Buğday Fiyatlarında Artış; Tahıl Anlaşmasından Çekilen Rusya’ya Tepki

Rusya’nın Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çekilme kararı sonrası, küresel çapta buğday ve mısır fiyatlarında artış meydana geldi. Rusya’nın kararını AB ve ABD tarafından sert ifadelerle eleştirilirken, BM ise söz konusu anlaşmanın devamı için girişimlerin devam ettiğini duyurdu.

Rusya’nın tahıl koridoru anlaşmasından çekilmesine tepkiler devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) Karadeniz Tahıl Girişimi Koordinatörü Amir Mahmoud Abdulla, konuya ilişkin Pazartesi Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Gıda akışı devam etmelidir, sivil kargo gemileri askeri hedef haline getirilemez ya da rehin tutulamaz” ifadelerini kullandı.

Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir de Rusya’nın anlaşmadan çekilmesini eleştirerek, “Rusya’nın tahıl anlaşmasını tek taraflı askıya alması dünyada milyonlarca insanın aç olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sorumsuzca bir hareket” ifadelerini kullandı. Rusya’ya söz konusu anlaşmaya saygı duyması çağrısı yaptı.

Rusya’nın tahıl koridoru anlaşmasından çekilmesinin ardından buğday fiyatları yüzde 5, mısır fiyatları yüzde 2 oranında artış gösterdi. Chicago Ticaret Borsası’nda (CBOT) buğday vadeli işlemleri yüzde 5,4 artışla 8,7 dolara yükseldi. Buğday fiyatları, günün erken saatlerinde 8,9 dolara yükselerek 14 Ekim’den bu yana en yüksek seviyeyi görmesinin adından saat 09.25 itibarıyla 8,7 dolar seviyesinde dengelendi.

Rusya’nın Ukrayna tahılının Karadeniz’den dünya pazarlarına ulaştırılması anlaşmasını askıya almasının ardından buğday ve mısır tedarikleri konusunda küresel endişe hakim. Tahıl piyasaları, sekiz aydır devam eden Rusya’nın Ukrayna saldırısı kapsamında yaşanan gelişmelere oldukça duyarlı.

Pazar günü tahıl anlaşması kapsamında oluşturulan tahıl koridorunda gemi hareketliliği gözlemlenmediği belirtildi ancak deniz trafiği yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre, Pazartesi günü tahıl ve diğer tarım ürünlerini taşıyan iki kargo gemisi Ukrayna limanlarından ayrıldı. Ortak Koordinasyon Merkezi’nden yapılan açıklamada Pazartesi günü 12 kargo gemisinin daha Ukrayna limanlarından ayrılmasının beklendiği söylendi.

Birleşmiş Milletler (BM), Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çekildiğini duyuran Rusya’yı, bu kararından vazgeçirmeye çalışıyor. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, Moskova ile irtibat halinde olunduğunu ve tüm tarafların, tahıl koridoru girişimini tehlikeye atacak adımlardan uzak durması gerektiğini belirtti. Dujarric ayrıca, Ukrayna tahılının, dünya çapında gıda sıkıntısı nedeniyle zor durumda olan milyonlarca insan için önemine vurgu yaptı.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan Cumartesi günü yapılan açıklamada, “Kiev rejimi tarafından İngiliz uzmanların katılımıyla Karadeniz Filosu gemilerine ve tahıl koridorlarının güvenliğini sağlayan sivil gemilere yönelik gerçekleştirilen terör saldırısı nedeniyle Rusya, Ukrayna limanlarından tahıl ihracat edilmesini öngören anlaşmanın uygulanmasına katılımını askıya aldı” denilmişti.

AB’den Rusya’ya eleştiri

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya’yı aldığı karardan dolayı, Twitter üzerinden yayınladığı mesajla eleştirerek, bu kararın “Ukrayna’ya karşı açılan savaş nedeniyle dünya çapında yaşanan gıda krizi ile mücadele için gerekli olan gıda ve gübre sıkıntısına karşı en önemli ihracat yolunu tehlikeye attığını” dile getirdi. Borrell, AB’nin Moskova’dan söz konusu kararı ivedilikle geri almasını talep ettiğini belirtti.

