Dikkat Çeken Araştırma: Gençlerde Sosyal Medya Bağımlılığı Yoksullukla İlişkili

Sosyal medya bağımlılığıyla ilgili bir anket üzerinden kullanıcıların maddi durumları analiz edildi. Bulgular, daha yoksul ergenlerde sorunlu sosyal medya kullanımı ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösterdi. Uzmanlar sorunun, ekonomik eşitsizliğin daha fazla olduğu okullardaki gençlerde daha yaygın olduğunu bildirdi.

Sorunlu sosyal medya kullanımıyla gelir eşitliği arasındaki bağlantı, sadece ailesinin kendisine az destek verdiğini söyleyen gençlerde görüldü. Araştırma ekibi bulguların arkasındaki nedenlerden biri olarak, yoksul gençlerin fotoğraf ve videoları statü ve güçle eş tutukları için paylaşmaya daha yatkın olmasını düşünüyor.

Bilim insanları gençlerde sosyal medya bağımlılığının yoksullukla ilişkili olduğunu ortaya koydu.

Information, Communication and Society adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan araştırma, düşük gelirli aileden gelen ergenlerin, sosyal medya bağımlılığını gösteren davranışları gösterme ihtimalinin daha fazla olduğunu gösterdi.

Uluslararası bir ekibin çalışmasında, aralarında Türkiye’nin de olduğu 43 ülkeden 179 bini aşkın öğrenci incelendi.

Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformlarını kullanmadığında kötü hissetme, daha az kullanmayı deneyip başaramama, olumsuz duygulardan kaçmak için kullanma gibi davranışlardan en az 6’sı olan çocukların sorunlu sosyal medya kullanımı sergilediği belirtildi.

Sosyal medya bağımlılığıyla ilgili bir anket dolduran çocukların maddi durumları da analiz edildi.

Bulgular, daha yoksul ergenlerde sorunlu sosyal medya kullanımı ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösterdi. Uzmanlar sorunun, ekonomik eşitsizliğin daha fazla olduğu okullardaki gençlerde daha yaygın olduğunu bildirdi.

Sorunlu sosyal medya kullanımıyla gelir eşitliği arasındaki bağlantı, sadece ailesinin kendisine az destek verdiğini söyleyen gençlerde görüldü.

Araştırma ekibi bulguların arkasındaki nedenlerden biri olarak, yoksul gençlerin fotoğraf ve videoları statü ve güçle eş tutukları için paylaşmaya daha yatkın olmasını düşünüyor.

Uzmanlar “Adım atın” çağrısı yaptı

Michela Lenzi, Frank J. Elgar ve Claudia Marino gibi araştırmacıların imza attığı araştırmada hükümetlerin yeni stratejiler geliştirerek gençlere yardım etmesi gerektiği savunuldu.

Uzmanlar etkin politikalar geliştirerek, gençlerin zararlı davranışlarını bir nebze de olsa önlenebileceğini ifade etti.

Araştırmanın başyazarı Lenzi de yetkililere yaptığı çağrıda “Eşitsizlikleri azaltmak ve ergenlerin sağlıksız sosyal medya kullanım davranışlarını kısıtlamak için adım atılmalı” dedi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Beyindeki Bağımlılık Ağı Haritalandı: Yeni Tür Tedaviler Yolda

Bilim insanları beyin lezyonları geçirdikten sonra aniden sigarayı bırakan uzun süreli içicileri inceleyerek beyindeki bağımlılıkla bağlantılı ağı haritaladıklarını açıkladı. Araştırmanın, madde bağımlılığı ile mücadelenin geleceğindeki tedavilerde yeni imkanlar ve yöntemler sağlayacağı umuluyor. 

Bağımlılığın beyinde nerede olduğunu bulmak için araştırmacılar, beyin lezyonları olduğu döneme kadar her gün sigara içen 129 hasta üzerinde çalıştı.

Nature Medicine dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, yarıdan fazlası lezyon oluştuktan sonra normal şekilde sigara içmeye devam ederken, dörtte biri herhangi bir sorun yaşamadan hemen sigarayı bıraktı. Hata bu kişiler “canlarının sigara çekmediğini” de bildirdi.

Sigarayı bırakanların lezyonları beynin belirli bir bölgesinde bulunmazken, olanlar da bir dizi alanda haritalandılar. Buna “bağımlılık remisyon ağı” denildi.

Birinin bağımlılıktan vazgeçmesine neden olacak lezyonun, muhtemelen beynin dorsal singulat, lateral prefrontal korteks ve insula gibi kısımlarını etkileyeceğini ancak medial prefrontal korteksi etkilemeyeceğini buldular.

Önceki araştırmalar, insulayı etkileyen lezyonların bağımlılığı azalttığını göstermişti. Bulgularını doğrulamak için araştırmacılar, alkol risk değerlendirmesini tamamlayan toplanmda 186 lezyon hastasını inceledi.

