AK Parti’den Boşanmaları Azaltmak İçin Yeni Adım

AK Parti, evlenecek çiftlerin evlilik öncesi sağlık kontrolüne ek olarak psikolojik denetimden geçmesini sağlayacak bir danışmanlık mekanizması kurmayı planlıyor.

Projenin temel amacı, evliliğin erken döneminde ortaya çıkabilecek sorunları tespit ederek, yanlış evliliklerin önüne geçmek.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Türkiye’de artan boşanma oranlarına karşı yeni bir adım atmaya hazırlanıyor. Parti, evlenecek çiftlerin evlilik öncesi sağlık kontrolüne ek olarak psikolojik denetimden geçmesini sağlayacak bir danışmanlık mekanizması kurmayı planlıyor. Projenin temel amacı, evliliğin erken döneminde ortaya çıkabilecek sorunları tespit ederek, yanlış evliliklerin önüne geçmek.

Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, parti kaynakları, birçok çiftin evlilik öncesinde psikolojik rahatsızlıklar, şiddet eğilimi, sosyoekonomik ve sosyokültürel farklılıklar gibi konuları gizleyebildiğini belirtiyor. Bu durumun, evliliğin ilerleyen dönemlerinde şiddetli geçimsizliklere ve boşanmalara yol açtığına dikkat çekiliyor. Yeni sistemle, çiftlerin birbirlerine karşı daha şeffaf olmaları ve dürüst bir ilişki kurmaları amaçlanıyor.

Planlanan danışmanlık hizmeti, sadece evlilik öncesiyle sınırlı kalmayacak. Evlilik sonrasında da devam edecek olan bu destekle, anlaşmazlık yaşayan çiftlere sorunlarını çözmeleri için rehberlik edilecek. Eğer boşanma kaçınılmaz hale gelirse, taraflara süreç boyunca doğru yönlendirmeler yapılacak.

Projenin hayata geçirilmesi için somut adımlar atılmaya başlandı. AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı öncülüğünde, 20 Eylül’de Erzurum’da “Aile İçi Dijital Eğitim ve Psikososyal Destek Çalıştayı” düzenlenecek. Çalıştaya, Adalet, Sağlık ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlıklarından uzman ve akademisyenler katılacak. Bu çalıştayda, güçlü aile yapısının oluşturulması için atılacak adımlar masaya yatırılacak.

Paylaşın

Evlenmek Hayal Oldu: Düğün Masrafları 400 Bin Lirayı Aştı

Düğün sezonunun açılması ile birçok sektör hareketlendi. Ancak yüksek enflasyon nedeniyle evlenmenin maliyeti de yükseldi. Yalnızca düğün organizasyonu için yapılması gereken ortalama harcama 400 bin lirayı aştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye’de her yıl ortalama 600 binden fazla çift evleniyor. Ancak nişan töreninden başlayarak düğün ve ev kurma sürecine kadar uzanan hazırlıklar, çiftlerin bütçelerini zorluyor. Özellikle yüksek enflasyonun etkisiyle kalem kalem artan fiyatlar, evlilik planlamasını hiç olmadığı kadar kritik hale getiriyor.

Düğün.com’un 2025 yılına dair verilerine göre:

-Geçen yıl 20 bin TL’den başlayan düğün salonu kiraları bu yıl 50 bin TL’den başlıyor, 300 bin TL’ye kadar çıkıyor.
-Gelinlik fiyatları geçen seneye göre üçe katlanarak 60 bin TL bandına ulaştı. Bazı firmalar artık deneme için dahi ek ücret talep ediyor.
-Damatlıklar ise ortalama 15 bin TL’den satışa sunuluyor.
-Profesyonel fotoğraf çekimi, saç ve makyaj gibi hizmetler de 40-50 bin TL arasında değişen ek giderler arasında yer alıyor.
-Davetiye, nikah şekeri, gelin çiçeği ve takı bohçası gibi detaylar da hesaba katıldığında masraflar çığ gibi büyüyor.

İstanbul Planlama Ajansı’nın 2024 yılına ait araştırmasına göre, yeni bir ev kurmak ve düğün yapmak için gereken toplam harcama, bir yılda yüzde 69,4 artarak 589 bin TL’yi aşmıştı. 2025’te bu rakamın daha da yukarı çıkması bekleniyor. Kır düğünleri gibi açık hava organizasyonlarında ise fiyatlar 250 bin TL’yi bulabiliyor.

