TÜİK Açıkladı: Gelir Dağılımındaki Bozulma Arttı

TÜİK tarafından yapılan en son araştırma sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,014 puan artış ile 0,415 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,487, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,423 olarak tahmin edildi.

Haber Merkezi / Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir.

Gini katsayısı hesabında hanenin ve fertlerin elde ettiği yıllık gelirlerin toplamından, gelir referans döneminde ödenen vergiler ve diğer hane veya kişilere yapılan düzenli transferler düşüldükten sonra bulunan hanehalkı kullanılabilir geliri kullanılmaktadır.

Daha önceki yıllarda eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri üzerinden hesaplanan Gini katsayısı; yapılan sosyal transferlerin gelir dağılımı üzerindeki etkisini görmek amacıyla tüm sosyal yardımlar hariç ve emekli ve dul-yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transferler hariç tutularak iki farklı yöntemle de ayrıca hesaplandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Gelir Dağılımı İstatistikleri 2022 verilerini açıkladı.

Buna göre, en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,3 puan artarak yüzde 48’e çıkarken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay 0,1 puan azalarak yüzde 6’ya geriledi.

Gelir dağılımındaki bozulma arttı

Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,014 puan artış ile 0,415 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,487, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,423 olarak tahmin edildi.

Toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,6’dan 7,9’a, gelirden en fazla pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelirin en az pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı ise 13,7’den 14,2’ye yükseldi.

Türkiye’de yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri yüzde 28,3 artarak 2022 yılı anket sonuçlarına göre 98 bin 416 TL oldu. Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 30,1 artarak 37 bin 400 TL’den 48 bin 642 TL’ye yükseldi.

En yüksek gelir tek kişilik hanelerde

Yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirlerinde en yüksek gelir, geçen yıla göre 13 bin 257 TL artarak 62 bin 554 TL ile tek kişilik hanehalklarının oldu.

Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 60 bin 696 TL iken tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarında bu değer 49 bin 902 oldu.

En düşük yıllık ortalama eşdeğer kullanılabilir hanehalkı fert gelirine sahip hanehalkı tipi ise 36 bin 210 TL ile en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalkları oldu.

Toplam gelir içerisinde en yüksek payı, yüzde 46,2 ile bir önceki yıla göre 0,9 puan azalan maaş ve ücret geliri aldı.

İkinci sırayı yüzde 21,0 ile önceki yıla göre 3,5 puan artan müteşebbis geliri alırken üçüncü sırayı yüzde 20,2 ile önceki yıla göre 3,7 puanlık azalış gösteren sosyal transfer geliri oluşturdu.

Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı yüzde 19,8 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı ise yüzde 89,8 olarak gerçekleşti.

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 87 bin 451 TL, lise ve dengi okul mezunlarında 62 bin 835 TL, lise altı eğitimlilerde 46 bin 916 TL, bir okul bitirmeyenlerde 34 bin 755 TL ve okur-yazar olmayan fertlerde 25 bin 406 TL olarak hesaplandı.

Geçen yıla göre yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 34,1 ile bir okul bitirmeyen, en düşük artış ise %28,1 ile okur-yazar olmayan fertlerde oldu.

Esas iş gelirleri sektörel ayrımda incelendiğinde; en yüksek yıllık ortalama gelirin 66 bin 072 TL ile hizmet sektöründe, en düşük yıllık ortalama gelirin ise 46 bin 106 TL ile tarım sektöründe olduğu görüldü.

Bir önceki yıla göre; yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 41,3 ile tarım sektöründe gözlenirken, bunu yüzde 35,5 ile inşaat sektörü izledi. Diğer taraftan sanayi sektöründe yüzde 32,1, hizmet sektöründe ise yüzde 29,1 artış gözlendi.

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla işverenlerde 220 bin 482 TL, kendi hesabına çalışanlarda 58 bin 697 TL, ücretli maaşlılarda 56 bin 899 TL ve yevmiyelilerde 25 bin 632 TL olarak hesaplandı.

Geçen yıla göre en yüksek artış yüzde 61,8 ile işverenlerde, en düşük artış ise yüzde 21,5 ile ücretli maaşlılarda oldu.

Gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu şehirler

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranı Türkiye’de 7,9 iken, bu değerin en düşük olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri 4,5 ile TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) ve TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) olurken bu bölgeleri 4,9 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgesi izledi.

P80/P20 oranının en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 8,1 ile TR10 (İstanbul), 7,9 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) ve 7,4 ile TR52 (Konya, Karaman) oldu.

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasının panel bir çalışma olması nedeni ile ilk defa bu yıl yıllar itibarıyla geçiş istatistikleri üretildi.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre sıralı yüzde 10’luk gelir grupları itibarıyla fertlerin bir önceki yıla göre yüzdelik geçişleri incelendiğinde; bir önceki yılda birinci %10’luk grupta olan fertlerin 2022 yılında yüzde 55,4’ünün, son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 70,5’inin gelir grubu değişmedi.

Ayrıca 2021 yılında birinci yüzde 10’luk grupta olan fertlerin yüzde 23,7’sinin 2022 yılında gelir grubu birden fazla yükseldi. Son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 8,3’ünün gelir grubu birden fazla düştü.

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması panel veriden elde edilen sonuçlara göre 2021 yılında işsiz olan fertlerin yüzde 45,4’ü 2022 yılında çalışmaya başladı.

Faaliyet durumu 2021 yılında çalışan olarak belirlenen fertlerin 2022 yılında yüzde 90,5’i çalışma hayatına devam etti. Bir önceki yıl işgücüne dahil olmayan fertlerin ise yüzde 11,4’ü işgücüne katıldı.

Paylaşın

Türkiye’de 1 Mayıs: Bu Düzen Ya Değişecek Ya Değişecek

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, ülkenin dört bir yanında emekçiler tarafından coşkuyla kutlandı. İşçi ve emekçiler başta İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır’da bir araya gelerek iktidara, “Bu düzen ya değişecek ya değişecek” mesajını verdi.

Haber Merkezi / İstanbul Maltepe’de düzenlenen 1 Mayıs’ta on binlerce kişi emeğin sesini yükseltmek için buluştu. Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda on binlerce yurttaş 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü için bir araya geldi.

İzmir’de 1 Mayıs kutlamalarının merkezi Gündoğdu Meydanı’nda toplanmak için on binlerce yurttaş, çok sayıda siyasi parti, sendika ve meslek örgütü sabah saatlerinde toplandı.

