AİHM’in Selahattin Demirtaş Hakkındaki Hak İhlali Kararı Kesinleşti

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Adalet Bakanlığı’nın mahkemenin eski HDP Lideri Selahattin Demirtaş hakkında verdiği ihlal ve tahliye kararına itirazı reddetti. 

Adalet Bakanlığının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluğu hakkında verdiği ikinci ihlal ve tahliye kararına yaptığı itiraz reddedildi.

Bakanlığın itirazında, Demirtaş hakkındaki AİHM kararının AİHM Büyük Daire’de yeniden ele alınması talep edilmişti. AİHM Büyük Dairesi, Adalet Bakanlığı’nın geçen ay yaptığı itirazı reddetti.

Bu ret kararıyla birlikte AİHM’in Demirtaş hakkında verdiği ihlal ve tahliye kararı kesinleşmiş oldu.

AİHM kararı uygulanmazsa ne olur?

Yedi yargıçlı bir daire tarafından 1’e karşı 6 oyla verilen karar, üç ay içinde itiraz edilmemesi halinde kesinleşmiş olacaktı. Kararın kesinleşmesi halinde Ankara Selahattin Demirtaş’a 3 bin 245 euro maddi tazminat, 32 bin 500 euro manevi tazminat ve 20 bin euro mahkeme masrafı ödeyecekti. Kesinleşen kararın uygulanma süreci Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından denetleniyor.

AİHM tarafından 22 Aralık 2020 tarihinde açıklanan ve Kobani olayları ve milletvekilliği dokunulmazlığını da konu alan Selahattin Demirtaş (2) kararının uygulanışına ilişkin denetim süreci hâlihazırda Bakanlar Komitesi önünde devam ediyor.

Türkiye, son AİHM kararına rağmen Demirtaş’ı tahliye etmeyebilir ve Osman Kavala dosyasında olduğu gibi süreci uzatabilir. Türkiye, yaklaşık 7 yıldır cezaevindeki iş insan ve aktivist Osman Kavala’yı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin denetim sürecine girme pahasına tahliye etmemişti.

AİHM kararlarını uygulamayan Konsey üyelerine yaptırım kararları alabilen Bakanlar Komitesi’nin çağrılarına Ankara şimdiye dek olumlu yanıt vermiş değil.

Paylaşın

Demirtaş Ve Yüksekdağ’ın Sürece Desteği Tam

DEM Parti İmralı Heyeti, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yeni sürece desteklerinin tam olduğunu açıkladı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan ve Mithat Sancar, dokuz yıldır tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile görüştü.

Heyet eski Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı ve eski HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’i de cezaevinde ziyaret etti.

İmralı Heyeti tarafından ziyaretlerin ardından yazılı açıklama yapıldı. Ziyaretlerin son derece verimli geçtiğini belirten Heyet, “Arkadaşlarımız, yüreği özgürlük, barış ve demokrasi için atan herkese en içten selam ve sevgilerini iletti” dedi.

İmralı Heyeti’nin yazılı açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

“Görüşmelerde esas olarak barış sürecine dair bilgi paylaşımı ve fikir alışverişinde bulunduk. Sevgili Selahattin Demirtaş, sürece desteğinin tam olduğunu vurguladıktan sonra, sürecin başarıya ulaşması, barışın ve demokrasinin tesisi için her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğunu ifade etti.

Sevgili Figen Yüksekdağ da barışın ve demokratik toplumun inşası konusunda umudunu koruduğunu, bu yolda desteğinin ve katkısının güçlü bir şekilde devam edeceğini belirtti.

Suçsuzlukları hukuken de sabit olan arkadaşlarımızın hala cezaevinde tutulması hiçbir gerekçeyle açıklanamaz, hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu açık adaletsizliğin bir an önce ortadan kaldırılması, arkadaşlarımızın barış ve demokrasi yürüyüşüne özgür şartlarda katılması acil talebimiz ve beklentimizdir.”