Yüksek maliyetlere karşılık, devletin sağladığı bazı destekler de mevcut. “Aile Yılı” kapsamında 18-29 yaş arasındaki genç çiftlere 150 bin TL’lik faizsiz evlilik kredisi sunuluyor. Başvurular e-Devlet ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı üzerinden yapılabiliyor.

2025 yılında evlenmek isteyen çiftler için masraflar ciddi bir planlama gerektiriyor. Hayatlarını birleştirme yolunda adım atanların artık sadece kalplerini değil, hesap tablolarını da uyumlu hale getirmesi gerekiyor.

Paylaşın

Türkiye’de Evlenmenin Ortalama Maliyeti 1 Milyon Lira

Düğün organizasyonu, gelin ve damatlık, nişan yüzüğü, beyaz eşya, yatak odası ve oturma odası, küçük ev aletleri, çeyiz paketleri vesaire derken evlenmenin maliyeti 1 milyon lirayı aşıyor.

Türkiye’de yılda ortalama 550 bin çift evlenirken, yükselen maliyetler nedeniyle düğün yapmak her geçen gün daha da zorlaşıyor.

Fotoğraf çekimlerinden düğün salonu kiralarına, takılardan ikramlara kadar toplam harcama 1 milyon TL’yi aşıyor. Sadece fotoğraf ve albüm hizmetleri için ödenen tutar 35 bin TL’den başlarken, davetli sayısı arttıkça bu rakam katlanıyor.

Ekonomim’in haberine göre; yükselen düğün giderlerine karşı Afyonkarahisar Valiliği dikkat çekici bir karar aldı. Yeni uygulamaya göre, kentte yapılacak düğünlerde geline yalnızca dört bilezik, iki yüzük ve bir çift küpe takılmasına izin verilecek.

Ayrıca gelin ve damada birden fazla kıyafet alınamayacak, “dürü” adı altında hediyelik dağıtılmayacak, hamam organizasyonları yapılmayacak ve üç gece süren düğünler bir geceyle sınırlandırılacak. Misafirlere ikram da sadece bir günle sınırlı olacak.

İstanbul’da düğün salonu kiraları 5 saat için 500 bin TL’ye kadar çıkarken, bu nedenle daha ekonomik bir alternatif olarak mesire alanları tercih ediliyor. Şile’deki bir mesire alanında 50 kişilik pasta ve içecekli organizasyonun fiyatı 200 bin TL’den başlarken, fotoğraf ve video çekimi bu fiyata dahil edilmiyor.

İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde açık ve stüdyo çekimi dahil ortalama düğün fotoğrafı paketi 35-40 bin TL iken, Etiler gibi lüks semtlerde bu rakam 100 bin TL’yi buluyor. Fotoğrafların dijital teslimi için ekstra 10 bin TL talep edilebiliyor.

Maliyetleri düşürmek isteyen bazı çiftler, sosyal medyada yayılan “düşük bütçeyle evlilik” akımına katılarak, bijuteri takılarla ve beyaz elbiselerle sade düğünler yapmayı tercih ediyor. Bu yaklaşım sayesinde toplam harcamalarını 2 bin TL gibi düşük bir seviyeye indiren gelinler de bulunuyor.

Öte yandan Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği, halka açık alanlarda yapılan müzik yayınları için telif ücreti talep etmeye başladı. Düğün başına 65 TL olarak belirlenen telif bedeli, yıllık bazda salon işletmecilerinden 6 bin 500 TL olarak tahsil edilecek.

Artan düğün maliyetleri karşısında bazı illerde kamu otoriteleri tasarruf tedbirleri devreye alırken, çiftler de bütçelerine uygun çözüm arayışlarına yöneliyor.

Paylaşın

Evlenen Kadınların Soyadına İlişkin Teklif Geri Çekildi

9. Yargı Paketi içerisinde yer alan, evlenen kadınların kocasının soyadını almasını zorunlu kılan teklifin geri çekildiği açıklandı. Kadın hakları savunucuları yasa teklifinin TBMM’ye sunulmasına tepkili.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülen 9’uncu Yargı Paketi’nde yer alan kadınların soyadına ilişkin düzenlemenin geri çekildiğini açıkladı.

