Cumhuriyet Tarihinin En Kapsamlı Borç Yapılandırma Paketi Geliyor!

31 Aralık 2022’ye kadar devlete olan tüm borçlar yapılandırılacak. Yapılandırma paketi pazartesi günü Kabine’de masaya yatırılacak. Kabine sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paketin ayrıntılarını açıklaması bekleniyor. 

NTV’den Ahmet Ergen’in haberine göre, paketin en geç şubat ortasında yasalaşması bekleniyor.

Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırma paketi için hükümet harekete geçti. Paket, önümüzdeki hafta başında Kabine toplantısında değerlendirilecek.

Buna göre 31 Aralık 2022’ye kadar devlete olan tüm borçlar yapılandırılacak.

Vergi, prim ve cezalar kapsamda

Vergi, sigorta primi borçlarıyla adli ve idari cezalar için yapılandırma imkanı sunulacak.

Şirketlere matrah artırımı, kasa ve stok affı imkanı sağlanacak. Belediyelere olan borçlar, su ve öğrenim kredisi borçları yapılandırma kapsamında olacak.

Taksitli ödeme imkanı

Anapara borcuna eklenen faiz ve gecikme faizi borçlarında önemli ölçüde silinme meydana gelecek. Önceki yapılandırmalarda olduğu gibi peşin ve taksitli ödeme imkanı getirilecek. Peşin ödeme halinde yüzde 90’a kadar borçların silinmesi imkanı olacak. Belirli tutarın altında olan borçların tamamının silinmesi söz konusu olabilir.

Ne zaman yasalaşacak?

Yapılandırma paketi pazartesi günü Kabine’de masaya yatırılacak. Kabine sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın paketin ayrıntılarını açıklaması bekleniyor. Paketin en geç şubat ortasında yasalaşması bekleniyor.

Hangi borçlar yapılandırılacak?

Yapılandırma işleminin vergi borçları; maliyeye olan vergi borçları henüz kesinleşmemiş veya dava sürecinde olan cezalar, Kredi Yurtlar Kurumu öğrenim kredileri, motorlu taşıt vergileri, trafik cezaları, nüfus cezaları, askerlik cezaları, otoyol ve köprülerden kaçak geçiş ücretleri ve cezaları, gümrük cezaları ve sosyal güvenlik kurumu tarafından takip edilen sigorta primlerini kapsaması bekleniyor.

Paylaşın

Kiev, Barış İçin Bir Şansı Daha Heba Mı Edecek?

Ukrayna – Rusya cephesinde yeni ve önemli askeri gelişmeler yaşanıyor. Rusya, haftalarca süren şiddetli çatışmaların ardından Ukrayna’nın doğusundaki küçük Soledar kasabasını ele geçirdiğini duyurdu, Ukrayna ise, Rusya’nın bu açıklamasını yalanladı.

Kurtuluş Aladağ / Soledar’ın ele geçirilmesi, Putin için stratejik olmasa da sembolik bir zaferi temsil ediyor. Ancak Soledar’ın Rusya tarafından ele geçirilmesi, Ukrayna’nın teslimiyetini veya savaşın genel görünümünde önemli bir değişikliği işaret etmiyor.

Açıklamalara bakılırsa, Rusya’nın önümüzdeki bahara kadar bir saldırı başlatması bekleniyor. Saldırı başarılı olursa, ki büyük olasılıkla başarılı olacak, bu durum cephe hattında Rusya’nın lehine kesin bir dönüş olacaktır.

Rusya’nın Soledar zaferi ve bahar aylarında başlatması beklenen saldırısı, Ukrayna’yı destekleyen ülkelerde endişeye neden olurken, başta ABD olmak üzere Ukrayna’yı destekleyen ülkeler, daha fazla silah göndermeye başladı.

ABD, Ukrayna’ya zırhlı araçlar ve hava savunma sistemlerini de içeren toplam 2,5 milyar dolarlık yeni paket açıkladı. ABD, Rusya’nın Ukrayna’yı geçen yıl Şubat ayında işgal etmesinden bu yana bu ülkeye toplamda 27 milyar 400 milyon dolar güvenlik desteği yaptı.

Estonya’daki bir askeri üste bir araya gelen İngiltere, Polonya, Letonya, Litvanya, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Hollanda ve Slovakya, yeni yardım paketi sözü verdi.