Çalışma, hastaların bağımlılık remisyon ağındaki lezyonların alkolizm riskini de azalttığını ve bunun maddeler arasında ortak bir bağımlılık ağına işaret ettiğini gösterdi.

Finlandiya Turku Üniversitesi’nde nörolog ve çalışmanın yazarı olan Juho Joutsa, AFP’ye verdiği demeçte “tanımlanan ağ, tedavi çabaları için bizlere test edilebilir bir hedef sağlıyor” dedi.

Ameliyat gerektirmeyen yöntemleri güçlendirebilir

Bulgulara göre bu bağımlılık ağının bazı merkezleri, ameliyat gerektirmeyen nöromodülasyon (bir dizi rahatsızlığı tedavi etmek için sinirleri uyarma) teknikleriyle bile hedeflenebilecek kortekste bulunuyor.

Böyle bir teknik, geçen ay ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından obsesif-kompulsif bozukluk için transkraniyal manyetik stimülasyonun (TMS) onaylanması ile kullanılmıştı.

Araştırmalar devam etmeli

Joutsa, araştırmasının bağımlılığı hedefleyen bir TMS tedavisine katkıda bulunacağını umduğunu söyledi ve ekledi:

“Ancak, bu ağı modüle etmenin en iyi yolunun ne olduğunu bulmamız ve ağı hedeflemenin klinik olarak faydalı olup olmadığını test etmek için dikkatlice tasarlanmış, rastgeler, kontrollü denemeler yürütmemiz gerekiyor.”

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Gençler Arasında Kumar Bağımlılığı Yüzde 43 Arttı

Belçika’da gençler arasında kumar oynayanların oranının önemli ölçüde artması üzerine federal hükümet kumar reklamlarını tamamen yasaklamayı planlıyor. Belçika’daki gençler arasında kumar oynayanların oranı yüzde 43’e yükseldi.

BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre, Adalet Bakanlığı’nın düzenlemesi onaylanırsa yıl sonundan itibaren kumar şirketlerinin radyo ve televizyonda, sosyal medyada, gazetelerde veya sokaktaki panolarda reklam yapmasına izin verilmeyecek.

Belçika Adalet Bakanı Vincent Van Quickborne’a göre, korona pandemisi sırasında kumar oynayanların sayısı keskin bir şekilde arttı. Kumar alışkanlığını, “yeni sigara tiryakiliği” olarak tanımlayan Van Quickenborne, “Bu rakamların arkasında çok fazla acı var” dedi.

Belçikalı bakan, uluslararası araştırmalara göre kumar şirketlerinin kârlarının yaklaşık yüzde 40’ının kumar bağımlılığı olan insanlardan elde edildiğini vurguladı.

Adalet Bakanı Van Quickenborne, kumar yüzünden yaşanan mağduriyetin önlenmesi için bir kraliyet kararnamesi hazırladı. Kabinedeki yetkili bakanlar tarafından da desteklenen kararnameye göre, kumar ve bahis şirketlerinin reklamları, yıl sonundan itibaren tamamen yasaklanacak.

Bu şirketler, radyo, televizyon, sosyal medya ve kamusal alanlarda reklam yapamayacak. Mevcut tanıtım sözleşmeleri için 2023 yılına kadar bir geçiş süreci uygulanacak.

Spor kulüplerine sponsor olan şirketler

Spor kulüplerine sponsor olan kumar şirketleri için ise geçiş süreci 2025 olarak belirlendi. Mevcut sözleşmeler ışığında 2025 yılına kadar formalarda veya stadyumlarda kumar şirketlerinin sadece simleri veya logoları yer alacak.

Tanıtıcı, teşvik edici slogana izin verilmeyecek. Kumar şirketleri, kendi internet sitelerinde veya bir kumarhanede tanıtım yapabilecek.

Hükümet ortağı Liberal Parti (MR), finansman açısından spor sektörü üzerinde çok büyük bir baskı oluşturacağı gerekçesiyle düzenlemeyi eleştiriyor. Ancak kabinedeki yetkili bakanların desteklemesi nedeniyle MR de tasarıya karşı çıkamıyor.

Hollanda’da da tartışılıyor

Kamu yayıncısı NOS’a göre, Hollanda’da da kumar reklamları tartışma yaratıyor. Geçen Ekim ayından bu yana internet üzerinden kumar yasallaştırılmasıyla birlikte reklamlarda da önemli bir artış oldu.

Reklamlarda özellikle eski profesyonel futbolcular ve diğer rol modeller yer alıyor. Bağımlılık uzmanları, bu nedenle daha fazla insanın kumar bağımlısı olacağı endişesini dile getiriyor.

Temsilciler Meclisi’nin talebi üzerine Hollanda hükümeti de yüksek riskli şans oyunları için reklam yasağı düzenlemesi üzerinde çalışıyor.

Paylaşın