ABD’den Rusya’ya ağır suçlama

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Rusya’yı, Tahıl Koridoru Anlaşması kararından çekildiği için ağır ifadelerle eleştirdi. Moskova’nın, Karadeniz üzerinden tahıl ihracatını durdurarak, gıda konusunu “silah olarak kullandığını” dile getiren Blinken, Rusya’nın aldığı bu kararla insani krizi daha da tetiklediğini belirtti.

“Rusya’nın bu kritik tahıl ihracatını durdurmaya yönelik attığı her adım, temelde dünyanın tüm bölgelerinde insanların ve ailelerin gıdaya daha fazla para ödemesine ya da aç kalmasına neden oluyor” diyen Blinken, Twitter mesajında da, “Karadeniz tahıl girişimi ile Ukrayna’dan 9 milyon ton tahıl ihraç edildi ve küresel çapta gıda fiyatları düştü. Tüm tarafları, bu olağanüstü başarılı girişimi ayakta tutmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Joe Biden de Rusya’ya yönelik açıklamasında, Moskova’nın tahıl anlaşmasından çekilme kararının “tek kelimeyle rezalet” olduğunu savunmuş ve böyle bir karar için ortada herhangi bir sebep bulunmadığını öne sürmüştü.

Türkiye ile BM öncülüğünde varılan anlaşma

Ukrayna Savaşı’nın tarafları olan Rusya ve Ukrayna, geçen Temmuz ayında Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in girişimi ile Tahıl Koridoru Anlaşması konusunda mutabakata varmış ve söz konusu anlaşma İstanbul’da imzalanmıştı. BM verilerine göre o günden bu yana 360’dan fazla yük gemisi yaklaşık 8,1 milyon ton tahıl ile Ukrayna limanlarından demir aldı. Savaştan önce küresel çapta en önemli gıda tedarikçilerinden biri olan Ukrayna’dan dünya pazarlarına her yıl 45 milyon tondan fazla tahıl ihraç ediliyordu.

Ne olmuştu?

Rusya, Cumartesi günü tahıl anlaşmasından çekildiğini duyurmuştu. Rusya Savunma Bakanlığı, çekilmeye gerekçe olarak Kırım’daki Rus gemilerine insansız hava aracı ile saldırı düzenlenmesini göstermişti. Rusya bu saldırıdan Ukrayna’yı sorumlu tutuyor.

Savunma Bakanlığı, saldırı düzenlenen gemilerin tahıl sevkiyatı konvoylarını korumak üzere görev yaptığını belirterek, “Kiev rejimi tarafından İngiliz uzmanların katılımıyla Karadeniz Filosu gemilerine ve tahıl koridorlarının güvenliğini sağlayan sivil gemilere yönelik gerçekleştirilen terör saldırısı nedeniyle Rusya Ukrayna limanlarından tahıl ihracat edilmesini öngören anlaşmanın uygulanmasına katılımını askıya aldı” ifadesine yer vermişti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Türkiye, Neden En Çok Buğday İthal Eden 3. Ülke?

Birleşmiş Milletler’in (BM) Haziran ayında yayımladığı iki ayrı gıda görünümü raporunda Türkiye en çok buğday ithal eden ülkeler arasında sıralanıyor. Ancak aynı zamanda en çok buğday üreten ülkelerden biri.

Uzmanlara göre, Türkiye’nin buğday ithalatı, ihracata yönelik üretimde hammadde olarak kullanılıyor. Bu nedenle iç piyasada kendine yeterliliği artırması gerekiyor.

BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) bu yıl Haziran ayı başında yayımladığı BM Gıda Görünümü raporunu ay sonunda, FAO ile Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) hazırladığı Gıda Görünümü 2022-2031 raporu izledi.