Ortak açıklamayla duyurulan yardım paketleri şunları içeriyor:

  • İngiltere: 600 Brimstone füzesi
  • Danimarka: 19 Fransız yapımı Caesar tipi obüs
  • Estonya: Havan topları, cephane, destek araçları ve tanksavar bomba atarlar
  • Letonya: Stinger hava savunma sistemleri, iki helikopter, İHA’lar
  • Litvanya: Uçaksavar ve iki helikopter
  • Polonya: : S-60 uçaksavar ve 70 bin mermi
  • Çek Cumhuriyeti: Cephanelik, havan topları ve zırhlı personel taşıyıcılar.
  • Hollanda: Yardım paketini Cuma günü duyuracak.

Silah gönderen ülkeler, gönderilen silahların verimli bir şekilde kullanılması için Ukrayna askeri personelini eğitmek için de yarışıyorlar. Öte yandan Ukrayna askeri komutanlığı, cephe hattında yaşanan can kayıplarının yerini doldurmak için ciddi sorunlar yaşıyor.

Moskova’nın Ukrayna’daki durumu askeri bir operasyon değil de gerçek bir savaş olarak değerlendirme kararının sonuçları ve yansımaları birçok düzeyde ortaya çıkmadı.

Rusya’nın bahar aylarında başlatması beklenen saldırıda daha gelişmiş taktik silahları kullanmayı planladığı haberleri doğrulanırsa, bu Kiev için yeni bir ikilem oluşturacak.

Kiev yönetimi, Rusya’nın 24 Şubat’ta başlattığı geniş çaplı saldırıların başlarında müzakere masasına oturma şansı bulmuştu. Ancak başta Washington ve Londra olmak üzere batılı güçlerin, Kiev yönetimine yaptığı baskılar sonuç vermiş ve müzakereler çıkmaza girmişti.

Kiev, Moskova ile o dönemde bir anlaşmaya varmış olsaydı, ülkeyi büyük bir yıkımdan kurtarmış olacaktı. Kiev, şu an için daha zayıf bir pozisyonda olsa da müzakerelere gitmek için hala bir şansı var.

Ukrayna liderliği, müzakere yoluyla mı sorunu çözecek, yoksa Batılı müttefikleriyle farklı bir bir yol mu izleyecek? Bu, yakın geleceğin göstereceği bir şey.

Bekle ve gör!

Paylaşın

Vatandaş Borcunu Ödeyemiyor!

Bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 13 Ocak itibarıyla bir önceki haftaya göre 1 milyar 382 milyon lira artarak 161 milyar 653 milyon liraya yükseldi. Söz konusu takipteki alacakların 140 milyar 656 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı.

Sektörün kredi hacmi 13 Ocak itibarıyla 107 milyar 813 milyon lira artarken toplam kredi hacmi 7 trilyon 681 milyar 230 milyon liraya çıktı. Bankacılık sektöründeki toplam, geçen hafta 224 milyar 314 milyon lira arttı. Söz konusu haftada bankacılık sektörü toplam mevduatı, 9 trilyon 83 milyar 302 milyon lira oldu.

Yaşanan derin ekonomik kriz Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine yansıdı.

BDDK tarafından yayımlanan haftalık bültene göre tüketici kredileri tutarı, 13 Ocak itibarıyla 13 milyar 717 milyon lira arttı. Tüketici kredileri tutarı 1 trilyon 107 milyar 477 milyon liraya yükselirken bunların 361 milyar 483 milyon lirası konut, 51 milyar 233 milyon lirası taşıt ve 694 milyar 761 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

BirGün’de yer alan habere göre; söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 981 milyar 435 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 2,8 yükselerek 463 milyar 825 milyon lira oldu. Bireysel kredi kartı alacaklarının 227 milyar 727 milyon lirası taksitli, 236 milyar 98 milyon lirası taksitsiz oldu.

Vatandaş borcunu ödeyemiyor

BDDK verilerine göre, bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 13 Ocak itibarıyla bir önceki haftaya göre 1 milyar 382 milyon lira artarak 161 milyar 653 milyon liraya yükseldi. Söz konusu takipteki alacakların 140 milyar 656 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı.

