9 Anket: Murat Kurum, Hiç Birinde Ekrem İmamoğlu’nu Geçemedi

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere sayılı günler kalırken, araştırma ve danışmanlık şirketleri tarafından yapılan anketlerde açıklanmaya devam ediyor. Murat Kurum, son bir ayda kamuoyuyla paylaşılan dokuz anketin hiç birinde Ekrem İmamoğlu geçemedi.

MAK Danışmanlık tarafından yapılan ankette İmamoğlu, Kurum’un 1,5 puan önünde görünürken, KONDA’nın anketinde fark 6 puana kadar çıkıyor.  Yine MetroPOLL Araştırma’nın anketinde fark 3 puanın üzerine çıkarken, AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen Optimar Araştırma’nın anketinde de İmamoğlu önde.

BirGün, son 1 ay içerisinde açıklanan aralarından AK Parti’ye yakın şirketlerin de yaptırdığı son anketleri derledi. Bu anketlerin hepsinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) mevcut belediye başkanı ve CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın adayı Murat Kurum’u geride bırakıyor. Derlenen anketler şöyle:

MAK Danışmanlık: MAK Danışmanlık Şirketi’nin 21 Şubat – 9 Mart 2024 tarihlerinde yaptığı ankete göre İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Cumhur İttifakı’nın İBB adayı Murat Kurum’un 1,5 puan önünde görünüyor.

5 bin 700 kişiyle yüz yüze gerçekleştirilen anket sonucuna göre, İstanbul’da İmamoğlu yüzde 41.5, Kurum yüzde 40, İYİ Parti yüzde 4, DEM Parti yüzde 3, YRP ise yüzde 2.5 oy oranında.

KONDA: Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde araştırması tutmasa da siyasilerin ve yurttaşların merakla anketini beklediği KONDA’nın da yaptığı ankette İmamoğlu önde çıktı. 2-3 Mart 2024 tarihlerinde yapılan ankette Ekrem İmamoğlu’nu tercih edeceklerini söyleyenlerin oranı yüzde 38,2, tercihlerini Murat Kurum’dan yana kullanacaklarını söylerin oranıysa yüzde 32,2 oldu.

Ankete katılanların yüzde 6’sı kararsız kalırken, yüzde 12,5’i de diğer adaylara oy vereceğini söyledi. Kararsızlar dağıtıldıktan sonra ortaya çıkan tablo ise şöyle: Ekrem İmamoğlu yüzde 46,1, Murat Kurum 38,8. Oy tercihleri işaretlenmeleri istendiğinde ise Ekrem İmamoğlu yüzde 46, Murat Kurum ise yüzde 38,9 olarak hesaplandı.

MetroPOLL Araştırma: MetroPOLL Araştırma’nın 21-22 Şubat arasında 39 ilçede 1664 kişi yapılan anketinde ipi göğüsleyen İmamoğlu oldu. Anket sonuçlarına göre kararsızlar dağıtıldıktan sonra İmamoğlu, yüzde 43,5 ile en yüksek oyu alan aday oldu. AK Parti ve MHP’nin adayı Murat Kurum ise yüzde 40,2 oy alabiliyor.

DEM Parti adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni ise bu ankette yüzde 6,1; İYİ Parti’nin adayı Buğra Kavuncu ise yüzde 3,1; Zafer Partisi’nin adayı Azmi Karamahmutoğlu yüzde 2,5; Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) adayı Mehmet Altınöz ise yüzde 2,3 oy aldı.

SONAR: İktidara yakınlığı ile bilinen Sonar Araştırma’nın 22 Şubat’ta açıkladığı anket sonuçlarına göre, Murat Kurum yüzde 41.3, Ekrem İmamoğlu yüzde 41.9, DEM Parti yüzde 4.8, İYİ Parti yüzde 4, Yeniden Refah Partisi ise yüzde 2.5 oy alabiliyor.

Asal Araştırma: Asal Araştırma’nın 23-27 Şubat tarihleri arasında yaptığı ankete göre de bu seçimi İmamoğlu kazanıyor. Ankete göre Ekrem İmamoğlu yüzde 41.9, Murat Kurum yüzde 40.8, Meral Danış Beştaş/Murat Çepni yüzde 4.5, Buğra Kavuncu yüzde 3.6, Mehmet Altınöz yüzde 2.9, Azmi Karamahmutoğlu yüzde 2.5, Berk Hacıgüzeller yüzde 0.9, Birol Aydın yüzde 0.5, diğerleri ise yüzde 2.4 oy alabiliyor.

Optimar Araştırma: AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen Optimar Araştırma’nın son anketinde de Ekrem İmamoğlu önde çıktı. Bu ankete göre “Ekrem İmamoğlu’na oy veririm” diyenlerin oranı yüzde 39.1 olurken, “Murat Kurum” diyenlerin oranı yüzde 37.7 oldu. “İmamoğlu’na oy vermem” diyenler ise yüzde 47, “Murat Kurum’a oy vermem” diyenler yüzde 47.4 olmuştu.

Betimar Araştırma: Betimar Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Duman, İmamoğlu ile Murat Kurum arasındaki farkın 2-2,5 puan olduğunu belirterek, “Seçimlere henüz 20 gün var. 2,5 puanın kapanması mümkün. 200 bin oya tekabül ediyor. Burada fark kapatılabilir ama aynı zamanda artması da mümkün” dedi.

DEM Parti’nin aday çıkarmadığı bölgelerde DEM Parti seçmeninin ağırlıkla Ekrem İmamoğlu’na yöneldiğini belirten Duman, İYİ Parti adayı Buğra Kavuncu’nun oy potansiyelinin ise oldukça düşük olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Özellikle İstanbul noktasında DEM Parti’nin güçlü olduğu yerlerde aday göstermemesi ve seçmeninde İmamoğlu’na oy verme eğilimi oluşturuyor. DEM Parti adayı Meral Danış Beştaş’ın yüzde 3’lük oyu, Yeniden Refah Partisi’nin ise yüzde 3,5 potansiyeli olduğunu söyleyebiliriz. İYİ Parti’nin adayı ise yüzde 1 civarında.”

İmamoğlu ekibinin yaptırdığı öne sürülen anketlere göre mevcut durumda Ekrem İmamoğlu yüzde 43,1; Murat Kurum ise yüzde 40,2 oy alıyor. DEM Parti’nin adayı Meral Danış Beştal yüzde 4, İYİ Parti adayı Buğra Kavuncu ise yüzde 3,5 oy alıyor.

