Merkez Bankası’nın Yıl Sonu Dolar Tahmini 43,85 Lira

Merkez Bankası’nın (TCMB), yıl sonu dolar kuru tahminini ağustos ayında 43,96 lira iken, eylül ayında 43,85 liraya geriledi. Banka, yıl sonu büyüme beklentisini ise yüzde 3,2’ye yükseltti.

Haber Merkezi / Merkez Bankası’nın (TCMB), yıl sonu enflasyon beklentisi, ağustos ayında yüzde 29,69 iken, eylül ayında yüzde 29,86’a yükseldi. Bankanın, 12 ay sonrası enflasyon beklentisi ise 22,25 oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül Ayı Piyasa Katılımcıları Anketini açıkladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 29,69 iken, bu anket döneminde yüzde 29,86 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 22,84 iken, bu anket döneminde yüzde 22,25 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 16,92 iken, bu anket döneminde yüzde 16,78 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 42,85 iken, bu anket döneminde yüzde 40,48 oldu. Eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısı için TCMB politika faiz oranı beklentisi bu anket döneminde yüzde 40,56 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 43,96 TL iken, bu anket döneminde 43,85 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 48,36 TL iken, bu anket döneminde 48,96 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2025 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 2,9 iken, bu anket döneminde yüzde 3,2 olarak gerçekleşti. GSYH 2026 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde olduğu gibi bu anket döneminde de yüzde 3,7 oldu.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduat Hesaplarında Erime Devam Ediyor

15 Ağustos ile biten haftada Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 440,5 milyar lira seviyesine geriledi. Merkez Bankası (TCMB), yıl içinde KKM uygulamasının sonlandırılmasının planlandığını duyurmuştu.

Haber Merkezi / Aynı hafta Merkez Bankası’nın (TCMB) net rezervleri önceki haftaya göre 2,1 milyar dolar seviyesinde artarak 176,5 milyar dolar düzeyine yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı mevduatlar 15 Ağustos haftasında 458,5 milyar lira seviyesinden 440,5 milyar lira seviyesine geriledi. KKM düşüş hızı yüzde 3,9 olarak kaydedildi.

Merkez Bankası (TCMB) KKM ile ilgili son olarak 2 Ocak tarihinde yayımlanan düzenleme ile döviz yükümlülüğü bulunan şirketlere KKM desteğini sonlandırma kararı almıştı. TCMB 2025 para politikası çerçevesini sunduğu metinde de yıl içinde KKM uygulamasının sonlandırılmasının planlandığını duyurmuştu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 15 Ağustos ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Buna göre, Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 3 milyar 321 milyon dolar artışla 90 milyar 928 milyon dolara çıktı. Brüt döviz rezervleri, 8 Ağustos’ta 87 milyar 607 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.

Bu dönemde altın rezervleri ise 1 milyar 176 milyon dolar azalışla 86 milyar 758 milyon dolardan 85 milyar 582 milyon dolara indi.

Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 15 Ağustos haftasında bir önceki haftaya göre 2 milyar 145 milyon dolar artışla 174 milyar 365 milyon dolardan 176 milyar 510 milyon dolara çıktı ve üst üste ikinci haftada rekor seviyeye ulaştı.

Paylaşın

Kur Korumalı Mevduat Hesaplarında Erime Devam Ediyor

4 Temmuz ile biten haftada Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 535 milyar liraya geriledi. Merkez Bankası (TCMB), yıl içinde KKM uygulamasının sonlandırılmasının planlandığını duyurmuştu.

Haber Merkezi / Aynı hafta Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt döviz rezervleri bir önceki haftaya göre, 10 milyar dolar seviyesinde artarak 164,4 milyar dolar düzeyine yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı mevduatlar 4 Temmuz haftasında 543 milyar lira seviyesinden 535 milyar lira seviyesine geriledi.

Merkez Bankası (TCMB) KKM ile ilgili son olarak 2 Ocak tarihinde yayımlanan düzenleme ile döviz yükümlülüğü bulunan şirketlere KKM desteğini sonlandırma kararı almıştı. TCMB 2025 para politikası çerçevesini sunduğu metinde de yıl içinde KKM uygulamasının sonlandırılmasının planlandığını duyurmuştu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 4 Temmuz ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı. Buna göre, brüt döviz rezervi 4 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre 10 milyar dolar artarak 164,4 milyar dolara yükseldi. Brüt rezerv bir önceki hafta 154,4 milyar dolar seviyesindeydi.

