Yozgat: Çeşka Yeraltı Şehri

Çeşka Yeraltı Şehri; Yozgat’ın Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

İl merkezinin yaklaşık 3 km kuzeydoğusunda ve Kirazlı Göleti olarak bilinen sulama göletinin kuzeyinde çevreye hakim, yüksekçe bir tepenin üzerinde, tam tepe noktasında bulunmaktadır. Üç ayrı yerden girildiği tespit edilen yeraltı şehrinin kuzeybatı kısmındaki esas giriş kapısı kapanmıştır. İkinci bir giriş yeri olan güney kısmında iki katlı ve kayaya oyulmuş mekanın yarısı yıkılmış olup, iki ayrı odadan iki ayrı galeri ile içeri girilmektedir.

Ancak, galerilerin iç içi kısmen dolu oldukları için buradan da girilememektedir. Bu kısımda üç oda bulunmakta ve bu odaların üzerinde ikinci bir kat bulunmaktadır. Doğu kısmındaki odanın duvarında yaklaşık 1,80 metre boyunda bir niş vardır. Ayrıca, batı kısmındaki odanın havalandırma bacası mevcuttur. Üçüncü giriş yeri ise kuzeyde ve kayalık olan kütlenin alt eteklerinde ağız kısmı bozulmuş dar bir kısmen dolu galeriden sürünmek suretiyle girilmekte.

Yaklaşık 5 metre sonrasında dikdörtgen kısmen dolu bir odaya girilmekte, bu odanın batısında iki ayrı galeri bağlanmaktadır. Birinden girildikten sonra 10 metre mesafede geniş dikdörtgen şeklinde bir salona çıkılmakta ve bu salona iki büyük oda kapısı, iki küçük oda ve karşılıklı iki galeri kapısı açılmaktadır. Yaklaşık yüksekliği 1.30 metre civarındadır.

Tavan kısımları tonoz şeklindedir. Ayrıca irili ufaklı nişler mevcuttur. Yeraltı şehrinin en üst kısmında kayalara oyulmuş büyük ve küçük kaya mezarları tespit edilmiştir. Tepenin eteklerinden yıkıntı taşlar arasında tek renkli astarlı ve astarsız Roma, Bizans ve boyalı Frig seramiğine rastlanılmıştır. Müze Müdürlüğünce 2008 Yılında galerilerde temizlik çalışması yapılmıştır.

Paylaşın

Yozgat: Tavium Antik Kenti

Tavium Antik Kenti; Yozgat’ın Merkez İlçesi, Büyüknefes Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Tavium’da Hitit ve Frig yerleşim izleri görülmesine rağmen asıl yerleşim Galatlar zamanında MÖ. 3’üncü yüzyıl ile 1’inci yüzyıl arasında olmuştur.

Tavium Romalıların Galat dedikleri kavmin MÖ. 280’li yıllarda Balkanlardan Anadolu’ya gelen Trokme (Trokmi) kolu tarafından kurulmuştur. Kent İç Anadolu Bölgesi’nde Trokmilerin yaşadığı Orta Kızılırmak yöresinin ticaret merkezi ve başkenti konumundaydı.

1997 yılından beri yörede Avusturyanın Klagenfurt Üniversitesinden Prof. Karl Strobel başkanlığında yüzey araştırmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar kapsamında, Büyüknefes ve çevresinde yer alan birçok köyde de yüzey araştırmaları yapılmış (Yakuplu, Süleymanlı, Körpeli, Haydarbeyli, Sağlık, Dereboymul, Beşerek, Susuz, Çamdibi, Çakırhacılı, Zincir, Türkmensarılar, Yassıhöyük, Çatma, Sarıfatma, Cihanpaşa, Salmanlı v.s.) geniş bir çevrede tarihin izleri tespit edilmiştir.

Araştırmalar sonunda çok sayıda seramik parçaları, sütun kaide ve tamburları, mezar stelleri, Bizans dönemine ait yazıtlı mezar, birçok mimari parçalarına rastlanılmıştır. Geniş bir çevrede yapılan çalışmalar sonucunda şu ana kadar, Kalkolitik Çağ’dan – İslami Dönem’e kadar iskan izlerine rastlanılmıştır.

Paylaşın

Yozgat: Saat Kulesi

Saat Kulesi; Yozgat’ın Merkez İlçesi, Aşağınohutlu Mahallesi, Cumhuriyet Meydanı üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Saat Kulesi, Tevfik Zade Ahmet Bey’in belediye başkanlığı zamanında Şakir Usta adındaki bir ustaya yaptırılmıştır.