BM Gıda Görünümü raporuna göre, 2020-2022 ortalamasıyla Türkiye en çok buğday üreten ülkelerden biri. 2022’de Türkiye’deki buğday üretim miktarı 19 milyon ton olarak öngörülüyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, Türkiye’de buğday üretiminin 2020’de 20,5 ton; 2021 yılında ise 17,6 ton olduğunu gösteriyor. Bu düşüşün başlıca sebebi olarak kuraklık, gübre ve mazot fiyatlarındaki artış gösteriliyor.

BBC Türkçe’den Günce Akpamuk’un sorularını yanıtlayan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, “Türkiye son 5 yılda FAO verilerine göre ortalama 19,7 milyon ton yıllık buğday üretimi ile dünyanın sayılı buğday üreticisi ülkeleri (Avrupa Birliği, Çin, Hindistan, Rusya Federasyonu, ABD, Kanada, Ukrayna, Pakistan, Avustralya ve Arjantin ile birlikte) arasında. Türkiye bu üretim seviyesi ile dünya buğday ticaretinin de, ithalat ve ihracat bakımından, önemli aktörleri arasındadır” diyor.

Ancak Türkiye önemli üreticiler arasında olmakla beraber en çok buğday tüketen ülkelerden biri aynı zamanda.

Gıda Görünümü raporunda, Türkiye’nin buğday kullanımı 2021/22 döneminde 24,2 milyon ton olarak belirtiliyor. Bunun 2022/23’te 24,4 milyon tona çıkacağı öngörülüyor. Türkiye bu konuda Çin, Hindistan, Pakistan ve Rusya gibi ülkelerin ardından ilk sıralarda yer alıyor.

Fakat Türkiye’deki buğday üretimi ve iç tüketim neredeyse başa baş giderken nasıl oluyor da en çok buğday ihraç eden ülkeler arasında ilk 10’da ve en çok buğday ithal edenler arasında üçüncü sırada yer alıyor?

“Buğday ithalatı, buğdaya dayalı gıda endüstrisini karşılamaya yönelik”

Gıda Görünümü 2022-2031 raporuna göre, 2019-2021 yıllarının ortalamasında Türkiye 9,5 milyon ton ile Mısır ve Endonezya’nın ardından en çok buğday ithal eden üçüncü ülke oldu ve bu rakamın 2022/23’te de aynı kalması bekleniyor.

Aynı dönem buğday ihracatı ise 4 milyon ton olarak ölçülmüş ve önümüzdeki dönemde bu şekilde kalması öngörülüyor.

Selışık, Türkiye’nin iç piyasa tüketiminden çok buğdaya dayalı gıda endüstrisinde kullanmak için ithalat yaptığını, bu ürünleri de ihraç ettiğini belirtiyor.

Türkiye’nin “toplam buğday kullanım düzeyi, üretim düzeyinden fazla. Bunun temel nedeni Türkiye’nin buğdaya dayalı gıda endüstrilerindeki üretim potansiyeli ve avantajıdır” diyen Selışık şunları ekliyor:

“Buğday ithalatı, bu endüstrilerdeki buğdaya dayalı mamul madde ihracatını (un ve diğer unlu mamuller, makarna, bisküvi, bulgur gibi) karşılamaya yöneliktir. Örnegin, Türkiye un ihracatında dünyada ilk sırada, makarna ihracatında ise İtalya’nın ardından ikinci sırada bulunmaktadır.

“Türkiye’nin buğday ithalatı, dahilde işleme rejimi çerçevesinde (ithal edilen ham maddenin ihracat için işlenerek gıda ürünlerine dönüştürülmesi), iç tüketimden ziyade buğdaya dayalı gıda sanayi ürünlerinde çoğunlukla ihracat için üretim girdisi ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmaktadır”.

Özellikle Covid-19 salgını nedeniyle küresel ölçekte dayanıklı kuru gıda ürünlerine olan yüksek talebin, buğday ve buğday ürünlerine olan tüketim talebini tetiklediğini; haliyle dünya buğday dış ticaretini artırdığını vurgulayan Selışık, “Bu konjonktürel sebebin yanı sıra, ülkedeki buğday ekim alanlarındaki daralma ve aşırı hava olaylarından kaynaklanan verim kayıpları da buğdayın ithalat miktarını etkilemektedir” diyor.

Buğday fiyatları küresel olarak arttı

FAO Fiyat Endeksi’ne göre küresel gıda fiyatları halihazırda savaş öncesine göre yükseldi.

Ukrayna’da devam eden savaş ve bölgedeki tahılın ülke dışına çıkarılması sorununun yanı sıra güçlü bir gıda ve hayvan yemi talebi, ana tedarikçilerde kötü hava koşullarının yaşanması, bazı büyük ihracatçıların politikalarındaki belirsizlikler, ihracatçı ülkelerdeki enerji ve gübre başta olmak üzere yüksek nakliye ve üretim maliyetleri ile COVID-19 nedeniyle tedarik zincirlerindeki kesintiler bu artışın başlıca sebepleri.

Buğday fiyatları da savaş başladığından beri rekor seviyede arttı.

BM Gıda Görünümü raporunda, Ukrayna ve Rusya’nın buğday, arpa, mısır, ayçiçeği tohumu başta olmak üzere dünyanın en önemli ekilebilir bitki üreticileri ve ihracatçıları arasında olduğu belirtiliyor.

Son beş sezonun ortalamasına göre Rusya ve Ukrayna’nın, dünya buğday üretiminin sırasıyla yüzde 10 ve yüzde 3’ünü; küresel ihracatın sırasıyla yüzde 20 ve yüzde 10’unu oluşturduğu; Rusya’nın birinci ve Ukrayna’nın beşinci en büyük buğday ihracatçısı olduğu vurgulanıyor.

Savaşın başından bu yana Türkiye’nin buğday ithalatının neredeyse tamamının Rusya ve Ukrayna’dan yapıldığı (2021’de yüzde 70’e yakını Rusya olmak üzere toplam yüzde 87’si) tekrar tekrar vurgulanmış, savaş dolayısıyla buğday ve ürünlerinde fiyat artışı ya da kıtlık görülüp görülmeyeceği tartışılmıştı.

Tarım ve gıda sektörüne yönelik çalışan gazeteci İrfan Donat BBC Türkçe’ye, Türkiye’nin Haziran 2022’de Rusya’dan buğday tedarikiyle ilgili bir problem yaşamadığını, yine de savaşın yarattığı ek maliyetler olduğunu söylemişti. Bu nedenle Türkiye’nin iç piyasada kendine yeterliliği artırıp arz fazlasıyla ihraç edeceği hammaddeyi kendisinin imal etmesi için üretimini 24-26 tonlara çıkması gerektiğini ifade etmişti.

Paylaşın

Ukrayna Tahılının İhracatı İçin Türkiye Devrede

Ankara’nın, Ukrayna tahılının Türkiye üzerinden ihraç edilebilmesi için Moskova ve Kiev ile müzakereler halinde olduğu bildirildi. Öte yandan Alman Demiryolları İşletmesi (Deutsche Bahn), Ukrayna’nın tahıl ihracatına destek vereceğini duyurdu.

Reuters haber ajansına konuyla ilgili bilgi veren üst düzey bir Türk yetkili, “Türkiye, Ukrayna tahılının ihracatı için hem Rusya, hem de Ukrayna ile görüşüyor. Türkiye üzerinden açılacak bir koridorla bu tahılın hedeflenen pazarlara ulaşmasına yönelik bir talep var. Müzakereler devam ediyor” ifadesini kullandı.

Ukrayna’nın Karadeniz’deki limanları, Rusya’nın bu ülkeye yönelik saldırılarını başlattığı Şubat ayından bu yana kullanılamıyor ve limanlardaki depolarda 20 milyon tondan fazla tahıl olduğu belirtiliyor. Rusya ile birlikte küresel buğday arzının yaklaşık üçte birini Ukrayna’dan tahıl ihracatı yapılamaması nedeniyle küresel çapta gittikçe büyüyen bir gıda krizi yaşanıyor.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Batı’nın ülkesine yönelik bazı yaptırımları kaldırması karşılığında Moskova’nın gıda taşıyan gemiler için koridor açmaya hazır olduğunu dile getirmişti.

Almanya da destek vermeye hazır

Alman Demiryolları İşletmesi (Deutsche Bahn), Ukrayna’nın tahıl ihracatına destek vereceğini duyurdu. Alman Yazı İşleri Ağı’na (RND) konuya dair açıklamalarda bulunan Deutsche Bahn (DB) Cargo Yönetim Kurulu Başkanı Sigrid Evelyn Nikuta, “Dünyanın bazı bölgelerinde yaşanması muhtemel olan açlık krizi ve milyonlarca ton Ukrayna tahılının ihracatına olan ihtiyaç nedeniyle, Almanya hükümeti ile birlikte DB Cargo olarak biz daha fazla iş üstlenip daha çok nakliye tren seferi organize edeceğiz” dedi.

“Şirket olarak sosyal sorumluluğumuz gereği yapmamız gereken ne varsa yapıyoruz” ifadelerini kullanan Nikuta, DB Cargo’nun Polonya ve Romanya’da kendine bağlı şirketler aracılığıyla halihazırda her gün çeşitli limanlara tahıl taşıyan çok sayıda tren seferi organize ettiğini bildirdi. Sigrid E. Nikuta, bir sonraki adımın Ukrayna’nın tarım ihracatının artırılması olacağını ve hedeflerinin Kuzey Denizi, Karadeniz ve Akdeniz’deki limanlara kalıcı bağlantılar kurmak olduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre Ukrayna’daki depolarda şu an ihraç edilmeyi bekleyen toplam 25 milyon ton tahıl bulunuyor. Karadeniz’deki limanları Rus ablukası altında olduğu için ihracatını buradan yapamayan Kiev, acil bir biçimde alternatif rotalar arıyor.

Paylaşın

Türkiye, Buğday Üretiminde 80 Yıl Geriye Gitti

1940’ta Türkiye nüfusu 17 milyon 820 bin 950, buğday üretimi 4 milyon 67 bin 950 ton iken kişi başına yaklaşık 1/4 ton (250 kg) olan yıllık  buğday üretimi nüfusun 84 milyon 680 bin 273’e ulaştığı 2021’de 17 milyon 650 bin tonda, yani kişi başına 208 kg’da kaldı. Türkiye buğday üretiminin tüketimi karşılama yeterliği düzeyinde 80 yıl öncesinin de gerisine gitti. 

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bugün sona eren uluslararası ithalat ihalesinde alım yapmaya başlayarak yaklaşık 100 bin ton ekmeklik buğday satın aldı.

Reuters’in haberine göre, Ticaret kaynakları, ihalede en düşük teklifin 25 bin ton buğday için navlun dahil ancak sigorta maliyetleri hariç (c&f) ton başına 412 dolar olduğunun ve teslimatın İskenderun limanına yapılacağının tahmin edildiğini söyledi.

TMO son teklif tarihi bugün olan iki buğday ithalat ihalesi açmıştı. İhalelerden birinde halen Türkiye’de bulunan 210 bin ton buğday, ötekindeyse Türkiye’ye sevkiyatı yapılmak üzere yaklaşık 270 bin ton buğday alınması öngörülüyor. İhalelerde oluşan fiyatlar TMO’nun nihai onayına tabi olduğu için daha sonra değişebiliyor.

Ayçiçek yağı da…

TMO, dün de 18 bin ton ayçiçek yağı ithal etmişti. Ticaret kaynakları, ihalede 12 bin ton için teklifin Yayla tarafından verildiğini, teklifin navlun dahil ancak sigorta maliyetleri hariç (c&f) ton başına 1,997 dolar olduğunu ve teslimatın Mersin limanına yapılacağının tahmin edildiğini söylemişti.

Bakan: Karamsarlığa gerek yok, kendine yeterliyiz

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi Gazete Ekonomi’ye verdiği demeçte, bu durumun “karamsarlığa yol açmaması” gerektiğini söyledikten sonra  “Ürünlerimiz hem kaliteli hem yeterli. Bazı ürünlerde üretim miktarını arttırmak için destekleri artıracağız. Önceliğimiz üretim, yeter ki üretme isteği olsun. Biz elimizden gelenin fazlasını vermeye hazırız.” diyor.

Ancak TMO istatistikleri özellikle buğday konusunda Kirişçi’yi doğrulamıyor.

Türkiye buğday üretiminde 80 yıl geriye gitti

1940’ta Türkiye nüfusu 17 milyon 820 bin 950, buğday üretimi 4 milyon 67 bin 950 ton iken kişi başına yaklaşık 1/4 ton (250 kg) olan yıllık  buğday üretimi nüfusun 84 milyon 680 bin 273’e ulaştığı 2021’de 17 milyon 650 bin tonda, yani kişi başına 208 kg’da kaldı. Türkiye buğday üretiminin tüketimi karşılama yeterliği düzeyinde 80 yıl öncesinin de gerisine gitti.

Üstelik 1976’dan bu yana Türkiye’nin yıllık buğday üretim miktarı nüfusun durmaksızın artmasına karşın 16-20 milyon tonda çakılıp kalırken ekilen alan genişliği 1976’da 9 milyon 250 bin hektardan, 2021’de 6 milyon 922 bin 236 hektara geriledi.

Paylaşın

Buğday Fiyatlarındaki Artış Durdurulamıyor!

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Rusya‘nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş nedeniyle dünya genelinde açlığın artmasından endişe duyuyor. Teşkilatın Almanya, Avusturya ve Lichtenstein Genel Müdürü Martin Frick, Rusya ve Ukrayna’nın dünyanın önde gelen buğday ihcaratçıları olduğunu ve bu nedenle Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile buğday fiyatlarının kürsel çapta hızlı biçimde arttığını dile getirdi.

Rusya ile Ukrayna, küresel çaptaki buğday ihracatının yüzde 30’unu elinde bulunduruyor. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla buğday fiyatları geçtiğimiz günlerde hızla tırmanışa geçerek rekor kırmıştı. Bugün de yüzde 10 artışla Avrupa’da buğdayın tonu 418,74 Euro’ya yükseldi.

Alman bankası Commerzbank’ın analistlerinden Carsten Fritsch, Rusya ve Ukrayna’nın dünya piyasalarından koptuğunu, bu durumun özellikle Kuzey Afrika ülkeleriyle Ortadoğu’da büyük endişe yarattığını dile getirdi. Özellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri Rusya ve Ukrayna’dan buğday alıyor ve genellikle de sübvansiyonla ekmek üretilmesini sağlıyor. Nitekim bu ülkelerin çoğunda pek çok diğer az gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ekmek temel gıda maddesi olma özelliğine sahip. Söz konusu ülkelerde buğday aşırı sıcak ve kurak iklim nedeniyle yetişmiyor.

Küresel rezervler en az seviyede

Buğday fiyatlarının artmasına neden olan bir diğer konu da dünya çapında rezervlerin yeterince dolu olmaması. Uluslararası Hububat Konseyi’nin (IGC) verilerine göre dünyanın önde gelen ihracatçılarından Avrupa Birliği (AB), Rusya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kanada, Ukrayna, Avusturalya, Kazakistan ve Arjatın’de, 2021/2022 hasat dönemi için rezervler, 57 milyon ton ile son dokuz yılın en düşük seviyesine indi. Bu miktarın dünya ihtiyacının 27 günlük kısmına denk geldiğini belirten IGC, söz konusu ülkeler arasından Rusya ve Ukrayna çıkarıldığında mevcut buğday rezervinin dünyanın ihtiyacını ancak üç hafta karşılayabileceğini kaydetti.

Dünya rezervlerinin neredeyse yarısı Çin’in elinde

Uluslararası Hububat Konseyi’nin verilerine göre 131 milyon ton ile Çin dünyadaki buğday rezervlerinin yaklaşık yarısını elinde tutuyor, ancak Çin’deki buğday miktarına dair verilerin doğruluğunu bağımsız kaynaklardan teyit etmek mümkün değil, zira Pekin hükümeti buğdayı stratejik ürün saydığı için kesin verileri açıklamıyor.

Buğdayın stratejik ürün sayılması politikası çerçevesinde Çin yönetimi 2005-2006’dan itibaren buğday satın alımı için asgari taban fiyatı uygulamasını yürürlüğe koydu. Çin bu uygulama ile çiftçilerini buğday üretimine teşvik etmeyi hedefliyor. Ülke geçen yıl da 1 milyon ton oranında sadece Kuzey Kore’ye buğday ihraç etti.

Uluslararası Hububat Konseyi (IGC) ekonomistlerinden Alexander Karavaytsev, son iki yıl zarfında gıda tedariğinde güvence konusunun öne çıktığını, bunun sonucu olarak da Pekin’in yedi yıl aradan sonra 2021’de taban fiyatını artırdığını belirtti. Böylece hububat üretimi çiftçiler için cazip kılmaya çabalanıyor.

Karavaytsev, sadece Çin‘de değil başka ülkelerde de kötü hasat ve pandemi nedeniyle son iki senede gıda temininde güvence konusunun ana gündem maddesi haline geldiğini belirtiyor. Buğday fiyatları Avrupa’da son iki sene zarfında neredeyse ikiye katlanarak tonu önce 390,75 euro olmuştu. Bugün de yüzde 10 artışla 418,74 Euro’ya yükseldiği bildirildi.

Türkiye’de de endişe: Bazı un ve yağ ürünleri ihraç kısıtlaması listesine alındı

Buğday ihtiyacının yüzde 70’ini Rusya, yüzde 15’ini de Ukrayna’dan karşılayan Türkiye’de de son günlerde buğday sıkıntısı yaşanabileceğine dair endişe hakim. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla Türkiye’nin kendi ihtiyacını karşılayıp karşılayamayacağı sorusu gündemde.

27 Ocak’ta bazı Tarım Ürünlerinin İhracatına İlişkin Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğ, Tarım ve Orman Bakanlığı’na, belirlenen kimi ürünlerin ihracatında, gerektiğinde dönemsel düzenlemeler yapma yetkisi veriyor. Akabinde 20 tarım ürününün ihracatına ilişkin yetki alan Bakanlık, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle girilen bu hafta başında önce zeytinyağı, fasulye ve kırmızı mercimek ihracatına kısıtlama getirmişti. Bugün de yine Resmi Gazete’de yayınlanan bir tebliğ ile bu listeye, Ukrayna’ya Rusya’nın saldırmasıyla oluşabilecek arz sıkıntısı sebebiyle bazı un ve yağ çeşitlerinin de eklendiği duyuruldu. Böylece ihracatına kısıtlama getirilen ürün sayısı 37’ye çıktı.

Bunlar arasında büyükbaş ve küçükbaş hayvan eti, pirinç, buğday, mısır unu, aşurelik buğday, soya, zeytinyağı, zeytin, ayçiçeği tohumu yağı, pamuk yağı, patates, sivri biber, patlıcan, elma, limon gibi yaygın kullanılan gıda ürünleri de bulunuyor.

Tahılın hayvan yemi ve enerji üretiminde kullanılması nedeniyle başka alanları da olumsuz etkileyeceği bildiriliyor. Almanya’daki tavuk ve kanatlı havyan ticareti ile uğraşan çiftçiler, buğday ve mısırın yakıt üretiminde kulanılmasına son verilmesi için hükümete çağrıda bulundular. Çok sayıda örgüte üye çiftçilerin, Federal Tarım Bakanı Cem Özdemir ile Aşağı Saksonya Eyalet Tarım Bakanı Barbara Otte-Kinast’a’e bir mektup yazarak, küresel çapta yaşanan hububat sıkıntısına dikkat çektikleri ve yakıt üretiminde kullanılmaya devam edilmesi halinde hayvanların yem ihtiyacının karşılanmasında sıkıntıya girileceğini ve besiciliği tehlikeye atacağını ilettikleri bildiriliyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın