Resmi Gazete’de Yayınlandı: YÖK’e 5 Üye 20 Üniversiteye Rektör Atandı

Resmi Gazete’nin yayımlanan karara göre Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyeliklerine Prof. Dr. Hasan Mandal, Prof. Dr. Halit Eyüp Özdemir, Prof. Dr. Mahmut Ak, Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ve Prof. Dr. Haluk Görgün seçildi.

Haber Merkezi / Eski Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanı Prof. Dr. Mehmet Naci Bostancı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) 5 üye, 20 üniversiteye de rektör ataması yaptı. Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararlarına göre, atama listesi şöyle:

Adıyaman Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmet Kelleş,
Aksaray Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Alpay Arıbaş,
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan,
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmet Naci Bostancı,

Amasya Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi,
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu,
Giresun Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Yılmaz Can,
Hitit Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ali Osman Öztürk,

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar,
Karabük Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Fatih Kırışık,
Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal,
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil,

Koç Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Metin Sitti,
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak,
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Rana Kibar,
Ordu Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Orhan Baş,

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Kemalettin Aydın,
Sinop Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Şakir Taşdemir,
Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmet Saltan,
Yozgat Bozok Üniversitesi Rektörlüğüne ise Prof. Dr. Evren Yaşar atandı.

Paylaşın

Uzaktan Eğitim Nasıl Olacak? Yükseköğretim Kurulu Yanıtladı

11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin ardından, yükseköğretim kurumlarında 20 Şubat’tan itibaren uzaktan eğitime başlanabileceği, şartların elverişli hale gelmesi durumunda nisan ayı başı itibarıyla hibrit öğretim seçeneğinin de değerlendirilebileceğine karar verilmişti.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), bu kararlar sonrasında, öğrenciler tarafından sıkça sorulan 16 soruyu resmi internet sitesi üzerinden yanıtladı. Sorular ve cevapları şöyle:

1- Bahar yarıyılı ne zaman başlayacak?

2022-2023 bahar yarıyılının, 20 Şubat 2023 tarihinden itibaren ne zaman başlayacağına yükseköğretim kurumlarının yetkili kurulları karar verecek. Öğrencilerin, kayıtlı oldukları yükseköğretim kurumlarının duyurularını takip etmesi gerekiyor.

2- 2022-2023 bahar yarıyılında eğitim ve öğretim nasıl yürütülecektir?

Eğitim ve öğretim uzaktan öğretim (online) yöntemi ile yürütülecek.

3- Uzaktan öğretim tüm bahar yarıyılında mı uygulanacak?

Uzaktan öğretim kararı, 2023 yılı nisan ayı başında yeniden gözden geçirilecek. Şartlar elverişli hale gelirse Yükseköğretim Kurulu kararlarıyla harmanlanmış (hibrit) öğretim usulleri de değerlendirmeye alınabilecek.

4- Derslerin teorik ve uygulamalı kısımları yüz yüze yapılabilir mi?

Yükseköğretim sisteminde, laboratuvar, atölye, saha ve benzeri bazı dersler teori ve uygulama diye kendi içinde iki kısımdan oluşuyor. Teori ve uygulamanın toplamı dersin toplam kredisini oluşturuyor. Bu şekildeki derslerin teorik kısmı uzaktan öğretim yöntemi ile yapılacak. Derslere ait uygulama kısmı ise bu yılın nisan ayından sonraya bırakılacak. Uzaktan öğretimin nisan ayından sonra da devam etmesi halinde bu şekildeki uygulamalar, yükseköğretim kurumunun yetkili kurullarının alacağı karar ile yaz döneminde yapılabileceği gibi bir sonraki eğitim ve öğretim dönemine de ertelenebilecek veya uygulamalı proje çalışmalarıyla tamamlanabilecek.

5- Uygulamalı eğitimler hangi programları kapsamaktadır ve bunlar nasıl verilecektir?