Paylaşın

Demirtaş’tan “Süreç” Mesajı: Yasa Yapma Süreçleri Hızlanmalı

Tuncer Bakırhan ile bir mesaj ileten Selahattin Demirtaş’ın, “Barış sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından atılacak olumlu adımların, ilerletici adımların ve yasa yapma süreçlerinin hızlanması” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti. Ziyareti sonrası Edirne Cezaevi önünde açıklama yapan Eş Genel Başkanlar şunları söyledi.

Hatimoğulları, şunları söyledi: “Değerli basın emekçileri, bugün Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan ile birlikte Sevgili Selahattin Demirtaş’ı ziyaret ettik. Buradan da Kandıra’ya geçerek Sevgili Figen Yüksekdağ’ı, Semra Güzel’i ziyaret edeceğiz. Bugünkü ziyaretimizde Belediye Eşbaşkanımız Selçuk Mızraklı’yı da ziyaret ettik. Türkiye toplumunun tamamına çok selamları var. Onları soran herkese kucak dolusu selam ve sevgilerini ilettiler. Sağlık durumları son derece iyiydi, moralleri oldukça yüksek ve barışa dair umutları da son derece yüksek.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; 4 Kasım’da Eş Genel Başkanlarımızın da içinde bulunduğu kapsamlı bir operasyonla Türkiye bir karanlığa sürüklendi. 10’uncu yılını geride bıraktık tutukluluklarının. Ortada AİHM Büyük Dairenin kararı olmasına rağmen hala içerideler. Bunun hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Bugün Türkiye’de mevcut yasalar ve mevcut anayasaya karşı bir ihlal söz konusudur. Türkiye AİHS’e taraf bir ülkedir. AİHS’e taraf bir ülke olarak AİHM kararlarının uygulanmaması uluslararası hukuku tanımamak anlamına gelir.

9 yılı bitirip 10’uncu yılına girecek tutukluluk süreleri. Haksız ve hukuksuz bir şekilde arkadaşlarımızın hala içeride olmasını kabullenmek mümkün değildir. Özellikle bizlerin barış sürecini ve demokratikleşmeyi konuştuğumuz bugünlerde atılacak en önemli adımlardan bir tanesi AİHM kararlarının hayata geçirilerek Kobanî Kumpas Davasından tutuklu bulunan Sevgili Selahattin Demirtaş, Figen yüksekdağ ve bütün Kobanî tutsaklarının acilen serbest bırakılmasıdır.

Arkadaşlarımızın dışarıya gönderdikleri çok önemli bir mesaj var. Barış sürecini sonuna kadar desteklerinin bir kez daha bugün altını çizdiler. Sevgili Selahattin Demirtaş’ın ısrarla yaptığı en temel vurgu barış sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından atılacak olumlu adımların, ilerletici adımların ve yasa yapma süreçlerinin hızlanması. Bu konuda bizler de bir kez daha DEM Parti olarak diyoruz ki bu süreçte atılacak önemli adımlardan biri AİHM kararlarının hayata geçmesi ve Sayın Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve bütün Kobanî tutsaklarının serbest bırakılmaları.

Cezaevinde dört duvar arasında barışı desteklemekten öte açık alanda bugün bizlerle birlikte dışarıda barış sürecinin toplumsal inşasında çok büyük katkıları olacak ve bu katkıyı cezaevinde değil dışarda özgür bir şekilde bütün toplumla paylaşabilmeleri çok önemli ve çok anlamlı.

Son cümlem şudur. AİHM kararı derhal uygulanmalıdır. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Kobanî Kumpas Davasının bütün tutsakları acilen serbest bırakılmalıdır. Bunun barış sürecine büyük katkı sağlayacağına inancımız da sonsuzdur. Arkadaşlarımızın serbest olarak bugün basın karşısında sizlerle konuşabiliyor olması gerekiyor. Bu konuda beklenecek bir durum kalmamıştır. Karar acilen hayata geçirilmelidir.

“Suçsuz insanlar özgürleşmeyecekse bu sürece güveni nasıl toparlayacağız? “

Tuncer Bakırhan da şunları söyledi: “Başta Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selçuk Mızraklı ve Kobanî Kumpas Davasında yargılanan bütün yoldaşlarımızın suçsuz olduklarını biliyoruz. Suçsuzlukları da mahkeme kararlarıyla aslında netleşti. Mahkeme Kobanî Kumpas Davasındaki tutsakların suçsuz olduğunu defalarca belirtmesine rağmen arkadaşlarımızın halen cezaevinde tutuluyor olmaları anlaşılır gibi değil. Eleştiriyoruz, kınıyoruz. Yeni bir sürece girdik. Yeni bir sürecin tartışmalarını yürütüyoruz.

Suçsuz insanlar, 10 yıldır içeride olan insanlar özgürleşmeyecekse, özgür olmayacaksa biz bu sürece güveni, desteği nasıl toparlayacağız? Dolayısıyla en başta suçsuzlukları mahkeme kararlarıyla kesinleşmiş olan başta Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Kobanî Kumpas Davasındaki yoldaşlarımızın bir an önce artık bırakılması gerekiyor.

Gerçekten bir süreç yürütüyorsak, gerçekten bu sürece inanıyorsak, bu sürece en büyük katkıyı sunacak arkadaşlarımızın halen cezaevlerindeki hücrelerde bulunmasının bir anlamı yoktur. Biz arkadaşlarımızın, Eş Genel Başkanımızın dediği gibi bu sürece büyük katkılar sunacaklarını düşünüyoruz.

Onların yeri artık hücreleri değil, cezaevleri değil, bizim yanımızdır. Bizimle birlikte bu barışı toplumsallaştırmak için bir an önce bırakılmaları gerektiğini tekrar ediyorum. Selamlarımı, saygılarımı Türkiye haklarına gönderiyorum. Bu konuda duyarlı olmaları gerektiğini belirtiyorum. Hepimize kolay gelsin. Teşekkürler.”

Eş Genel Başkanlar daha sonra Figen Yüksekdağ’ı ziyaret etmek üzere Kandıra Cezaevine geçti.

Paylaşın

Demirtaş’a TCK 301’den 12. Dava

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş hakkında “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini ile devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlamasıyla yeni bir iddianame hazırlandı. Bu Demirtaş’ın 12. TCK 301 dosyası.

Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Kasım 2016’dan beri Edirne Cezaevi’ne hapis tutulan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 2016’da Batman’da katıldığı mitingde yaptığı konuşma nedeniyle hakkında 9 yıl sonra iddianame hazırladı.

“Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini ile devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlamasıyla 6 aydan 2 yıla kadar hapsini istedi. Davayla birlikte Demirtaş’a TCK 301’den açılan dava sayısı 12 oldu.

MLSA’dan Deniz Tekin’in haberine göre savcılık iddianamede, Batman’da 2016’da yapılmak istenen “Savaşa Karşı Barış” adlı açık hava toplantısına Valiliğin izin vermediğini hatırlattı. Bu karara rağmen Demirtaş’ın 16 Şubat 2016’da Batman’daki Cihan Kavşağı’na seçim otobüsüyle gelerek konuşma yaptığını kaydetti.

İddianamede, Demirtaş’ın hükümetin politikalarını eleştirdiği, bölgede yaşanan olaylara değindiği konuşması suç unsuru olarak gösterildi.

Adalet Bakanlığı’nın, 2018’de milletvekilliği bittiği için yasama dokunulmazlığı kalkan Demirtaş hakkında soruşturma izni verdiği belirtildi.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla savunması alınan Demirtaş’ın, suç unsuru gösterilen konuşmasının Anayasanın 83. maddesinde düzenlenen yasama dokunulmazlığı kapsamında kaldığını belirterek, hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği aktarıldı.