Yozgat şehir merkezindeki bu heybetli ve asırlık kule zemin kat ve çanların bulunduğu kısımlarla birlikte yedi kattır.

Sarı köfedeki kesme taşlarla inşa edilmiştir. Çanların bulunduğu kattan itibaren üstteki ilk kattaki her cepheye ayrı yerleştirilmiş 4 saat bulunmaktadır.

Her saat başında çalan çanlar şehrin her tarafından duyulacak şekildedir. Saatlerin 4 ayar topuzunun 250 kilogram olduğu söylenmektedir. Kuledeki saatler kule ile aynı yaştadır.

Paylaşın

Yozgat: Sarıkaya, Roma Hamamı

Roma Hamamı; Yozgat’ın Sarıkaya İlçesi, Kaplıcalar Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

2018 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan Sarıkaya Roma Hamamı ya da diğer adıyla Kral Kızı Hamamı’nın Roma Dönemi’ne ait antik ismi “Basilica Therma (Aqua Sarvenae)”dir.

Sarıkaya Roma Hamamı’nın büyük kısmı yıkılmış, yalnızca tonozlu arka mekâna geçişi sağlayan batı cephe duvarı ayakta kalabilmiştir. Bu kısımda 10 gözlü ve 2 katlı mermer, kemerli bir duvar görülmektedir. Cephe Korint düzeni entablatur dizilişine uygun yapılmıştır. Kemer ayakları üzerindeki yarım sütunların en alt kısımları hariç diğer kısımları tahrip olmuştur.

Batı cephe arkasında 3 gözlü ve tek katlı bir kemer ile, bunun kuzeyine doğru ön cephe kemerleri boyunca devam eden iç kemer sıralarına ait alt kısım taşları görülmektedir. Yaklaşık 30 metre uzunluğundaki duvarın kuzey ve güney uçlarında dairesel havuz kısımları görülmektedir.

Antik Dönem’de Aquae Sarvenae ve Basilica Therma diye adlandırılan Sarıkaya, o dönemde de önemli bir kaplıca merkeziydi. Roma Dönemi’ne ait hamamın yalnızca tonozlu mekânına geçişi sağlayan arkat dizileri ile bunun üzerindeki boğa başlı kornet motifli süslemeleri günümüze kadar gelebilmiştir. Yapı üzerine sonradan yapılan eklentilerle oldukça tahrip edilmiş olmakla birlikte 2010 yılında Yozgat turizmine katkı sağlaması amacıyla temizlik kazıları başlatılmıştır.

Roma Kral Kızı Hamamı diye bilinen Sarıkaya Kaplıcaları’nın efsanesi halk arasında şöyle anlatılır: Kayseri’de oturan Roma krallarından birinin kızı amansız bir hastalığa yakalanır. Kral kızını birçok hekime götürür, tedavisi için her şeyi yapar. Ama güzelliği dillere destan bu kızın derdine çare bulunamaz. Kızın hastalığı gün geçtikçe ilerlemiş ve kız artık yürüyemez bir hale gelmiştir. Ayakları tutmamaktadır, dizleri küt olmuştur. Bugünkü adıyla kızın hastalığı romatizmadır.

O günlerde Sarıkaya sazlık ve bataklıktır. Sıcak suyun olduğu yerde küçük bir gölet oluşmuştur, balçık halinde çamurlu bir hamamdır burası. Kral küçük kızını son çare olarak bu sıcak suyun bulunduğu yere gezsin diye gönderir. Artık ömrünün sayılı günlerini yaşayan zavallı kız avunmak için bu çamurlu gölet kenarında dolaşmakta, zaman zaman da arkadaşlarıyla çamurlara girmektedir. Gezmek ve avunmak için girdiği çamurlar ve sıcak su kıza iyi gelir. Bir müddet burada kalır, gün geçtikçe kızın hastalığı iyi olmaya başlar.

Küt dizleri açılır; yavaş yavaş adım atmaya ve yürümeye başlar. Sonunda tamamen iyileşen güzel kızın buradaki sıcak sudan iyi olduğu anlaşılır. Bunun üzerine kızın babası kral, buraya mermerden bir havuz yaptırır, etrafını kesme büyük taşlarla çevrilir, önceleri kimsenin olmadığı bu havuz çevresinde bir şehir oluşur. Kralın kızının adı bu yeni şehre verilir. Yetmiş bin nüfuslu bu şehrin adı “Öper” veya “Hoperi”dir. Şehrin ulaşımı ise Sarıkaya’nın Beştepeler mevkiinden geçen Yozgat ve Kayseri şoselerinden sağlanmaktadır. Bu büyük şehir bir deprem sonucu yok olmuş, sadece hamamların olduğu yer kalmıştır.