Uygulamalı eğitimler, tıp fakültesinin 4, 5 ve 6. sınıf öğrencilerini, diş hekimliği fakültesinin 4 ve 5. sınıf öğrencilerini, veterinerlik fakültesinin 5. sınıf öğrencilerini, (7+1) programı uygulayan teknoloji ve mühendislik fakültelerinin (+1) dönemdeki öğrencileri, hemşirelik, ebelik, denizcilik ve diğer tüm yükseköğretim programlarında İşletmede Mesleki Eğitim Uygulaması yapan öğrencileri, (6+2) veya (7+1) programı uygulayan spor bilimlerinin (+1) veya (+2) dönemdeki öğrencileri, (3+1) veya (2+1) programı uygulayan meslek yüksekokullarının (+1) dönemdeki öğrencileri, meslek yüksekokullarının İşletmede Mesleki Eğitim Uygulaması yapan öğrencileri ve öğretmenlik uygulaması dersinin öğrencilerini kapsayacak. Bu öğrenciler uygulamalı eğitimlerini yüz yüze mahallinde yapabilecek. Öğrenciler bu konuda ayrıntılı bilgiyi kayıtlı oldukları üniversiteden edinebilecek.

6- Mezun durumuna gelmiş ve stajı eksik kalmış öğrenciler stajlarını nasıl tamamlayacak?

Mezun duruma gelmiş ve stajı eksik kalmış ön lisans ve lisans programı öğrencileri, kayıtlı oldukları programın müfredatında yer alan zorunlu stajlarını ilgili iş yerlerinde yüz yüze yerine getirecek.

7- Deprem bölgesindeki bir kısım üniversiteler neden diğer üniversiteler ile eşleştirildi?

Depremden etkilenen illerdeki bazı üniversiteler, diğer illerdeki üniversitelerle eşleştirildi. İlgili üniversitelerin rektörleri ile de görüşülerek yapılan bu eşleştirme, söz konusu üniversitelerin kendi aralarında akademik ve idari görevlendirme ile bilişim alanında işbirliği yapabilmeleri için gerçekleştirildi.

8- Deprem bölgesindeki bazı üniversiteler neden eşleştirilmedi?

Deprem bölgesindeki üniversitelerin mevcut durumu yerinde değerlendirilerek ve üniversitelerin rektörleri ile de görüşülmek suretiyle öğrencilerin eğitim ve öğretim imkanlarını güçlendirmek amacıyla eşleştirme yapıldı. Eğitim ve öğretim hizmetini yürütmesine engel bir durumu olmayan üniversitelerle ilgili herhangi bir eşleştirme yapılmadı.

9- Özel öğrencilik ne fayda sağlar?

Özel öğrencilik statüsü bir öğrencinin kayıtlı olduğu üniversiteden farklı bir üniversitedeki eş değer diploma programından ders alabilmesine ve başarılı olduğu derslerin kredisini saydırabilmesine imkan veriyor.

10- Yükseköğretim Kurulunun 17 Şubat 2023 tarihli kararlarına göre hangi öğrenciler özel öğrencilik statüsünden faydalanabilir?

“Depremden etkilenen illerdeki üniversitelerde kayıtlı öğrenci olmak veya birinci derece yakınları deprem bölgesindeki illerde ikamet edip deprem bölgesi dışındaki illerde bulunan üniversitelerde kayıtlı olmak” ve “Yükseköğretimde Uygulamalı Eğitimler Çerçeve Yönetmeliği kapsamındaki programlarda kayıtlı öğrenci olmak” iki şartını birlikte sağlayan öğrenciler özel öğrencilik statüsünden yararlanabilecek.

11- Özel öğrencilik statüsü için nereye ve ne zaman başvuruda bulunulmalıdır?