Savcı iddianamede, Demirtaş’ın yaptığı konuşmanın içeriğinde, hükümeti aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözlerin yer aldığı, özellikle devletin askeri ve emniyet güçlerini de hedef alır şekilde aşağılayıcı beyanlarının bulunduğu, mevcut hükümeti “halkı katletmek, zulüm ve işkence yapmakla” itham ettiği savundu.

Bu konuşmanın yapıldığı zaman nazara alındığında, Demirtaş’ın konuşmasının düşünceyi açıklama ve anlatma özgürlüğüyle ilgisinin bulunmadığı, içeriği itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Hükümetinin şeref ve saygınlığını zedeleyici niteliğinin bulunduğu ve bu anlamda bu ifadelerin düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı değerlendirmesinde bulundu.

Batman 3. Asliye Ceza Mahkemesinin kabul ettiği iddianamede, Demirtaş’ın 6 aydan 2 yıla kadar hapsi ve Türk Ceza Kanunu (TCK) 53’üncü maddesi kapsamında siyasi yasak talep ediliyor.

Demirtaş hakkında TCK 301’den 12 dava açıldı

Yasama dokunulmazlığının kalkmasının ardından Kasım 2016’da tutuklanan HDP eski Eş Genel Başkanı Demirtaş hakkında çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmalar gerekçe gösterilerek TCK 301’inci madde suçlamasıyla bugüne kadar 12 dava açıldı.

Bu suçlamadan dolayı farklı illerde açılan 10 ayrı dava, Mersin 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davayla birleştirildi. Temmuz 2024’te kararını açıklayan mahkeme, Demirtaş’ı TCK 301’inci maddesinde yer alan “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Bu dava istinaf mahkemesinde.

Demirtaş hakkında TCK 301’inci madde suçlamasıyla Diyarbakır 18. Asliye Ceza Mahkemesi ve Batman 3. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan iki ayrı dava ise devam ediyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2016’dan beri Edirne Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda olan Demirtaş’ın tutuklanmasına ilişkin Aralık 2020 ve Temmuz 2025’te iki ayrı ihlal kararı verdi.

Paylaşın

Demirtaş’ın Kitapları Cezaevine Alınmadı: Sakıncalı

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kitaplarının “sakıncalı” görülerek mahpuslara verilmediği açıklandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Av. Ali Bozan, Suluca 1 No.lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde Selahattin Demirtaş’ın “DAD” ve “Araf’ta Düet” kitaplarının mahpuslara verilmediğini açıkladı.

Evrensel’den Eylem Nazlıer’in haberine göre; Ali Bozan, cezaevi kurulunun gerekçesini şöyle aktardı: “Hüseyin Bağ adına gönderilen DAD ve Araf’ta Düet kitaplarının yazarı halen örgüt üyeliği suçlamasıyla cezaevinde bulunmaktadır. Bu nedenle eğer biz Hüseyin Bağ isimli mahpusa bu kitapları verirsek cezaevi güvenliğini tehlikeye düşürür.”

DEM Parti Milletvekili, sadece Demirtaş kitaplarıyla sınırlı kalmayan uygulamaya dikkat çekti: “Mehmet Uzun’un Kürtçe kitabı ‘Siya Evînê’ ise 8 ay sonrasında mahpuslara ulaştırıldı. Cezaevinde Kürtçe fiilen yasak. Toplatma veya yasaklama kararı olmamasına rağmen, kitap 8 ay boyunca kurulda Kürtçe bilen kimse olmadığı gerekçesiyle bekletildi.”

Ali Bozan, yetkililere seslenerek şunları ekledi: “Türkiye, hukuk devletidir deme bakanlığı; bu hukuksuzlukları ne zaman sonlandıracaksınız?​”

Paylaşın

“Selahattin Demirtaş Tahliye Edilebilir” Açıklaması

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatlarından Mesut Özer, Demirtaş’ın önümüzdeki ay tahliye edilebileceğini söyledi.

DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu aracılığıyla kamuoyuna mesaj gönder “Umut ediyoruz ki barışla birlikte Türkiye’de yeni bir sayfa açılacak ve aydınlık bir geleceği hep birlikte inşa etmek için çok daha güçlü bir zemin oluşacaktır” demişti.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatlarından Mesut Özer, Demirtaş’ın önümüzdeki ay tahliye edilebileceğini söyledi.

Avukat Özer, kurdistan24.net’e yaptığı açıklamada, TBMM kurulacak komisyonun, değişmesi gereken yasaları değiştirmeye ve düzeltmeye hazırlandığını belirterek, “Komisyon, öneriyi Meclis’e sunacak ve onaylanması için 301 milletvekilinin oy kullanması gerekiyor” dedi.

Selahattin Demirtaş’ın durumu hakkında da konuşan Özer, Demirtaş’ın önümüzdeki ay tahliye edilebileceğini ifade etti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin üçüncü kez hak ihlali kararı vermesinin ardından avukatları tarafından Demirtaş hakkında yapılan tahliye talebi temmuz ayında reddedilmişti.

“Özgürlük dolu günlere”

Demirtaş, DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu aracılığıyla kamuoyuna mesaj gönderdi. “Umut ediyoruz ki barışla birlikte Türkiye’de yeni bir sayfa açılacak ve aydınlık bir geleceği hep birlikte inşa etmek için çok daha güçlü bir zemin oluşacaktır” diye Demirtaş’ın mesajının tamamı şu şekilde:

“Değerli vekilimiz Sn. Gergerlioğlu aracılığıyla selam ve dayanışma duygularını ileten tüm dostlara bizden de yürek dolusu selam, sevgiler. Herkes için gerçek bir adalet, eşitlik ve demokrasi mücadelesine yılmadan devam ederken ısrarla barış demeye de devam edeceğiz. Umut ediyoruz ki barışla birlikte Türkiye’de yeni bir sayfa açılacak ve aydınlık bir geleceği hep birlikte inşa etmek için çok daha güçlü bir zemin oluşacaktır. Özgürlük dolu günlere.”

Paylaşın

Demirtaş: Silahların Bırakılması Gerekiyor

“Silahların bırakılması gerekiyor” diyen Selahattin Demirtaş, “Barışa ulaşmanın başka yolu yok. Radikal adımlar atılmalı ve barışın yolu bir şekilde açılmalı” ifadelerini kullandı.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinden umut ve barış çağrıları içeren mesajlar gönderdi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Edirne Cezaevi’ne yaptığı ziyaretin ardından aktardığına göre, Demirtaş çözüm süreci ve barış konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.

“Silahların bırakılması gerekiyor” diyen Demirtaş, “Barışa ulaşmanın başka yolu yok. Radikal adımlar atılmalı ve barışın yolu bir şekilde açılmalı” dedi.

Cezaevinden çıkma ihtimaliyle ilgili de konuşan Demirtaş, “Mutlaka bir gün çıkacağım. Yeter ki barış sağlansın. Benim çıkmam önemli değil; önemli olan, herkese adalet ve özgürlük diyen erdemli bir toplumun inşa edilmesi. Bu acıların bir daha yaşanmaması gerekir” dedi.

Gergerlioğlu ise ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, “Barış umudunu yitirmemiş, halkını ve toplumu düşünen olgun bir Demirtaş gördüm. Derin analizler yaptı ve oldukça umut doluydu” diye konuştu.

Paylaşın

Bahçeli’den Demirtaş’a Teşekkür Telefonu

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, PKK’nın silah bırakma töreni sonrası, Selahattin Demirtaş’ın avukatını arayarak sürece katkılarından dolayı teşekkürlerini ve selamlarını ilettiği öğrenildi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK’nın Süleymaniye’de düzenlediği silah bırakma töreninin ardından, Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a teşekkür mesajı gönderdiği öğrenildi.