Ali Mahir Başarır, “İki gündür CHP bir direnç gösteriyor. Kadın istediği soy ismini kullanır. Bu kadının takdirindedir. Buna müdahale etmek AK Parti iktidarının ya da grubunun haddi değildir” dedi.

Mücadele sonucunda söz konusu düzenlemenin tekliften çıkarıldığını belirten Başarır, “Ben grubuma, milletvekili arkadaşlarıma, kadın milletvekillerine, kadın örgütlerine, derneklerine, bu maddeye karşı çıkan milyonlarca Türk kadınına çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

İstanbul 8’inci Aile Mahkemesi, “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir” düzenlemesinin iptali için 2023 yılında AYM’ye başvurdu.

Mahkeme, başvurusunu erkeğin doğumla kazandığı soyadını ömrü boyunca kullanması mümkünken aynı hakkın kadına tanınmamasının eşitlik ilkesine bağdaşmadığı şeklinde gerekçelendirdi.

AYM de bu başvuruyu değerlendirerek hükmün iptaline karar vermiş, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu ailenin “eşler arası eşitliğe” dayandığını vurgulamıştı. Kararda ayrıca kadının yargı yoluna başvurarak evlenmeden önceki soyadını kullanabildiği anımsatılmış, kadınların mahkeme kararı olmadan da evlenmeden önceki soyadını kullanabilmesinin önü açılmıştı.

Nisan 2023’te çıkan kararın 9 ay sonra uygulamaya geçmesi öngörülmüştü. Temmuz ayında TBMM’ye sunulan 9. Yargı Paketi olarak bilinen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, AYM’nin karınların soyadına ilişkin kararını dikkate almayarak eski uygulanın devamını öngören bir kanun maddesi önerdi.

Yeni pakette kadının evlenmeden önceki soyadının ancak kocasının soyadıyla birlikte kullanması yer aldı. Maddenin gerekçesinde ise “anne babanın ayrı soyadı kullanmalarının çocuk üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceği ve çocuğun hangi soyadını kullanacağı tartışma konusu haline gelebileceği” ifadeleri kullanıldı.

Peki hangi ülkelerde kadınlar evlenmeden önceki soyadını kullanmaya devam edebiliyor?

ABD, Birleşik Krallık, Hollanda, Fransa, Belçika ve İtalya gibi ülkelerde kadınlar evlendikten sonra evlenmeden önceki soyadlarını kullanmaya devam edebiliyorlar. Pek çok ülkede çocuklar babanın soyadını alıyor. Fransa gibi kimi ülkelerde çocukların hangi soyadını kullanacaklarına ebeveynler birlikte karar veriyor.

Paylaşın

Evlenen Kadının Kocasının Soyadını Almasını Zorunlu Kılan Teklif TBMM’de

Eşitlik için Kadın Platformu’ndan (EŞİK) avukat Sema Yurtbilir, 9. Yargı Paketi içerisinde yer alan, evlenen kadınların kocasının soyadını almasını zorunlu kılan teklifin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ifade etti.

Yurtbilir, “Bu teklif Temmuz ayında meclise geldiğinde Adalet Komisyonu’nda hararetli tartışmalar yaşandı. Görüşmeler Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel’in maddeyi genel kurula bu şekilde getirmeyeceklerini ve Anayasa Mahkemesi kararına uygun şekilde değiştireceklerini söylemesiyle tamamlandı” diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal ettiği kadının eşinin soyadını alma zorunluğuna dair yeni yasanın görüşmeleri bugün TBMM genel kurulunda başladı.

Ancak yasa, AYM’nin iptal ettiği haliyle yeniden düzenlenmedi. Yasa 9. Yargı Paketi’nde ufak değişiklikler yapılarak eski halini aldı. Eğer yasa bu haliyle kabul edilirse kadınlar evlendikleri zaman eşlerinin soyadlarını zorunlu olarak almaya devam edecekler. Peki AYM bu kararı nasıl vermişti? AYM’nin kararı neden uygulanmıyor?

İstanbul 8’inci Aile Mahkemesi, “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir” düzenlemesinin iptali için 2023 yılında AYM’ye başvurdu.

Mahkeme, başvurusunu erkeğin doğumla kazandığı soyadını ömrü boyunca kullanması mümkünken aynı hakkın kadına tanınmamasının eşitlik ilkesine bağdaşmadığı şeklinde gerekçelendirdi.