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu: Sahada Güçlü Bir İttifak Görüyorum

Yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Ben yüksek bir toplumsal sempati görüyorum. Güçlü bir ittifak görüyorum sahada. Öyle 6-7 parti değil yani, hani, çok güçlü ittifak görüyorum. Çok pozitif bir hava görüyorum. Eleştirip önerisini söyleyen insanlarda da bize, bizim yönetimimizden memnuniyet görüyorum” dedi ve ekledi:

“Çünkü eleştiriyorlar, önerilerini sunuyorlar, talep ediyorlar. Daha önce çok kopuk, sistemin vatandaşla iç içe olmadığı bir nitelik vardı İstanbul Büyükşehir Belediyesinde. Şu andaki gibi demokratik usüllerle bir belediye başkanı ile İstanbulluların yüz yüze geldiğini düşünmüyorum. İstatistikler de var, geçmiş hafızada da bu var. Ben en az bir ilçeye 20-25 kez gitmişim. Ne kadar çok çalıştığımızın bugün sahada karşılığını görmek insanların pozitif yaklaşımını görmek, hem de çok yüksek oranda görmek memnuniyet verici.”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Evrensel yazarı Fatih Polat’a açıklamalarda bulundu. Polat’ın yönelttiği sorular ve İmamoğlu’nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

İstanbul’u bir dönem yönettiniz. Geriye baktığınızda, ‘Şunları yapmak istiyordum ama şu nedenle yapamadım’ dediğiniz şeyler var mı?

Büyük bir şehri yönetiyoruz ve bunun cevabı oldukça fazla olabilir. Çünkü, 100 kreş açtık, niçin 50 tane daha yetiştiremedik diyebilirim. En basitinden. Ama belirli imza gecikmeleri vs. gerçekten bu Sefaköy-Beylikdüzü metro hattında biz en az 8-10 ay önce temel atabilirdik, ama sadece bir imzayı bekliyor olmak… Bu bir istatistik imzası, ne bir kefillik, ne başka bir şey.

Bu merkezden mi kaynaklanıyor?

Evet, Cumhurbaşkanlığının yatırım onayının olmaması benim canımı çok sıkıyor. Bir kişi bir imzasıyla 3.5 milyon İstanbulluya ihanet ediyor. Daha önce 16 milyon İstanbulluya ihanet ettiğini söylediği sürece devam ediyor. Bence çok acı. Üzüldüğüm işlerden birisi o. Ama elbette daha fazlasını yapabilirdim diye hayıflandığım şeyler var.

Bugün Esenyurt’taki konuşmanızda Murat Kurum’a eleştirilerinizi dile getirirken Erdoğan’ı da eleştirdiniz. Buna daha önce de tanıklık ettik. Bu, aslında Erdoğan ile yarıştığınıza dair bir duygudan mı kaynaklanıyor?

Yani şöyle, Sayın Cumhurbaşkanının belki seçim dönemine girdiğimizden bu yana sanırım en az 20 kez bana dönük sözleri olmuştur. İncitici, tabiri caizse dalga geçen ifadeleri olmuştur. Ben aslında bana gönderme yaptığı cümlelerine cevap veriyorum. Yoksa ben Sayın Cumhurbaşkanına laf yetiştirmiyorum. Öyle bir derdim de yok. Ha, İstanbul’da bir aday var mı ya da aday atanmış bir aday mı, ya da dersini çalışmamış bir ithal aday mı zaten takdirini milletimiz görüyordur. Bu manada ben düşüncemi zaten dile getiriyorum ama milletimizin de benimle aynı takdiri kullanacağına inanıyorum büyük çoğunlukla.

Önceki yerel seçim dönemi ile bu dönemi kıyasladığınızda, sahaya ve genel havaya ilişkin ne görüyorsunuz?

Ben yüksek bir toplumsal sempati görüyorum. Güçlü bir ittifak görüyorum sahada. Öyle 6-7 parti değil yani, hani, çok güçlü ittifak görüyorum. Çok pozitif bir hava görüyorum. Eleştirip önerisini söyleyen insanlarda da bize, bizim yönetimimizden memnuniyet görüyorum. Çünkü eleştiriyorlar, önerilerini sunuyorlar, talep ediyorlar. Daha önce çok kopuk, sistemin vatandaşla iç içe olmadığı bir nitelik vardı İstanbul Büyükşehir Belediyesinde. Şu andaki gibi demokratik usüllerle bir belediye başkanı ile İstanbulluların yüz yüze geldiğini düşünmüyorum. İstatistikler de var, geçmiş hafızada da bu var. Ben en az bir ilçeye 20-25 kez gitmişim. Ne kadar çok çalıştığımızın bugün sahada karşılığını görmek insanların pozitif yaklaşımını görmek, hem de çok yüksek oranda görmek memnuniyet verici.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) gelir ve yaşam koşulları araştırması 2023 yılı sonuçları, gelir dağılımındaki adaletsizliğin ve buna bağlı yoksulluğun daha da derinleştiğini teyit etti. Elbette ekonomi, merkezi iktidar ve sisteme dair bir sorun ama siz, Türkiye’nin en fazla nüfusa sahip kentini yöneten Belediye Başkanı olarak, eğer kazanırsanız kent yoksullarının hayatlarını kolaylaştırmak için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Şu an en büyük problem kent yoksulluğu. Sosyal yardım, sosyal destek bütçesinin neredeyse altı kata yakın çıktığı dönemler olması tesadüf değil. İhtiyaca dönük artırmak zorunda kalıyoruz. Bu tabii büyük bir sorun, büyük bir konu İstanbul açısından. Tabii sadece İstanbul’un değil, bütün Türkiye’nin sorunu. Emekliler, öğrenciler, çocuklar, genç anneler, birçok toplum katmanı büyük sorunlar içerisinde. Biz buna dair çok ciddi bir sosyal yardım, sosyal destek hazırlığı yaptık önümüzdeki beş yıl için.

Çok aşaması var bunun. Direkt düzenli hane desteğinde artıştan tutun, yeni evlenecek çiftlere ya da işte bir sahada insanların kentsel dönüşüm sürecinde bize duyduğu ihtiyaçta kira desteğinden tutun, gücü olmayan dar gelirli ailelerin ya da dar gelirli emeklilerin kentsel dönüşüm bütçelerinin yüzde 65’ini karşılamaya varıncaya kadar çok yönlü destek paketimiz var. Bence bizim önümüzdeki beş yıl en çok zaman harcayacağımız, en çok kaynak harcayacağımız mesele kent yoksulluğu. Buna da hazırız.

Erdoğan, 1994 yerel seçimleri sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı oldu ve onu yıllar sonra bugünkü koltuğunda gördük. Sizin, bu seçimi de kazanmanız halinde geleceğin favori cumhurbaşkanı adayı olacağınıza dair yorumlara ne diyorsunuz?

Çok coşkulu, icracı bir beş yıl yaşadım. Ve önümüzdeki beş yıl içinde çok coşkulu İstanbul hayallerim var. Buna hazırlık içerisindeyiz. Şunu söyleyeyim. Ben ‘Allah bilir’ diye bir cevap verdim. 2019 seçiminden sonra. 3 yıl boyunca neredeyse ne zaman cumhurbaşkanı oluyorum diye her akşam televizyonlarda konuşuldu. Sonra ne yazık ki genel seçimi kaybettik, partimle ilgili bir değişim sürecinin olması gerektiğini ifade ettim.

Her gün, Ekrem İmamoğlu ne zaman genel başkan oluyor diye yayın yaptılar. İkisi de olmadı. Günün sonunda ben şu anda çok odaklı bir biçimde İstanbul’a çalışıyorum. Hayallerim var. Sonrası artık toplumun kanaati, insanların sağlığı, başta benim sağlığım, yaşamın uzunluğu belirler. Ben hiçbir zaman kariyer planı yapmadım. Şu anda Türkiye’nin İstanbul’u kazanmaya, İstanbul’da iyi işler başarmaya çok ihtiyacı var.

Esenyurt’taki konuşmanızda Murat Kurum’a eleştirilerinizi dile getirirken Erdoğan’ı da eleştirdiniz. Buna daha önce de tanıklık ettik. Bu, aslında Erdoğan ile yarıştığınıza dair bir duygudan mı kaynaklanıyor?

Yani şöyle, Sayın Cumhurbaşkanının belki seçim dönemine girdiğimizden bu yana sanırım en az 20 kez bana dönük sözleri olmuştur. İncitici, tabiri caizse dalga geçen ifadeleri olmuştur. Ben aslında bana gönderme yaptığı cümlelerine cevap veriyorum. Yoksa ben Sayın Cumhurbaşkanına laf yetiştirmiyorum. Öyle bir derdim de yok. Ha, İstanbul’da bir aday var mı ya da aday atanmış bir aday mı, ya da dersini çalışmamış bir ithal aday mı zaten takdirini milletimiz görüyordur. Bu manada ben düşüncemi zaten dile getiriyorum ama milletimizin de benimle aynı takdiri kullanacağına inanıyorum büyük çoğunlukla.

Röportajın tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

İmamoğlu’ndan Kurum’a: Ağız Dolusu Özür Dileyecek

Kent lokantalarını hedef alan Murat Kurum’a tepki gösteren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Kent Lokantaları meselesi İstanbul’un ve Türkiye’nin gündeminde, Birçok yerde Kent Lokantası taahhüdünde bulunuyorlar, bu güzel bir şey tabi bizim Kent Lokantalarımızı ve süt dağıtımımızı, bir çay bardağı süt gibi dalga geçerek küçümsemeye çalışan bir aklın İstanbul’da bir ithal adaya bir acemiliğe dönüşmesini hayretle izliyorum” dedi ve ekledi:

“Ama esas olan şu özrü kabahatinden büyük dil sürçmesi olarak tariflemiş söylemlerinin. Benim bildiğim dil sürçmesi birkaç saniyedir. Birkaç cümleyle olmaz. Birkaç cümleyi kurma meselesi önemli bu aslında bir zihniyeti bir vicdanı gösteriyor. Milyonlarca insanın yararlandığı öğrencisinden işçisine emeklisine kadar hepsinden özür dileyene kadar ben bunu dile getireceğim ağız dolusu özür dileyecek.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin başkan adayı Ekrem İmamoğlu İSKİ Küçükçekmece Ayamama- Kaynarca Yağmur Suyu Tünelleri Kazı Başlatma Töreni’ne katıldı.

Gazete Pencere’nin aktardığına göre; İmamoğlu, törende yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Dün Kartal’da çok güzel bir yurt binasının hizmete açılışını gerçekleştirdiniz. Yenidoğan Emek metrosunu başlattık. Çubuklu sahilinde muazzam bir alanı 65 – 70 bin metrekarelik bir alanı içinde doğa tarihi müzesi, petrol tanklarının nasıl bir dönüşümle topluma kazandırıldığının açılışı yaptık.

Yıllardır kaos şeklinde kalmış olan Beykoz Meydanı’nı açtık. Bizim 1 günümüzle bile yarışamazlar. Bu açılışlarda 1 lira kamu bankasının kurumun kuruluşunun katkısı yok. Biz burada yaptıklarımızla kendi öz kaynaklarımızı kullanarak yapıyoruz.

Kent Lokantaları meselesi İstanbul’un ve Türkiye’nin gündeminde, Birçok yerde Kent Lokantası taahhüdünde bulunuyorlar, bu güzel bir şey tabi bizim Kent Lokantalarımızı ve süt dağıtımımızı, bir çay bardağı süt gibi dalga geçerek küçümsemeye çalışan bir aklın İstanbul’da bir ithal adaya bir acemiliğe dönüşmesini hayretle izliyorum.

Ama esas olan şu özrü kabahatinden büyük dil sürçmesi olarak tariflemiş söylemlerinin. Benim bildiğim dil sürçmesi bir kaç saniyedir. Bir kaç cümleyle olmaz. Birkaç cümleyi kurma meselesi önemli bu aslında bir zihniyeti bir vicdanı gösteriyor. Milyonlarca insanın yararlandığı öğrencisinden işçisine emeklisine kadar hepsinden özür dileyene kadar ben bunu dile getireceğim ağız dolusu özür dileyecek.