Serbestiyet’in edindiği bilgilere göre Bahçeli, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demirtaş’ın avukatını telefonla arayarak sürece verdiği katkılardan ötürü memnuniyetini dile getirdi.

Bahçeli, telefonda avukata şu ifadeleri kullandı: “Bu sonucun ortaya çıkmasında katkıları çok değerli ve etkili oldu. Bu vesileyle teşekkürlerimi, selam ve saygılarımı kendisine iletirseniz sevinirim.”

Mesajın iletilmesinin ardından Selahattin Demirtaş da el yazısıyla bir not yazarak Bahçeli’ye teşekkürlerini ve saygılarını sundu.

Bu karşılıklı mesajlaşma, Türkiye’de uzun süredir devam eden çatışmalı dönemin ardından atılan silah bırakma adımının, siyasi zemindeki yankılarının yeni bir boyut kazandığını ortaya koydu.

PKK kurucusu Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK’lı ilk grup bugün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Süleymaniye’de “silah bırakma” töreni düzenledi.

DEM Parti’nin verdiği bilgilere göre, aralarında KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat’ın bulunduğu 15 kadın 15 erkek toplam 30 PKK’lı silahlarını yakarak imha etti. 26 Kalaşnikof, 1 Kanas, 1 M4, 1 RPG ve 1 Bixi olduğu bildirilen silahlar bir kazana konularak yakıldı. Silah bırakma töreni, Casana Mağarası’nda yapıldı.

Heyet silah bırakma töreninin yapılacağı alana götürülürken, 200 kadar gazeteci töreni Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Süleymaniye kentine bağlı Dukan ilçesinde kurulan ekranda izledi.

Paylaşın

Demirtaş’tan “Silah Bırakma” Açıklaması: Kaybeden Olmadı Olmayacak

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, PKK’nın sembolik silah bırakma törenine ilişkin yayınladığı mesajında, “Kaybeden olmadı, olmayacak. Hayırlı, uğurlu olsun” dedi.

Haber Merkezi / Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK’nın (Kürdistan İşçi Partisi) Irak’ın Süleymaniye kentinde gerçekleştirdiği sembolik silah bırakma törenine ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Selahattin Demirtaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“‘Barışın kaybedeni olmaz’ demişti, değerli Sırrı Süreyya. Evet, bugün senin de yüreğini koyduğun çabaların ilk meyvesini aldık. Kaybeden olmadı, olmayacak. Hayırlı, uğurlu olsun. Emeği geçen herkese selam ve teşekkürlerimle…”

PKK kurucusu Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK’lı ilk grup bugün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Süleymaniye’de “silah bırakma” töreni düzenledi.

DEM Parti’nin verdiği bilgilere göre, aralarında KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat’ın bulunduğu 15 kadın 15 erkek toplam 30 PKK’lı silahlarını yakarak imha etti. 26 Kalaşnikof, 1 Kanas, 1 M4, 1 RPG ve 1 Bixi olduğu bildirilen silahlar bir kazana konularak yakıldı. Silah bırakma töreni, Casana Mağarası’nda yapıldı.

Heyet silah bırakma töreninin yapılacağı alana götürülürken, 200 kadar gazeteci töreni Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Süleymaniye kentine bağlı Dukan ilçesinde kurulan ekranda izledi.

Paylaşın

Selahattin Demirtaş’tan “Bölgesel Barış” Çağrısı

Bölgesel gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yapan Selahattin Demirtaş, “Böyle bir dönemde hiç kimse küçük hesaplar yaparak maceracı, riskli ve sonu felaketle sonuçlanacak hamleleri aklından bile geçirmemelidir. Unutulmamalıdır ki, emperyalizm bir kazananı olmayacak bir viranedir” dedi.