Sektörün kredi hacmi 13 Ocak itibarıyla 107 milyar 813 milyon lira artarken toplam kredi hacmi 7 trilyon 681 milyar 230 milyon liraya çıktı. Bankacılık sektöründeki toplam, geçen hafta 224 milyar 314 milyon lira arttı. Söz konusu haftada bankacılık sektörü toplam mevduatı, 9 trilyon 83 milyar 302 milyon lira oldu.

Paylaşın

ABD’den Ukrayna’ya “Ağır Silah” Yardımı

ABD, Ukrayna’ya zırhlı araçlar ve hava savunma sistemlerini de içeren toplam 2,5 milyar dolarlık yeni paket açıkladı. ABD, Rusya’nın Ukrayna’yı geçen yıl Şubat ayında işgal etmesinden bu yana bu ülkeye toplamda 27 milyar 400 milyon dolar güvenlik desteği yaptı.

ABD Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre Washington’un Ukrayna’ya son askeri yardım paketi içinde 59 Bradley Savaş Aracı ve 90 Stryker Zırhlı Personel Taşıyıcı yer alıyor.

Son yardıma ayrıca HIMARS roket sistemi için mühimmat, sekiz Avenger hava savunma sistemi, binlerce topçu mermisi ve yaklaşık 2 bin tanksavar roketi için ek mühimmat dahil.

Kış mevsiminin Rus güçlerine yeniden organize olma ve büyük bir saldırı başlatma fırsatı verebileceği kaygıları nedeniyle Ukrayna batıdan daha fazla silah talep ediyor.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski Aralık ayında Washington’da ABD Kongresi’ne hitaben yaptığı konuşmada Ukrayna’ya yapılan desteğin, “hayır işi” olmadığını, “demokrasiye yatırım” olduğunu söylemiş, ABD’den güvenlik alanındaki desteğini sürdürmesini istemişti.

Öte yandan Reuters haber ajansına konuşan Amerikalı bir yetkili CIA Başkanı William Burns’un yakın zamanda Ukrayna’ya gizli bir ziyaret yaptığını ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’yle biraraya geldiğini belirtti.

Haberi ilk veren Washington Post gazetesine göre ziyaret geçen haftanın sonunda gerçekleşti. Haberde Burns’un, Zelenski’yi Rusya’nın gelecek askeri planlarıyla ilgili beklentileri konusunda bilgilendirdiği belirtildi. Ayrıca Burns’un, ABD’nin desteğinin ulaşmasının bir noktada zorlaşacağını belirttiği kaydedildi.

Washington Post’un kaynaklarına dayandırdığı habere göre Zelenski ve üst düzey istihbarat yetkilileri Cumhuriyetçiler’in ABD Temsilciler Meclisi’nde az farkla çoğunluğu elde etmesinin ardından Ukrayna’nın ABD ve Batı yardımının daha ne kadar devam etmesini bekleyebileceğini tartıştı.

Öte yandan aralarında İngiltere ve Hollanda’nın da olduğu bir dizi ülke de yeni yardım paketi sözü verdi. Açıklama, Almanya’da bugün gerçekleşecek ve 50 ülkenin silah yardımlarını koordine edeceği toplantı öncesinde yapıldı.

Estonya’daki bir askeri üste bir araya gelen 11 ülkenin temsilcileri, Ukrayna’nın yeni bölgelerde hakimiyet kurması ve Rusya’nın ilerlemesinin durdurulması hedefiyle silah yardımlarını artırmaya karar verdi.

İngiltere, Polonya, Letonya, Litvanya, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Hollanda ve Slovakya, daha çok destek sözü verdi.

Ortak açıklamayla duyurulan yardım paketleri şunları içeriyor:

  • İngiltere: 600 Brimstone füzesi
  • Danimarka: 19 Fransız yapımı Caesar tipi obüs
  • Estonya: Havan topları, cephane, destek araçları ve tanksavar bomba atarlar
  • Letonya: Stinger hava savunma sistemleri, iki helikopter, İHA’lar
  • Litvanya: Uçaksavar ve iki helikopter
  • Polonya: : S-60 uçaksavar ve 70 bin mermi
  • Çek Cumhuriyeti: Cephanelik, havan topları ve zırhlı personel taşıyıcılar.
  • Hollanda: Yardım paketini Cuma günü duyuracak.

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, Estonya’daki ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, “2023’te, Ukraynalıların Rusya’yı püskürtüp Ukrayna dışına çıkararak ülkede egemenliklerini yeniden tesis etmelerinin zamanı geldi” dedi.

Paylaşın

Altılı Masa’nın Adayını Ne Zaman Açıklayacağı Netleşmeye Başladı

İktidarın seçim için 14 Mayıs’ı dillendirmesi sonrası, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Atılı Masa’nın ortak adayının ne zaman açıklanacağı netleşmeye başladı.

İYİ Parti kurmayları, ortak aday için 26 Ocak’ta yapılacak Altılı Masa toplantısının önemli olduğunu, ortak adayın liderler zirvesi sonrası her an açıklanabileceğini kaydediyor.

Cumhuriyet’ten Sertaş Eş’in haberine göre, kurmaylar, “Şubat ortasının makul bir tarih olarak öne çıktığına” da dikkat çekiyor. Ortak adayın açıklanması konusunda CHP’li kurmaylar arasında “Şubat ortasının ağırlık kazandığının” anımsatılması üzerine İYİ Partililer, “Masanın toplantısının ardından her tarih makuldür. Dolayısıyla şubat ortası da aynı şekilde makuldür” yorumunda bulunuyor.

Öte yandan kulislerde, Altılı Masanın adayı için farklı isimler dillendiriliyor. Cumhuriyet’ten Can Uğur’un edindiği bilgilere göre, masada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi öne çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin yapılan kamuoyu araştırmalarında CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun oy oranındaki artışa vurgu yapılıyor. 6’lı masanın üzerinde durduğu “kazanacak aday”ın ise Kılıçdaroğlu olduğu belirtiliyor.

İyi Parti ne diyor? 

Kılıçdaroğlu her açıklamasında “Belediye başkanlarımız görevinin başında” dese de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener farklı görüşte. Kulislerde, Akşener’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aday gösterilmesinden yana olduğu konuşuluyor. Ancak İmamoğlu ile ilgili davalar ve siyasi yasak kararı adaylığı önündeki en büyük engel olarak gösteriliyor. İYİ Parti teşkilatlarında konuşulan ismin ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş olduğu belirtiliyor. HDP’nin Mansur Yavaş’ın ismine karşı çıkan net açıklamaları Yavaş’ın adaylığı olasılığını zayıflatıyor.

HDP ne diyor? 

Daha önce aday çıkarma kararı alan HDP ise ortak adaya ve müzakerelere kapıyı kapatmış değil. HDP’li isimler, “muhalefeti temsil etmek isteyen kişilerle ilkeler ışığında görüşmeler yapılabileceğini” belirtiyor. HDP’de “Erdoğan çizgisinde aday çıkarsa neden müzakere edelim?” görüşü de öne çıkıyor.

HDP kaynakları, “Aday çıkarma kararının alınmasına yönelik eleştirilere” değinerek “Adımı atarken amacımız Erdoğan’a kazandırmak değil. Asla böyle bir amaç taşımıyoruz” vurgusunu yapıyor. Bu nedenle “müzakerelere her koşulda kapının açık olduğu”, böyle bir durumda “ilkelerin ve tutumun göz önüne alınacağı ve değerlendirileceği” aktarılıyor. Ortak aday değerlendirmesinin ve müzakerelerin de isimler üzerinden olmayacağına dikkat çekiliyor.

Kulislerde, “HDP’nin kendi adayını çıkarma kararının ilgili kurulların genel mutabakatı olduğu ve ‘Kılıçdaroğlu ya da şu veya bu isim aday olursa tartışmaya açarız’ görüşünün bulunmadığı” kaydediliyor.

Adaylık tartışmalarında HDP Danışma Kurulu’nda yer alan Ahmet Türk’ün açıklamaları da dikkat çekmişti. Türk, “Bu iktidarı ilk turda göndermeyi biz de isterdik ama sorumluluk bizde değil 6’lı masada. Bence Kılıçdaroğlu uygun bir aday” demişti.

Paylaşın

Et Fiyatlarındaki Artış: Canlı Hayvan İthalatı Yeniden Başlıyor

“Ramazan ayı, turizm sezonunun açılışı, yaz ayları ve Kurban bayramı gibi ette hareketin başlayacağı dönemler geliyor. Bakanlık ithalat için anlaşmalar yapmaya başladı” diyen ETBİR Başkanı Yücesan yurt içi üretim ve beraberinde yapılacak ithalatla kısa vadede piyasanın bir şekilde dengelenebileceğini, orta vadede ise tüketimdeki artışla beraber yine sıkıntının başlayacağını söyledi.

Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem Türkiye’de yurt içindeki ihtiyaca bakılmaksızın ihracata yönelik üretiminin teşvik edildiğini söyledi ve “Üretemediklerinizi de ithal etmek durumundasınız. Aldığımız ürünlerin nereden geldiği belli değil. Sistem küçük çiftçi ve aile üreticilerini yok ediyor” dedi.

Hayvancılıkta yüksek maliyetler nedeniyle üretimin yetersiz kalması ve son bir ayda hızla artan fiyatlar et ithalatını gündeme getirdi. Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (ETBİR) Başkanı Vet. Dr. Ahmet Yücesan et fiyatlarının üretici açısından olması gereken düzeye çıktığını, normal fiyat çizgisine ulaştığını belirtti. Şu anda stoklarla ilgili sıkıntı bulunuyor. Fiyatlar yükseliyor ve piyasada tedirginlik var. Yücesan, bıçak sırtında giden bir piyasa olduğuna dikkat çekti. “Ramazan ayı, turizm sezonunun açılışı, yaz ayları ve Kurban bayramı gibi ette hareketin başlayacağı dönemler geliyor. Bakanlık ithalat için anlaşmalar yapmaya başladı” diyen Yücesan yurt içi üretim ve beraberinde yapılacak ithalatla kısa vadede piyasanın bir şekilde dengelenebileceğini, orta vadede ise tüketimdeki artışla beraber yine sıkıntının başlayacağını söyledi.

En çok ithalat 2018’de yapıldı

Dünya gazetesinden Emel Yiğit’in haberine göre; son 10 yıllık verilere bakıldığında dönem dönem canlı hayvan ithalatının arttığı görülüyor. Ancak özellikle 2016 yılıyla beraber yaşanan artış dikkat çekici. 2016 yılında 322,8 milyon dolar olan canlı hayvan ithalatının 2016 yılında 604 milyon dolara 2017 yılında 1 milyar 212 milyon liraya çıktığı görülüyor. 2018 ise son 10 yılın en çok ithalat yapılan yılı. Bu yıl toplam 1 milyar 768 milyon dolarlı ithalat yapıldı. Sonrasında ise alınan önlemlerle ithalat yavaş yavaş hızını kesti ve 2022 yılının 11 aylık döneminde 120 milyon liraya kadar geriledi.

Et fiyatlarında ciddi bir artış söz konusu. Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) verilerine göre 15 Aralık 2022’de 116,9 lira olan yağsız dana kilogram fiyatı 16 Ocak tarihinde 135,5 liraya kadar yükseldi. İthalatın yolunu açan da fiyatlardaki bu artış oldu.

İthalatta risk var

Ahmet Yücesan ithalatta geçmiş dönemlerde yaşanmış bir riske dikkat çekti. Bir süre sonra ithalat yapılan ülkelerin, kendi pazarlarının daraldığı gerekçesiyle satışı kesmesi söz konusu olabilir. Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem Türkiye’de yurt içindeki ihtiyaca bakılmaksızın ihracata yönelik üretiminin teşvik edildiğini söyledi ve “Üretemediklerinizi de ithal etmek durumundasınız. Aldığımız ürünlerin nereden geldiği belli değil. Sistem küçük çiftçi ve aile üreticilerini yok ediyor” dedi.

Erdem’in değerlendirmesine göre yem fiyatlarının bu kadar yüksek olduğu bir ortamda üreticinin hayvancılık yapması mümkün değil. Eskiden her ailenin 2-3 hayvanı olduğunu ve aynı zamanda bitkisel üretim de yaptıklarını kaydeden Erdem, bunun artık mümkün olmadığını piyasa şartlarında süt ineklerinin dahi kesildiğini söyledi. Bu şekilde ette de dışa bağımlı hale gelinebileceğini ifade eden Erdem “Çözüm tekrar hayvancılık ve bitkisel üretimin bir arada yapıldığı bir sistemde. Tarımı kendi ihtiyaçlarımıza göre organize etmek gerekiyor. Aksi halde ihtiyacımız olmayanları üretip ihtiyaçlarımızı dışarı vereceğiz” dedi.