AYM de bu başvuruyu değerlendirerek hükmün iptaline karar vermiş, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu ailenin “eşler arası eşitliğe” dayandığını vurgulamıştı. Kararda ayrıca kadının yargı yoluna başvurarak evlenmeden önceki soyadını kullanabildiği anımsatılmış, kadınların mahkeme kararı olmadan da evlenmeden önceki soyadını kullanabilmesinin önü açılmıştı.

Nisan 2023’te çıkan kararın 9 ay sonra uygulamaya geçmesi öngörülmüştü. Temmuz ayında TBMM’ye sunulan 9. Yargı Paketi olarak bilinen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, AYM’nin karınların soyadına ilişkin kararını dikkate almayarak eski uygulanın devamını öngören bir kanun maddesi önerdi.

Yeni pakette kadının evlenmeden önceki soyadının ancak kocasının soyadıyla birlikte kullanması yer aldı. Maddenin gerekçesinde ise “anne babanın ayrı soyadı kullanmalarının çocuk üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceği ve çocuğun hangi soyadını kullanacağı tartışma konusu haline gelebileceği” ifadeleri kullanıldı.

Kadın hakları savunucuları ise yasa teklifinin bu şekilde TBMM’ye sunulmasına tepkili.

Türkiye CEDAW imzacısı

DW Türkçe’den Ece Çelik‘e konuşan Eşitlik için Kadın Platformu’ndan (EŞİK) avukat Sema Yurtbilir, Türkiye’nin Uluslararası Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) imzacısı olduğunu hatırlatıyor. Sözleşmenin devletlere eşitliği sağlama yükümlülüğü verdiğini belirten Yurtbilir, AYM’nin iptal kararından sonra yeni bir kanun maddesine ihtiyaç duyulmaksızın kadınların evlenmeden önceki soyadlarını kullanabileceklerini ancak nüfus memurluklarının bunu uygulamadıklarını söylüyor:

“Aslında AYM kararının ardından yeni bir yasa çıkmaksızın kadınlara istedikleri soyadını kullanma hakkını tanımaları gerekirdi. AYM, kararın 9 ay sonra yürürlüğe gireceğini söylemişti. Bu süre meclisin konuyla ilgili yeni bir kanun çalışması için tanınıyor. Ancak TBMM konuyla ilgili bir çalışma yapmadı. Biz de hukukçular olarak bunu zaten CEDAW’ın düzenlediğini ve yeni bir yasaya ihtiyaç olmadığını dile getirdik. EŞİK gönüllüleri olarak nüfus müdürlüklerine ve farklı kurumlara başvurular yaptık ancak hiçbir nüfus müdürlüğü ve kurum olumlu yanıt vermedi.”

Temmuz ayında AKP’nin getirdiği 9. Yargı Paketi içerisinde yer alan teklifin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ifade eden Yurtbilir, “Bu teklif Temmuz ayında meclise geldiğinde Adalet Komisyonu’nda hararetli tartışmalar yaşandı. Görüşmeler Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel’in maddeyi genel kurula bu şekilde getirmeyeceklerini ve Anayasa Mahkemesi kararına uygun şekilde değiştireceklerini söylemesiyle tamamlandı” diye konuşuyor.

Ancak bugün yasanın hiç değiştirilmeden TBMM genel kuruluna getirildiğini söyleyen Yurtbilir, “Bugün bir hukuk devletinde anayasaya aykırı bir yasama faaliyeti yapıldığını söyleyebiliriz” diyor. İktidar bloğunun sayısal olarak çoğunluğa sahip olduğu için insan hakkı sözleşmelerini, AYM’yi dinlemeksizin her maddeyi meclisten geçirebildiklerini ifade eden Yurtbilir, muhalefetin ve komisyonların hiçbir anlamı kalmadığı görüşünde.

EŞİK Platformu olarak muhalefet partilerine ve bağımsız vekillere oylamaya katılmama çağrısında bulunduklarını ve “Kendileri çalsın kendileri oynasın” başlıklı bir kampanya başlattıklarını söyleyen Yurtbilir, bu kararın iktira partisinin kadın ve aile politikalarının iz düşümü olduğunu vurguluyor. Yurtbilir, yurt dışında soyadı konusunda eşit çözümler bulmuş pek çok ülke olduğunun altını çiziyor.

Peki hangi ülkelerde kadınlar evlenmeden önceki soyadını kullanmaya devam edebiliyor? ABD, Birleşik Krallık, Hollanda, Fransa, Belçika ve İtalya gibi ülkelerde kadınlar evlendikten sonra evlenmeden önceki soyadlarını kullanmaya devam edebiliyorlar. Pek çok ülkede çocuklar babanın soyadını alıyor. Fransa gibi kimi ülkelerde çocukların hangi soyadını kullanacaklarına ebeveynler birlikte karar veriyor.

Paylaşın

Evlenmeyi Mi Planlıyorsunuz? Müstakbel Eşinize Mutlaka Sormanız Gereken 5 Soru

Evlilik, iki insanı sevgi ve saygı bağıyla bir araya getiren, hayatın en önemli dönüm noktalarından biridir. Ancak, düğün salonunun koridorlarında yürümeden önce, müstakbel eşinizin de birçok konuda sizinle aynı fikirde olduğundan emin olmak da çok önemlidir.

Haber Merkezi / “Evet” demeden önce eşinize bu beş kritik soruyu sorarak, siz ve eşinizin birlikte mutlu, sağlıklı bir hayat kurmaya hazır olduğunuzdan emin olabilirsiniz.

Finansal beklentileriniz ve alışkanlıklarınız nelerdir?

Para, evliliklerde çatışmanın önde gelen nedenlerinden biridir. Finans konusunda açık bir diyalog kurmak, yanlış anlaşılmaları önlemeye ve paranızı birlikte yönetmek için güçlü bir temel oluşturmaya yardımcı olacaktır. Dikkate alınması gereken sorular:

  • Bütçenizi nasıl hazırlıyorsunuz ve nasıl para biriktiriyorsunuz?
  • Finansal hedefleriniz nelerdir?
  • Herhangi bir borcunuz veya mali yükümlülüğünüz var mı?
  • Ortak ve ayrı banka hesapları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Çocuk istiyor musunuz? Eğer öyleyse, ne zaman ve kaç tane?

Çocuk isteyip istemediğiniz ve çocuk sahibi olma zamanlaması ve sayısıyla ilgili beklentileriniz hakkında konuşmanız önemlidir. Ayrıca şunları tartışabilirsiniz:

  • Ebeveynlik değerleri.
  • Eğitim ve disiplin.
  • İş ve aile hayatınızı nasıl dengeleyeceğiniz.

3. Kariyer hedefleriniz ve istekleriniz nelerdir?

Birbirinizin kariyer hedeflerini anlamak, birbirinizi daha iyi desteklemenize yardımcı olabilir. Bunları tartışabilirsiniz:

  • Kısa ve uzun vadeli kariyer hedefleri.
  • İş fırsatları için taşınma.
  • Kariyer ve özel hayat arasında denge.
  • Birbirinizin profesyonel gelişimini nasıl destekleyebilirsiniz?

Olumsuz durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz?

Her çift bir çok kez anlaşmazlık ve stresli durumla karşı karşıya kalabilir. Eşinizin bu anları nasıl ele aldığını bilmek çok önemlidir. Aşağıdakilere benzer sorular sorun:

  • Çatışmalara genellikle nasıl tepki veriyorsunuz?
  • Stresle başa çıkma mekanizmalarınız nelerdir?
  • Gerektiğinde danışmanlık gibi dışarıdan yardım alma konusunda ne düşünüyorsunuz?

Ev sorumluluklarına ilişkin beklentileriniz nelerdir?

Bir hayatı paylaşmak aynı zamanda bir evi paylaşmak anlamına gelir. Ev sorumluluklarını tartışmak, görevlerin adil bir şekilde dağıtılmasını sağlayabilir. Şunları sormayı düşünün:

  • Ev işlerini bölmek konusunda ne düşünüyorsunuz?
  • Ev bakımı ve temizliği konusunda beklentileriniz nelerdir?
  • Belirli görevler için yardım almak konusunda ne düşünüyorsunuz?

Ev içi sorumluluklar konusunda net beklentiler belirlemek, uyumlu bir yaşam ortamı yaratmaya yardımcı olur.

Paylaşın

2022’de Evlenen Ve Boşanan Çiftlerin Sayısı Arttı

2022 yılında evlenen çiftlerin sayısı 2021 yılına göre yüzde 2 artarak 574 bin 358’e çıktı. 2022 yılında boşanma sayısı da 2021 yılına göre yüzde 2,9 artışla 180 bin 954’e yükseldi.

Haber Merkezi / Yıllara göre ortalama ilk evlenme yaşı incelendiğinde, her iki cinsiyette de ilk evlenme yaşının arttığı görüldü. Ortalama ilk evlenme yaşı 2022 yılında erkeklerde 28,2 iken kadınlarda 25,6 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 2,6 yaş olarak gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılına ilişkin evlenme ve boşanma istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, geçen yıl evlenen çiftlerin sayısı 2021’e göre yüzde 2 artarak 574 bin 358’e çıktı. Bin nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden kaba evlenme hızı binde 6,76 olarak gerçekleşti.

Geçen yıl boşanma sayısı da bir önceki yıla göre yüzde 2,9 artışla 180 bin 954’e yükseldi. Kaba boşanma hızı binde 2,13 oldu.

Yıllara göre ortalama ilk evlenme yaşı incelendiğinde, her iki cinsiyette de ilk evlenme yaşının arttığı görüldü. Ortalama ilk evlenme yaşı 2022 yılında erkeklerde 28,2 iken kadınlarda 25,6 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı ise 2,6 yaş olarak gerçekleşti.

En yüksek kaba evlenme hızı Şanlıurfa’da

En yüksek kaba evlenme hızı binde 8,15 ile Şanlıurfa’da görüldü. Bu ili binde 8,14 ile Kilis, binde 7,88 ile Aksaray izledi. Kaba evlenme hızının en düşük olduğu il ise binde 4,69 ile Tunceli oldu. Bu ili binde 4,88 ile Gümüşhane, binde 5,3 ile Kastamonu takip etti.

Geçen yıl kaba boşanma hızı en yüksek il binde 3,11 ile İzmir oldu. Bu ili binde 3,09 ile Uşak, binde 3,01 ile Antalya izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,43 ile Şırnak oldu. Bu ilin ardından binde 0,44 ile Hakkari, binde 0,51 ile Siirt geldi.

Yabancı gelinlerde ilk sırada Suriyeliler var

Yabancı gelinlerin sayısı 2022’de 28 bin 571 olarak kayıtlara geçerken toplam gelinlerin yüzde 5’ini yabancılar oluşturdu. Uyrukları dikkate alındığında, yabancı gelinler arasında yüzde 13,2 ile Suriyeli gelinler birinci sırada yer aldı. Suriyeli gelinleri yüzde 11,1 ile Özbekler, yüzde 8,9 ile Azerbaycanlılar izledi.

Yabancı damatların sayısı geçen yıl 6 bin 161 oldu. Bu rakam toplam damatların yüzde 1,1’ini oluşturdu. Yabancı damatlar uyruklarına göre incelendiğinde, yüzde 24,9 ile Almanlar birinci sırada yer aldı. Bunları, yüzde 20,5 ile Suriyeliler ve yüzde 5,7 ile Avusturyalılar takip etti.

Evlenme ve boşanma sayıları aylara göre değişti

Evlenme sayısı aylara göre incelendiğinde, 2022 yılı nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre azaldığı görüldü. Bu azalışın nisanın ramazan ayına denk gelmesi dolayısıyla gerçekleştiği değerlendirilirken, sayı mayısta arttı. Evlenme sayısı 2022 yılı nisan ayında 24 bin 460 iken 2,3 kat artışla mayıs ayında 56 bin 150’ye çıktı.

Boşanma sayısı aylara göre incelendiğinde, adli tatil nedeniyle ağustos ayında önemli bir azalma görüldü. Boşanma sayısı, 2022 yılının ağustos ayında 3 bin 945 iken adli tatil sonrası eylül ayında 5 kat artarak 19 bin 775 oldu.

Evlilik süresine göre boşanmalar incelendiğinde, 2022’de gerçekleşen boşanmaların yüzde 32,7’si evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 21,6’sı ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti.

Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 2022’de 180 bin 954 çift boşanırken 180 bin 592 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu, çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Çocukların velayetinin 2022 yılında yüzde 75,7’si anneye, yüzde 24,3’ü babaya verildi.

Paylaşın