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bölgesel gelişmelere ilişki yazılı açıklama yaptı.

Demirtaş, “Hamaset Değil Cesaret Zamanıdır” başlıklı yazısında “Bizim, bölgesel barışı ilkesel olarak savunma ve bunun için yoğun çaba harcamanın yanı sıra, içeride de birliği ve barışı sağlamakta daha hızlı ve cesur hareket etmemiz gerekir” diyerek yapılması gerekenleri 4 başlıkta sıraladı:

“1- Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı ve PKK’nin fesih kararıyla birlikte silahsızlanma sürecinin herhangi bir tahriklamaya ya da provokasyona yüz vermeden, etkili ve hızlı şekilde tamamlanması için tüm taraflara düşen büyük görevler düşüyor, cesaret ve feraset gösterilmesi gerekiyor.

2- İç cepheyi güçlendirme amacına da adalet duygusunun gelişmesine de hizmet etmediği açık olan siyasi görünümlü yargı tacizlerine kesinlikle son verilmelidir. Ortada bir suç isnadı varsa bunun, tarafsızlığı ve bağımsızlığı sorgulanmayacak başsavcılar, savcılar ve yargıçlar eliyle yürütülmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.

Seçilmiş belediye başkanları ve bürokratların tutuksuz yargılanmaları iç hukukumuzun da gereğidir ve bu konuda artık somut mesafe kat edilmeli, tahliyeler sağlanmalı, adil bir yargı süreciyle de davalar en hızlı şekilde sonuçlandırılmalıdır. Orta Doğu’daki ateş devasa bir yangına dönüşürken toplumu dışlayacak böylesi tutumlarda ısrar edilmemelidir.

3- Böyle bir dönemde hiç kimse küçük hesaplar yaparak maceracı, riskli ve sonu felaketle sonuçlanacak hamleleri aklından bile geçirmemelidir. Unutulmamalıdır ki, emperyalizm bir kazananı olmayacak bir viranedir. Bizler Türkiye toplumunun her bir bireyine birer birer olacağız; olası risklere, saldırılara, provokasyonlara karşı gerektiğinde Edirne’den Hakkari’ye kadar 85 milyonluk bir halk olarak direneceğiz; ortak vatanımızı, canımız pahasına savunacağız.

Kendi iç sorunlarımızı da kendi aramızda, karşılıklı güven çerçevesinde ve “kardeşlik ruhuyla” çözeceğiz. Bunun dışındaki her arayış sadece felaket getirir. Bu konuda ezberci, öfkeli, intikamcı ve kindar hiçbir yaklaşıma prim vermeyecek, cesur ve samimi olacağız.

4- Orta Doğu yangınının kısa sürede sönmeyeceğini öngörerek kısa, orta ve uzun vadeli bir iç ve dış ortak politika hattının belirlenmesi ve her siyasi grubun bu hattı gönül rahatlığıyla savunabilmesi için Cumhurbaşkanı’nın davetiyle, TBMM’de tüm siyasi parti genel başkanlarıyla bir çalışma toplantısının en kısa zamanda yapılması yararlı olacaktır.

Belirttiğim noktaların hiçbiri iç politikada nezakete dayalı demokratik muhalefetin ve iktidarın denetlenmesinin, eleştirilmensinin önünde engel değildir. Birlik ve beraberlik ancak çoğulculuk ve eleştirel aklın özgürce işlemesiyle mümkündür.

Bizler barışı, özgürlüğü ve eşitliği bir arada savunacağız. Mazlum coğrafya Türkiye’dir; demokrasi, barış ve adaletin inşa edilmesi halinde bu unvan son bulacak, tüm dünya halkları için umut olacaktır. Bu kasırga bir gün elbette dinecek ve bizler bu toprakların kadim halkları olarak burada, bir arada, özgür ve eşit yaşayacağız.”

Paylaşın