Dünya Genelindeki Elektrikli Araçların Yarısı Çin Yapımı

Çin, elektrikli araçlar konusundaki yükselişini sürdürüyor. Ülkede trafiğe katılan elektrikli araç sayısı giderek artarken bugün dünya genelinde mevcut olan elektrikli araçların yaklaşık yarısı, Çin yapımı.

Çinli üreticilerin kendi ülkelerinde çekinebilecekleri tek rakip, merkezi ABD’de olan, Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla. Ancak özellikle de geliri yüksek olan Çinli tüketiciler, bir süredir ağırlıklı olarak yerli, yani Çinli markaları tercih ediyor. Bu alanda sektörün lideri olan marka, BYD. Çin kaynaklı resmi verilere göre, BYD yılın ilk yarısında, Tesla’ya göre yüzde 29 daha fazla yüzde yüz elektrikli araç sattı.

Ekonomik açıdan aydınlık bir dönem yaşamayan Almanya’da siparişler azalıyor, alım gücü düşüyor. İşlerin yolunda gitmediği bu ortamda, otomobil üreticileri de büyük zorluklarla karşı karşıya. Elektromobiliteye geçiş ve otonom sürüşün geliştirilmesi gibi planlar, devasa bir maliyeti beraberinde getiriyor.

Bu amaçlara ulaşılması için gereken mali kaynakların, siyaset tarafından giderek daha az arzulanan içten yanmalı motora sahip araçlar üzerinden sağlanmak zorunda olması da ayrı bir çelişki.

Aslında yılın ilk yarısı, Alman otomotiv üreticileri açısından iyi geçti. Mercedes-Benz, BMW ve Volkswagen (VW), satış ve kârlarını artırdıklarını duyurdu. Ancak yılın tamamını hesaba katan öngörüler, yatırımcı ve hissedarları hayal kırıklığına uğratan seviyede. Enflasyon ve faiz oranlarının arttığı ortamda, yeni araçlara olan ilgi de azalmış bulunuyor.

Alman Otomobil Endüstrisi Kurumu (VDA) Başkanı Hildegard Müller, “Üretimde bir artış görsek de bu endüstride rahatlama yaşandığı anlamına gelmiyor” uyarısında bulundu. Satışların, 2019’da pandemi krizi patlak vermeden önceki seviyenin yaklaşık beşte biri seviyesinde olması dikkat çekiyor. Almanya’da özellikle de yüzde yüz elektrikli araç siparişleri düşüşte. Bu segmentteki talep, şu anda, bir önceki yılın yalnızca yüzde 60’ı seviyesinde.

Almanya’da durum böyleyken, dünyanın en büyük ve en önemli otomobil pazarı olan Çin, elektrikli araçlar konusundaki yükselişini sürdürüyor. Ülkede trafiğe katılan elektrikli araç sayısı giderek artarken bugün dünya genelinde mevcut olan elektrikli araçların yaklaşık yarısı, Çin yapımı.

Çinli üreticilerin kendi ülkelerinde çekinebilecekleri tek rakip, merkezi ABD’de olan, Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla. Ancak özellikle de geliri yüksek olan Çinli tüketiciler, bir süredir ağırlıklı olarak yerli, yani Çinli markaları tercih ediyor. Bu alanda sektörün lideri olan marka, BYD. Çin kaynaklı resmi verilere göre, BYD yılın ilk yarısında, Tesla’ya göre yüzde 29 daha fazla yüzde yüz elektrikli araç sattı.

VW Çin Müdürü Ralf Brandstätter, konuya ilişkin olarak “Pazarda bir kırılma yaşanıyor” değerlendirmesini yaptı. Brandstätter, onlarca yıl boyunca sektör lideri olan VW’nin, ilk çeyrekte BYD tarafından geride bırakılışına tanıklık etmek zorunda kaldı. BYD, bu zaman diliminde VW’ye göre yirmi kat daha fazla elektrikli araç satmayı başardı.

Şimdi VW, bu trendi tersine çevirmeye çalışıyor. VW, bunu yaparken Çinli otomobil üreticisi Xpeng ile elektromobilite, yazılım ve otonom sürüş alanlarında işbirliğine gitti. Wolfsburg merkezli üretici, bir startup olan Xpeng’e 700 milyon dolarla katkı sağlıyor. İlk etapta VW’nin Çin pazarına 2026 yılında iki yeni elektrikli modelle girmesi planlanıyor.