Aynı hafta net rezerv ise 46,4 milyar dolardan, 57,5 milyar dolara yükseldi. 4 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre swap hariç net rezervi 9,7 milyar dolar artışla 38,1 milyar dolara ulaştı.

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, bankalarda yurt içi yerleşiklerin toplam döviz mevduatları aynı dönemde 191 milyar 189 milyon dolar seviyesinde oldu. Döviz mevduatları bir önceki hafta 194 milyar 133 milyon dolar seviyesine göre 2 milyar 944 milyon dolarlık azalış gösterdi.

Paylaşın

Siyasi Operasyonlar Türkiye’nin Risk Algısını Yükseltiyor

Belediyelere yönelik operasyonlar, yerel seçimlerde, muhalefetin elde ettiği başarıların geri alınmasına yönelik sistematik bir “sindirme operasyonu” olduğu değerlendirilirken, sürecin, dış yatırımcılar nezdinde Türkiye’nin güvenilirliğini zedelediği belirtildi.

Uluslararası ekonomi yayıncılığının önde gelen kuruluşlarından Bloomberg, son dönemde Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediyelere ve muhalif siyasetçilere yönelik artan operasyonların, Türkiye’nin yatırım ortamı ve risk profili üzerindeki etkilerini analiz eden dikkat çekici bir haber yayımladı.

Haberde, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik tutuklama süreci ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında başlatılan soruşturmanın ardından muhalefet üzerindeki baskının dozunun belirgin biçimde arttığı vurgulandı. Gözaltı ve tutuklamaların sadece siyasetle sınırlı kalmayarak gazetecilerden öğrencilere, sosyal medya içerik üreticilerinden karikatüristlere kadar genişlediğine dikkat çekildi.

Bloomberg analizinde, yaşanan gelişmelerin Türkiye’deki hukuk devleti algısını ciddi şekilde sarstığı ve bu durumun siyasi istikrar üzerinde baskı oluşturduğuna işaret edildi. Özellikle muhalefet çevreleri tarafından, yerel seçimlerde elde edilen başarıların geri alınmasına yönelik sistematik bir “sindirme operasyonu” olarak değerlendirilen bu sürecin, dış yatırımcılar nezdinde Türkiye’nin güvenilirliğini zedelediği belirtildi.

Analizde, Türkiye ekonomisinin halihazırda ciddi zorluklarla mücadele ettiği bir dönemde siyasi baskıların tırmanmasının, ekonomi yönetiminin yeniden güven tesis etme çabalarını sekteye uğratabileceği ifade edildi. Bloomberg, piyasalardaki ilk tepkiye de dikkat çekerek, Türk Lirası’nın hafta başında ABD Doları karşısında yüzde 0,2 değer kaybettiğini not etti.

Bloomberg’in haberinde yer alan bir diğer çarpıcı tespit ise, siyasilerin ağırlıklı olarak yolsuzluk, cumhurbaşkanına hakaret, İslam’a veya ulusal değerlere yönelik söylemler nedeniyle suçlandığı oldu. Bu suçlamaların hükümete yakın medya organları tarafından sıkça kamuoyuna servis edildiği ifade edildi.

Haberde, yaşanan baskı ortamının kısa vadeli etkilerin ötesine geçerek, Türkiye’nin orta ve uzun vadeli ekonomik hedeflerine de zarar verebileceği uyarısı yapıldı. Hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü alanlarında derinleşen tedirginliğin, doğrudan yabancı yatırımların önündeki en büyük engellerden biri olduğu vurgulandı.

Bloomberg’e göre, mevcut siyasi atmosfer, Türkiye’nin ekonomik toparlanma sürecine ciddi bir risk unsuru olarak eklenmiş durumda.

Paylaşın

Mayıs Ayında En Yüksek Reel Getiri Mevduat Faizinden

Mayıs ayında, “Mevduat Faizi” yatırımcısına en çok kazandıran yatırım araçları olurken, “BIST 100 Endeksi” ise yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Haber Merkezi/ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Nisan 2025 verilerini açıkladı. Buna göre; Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde %0,86, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 1,80 oranlarıyla mevduat faizi (brüt)’te gerçekleşti.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 0,80 ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 0,62 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Euro yüzde 0,37, Amerikan Doları yüzde 0,70 ve BIST 100 endeksi yüzde 2,44 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise; külçe altın yüzde 1,74, DİBS yüzde 1,57, Euro yüzde 0,56 ve Amerikan Doları yüzde 0,23 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; BIST 100 endeksi yüzde 1,53 oranında yatırımcısına kaybettirdi.

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 12,83, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 13,00 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 10,68, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 10,55 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Altı aylık değerlendirmeye göre külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 19,84, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 16,85 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 10,91, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 13,13 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 37,32, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 24,87 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) yüzde 16,38 ve Euro yüzde 1,98 oranlarında yatırımcısına reel getiri sağlarken; DİBS yüzde 0,68, Amerikan Doları yüzde 2,28 ve BIST 100 endeksi yüzde 27,26 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise mevduat faizi (brüt) yüzde 5,83 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken; Euro yüzde 7,27, DİBS yüzde 9,69, Amerikan Doları yüzde 11,14 ve BIST 100 endeksi yüzde 33,85 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Yıl Sonu Dolar Beklentisi 43,70 Lira

Merkez Bankası’nın (TCMB), yıl sonu dolar kuru tahminini nisan ayında 43,60 lira iken, mayıs ayında 43,70 liraya çıktı. Bankanın, yıl sonu büyüme beklentisi ise nisan ayında yüzde 3 iken, mayıs ayında yüzde 2,9’a geriledi.

Haber Merkezi / Merkez Bankası’nın (TCMB), yıl sonu enflasyon beklentisi nisan ayında yüzde 29,98 iken, mayıs ayında yüzde 30,35’e yükseldi. Bankanın, 2026 yıl sonu enflasyon beklentisi ise 17,77 oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs Ayı Piyasa Katılımcıları Anketini açıkladı.

Buna göre; Katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 29,98 iken, bu anket döneminde yüzde 30,35 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 25,56 iken, bu anket döneminde yüzde 25,06 oldu. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 17,69 iken, bu anket döneminde yüzde 17,77 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 46,00 iken, bu anket döneminde yüzde 49,00 oldu. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı üç ay sonrası beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 39,24 iken, bu anket döneminde yüzde 42,96 olarak gerçekleşti.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 43,60 TL iken, bu anket döneminde 43,70 TL oldu. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 45,85 TL iken, bu anket döneminde 46,62 TL olarak gerçekleşti.

Katılımcıların GSYH 2025 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3,0 iken, bu anket döneminde yüzde 2,9 olarak gerçekleşti. GSYH 2026 yılı büyüme beklentisi ise bir önceki anket döneminde yüzde 3,8 iken, bu anket döneminde yüzde 3,7 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Borsa’da Kayıplar Durdurulamıyor; Türkiye’nin Risk Primi Zirvede

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS / Credit Default Swap) puanı 372 seviyesine yükseldi. Böylelikle Türkiye’nin risk primi son 1,5 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

Haber Merkezi / Borsa İstanbul 100 endeksi ise, yeni haftaya yüzde 2,80’lik bir düşüşle 9.117 puandan başladı.

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS / Credit Default Swap) puanı 372 baz puanı görerek Kasım 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

19 Mart’ta yurt içinde siyasi gündemdeki olaylarla Türkiye’nin risk priminde yukarı yönlü bir hareket görülerek 300 baz puanın üzerine çıkmıştı. Trump’ın gümrük vergilerini açıklaması sonrasında risk priminde hareketlilik sürdü. Bloomberg verilerine göre, 18 Mart’ta 255 baz puan olan Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i 7 Nisan’da 373 puana yaklaştı.

Borsa İstanbul 100 endeksi, yeni haftaya yüzde 2,80’lik bir düşüşle 9.117 puandan başladı. Günün ilerleyen saatlerinde endeks kayıplarını daha da artırarak yüzde 3,50 civarında geriledi.

Bankacılık endeksi yüzde 3,61, holding endeksi ise yüzde 2,80 değer kaybetti. Analistler, 9.100 ve 9.000 seviyelerinin destek, 9.200 ve 9.300 seviyelerinin direnç noktaları olarak dikkat çektiğini belirtiyor.

“Ekonomideki son çalkantı kalıcı değil”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Tarım ve Orman Şurası’nda yaptığı konuşmada ekonomik politikalara ve küresel gelişmelere dair önemli mesajlar verdi.

Son dönemde döviz kurundaki hareketliliğe de değinen Şimşek, Türk Lirası’ndaki yüzde 3 ila 3,5 seviyesindeki değer kaybının kısa vadede bazı etkiler yaratabileceğini, ancak bu etkinin kalıcı olmayacağını belirtti.

Şimşek, “Lirada nisan ayına özgü sınırlı etkiler olabilir. Ancak orta ve uzun vadede bu oynaklığın kalıcı bir baskı yaratmasını beklemiyoruz. Aksine, dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Piyasalar Altüst: Merkez Bankası 3 Günde 26 Milyar Dolar Sattı

Merkez Bankası (TCMB), Türk Lirası’ndaki yaklaşık yüzde 12’lik değer kaybını durdurmak için çarşamba günü yaklaşık 12 milyar dolarlık, perşembe ve cuma günleri de toplamda 14 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesinin ardından piyasalarda yaşanan sert dalgalanma, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı (TCMB) şimdiye kadarki en büyük müdahalesine zorladı.

Financial Times’ın aktardığına göre, Türk Lirası’ndaki yaklaşık yüzde 12’lik değer kaybını durdurmak için TCMB çarşamba günü yaklaşık 12 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirdi.

Gün içerisinde yapılan yaklaşık 12 milyar dolarlık döviz satışıyla kur, yeniden 38 liranın altına çekildi. Müdahale sadece çarşamba günüyle sınırlı kalmadı. Ekonomistlerin ve piyasaların hesaplamalarına göre, Merkez Bankası perşembe ve cuma günleri toplamda 14 milyar dolarlık ek satış gerçekleştirdi. Böylece sadece üç gün içinde piyasaya verilen toplam döviz desteği 26 milyar doları buldu.

19 Mart Çarşamba günü, İstanbul’daki büyükşehir ve ilçe belediyelerine yönelik “terör” ve “yolsuzluk” soruşturması kapsamında gözaltı kararları kamuoyuna yansıdı. Gelişmenin ardından döviz piyasalarında hızlı bir yükseliş yaşandı. Dolar/TL kuru 41,53 ile tarihi zirvesine ulaşırken, avro 45 liranın üzerine çıktı. Ancak TCMB’nin müdahalesiyle kurlar gün sonunda düşüşe geçti; dolar yeniden 38 TL’nin altına geriledi.

Financial Times’a konuşan bir Türk bankacı, çarşamba sabahı piyasalarda “kontrolün kaybedildiğini” ve bunun yatırımcı güvenine zarar verdiğini belirtti. JP Morgan da aynı gün yayınladığı notta, “yüksek sermaye çıkışları nedeniyle lira likiditesinde bozulma yaşandığını” ifade etti.

Merkez Bankası, yaşanan gelişmelerin ardından 21 Mart Perşembe günü Para Politikası Kurulu’nu olağanüstü topladı. Gecelik borç verme faiz oranı yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükseltildi. Yapılan açıklamada, “piyasadaki oynaklığı sınırlamak üzere TL ve döviz likiditesine yönelik tedbirler alındığı” belirtildi.

Açıklamanın devamında, “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadelerine yer verildi.

Finans çevreleri, 12 milyar dolarlık döviz satışının TCMB kayıtlarına geçmiş en büyük müdahale olduğunu belirtiyor. Bu tutarın, önceki müdahalelerin neredeyse dört katına ulaştığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, bankanın muhtemelen perşembe ve cuma günleri de piyasaya müdahaleyi sürdürdüğünü tahmin ediyor.

(Kaynak: Karar)

Paylaşın

Döviz Mevduatları 178,8 Milyar Dolara Yükseldi

14 mart ile biten haftada, Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, döviz mevduatlarının büyüklüğü, 667 milyon dolar artarak 178,8 milyar dolara seviyesine yükseldi.

