Yeni Yol Partisi’nin grup toplantısında konuşan DEVA Partisi Lideri Ali Babacan, TÜSİAD’a yönelik başlatılan soruşturmaya ilişkin, “Bu soruşturma kürsüye çıkıp ‘bu ülkeye yatırım yapmayın’ demekten farklı değildir” dedi ve ekledi:
“Bu soruşturmayı açmak demek, ‘benim sağım solum belli olmaz ayağınızı denk alın istediğim anda yargı yoluyla ya da kontrol yoluyla tepenize çökerim’ demektir. Bu soruşturma yabancı yatırımcıya korku yerli yatırımcıya gözdağı vermekten başka bir şey değildir. İnanın bunlar bu ülkeyi yönetmeyi bilmiyorlar. Sadece ekonomide değil siyasetin her alanında ülkeyi çökertiyorlar.”
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, Yeni Yol Partisi’nin grup toplantısında konuştu. İktidarın ekonomi ve hukuk politikalarını sert sözlerle eleştiren Ali Babacan, özellikle TÜSİAD’a yönelik başlatılan soruşturmayı gündeme getirerek, şu ifadeleri kullandı:
“İktidar hakikate karşı. Gerçekleri duymak istemiyorlar. İktidarın hakikate alerjisi var. Geçtiğimiz günlerde bu alerji bu sefer de TÜSİAD’a karşı nüksetti. Hemen yargı sopasına sarıldılar, soruşturmayı başlattılar. Çünkü kendileri gibi düşünmeyen herkes ya hain ya da suçlu TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı bir takım tespitlerde bulunmuş, ekonomi yönetimine dair ülkedeki hukuk ve adalet uygulamalarına dair bir takım sorunları dillendirmiş.
O tespitlerde, ‘depremlerde, yangınlarda, iş kazalarında çok sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz demek ki hata, suistimal ve kayırmacılık çok yaygın’ diyor. Biz depremlerde, yangınlarda, iş kazalarında çok sayıda vatandaşımızı kaybetmiyor muyuz? Sayın Erdoğan ve şürakasına sesleniyorum çıkıp ‘bu yanlış, bu yalan’ diyebilir misiniz? Başka ne diyor, ‘eleştirel ifadelere ve habercilik faaliyetlerine açılan soruşturmalar çok sıklaştı’ diyor, bu doğru.
Her ses çıkaran soruşturma açılmıyor mu? Gazeteciler ev hapsine tabi tutulmuyor mu? Eleştiren yorum yapan, haber okuyan basın mensupları gözaltına alınmıyor mu, tutuklanmıyor mu? Sayın Erdoğan ve çevresindekiler çıkıp ‘bu yanlış bu yalan’ diyebilir misiniz? ‘Suç işlemek için örgüt kurmak, şirket kurmaktan çok daha kolay oldu’, diyor yanlış mı? Her köşe başında ayrı bir çete, her sokakta ayrı bir mafya yok mu? Ülkede işyerleri kurşunlanmıyor mu?
Sayın Erdoğan ve çevresindekiler çıkıp ‘bu yanlış, bu yalan’ diyebilir misiniz? Yıllardır söylüyoruz, tekrar söyleyeceğiz farklı her sesi susturmaya çalışarak, soruşturmalar açarak bu ülkeyi düzlüğe çıkaramazsınız, adaletten hukuktan vazgeçerek ekonomiyi düzeltemezsiniz. Bu şartlarda kim bu ülkeye yatırım yapar, kim yönetime güvenir de parasını Türkiye’ye getirir?
TÜSİAD’a açılan bu soruşturma kürsüye çıkıp ‘bu ülkeye yatırım yapmayın’ demekten farklı değildir. Bu soruşturmayı açmak demek, ‘benim sağım solum belli olmaz ayağınızı denk alın istediğim anda yargı yoluyla ya da kontrol yoluyla tepenize çökerim’ demektir. Bu soruşturma yabancı yatırımcıya korku yerli yatırımcıya gözdağı vermekten başka bir şey değildir. İnanın bunlar bu ülkeyi yönetmeyi bilmiyorlar. Sadece ekonomide değil siyasetin her alanında ülkeyi çökertiyorlar.”
“Yanlış politikalarla bu ülkeyi yönetemezsiniz”
Konuşmasında ekonomik sıkıntılara da değinen Ali Babacan, emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısını hatırlatarak, “Birkaç yıl önce ucuz et kuyruklarında bekleyen emekliler, şimdi ucuz yemek ve ekmek kuyruklarında bekliyor” dedi. Açlık sınırının 22 bin lirayı geçtiğini ancak en düşük emekli maaşının 14 bin 469 lira olduğunu belirten Babacan, bu rakamlarla geçinmenin imkânsız olduğunu vurguladı.
Ali Babacan, hükümetin hukuk düzenini ihlal ederek ekonomiyi düzeltemeyeceğini belirtti. “Güçlü bir ekonomi mi istiyorsunuz? Önce adil bir hukuk düzeni kuracaksınız” diyen Babacan, iktidarın eleştirileri susturma çabalarının ülkeye istikrar getiremeyeceğini söyledi. Konuşmasının sonunda hükümeti gerçeklerle yüzleşmeye davet eden Babacan, “Yanlış politikalarla bu ülkeyi yönetemezsiniz. Anlamadınız, anlamıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
DEVA Lideri Babacan, grup toplantısında “vur vur inlesin” diye slogan atan partililere, “Vurmak bizim kültürümüzde yok. Biz ne zaman vuracağız biliyor musunuz? Seçim günü artık seçim konuşuluyor ya. Artık seçimin konuşulmasını önlemek mümkün değil, bu ülkede seçim konuşulur. O günü geldiğinde oy pusulasında önümüze alacağız, o evet mührünü öyle kuvvetli vuracağız ki Külliye’nin duvarları sarsılacak zaten. Asıl o zaman” dedi.




