Öte yandan yurt genelinde pek çok noktada 1 Mayıs için emekçiler meydanlara ve sokaklara çıktı.

İstanbul

Bayrak, flama ve pankartlar taşıyan gruplar, kontrol noktalarında güvenlik kontrolünden geçirilerek miting alanına alındı.

Alanda yapılacak kutlamalar için dev bir sahne kuruldu. Program öncesinde katılımcılar, şarkılar eşliğinde halay çekti, oyunlar oynadı.

Saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan etkinlik, 1 Mayıs korosunun söylediği marşlarla devam etti.

“Gelecek yıl Gezi Parkı’nda buluşacağız”

Etkinlikte konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, burada ve ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs meydanlarında yan yana ve omuz omuza olduklarını söyledi.

Kötülükle iyiliğin, yalanla doğrunun, arsızlıkla tevazunun, hırsızlıkla alın terinin, zorbalıkla adaletin, istibdatla hürriyetin arasında 14 Mayıs’ta bir seçim yapılacağını belirten Çerkezoğlu, “İnanıyoruz ki bu 1 Mayıs, 2023 1 Mayıs’ı, Taksim’in yasaklı olduğu son 1 Mayıs olacak. Gelecek yıl Gezi Parkı’nda buluşacağız.” dedi.

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ise işten çıkartmalara, grev yasaklamalarına, KHK ile işlerinden edilmelerine, sendikal hak ve özgürlüklerinin engellenmesine öfkeleri olduğunu anlattı.

Yeşil, öfkelerinin 14 Mayıs’ta umuda dönüşeceğini kaydederek, “Cinsiyetçiliği, erkek şiddetini, taciz ve mobbinge karşı susmayan, korkmayan, biat etmeyen biz kadınların yaşamlarımıza ve haklarımıza sahip çıkarak İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden hayata geçirmenin iradesinin umudu ve inancı 1 Mayıs meydanlarında var.” diye konuştu.

“Hepimize büyük görev düşüyor”

TMMOB Yönetim Kurulu Emin Koramaz, çocuklarının yarınları için herkesin çok çalışıp 14 Mayıs’taki seçimlerin kazanılması gerektiğini söyledi.

Seçimlerde sadece cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmeyeceklerine dikkati çeken Koramaz, “İnsanlık ve toplum düşmanı politikalarla, kamucu anlayış, insancı anlayış ve toplumcu anlayış arasında bir seçim yapacağız. Bu nedenle hepimize büyük görev düşüyor. Bu seçimleri mutlaka kazanacağız.” ifadelerini kullandı.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise mücadele sözlerinin her zamankinden güçlü ve kararlı olması gerektiğini dile getirdi.

Fincancı, meslek örgütlerinin tarihsel birikimine güvendiğini vurgulayarak, “Emek bizim, söz bizim, gelecek hepimizin. Söz veriyoruz, birlikte değiştireceğiz. Birlikte değiştirmeye gidiyoruz.” diye konuştu.

TDB Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tarık İşmen de eşit, özgür ve demokratik bir ülkede barış içinde bir arada yaşamak istediklerini kaydetti.

Konuşmaların ardından kurumların “1 Mayıs ortak metni” Türkçe, Kürtçe ve Arapça okundu.

Ankara

KESK, DİSK, TMMOB, Ankara Tabip Odası’nın çağrısıyla düzenlenen 1 Mayıs mitingi için Atatürk Kültür Merkezi önünde toplanıldı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasında belediye işçileri kadro talebiyle yürüdü.

Türk-İş yönetimi depremi öne sürerek Adana’da temsili etkinliğe çağrı yapsa da Petrol-İş, Tez-Koop-İş, TÜMTİS, Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara’da 1 Mayıs’a katıldı. İşçiler hayat pahalılığına, sendikal haklara yönelik baskılara karşı dövizleriyle yürüdü.

Pankartlar polis tarafından tek tek kontrol edilirken, burada oluşturulan kortejle sloganlar eşliğinde miting alanında yüründü. Ankara’daki 1 Mayıs’ta gündem yaşanan ekonomik kriz ve 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerdi.

İzmir

İzmir’de 1 Mayıs kutlamalarının merkezi Gündoğdu Meydanı’nda toplanmak için on binlerce yurttaş, çok sayıda siyasi parti, sendika ve meslek örgütüyle sabah saatlerinde bir araya geldi.

Üç noktada toplanan sendika, oda, siyasi parti ve kitle örgütleri talepleriyle Gündoğdu Meydanı’na yürüdü.

Türk-İş, Liman-İş ve Birleşik Kamu-İş Alsancak Limanı’nda, DİSK’e bağlı sendikalar ve mülteci dernekleri Basmane Meydanı’nda, KESK, TMMOB, İzmir Tabip Odası, Türkiye Yazarlar Sendikası, 10 Ekim Barış Aileleri Derneği, TİP, SOL Parti, HDP, Yeşil Sol Parti, Halkevleri gibi birçok dernek ve siyasi parti Cumhuriyet Meydanı’nda, Emek Partisi Fuar Montrö kapısı önünde, İzmir Barosu Alsancak’ta bulunan baro binası önünde toplanarak alana yürüyüş gerçekleştirdi.

Diyarbakır

Diyarbakır’da Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde Dağkapı Meydanı’nda açıklama yapıldı. Emekçiler, alana merkez Sur ilçesindeki Urfakapı ve Yenişehir ilçesindeki Lise Caddesi’nden 2 kortej şeklinde girmek istedi. Yürüyüşe izin verilmeyince, alana gruplar şeklinde girildi. Kutlamaya katılanlar, bariyerlerle kapatılan Dağkapı Meydanı’na polis aramasıyla alındı.

İki dilde yapılan açıklamayı okuyan DİSK Genel İş Sendikası 2 No’lu Şube Eş Başkanı Behçet Barut, “Bunların bize reva gördüğü kayyum düzenidir, ihraçlardır, adaletsizliktir, tekçiliktir, militarizmdir, işkencedir, cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalardır. Sabrımız tükendi. Bu düzen ya değişecek ya değişecek” dedi.

Program, davul zurna eşliğinde çekilen halayların ardından sona erdi.

Batman

Batman’da 8 Mart Kadın Parkı’nda bir araya gelen emekçiler “Bijî berxwedana kedkaran” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde “Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrar” pankartını taşıdı. 1 Mayıs mitingine, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın da aralarında binlerce kişi katıldı.