Kıymetli genel başkanım 5 yıl önce tümden yeni bir başlangıç diyerek yola çıktık. Bir devri kapatacağız dedi. Başardık mı? bence başardık. İhmali, israfı ihanetle dolu bir devri tarihe gömdük. Artık bizim projelerimizi vaat diyerek vaat listelerine koyuyalar. İcraat hizmet yatırım ama nereye ihtiyacı olan yere. Bu büyük değişimi İstanbul ile ilgili tüm sayılarda görebilirsiniz. Sadece şehrin gündemindeki değişiklik bile anlatıyor her şeyi. Bazı şeyleri hiç konuşmuyoruz.

Kişiye özel bir parsele imar vermek artık konuşulmuyor 5 yıldır unutuldu. Şehircilik Bakanlığı’nda hiç unutulmadı ama oraya da unutturacağımız günleri inşallah birlikte yakalayacağız. Bir kişinin kızının, oğlunun siyaset mecralarının içinde ne işi var? Gitsin evine, işine gücüne baksın. Bu anlamda biz İstanbul’da yakınlık ilişkilerini biz tarihe gömdük. Yeşil alanların dere yataklarının imara açılmasından bahsetmiyoruz, oralara yaşam vadileri yapıyoruz.

31 Mart seçimleri, iki farklı yönetim ahlakı arasında olacak. Önümüzdeki seçim, ayrımcılık ile birleştiricilik arasında bir seçim olacak. Onlar ayrıştırıcı, biz birleştiriciyiz. Bu seçim, tek adamcılık ile halkçılık arasındadır. Öyle bir durumdadırlar ki talimat almadan parmak kaldıramazlar. Halkın sevgisinden, desteğinden aldığımız güçle Allah’ın izniyle Küçükçekmece’de de, Beylikdüzü’nde de, diğer ilçelerimizde de biz bu seçimi kazanacağız.”

Paylaşın

Erdoğan, İmamoğlu’na Kendi Sloganı Üzerinden Yüklendi

Bakırköy – Kirazlı metro hattının açılışında konuşan Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nun “Tam yol ileri” sloganını hatırlatarak, “Bu duvarlardaki hani ‘Tam ileri’ diyor ya şimdi ona ‘Tam ileri yolun açık olsun’ demek lazım” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakırköy Sahil-Bahçelievler-Güngören-Bağcılar Kirazlı Metro Hattı Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

İstanbul’un ulaşımını rahatlatacak bir projenin açılışı vesilesiyle bir arada olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Metro ve raylı sistem seferberliğimizi hız kesmeden sürdürüyoruz. Ocak ayının son günlerinde İstanbul Havalimanı’na kadar uzanan 37,5 kilometre uzunluğundaki metro hattının, Gayrettepe-Kâğıthane arasındaki bölümünü hizmete sunmuştuk. Böylece İstanbul’umuzu hızı saatte 120 kilometreye çıkan, günlük 600 bin yolcu kapasiteli çok önemli bir yatırıma kavuşturduk” dedi.

İki hafta önce de Kazlıçeşme-Sirkeci raylı sistemi ve yaya odaklı yeni nesil ulaşım projesini devreye aldıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neredeyse 1,5 asır boyunca şehrimize hizmet etmiş bu hattı, tarihi kimliğine uygun şekilde, yeni bir tasarımla, teknolojinin son imkânlarıyla tekrar ayağa kaldırdık. Bu projeyle İstanbul’umuz, raylı sistem hattı yanında; turizm, spor, gezinti, bisiklet ve diğer imkânlarıyla, göz kamaştırıcı bir sosyal ve kültürel değere daha sahip oldu”  ifadelerini kullandı.

İstanbul’un giderek ağırlaşan trafik ve ulaşım sorununu hafifletmeyi görev saydıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Uğraştıran değil, ulaştıran İstanbul hedefiyle yeni ulaştırma projelerini, yeni metro hatlarını tek tek hayata geçiriyoruz. Açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz Bakırköy Sahil-Bahçelievler-Güngören-Bağcılar Kirazlı Metro Hattı, bu çabalarımızın en son örneğidir. Uzunluğu 8,4 kilometre olan, günlük 1 milyon yolcu kapasiteli hattımızın üzerinde 7 istasyon bulunuyor.”

Hizmete alınana metro hattının, İstanbul’un en yoğun yerleşim alanlarının olduğu bölgede, ulaşım noktasında çok ağır bir yükü alacağına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bu hattın, hem İstanbul’a, hem Türkiye’ye, ekonomik anlamda da önemli katkıları olacak. Motorlu taşıtlardan raylı sistemlere yönelecek trafik sayesinde, akaryakıttan araç ve yol bakımına kadar, kişi ve kamu giderlerinde önemli bir tasarruf yapabileceğiz. Ayrıca karbondioksit salınımını düşürerek, çevrenin korunmasına da katkı sağlayacağız” şeklinde konuştu.

Bu hat sayesinde trafik kazalarının sebep olduğu can ve mal kaybının da azalacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Metro hattımızın önümüzdeki 25 yıllık süreçte, tüm bu hususlarda ekonomimize 6 milyar doların üzerinde kazanç sağlayacağı hesaplanıyor. Bugünkü açılışımızla birlikte İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğunu 348 kilometreye çıkarıyoruz” dedi.

Paylaşın

İmamoğlu’ndan Kurum’a: Allah Akıl Versin

Yenidoğan – Söğütlüçeşme metro hattı yapımı açılışında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Murat Kurum’un metro açıklamasına tepki göstererek, “5 yılda yaptığımız 65 kilometreyi 8 kilometreymiş gibi göstereceğini zanneden bu akla şaşıyorum. Vatandaşa bu emek gösteren insanlara zerre saygısı yok Allah akıl versin. Bunlar kendilerini nimetten zannediyorlar” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Yenidoğan – Söğütlüçeşme metro hattı yapımı açılışında konuştu. İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Yapılan birtakım eksiklikler nasıl çözüldü bunları yazarsanız geleceğe nakledilir. İnsanlar gelecekte bu eksiklikten bu hatadan ya da doğrunun nasıl desteklendiğinden ders alır. Bunların hepsi hayatın çok özel anlarıdır. İstanbul’da yaptığımız hiçbir şey İstanbul’da kalmaz.

İstanbul’da yaptığımız her şey Türkiye’yi etkiler inanınız dünyayı etkiler.  Ekrem İmamoğlu olarak sizlerin temsilcisi olarak ben kendimi sadece bu şehirden sorumlu bu şehre sorumluluk hisseden biri olarak görmüyorum. İstanbul’da büyükşehir başkanı olmak tarihe olan sorumluluğunuz insanına olan sorumluluğunuz maneviyata olan sorumluluğunuz insanlığa olan sorumluluğunuz olarak önemsenmelidir.

Çünkü bu kadim şehir dünyanın en önemli en özel, en güzel , en büyük en nitelikli en içerikli şehirlerin başında gelir. Bu duygularla sizinleyim. İBB olarak sınavlarımızın en zoru hatta büyükşehirlerin sınavlarının en zoru metro sınavıdır. Çünkü metro sınavının çok fonksiyonel düşünülmesi gereken çok aşamalı bir şekilde zaman, finans planlaması gereken meşakatli bir iştir.

Metro sınavından geçemeyen bir belediye başkanı diğer bütün derslerden geçse bile sınıfta kalır. Çünkü metro ve raylı sistemler İstanbul’un ulaşım sorunlarının en temel en acil çözümüdür. Eğer yeterince verimli hızlı bir biçimde metro yapamıyorsanız İstanbul’u yönetirken çok büyük bir yanlış yapıyorsunuz demektir.

Bizden önce İBB’yi yönetenler 25 yılda 125 km metro yaptılar. Elbette emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum, teşekkür edeceğiz. 2019’da er meydanına biz çıktık biraz işler değişti. Biz metro yaptıkça biraz da onların gerçek fotoğrafı meydana çıkmaya başladı.

Biz 5 yılda tam 65 km metro yaptık. Bizden önce 25 yılda yapılan metronun yarısından fazla metroyu sadece 5 yılda yaptık. Bu çok değerli bir başarıdır. Eğer verimlilik planlama ve özellikle sürecin iyi işletilmesi yönünde hazırlıklı değilseniz ve de israf dolu bir dönem var ise o zaman işiniz zor demektir.

Biz bu döneme son verdik ve Türkiye tarihinin en büyük metro atılımını bu 5 yıl gerçekleştirmiştir. Bunun altını çizelim. 5 yılda 65 km metro yaparak 62 istasyonu da hizmete açarak Türkiye belediyecilik tarihinde eşi görülmemiş bir rekoru sizlerin katkısıyla başardık.

Bizim bu performansımızı geçmeyi bırakın yanına yaklaşacak bile bir yönetimi bu arkadaşlar gerçekleştiremez. Kendilerine çeki düzen verirse bilimle aklı selim insanlarla iyi bir diyalogla iyi bir süreç yönetimi önlerine koyarlarsa belki bizim peşimizden gelmeye başlayabilirler.

“Bu akla şaşıyorum”

Hani var ya 5 yılda 8 kilometre yapıp adım sayan arkadaş tarihe geçti; bir şey diyeceğim diyemiyorum. Bu işin içinde emek hırsızlığı var onu söyleyeyim. Böyle saygısız siyaset olmaz. Kameralar önüne 8 adım atarak 5 yılda yaptığımız 65 km’yi 8 kilometreymiş gibi göstereceğini zanneden bu akla şaşıyorum.

Vatandaşa bu emek gösteren insanlara zerre saygısı yok Allah akıl versin. Bunlar kendilerini nimetten zannediyorlar. Vatandaşı aldatabileceklerini zannediyorlar. Aynı akıl hatırlayın 2019da milletin iradesini beğenmeyip bizim için “seçimi çaldılar” dediler. Bu yalanla milleti kandırabileceklerini düşündüler.

Bunları unutmayacağız hiç . Bu unutulmamalı, bir daha milletin iradesine bu çıkışı yapılacak insanların karşısında topyekun bir olmalı. Millet kimin hırsız yalancı olduğunu sandıkta tescil etti. Hem de 806 bin kere bunu sandıkta tescilledi.

Kendilerini milletin üstünde görenlere milleti aldatmaya kalkan 806 bin demokrasi dersi, tokadıydı. Ama hala milleti aldatmaya kalkıyorlar. 31 Mart vatandaşı kandırmayı marifet sayanlara vatandaşa saygı duymayanlara hep birlikte ders verme günüdür. Bunu unutmayınız.

Hep birlikte ders vereceğiz. 5 yıl boyunca biz onlara belediyecilik dersi verdik. 31 Martta da siz onlara herhalde ciddi bir demokrasi dersi vereceksiniz öyle görüyorum. Bunun o meşalesini Sancaktepe yakmalıdır.”

Paylaşın

Yavaş Ve İmamoğlu’ndan Erdoğan’a “Son Seçimim” Göndermesi

ABB Başkanı Mansur Yavaş ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ın 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlere ilişkin kurduğu “Benim için bir final” sözleri hakkında açıklamalarda bulundu.

Haber Merkezi / Mansur Yavaş, “Ben de her yerde söylüyorum. Son dönemim ama hakikaten son. Başkaları gibi ‘Benimki son, bir daha son’ deyip deyip aday olmak yok. Benimki hakiki, başkasınınkini bilmem. Verdiğim sözü tutuyorum. Başkası da beni ilgilendirmiyor” diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu ise şu ifadeleri kullandı: “Hemen her yerde bir panik başladı, tutuştular. O kadar korktular ki daha önce bir hafta boyunca Sayın Cumhurbaşkanı milletini tehdit etti. Oy vermezseniz hizmet gelmez, doğal gaz gelmez dedi doğru mu? Ama bakın şimdi ağlamaklı oldu, duygusallaştı. Ne demiştim ben size? Sizi tehdit ediyor çünkü sizden korkuyor demiştim.

Dün ne dedi? Lütfen diyor. Bu benim son seçimim diyor bak bak bak… Hani birkaç hafta önce efelik yapıyordun? Tehditten lütfene geldi, seni gidi seni… Ya bu millet daha yeni size Cumhurbaşkanı olmanız için oy vermedi mi, daha 4 yılınız yok mu? Bu belediye başkanı seçimi, İstanbul seçimi. Rakibimiz kim biz karıştırmaya başladık. İşte milletin iradesi böyle hizaya sokar kardeşim.”

Erdoğan ne demişti?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, “Ben burada ardı arkası kesilmeyecek şekilde çalışmalarımı sürdürüyorum. Nefes adeta almaksızın koşturuyoruz” demiş ve eklemişti:

“Çünkü benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim. Ama buradan çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak. Onun için de hazırlıklarımızı buna göre yapıp adımları buna göre atmamız lazım.”

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu Mu, Murat Kurum Mu? Yüzde 7’yi Aşan Fark

31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlerde sonucu en çok merak edilen İstanbul seçimine ilişkin KONDA’nın anketinde, Ekrem İmamoğlu ile Murat Kurum arasında İmamoğlu lehine yüzde 7’yi aşan fark bulunuyor.

Ankete katılanların yüzde 6’sı kararsız kalırken, yüzde 12,5 de diğer adayların oy oranı oldu.

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler yaklaştıkça, seçimlere ilişkin anketlerde gelmeye devam ediyor. Son olarak, KONDA araştırma kuruluşunun “KONDA Barometresi Siyasal ve Toplumsal Araştırmalar Dizisi” abonelerine gönderdiği 31 Mart’ta yapılacak İstanbul yerel seçimine ilişkin son kamuoyu araştırmasının sonucunu açıkladı.

2-3 Mart 2024 tarihlerinde 135 mahallede 2 bin 489 kişiyle yüz yüze görüşülen ankette, 18 anket için yaş ve cinsiyet kotası uygulandı.

Ankete katılanlara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda tercihlerini kimden yana kullanacakları sorulan anketten çıkan sonuçlar şu şekilde: Ekrem İmamoğlu’nu tercih edeceklerini söyleyenlerin yüzdesi 38,2. Tercihlerini Murat Kurum’dan yana kullanacaklar ise yüzde 32,2 çıktı.

Ankete katılanların yüzde 6’sı kararsız kalırken, yüzde 12,5 de diğer adayların oy oranı oldu. Kararsızlar dağıtıldıktan sonra ortaya çıkan tablo ise şöyle: CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na oy verecekler yüzde 46,1, Murat Kurum’a oy vereceğini söyleyenler ise yüzde 38,8 oldu.

Oy tercihleri işaretlenmeleri istendiğinde ise,  Ekrem İmamoğlu yüzde 46, Murat Kurum ise yüzde 38,9 olarak yanıt verildi.

Ayrıca, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, masasındaki son İstanbul anketine göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun en yakın rakibi Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum’un 4,5 puan önünde olduğunu söyledi.

Paylaşın

İBB Başkanı İmamoğlu’ndan Toplumsal İttifak Mesajı

‘Pendik Kanaat Önderleri’ buluşmasında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Biz, iktidar yürüyüşümüzde partiler ötesi bir toplumsal ittifakla güçlü bir siyasal duruşu var ediyoruz. Sorumluluğumu görüyorum. Bunun ana merkezi de İstanbul’dur. Bunu İstanbul’dan başlatabilirsek bambaşka bir yere gider” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel seçimlerdeki İBB başkan adayı Ekrem İmamoğlu, ‘Pendik Kanaat Önderleri’ buluşmasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Birgün’ün aktardığına göre; 5 yıl önce seçimi kazandığı süreçte kendisine yapılan haksızlıklardan bahseden İmamoğlu, görevine ancak haziran sonunda başlayabildiğini söyledi. Hızla verilere ulaşıp icraatçı bir dönemi başlatmayı hedeflediklerini belirten İmamoğlu, yaklaşık 1,5 senenin de salgınla geçtiğini dile getirdi.

Maliye ve Merkez Bankası’nda liyakatsiz kadroların ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu giderek kötüleştirdiğini belirten İmamoğlu, Türk Lirası’nın (TL) yıllardır yaşadığı değer kaybından bahsetti. Soruşturmalar, davalar ve siyasi yasak istekleriyle uğraştığını belirten İmamoğlu, 5 yılda yaptıklarını şöyle anlattı:

“Sosyal yardımları, bütçedeki payı açısından 6 kart artırdık. İnsanımızın zorda olduğunu gördüğümüz için yaptık. İstanbul’da sadece yoksulluğu duyuyoruz. Bizim süt dağıtmamızla dalga geçenler şimdi bunu vaat ediyor. Bizim vaatlerimizi başkasının kullanması bizi mutlu eder ama bunu sahiplenerek vaat etmeleri iyi bir muhalefetin bu şehre farklı açılımları da getirebileceğini gösteriyor.

Biz, iktidar yürüyüşümüzde partiler ötesi bir toplumsal ittifakla güçlü bir siyasal duruşu var ediyoruz. Sorumluluğumu görüyorum. Bunun ana merkezi de İstanbul’dur. Bunu İstanbul’dan başlatabilirsek bambaşka bir yere gider.”

İmamoğlu, İstanbul’da sosyal politikalarda cumhuriyet tarihinin en başarılı 5 yılını geride bıraktıklarını söyledi. Aynı anda 10 metro hattını yönettiklerini belirten İmamoğlu, hat olmasına rağmen proje olmadığını ancak firmaları ikna edip finansman bulduktan sonra yeni projelerin yapımına başlanabildiğini söyledi.

100 tane kreş açtıklarını ve 50’sinin yapımının devam ettiğini belirten İmamoğlu, tam ücret alıp istihdam ettikleri aileler olduğunu, bazı çocuklar için ise ailelerden kreş ücreti alınmadığını söyledi. İmamoğlu, kalkınmacılık ve icraatçılık açısından da İstanbul’un en başarılı dönemini geride bıraktığını ifade etti.

“Bana 1 kişi talimat veremez ama 16 milyon talimat verebilir”

“Bizim belediyemiz ne partizanlık ne particilik yaptı” diyen İmamoğlu, 2014-19 arası dönemde İBB’nin gelirinin kendi döneminden 2,5 milyar dolar daha fazla girmesine rağmen 2019-2024 arasında 4,2 milyar dolar daha az harcama yaptıklarını söyledi.

İmamoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Milletin parasını millete dağıttık. Bu bütçenin 1 lirasına bile zeval gelmemesi için çalıştık. Her ne kadar yanımda çalışan teröristler olduğunu söyleseler de, 1 tane bile bulamadılar, ekip olarak yaptığımız iş ortada. Bana 1 kişi talimat veremez ama 16 milyon talimat verebilir.

Ben 39 ilçeye eşit hizmet taşıdım. Ben Beylikdüzü’nde belediye başkanı iken kapılarını açmadılar bir kez. Büyükşehir Belediyesi bizden önce Kadıköy’e 20 yıl selam vermemiş. Ben 20 kez Pendik’e gittim ve hepsinde belediye başkanını davet ettim. Birine bile gelemedi, çünkü bir kişi izin vermemiştir.”

İmamoğlu, sözlerini kendisine ve CHP’nin Pendik Belediye Başkanı Tarık Balyalı’ya oy isteyerek noktaladı.

Paylaşın

İmamoğlu’ndan Kurum’a: Böyle Kötü Espri Görmedim

Katıldığı bir açılış töreninde Murat Kurum’u eleştiren Ekrem İmamoğlu, “Acemi aday sahnenin önünde 8 adım atıyor. Böylesi kötü espri, yalan ve iftira duymadım” dedi ve ekledi:

“İstanbul’un 39 ilçesine eşit davrandım. Size ait olanı size teslim ediyoruz. Öyle bir destek verin ki İstanbul bir daha asla ihmal, israf ve ihanet devrine dönmesin. Bundan sonra bu ülkenin bütün yöneticileri halkın taleplerine kulak tıkayarak siyaset yapamayacaklarını bu sandıktan çıkan sonuçlarla anlasınlar.”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, Gaziosmanpaşa Yaşam Merkezi açılış töreninde açıklamalarda bulundu.

“Bu ülkenin başına gelen bütün kötülükler ayrımcılıktan ve particilikten olmuştur” diyen İmamoğlu, “Partizanlık değil belediyecilik yapıyoruz” ifadesini kullandı. Hiçbir yurttaşı hizmet almak için CHP’ye üye olmaya zorlamadıklarını vurgulayan İmamoğlu, ’16 milyon İstanbullunun emrinde, bir avuç insanın karşısında olduğunu’ söyledi.

İBB Başkanı İmamoğlu, “Hayatlarına dokunduğumuz 19 bin Gaziosmanpaşalı çocuğumuz var. Bu desteği verirken bir kişiye etnik kökenini, yaşam tarzını, inancını sormayız. Eskiden yapılanı biz yapmayız” dedi. Derneklere ve vakıflara çalışma dönemini sonlandırdıklarını tekrarlayan İmamoğlu, “Halkın bütçesine asalak gibi yapışanları o bütçeden uzak tutacağız. Sahillere, yeşil alanlara çöreklenenlere, 16 milyon yetki vermez” diye konuştu.

“Böylesi kötü espri, yalan ve iftira duymadım”

AK Parti ve MHP’nin ana omurgasını oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın İBB başkan adayı Murat Kurum’u da eleştiren İmamoğlu, şunları söyledi: “Acemi aday sahnenin önünde 8 adım atıyor. Böylesi kötü espri, yalan ve iftira duymadım.

İstanbul’un 39 ilçesine eşit davrandım. Size ait olanı size teslim ediyoruz. Öyle bir destek verin ki İstanbul bir daha asla ihmal, israf ve ihanet devrine dönmesin. Bundan sonra bu ülkenin bütün yöneticileri halkın taleplerine kulak tıkayarak siyaset yapamayacaklarını bu sandıktan çıkan sonuçlarla anlasınlar.”

Paylaşın

İstanbul Seçimleri: İmamoğlu’nun Üç Handikabı

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere sayılı günler kalırken, seçim sonucu en çok merak edilen İstanbul için değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Araştırmacı Bekir Ağırdır, Ekrem İmamoğlu’nun Murat Kurum’un önünde olduğunu, ancak bu farkın kesin bir kazanma ima etmediğini belirtti.

Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) oy potansiyelinin Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum’un kaybetmesine neden olabileceğine de dikkat çeken Ağırdır, “YRP devam da dese, vazgeçtik de dese benim için sürpriz olmayacak. Ancak YRP adayında ısrar ederse Murat Kurum’un potansiyel oylarında kayda değer büyüklükte eksilme olacaktır” ifadelerini kullandı.

Bekir Ağırdır’ın Gazete Oksijende yer alan yazısında öne çıkanlar şöyle:

“31 Ocak’ta “Muhalefetteki dağılmaya bakılınca İmamoğlu’nun iki ay önceki avantajının kaybolduğunu, yarışın başa baş başladığını söyleyebiliriz” demiştik. Geçen altı haftadan sonra araştırmalara yansıdığı kadarıyla İmamoğlu’nun 2.5 puan farkla önde olduğunu ama bu farkın henüz kesin bir kazanma ima etmediğini not etmeliyiz

ktidar blokunun Ak Parti ve MHP kanadı ortak aday olarak Murat Kurum’u sahneye sürerken henüz Yeniden Refah Partisi’ni ikna edebilmiş değiller. Henüz diyorum, çünkü Erdoğan’ın siyaset tarzını öğrendiysek, son güne kadar YRP’yi ikna etmenin yollarını aramaktan, son dakika vazgeçişi için çabalamaktan vazgeçmeyecektir. YRP kanadı bu basınca nasıl dayanır, kararı ya da kararlılığı ne olur kestirmek mümkün değil. Çünkü mayıs genel seçimleri öncesinde de bu sürecin nasıl gelgitlerle yaşandığını görmüştük. O nedenle YRP devam da dese, vazgeçtik de dese benim için sürpriz olmayacak.

YRP adayında ısrar ederse Murat Kurum’un potansiyel oylarında kayda değer büyüklükte eksilme olacaktır. YRP’nin fırsatı iktidarın ekonomi politikalarından dolayı afallamış ama negatif kimliklenme duygusu ağır bastığı için de özellikle sol söyleme mesafeli, CHP ve DEM karşıtlığı güçlü muhafazakâr seçmen için adres olabilme potansiyeli. Bu potansiyeli nedeniyle araştırma bulgularından bakıldığında, Ak Parti MHP toplam oyları ülke genelinde yüzde 40-42 bandına, İstanbul’da yüzde 38-40 bandına sıkışmışken YRP İstanbul’da yüzde 5-6 oy oranına ulaşabilir de. Bu da Murat Kurum potansiyel oylarından eksilme, muhalif blokta adaylar arası dağılımlar nedeniyle İmamoğlu maksimum potansiyeline ulaşamasa bile Kurum’un kaybetmesine neden olacak bir oy oranı anlamına gelir.

Genel seçimlerdeki kazanımlarından sonra moral üstünlüğü ele geçirmiş olsalar da önceki bazı seçim dönemlerinde gözlediğimiz Ak Parti örgütsel gücü de çok arzulu ve gayretli görünmüyor henüz.

Genel seçimlerde gördüğümüz iktidar bloku seçmeni sanki yerel seçime kayıtsız, oyunu değiştirip İmamoğlu’na vermiyor olsa da İmamoğlu’nun kazanmasından rahatsız olmayacakmış gibi bir sessizlik içinde. Kurum’un kampanyası, toplantıları, mitingleri daha önceki seçimlerde gördüğümüz kalabalık, dirilik ve heyecandan ırak bir görüntü veriyor.

Yayınlanan araştırmalardan bakınca Murat Kurum henüz iktidar bloku oy potansiyeline ulaşabilmiş değil.

İmamoğlu ise iddialı bir siyasetçi. Erdoğan’la mücadeleyi göze almış, bu mücadeleden kaçmayan ve hatta arzulayan bir profil sergiliyor. Kararlı duruşu ve siyasi vizyonuyla Kurum’dan daha çok Erdoğan’la ve iktidar blokuyla mücadele görüntüsü veriyor. Buna karşılık bu mücadeleyi seçmenin gözüne sokmadan İstanbul’u esas alan kampanya söylemi, sloganları, vaatleri önde. İstanbul’a dair ama bunların seçmen gözünde Türkiye’ye dönük olduğunun bilincinde bir ton tutmuş durumda.

Tüm kamuoyu belediye başkanlığı seçimine odaklanmış olsa da İstanbul Büyükşehir Meclisi kombinasyonu da önemli olacak. Şu andaki gibi iktidar bloku üyelerinin çoğunlukta olduğu bir meclis matematiğinde kazansa bile handikaplarının neler olduğunu İmamoğlu yaşadı. Bunun farkında olarak İstanbul’un her bir ilçesinde muhalif blok oylarını konsolide edebilmek gibi bir stratejisi olduğu anlaşılıyor. O nedenle ilçe adaylarıyla bütünleşik bir strateji ve kampanya yürütülmeye çalışıldığı gözleniyor.

Beklenenden daha organize bir kampanya ve çalışılmış bir siyasal strateji izliyor, bugüne kadar da oldukça özgüvenli biçimde kendi gündemini takip ediyor.

Öte yandan üç büyük handikabı var. Birincisi aday belirleme süreçlerinin yanlış yönetilmesi nedeniyle CHP örgütü ne kadar güçlü, bu güç yerel seçim sürecinde ne kadar arzulu ve gayretli olduğunu henüz bilmiyoruz, çünkü sahada henüz CHP örgütü yok gibi. CHP’nin gelenekselleşmiş iç gruplaşmaları, gerilimleri adaylık süreçlerinin yanlış yönetimi nedeniyle daha da kemikleşmiş durumda. Kurultay ile genel başkanını değiştirmiş olmak bile yeterince güçlü bir hikâye imkânı sunarken CHP bu fırsatı üç ayda tüketti. Buna karşılık 2019 seçimlerinde yaşanan benzer bir gerilim ve eksiklik nedeniyle örgütlenmiş gönüllüler ağının bu seçimde de sahada olduğu gözleniyor.

İkinci handikabı İyi Parti’nin, DEM’in, Zafer ve Saadet partilerinin kendileri açısından güçlü adaylar çıkarmış olmaları. Bu partilerin seçmenlerinin kendi partilerinin adayları ile İmamoğlu arasında bölüneceği anlaşılıyor. Bu da İmamoğlu’nun potansiyel oyu ya da İstanbul muhalif oyundan eksilme sonucu doğuracak.

Öte yandan muhalif seçmendeki umut yorgunluğunun seçim yaklaştıkça, Erdoğan sahneye çıktıkça bir miktar daha gerilemesi ve İmamoğlu’nun oy desteğinin artması beklenebilir.

İstanbul seçim sonuçlarını etkileyecek katılım oranından sonraki ikinci dinamik, İmamoğlu ve Kurum dışındaki adayların kendi blok içlerinden ne kadar oy alacakları olacak. Araştırmaların ulaşabildiğimiz detaylarına bakıldığında muhalefetteki adayların partilerinin oylarının ancak yarılarını alabildikleri, diğer yarılarının İmamoğlu’na dönük olduklarını da not edelim.

Şu ana dek yayınlanan anketlerde grafikte de gördüğünüz gibi İmamoğlu başından beri önde gidiyor. Yayınlanan 27 araştırmanın verdiği örüntüde şu noktalar öne çıkıyor.

‘İmamoğlu 2,5 puan farkıyla önde’

25 Ocak-17 Şubat arasında İmamoğlu ve Kurum arasındaki fark daralmış gibi görünse de 17 Şubat’tan bu yana yarış İmamoğlu’nun lehine dönmüş durumda.

Farklı araştırmalarda İmamoğlu-Kurum oy farkı 1.5 ile 5 puan arasında görünse de hesaplamalara göre fark 21 Şubat’tan bu yana İmamoğlu’nun lehine ortalama 2.5 puan gibi gözüküyor. Bu oran yaklaşık 250 bin İstanbullu seçmene tekabül ediyor. Başbaşa gerçekleşen, 15 bin oyla İmamoğlu’nun kazandığı 31 Mart 2019 seçim sonuçlarıyla kıyaslandığında tüm kısıtlamalara karşın bugünkü puan farkı İmamoğlu’nun başarısıdır ama 23 gün sonrasını henüz garantileyen bir sonuç da değil kuşkusuz.

31 Ocak’ta bu sütunlardaki yazımızı bitirirken gözlemimiz, “Muhalefetteki dağılmaya ve yıkıcı karşılıklı söylemlere bakılınca İmamoğlu’nun iki ay önceki kağıt üzerindeki avantajının kaybolduğunu ve İmamoğlu-Kurum yarışının başa baş bir noktadan başladığını söyleyebiliriz” demiştik. Geçen altı haftadan sonra araştırmalara yansıdığı kadarıyla İmamoğlu’nun 2.5 puan farkla önde olduğunu ama bu farkın henüz kesin bir kazanma ima etmediğini de not etmeliyiz.”

Paylaşın