Paylaşın

Yozgat: Kerkenes Harabeleri (Pteria)

Kerkenes Harabeleri (Pteria); Yozgat’ın Sorgun İlçesi, Şahmuratlı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kerkenes Harabeleri’nde ilk yüzey araştırması çalışmaları 1993 yılında başlamış 1998-2000 yıllarında müze ile katılımlı araştırma şekline dönüşmüş ve 2001 yılından bugüne kadar da İngiliz uyruklu Dr. Geoffrey Summers başkanlığında kazı ve araştırmalar devam etmektedir.

Şehrin Demir Çağı’nda M.Ö.600 yıllarında Medler tarafından kurulduğu tahmin edilmekte ise de 2003 kazı sezonunda Frigce yazıtlar bulunması kentin bir Frig yerleşimi olabileceğini de göstermektedir. Kentin yaklaşık 7 kilometre olan sur duvarları 2,5 kilometrekarelik bir yerleşim alanı oluşturmaktadır. Antik kaynaklarda Pteria olarak kaydedilen kentin burası olduğu sanılmaktadır.

M.Ö. 547 yılında Persler tarafından kent zapt edilmiş halkı esir alınarak kent yakılmış ve surları yıkılmıştır. Yerleşim alanı kamu yapıları ve sivil yapı adaları ile gelişmiş bir su toplama ve kullanma sistemi içermektedir. Kazı ekibi Jeomanyetik yüzey araştırması, direnç yöntemi ile yüzey araştırması coğrafi bilgilendirme sistemi (GPS) çalışmalarının bir kısmını tamamlamış, bir kısmı da devam etmektedir. Kazı çalışmaları sırasında bulunan bir mobilyaya ait fildişi süsleme parçası şu an Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.

Antik kent yakılıp yağmalandığı için nitelikli kültür varlıklarına nadir olarak rastlanmaktadır. Tahminler ve elde edilen bazı verilere göre M.Ö.3-2’nci yüzyıllara ait bazı Galat mezarları da Bizans Dönemi’nde soyulmuş ve değerli parçalar yağma edilmiştir. Kentin önemli özelliklerinden biri de çabuk bozulabilen kumtaşı denilen bir çeşit taşın mimari, heykeltıraşı ve yazıtlarda çok sık kullanılmış olmasıdır. Sonuç olarak; Orta Anadolu’nun en büyük antik kentlerinden biri olan Kerkenes Dağı Şehri’ndeki kazı ve araştırmalar bölge tarihinin aydınlatılmasına katkıda bulunmaya devam edecektir.

Burada önceleri egemen olan Asur İmparatorluğu MÖ 612 yılında, Med ve Babillilerin ortak saldırısına yenik düştü. Medler imparatorluklarını Anadolu yüksek platosu boyunca, batıya Kızılırmak’a doğru genişlettiler ve Kerkenes Dağı üzerinde, Herodot tarihinde Pteria adıyla anılan yeni büyük bir şehir kurdular. Yine Herodot’a göre, Medler ile Lidyalılar arasında yıllardır uzayıp giden savaşın altıncı yılında, muharebe bütün şiddetiyle devam ederken tıpkı Thales’in o yıl için tahmin ettiği gibi gün geceye döner. Sonradan “Güneş Tutulması Muharebesi” olarak adlandırılacak bu olay, MÖ 585 yılının 28 Mayıs günü meydana gelir.

Kilikyalılar ve Babiller’in arabuluculuğuyla imzalanan barış antlasması ile sınırlar tekrar belirlenir ve antlaşma karşılıklı kız alıp verme ile sağlamlaştırılır. Heredot’a göre, Med şehri Pteria orta Kapadokya bölgesinin savunması en güçlü şehridir. Bu sur duvarlarının gerçek boyutları, Lidya Kralı Krezüs tarafından şehir yakıldığından ve güçlü taş duvarı en azından kısmen yıkıldığından beri ilk kez 1999 yılında ortaya çıkarıldı. Krezüs, Delfi’deki meşhur kehanet merkezine Kızılırmak’ı geçtiği takdirde ne olacağını sorar ve karşılığında “güçlü bir imparatorluk yok olacak” cevabını alır.