Bayındır, emekçilerin faşizme karşı büyük bir direniş gösterdiğini belirterek, “Halkların mücadelesiyle AKP-MHP faşist iktidarını yeneceğiz ve onları göndereceğiz” dedi. Akın ise “8 Mart ve Newroz’un coşkusuyla alanı dolduran emekçiler, bu iktidarı 14 Mayıs’ta gönderecek” diye konuştu.

Miting, Kolektîfa Rîtmên Azad ve Agit Işık’ın söylediği şarkıların ardından sona erdi.

Şanlıurfa

Şanlıurfa’da Novada AVM önünde toplanan emekçiler, “Kürt halkı özgürleşmeden, işçi sınıfı özgürleşemez” ve “1 Mayıs emek bizim, gelecek bizim” pankartlarını açtı. Sık sık “Kürdistan faşizme mezar olacak” ve “Bijî yek Gulan” sloganları atan kitle, Topçu Meydanına yürüyüş yaptı.

Meydanda platform adına konuşan Kemal Yüksekkaya, “Zamlar, alım gücündeki erime hayatı yaşanılmaz kılıyor. Gerçekten de yiğidin kuru soğana muhtaç hale geldiği günlerden geçiyoruz” dedi. Konuşmaların ardından davul zurna eşliğinde halaya duran kitle, alkışlarla programı sonlandırdı.

Mersin

Mersin’deki 1 Mayıs kutlamaları sabah saatlerinde Millet Bahçesi yanındaki alanda kortejlerin toplanmasıyla başladı. DİSK’e bağlı işçi sendikaları ile KESK ve Birleşik Kamu-İş’e bağlı memur sendikalarında örgütlü emekçilerin yanı sıra Mersin Tabip Odası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Muhasebeciler Odası, Mersin Barosu, Tüm Emeklilerin Sendikası, 2021 Emekliler Sendikası, Halkevleri, Dersimler Derneği, Sözyüzü Dergisi, Tiyatro Agon, Mimoza Kadın Derneği, LGBTİ+ dernekleri üyeleri de kortej oluşturdu.

Cumhuriyet Halk Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Sol Parti, Türkiye Komünist Partisi, Toplumsal Özgürlük Partisi, Devrimci Parti üyeleri de kortej oluşturarak yürüyüşe katıldı.

Tunceli (Dersim)

Dersim’de binlerce kişi Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde Seyit Rıza Meydanı’na doğru yürüdü. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun da katıldığı yürüyüşte “Savaşa sömürüye ve savaşa karşı yaşasın 1 Mayıs” ve 4 farklı dilde “Yaşasın 1 Mayıs” pankartları taşındı.

Kutlamada konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bir oy faşist rejime kaybettirmek için, bir oy emekçilerin yöneten olması için. Birlikte değiştireceğiz. Kutuplaştırıcı siyasete karşı demokratik siyaseti büyüteceğiz ve doğru zaman yapacağız. Cumhuriyetin ikinci yüz yılında kurucu özne olacağız” dedi. Kutlama, müzik dinletisiyle son buldu.

Van

Van’da Musa Anter Parkı’nda düzenlenen mitinge binlerce kişi katıldı. Sahneye “Güvencesizliğe, eşitsizliğe, yoksulluğa, gericiliğe, ranta teslim olmayacağız. Umudu ve mücadeleyi büyütmek için yaşasın 1 Mayıs” pankartı asıldı. Seslendirilen şarkılarla halaya duran emekçilerin sloganları bir an olsun durmadı.

Mitingte söz alan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Biz 21 yıldır size nasıl biat etmediysek bundan sonra da biat etmeyeceğiz. 14 Mayıs seçiminde bu tek adam rejimine hayır diyeceğiz” dedi. Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Bizler inanıyoruz ki emekçiler ve halklar yan yana durarak bu faşist iktidara kaybettireceğiz” diye konuştu.

Adana

Adana’da binlerce emekçi zamlara, yoksulluğa karşı 1 Mayıs mitinginde bir araya geldi.  Kutlamalara Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çukurova Belediye başkanı Soner Çetin, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, TÜRK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulu, Türk-İş’e bağlı Sendikaların Genel Başkanları ve üye işçiler katıldı.

Mardin

1 Mayıs İşçi Bayramı vesilesiyle Mardin’de yürüyüş ve şölen düzenlendi. Karayolları Parkı’na doğru farklı noktalardan gerçekleştirilen yürüyüş kolları Mehtap Caddesi üzerinde bir araya geldi. Sloganlar eşliğinde yürüyen emekçiler, sloganlar eşliğinde halaya durdu.

Kitle “Direne direne kazanacağız” ve “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atarken, hazırlanan dövizlerle de işçi ve emekçilerin talepleri dile getirildi.

Edirne

Edirne’deki etkinlik Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Şükrüpaşa İlkokulu önünden başladı. Emek ve Meslek Örgütü Platformu’nu oluşturan sendika, oda ve siyasi parti temsilcilerinden oluşan konvoy cadde üzerinde yürüyüş gerçekleştirdi.

Şırnak

Şırnak’ta Emek ve Demokrasi güçleri, KESK binası önünde miting düzenledi. Alana kortej şeklinde giren sendika ve siyasi partiler, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız” ve “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atarken, “Eşit işe, eşit ücret istiyoruz” ve “Adalet” yazılı dövizler taşındı.

Miting, konuşmaların ardından çekilen halaylarla son buldu.

Tekirdağ Çorlu

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde düzenlenen etkinlikle kutlandı. Sivil toplum kuruluşları ile siyasi partiler ve sendikanın katıldığı kutlamalarda yağmur yağışına rağmen katılımcılar alanı terk etmedi. Omurtak Caddesi Atatürk meydanında yapılan kutlamalara katılanlar alana ellerinde pankart ve bayraklar ile geldi.

Hakkari

Hakkari’de 1 Mayıs dolayısıyla konser etkinliği düzenlendi. Etkinlikte, “Demokratik özgürlükle yeni yaşamı kuruyoruz” ve “Birlikte değiştireceğiz” pankartları açıldı.

Yapılan konuşmaların ardından sanatçı Kasım Taşdoğan ve Colemêrg Collective grubunun seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla etkinlik son buldu.

Kırklareli Lüleburgaz

Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde Emek ve Demokrasi Platformunun öncülüğünde gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamalarına çevre illerden, ilçelerden gelen yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Lüleburgaz tören alanının önünde toplanan kalabalık buradan ellerinde pankartlar ve dövizler ile sloganlar atarak İstanbul Caddesi ile Fatih Caddesi’nde yürüyüş yaptı.

Gaziantep

Gaziantep Emek ve Demokrasi Güçleri, “Kapitalist yıkıma, işsizliğe, yoksulluğa karşı birleşelim” şiarıyla Şahninbey İlçesi’nde bulunan Kırkayak Parkı’nda 1 Mayıs’ı kutladı. Kutlamanın yapıldığı park dolup taşarken, alana “Sömürüye, yoksulluğa, faşizme karşı; Emek, barış, eşitlik ve özgürlük için yaşasın 1 Mayıs” ve “Emperyalist saldırganlığa, işgale ve savaşa hayır” pankartları asıldı.

Etkinlik boyunca sık sık “Birleşe birleşe kazanacağız” ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları atıldı. Program boyunca coşkunun eksilmediği miting, Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.

Eskişehir

Eskişehir’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, düzenlenen programla kutlandı. ‘Diktatörü göndereceğiz’ yazılı pankartla alana girmek isteyen Kadın Savunma Ağı Platformu üyelerine polis müdahale etti.

Siirt

Siirt’te işçi ve emekçiler, 1 Mayıs Tertip Komitesi öncülüğünde bir araya gelen işçiler, giydikleri önlükler ve hazırladıkları pankartlarla, Demokrasi Meydanı’na doğru yürümek istedi. İşçiler, valiliğin dün almış olduğu 4 günlük eylem ve etkinlik yasağı gerekçe gösterilerek polis tarafından engellendi.

Yürüyüşün engellenmesiyle oturma eylemi yapan emekçiler, üç dilde “Yaşasın 1 Mayıs” yazılı pankart açarak sık sık, “Emekçiye değil çetelere barikat” sloganları attı.

Muş

Muş’ta KESK tarafından düzenlenen 1 Mayıs buluşmasına çok sayıda sivil toplum ve meslek örgütü temsilcisi katıldı. Buluşmada konuşan Eğitim-Sen Şube Başkanı İlyas Aslan, “Rant ve sömürü düzeni devam etsin istiyorlar. Artık böyle gitmez dedik. Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, demokrasi ve laiklik için artık ‘yeter’ diyoruz” dedi.

Bitlis

Bitlis Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Mayıs’a ilişkin Tatvan’da bulunan AVM önünde açıklama yaptı. “Bijî Yek Gûlan” pankartının açıldığı açıklamada, “Yaşasın 1 Mayıs” ve “Anadilde sağlık anadilde eğitim” dövizleri taşındı.

Paylaşın

2027’de 83 Milyon Kişinin Mesleği Ortadan Kalkacak

2027 yılında 69 milyon yeni iş yaratılmış olacakken 83 milyon kişilik meslek ortadan kalkacak. Bu durum, dünya genelindeki istihdamın yüzde 2 azalması anlamına geliyor.

Bankada çalışmak, sekreterlik ve kasiyerlik gibi ofis işleri, en hızlı yok olacaklar arasında gösterildi.

Her yıl İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlediği zirveyle bilinen Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum/WEF) bugün bir rapor yayımlayarak iş piyasasının geleceğine ışık tuttu.

Teknoloji ve dijitalleşmenin hem yeni iş sahaları yarattığı hem de eskilerini yok ettiği vurgulandı. Çevre dostu bir ekonomik modelin oluşturulmasını öngören yeşil dönüşüm, ekonomik büyümenin yavaşlığı, yüksek enflasyon ve tedarik kıtlığı çalışanlara sorun yaratacak faktörler arasında sayıldı.

Dijitalleşmeyle birlikte bir çalışanın becerilerinin yarısına yakınını güncellemesi gerektiğinin altı çizildi.

İşverenler arasında yapılan ankete dayanan rapora göre, gelecek 4 yıl içinde işlerin dörtte birine yakınının değişmesi bekleniyor.

2027’de 69 milyon yeni iş yaratılmış olacakken 83 milyon kişilik meslek ortadan kalkacak. Bu durum, dünya genelindeki istihdamın yüzde 2 azalması anlamına geliyor.

Bankada çalışmak, sekreterlik ve kasiyerlik gibi ofis işleri, en hızlı yok olacaklar arasında gösterildi. Yapay zekada makine öğrenimi ve sibergüvenlik uzmanlarına talebin artacağı belirtildi.

İşlerin Geleceği adını taşıyan rapor, 11 milyonu aşkın işçinin çalıştığı yaklaşık 800 şirketten alınan bilgilerle hazırlandı.

WEF Genel Müdürü Saadia Zahidi raporla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: Hükümetler ve iş yerleri eğitim, yeni beceriler kazandırma ve sosyal yardım yapılarıyla yatırım yaparak geleceğin işlerine doğru dönüşümü desteklemeli.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

DİSK, Taksim Cumhuriyet Anıtı’na Çelenk Bıraktı

İstanbul Valiliği bu yıl Taksim’de kutlamalara izin vermese de sendika temsilcilerinin anıta çelenk bırakmasına izin verdi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyeleri de Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bıraktı.

DİSK Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu, çelenk bıraktıktan sonra yaptığı açıklamada “Bugün işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü” dedi ve ekledi: “Biliyoruz ki bu 1 Mayıs, Taksim’in yasaklı olduğu son 1 Mayıs olacak.

Bu sisteme, bu düzene karşı itirazlarımızı, hedeflerimizi, gelecek dünya düşlerimizi ifade etmek için alanlarda, meydanlarda buluşuyoruz. Bugün buraya DİSK Yönetim Kurulu olarak geldik, çelengimizi bıraktık. 2 gün önce de anmalarımızı da gerçekleştirdik. Şimdi buradan Maltepe Meydanı’na geçeceğiz.”

Taksim’de 1977’de 37 kişinin hayatını kaybettiği Kanlı 1 Mayıs’ın ardından 1978’de daha kalabalık bir 1 Mayıs kutlaması yapılmıştı. Ancak ardından sıkıyönetim koşulları geldi. 12 Eylül darbesiyle birlikte Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs etkinlikleri yasaklandı. 2007 yılında gözaltılara rağmen Taksim’e çıkıldı.

AK Parti hükümeti, 2010’da Taksim’i yeniden 1 Mayıs kutlamasına açtı. 1 Mayıs burada üç yıl üst üste coşkuyla ve hiçbir sorun yaşanmadan kutlansa da bu uzun sürmedi. 2013’ten itibaren yasaklar yeniden devreye girdi.

AK Parti döneminin işçi hakları açısından en önemli özelliklerinden biri anti-sendikal politikalar oldu. Resmi verilere göre 2003’te yüzde 58 olan sendikalaşma oranı geçen yıl yüzde 14 seviyelerine geriledi.

Yaklaşık 2,3 milyon işçi kâğıt üzerinde sendikalı görünse de bu işçilerin sadece 1,5 milyonu Toplu İş Sözleşmesi (TİS) yapabiliyor. Özel sektör işçilerinde ise sendikaya üye olup TİS’ten yararlananların oranı yüzde 6’larda kalıyor.

Bu dönemde milli güvenlik, genel sağlık gibi gerekçelerle toplamda 20 grev ise ertelendi.

Taksim’de 1 Mayıs eylemleri ve gözaltılar

Öte yandan yasak kararını tanımayan çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sendika, gençlik örgütü yoğun polis ablukasına rağmen dört taraftan Taksim Meydanı’na ulaşmaya çalıştı.

“Yaşasın 1 Mayıs/ Bijî yek gulan” sloganlarıyla Elmadağ’dan Taksim’e yürüyen ESP, SGDF ve Birleşik İşçi Hareketi’nden dört kişi polis tarafından gözaltına alındı.

Devrimci Çözüm pankartı açan ve “Yaşasın 1 Mayıs/Bijî yek gulan” sloganlarıyla Elmadağ’dan Taksim’e yürüyen üç kişi polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

Şişli Ergenekon Caddesi’nden Taksim’e yürümek isteyen Devrimci Parti üyeleri polis tarafından ters kelepçe takılarak gözaltına alındı. Polis, görüntü almak isteyen basın mensuplarını da engellemeye çalıştı.

Şişli Cumhuriyet Caddesi’nde “Taksim kızıldır, kızıl kalacak”, “Bijî yek gulan” sloganları atan iki kişi ters kelepçe takılarak darp edildi. Söz konusu kişilerin sabah 07.30’da gözaltına alınan Mücadele Birliği okurları oldukları ve Osmanbey civarında gözaltı aracı içinde bekletildikleri öğrenildi.

Gençlik Komiteleri “Yaşarken 1 oydan, ölürken 1 sayıdan fazlasıyız!” pankartıyla Beşiktaş’tan Taksim’e yürümek istedi. Üniversitelilerin yanı sıra eylemi takip eden gazeteciler de polis saldırısına uğradı. Eylemciler ve gazeteci Zeynep Kuray gözaltına alındı.

Taksim’e yürümek isteyen Halkın Kurtuluş Partisi üyeleri Beşiktaş Barbaros Bulvarı üzerinde gözaltına alındı.

“Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Taksim!” pankartıyla Elmadağ’dan Taksim’e yürüyen Toplumsal Özgürlük Partisi üyeleri gözaltına alındı.

“Tek adam rejimi mezara, halk iktidara” yazılı pankartla Taksim’e yürümek isteyen Halkevleri üyeleri gözaltına alındı.

“Zam, zulüm katliam düzeninin üstüne yürü” pankartıyla Beşiktaş’ta bir araya gelip Taksim’e yürümek isteyen Umut-Sen üyeleri polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

Devrimci Hareket ve Devrimci Gençlik Dernekleri “Eşitlik ve özgürlük için bu ablukayı dağıtacağız!” yazılı pankartla İmam Adnan Sokak’tan İstiklal Caddesi’ne çıkmak istedi. Polis tarafından etrafı çevrilen eylemciler gözaltına alındı.

Öğrenci Kolektifleri ve Üniversiteli Feminist Kolektif “Yiyenden, yıkandan, katledenden hesabı üniversiteliler soracak” pankartıyla Ergenekon Caddesi’nden Taksim’e yürümek istedi. Üniversiteliler polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

DİSK/Enerji-Sen ve İnşaat-İş Sendikası yönetici ve üyeleri “Direniş ve dayanışma yaşatır, yaşasın 1 Mayıs” pankartıyla Elmadağ yönünden Taksim’e yürümek istedi. DİSK/Enerji-Sen Genel Sekreteri Emin Atsız ile sendikanın Kurucu Genel Başkanı Kamil Kartal’ın da aralarında bulunduğu sendikacılar gözaltına alındı.

“Gitmedik buradayız, yaşasın 1 Mayıs” pankartıyla Elmadağ yönünden Taksim’e yürüyen Mücadele Birliği üyeleri polis tarafından gözaltına alındı.

Paylaşın

DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu: Taksim’in Yasaklı Olduğu Son 1 Mayıs

“1 Mayıs Meydanı, yani Taksim Meydanı yasaklanmış durumda. İktidar, tümüyle haksız, hukuksuz ve mahkeme kararlarını çiğneyerek Taksim yasağını sürdürüyor. Biz biliyoruz ki Taksim yasağı, bütün yasakların simgesidir” diyen Çerkezoğlu “Bu 1 Mayıs, Taksim’in yasaklı olduğu son 1 Mayıs olacaktır” ifadelerini kullandı.

Çerkezoğlu, herkesin 1 Mayıs Ulusal Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak “Yarın Türkiye’nin dört bir yanında, İstanbul’da Maltepe Meydanı’nda yapacağımız 1 Mayıslarda bütün işçi arkadaşlarımızı buluşmaya çağırıyoruz” dedi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İstanbul Taksim Metrosu’nda 1 Mayıs afişlerinden oluşan serginin açılışına katıldı.

Burada bir konuşma yapan Çerkezoğlu “1 Mayıs, dayanışma günü olarak, yılın 364 günü çalışan işçilerin bir gün kendi talepleriyle düzene karşı olan itirazlarıyla nasıl bir ülkede ve dünyada yaşamak istediğimizi söylediğimiz ve umutlarımızı dünya işçi sınıfıyla birleştirdiğimiz gündür” diye konuştu.

Bu yıl 1 Mayıs’ın özel bir anda karşılandığını belirten Çerkezoğlu, “Bir taraftan deprem felaketinin yarattığı yıkım, diğer taraftan da Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden birisinin arifesindeyiz” dedi ve sözlerine “Birçok siyasi parti, derneğin ve yurttaşların katılacağı büyük 1 Mayısları Türkiye’nin dört bir yanında kutlamak için hazırlıklarımız devam ediyor. İstanbul’da 1 Mayıs’ı yine yasakların gölgesinde karşılıyoruz” diye devam etti.