Haber Merkezi / Aynı haftada Merkez Bankası’nın (TCMB) toplam rezervleri bir önceki haftaya göre 1,2 milyar dolar seviyesinde artarak 171,1 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları 14 mart haftasında, 26,6 milyar lira azalarak 798,8 milyar liraya geriledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, 14 Mart haftasında yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları parite etkisinden arındırılmış veriye göre 667 milyon dolar arttı. Mart’ın ilk haftasında da döviz mevduatlarında 2,5 milyar dolarlık artış görülmüştü.

14 Mart haftasında tüzel kişilerin döviz mevduatlarında yükseliş dikkat çekti. TCMB verilerine göre tüzel kişilerin döviz mevduatları aynı dönemde 708,2 milyon dolar arttı. Gerçek kişilerin döviz mevduatları ise 41,2 milyon dolar geriledi. 14 Mart haftası itibariyle döviz mevduatlarının büyüklüğü ise 178,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Merkez Bankası (TCMB), 14 mart ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini de yayınladı. Buna göre, 14 mart itibarıyla toplam rezervler 169,9 milyar dolar seviyesinden, 171,1 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Aynı hafta, Merkez Bankası’nın (TCMB) net rezervleri 74,3 milyar dolardan 73,9 milyar dolara geriledi. Swap hariç net rezervler de aynı dönemde 65,8 milyar dolardan 65,4 milyar dolara indi.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 825,4 milyar liradan 798,8 milyar liraya geriledi.

Merkez Bankası (TCMB) KKM ile ilgili son olarak 2 Ocak tarihinde yayımlanan düzenleme ile döviz yükümlülüğü bulunan şirketlere KKM desteğini sonlandırma kararı almıştı. TCMB 2025 para politikası çerçevesini sunduğu metinde de yıl içinde KKM uygulamasının sonlandırılmasının planlandığını duyurmuştu.

Paylaşın

Yatırım Bankası Morgan Stanley Borsa İstanbul’dan Çekildi

Uzun yıllardır Türkiye sermaye piyasalarında faaliyet gösteren ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley Menkul Değerler A.Ş., Borsa İstanbul üyeliğini iptal etme kararı aldı.

Haber Merkezi / Karar, Borsa İstanbul A.Ş. tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklama ile duyuruldu.

Duyuruda, “Faaliyet izinlerinden tamamen feragat etme başvurusu Sermaye Piyasası Kurulunca olumlu karşılanarak sahip olduğu Dar Yetkili Aracı Kurum Belgesi iptal edilen Morgan Stanley Menkul Değerler A.Ş. (Üye Kodu:MSI), Borsamız Yönetim Kurulunun 12/03/2025 tarihli kararı ile Borsa üyeliğinden çıkarılmıştır” ifadelerine yer verildi.

Karar, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik operasyonu takiben Borsa İstanbul’da görülen sert düşüş sonrasında geldi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 100’den fazla kişiye yönelik gözaltı kararının ardından TL diğer tüm para birimleri karşında değer kaybetti. Dolar ve Euro kurları yeni zirve yaptı.

Dolar/TL ilk kez 41 seviyesini aşarken, Euro/TL de 44’ün üzerine çıkarak rekor seviyeyi gördü. Dolar 41,64, Euro 44,88’e kadar yükseldi. Ancak daha sonra dolar 38, Euro da 42 seviyesinde doğru düştü.

Operasyonun ardından döviz kurlarında yaşanan sert yükseliş altına tarihi bir zirve yaptırdı. Gram altının fiyatı tarihte ilk kez 4 bin TL’yi aştı. Merkez Bankası’nın müdahalesi sonrası gram altın kademeli olarak düşüşle 3 bin 800’ün altına indi.

Borsa İstanbul, güne yüzde 6,87 oranında düşüşle başladı. Endeks açılışta 741 puan kayıpla 10.060,48 puana geriledi. BIST-100 endeksi 741 puan gerileyerek 10.060,48 puandan işlem görmesinin ardından, Borsa İstanbul’da açılışta devre kesici uyguladı.

Açıklamada, “Saat 09:55:19 itibarıyla endekse bağlı devre kesici tetiklenmiş ve Pay Piyasasındaki tüm işlem sıralarında, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasındaki (VİOP) Pay ve Pay Endekslerine dayalı sözleşmelerde ve Borçlanma Araçları Piyasası (BAP) Pay Senedi Repo Pazarında işlemler geçici olarak durdurulmuştur,” denildi.