Özel öğrencilik statüsünden faydalanmak isteyen öğrenciler, özel öğrencisi olmak istedikleri üniversiteye başvuracak. Özel öğrencilik başvurusunun, başvuruda bulunulacak üniversitenin bahar yarıyılı eğitim ve öğretime başlama tarihinden itibaren 3 hafta içinde yapılması gerekecek. Bu nedenle özel öğrenci statüsüne başvuracak öğrencilerin, ilgili üniversitenin bahar yarıyılı açılış tarihini yakından takip etmeleri önem taşıyor.

12- Özel öğrencilik statüsü için nasıl başvuru yapılır?

Özel öğrencilik statüsünden faydalanmak isteyen öğrenci hazırlayacağı başvuru dilekçesi ile özel öğrenci olmak istediği üniversitenin öğrenci işleri daire başkanlığına başvuracak. Dilekçesine YÖK e-transkript üzerinden aldığı öğrencilik belgesini de ekleyecek. Başvuru yapılan üniversite 10. soruda açıklanan şartları sağlayan öğrenciyi ilgili programa ve sınıfa kaydedecek. Dönem sonunda öğrencinin esas kayıtlı olduğu kendi üniversitesi, başkaca bir işleme gerek olmaksızın öğrencinin başarı durumunu YÖK e-transkript üzerinden kabul edecek.

13- Öğrenciler başvuruları kabul edildikten sonra ne yapmalıdır? Özel öğrencilik için öğrenim ücreti ödenecek mi?

Özel öğrenci statüsü kazanan öğrenci, kendi üniversitesinin öğrenci işleri daire başkanlığına özel öğrencilik statüsü kazandığını yazılı olarak bildirecek, özel öğrencilik için ayrıca bir ücret ödenmeyecek.

14- 2022-2023 bahar yarıyılında kayıt dondurma hakkından kimler faydalanabilir?

Talep eden her üniversite öğrencisi, bahar yarıyılında kayıt dondurabilecek. Kayıtlı olduğu üniversitenin bahar yarıyılının başlangıç tarihinden itibaren 3 hafta içinde dileyen öğrenci kayıt dondurma başvurusunda bulunabilecek. Öğrencinin kayıt dondurduğu dönem azami öğrenim süresinden sayılmayacak. Mazeretleri nedeniyle kayıt dondurma tarihlerinde başvuru yapamayanların, mazeretlerini belgelendirerek başvurmaları halinde talepleri üniversitelerince yeniden değerlendirilecek.

15- Deprem nedeniyle sınavlara katılamamış öğrencilerin durumu ne olacak?

6 Şubat ve sonrasında 2022-2023 güz yarıyılı ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarına ait sınavlar için yükseköğretim kurumları yeni bir tarih belirleyerek telafi sınavları yapacak.

16- Depremden etkilenen iller hangileridir?

Depremden etkilenen iller, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa ile Sivas’ın Gürün ilçesi.

Paylaşın

Türkiye Genelinde Okullar 20 Şubat’a Kadar Kapalı

Milli Eğitim Bakanı Özer, Türkiye genelinde okulların 20 Şubat’a kadar kapalı kalacağını açıkladı. Yükseköğretim Kurulu da (YÖK) tüm yükseköğretim kurumlarında bahar eğitim ve öğretim dönemi açılışının ikinci duyuruya kadar ertelendiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “10 binlerce öğretmenimiz sahada dolayısıyla bu süreci aksatmamak için Türkiye genelinde 13 Şubat’a kadar olan tatili bir hafta daha uzatıyoruz. Yani 20 Şubat itibarıyla eğitim ve öğretim başlayacak” dedi.

Bakan Özer, ayrıca deprem bölgesinde bulunan okullarda devam şartının aranmayacağını açıkladı.

NTV canlı yayınına katılan Bakan Özer, depremden etkilenen 10 ilde “2. dönemde tüm kademelerde devam şartı aranmayacak. Tüm öğrenciler istedikleri taktirde çevre illerdeki okullara nakilleri yapılacak.” açıklamasında bulundu.

Bakan Özer, farklı illerden gönüllü olarak deprem bölgesine giden öğretmenlerin okullar açıldığında izin durumlarıyla ilgili çalışmaların yapıldığını ve önümüzdeki günlerde duyurulacağını belirtti.

Yükseköğretim kurumlarında bahar eğitim ve öğretim dönemi ertelendi

YÖK de tüm yükseköğretim kurumlarında bahar eğitim ve öğretim dönemi açılışının ikinci bir duyuruya kadar ertelendiğini açıkladı. YÖK tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 günü meydana gelen ve 10 ilimizi doğrudan etkileyen deprem nedeniyle;

Bu bölgeden olup diğer illerdeki yükseköğretim kurumlarımızda öğrenim gören öğrencilerimizin eğitim ve öğretime katılamayacak olmaları,

Bu öğrencilerimizden bir kısmının yakınlarının afetten doğrudan etkilenmiş olmaları,

Yükseköğretim kurumlarımızdaki başta öğrencilerimiz olmak üzere akademik ve idari personelimizin arama, kurtarma ve yardım faaliyetlerine katılmaları,

dikkate alınarak tüm yükseköğretim kurumlarımızda bahar eğitim ve öğretim döneminin açılışı ikinci bir duyuruya kadar ertelenmiştir.

Paylaşın

Babacan’dan Dikkat Çeken Paylaşım: Derhal Kapatacağız

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıl dönümünde bir mesaj paylaşan DEVA Lideri Babacan, “YÖK’ün doğum gününü kutlamak isteyenler için son bir saatteyiz. Gerçekten son bir saat. Seçimden sonra YÖK’ü derhal kapatacağız” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 41’inci kuruluş yıl dönümü nedeniyle bugün sosyal medya hesabında bir mesaj paylaştı.

Babacan, mesajında şu ifadeleri kullandı: YÖK’ün doğum gününü kutlamak isteyenler için son bir saatteyiz. Gerçekten son bir saat. Seçimden sonra YÖK’ü derhal kapatacağız.

YÖK nedir?

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 1982 Anayasası’nın 131. maddesi esasında; “Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile” kurulmuş olan kurum. Anayasa’ya göre; Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esasları kanunla düzenlenir.

Söz konusu kanun 1981’de çıkarılan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’dur.

Bu kanuna göre Yükseköğretim, akademik, kurumsal ve idari yönden yeniden yapılanmamıştır. Kanunla Türkiye’deki tüm yükseköğretim kurumları Yükseköğretim Kurulu (YÖK) çatısı altında toplanmış, akademiler üniversitelere, eğitim enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürülmüş ve konservatuvarlar ile meslek yüksekokulları üniversitelere bağlanmıştır.

Böylece, söz konusu kanun hükümleri ve Anayasa’nın 130. ve 131. maddeleriyle kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olan Yükseköğretim Kurulu, tüm yükseköğretimden sorumlu tek kuruluş haline gelmiştir.

YÖK Yokken Üniversiteler Nereye Bağlıydı?

1981 Üniversite reformundan önceki yıllarda, Türk yükseköğretim sistemi beş tür kurumdan oluşmaktaydı:

  • Üniversiteler,
  • Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı akademiler,
  • Bir kısmı diğer bakanlıklara, çoğu Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı iki yıllık meslek yüksekokulları ile konservatuvarlar,
  • Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı üç yıllık eğitim enstitüleri,
  • Mektupla öğretim yapan YAYKUR
Paylaşın

KPSS Sınav Skandalında Yeni Gelişme: Hocalarda İncelenecek

KPSS sorularının sızdırıldığı iddiası üzerine başlatılan soruşturmalar sürüyor. Skandalın patlak vermesinin ardından Devlet Denetleme Kurulu, ÖSYM, YÖK, MASAK ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ayrı ayrı inceleme başlatmıştı.

Sınavda ortaya çıkan şaibenin ardından yapılacak oturumlar da ertelenmişti. Yeni Şafak’taki habere göre ertelenen sınavlar da inceleme altına alındı. Sınav kitapçıklarının hazır olduğu, bunlarda da çıkmış sorular olup olmadığına bakılacak. Sınavlara soru hazırlayan hocalar da incelenecek.

KPSS’nin iptaline yol açan ‘benzer’ soruları soru havuzuna sokan hocaların o soruları nasıl yazdığı da değerlendiriliyor. Soruları hazırlayan hocaların soru hazırlama kampına girerken üzerinde hiçbir şey getirmelerine müsaade edilmiyor. Hocaların soruları aklında tutarak bilgisayar ortamına aktarmış olabileceği değerlendiriliyor.

Önümüzdeki sınavlar için de tedbirler alınmaya başlanacak. ÖSYM’nin yaptığı tüm sınavların soru havuzu yeniden düzenlenecek.

ÖSYM çalışanları ve yöneticilerine yönelik iddialar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosunca yürütülürken, Yediiklim Yayınevi ve çalışanlarına yönelik soruşturmanın Müracaat ve Suçüstü Savcılığı’nca yürütülüyor.

Ne olmuştu?

Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) ardından KPSS cevap anahtarı, ÖSYM’nin internet sitesi üzerinden yayımlanırken sosyal medyada soruların sızdırılmasıyla ilgili iddia ortaya atılmıştı.

Cevap anahtarının yayımlanmasının ardından Twitter’da , sosyal medya kullanıcıları, öğrenciler ve sendikacılar soruların daha önce özel bir kurumun YouTube sayfasından paylaşıldığını, hatta WhatsApp gruplarından dağıtıldığını iddia etmişti.

Bu iddialar üzerine ÖSYM ve YÖK hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. ÖSYM’den yapılan açıklamada ise; iddiaların asılsız olduğu belirtilmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 KPSS Lisans oturumundaki bazı sorulara ilişkin iddialarla ilgili Devlet Denetleme Kurulu’na inceleme talimatı vermişti ve birkaç saat sonra Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla yayınlanan kararla ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün görevden alınmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Ali Ersoy’u ÖSYM Başkanı olarak atamıştı. Ersoy, sorularının sızdırıldığı iddiasıyla inceleme başlatılan KPSS’nin iptal edildiğini duyurmuş ve sınava katılanlardan özür dilemişti.

Sorular ile ilgili iddialar üzerine Yediiklim Yayınevi yetkilileri ise tüm soruların iddia edildiği gibi aynı olmadığını “Bir iki soru aynı diye algı yapmaya gerek yok” açıklamasını yapmıştı. Yediiklim Yayınevi hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Devlet Denetleme Kurulu, ÖSYM, YÖK, MASAK ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ayrı ayrı inceleme başlatmıştı.

Paylaşın

YÖK: 2020’de Öğrenci Başına 15 Bin 825 TL Harcama Yapıldı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu 2021” raporunu yayımladı. Rapor, 2019-2020 eğitim öğretim yılında aktif olarak faaliyette bulunan 193 üniversiteyi 4 ana kategori ve 45 alt göstergede analiz ederek hazırlandı.

Rapora göre pandeminin yaşandığı ve uzaktan eğitimin yapıldığı 2020 yılında üniversitelerin öğrenci başına yaptıkları ortalama cari harcama miktarı 15 bin 825 lira oldu.

Raporun, yükseköğretim mezunlarına yönelik yapılan KPSS ve ALES gibi sınavlarda üniversitelerin başarısına ilişkin bölümünde, 2020’de yapılan Kamu Personel Seçme Sınavlarında (KPSS) 103 üniversitenin 584 programının ilk yüzde 5’lik dilime girdiği aktarıldı.

2020’de yapılan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavlarında (ALES) ise 95 üniversitenin 490 programı ilk yüzde 5’lik dilimde yer aldı.

2020’de öğrenciler tarafından 157 üniversitede 8 bin 674 sosyal sorumluluk ve 122 üniversitede 5 bin 689 endüstriyel proje yürütüldü.

Hakemli dergilerdeki yayınlar

Değerlendirmeye alınan 193 üniversitenin tamamının en az bir kurum adresli yayını, 2020’de ulusal hakemli dergilerde yer aldı.

Kurum adresli yayını yayımlanan üniversite sayısı ise 191 oldu. 2016-2020 yılları arasında yayımlanmış yayınlar dikkate alındığında 2020’de 185 üniversitenin toplam 25 bin 627 kurum adresli yayını, en yüksek yüzde 10’luk dilimde yerini aldı.

Af-Ge harcamaları

2020’de 173 üniversitede ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarca desteklenen 9 bin 15 Ar-Ge projesi yürütüldü. Desteklenen Ar-Ge projesi 100 ve üzeri olan üniversite sayısı ise 23 oldu.

2020’de 111 üniversite, Ar-Ge, verimlilik artırma, ürün geliştirme, inovasyon ve benzeri kapsamda endüstri ile ortak 6 bin 218 proje yürüttü. Söz konusu projelerin toplam bütçesi yaklaşık 1,84 milyar lira oldu.

2020 mali yılında 186 üniversite, bütçelerinin ortalama yüzde 3,36’sını Ar-Ge kapsamında harcadıklarını beyan etti. Bütçesinin yüzde 10 ve daha fazlasını Ar-Ge kapsamında harcadığını beyan eden üniversite sayısı ise 21 olarak açıklandı.

Sosyal sorumluluk projeleri

148 üniversitede 2020’de 3 bin 424 sosyal sorumluluk projesi yürütüldü. Dezavantajlı gruplara yönelik sosyal uyum ve kapsayıcılığa ilişkin ise 152 üniversitede 4 bin 749 faaliyet düzenlendi.

2020’de 170 üniversite, sürekli eğitim merkezleri ve dil merkezleri aracılığıyla 281 bin 992 sertifika verdi. Bu kapsamda 2 bin 500 ve üzeri sertifika veren üniversite sayısı 35 olarak kayıtlara geçti.

Paylaşın

Boğaziçi Üniversitesi’nde Üç Dekan Görevden Alındı

Boğaziçi Üniversitesi Akademisleri imzasıyla yapılan basın açıklamasına göre; Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özlem Berk Albachten ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Ercan’a elektronik belge sistemi üzerinden bir yazı göndererek 18.01.022 tarihli Yükseköğretim Genel Kurulu (YÖK) toplantısında alınan karara istinaden Bayyurt, Albachten ve Ercan’ın dekanlık görevinden alındıklarını bildirdi.

Açıklamada “Seçilerek göreve gelmiş olan dekanlarımızın görevden alınmasına dair basını ve kamuoyunu en kısa zamanda bilgilendireceğiz” denildi. Dekanların görevden alınma gerekçeleri ise açıklanmadı. Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanması sonrası başlayan protesto gösterilerinin ardından Prof. Dr. Bulu’nun görevine son verilmiş, yerine Prof. Dr. Naci İnci atanmıştı. Ancak Boğaziçi akademisyenleri Prof. Dr. İnci’nin atanmasına da siyasetin etkisi olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyordu.

Boğaziçi akademisyenleri Danıştay’a başvurmuştu

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Prof. Dr. İnci’nin rektör olarak atandığı 21 Ağustos 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın iptali için Danıştay’a başvurmuştu. Akademisyenler, Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle rektör atanmasının kabul edilemez olduğunu belirterek “Ülkemizin gelişmesi yolunda olmazsa olmaz olduğunu düşündüğümüz özgür, özerk ve demokratik üniversite için temel olan üniversite rektörünün üniversite bileşenlerinin görüşleri doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini savunmaktan vazgeçmiyoruz” açıklamasını yapmıştı. Boğaziçi akademisyenleri, daha önce de Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektörlüğe atanmasının iptali için Danıştay’a başvurmuştu.

Boğaziçili öğrencilerin yargılanmasına devam ediliyor

Prof. Dr. Bulu’ya karşı düzenlenen gösteriler nedeniyle çok sayıda öğrencinin yargılandığı davalar devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde geçen yıl 1 Şubat’ta düzenlenen protesto gösterileri, kampüs içinde ve dışında toplam 159 kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonucunda 97 kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla ve 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlamıştı.

4 Ekim 2021 tarihinde, kampüste yaptıkları eylem sırasında gözaltına alınan öğrencilerden Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen ise 6 Ekim’de tutuklanmıştı. Haklarında 5 yıl 3 aydan 25 yıla kadar hapis cezasıyla dava açılan 14 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin yargılandığı davanın 7 Ocak’taki duruşmasında Ersin Berke Gök ve Caner Perit Özen “yurt dışı çıkış yasağı” şeklindeki adli kontrol şartlarıyla tahliye edilmişti. Biri araştırma görevlisi 11’i öğrenci olmak üzere 12 kişinin yargılandığı başka bir dava daha devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü önündeki eylemlerle ilgili olarak 12 sanığın 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Paylaşın

YÖK’ten ‘Yüz Yüze Eğitim’ Açıklaması

Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle sekteye uğrayan yüz yüze eğitime ilişkin açıklama yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “2021-2022 Eğitim ve Öğretim döneminde, Yükseköğretim Kurulu olarak örgün programlarda ‘yüz yüze eğitime’ başlanması için gerekli çalışmalarımız yürütülmektedir” dedi.

Haber Merkezi / Prof. Dr. Erol Özvar, açıklamasının devamında, “Salgının seyrine, alt yapı imkanları ve yerleşkelerin kapasitelerine göre, Kovid-19 salgınına yönelik tedbirler kapsamında yükseköğretim kurumlarımız tarafından gerektiğinde program özelinde yüz yüze ve çevrim içi öğretim yapılabilecektir” ifadelerini kullandı.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, geçen sene yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sekteye uğrayan yüz yüze eğitime ilişkin açıklama yaptı. YÖK’ün resmi web sitesinde yer alan açıklamanın tamamı şöyle:

“Bilindiği üzere 2019 yılının sonlarında başlayan ve 2020 yılının ilk aylarına damgasını vuran Kovid-19 küresel salgını ile birlikte yükseköğretim kurumlarımızda uzaktan eğitime geçilmiştir.

Uygulamalı eğitimlerin bir kısmına devam edilmesi ve özellikle harmanlanmış (hibrit) öğretimin de yaygınlaşması ile birlikte geçtiğimiz yıl ‘Küresel Salgında Yeni Normalleşme’ çalışmaları yapılmıştır.

Salgının dinamik bir süreç olduğu göz önünde bulundurulduğunda, üniversitelerin ilgili kurulları tarafından salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı programların farklı uygulamaları özelinde planlama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre üniversitelerimizde ‘Koronavirüs Komisyonları’ oluşturulmuş, hızlı karar mekanizmaları tesis edilmiştir.

2021-2022 Eğitim ve Öğretim döneminde, Yükseköğretim Kurulu olarak örgün programlarda ‘yüz yüze eğitime’ başlanması için gerekli çalışmalarımız yürütülmektedir.

Salgının seyrine, alt yapı imkanları ve yerleşkelerin kapasitelerine göre, Kovid-19 salgınına yönelik tedbirler kapsamında yükseköğretim kurumlarımız tarafından gerektiğinde program özelinde yüz yüze ve çevrim içi öğretim yapılabilecektir.”

Paylaşın