“Taksim’in yasaklı olduğu son 1 Mayıs olacaktır”

“1 Mayıs Meydanı, yani Taksim Meydanı yasaklanmış durumda. İktidar, tümüyle haksız, hukuksuz ve mahkeme kararlarını çiğneyerek Taksim yasağını sürdürüyor. Biz biliyoruz ki Taksim yasağı, bütün yasakların simgesidir” diyen Çerkezoğlu “Bu 1 Mayıs, Taksim’in yasaklı olduğu son 1 Mayıs olacaktır” ifadelerini kullandı.

Çerkezoğlu herkesin 1 Mayıs Ulusal Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak “Yarın Türkiye’nin dört bir yanında, İstanbul’da Maltepe Meydanı’nda yapacağımız 1 Mayıslarda bütün işçi arkadaşlarımızı buluşmaya çağırıyoruz” dedi.

1976 yılından bu yana 1 Mayıs mitinglerine davet amacıyla hazırlanan afişlerin yer aldığı serginin açılışına Çerkezoğlu’nun yanı sıra SOL Parti Parti Meclisi üyesi Alper Taş ve Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu da katıldı.

Paylaşın

Açlık Sınırı 10 Bin 135, Yoksulluk Sınırı 33 Bin 15 Lira

4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı, 10 bin 135 lira 50 kuruş oldu. Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen yoksulluk sınırı ise 33 bin 14 lira 66 kuruş oldu.

Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” aylık 13 bin 167 lira olurken, Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 5,67 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 115,75 oldu.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın Nisan 2023 sonuçlarını açıkladı. Buna göre 4 kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı, 10 bin 135 lira 50 kuruş oldu. Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen yoksulluk sınırı ise 33 bin 14 lira 66 kuruş olarak hesaplandı.

Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” aylık 13 bin 167 lira olarak belirlendi.

Ankara’da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 5,67 artarken, son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 115,75 oldu.

Et fiyatlarında artış 

Araştırmaya göre, nisanda süt ve yoğurt fiyatları geriledi. Bir ayda balık yüzde 9, kuzu yüzde 21, dana yüzde 25, tavuk yüzde 11, yumurta yüzde 3 zamlandı. İlk kez balık fiyatı 140 lirayı, dana eti 300 lirayı, kuzu eti ise 350 lirayı geçerken, yumurtanın tanesi 3,5 lira oldu.

Kuru baklagillerden kırmızı mercimeğin ortalama kilogram fiyatı yüzde 5 gerilerken, kuru fasulyenin fiyatı yüzde 3, yağlı tohumların fiyatı yüzde 8 oranında arttı. Bir ayda pirinç ve un fiyatlarında sınırlı düzeyde artış görüldü. Bulgur yüzde 4, makarna yüzde 5 zamlandı. İrmiğin fiyatı yüzde 4 düştü. Ramazan ayı sonrası Ankara’da ekmek fiyatı bu ay değişmedi.

Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin yüzde 20, pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yüzde 15 arttı. Kuru soğanın yüzde 40’lık artışla kilogramı 30 liraya kadar çıktı. Sebzelerden patlıcan, kabak, domates ve salatalık fiyatları düşerken biber zamlandı. Fasulye ortalama 33 liradan semt pazarlarında yer bulurken, bakla ve bezelye fiyatları geriledi.

Sebze fiyatları

Geçen ay en az 40 liradan pazarlarda satılmaya başlayan çilek bu ay 20 liraya kadar geriledi. Erik, yenidünya, çağla gibi yeni yaz meyveleri ortalama 45 liradan satılmaya başlandı.

Yerli muzun fiyatı ise 25 liraya kadar yükseldi. Araştırmaya göre, nisanda ortalama sebzelerin kilogram fiyatı 20,26 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 19,02 lira oldu. Ortalama meyve-sebze kilogram fiyatı ise 18,65 lira olarak tespit edildi.

Son bir ayda ortalama ayçiçek yağı, tereyağı, margarin ve zeytinyağı fiyatları sabit kaldı. Yeşil zeytinin fiyatı yüzde 4, pekmezin fiyatı yüzde 6 arttı. Balın fiyatı yüzde 4, salçanın fiyatı yüzde 5 geriledi. Ihlamur, şeker ve baharat fiyatları sabit kaldı.

Paylaşın

Hazır Giyim Ve Tekstil Sektöründe İstihdam Kaybı 100 Bini Buldu

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, “Ağustos 2022’de hazır giyimde toplam istihdam 738 bindi, Şubat sonunda 710 bine düştü. 6 ayda 28 bin olan istihdam kaybının EYT ile birlikte 50 binin üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Son 6 ayda tekstil ve hazır giyimde istihdam çıkışı 100 binin üzerinde. Göçü durduramazsak çarkları döndüremeyiz” dedi.

TGSD Başkanı Kaya, istihdam kaybının nedenlerini AB ve ABD’deki düşen talep, rakiplere kıyasla yüksek maliyetler ve baskılanan kur olarak sıraladı.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), 22 binin üzerinde kişiye istihdam sağlayan 265 firma ile hazır giyim sektörünün kalelerinden Adıyaman’da konteyner kent kurdu. Adıyaman OSB’nin yanında kurulan TGSD Konteyner Kent ve Yaşam Alanı’ndaki 308 konteynerde yaklaşık bin 200 kişinin yaşaması öngörülüyor. Konteyner kentte çocuk parkı, kreş ve çamaşırhane de var.

Adıyaman’daki hazır giyim firmalarının depremin ardından ancak yüzde 40 kapasiteye ulaşabildiğini söyleyen TGSD Başkanı Ramazan Kaya, “Kurduğumuz yaşam alanı ile çalışanlarımızın yeniden hayata tutunmalarını, işletmelerimizin ayağa kalkmalarını ve deprem öncesindeki yüzde 70’lik kapasiteye ulaşmalarını sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

Ekonomi gazetesinden Yener Karadeniz’e Kaya, “Ağustos 2022’de hazır giyimde toplam istihdam 738 bindi, Şubat sonunda 710 bine düştü. 6 ayda 28 bin olan istihdam kaybının EYT ile birlikte 50 binin üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Son 6 ayda tekstil ve hazır giyimde istihdam çıkışı 100 binin üzerinde. Göçü durduramazsak çarkları döndüremeyiz” dedi. Kaya, istihdam kaybının nedenlerini AB ve ABD’deki düşen talep, rakiplere kıyasla yüksek maliyetler ve baskılanan kur olarak sıraladı.