Porsche ve Audi gibi lüks markaların da sahibi olan VW şirketinin yanı sıra Mercedes ve BMW de konumlarını kaybetmemek için büyük çaba sarf etmek zorunda. Otomotiv konusunda uzmanlaşan danışmanlık şirketi Berylls’in son araştırması, lüks araç sınıfında adeta bir “iktidar değişimi” yaşandığından bahsediyor. Buna göre, Çinliler, gelenekselleşmiş Alman üst sınıf araç üreticilerini “sürat şeridinde solluyor.”

Berylls Strategy Advisors’ın Çin bürosunun yöneticisi Willy Wang, “Alman üreticiler için durum endişe verici. Çünkü Çinli rakipleri, müşteri algısında pek çok noktada açık ara önde” diye konuştu. Eskiden lüks Alman araçlar, Çin’deki orta ve üst sınıf için ideal birer statü sembolü niteliği taşıyordu. Teknik açıdan geri kalmış ve kalitesiz olmakla suçlanan yerli markalarsa kötü bir itibara sahipti. Bugünse bu algı değişmiş durumda.

Markası mı ürünün kendisi mi?

Bugün gelinen noktada Çin üretimi araçlar, özellikle de sahip oldukları bilgi-eğlence ve sürücü destek sistemleri gibi dijital unsurlarla ön plana çıkıyor. Çinlilerin bu açıdan iyi olmasının nedeni, muhtemelen Çin’in metropollerindeki trafik durumunda bu sistemlere mutlak suretle ihtiyaç duyulması.

Berylls araştırmasına göre, Çinli üreticiler klasik faziletlerden sayılan konfor ve kalite konusunda da Almanları tüketici algısında yakalamış hatta geride bırakmış durumda. Bir bulgu da Çinli müşterilerin gözünde bir araç satın alma nedeni olarak teknolojinin geleneksel değerlerden daha önemli hâle gelmiş olması: Alman yapımı lüks araçların satın alınma nedeni, öncelikli olarak marka. Çin yapımı lüks araçların satın alınma nedeni ise, ürünün kendisi.

Dolayısıyla Çin’de bugün elektrikli araçların yüzde 80’inin yerli üretim olması şaşırtıcı değil. Ülkedeki en başarılı 10 elektrikli araç üreticisi arasında yer alan tek yabancı şirket, Tesla. Alman üreticiler ise ilk 10’da kendilerine yer dahi bulamıyor.

İçten yanmalı motorlu araçlar da dahil olmak üzere, Çin otomotiv pazarının tamamına bakıldığında, 2023 yılında Çinli üreticilerin, onlarca yıldır ilk kez, yabancı üreticileri geride bırakarak pazar payının yüzde 51’ine sahip olacağı öngörülüyor. Danışmanlık şirketi Alix Partners’ın Global Automotive Outlook 2023 araştırmasına göre, 2030 yılına kadar bu oranın yüzde 65’e çıkması bekleniyor.

Söz konusu çalışmanın verilerine göre, Avrupalı üreticiler giderek artan biçimde Çinli üreticilerin baskısı altına giriyor. Avrupa’da araç satışları, uzun vadede, pandemi öncesi döneminde yüzde 15 daha altında seyredecek. 023’ün ilk çeyreğinde, Çin, dünya ihracat şampiyonluğu sıfatını Japonya’nın elinden söküp aldı. Henüz üç yıl önce, 2020 yılında, Çin söz konusu listede altıncı sıradaydı.

AlixPartners’da otomotiv uzmanı olarak görev yapan Fabian Piontek, “Çin, otomobil super gücü olmak için en doğru yolda” dedi. Aynı esnada Avrupalı üreticilerin yerli pazarlarda savunma konumuna geçmek zorunda kaldığını aktaran Piontek, şu kritik değerlendirmeyi yaptı: Alman otomobil üreticilerinin rekor kazanç sağladığı dönem, sona yaklaştı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Avrupa Birliği, Fosil Yakıtlı Araç Satışına Yasak Getirdi

Avrupa Birliği (AB), 2035 yılından sonra fosil yakıtlı araç satışına yasak getirdi. AB içinde ulaştırmanın hava kirliliğinin dörtte birini oluşturduğu, otomobillerini ise dışarı salınan karbonun yüzde 15’inden sorumlu olduğu belirtiliyor.

Yapılan son bir araştırma, Avrupa Birliği’nde (AB) satılan araçların sadece yüzde 12’sinin elektrikle çalıştığını ortaya koymuştu.

Avrupa Parlamentosu (AP) 2035 yılından itibaren fosil yakıtlı araç satışının yasaklanmasını öngören yasa tasarısını kabul etti.

AP Genel Kurulu’ndaki oylamada, 340 “evet”, 279 “hayır”, 21 “çekimser” oyu çıktı.

Kabul edilen yasa uyarınca, karbon yayan benzin ve dizel araçların AB ülkelerinde satışına 2035 yılından sonra yasak getirilecek.

Yasal mevzuata daha önce yeşil ışık yakan AB ülkeleri, gelecek bakanlar toplantısında tasarının yasalaşmasına resmen onay verecek.

AP’de muhafazakar parlamenterlerin önemli bir kısmının karşı çıktığı yasal mevzuatın kabul edilmesiyle AB ülkelerinde hava kirliliğinin önemli ölçüde azaltılması hedefleniyor.

Mevzuatı savunanlar ayrıca, AB’deki otomobil üreticilerinin ABD ve Çinli rakipleriyle daha iyi rektabet edeceği görüşünü dile getiriyor.

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, ABD v e Çin’in elektrikli otomobil üreticilerinin son yıllarda önemli aşamalar sağladıklarını belirterek, “Geçen yıldan itibaren bu yıl sonuna kadar Çin, 80’den fazla elektrikle çalışan otomobil modelini uluslararası pazarlara sunmak için hazırlanıyor. AB otomobillerinin bu yarışın dışında kalmasına izin veremeyiz“ dedi.

Buna karşı çıkanlar ise Avrupa otomobil sanayinin bu konuda köklü bir değişikliğe gitmek için hazır olmadığı görüşünü dile getiriyor.

AB içinde ulaştırmanın hava kirliliğinin dörtte birini oluşturduğu, otomobillerini ise dışarı salınan karbonun yüzde 15’inden sorumlu olduğu belirtiliyor.

Son düzenlenen bir araştırma, AB’de satılan araçların sadece yüzde 12’sinin elektrikle çalıştığını ortaya koymuştu.

Paylaşın

Ford Avrupa’da 3 Bin 800 Kişinin İşine Son Verecek

2035’te sadece elektrikli araç satmayı planladığın duyuran ABD’li otomobil üreticisi Ford Motor, küresel otomotiv sektörünün elektrikli araçlara geçiş yaptığı ortamda Avrupa’da yaklaşık 3 bin 800 kişiyi işten çıkartacak.

Ford’dan yapılan açıklamaya göre gelecek 3 yılda Almanya ve İngiltere’de sırasıyla yaklaşık 2 bin 300 ve bin 300 kişinin işine son verilecek.

Ford, mühendislik çalışmalarını ABD’de yoğunlaştırarak bölgedeki maliyetlerini azaltmayı hedefliyor. Avrupa’da ticari araç pazarında lider olan üretici, bireysel araç sınıfında ise karlılığını korumakta zorlanması nedeniyle üretim ve tedarik zincirinde agresif maliyet kesintilerine gidileceğini duyurmuştu.

Ford Tepe Yöneticisi Kim Farley de sık sık elektrikli araç üretiminde iş gücüne daha az ihtiyaç olduğunu ve rekabetçi olabilmek için maliyet kesintilerinin kaçınılmaz olduğunu dile getiriyordu.

Ford’un Elektrikli Otomobil Avrupa Birimi Yöneticisi Martin Sander konu hakkında “Ford’un gelecekte Avrupa’da sürdürülebilir kârlılığını sağlamak için geniş çaplı aksiyonlar alınması ve araç geliştirme, üretim ve satışında değişiklikleri içeren bir yol benimsenmesi gerekiyor. Bu da organizasyonel yapıyı etkileyecek” değerlendirmesini yaptı.

Ford’un Almanya’daki Köln ve Aachen tesislerinde 2 bin 300, İngiltere’de bin 300 ve Avrupa’nın geri kalanında da 200 pozisyon kapatılacak. Şirketten yapılan açıklamada bu kesintilerin gönüllü ayrılma programları ile hayata geçirmeyi planladıkları belirtildi.

Sendikalar ocak ayında yaptıkları açıklamada en kötü senaryoda üretim hatlarında 2 bin 500 pozisyonun azaltılacağını idari birimlerde de 700 kişilik kesinti olacağını duyurmuştu.

Şirketin son açıklaması en kötü senaryonun üzerine çıksa da Köln ve Aachen fabrikalarında 2032 yılı sonuna kadar zorunlu işten çıkarma yapılmayacağı garantisi verildi.

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği verilerine göre Ford, geçen yıl Avrupa’da 516 bin 614 yeni araç satışıyla yüzde 4,6’lık pazar payı elde etti. Öte yandan elektrik teknolojisine 50 milyar dolar yatırım yapan şirket elektrikli araç alanında iddialı bir hedefle 2026 yılına kadar 600 binin üzerinde satış gerçekleştirmeyi planlıyor.

Paylaşın