Borsa İstanbul saat 10:30 itibarıyla yeniden işleme açıldı. Öğleden sonra değer kaybının yüzde 7 civarına gelmesiyle Borsa İstanbul’da yine devre kesici uygulandı.

5 ila 10 milyar dolar arasında satış yapıldı

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu süreçte dövize müdahale ettiğini ve 5 ila 10 milyar dolar arasında satış yaptığını yazdı. Bloomberg’e konuşan bir Merkez Bankası yetkilisi de sekiz milyar dolar satıldığını belirtti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Şimşek “Piyasaların sağlıklı işleyişi için gereken her şey yapılıyor. Uygulamakta olduğumuz ekonomi programı kararlılıkla devam ediyor” dedi.

Şimşek’in sözlerine tepki gösteren CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ise, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bir netleşelim. Bu uygulamakta olduğunuz ekonomi programı değil. Uygulamakta olduğunuz şey, ağır hukuksuzluklar ve demokrasi yıkımıdır. Bedelini halk derin yoksullaşmayla ödüyor. Sorumlusunuz” dedi.

Soruşturmalar hakkında neler biliniyor?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 100’den fazla kişi gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan ilk açıklamada İmamoğlu ile birlikte 100 şüpheli hakkında “suç örgütü liderliği’ suçlamasında bulunulurken, “suç örgütü irtikap, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlardan gözaltı kararı verildiği kaydedildi.

Soruşturmalardan ilki “belediye iştiraklerinde usulsüz ihaleler, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, rüşvet eylemlerini örgütlü bir şekilde işleme” gibi iddialarla ilgili. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil 100 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada soruşturmanın kamuoyunda “CHP’de para sayma görüntüleri” olarak bilinen olayın ardından başlatıldığı vurgulandı. İmamoğlu hakkında “çıkar amaçlı suç örgütü lideri” ifadesi kullanılan açıklamada iddiaların Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine dayandığı kaydedildi.

Başsavcılık, büyükşehir belediyesinin iştirakleri olan MEDYA A.Ş, KÜLTÜR AŞ., KİPTAŞ ve İSFALT firmalarının da bu eylemlerde kullanıldığını iddia etti.

İkinci soruşturma 31 Mart yerel seçimlerinde hayata geçirilen “kent uzlaşısı” kapsamında terör soruşturması. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil yedi kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İkisinin ismi açıklanmadı.

DEM Parti’nin 31 Mart 2024 seçimlerinde gündeme getirdiği bir yerel seçim stratejisi olan kent uzlaşısı, “kentin tüm dinamiklerinin üzerinde uzlaştığı adaylarla seçimlere katılmayı” ifade ediyor.

Bu strateji çerçevesinde DEM Parti, Batı’daki bazı seçim noktalarında aday çıkarmayarak işbirliği temelinde CHP adaylarını destekledi. Başsavcılık bu faaliyetlerin PKK’nın metropollerdeki etkinliğini artırma amacı taşıdığını iddia etti.

Savcılık, CHP kontenjanından seçilen bazı belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarının terörle bağlantılı olduğunu ve İBB iştiraki olan İPA ve BİMTAŞ bünyesinde de terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının işe alındığını iddia etti.

Açıklamada İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde belediye meclis üyesi listelerini şahsen onayladığı vurgulandı, bu nedenle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri iddia edildi.

Üçüncü soruşturma 2013 yılında düzenlenen Gezi Parkı protestoları ile ilgili. Gazeteci İsmail Saymaz bu soruşturma kapsamında sabah saatlerinde gözaltına alındı. Saymaz, Taksim Dayanışması içinde görev almak ve eylemlerin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla faaliyette bulunmakla suçlandı.

Başsavcılığın açıklamasında ayrıca Osman Kavala’nın internet sitesinin hazırlanmasında rol aldığı, Gezi davasında tutuklu diğer kişilerle yoğun irtibatı olduğu, sosyal medya hesaplarında Gezi Parkı olayları ile ilgili çok sayıda paylaşımda bulunduğu suçlamaları yer aldı.

 

Paylaşın