Göçü önlemedeki en önemli unsurlardan birinin, temel barınmanın ötesinde iyi yaşam koşulları sağlamak olduğuna inandıklarını belirten TGSD Başkanı Sanem Dikmen de “Bölgeye hammadde tedarikinde sıkıntı yok ancak istihdamda ciddi zorluk yaşanıyor. En hızlı ve verimli çözüm konteyner kent kurmaktı. Biz de üyelerimiz ve paydaşlarımızın katkılarıyla yaşam alanımızı oluşturduk.

Ayrıca uluslararası markaların alım ofisi temsilcileri ile bir ay içinde düzenlediğimiz iki toplantıda, ülkemizin siparişleri karşılayacak kapasiteye sahip olduğunu, yeni iş birliklerine imza atılmasının önünde hiçbir engel bulunmadığını ve bölgeye verilen siparişlerin devamlılığının önemini vurguladık” diye konuştu.

Paylaşın

Türkiye’de 2,6 Milyon Çocuk Ucuz İş Gücü Olarak Sömürülüyor

CHP’li Veli Ağbaba, “Türkiye’ de milyonlarca çocuk işçi bu 23 Nisan’da da ucuz iş gücü olarak sömürülmeye devam ediyor. Yaşıtları gibi okul sıralarında olması gereken çocuklarımız ne yazık ki torna tezgâhlarında, inşaatlarda, farklı sektörlerde ailesine destek olabilmek için çalışmak zorunda kalıyor. Devletin iki resmi kurumunda çocuk işçilik verileri bu durumu acı bir şekilde ortaya koyuyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “TÜİK verilerine göre, 15 – 17 yaş arası Türkiye’de çocuk işçi sayısı 619 bin. Türkiye’ de 2019 yılından sonra çocuk işçi sayısı artmaya devam ediyor. Üstelik bu rakamlara 15 yaş altı çocuk işçi sayısı dahil değil.”

Ağbaba, “İkinci ise çocuk yaşta mesleki eğitim adı altında ucuz iş gücü olarak çıraklık ve stajyerliğin yaygınlaşması. SGK 2022 verilerine göre Türkiye’de ucuz iş gücü olarak kullanılan çırak ve stajyer sayısı ise 2 milyon. Bu durumda Türkiye’ de en az 2,6 milyon çocuğumuz ucuz iş gücü olarak kullanılmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada Türkiye’deki çocuk işçiliğine dikkat çekti.

ANKA’nın aktardığına göre Veli Ağbaba’nın açıklaması şöyle:

“Türkiye’ de milyonlarca çocuk işçi bu 23 Nisan’da da ucuz iş gücü olarak sömürülmeye devam ediyor. Yaşıtları gibi okul sıralarında olması gereken çocuklarımız ne yazık ki torna tezgâhlarında, inşaatlarda, farklı sektörlerde ailesine destek olabilmek için çalışmak zorunda kalıyor. Devletin iki resmi kurumunda çocuk işçilik verileri bu durumu acı bir şekilde ortaya koyuyor.

TÜİK verilerine göre, 15-17 yaş arası Türkiye’de çocuk işçi sayısı 619 bin. Türkiye’de 2019 yılından sonra çocuk işçi sayısı artmaya devam ediyor. Üstelik bu rakamlara 15 yaş altı çocuk işçi sayısı dahil değil.

İkinci ise çocuk yaşta mesleki eğitim adı altında ucuz iş gücü olarak çıraklık ve stajyerliğin yaygınlaşması. SGK 2022 verilerine göre Türkiye’de ucuz iş gücü olarak kullanılan çırak ve stajyer sayısı ise 2 milyon. Bu durumda Türkiye’ de en az 2,6 milyon çocuğumuz ucuz iş gücü olarak kullanılmaktadır.

İSİG verilerine göre 2018-2022 yılları arasında iş cinayetlerine kurban giden 14-17 yaş arası çocuk sayısı ise en az 330. Türkiye’de ne yazık ki çocuk işçiliği arttıkça, iş yerlerinde çocuk işçi cinayetleri de artarak devam ediyor.

Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz bir ailede sadece anne ve babaların çalışmasını zorunlu kılmıyor artık bir ailede geçinebilmek için çocuklar da iş gücüne katılmak zorunda kalıyor. Türkiye’de çocuk yoksulluğuna ve çocuk iş gücüne işte tam da bu boyutta bakmamız gerekiyor. Hem çocuk iş gücünde hem hanelerde çocuk yoksulluğu bu durumdayken, Türkiye’ de iktidarın iddia ettiği gibi büyüyen ekonomiden, kıskanılan bir ekonomi modelinden bahsetmek imkansızdır.

Tüm bu resmi verilere baktığımızda; haneleri ve hanelerde yaşayan çocukları yoksullaştıran ve onları ucuz iş gücü olarak gören, çarpık bir ekonomi anlayışından bahsedilebilir. AKP iktidarının 21 yıllık acı özeti de budur; açlığın pençesinde hayatta kalmaya çalışan, çalışırken yaşamını yitiren işçi çocuklardır.”

Paylaşın

En Fazla İstihdam Kaybeden Sektör “Tekstil”

Ocak ayında tekstil ürünleri imalatı sektörü, 91 bin 510’luk çalışan sayısı ile en fazla istihdam kaybeden sektör oldu. Yıllık değişimi de yüzde 18,4 oranında daralmaya işaret etti. 89 alt sektörün 19’unda sigortalı ücretli çalışan sayısında azalma görüldü.

Haber Merkezi / Tekstil ürünleri imalatı dışında, finansal hizmetler (16 bin 543), ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışanlar (12 bin 862) ve hukuki ve muhasebe faaliyeti sektörleri de (7 bin 427) çalışan sayısı olarak istihdamı en çok daralan diğer sektörler arasında yer aldı.

Oransal olarak bakıldığında ise istihdam en hızlı ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışanlar sektöründe (yüzde 25,5) geriledi. Bu sektörü yüzde 18,4 azalışla tekstil ürünleri sektörü takip etti.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 31 Mart’ta yayımladığı Ocak 2023 verilerinden yola çıkarak İstihdam İzleme Bülteni hazırladı.

Buna göre Ocak’ta toplam sigortalı çalışan sayısı yıllık olarak yüzde 3,5 (766 bin) arttı, aylık olarak ise yüzde 3,4 (805 bin) azaldı ve 22 milyon 935 bin olarak gerçekleşti.

Toplam sigortalı çalışanların yüzde 72,2’sini ücretli çalışan grubu oluşturdu ve istihdamın genel seyrinde belirleyici oldu. Bu gruptaki yıllık değişim yüzde 3,8 (612 bin 732) artış yönlü olurken aylık olarak yüzde 4,5 (779 bin 635) oranında gerileme yaşandı.

