatlerini bir kenara koymadan şöyle hesabi olmanın ötesinde hasbi bir değerlendirme yapalım istedim. Hasbi değerlendirmenin neticesinde bana gelen bilgileri aşmaya gayret ettim.

Bugüne hazırlığımızı yaptık. Bugün Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeveleri Anlaşma Protokolü İmza Töreni’yle milletimizin huzurundayız. Bu protokolle yaklaşık 700 bin kardeşimizin 2023-2024 döneminde alacağı ücretin çerçevesini belirliyoruz. Protokol kamu idareleri ve bağlı döner sermayeli kuruluşlar.

İmzalanacak protokolle kamu işçilerimizin taban ücretleri, ücret zamları, sosyal yardımları, maktu ödemeleri belirlenmektedir. Epeyce ayrıntısı bulunan çerçeve neticesiyle refah payı dahil yüzde 45 zam yapıyoruz. En düşük kamu işçisi ücretini de 15 bin liraya çıkarıyoruz. İş primi ödemesi bulunmayan işçilere yüzde 4-6 arasında prim ödemesi uygulamasını da getiriyoruz.

Ayrıca gazi, terör mağduru ve şehit mağduru işçilerimizin çıplak ücretlerine yüzde 10’luk ilave yapıyoruz. Fazla çalışma ücretlerinde yüzde 70’lik artışa gidiyoruz. Gece çalışanların ücretlerini yüzde 8 zamlı ödenmesini öngörüyoruz. Giyim ve yemek yardımlarının rakamlarını güncelleyerek ücret zammı oranında artırıyoruz. Ek ödeme, tediye dışı ikramiye gibi başlıklarda da artışlar yapıyoruz. Toplu sözleşmenin işçilerimize, kurumlarımıza hayırlı olmasını özellikle diliyorum.”

Ne olmuştu?

Cuma günü Türk-İş ve Hak-İş ile yapılan son toplantıda mutabakata varılamamıştı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay toplantıdan sonra, kamuoyunun görüşmelerden bir rakam beklediğini; ancak bir rakam verme durumunun olmadığını söylemişti.

Atalay, görüşmelere 20 Ocak’ta başladıklarını ve işçilerin bu görüşmelerin istedikleri şekilde bitirilmesini istediklerini hatırlatarak, “Uygun bir rakam verirlerse ne ala. Vermezlerse ‘Biz bu meseleyi seçimden evvel bitireceğiz’ diye bir ayet yok. Bir an evvel 3 milyonluk bir ailenin talebini yerine getirsinler.

Salı son olur, salıdan sonra zaten görüşmenin bir anlamı kalmaz. Salı günü inşallah önümüze taban ve tavan ücretle ilgili bir rakam getirirler. İdari maddelerde takıldığımız bir iki konu var, onları da çözüp sözleşme yapılır. Biz burada afaki bir rakam istemiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Paylaşın

Hükümetin Kamu İşçisi İçin Yeni Zam Teklifi Belli Oldu

Hükümetin kamu işçisi için yeni zam teklifini değerlendiren TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, “Sayın Bakan işveren sendikasının verdiği 11 bin 500 lirayı yeterli bulmadığını, 12 bin liraya çektiğini ifade etti. Önceki yüzde 30’luk artışı da yine yeterli bulmayıp yüzde 40’a yükselttiğini bildirdi.” dedi ve ekledi:

“Bu, önemli ve güzel bir gelişme ama bu aşamada karar verme durumunda değiliz. Şu anda geldiğimiz noktada yeni teklif 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam düzeyinde. Bayrama yetişmez, imkanı yok ama bayram bitiminde bir neticeye varırız.”

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, hükümetin kamu işçisi için yeni teklifinin 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam olduğunu açıkladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü kapsamında işçi sendikası konfederasyonları TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ heyetlerini kabul etti.

Basına kapalı yaklaşık 1 saat süren görüşmelerin ardından, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu.

Atalay müzkere sürecinin devam ettiğini belirtti ve şunları söyledi:

“Sayın Bakan’ın daveti üzerine buraya geldik. Sayın Bakan işveren sendikasının verdiği 11 bin 500 lirayı yeterli bulmadığını, 12 bin liraya çektiğini ifade etti. Önceki yüzde 30’luk artışı da yine yeterli bulmayıp yüzde 40’a yükselttiğini bildirdi. Bu, önemli ve güzel bir gelişme ama bu aşamada karar verme durumunda değiliz.

“Şu anda geldiğimiz noktada yeni teklif 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam düzeyinde. Bayrama yetişmez, imkanı yok ama bayram bitiminde bir neticeye varırız.”

Atalay beklentilerinin daha yüksek olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Taban ücretin 11 bin 500 liradan 12 bin liraya yükseltilmesi iyi ama bunun daha yukarıya çekilmesi lazım. Yüzdelik artışın 30’dan 40’a çıkartılması güzel ama bizim için yeterli değil. Toplumun alım gücüyle ilgili sıkıntısı devam ediyor. Bizim görevimiz, temsil ettiğimiz insanların alım gücünü artırmak. Gayretimiz bu yönde. Bugün gelen teklifi küçümsemiyorum ama yüzde 40’ı bir geçelim istiyoruz.”

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Muhalefetten ‘Asgari Ücret’ Tepkisi: Yoksulluk Ücreti

2023 yılı asgari ücretini 8 bin 506 lira olarak açıklanmasına muhalefet partilerinden tepki geldi. Türkiye İşçi Partisi (TİP), “8 bin 500 TL asgari ücret milyonların yoksulluk ücretidir!” ifadeleriyle açıklanan yeni asgari ücrette tepki gösterdi.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol’un da katıldığı toplantı da 2023 yılı asgari ücretini 8 bin 506 lira olarak açıkladı.

CHP, DEVA Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, TİP, ve HDP’nin de aralarında olduğu muhalefet partileri, açıklanan yeni asgari ücrette tepki gösterdiler.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Ne asgari ücretlinin hak ettiği oldu ne de küçük esnafın vergi yükü düşürüldü

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, açıklanan yeni ücreti eleştirerek, “Saray, TÜİK’in sahte gıda enflasyonunun bile 5 puan altında zam açıklayarak, bu ülkenin 33 milyon vatandaşını soydu. Ne asgari ücretlinin hak ettiği oldu ne de küçük esnafın vergi yükü düşürüldü. Yine “biri istedi” diye, öyle oldu. Asıl mesele, asgari ücrete tenezzül etmeyen bir Türkiye’yi yaratabilmektir. O da endüstriyel dönüşümle olur. Sadece Sarayı yolcu etmeyeceğiz, yoksuldan alıp zengine verdikleri bu düzeni de tarihe gömeceğiz” dedi.

DEVA Lideri Babacan’dan “küfe” tepkisi: Siz kendiniz yük oluyorsunuz, bir an önce bırakın gidin

DEVA Partisi lideri Ali Babacan ise, Erdoğan’ın asgari ücret teklifleri ile ilgili olarak yaptığı “Bizim sırtımızda 85 milyonun taşındığı bir küfe var” sözlerini eleştirdi.

Sosyal medya hesabından bir video yayınlayan Babacan şunları söyledi: Haftalardır, günlerdir merakla beklenen asgari ücret rakamı Sayın Erdoğan tarafından açıklandı. ‘Yüzde 99 zam yaptık’ diye adeta müjde verircesine açıklandı. Bu ülkede gerçek enflasyonun yüzde 200’e yaklaştığını dünya âlem biliyor. Çarşıya pazara çıkan, doğal gaz faturası, elektrik faturası ödeyen herkes gayet iyi biliyor. Biz, ‘Asgari ücret, en az gerçek enflasyon artı refah payı kadar artırılmalıdır’ dedik. Bunu yapmadınız. Milyonlarca insanı gelir kaybıyla, yoksullukla karşı karşıya bıraktınız.Üstelik bunun adı asgari ücret. Herkes biliyor ki bu ülkede çalışanların en az yarısı asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Asgari ücret ‘en az ücret’ değil. Neredeyse ortalama ücret olmuş durumda. Bu önemli bir konu.

Sayın Erdoğan’ın bu milleti, 85 milyonu sırtında taşıdığı bir yüke, küfede taşıdığı bir yüke benzetmesi gerçekten kabul edilmez. Eğer bu yükün altından kalkamıyorsanız bırakın gidin. 85 milyon sizin sırtınızdaki küfedeki yük değildir. Siz kendiniz artık bu milletin sırtına yük oluyorsunuz. Lütfen bir an önce bırakın gidin. Öyle mayısı, haziranı falan beklemeyin. İşte Meclis elinizin altında. Seçim yapmak mümkün. Hemen mart ayında bir seçimi ilan edin. Bir an önce milletimizin bu ıstırabını bitirin.

TİP: Türkiye’nin geleceğini Saray’ın ellerine teslim etmeyeceğiz

Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından “8 bin 500 TL asgari ücret milyonların yoksulluk ücretidir!” başlığıyla bir açıklama yapıldı.

Asgari ücrete ilişkin “taban ücret” önerisini daha önce kamuoyu ile paylaşan TİP’in açıklamasında, asgari ücret  görüşmeleri sürecinde yaşananlara, açlık ve yoksulluk sınırına, Erdoğan ve bakanların sözlerine dikkat çekildi.

“TİP asgari ücretin sefalet ücreti olmaması, taban ücretin uygulanması ve emeğin hem büyümeden hem refahtan payını alması için mücadelesini hız kesmeden sürdürecek” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Milyonlarca emekçi yoksulluk ücretine mahkum olmayacak. Türkiye’nin geleceğini Saray’ın ellerine teslim etmeyeceğiz!” vurgusunda bulunuldu.

Gelecek Partisi Lideri Davutoğlu: Kötü ekonomi yönetiminizin faturasını milletimize ödetiyorsunuz

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından açıklanan miktarı eleştirdi.

“Kötü ekonomi yönetiminizin faturasını milletimize ödetiyorsunuz” diyen Davutoğlu, “Yeni asgari ücret, derde derman olmaktan uzak. Enflasyonla mücadele etmeden ücretlere yapılan artışın hiçbir anlamı olmayacaktır” dedi.

Emek Partisi: Mücadeleyi yükselteceğiz

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz Twitter hesabından paylaştığı mesajda belirlenen asgari ücrete tepki gösterdi. Akdeniz, “8500 TL açlık ücretidir! Çalışan emekçiler bir kez daha açlığa mahkum edilmiştir. Yıl içinde düzenleme sözü de yüksek enflasyon ortamında hikayedir! İnsanca yaşam için mücadeleyi yükselteceğiz, başka yolu yok bu işin” dedi.

Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu: Sırtlarındaki küfede milyarca doları taşıyorlar ama emekçinin alın terinin hakkını taşıyamıyorlar

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bir kez daha “dağ fare doğurdu! Sırtlarındaki küfede milyarca doları taşıyorlar ama emekçinin alın terinin hakkını taşıyamıyorlar! Bu iktidar, bu anlayış ve bu zihniyet değişmeden sonuç değişmeyecek! Asgari değil, “İnsanca Yaşam Ücreti” için geri sayım başlamıştır” ifadelerini kullandı.

“İktidar, açıkladığı rakamla çalışanlara sefaleti dayatmaktadır”

HDP eş genel başkanıları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da asgari ücrete ilişkin eleştirilerde bulundu.

Buldan açıklamasında, “HDP, asgari ücretin en az 12 bin 500 olmasını önerdi. Bu öneriye ve işçilerin taleplerine kulağını tıkayan iktidar, açıkladığı 8 bin 500 TL’lik rakamla çalışanlara sefaleti dayatmaktadır.   Bu sömürü düzenini değiştireceğiz! Sosyal adaleti bu ülkede hep birlikte tesis edeceğiz” dedi.

Sancar ise, “Faiz lobilerine, yandaşlara, savaş harcamalarına devasa kaynak ayıran iktidar, işçiye ise sefalet ücretini reva görmüştür. Açıklanan asgari ücret rakamı, emekçiyi açlık ve yoksulluğa mahkûm etmektedir. Alınterini sömüren bu adaletsizlik düzenini ortak mücadeleyle değiştireceğiz” ifadelerini kullandı.

Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı.

“Çalışanların yüzde 80’inin ayda 455 dolara mahkûm olduğu başka bir ülke yok. Kölelik devri de böyleydi işte” diyen Demirtaş, “Bunun tek nedeni de başkanlık sistemi. El ele verip bu sistemi değiştirelim, sonra da kölelik düzenini kaldıralım. Nasıl mı? Kesintisiz mücadele, örgütlenme ve sandıkla” ifadelerini kullandı.

TÜRK-İŞ: İşçi kesimi alınan karar katılmamıştır

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise düzenlenen basın toplantısına katılmayarak, kamuoyunun beklentisinin karşılanmadığını söyledi. Atalay, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimi adına görev yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsilcileri, bugünkü mevcut sosyal ve ekonomik şartlarda, 2023 yılı için belirlenen asgari ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte geçim şartlarını karşılamadığı görüşündedir. Kamuoyunun beklentisi de giderilmemiştir. Asgari ücretin yürürlükte kalacağı dönem boyunca meydana gelecek fiyat artışlarının gerisinde kalması söz konusudur. Ücretli çalışanların satın alma gücü bu nedenle azalmaktadır. Çalışanların satın alma gücünü koruyacak tedbirler uygulanmalıdır.

Asgari ücret çalışmalarında işçi kesimi öncelikle “çalışanların kendileri ve aileleri için insana yakışır bir gelir” elde etmeleri için çaba göstermiştir. Ancak bu talebimiz dikkate alınmamıştır. Yaklaşımımız işveren ve hükümet temsilcileri tarafından dikkate alınmış olsaydı, işçi kesiminin de onayıyla asgari ücretin oybirliğiyle tespit edilmesi ihtimali ortaya çıkabilirdi.

Asgari ücreti belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir. Kamuoyunun beklentisi maalesef karşılanmamıştır. Özelikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel meselesi olan asgari ücretin işçi kesiminin savunduğu ilkeler çerçevesinde karara bağlanması, ülkemiz çalışma hayatı açısından önemli bir açılım sağlayacaktı.

Anayasada asgari ücretin tespitinde “çalışanların geçim şartları” göz önünde bulundurulması hükmü yer almaktadır. Ancak TÜİK bu konuda bir çalışma yapmaktan kaçınmıştır.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda görev yapan işçi temsilcileri, bu görüş ve düşüncelerle çalışmalara katkı yapmış ve asgari ücretin bu çerçevede belirlenmesi için çaba göstermiştir. Ancak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücret olması gereken asgari ücret -bir kez daha- pazarlık konusu edilmiş ve karar oy çokluğuyla, işveren ve hükümet temsilcileri tarafından belirlenmiştir. İşçi kesimi alınan karara katılmamıştır. ”

“Asgari ücret yılda 4 kez güncellenmeli”

Asgari ücret görüşmeleri öncesi talebini 13 bin 200 TL olarak açıklayan DİSK’in Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2023 yılı için 8 bin 506 TL olarak belirlenen rakamı değerlendirdi.

Bloomberg HT’ye konuk olan Çerkezoğlu, “Şu an 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması anlamına gelen açlık sınırının birazcık üzerinde bir asgari ücret belirlenmiş oldu. Yani şu an açlık sınırı 7 bin 800 TL yoksulluk sınırını dikkate almayan bir asgari ücret belirmesinin milyonlarca işçiyi ailesi ile birlikte yoksulluğa mahkûm etmek zorunda bıraktığını ifade etmiştik” dedi.

Resmi verilere göre belirlenen asgari ücretin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, “Gerçek enflasyon karşısında asgari ücretin kaybının belirlenmesi gerekirdi. Belirlenen bu rakam 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması olan açlık sınırının biraz üzerinde olan bir rakamdır” ifadelerini kullandı.

Asgari ücretin “genel ücret” haline gelmesine de dikkat çeken Çerkezoğlu, “Asgari ücret, Türkiye’de önemli. Her 2 kişiden birinin ailesi ile sürdürmek zorunda olduğu bir ücreti konuşuyoruz. İşçilerin talebi göze alınmadan Cumhurbaşkanı, hükümet ve işveren tarafından belirlenen bir asgari ücret ile karşı karşıyayız” diye konuştu.

Uluslararası standartlara da uyulmadığını ifade eden Çerkezoğlu, “Türkiye’de uluslararası standartlara aykırı bir biçimde tek bir işçi üzerinden asgari ücret belirleniyor. Oysa Türkiye’de kaç kişi tek başına yaşıyor? İşçilerin ailesi ile birlikte geçinebileceği bir asgari ücretin belirlenmesi gerekirdi. Bu kriterler ile DİSK olarak asgari ücreti, 13 bin 200 olarak açıkladık. DİSK olarak enflasyon tek haneliye düşene kadar asgari ücretin yılda 4 kez düzenlenmesini öneriyoruz” şeklinde konuştu.

Paylaşın

TÜRK-İŞ’ten ‘Asgari Ücret’ Tepkisi: Beklentiyi Karşılamadı

Yeni asgari ücretin 8 bin 500 TL olarak belirlenmesine tepki gösteren TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “TÜRK-İŞ temsilcileri, bugünkü mevcut sosyal ve ekonomik şartlarda,  2023 yılı için belirlenen asgari ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte geçim şartlarını karşılamadığı görüşündedir. Kamuoyunun beklentisi de giderilmemiştir” dedi ve ekledi

Haber Merkezi /“Asgari ücretin yürürlükte kalacağı dönem boyunca meydana gelecek fiyat artışlarının gerisinde kalması söz konusudur. Ücretli çalışanların satın alma gücü bu nedenle azalmaktadır. Çalışanların satın alma gücünü koruyacak tedbirler uygulanmalıdır.”

Asgari ücret çalışmalarında işçi kesimi tarafından öncelikli olarak, “çalışanların kendileri ve aileleri için insana yakışır bir gelir elde etmeleri için çaba gösterildiği” belirtilen Atalay, “Ancak bu talebimiz dikkate alınmamıştır. Yaklaşımımız işveren ve hükümet temsilcileri tarafından dikkate alınmış olsaydı, işçi kesiminin de onayıyla asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi ihtimali ortaya çıkabilirdi” ifadelerini kullandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından net 8 bin 500 TL olarak açıklanan 2023 yılında uygulanacak asgari ücret, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda çalışan kesimi temsil eden TÜRK-İŞ tarafından yetersiz bulundu.

Erdoğan’ın yeni asgari ücreti açıkladığı sırada yanında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol yer alırken çalışanların temsilcisi Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) yer almadı.

TÜRK-İŞ yeni asgari ücretin açıklanmasının ardından bir yazılı açıklama yaptı. Yeni asgari ücretin oy çokluğuyla, işveren ve hükümet temsilcileri tarafından belirlendiği ifade edilen açıklamada, “Komisyonda görev yapan işçi kesimi karar toplantısına katılmamıştır” denildi.

“Geçim şartlarını karşılamıyor”

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer aldı:

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimi adına görev yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsilcileri, bugünkü mevcut sosyal ve ekonomik şartlarda, 2023 yılı için belirlenen asgari ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte geçim şartlarını karşılamadığı görüşündedir. Kamuoyunun beklentisi de giderilmemiştir. Asgari ücretin yürürlükte kalacağı dönem boyunca meydana gelecek fiyat artışlarının gerisinde kalması söz konusudur. Ücretli çalışanların satın alma gücü bu nedenle azalmaktadır. Çalışanların satın alma gücünü koruyacak tedbirler uygulanmalıdır.”

Asgari ücret çalışmalarında işçi kesimi tarafından öncelikli olarak, “çalışanların kendileri ve aileleri için insana yakışır bir gelir elde etmeleri için çaba gösterildiği” belirtilen açıklamada, “Ancak bu talebimiz dikkate alınmamıştır. Yaklaşımımız işveren ve hükümet temsilcileri tarafından dikkate alınmış olsaydı, işçi kesiminin de onayıyla asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi ihtimali ortaya çıkabilirdi” denildi.

Asgari ücreti belirleme çalışmalarının sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirdiğine vurgu yapılan açıklamada, kamuoyunun beklentisinin karşılanmamadığı kaydedilerek, “Özelikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel meselesi olan asgari ücretin işçi kesiminin savunduğu ilkeler çerçevesinde karara bağlanması, ülkemiz çalışma hayatı açısından önemli bir açılım sağlayacaktı” görüşü dile getirildi.

Anayasaya atıfta bulunuldu

Anayasada asgari ücretin tespitinde “çalışanların geçim şartları” göz önünde bulundurulması hükmünün yer aldığına işaret edilerek, “Ancak TÜİK bu konuda bir çalışma yapmaktan kaçınmıştır” ifadesi kullanıldı.

Açıklama şöyle sona erdi: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda görev yapan işçi temsilcileri, bu görüş ve düşüncelerle çalışmalara katkı yapmış ve asgari ücretin bu çerçevede belirlenmesi için çaba göstermiştir. Ancak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücret olması gereken asgari ücret -bir kez daha- pazarlık konusu edilmiş ve karar oy çokluğuyla, işveren ve hükümet temsilcileri tarafından belirlenmiştir. İşçi kesimi alınan karara katılmamıştır.”

Paylaşın

TÜRK-İŞ Başkanı Atalay’ın Asgari Ücrette Kırmızı Çizgisi: Açlık Sınırı

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay, başkanı olduğu sendikanın 30 Kasım’da açıkladıkları verilerden yola çıkarak 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı olan 7 bin 786 TL’nin ‘kırmızı çizgileri’ olduğunu söyledi.

Atalay “Bunun altında bir rakamı kabul etmemiz mümkün değil. Bu rakamın altında bir konuyla ilgili masada olmayız” diye konuştu.

Gıda fiyatlarındaki yüzde 138’lik artışı hatırlatan Atalay “7 bin 785 liranın altındaki bir rakamı kabul etmemiz sıfır. Neyin ne olduğunu biz A’dan Z’ye biliyoruz. Bunlar göz önünde bulundurulmalı ve öyle bir rakam bize getirilmeli” dedi.

TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay asgari ücrette dün belirlenen yol haritasının ardından akşam TRT Haber’e konuk oldu.

Burada açıklamalarda bulunan Atalay, 30 Kasım’da açıkladıkları verilerden yola çıkarak 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı olan 7 bin 786 TL’nin ‘kırmızı çizgileri’ olduğunu söyledi.

Atalay “Bunun altında bir rakamı kabul etmemiz mümkün değil. Bu rakamın altında bir konuyla ilgili masada olmayız” diye konuştu. Gıda fiyatlarındaki yüzde 138’lik artışı hatırlatan Atalay “7 bin 785 liranın altındaki bir rakamı kabul etmemiz sıfır. Neyin ne olduğunu biz A’dan Z’ye biliyoruz. Bunlar göz önünde bulundurulmalı ve öyle bir rakam bize getirilmeli” dedi.

Atalay, “İnsan odaklı bir çalışma olması lazım. Sendikalar, STK’lar, işverenler insan odaklı bir çalışma yapmak mecburiyetinde” diye de ekledi.

Gündemde işçinin birçok sorunu olduğunu ifade eden Atalay, “EYT var bizim sorunumuz, geçici işçi var bizim sorunumuz, vergi var bizim sorunumuz, iş kazaları var bizim sorunumuz. Bunlar asgari ücret kadar önemli sorunlar” şeklinde konuştu.

Gelir vergisi sisteminde düzenlenme yapılması gerektiğini de ifade eden Atalay, “Biz geçmişte aralık ayının sonunda giriyorduk yüzde 27’ye, şimdi haziran ayının başında giriyoruz. Bu, adil bir sistem değil. Sürdürülebilir bir şey değil” açıklaması yaptı.

Yoksulluk sınırı 25 bin TL

Türk-İş’in 30 Kasım’da açıkladığı verilere göre yoksulluk sınırı 25 bin 365 liraya, açlık sınırı da 7 bin 785 liraya ulaştı. Bekâr bir çalışanın yaşam maliyeti ise 10 bin 107 lira olarak açıklandı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 7 Aralık’ta, ikinci toplantısının ise 14 Aralık’ta yapacak.

Paylaşın