Taze karkas et satışı yapılacak

Et ve Süt Kurumu’ndan et ve süt fiyatlarına ilişkin bir açıklama geldi. Kurum, Ramazan ayı hazırlıkları kapsamında et ve süt fiyatlarını düzenleme ve dengeleme amacıyla gerekli yetkinin alındığını duyurdu Et ve Süt Kurumu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kırmızı ette arz güvenliğinin sağlanması ve fiyat istikrarı hususunda gerekli tedbirler alınmaktadır. Et ve Süt Kurumu satış mağazaları ve Tarım Kredi Birlik Marketlerde ekonomik fiyatlarla yeterli düzeyde ürün arzı için gerekli olan tedarik süreçleri tamamlanmıştır. Ayrıca, ihtiyaç olması durumunda üreticilerimizin üretim maliyetleri göz önünde bulundurularak piyasaya taze karkas et satışı yapılacaktır.”

Paylaşın

DP Lideri Uysal: AK Parti İktidarı “Cumhuriyetin Fetret Dönemi”

AK Parti iktidarını “Cumhuriyetin fetret dönemi” olarak nitelendiren DP Lideri Uysal, “Toplumsal iklimi bulandıracak birtakım operasyonlar yapılacağı öngörümü iki yıl evvel belirtmiştim” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Türkiye’nin gücünü biliyoruz, potansiyelini biliyoruz. Siyasetin vazifesi bu potansiyelle ülkeyi buluşturmaktır. Bu büyük geçmişe sırtımızı dönmek değil sırtımızı yaslamak zorundayız. Tüm maliyetli alternatifleri kullandıktan sonra doğruyu bulabiliyorlar.”

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

Açıklamalarında, AK Parti iktidarını eleştiren DP Lideri Uysal, “Bu iktidarın savrulduğu yeri görmek için 2002’deki beyannamelerine bakmak yeter. O beyannamede ‘Ak Parti’ ismini silip başka bir parti ismi yazın, kendilerine karşı geçerli hale geldi. Bu iktidar demokrasiyi bir konjonktürel program olarak görüyor” dedi.

Siyasi parti genel başkanlığı ve devlet başkanlığını ayrı olmasını geçmişten beri savunduklarını belirten Gültekin Uysal, “İmamlar bile talimatlarla Erdoğan’ın miting alanına çağrılıyor. Adeta içtimaya katılıyorlar. Biz 1947’de devlet başkanlığı ile parti başkanlığının bir kişinin uhdesinde olmasına karşı çıktık. Şimdi de karşı çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

Uysal, açıklamalarının devamında ise şu ifadeleri kullandı: “Bu döneme, 20 yıllık döneme ‘Cumhuriyetin fetret dönemi’ denecektir! Toplumsal iklimi bulandıracak birtakım operasyonlar yapılacağı öngörümü iki yıl evvel belirtmiştim.

Türkiye’nin gücünü biliyoruz, potansiyelini biliyoruz. Siyasetin vazifesi bu potansiyelle ülkeyi buluşturmaktır. Bu büyük geçmişe sırtımızı dönmek değil sırtımızı yaslamak zorundayız. Tüm maliyetli alternatifleri kullandıktan sonra doğruyu bulabiliyorlar.”

“Buradayız, aynı yerdeyiz, bekleriz!!!”

DP Lideri Uysal, Cumhurbaşkanı rdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Rahmetli Menderes 14 Mayıs’ta ‘Yeter söz milletin’ diyerek sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştır. Milletimiz aynı gün, bu darbe şakşakçılarına ‘yeter’ diyecektir” sözlerini kullanmasına sosyal medya hesabından yanıt vermişti.

Uysal, “Erdoğan, 14 Mayıs’ı işaret etmiş; Biz Demokrat Parti olarak buradayız, aynı yerdeyiz, bekleriz!!! Yerli ve milli Şef’e karşı #YeterSözMilletindir diyeceğimiz bir gün olacaktır!” demişti.

Paylaşın

Yunanistan Başbakanı Miçotakis: Türkiye İle Savaşmayacağız

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türkiye ile savaşa girmeyeceklerini, ancak son üç yılda birçok konuda gerginlik yaşadıklarını belirterek, “Türkiye ile makul yetişkinler olarak masaya oturabilmeli, Ege ve Doğu Akdeniz’deki deniz alanlarının sınırlandırılması gibi temel farklılıklarımızı çözebilmeliyiz. İtalya ve Mısır’la bunu başardık. Arnavutluk’la da Lahey’e giderek yapacağız” dedi.

‘Türkiye’ye atıfla ‘zor’ bir komşularının olduğunu söyleyen Miçotakis, Yunanistan Silahlı Kuvvetleri’nin on yıllar boyunca güçlendirilmediğini belirterek ordunun güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la “zor zamanlar” yaşandığını söyleyen Miçotakis, bununla birlikte bir çözüm bulmanın imkansız olmadığını kaydetti.

Dünya Ekonomik Forumu kapsamında Davos’ta bulunan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Ankara – Atina ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.

Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile konuşarak sorunların çözülebileceğine inandığını söyleyen Miçotakis iki komşu ülkenin savaşmayacağını belirtti. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere üst düzey Türk yetkililerin Yunanistan’ı Ege’deki adaları silahlandırmakla suçlayarak “Bir gece ansızın gelebiliriz” söylemiyle dile getirdikleri askeri operasyon tehditleri, Yunan kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı.

“Yetişkinler gibi oturup konuşabilmeliyiz”

“Türkiye ile savaşmayacağız” diyen Miçotakis “Makul yetişkinler olarak Türkiye ile oturabilmeli ve başlıca anlaşmazlığımız olan Ege’de ve Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırları konusundaki anlaşmazlığımızı çözüme kavuşturabilmeliyiz” diye konuştu.

“Ege’nin coğrafyası nedeniyle bunun karmaşık bir konu olduğunu” belirten Miçotakis, Yunanistan’ın benzer anlaşmazlıkları İtalya ve Mısır ile çözüme kavuşturabildiğini söyledi. Arnavutluk ile de benzer bir anlaşmazlığı Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na taşımayı düşündüklerini ekledi.

“Oyunun kitabı konusunda anlaşmışsanız ve oyunun kitabı, sorunu uluslararası hukuka göre çözmenizi söylüyorsa komşularınızı gereksiz yere provoke etmezsiniz, iletişim kanallarını açık tutarsınız” diyen Miçotakis, “Dış politikayı iç gerekçelerle silahlandırmanın yararı olmaz. Bu genellikle iyi bir yaklaşım değildir çünkü bu şekilde kendi kamuoyunuzu zehirlemiş olursunuz” ifadelerini kullandı.

“Erdoğan ile çözüm imkansız değil”

Türkiye’de 14 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri düzenlenecek. Yunanistan’da ise halk temmuz ayında parlamento seçimlerine gidecek. Miçotakis, Türkiye’deki seçimlerle ilgili “Türkiye’den nasıl bir hükümet çıkacak bilmiyorum ama gerilimi düşürmek için yollar olduğuna, ortak çıkar bulunan konularda çalışabileceğimize, anlaşamadığımız konuların ne olduğu konusunda anlaşabileceğimize kesinlikle inanıyorum. Anlaşamadığımız konuların ne olduğu konusunda anlaştığımız takdirde dahi bunu medeni bir tarzda yapabiliriz” diye konuştu. Kiryakos Miçotakis, “Erdoğan ile çok, çok zor anlar yaşandığını” söylemekle beraber “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir çözüm bulmanın imkansız olduğunu düşünmüyorum” ifadesini kullandı.

Yunanistan ile Türkiye arasındaki sorunlar arasında Ege ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları konusundaki anlaşmazlığın yanı sıra Atina’nın Ege’deki adalara asker ve silah konuşlandırması da yer alıyor. Ankara adalardaki Yunan askerî varlığının uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini belirtirken Yunanistan ise anlaşmaların adalarda asgari bir askeri varlığa izin verdiğini ileri sürüyor ve Türkiye’nin ana karasında ciddi bir askeri varlığı olduğuna işaret ediyor.

Davos’ta yaptığı konuşmada da bu konuya değinen Kiryakos Miçotakis, “Soruyorum, Yunan adalarının Türk anakarasına bir tehdit olduğuna makul bir şekilde inanan var mı yoksa Türk anakarasının Yunan adalarına bir tehdit oluşturduğuna inanmak mı daha gerçekçi?” dedi. Yunan Başbakan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1974’te Kıbrıs’a harekat düzenleyerek Ada’nın kuzeyini “işgal ettiğini” ve bu harekat sonucunda Ada’nın bölündüğünü kaydetti.

Paylaşın

Fenerbahçe Beko Kazanmasını Bildi

Fenerbahçe Beko, EuroLeague 20. hafta karşılaşmasında Fransız temsilcisi AS Monaco’yu konuk etti. Normal süresi 84-84 eşitlikle tamamlanan karşılaşmayı uzatma periyodunda 98-94 kazanan Fenerbahçe Beko, EuroLeague’deki 13. galibiyetine imza attı.

Haber Merkezi / Scottie Wilbekin kaydettiği 21 sayıyla Fenerbahçe’nin en skoreri olurken; Nigel Hayes-Davis 18, Marko Guduric ile Johnathan Motley 17’şer, Nick Calathes de 10 sayıyla galibiyete önemli katkı verdiler.

Hücumda iyi başladığı ilk periyotta 19-10 öne geçen Fenerbahçe Beko, periyodun ikinci bölümünde üstünlüğünü koruyamadı ve periyot 20-20 eşitlikle tamamlandı.

İkinci periyotta savunma ribauntlarını almakta zorlanan Fenerbahçe Beko, istediği hücumları da sahaya yansıtamayınca 13 sayı geri düştü. Periyodun son bölümünde Wilbekin ve Hayes-Davis’in basketleriyle farkı 8 sayıya indirerek rakibine mola aldıran Fenerbahçe Beko, soyunma odasına 39-47 geride gitti.

Çekişmeli geçen üçüncü çeyrekte ilk 5 dakikalık bölümün ardından fark 5 sayıya inince koç Itoudis’ten mola geldi: 47-52. Mola dönüşü savunmada vites yükselten Fenerbahçe Beko, hücumlarını da Wilbekin ve Motley ile bitirerek öne geçti: 56-55.

Dördüncü periyoda 60-60 eşitlikle gidildi. Konuk ekibin 2 üçlükle başladığı dördüncü periyotta Motley ve Guduric’in basket-faulleriyle skoru tekrar eşitleyen Fenerbahçe Beko, Motley ve Guduric’in basketleriyle de skor avantajını eline geçirdi: 75-68. Son bölümde skor tekrar eşitlendi ve uzatma periyoduna gidildi: 84-84. Uztama periyodunda skor avantajını tekrar eline geçiren Fenerbahçe Beko, mücadeleyi 98-94 kazandı.

Çeyrek skorları:

1.Çeyrek: 20-20
2.Çeyrek: 19-27
3.Çeyrek: 21-13
4.Çeyrek: 24-24
Uzatma çeyreği: 14-10

(Kaynak: fenerbahce.org)

Paylaşın

Kupada Çeyrek Finale Yükselen Takımlar Belli Oldu!

Gaziantep FK, Kayserispor, Sivasspor Trabzonspor, Ankaragücü, Başakşehir, Fenerbahçe ve Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası’nda adını çeyrek finale yazdırdı. Çeyrek final maçları 28 Şubat – 2 Mart 2023 tarihlerinde oynanacak.

Haber Merkezi / Ziraat Türkiye Kupası’nda yoluna devam eden 16 takım, tek maç eleme üzerinden karşı karşıya geldi.

Gaziantep FK, Kayserispor, Sivasspor Trabzonspor, Ankaragücü, Başakşehir, Fenerbahçe ve Galatasaray, adını çeyrek finale yazdıran takımlar oldu.

Beşiktaş’ın Ankaragücü’ne mağlup olarak kupaya veda etmesi, son 16 turunda, futbolseverler için en büyük sürpriz oldu.

Seri başı takımlar

Fenerbahçe

Trabzonspor

Başakşehir

Sivasspor

Seri başı olmayan takımlar

Galatasaray

Kayserispor

Ankaragücü

Gaziantep FK

Çeyrek final, yarı final ve final karşılaşması ne zaman?

Çeyrek final kura çekiminin tarihi Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından henüz açıklanmadı ancak bu ay içinde yapılması bekleniyor.

Tek maç usulüne göre yapılacak çeyrek final maçları 28 Şubat-2 Mart 2023 tarihlerinde oynanacak.

Ziraat Türkiye Kupası yarı final kura çekimi de ocak ayında olacak. Maçlar da iki maç eleme usulüne göre yapılacak. Yarı finalde ilk maçlar 4-6 Nisan 2023’te, ikinci maçlar ise 25-27 Nisan 2023’te gerçekleşecek.

Ziraat Türkiye Kupası final maçları bu sene 1 Haziran 2023’te oynanacak.

Paylaşın