Diğer taraftan, esnaf-çiftçi grubundaki yıllık değişim ise yüzde 2,6 artış yönünde oldu. Ancak alt sınıflarda değişimler farklılaştı. Bu dönemde esnaf sayısında yüzde 3 (75 bin 739), çiftçi sayısında ise yüzde 0,6 (3 bin 111) artış görüldü.

Bu gruptaki aylık değişimler ise esnaf sayısında yüzde 0,3, çiftçi sayısında ise yüzde 3,2 oranında düşüş şeklinde oldu.

Kamu sektöründe sigortalı çalışan sayısındaki yıllık artış yüzde 2,3, aylık düşüş yüzde 0,3 olarak kaydedildi.

İnşaatta istihdam artmaya devam ediyor

Ocak’ta inşaat dışındaki sektörlerin hemen hepsinde yılın en düşük istihdam artış oranları gerçekleşti. Özellikle imalat ve toptan-perakende ticaret sektörlerindeki ivme kayıpları dikkat çekmekti.

Sigortalı ücretli çalışanların yüzde 52,3’ü üç ana sektörde istihdam edildi. Bu sektörler, sırasıyla, imalat (yüzde 26,8), toptan ve perakende ticaret (yüzde 15,4) ve inşaat (yüzde 10,1) oldu.

Yıllık değişimlere bakıldığında, imalat ve toptan-perakende ticaret sektörlerinde yıllık artışların önemli oranda gerilediği; imalatta yüzde 0,4’e, toptan ve perakende ticaret sektöründe ise yüzde 2,9’a düştüğü gözlendi.

Bunun yanı sıra, inşaat sektöründe yaşanan artış eğilimi yüzde 13,3 ile hızlanarak devam etti. Diğer taraftan, hizmet sektörlerinden finans ve sigorta faaliyetlerinde istihdam yıllık olarak yüzde 5,1 oranında daraldı. Diğerlerinde de artış oranları önemli oranda düşmüştü.

Deprem bölgesindeki istihdam kayıpları

Ocak ayı itibarıyla deprem bölgesinde yer alan 11 ilin sigortalı ücretli istihdam içindeki payı yüzde 7,7 oldu. Çalışan sayısındaki düşüşler yıllık 465 bin 695 (yüzde 26,8), aylık ise 614 bin 272 (yüzde 32,5) olarak kaydedildi.

Ocak’ta afet bölgesindeki iller başta olmak üzere 13 ilde istihdam yıllık olarak geriledi. Maraş 113 bin 330 (yüzde 68,1), Hatay ise 111 bin 344 (yüzde 57,9) çalışan kaybı ile istihdamı en fazla daralan ilk iki il olarak kayıtlara geçti.

Onları 92 bin 89 ile Gaziantep (yüzde 25,8), 53 bin 78 ile Malatya (yüzde 45,9) ve 30 bin 453 ile Adıyaman (yüzde 46,7) izledi.

Adana (yüzde 6,5), Osmaniye (yüzde 29), Urfa (yüzde 10,4), Elazığ (yüzde 4,9) ve Kilis de (yüzde 11,2) deprem bölgesinde olan ve en fazla istihdam kaybı yaşayan diğer iller oldu.

En büyük düşüş tekstilde

Ocak’ta tekstil ürünleri imalatı sektörü, 91 bin 510’luk çalışan sayısı ile en fazla istihdam kaybeden sektör oldu. Yıllık değişimi de yüzde 18,4 oranında daralmaya işaret etti.

89 alt sektörün 19’unda sigortalı ücretli çalışan sayısında azalma görüldü. Tekstil ürünleri imalatı dışında, finansal hizmetler (16 bin 543), ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışanlar (12 bin 862) ve hukuki ve muhasebe faaliyeti sektörleri de (7 bin 427) çalışan sayısı olarak istihdamı en çok daralan diğer sektörler arasında yer aldı.

Oransal olarak bakıldığında ise istihdam en hızlı ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışanlar sektöründe (yüzde 25,5) geriledi. Bu sektörü yüzde 18,4 azalışla tekstil ürünleri sektörü takip etti.

Paylaşın

Hükümetin Kamu İşçisi İçin Yeni Zam Teklifi Belli Oldu

Hükümetin kamu işçisi için yeni zam teklifini değerlendiren TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, “Sayın Bakan işveren sendikasının verdiği 11 bin 500 lirayı yeterli bulmadığını, 12 bin liraya çektiğini ifade etti. Önceki yüzde 30’luk artışı da yine yeterli bulmayıp yüzde 40’a yükselttiğini bildirdi.” dedi ve ekledi:

“Bu, önemli ve güzel bir gelişme ama bu aşamada karar verme durumunda değiliz. Şu anda geldiğimiz noktada yeni teklif 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam düzeyinde. Bayrama yetişmez, imkanı yok ama bayram bitiminde bir neticeye varırız.”

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, hükümetin kamu işçisi için yeni teklifinin 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam olduğunu açıkladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü kapsamında işçi sendikası konfederasyonları TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ heyetlerini kabul etti.

Basına kapalı yaklaşık 1 saat süren görüşmelerin ardından, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu.

Atalay müzkere sürecinin devam ettiğini belirtti ve şunları söyledi:

“Sayın Bakan’ın daveti üzerine buraya geldik. Sayın Bakan işveren sendikasının verdiği 11 bin 500 lirayı yeterli bulmadığını, 12 bin liraya çektiğini ifade etti. Önceki yüzde 30’luk artışı da yine yeterli bulmayıp yüzde 40’a yükselttiğini bildirdi. Bu, önemli ve güzel bir gelişme ama bu aşamada karar verme durumunda değiliz.

“Şu anda geldiğimiz noktada yeni teklif 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam düzeyinde. Bayrama yetişmez, imkanı yok ama bayram bitiminde bir neticeye varırız.”

Atalay beklentilerinin daha yüksek olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Taban ücretin 11 bin 500 liradan 12 bin liraya yükseltilmesi iyi ama bunun daha yukarıya çekilmesi lazım. Yüzdelik artışın 30’dan 40’a çıkartılması güzel ama bizim için yeterli değil. Toplumun alım gücüyle ilgili sıkıntısı devam ediyor. Bizim görevimiz, temsil ettiğimiz insanların alım gücünü artırmak. Gayretimiz bu yönde. Bugün gelen teklifi küçümsemiyorum ama yüzde 40’ı bir geçelim istiyoruz.”

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın