Böbrek Hastalığı Cilt Kaşıntısına Neden Olabilir

Böbrekler vücudun dengesini korumada önemli bir rol oynar. Kanı temizler, fazla suyu atar ve kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin seviyelerini yönetmeye yardımcı olur.

Haber Merkezi / Böbrekler iyi çalışmayı bıraktığı zaman, zararlı atıklar ve mineraller kanda birikebilir. Bu durum, cilt de dahil olmak üzere vücudun birçok bölümünü olumsuz etkileyebilir.

Böbrek hastalığı olan kişilerde en sık görülen cilt sorunlarından biri pruritus olarak da bilinen kronik kaşıntıdır. Kronik kaşıntı, özellikle böbrek hastalığının ileri evrelerinde olan veya diyalize giren kişilerde görülür.

Peki, böbrek hastalığı nasıl cilt kaşıntısına neden olur?

Üremik toksinler: Böbrekler düzgün çalışmadığında, kanda üre ve diğer atık maddeler birikir. Bu toksinler cildi tahriş ederek kaşıntıya yol açabilir.

Fosfor düzeyleri: Böbrek hastalığı, kandaki fosfor seviyelerinin artmasına neden olabilir. Yüksek fosfor, ciltte kaşıntıya sebep olabilir.

Kuru cilt: Böbrek hastalarında cilt genellikle kurur ve bu da kaşıntıyı tetikler.

Enflamasyon: Kronik böbrek hastalığında vücutta sistemik enflamasyon artabilir, bu da ciltte hassasiyete ve kaşıntıya yol açabilir.

Diyalizle ilişkili faktörler: Diyaliz tedavisi alan hastalarda, diyaliz sırasında kullanılan maddeler veya yetersiz diyaliz, kaşıntıyı artırabilir.

İkincil hiperparatiroidizm: Böbrek hastalığı, paratiroid hormon seviyelerini artırabilir ve bu da kaşıntıya katkıda bulunabilir.

Peki ne yapılabilir?

Doktorla görüşme: Kaşıntının altında yatan nedenin belirlenmesi için bir nefrolog veya dermatologla görüşülmeli. Kan testleri, üre ve fosfor seviyelerini kontrol edebilir.

Cilt bakımı: Nemlendirici kremler (parfümsüz, alkolsüz) kullanarak cildi nemli tutmak faydalı olabilir.

Diyet: Fosfor içeren yiyeceklerden (örneğin, süt ürünleri, kuruyemiş) kaçınmak için diyetisyenle çalışılabilir.

İlaçlar: Antihistaminikler, topikal steroidler veya kaşıntıyı azaltan özel kremler doktor önerisiyle kullanılabilir.

Diyaliz ayarlamaları: Diyaliz alan hastalarda, tedavi planının optimize edilmesi kaşıntıyı azaltabilir.

Not: Kaşıntı, böbrek hastalığının yanı sıra alerji, karaciğer hastalığı veya diğer durumlarla da ilişkili olabilir. Bu nedenle, sürekli veya şiddetli kaşıntı durumunda bir doktora başvurulması önemlidir.

Paylaşın

Yaşlı Yetişkinlerde Böbrek Hastalığının Erken Belirtileri

Böbrekler, yaş ilerledikçe doğal olarak bazı işlevlerini kaybeder. Bu, yaşlı yetişkinlerin kronik böbrek hastalığı (KBH) geliştirme olasılığının daha yüksek olduğu anlamına gelir.

Haber Merkezi / KBH, oldukça ileri bir seviyeye gelene kadar genellikle fark edilmeyen uzun vadeli bir rahatsızlıktır. KBH, erken teşhis edilmezse sessizce ilerleyebilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

İşte yaşlı yetişkinlerde böbrek hastalığının erken belirtileri:

Yorgunluk ve hHalsizlik: Böbrekler, kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekleyen eritropoietin hormonunu üretir. Böbrek fonksiyonu bozulduğunda kansızlık (anemi) gelişebilir, bu da sürekli yorgunluk ve enerji eksikliğine yol açar.

İdrar değişiklikleri: İdrar miktarında azalma veya artma (özellikle gece sık idrara çıkma – nokdüri), idrarda köpüklenme (protein kaçağı belirtisi), bulanıklık, kan (hematüri) veya koyu renk, idrar yapmada zorluk ya da yanma hissi.

Şişlik: Böbrekler fazla sıvıyı ve tuzu vücuttan atamazsa, ellerde, ayaklarda, bileklerde veya yüzde şişlik oluşabilir. Bu, özellikle sabahları göz çevresinde belirgin olabilir.

İştah kaybı ve mide bulantısı: Böbrekler atık maddeleri (örneğin üreyi) temizleyemediğinde, bu maddeler kanda birikir (üremi). Bu durum iştah kaybına, mide bulantısına ve hatta kusmaya neden olabilir.

Kaşıntı ve cilt değişiklikleri: Böbrek fonksiyonu azaldığında, fosfor gibi maddeler kanda birikebilir ve bu da şiddetli kaşıntıya veya kuru, pullu bir cilde yol açabilir.

Yüksek tansiyon: Böbrekler kan basıncını düzenlemede önemli bir rol oynar. Erken evre böbrek hastalığında tansiyonun kontrol edilmesi zorlaşabilir veya ani yükselmeler görülebilir.

Konsantrasyon zorluğu ve zihinsel bulanıklık: Toksinlerin kanda birikmesi beyin fonksiyonlarını etkileyebilir, bu da hafıza sorunlarına, odaklanma güçlüğüne veya genel bir “sisli” hisse neden olabilir.

Nefes darlığı: Sıvı birikimi akciğerlerde ödeme yol açabilir veya kansızlık nedeniyle oksijen taşınımı azalabilir, bu da nefes almada zorluğa sebep olur.

Dikkat edilmesi gerekenler

Yaşlı yetişkinlerde bu belirtiler bazen yaşlanmanın doğal bir sonucu gibi algılanabilir veya başka hastalıklarla (örneğin diyabet, kalp hastalığı) karıştırılabilir. Bu yüzden belirtiler fark edildiğinde bir doktora danışmak kritik önem taşımaktadır.

Paylaşın