Altılı Masa 26 Ocak’ta Toplanacak; Masada Ne Konuşulacak?

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Atılı Masa 11’inci kez, bu kez İYİ Parti ev sahipliğinde 26 Ocak’ta toplanacak. Toplantıda hem 30 Ocak’ta açıklanacak “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” masada olacak hem de ilk kez ortak adayı konuşacak.

DW Türkçe’den Kıvanç El’in haberine göre, Altılı masa, 5 Ocak’taki son toplantısında “ortak aday” çıkarılacağına dair mesajını net şekilde vermişti. Masa ilk kez adayları en net 11’inci toplantıda konuşacak. Kamuoyunda konuşulan 3 isim; Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş dışında henüz güçlü bir aday ismi gündeme gelmedi. Mansur Yavaş hafta sonu yaptığı, Kılıçdaroğlu’nu işaret eden çıkışı sonrası artık denklemde olmadığını bir kez daha deklare etmiş oldu.

CHP’nin, CHP yöneticilerinin ve CHP tabanının adayı ise artık neredeyse kesin gibi: Kemal Kılıçdaroğlu. Masada, Kılıçdaroğlu’na İYİ Parti dışında güçlü bir itiraz bulunmuyor. İYİ Parti cephesinde ise Kılıçdaroğlu’nun adının masada resmen geçmesi durumunda Meral Akşener’in “parti kurullarında değerlendirme yapacağını” söylemesi bekleniyor. Bu durumda Akşener, partisinin yönetimine Kılıçdaroğlu ismini taşıyacak.

26 Ocak toplantısında partilerin ellerindeki anketlerin de masada olması beklenirken, süreç içinde yeni bir çalışma yapılıp yapılmayacağına da karar verilmesi bekleniyor.

İYİ Parti bu noktada sık sık “kazanacak aday olmalı” vurgusu yaparken Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, hafta başında yaptığı açıklamada “Kılıçdaroğlu kazanacak adaydır” demişti.

Adayın ise Şubat ayının ilk 2 haftası içinde artık kamuoyuna ilan edilmesi hedefleniyor.

“Cumhurbaşkanı yardımcıları” nasıl olacak?

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun “Altı liderin de imza yetkisi olacak” sözleriyle başlayan tartışma da altılı masanın gündemi olacak. Edinilen bilgiye göre taslak çalışmada, “Cumhurbaşkanı yardımcısı” yerine “Cumhurbaşkanı yardımcıları” denilecek ve bu göreve gelip gelmemek liderlerin tercihine bırakılacak. İstemeleri halinde cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecekler.

Sistemin nasıl işleyeceğine dair kamuoyuna daha net ve kesin bilgi verilmesi konusunda Akşener’in yaptığı liderler turunda da ortak bir fikir birliği olduğu kaydedildi. Meral Akşener’in “tek cumhurbaşkanı yardımcısı olmalı o da ben olayım” dediği de iddia edilirken Akşener bu iddiayı gazeteci Murat Yetkin’e yaptığı açıklama ile yalanladı. Bu konuda farklı modeller 26 Ocak’taki buluşmada ele alınacak. DW Türkçe’nin edindiği bilgiye göre “Cumhurbaşkanı yardımcıları” ifadesinin geçiş süreci belgesinde olması beklenirken belgeye göre Cumhurbaşkanı yardımcıları kabinede bulunacak ama kabinede partilerin dağılımının ise seçimde alacakları oy oranına göre belirlenmesi yönünde ağırlıklı görüş var.

Cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanı yardımcıları her kararı ortak fikirle değil önem açısından kritik konularda kararı birlikte alacak. Cumhurbaşkanının kararına diğer yardımcıların veto yetkisi olmayacak.

“Yetkiler devredilecek”

26 Ocak’taki toplantıda ele alınacak geçiş sürecine dair taslakta en fazla geçen kelimeler “İstişare”, “uzlaşı” ve “yönetişim” olacak. Altılı masa kaynakları, yeni dönemin şifresinin bu üç kelime olacağını ve kararların istişare ve uzlaşı ile alınacağına dikkati çekiyor. 30 Ocak’ta açıklanacak ve 26 Ocak’ta ele alınacak çalışmada “Cumhurbaşkanının yürütmeye dair yetkisini kime nasıl devredeceğine” dair detaylar da olacak.

Altılı masa ön çalışmasına göre; Cumhurbaşkanlığı bünyesinde “politika kurulları” kaldırılacak ve yetkileri bakanlıklara bırakılacak. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki “İnsan Kaynakları”, “Yatırım”, “Finans” ve “Dijital Dönüşüm” Ofisleri de kaldırılacak ve ofis yetkileri de bakanlıklara dağıtılacak. Altılı masanın yol haritasına göre “Bakan yardımcılığı” da kaldırılacak ve yerine yeniden “Müsteşarlık sistemi” kurulacağı duyurulacak. Ayrıca yasal zorunluluk olmamasına karşın hükümetin ilk 100 günlük programı da dahil olmak üzere tüm programları Meclis’e sunulacak.

Seçilen Cumhurbaşkanının partisi ile ilişkisini sonlandırması da gündemde. Ancak bu konuda masada farklı görüşler var. Geçiş süreci boyunca partili olabileceği ancak daha sonra yapılacak düzenlemelerin ardından partisini bırakabileceği kaydediliyor.

Kabine nasıl oluşacak?

Kabine dağılımı da yol haritasının önemli başlıklarından olacak. Kabinenin hangi partilerden oluşacağı, nasıl belirleneceği başlıkları ile partilere göre eşit dağılım mı, milletvekili sayısı oranında mı dağılım olacağı konusu da liderlere bırakıldı. Netlik bulunmayan konu başlığında liderler son kararı verecek.

Geçiş süreci programına göre; atamaların tamamı cumhurbaşkanınca yapılmayacak. İkili ve üçlü kararnameler geri gelecek. Bakanlar ilgili birimlere atamaları kendi yapacak.

Mevcut Anayasa gereği atamalarda sorumluluk ve yetki cumhurbaşkanında. Anayasa değişmeden bazı adımların atılamayacağı da kamuoyuna deklare edilecek ve cumhurbaşkanının mevcut anayasa içerisindeki yetkilerini kullanacağı duyurulacak. Ancak bu yetkileri kullanırken “istişare mekanizmasını işleteceği”ne vurgu yapılacak.

Yürütmenin yasama faaliyetlerine katılım sağlaması konusunda da adımlar atılacak.

Meclis içtüzüğü, siyasi partiler kanunu, seçim kanunu üzerinde ilk çalışılacak ve ilk değişecek kanunlar arasında gösterilecek. “Siyasi etik kanunu” ise çıkarılacak ilk kanun olacak.

İttifak protokolü çalışılacak

Altılı masa, seçim kararı alınmasından sonra resmi olarak “ittifak” olacak. Adının yine “Millet İttifakı” olarak devam etmesi kesin görülürken, ittifakın ortak protokolü de hazırlanacak. Ayrıca ittifakın nasıl seçime gireceğine dair çalışmalar da sürüyor. Altı partinin kendi logosu ile seçime girmesi için en az 41 seçim bölgesinde liste çıkarması gerekiyor. Bu durumda “en az 360 vekil” parolasıyla hareket eden altılı masa, il il, bölge bölge hangi partinin hangi listede yer alacağını belirleyecek. Saadet, Gelecek, DEVA ve Demokrat partiden bazı isimlerinin CHP ve İYİ Parti listelerinden de seçime girebileceği ifade ediliyor.

Hükümet ne vaat edecek?

Geçiş süreci yol haritası yanında altılı masanın somut vaatleri de ilk kez gün yüzüne çıkacak. Her partinin ayrı ayrı seçim bildirgesinin yanı sıra ortak çalışmalar da açıklanacak. Bu noktada, dokuz ana başlıkta 73 alt başlıktan oluşan 2500’e yakın maddede eylemler ve vaatler sıralanacak. DW Türkçe’nin edindiği bilgiye göre, programın ana çerçevesini ekonomi programı oluşturuyor. İstihdamın artırılması, işsizlikle mücadele, yabancı yatırımcıların çekilmesi, tarım ve sosyal politikalarda hayata geçecek projeler ana omurgayı oluşturacak.

Program, “Hukuk, adalet ve yargı”, “kamu yönetimi”, “yolsuzlukla mücadele, şeffaflık ve denetim”, “ekonomi, finans ve istihdam”, “bilim, Ar-Ge, yenilikçilik, girişimcilik ve dijital dönüşüm”, “sektörel politikalar”, “eğitim ve öğretim”, “sosyal politikalar” ile “dış politika, savunma, güvenlik ve göç” olmak üzere 9 ana başlıktan oluşuyor.

Bu noktada açıklanacak bazı projeler şöyle:

  • Enflasyonun tek haneye inmesi için bir dizi proje hayata geçecek.
  • İşsizlerin yeni yetenekler kazandırılarak istihdama geçmelerini sağlamayı amaçlayan “İkinci Şans Okulları” kurulacak.
  • Sivil toplumdan da destek alınarak yolsuzlukla mücadele eylem planı hazırlanacak ve eş zamanlı olarak Meclis’te bir yolsuzluk araştırma komisyonu kurulacak.
  • Merkez Bankası yapısı değiştirilecek, Türkiye Varlık Fonu kapatılacak.
  • Beyin göçüyle mücadele eylem planı hazırlanacak.
  • Terörle mücadele yurtiçi ve yurtdışında sürecek.
  • AB üyelik süreci için gerekli adımlar atılacak.
  • Rusya ile kişisel temelli değil devletlerarası iş birliği temelli ilişki süreci inşa edilecek.
Paylaşın

Altılı Masa’nın Gündemi “Ortak Aday”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Atılı Masa’nın ikinci tur beşinci buluşmasında en önemli gündem başlığı, cumhurbaşkanı adayının nitelikleri ve ismi olacak.

Ortak aday konusunda anlaşan Altılı Masa’da liderler, öne çıkan aday adaylarını dile getirecek. Kamuoyu yoklamalarının yanı sıra adayın, ‘masadaki liderlerle eş güdüm halinde çalışan, ülkenin sorunlarına hakim ve masanın çalışmaları ile yakından ilgili’ olmasına dikkat edilecek.

Muhalefet kulislerinde bu kriterlere en yakın kişinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğu konuşulurken adayda tüm liderlerin hemfikir olması gerektiği dile getirildi.

Altılı Masa, cumhurbaşkanı adayı ve Ortak Politikalar Metni hazırlıklarını ele alacağı 11’inci liderler buluşmasına hazırlanıyor. Yarın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ev sahipliğinde gerçekleştirilecek zirvenin ardından 30 Ocak’ta Ankara Congresium’daki toplantısı ana gündem maddesi olacak.

Birgün’de yer alan habere göre, Altılı Masa’nın ikinci tur beşinci buluşmasında en önemli gündem başlığı, cumhurbaşkanı adayının nitelikleri ve ismi olacak. Ortak aday konusunda anlaşan Altılı Masa’da liderler, öne çıkan aday adaylarını dile getirecek. Kamuoyu yoklamalarının yanı sıra adayın, ‘masadaki liderlerle eş güdüm halinde çalışan, ülkenin sorunlarına hakim ve masanın çalışmaları ile yakından ilgili’ olmasına dikkat edilecek.

Muhalefet kulislerinde bu kriterlere en yakın kişinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğu konuşulurken adayda tüm liderlerin hemfikir olması gerektiği dile getirildi. Tam mutabakat sağlanamazsa hiçbir aday adayının, cumhurbaşkanı adayı olarak belirlenmeyeceği de ifade edildi. Ortak liste konusunda da görüşmelerini sürdüren masanın bu konudaki ana görüşmelere gelecek ay başlayacağı aktarıldı.

Program gündemde

Altılı Masa’nın 30 Ocak’taki gündem maddesi ise Ortak Politikalar Metni olacak. Ankara’da ATO Congresium’da gerçekleştirilecek açıklamada, Altılı Masa’nın uzun süredir üzerinde çalıştığı ve Hükümet Programı niteliğinde olan Ortak Politikalar Metni kamuoyuna duyurulacak.

Yargı bağımsızlığının sağlanması, TBMM’nin yasama işlevinin yeniden artırılması, kadın haklarına yönelik ulusal ve uluslararası sözleşmelerin yeniden yürürlüğe girmesi gibi hedefler, bu metinle birlikte kamuoyuna duyurulacak. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, kamu, özel iş birliği projelerinin yeniden ele alınması gibi hedeflerin de metinde yer alması bekleniyor.

Paylaşın

Demokrat Parti Lideri Uysal: Kılıçdaroğlu En Kuvvetli Adaylardan

DP Lideri Uysal, “Altılı masa ortak bir iradeyle, aday, kadro, program ile enerjimizi sahaya yansıttığımızda Türkiye’nin geldiği nokta, bu iktidarın uyguladığı ve adına keyfi rejim dediğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine desteğin minimumlara düştüğü bir süreçteyiz” dedi ve ekledi:

“Bu süreçte işsizlik çift haneli duruma gelmiş, enflasyon gerçeğiyle vatandaşımız yüz yüze. Toplumsal muhalefete düşen ve ona liderlik yapması gereken bizlere düşen, maksimum düzeyde bu itirazı sandığa taşımak. Elbette ana muhalefet lideri olması hüviyetiyle bundan daha tabii, doğal ne olabilir ki”

Uysal, devamında ise şu ifadeleri kullandı: “Doğru olan, bu süreci bir siyasi akılla, birikimle yönetecek icracı iddiası olan bir isim. Geçmişte olduğu gibi yani ikinci Ekmeleddin vakasının yaşanmasını kimse beklemesin. Muhalefetin çok alternatifi olduğunu da düşünüyorum ama bu adaylar içinde Kılıçdaroğlu en kuvvetli olanlardandır.”

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Cumhuriyet’ten İklim Öngel sorularını yanıtladı.

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun “liderlerin imza hakkı bulunması” yönündeki sözlerini değerlendiren Uysal, “Tartışmanın böyle bir zeminde olmasını olumlu bulmam. Sanki partiler bir araya gelmişler de makam mevki paylaşıyorlarmış gibi. Siyasette elbette sorumluluklar alırsınız. Siyasi iklimin çerçevesinde de bakınca cumhurbaşkanlığı rekabeti çok yüksek oktanlı.

Ortak akıl derken, karşıda on parmağında on kara sürmek için fırsat kollayan bir takım hatırlatmalar yaparak, sanki adayın elini kolunu bağlayacak bir sistem kurulacak gibi bir propagandaya imkan verecek söylemleri doğru bulmam. Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin yetkileri var. Karar verilirken, karar alma süreçleri var.

Hem bürokratik hem de siyasi kadroları olacak. Bugünkü şartlarda arkasına aldığı siyasi partilerle istişare etmek fikir, anlayış birlikteliği oluşturmak çok önemli. Usul açısından henüz altılı masanın kamuoyuna açıklamadığı bir çerçeveyi ve propaganda stratejisi açısından bunları bu zeminde konuşuluyor olmasını, niyetimizden öte zihinleri bulandırmaya vesile olacak bir fırsat verir endişesindeyim” dedi.

“Altılı masada Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itirazı olmayan en net isim olarak görülüyorsunuz. Kılıçdaroğlu’nun ‘kazanacak aday’ olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ise Uysal şu yanıtı verdi:

Elbette düşünüyorum. Altılı masa ortak bir iradeyle, aday, kadro, program ile enerjimizi sahaya yansıttığımızda Türkiye’nin geldiği nokta, bu iktidarın uyguladığı ve adına keyfi rejim dediğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine desteğin minimumlara düştüğü bir süreçteyiz. Bu süreçte işsizlik çift haneli duruma gelmiş, enflasyon gerçeğiyle vatandaşımız yüz yüze.

Toplumsal muhalefete düşen ve ona liderlik yapması gereken bizlere düşen, maksimum düzeyde bu itirazı sandığa taşımak. Elbette ana muhalefet lideri olması hüviyetiyle bundan daha tabii, doğal ne olabilir ki. Doğru olan, bu süreci bir siyasi akılla, birikimle yönetecek icracı iddiası olan bir isim. Geçmişte olduğu gibi yani ikinci Ekmeleddin vakasının yaşanmasını kimse beklemesin. Muhalefetin çok alternatifi olduğunu da düşünüyorum ama bu adaylar içinde Kılıçdaroğlu en kuvvetli olanlardandır.

Haberin tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Erdoğan, Seçim İçin 14 Mayıs’ı İşaret Etti; Altılı Masa’da 8’e 3 Hesabı

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında seçim tarihi için 14 Mayıs’ı işaret etti. Erdoğan’ın sözleri bir süredir seçimin öne çekilebileceği yönündeki açıklamaları da dikkate alındığında kimse için sürpriz olmadı.

Hatta uzun süredir seçim hazırlıklarını sürdüren muhalefet partileri, “Tarih ilan edilse de bir an önce sahaya çıksak” değerlendirmeleri yapmaya başladı.

Gazete Duvar’da yayımlanan Duvar Arkası’ köşesine göre, Altılı Masa’nın seçim sürecine Cumhur İttifakı’na göre daha avantajlı gireceğini söyleyen bir partinin yöneticisi, “Düşünün kampanya başlamış, aynı gün Altılı Masa’daki 6 lider 6 farklı kentte. Cumhurbaşkanı adayı ve liderlere, yine toplumda büyük karşılığı olan İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş da eklenince 8 önemli isim sahada olacak.

Diğer tarafta Erdoğan’ın yanına MHP ve BBP’yi eklersek 8’e 3’lük bir tablo var. Altılı Masa olarak bu şansı iyi kullanabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Altılı Masa’da “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişte” üç senaryo

Öte yandan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Atılı Masa, 26 Ocak’ta yeniden bir araya gelecek.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde, yapılacak toplantı öncesi trafik hızlandı. “Ortak Politika Metni” ve “Geçiş Süreci Yol Haritası” için son düzenlemeler yapılıyor. İki metin, 30 Ocak’ta paylaşılacak. Altılı masanın cumhurbaşkanı adayının da şubat ayında açıklanacağı belirtiliyor.

Cumhuriyet’ten Sertaç Eş’in Altılı Masa kurmaylarından edindiği bilgiye göre, 6 partinin iktidara gelmesi durumunda “güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte” üç farklı senaryo hazırlandı.

1- 400 vekil ve üzeri: Masadaki partilerin toplam milletvekili sayısı 400 ve üzerinde olursa, “Seçilen ortak cumhurbaşkanı ve oluşturacağı kabine bir yıl görev yapacak.” Bu süreçte güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte altyapı oluşturulacak ve bir yılın ardından Türkiye seçime gidecek.” Böylece, “Tartışmalı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine” son verilecek.

2- Referandum aralığı: “6’lı masanın 360 ila 399 arası milletvekili çıkarması” öngörüsünde bulunuluyor. Eğer masadaki partiler bu aralıktaki kadar vekil çıkarabilirse “güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişe” ilişkin anayasa değişikliği Meclis’te 400 “evet” oyuna ulaşamasa dahi cumhurbaşkanınca referanduma götürülecek. Bu seçenekte ise “cumhurbaşkanı ve kabinenin 2 yıl iktidarda kalması” öngörülüyor.

3- 360 vekilin altı: En kötümser senaryoya göre, muhalefet Meclis’te çoğunluğu sağlayacak ancak güçlendirilmiş parlamenter sistem değişikliği için referanduma gitme yeterliliğine ulaşamayacak.

Paylaşın

Altılı Masa’da “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçişte” Üç Senaryo

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Atılı Masa, 26 Ocak’ta yeniden bir araya gelecek.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde, yapılacak toplantı öncesi trafik hızlandı. “Ortak Politika Metni” ve “Geçiş Süreci Yol Haritası” için son düzenlemeler yapılıyor. İki metin, 30 Ocak’ta paylaşılacak. Altılı masanın cumhurbaşkanı adayının da şubat ayında açıklanacağı belirtiliyor.

Cumhuriyet’ten Sertaç Eş’in Altılı Masa kurmaylarından edindiği bilgiye göre, 6 partinin iktidara gelmesi durumunda “güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte” üç farklı senaryo hazırlandı.

1- 400 vekil ve üzeri: Masadaki partilerin toplam milletvekili sayısı 400 ve üzerinde olursa, “Seçilen ortak cumhurbaşkanı ve oluşturacağı kabine bir yıl görev yapacak.” Bu süreçte güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte altyapı oluşturulacak ve bir yılın ardından Türkiye seçime gidecek.” Böylece, “Tartışmalı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine” son verilecek.

2- Referandum aralığı: “6’lı masanın 360 ila 399 arası milletvekili çıkarması” öngörüsünde bulunuluyor. Eğer masadaki partiler bu aralıktaki kadar vekil çıkarabilirse “güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişe” ilişkin anayasa değişikliği Meclis’te 400 “evet” oyuna ulaşamasa dahi cumhurbaşkanınca referanduma götürülecek. Bu seçenekte ise “cumhurbaşkanı ve kabinenin 2 yıl iktidarda kalması” öngörülüyor.

3- 360 vekilin altı: En kötümser senaryoya göre, muhalefet Meclis’te çoğunluğu sağlayacak ancak güçlendirilmiş parlamenter sistem değişikliği için referanduma gitme yeterliliğine ulaşamayacak.

İYİ Parti’den DEVA’ya tepki

Öte yandan Altılı Masa’da yer alan DEVA Partisi’nin Temel Haklar Eylem Planı kapsamında vatandaşlık tanımını yeniden ele almayı teklif etmesi ve anadil ile ilgili vaatleri geçtiğimiz günlerin önemli tartışmaları arasında yer aldı.

Gazete Duvar’da yayımlanan Duvar Arkası’ köşesine göre, İYİ Parti’den Sözcü Kürşat Zorlu bu açıklamalarla ilgili “Masayı bağlamaz, ortak metinlerde bu konular olmayacak” yanıtı vermekle yetindi ama söz konusu vaatler parti içinde tepkiyle karşılandı.

Altılı Masa’nın birlikteliğini sarsacak açıklamalardan kaçınılması gerektiğine dikkat çeken İYİ Partili bir kurmay, “DEVA’nın dile getirdiği konular İYİ Parti’nin durduğu yer dikkate alındığında kesinlikle savunmadığı konular. Hepimizin farklılıkları var ama bu dönem farklılıkların öne çıkarılacağı bir dönem değil.

DEVA yüzde 3’ü almaya çalışırken, bu açıklamalarla yüzde 10 gibi bir kesimi kaybediyor” değerlendirmesinde bulundu. HDP’nin aday çıkarmasını da ‘çok olumlu’ olarak değerlendiren İYİ Parti kurmayları partilerinin oy oranı ile ilgili ise “Bizim oylar 15 bandına oturmuş görünüyor. Ama bunun da üstüne çıkacağız” iddiasında…

Paylaşın

Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı Adayı Şubat’ta Kesinleşecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Atılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayının şubat ayı içerisinde kesinleşeceği öne sürüldü.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) toplantısı, CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. CHP Parti Meclisi’nin 1 saat 15 dakika süren toplantısına ilişkin Birgün’den Hüseyin Şimşek’in edindiği bilgilere göre, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Altılı Masa’nın aday belirleme süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun, 26 Ocak’ta gerçekleştirilecek 11’inci liderler buluşmasının ardından önce 30 Ocak’ta ortak politikalar metni açıklamasının gerçekleştirileceğini, daha sonra adaylık konusunun netleşeceğini bildirdiği aktarıldı. Kılıçdaroğlu’nun, liderler buluşmasının Saadet Partisi ev sahipliğinde yapılacak 12’nci randevusunu işaret ettiği öğrenildi. İkinci turun son toplantısı olan bu buluşmanın en geç şubat ayının ilk yarısı içerisinde gerçekleştirilmesi planlanıyor.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi üyelerine, 30 Ocak’ta ortak politikalar metninin kamuoyuna duyurulacağı toplantının, 3 bin 107 kişi kapasiteli Congresium Kongre Merkezi’nde gerçekleştirileceğini de söyledi.

Seçim güvenliği konusunda endişe yok

Parti Meclisi toplantısında, CHP’nin seçimlere hazırlık konusunun da ele alındığı kaydedildi. Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel gerçekleştirdiği sunumda, Altılı Masa dışında CHP’nin de seçimlere ve sandıklara tam hakimiyet konusunda çalışmalarında büyük aşama kaydettiğini ve her sandık için temsilci ile avukat görevlendirmelerinin büyük oranda tamamlandığını anlattı.

İstişare heyeti çalışacak

Toplantıda ayrıca Altılı Masa’nın seçim listeleri için çalışacak İstişare Heyeti konusunda da bilgi verildi. Bu heyetin çalışmalarının özellikle ortak adayın netleşmesinin ardından hız kazanacağı, parlamentoda 400 sandalyeye ulaşılabilmesi için ilçe ilçe çalışacağı, bazı illerde ortak liste ile seçime girilmesi durumunda kazanılacak sandalyelere ilişkin çalışma yapacağı ifade edildi.

Vatandaşın talebi değişim

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun toplantıda kent ziyaretlerine ilişkin bilgiler verdiği de öğrenildi. Buna göre, gerçekleştirdiği temaslarda vatandaşta “değişim talebinin” öne çıktığını vurgulayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, bu değişim talebinin gerçeğe dönüşmesi için kurmaylarına büyük iş düştüğünü bildirdi. Kılıçdaroğlu’nun başta uyuşturucu sorunu olmak üzere, ekonomi ve sosyal bozulma gibi konulara ağırlık verilmesini istediği dile getirildi.

Erdoğan’ın adaylığı tartışması

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığına yönelik tartışmalar konusunda kurmaylarını uyardığı öğrenildi. Erdoğan’ın yeniden adaylığının partililerce gündeme getirilmemesini isteyen Kılıçdaroğlu’nun, “Bu bir hukuki tartışma. Bunun kararını hukukçular ve YSK verecek. Seçime dönük açıklamaları ekonomik, sosyal ve siyasi meseleler üzerinden yapalım” dediği bildirildi.

Paylaşın

DP Lideri Uysal: TBMM Karar Almadığı Müddetçe Erdoğan Aday Olamaz

Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda değerlendirmede bulunan DP Lideri Uysal, “Demokrat Parti olarak görüşümüz, TBMM karar almadığı müddetçe Sayın Erdoğan’ın aday olabilme imkanı yok. Buna YSK, en nihayetinde noktayı koyacak” dedi ve ekledi:

“Bu arada YSK üyelikleri için seçimler söz konusu. YSK bir karar verecek ama YSK’nın 2019’da nasıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçimini yenilemeye bir siyasal dürtüyle nasıl karar verdiğini biliyoruz. ‘Kuvvetler Uyumu’ denilerek ortaya konulmuş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kontrol mekanizmalarıyla yargıyı, yüksek yargıyı, TSK’yı belirlediği, yürütmeye tahakküm ettiği, yasamayı belirlediği bir sistem var. YSK’dan çıkacak netice hukuksuz bir karar olur”

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun 26 Ocak’taki buluşması öncesinde “Altılı Masa dağılacak” yönünde yorumlanan tartışmalar için uyardı.

“Seçim gongu çaldı” diyen Uysal, VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu’na yaptığı açıklamada, altı siyasi parti arasında en kısa sürede ittifak modeli çalışması yapılacağını belirtti.

DP Lideri Uysal, altılı masa açısından “Sorumlu aktörler olarak çok daha dikkatle dilimizden dökülenlere dikkat etmemiz gerekiyor. Bu süreç, toplumsal muhalefetin enerjisini en azami noktada sandığa taşıyacak ve oradan çıkartacak iradeyi olgunlaştıracağımız bir süreç olmalı. Bir yanıyla tartışmaları doğal görüyorum. Ama altını çizmek istediğim şey, Türkiye’nin hassas şartları dolayısıyla çok itinalı, çok dikkatli olmak gerekir” diye konuştu.

Uysal, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yeter söz milletindir” sloganıyla 14 Mayıs’ı seçim tarihi olarak işaret etmesine ilişkin, asıl mirasçıyı Demokrat Parti olarak ifade etti.

Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda Uysal, “Demokrat Parti olarak görüşümüz, TBMM karar almadığı müddetçe Sayın Erdoğan’ın aday olabilme imkanı yok. Buna YSK, en nihayetinde noktayı koyacak. Bu arada YSK üyelikleri için seçimler söz konusu.

YSK bir karar verecek ama YSK’nın 2019’da nasıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçimini yenilemeye bir siyasal dürtüyle nasıl karar verdiğini biliyoruz. ‘Kuvvetler Uyumu’ denilerek ortaya konulmuş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kontrol mekanizmalarıyla yargıyı, yüksek yargıyı, TSK’yı belirlediği, yürütmeye tahakküm ettiği, yasamayı belirlediği bir sistem var. YSK’dan çıkacak netice hukuksuz bir karar olur” mesajını da verdi.

DP Lideri Uysal’ın VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamaların tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

‘Altılı Masa’da Adaylık İçin Kılıçdaroğlu’nun İsmi Öne Çıkıyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Atılı Masa’da Cumhurbaşkanlığı adaylığı için CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ismi öne çıkıyor.

İYİ Parti Lideri Akşener’in İBB Başkanı İmamoğlu’nun aday gösterilmesinden yana olduğu konuşuluyor. Ancak İmamoğlu ile ilgili davalar ve siyasi yasak kararı adaylığı önündeki en büyük engel olarak gösteriliyor.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler için 14 Mayıs tarihini işaret etmesiyle Türkiye erken seçim sürecine girdi. En çok merak edilen ise 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ve “ortak aday”ın ne zaman açıklanacağı.

Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın aktardığı kulis haberine göre, 6’lı masanın adayı için farklı isimler dillendiriliyor. Edinilen bilgiyle göre, masada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi öne çıkıyor.

Kılıçdaroğlu her açıklamasında “Belediye başkanlarımız görevinin başında” dese de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener farklı görüşte.

Kulislerde, Akşener’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aday gösterilmesinden yana olduğu konuşuluyor. Ancak İmamoğlu ile ilgili davalar ve siyasi yasak kararı adaylığı önündeki en büyük engel olarak gösteriliyor.

İYİ Parti teşkilatlarında konuşulan ismin ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olduğu belirtiliyor. HDP’nin Mansur Yavaş’ın ismine karşı çıkan net açıklamaları Yavaş’ın adaylığı olaslığını zayıflatıyor.

HDP ise muhalefete “kapıyı kapatmadık” mesajı verirken; partide “Erdoğan çizgisinde aday çıkarsa neden müzakere edelim?” görüşü de öne çıkıyor.

Paylaşın

Altılı Masa’nın Adayını Ne Zaman Açıklayacağı Netleşmeye Başladı

İktidarın seçim için 14 Mayıs’ı dillendirmesi sonrası, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Atılı Masa’nın ortak adayının ne zaman açıklanacağı netleşmeye başladı.

İYİ Parti kurmayları, ortak aday için 26 Ocak’ta yapılacak Altılı Masa toplantısının önemli olduğunu, ortak adayın liderler zirvesi sonrası her an açıklanabileceğini kaydediyor.

Cumhuriyet’ten Sertaş Eş’in haberine göre, kurmaylar, “Şubat ortasının makul bir tarih olarak öne çıktığına” da dikkat çekiyor. Ortak adayın açıklanması konusunda CHP’li kurmaylar arasında “Şubat ortasının ağırlık kazandığının” anımsatılması üzerine İYİ Partililer, “Masanın toplantısının ardından her tarih makuldür. Dolayısıyla şubat ortası da aynı şekilde makuldür” yorumunda bulunuyor.

Öte yandan kulislerde, Altılı Masanın adayı için farklı isimler dillendiriliyor. Cumhuriyet’ten Can Uğur’un edindiği bilgilere göre, masada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi öne çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin yapılan kamuoyu araştırmalarında CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun oy oranındaki artışa vurgu yapılıyor. 6’lı masanın üzerinde durduğu “kazanacak aday”ın ise Kılıçdaroğlu olduğu belirtiliyor.

İyi Parti ne diyor? 

Kılıçdaroğlu her açıklamasında “Belediye başkanlarımız görevinin başında” dese de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener farklı görüşte. Kulislerde, Akşener’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aday gösterilmesinden yana olduğu konuşuluyor. Ancak İmamoğlu ile ilgili davalar ve siyasi yasak kararı adaylığı önündeki en büyük engel olarak gösteriliyor. İYİ Parti teşkilatlarında konuşulan ismin ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olduğu belirtiliyor. HDP’nin Mansur Yavaş’ın ismine karşı çıkan net açıklamaları Yavaş’ın adaylığı olasılığını zayıflatıyor.

HDP ne diyor? 

Daha önce aday çıkarma kararı alan HDP ise ortak adaya ve müzakerelere kapıyı kapatmış değil. HDP’li isimler, “muhalefeti temsil etmek isteyen kişilerle ilkeler ışığında görüşmeler yapılabileceğini” belirtiyor. HDP’de “Erdoğan çizgisinde aday çıkarsa neden müzakere edelim?” görüşü de öne çıkıyor.

HDP kaynakları, “Aday çıkarma kararının alınmasına yönelik eleştirilere” değinerek “Adımı atarken amacımız Erdoğan’a kazandırmak değil. Asla böyle bir amaç taşımıyoruz” vurgusunu yapıyor. Bu nedenle “müzakerelere her koşulda kapının açık olduğu”, böyle bir durumda “ilkelerin ve tutumun göz önüne alınacağı ve değerlendirileceği” aktarılıyor. Ortak aday değerlendirmesinin ve müzakerelerin de isimler üzerinden olmayacağına dikkat çekiliyor.

Kulislerde, “HDP’nin kendi adayını çıkarma kararının ilgili kurulların genel mutabakatı olduğu ve ‘Kılıçdaroğlu ya da şu veya bu isim aday olursa tartışmaya açarız’ görüşünün bulunmadığı” kaydediliyor.

Adaylık tartışmalarında HDP Danışma Kurulu’nda yer alan Ahmet Türk’ün açıklamaları da dikkat çekmişti. Türk, “Bu iktidarı ilk turda göndermeyi biz de isterdik ama sorumluluk bizde değil 6’lı masada. Bence Kılıçdaroğlu uygun bir aday” demişti.

Paylaşın

DP Lideri Uysal: AK Parti İktidarı “Cumhuriyetin Fetret Dönemi”

AK Parti iktidarını “Cumhuriyetin fetret dönemi” olarak nitelendiren DP Lideri Uysal, “Toplumsal iklimi bulandıracak birtakım operasyonlar yapılacağı öngörümü iki yıl evvel belirtmiştim” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Türkiye’nin gücünü biliyoruz, potansiyelini biliyoruz. Siyasetin vazifesi bu potansiyelle ülkeyi buluşturmaktır. Bu büyük geçmişe sırtımızı dönmek değil sırtımızı yaslamak zorundayız. Tüm maliyetli alternatifleri kullandıktan sonra doğruyu bulabiliyorlar.”

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

Açıklamalarında, AK Parti iktidarını eleştiren DP Lideri Uysal, “Bu iktidarın savrulduğu yeri görmek için 2002’deki beyannamelerine bakmak yeter. O beyannamede ‘Ak Parti’ ismini silip başka bir parti ismi yazın, kendilerine karşı geçerli hale geldi. Bu iktidar demokrasiyi bir konjonktürel program olarak görüyor” dedi.

Siyasi parti genel başkanlığı ve devlet başkanlığını ayrı olmasını geçmişten beri savunduklarını belirten Gültekin Uysal, “İmamlar bile talimatlarla Erdoğan’ın miting alanına çağrılıyor. Adeta içtimaya katılıyorlar. Biz 1947’de devlet başkanlığı ile parti başkanlığının bir kişinin uhdesinde olmasına karşı çıktık. Şimdi de karşı çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

Uysal, açıklamalarının devamında ise şu ifadeleri kullandı: “Bu döneme, 20 yıllık döneme ‘Cumhuriyetin fetret dönemi’ denecektir! Toplumsal iklimi bulandıracak birtakım operasyonlar yapılacağı öngörümü iki yıl evvel belirtmiştim.

Türkiye’nin gücünü biliyoruz, potansiyelini biliyoruz. Siyasetin vazifesi bu potansiyelle ülkeyi buluşturmaktır. Bu büyük geçmişe sırtımızı dönmek değil sırtımızı yaslamak zorundayız. Tüm maliyetli alternatifleri kullandıktan sonra doğruyu bulabiliyorlar.”

“Buradayız, aynı yerdeyiz, bekleriz!!!”

DP Lideri Uysal, Cumhurbaşkanı rdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Rahmetli Menderes 14 Mayıs’ta ‘Yeter söz milletin’ diyerek sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştır. Milletimiz aynı gün, bu darbe şakşakçılarına ‘yeter’ diyecektir” sözlerini kullanmasına sosyal medya hesabından yanıt vermişti.

Uysal, “Erdoğan, 14 Mayıs’ı işaret etmiş; Biz Demokrat Parti olarak buradayız, aynı yerdeyiz, bekleriz!!! Yerli ve milli Şef’e karşı #YeterSözMilletindir diyeceğimiz bir gün olacaktır!” demişti.

Paylaşın