Tanrıların belirgin desteği eşliğinde, ordusuyla doğuya yönelen Krezüs Pteria’yı ele geçirir ve şehir halkını tutsak eder. Böylece Pers kralı Büyük Kiros’un öfkesini üzerine çeker. MÖ 547 yılında Lidya ve Pers orduları Pteria yakınlarında karşılaşır, fakat yenişemezler. Krezüs başkenti Sart’a dönerken o yıl içerisinde başka savaş beklememektedir. Fakat Büyük Kiros, söz konusu kralın peşine düşer ve Lidya başkenti Sart’ı zapt eder. Kehanet gerçekleşmiştir, Krezüs güçlü bir imparatorluğu yok etmiştir; kendi imparatorluğunu.

 

Paylaşın

Yozgat: Kazankaya (Vadisi) Kanyonu

Kazankaya (Vadisi) Kanyonu; Yozgat’ın Aydıncık İlçesi, Kazankaya Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kazankaya Kasabası’nın önemini artıran en büyük doğal harika, Kazankaya Kanyonu ve bu alandaki tarihi yerleşim izleridir. Girişi Kazankaya Kasabası’nda başlayan kanyonun uzunluğu 10 kilometredir.

Güneyinde 1363 metre yüksekliğindeki Alan Dağları, batısında ise Malbelen Tepesi yer almaktadır. Kanyon içerisinden, Yeşilırmak’ın bir kolu olan Çekerek Irmağı geçmektedir.

Irmağın aktığı vadinin her iki yanında yükselen kayalar üzerinde duvar kalıntıları, hatıl oyuklar ve merdiven basamakları, tanrıça Kybele (Kibele) kabartması (bereket ve bolluğun simgesi) görülmektedir.

Bir niş içerisinde, kabartma şeklinde yapılmış olan devasa boyuttaki (boyu 3.16 metre) tanrıça Kybele (Kibele) kabartması, Çekerek Irmağı’nın diğer yanındaki kayalar üzerinde yükselen kaleye doğru bakmaktadır.

Kasabanın güneydoğusunda tabanı kayalık olan ve güneybatısından akan ırmağa sarp kayalar halinde inen tepenin adı Sarıbaba’dır. Söz konusu tepe ve kayalıklar üzerinde M.Ö. olduğu düşünülen yerleşim izleri bulunmaktadır.

Kasabanın doğusunda yer alan Karagözlük Tepe denilen alanın güneyinde sırtlar halinde inen tarlalar vardır. Burası Güllük olarak adlandırılmaktadır. Güllük’te araştırmacılar tarafından Hitit Mezarlığı tespit edilmiştir.

 

Paylaşın

Yozgat: Sarıkaya Kaplıcaları

Sarıkaya Kaplıcaları; Yozgat’ın Sarıkaya İlçesi, Kaplıca Mahallesi, Alperenler Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kaplıca suları florür içeren oligometalik sular grubundan olup, 48 °C sıcaklığa ve 28 lt/sn. debiye sahiptir. (Kaplıca suyunun çıkış sıcaklığı 48C olup dinlendirme yöntemi ile 38-40 °C’de kullanılmaktadır.) Sağlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu analizler sonucunda kabuna bağlı siyatik ağrılar, ağrılı kadın hastalıkları, kadınların enfeksiyon sekeline bağlı olarak süregelen akıntılar, spastik ağrıları, spastik kolitler, böbrek taşlarının düşmesinde üreter üzerinde spazmolitik etki, karaciğer ve safra kesesi taşları, cilt hastalıkları hekim kontrolünde kaplıca suyu yukarıdaki rahatsızlıklarda destekleyici ve tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir.

Sarıkaya kaplıcaları bünyesinde, Bakanlığımız İşletme Belgeli 3 yıldızlı Termal Otel ve belediye belgeli bir konaklama tesisi bulunmaktadır. Sarıkaya kaplıcaları tarihi açıdan da çok önemlidir. Kaplıca merkezinde Roma Dönemi’nden kalma tarihi kalıntılar bulunmaktadır. Buranın Roma Dönemi’ne ait antik ismi “Basilica Therma (Aqua Sarvenae)” isimli antik kentin olduğu söylenmekte ve antik dönemde de buranın önemli kaplıca merkezi olduğu yapılan araştırmalar sonucu bilinmektedir. O döneme ait kaplıca ile ilgili aşağıdaki efsane anlatılmaktadır.

Roma Kral Kızı Hamamı diye bilinen Sarıkaya Kaplıcaları’nın efsanesi halk arasında şöyle anlatılır: Kayseri’de oturan Roma krallarından birinin kızı amansız bir hastalığa yakalanır. Kral kızını birçok hekimlere götürür, tedavisi için her şeyi yapar. Ama güzelliği dillere destan bu kızın derdine çare bulunamaz. Kızın hastalığı gün geçtikçe ilerlemekte, kız artık yürüyemez bir haldedir. Ayakları tutmamaktadır ve dizleri küt olmuştur.

Bugünkü adıyla kızın hastalığı romatizmadır. Sıcak suyun olduğu yerde küçük bir gölet oluşmuştur, balçık halinde çamurlu bir hamamdır burası. Kral küçük kızını son çare olarak bu sıcak suyun bulunduğu yere gezsin diye gönderir. Artık ömrünün sayılı günlerini yaşayan zavallı kız avunmak için bu çamurlu gölet kenarında dolaşmakta, zaman zaman da arkadaşlarıyla çamurlara girmektedir. İşte gezmek ve avunmak için girdiği çamurlar ve sıcak su kıza iyi gelir.

Bir müddet burada kalır, gün geçtikçe kızın hastalığı iyi olmaya başlar. Küt dizleri açılır; yavaş yavaş adım atmaya, yürümeye başlar. Sonunda tamamen iyileşen güzel kızın buradaki sıcak sudan iyi olduğu anlaşılır. Bunun üzerine kızın babası kral, buraya mermerden bir havuz yaptırır, etrafını kesme büyük taşlarla çevrilir, önceleri kimsenin olmadığı bu havuz çevresinde bir şehir oluşur. Kralın kızının adı bu yeni şehre verilir. Bu şehrin adı “Öper” veya “Hoperi”dir. Bu büyük şehir bir deprem sonucu yok olmuştur, sadece hamamların olduğu yer kalmıştır.

Paylaşın

Yozgat: Fatih Tabiat Parkı

Fatih Tabiat Parkı; Yozgat’ın Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Tabiat Parkı, 2420 dekar alana sahiptir.

Tabiat Parkı, günübirlik ziyaretler ve piknik için uygundur.

Fatih Tabiat Parkı, sahip olduğu vadi, orman ve göl peyzajları ile ziyaretçiler için manzara güzellikleri ve rekreasyonel olanaklar sunmaktadır.

Flora ve fauna yönünden zengin olan Tabiat Parkı alanı içerisinde yerleşim alanı olmamakla birlikte Yozgat İl Merkezi’ne bitişik konumdadır.

 

Paylaşın

Yozgat: Üçtepeler Tabiat Parkı

Üçtepeler Tabiat Parkı; Yozgat’ın Sorgun İlçesi Üçtepeler mevkiinde yer almaktadır. Tabiat Parkı, 172 hektar alanı kaplamaktadır.

Tabiat Parkı’nın en büyük özelliği, Sorgun İlçe merkezine olan yakınlığının yanında bitki örtüsünün bozkır olduğu ve dört tarafı tarım alanlarıyla çevrilmiş ilçe merkezinin hemen yanı başında ki tek ormanlık ve manzara özelliğine sahip havadar bir alan oluşudur.

1280 m ortalama yükseltisi ile Sorgun ilçe merkezine hakim bir noktada yer alan Tabiat Parkı  özellikle yaz aylarında yöre halkının dinlenme, yeme-içme ve piknik faaliyetleri için yoğun olarak kullandıkları bir alandır.

İlçe merkezinden yaklaşık 200 m yükseklikte bulunan Tabiat Parkı’nın kuzeyindeki pek çok noktadan Sorgun ilçe merkezi ve çevresi panoramik olarak izlenebilmektedir. Tabiat Parkı sahip olduğu tüm bu özellikleri nedeniyle rekreasyonel kullanımlar için son derece uygun bir alan haline gelmektedir.

Paylaşın

Yozgat: Oluközü Tabiat Parkı

Oluközü Tabiat Parkı; Yozgat’ın Akdağmadeni İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Tabiat Parkı, 31,24 hektar alana sahiptir.

Oluközü Tabiat Parkı’nın en önemli kaynak değeri orman yapısıdır. Tabiat Parkı’nın sahip olduğu zengin faunistik ve floristik yapısı ve orman içi açıklıklarıyla rekreasyonel kullanımlar için son derece uygun bir alan haline gelmektedir.

Ayrıca Tabiat Parkı’nın jeolojik yapısından dolayı, Tabiat Parkı yeraltı suyu bakımından oldukça zengindir. Bu zenginlik kendini, Tabiat Parkı’nın birçok yerinde kaynak olarak yer üstüne çıkması ile göstermektedir.

Tabiat Parkı’nın bulunduğu Akdağmadeni ormanlarının, İç Anadolu’daki tek blok ormanlar olması ve bünyesinde barındırdığı hayvan toplulukları için önemli bir orman sığınağı olmasıdır.

Paylaşın