Hükümetin Kamu İşçisi İçin Yeni Zam Teklifi Belli Oldu

Hükümetin kamu işçisi için yeni zam teklifini değerlendiren TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, “Sayın Bakan işveren sendikasının verdiği 11 bin 500 lirayı yeterli bulmadığını, 12 bin liraya çektiğini ifade etti. Önceki yüzde 30’luk artışı da yine yeterli bulmayıp yüzde 40’a yükselttiğini bildirdi.” dedi ve ekledi:

“Bu, önemli ve güzel bir gelişme ama bu aşamada karar verme durumunda değiliz. Şu anda geldiğimiz noktada yeni teklif 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam düzeyinde. Bayrama yetişmez, imkanı yok ama bayram bitiminde bir neticeye varırız.”

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, hükümetin kamu işçisi için yeni teklifinin 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam olduğunu açıkladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü kapsamında işçi sendikası konfederasyonları TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ heyetlerini kabul etti.

Basına kapalı yaklaşık 1 saat süren görüşmelerin ardından, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu.

Atalay müzkere sürecinin devam ettiğini belirtti ve şunları söyledi:

“Sayın Bakan’ın daveti üzerine buraya geldik. Sayın Bakan işveren sendikasının verdiği 11 bin 500 lirayı yeterli bulmadığını, 12 bin liraya çektiğini ifade etti. Önceki yüzde 30’luk artışı da yine yeterli bulmayıp yüzde 40’a yükselttiğini bildirdi. Bu, önemli ve güzel bir gelişme ama bu aşamada karar verme durumunda değiliz.

“Şu anda geldiğimiz noktada yeni teklif 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam düzeyinde. Bayrama yetişmez, imkanı yok ama bayram bitiminde bir neticeye varırız.”

Atalay beklentilerinin daha yüksek olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Taban ücretin 11 bin 500 liradan 12 bin liraya yükseltilmesi iyi ama bunun daha yukarıya çekilmesi lazım. Yüzdelik artışın 30’dan 40’a çıkartılması güzel ama bizim için yeterli değil. Toplumun alım gücüyle ilgili sıkıntısı devam ediyor. Bizim görevimiz, temsil ettiğimiz insanların alım gücünü artırmak. Gayretimiz bu yönde. Bugün gelen teklifi küçümsemiyorum ama yüzde 40’ı bir geçelim istiyoruz.”

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

TÜRK-İŞ’ten ‘Asgari Ücret’ Tepkisi: Beklentiyi Karşılamadı

Yeni asgari ücretin 8 bin 500 TL olarak belirlenmesine tepki gösteren TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “TÜRK-İŞ temsilcileri, bugünkü mevcut sosyal ve ekonomik şartlarda,  2023 yılı için belirlenen asgari ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte geçim şartlarını karşılamadığı görüşündedir. Kamuoyunun beklentisi de giderilmemiştir” dedi ve ekledi

Haber Merkezi /“Asgari ücretin yürürlükte kalacağı dönem boyunca meydana gelecek fiyat artışlarının gerisinde kalması söz konusudur. Ücretli çalışanların satın alma gücü bu nedenle azalmaktadır. Çalışanların satın alma gücünü koruyacak tedbirler uygulanmalıdır.”

Asgari ücret çalışmalarında işçi kesimi tarafından öncelikli olarak, “çalışanların kendileri ve aileleri için insana yakışır bir gelir elde etmeleri için çaba gösterildiği” belirtilen Atalay, “Ancak bu talebimiz dikkate alınmamıştır. Yaklaşımımız işveren ve hükümet temsilcileri tarafından dikkate alınmış olsaydı, işçi kesiminin de onayıyla asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi ihtimali ortaya çıkabilirdi” ifadelerini kullandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından net 8 bin 500 TL olarak açıklanan 2023 yılında uygulanacak asgari ücret, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda çalışan kesimi temsil eden TÜRK-İŞ tarafından yetersiz bulundu.

Erdoğan’ın yeni asgari ücreti açıkladığı sırada yanında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol yer alırken çalışanların temsilcisi Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) yer almadı.

TÜRK-İŞ yeni asgari ücretin açıklanmasının ardından bir yazılı açıklama yaptı. Yeni asgari ücretin oy çokluğuyla, işveren ve hükümet temsilcileri tarafından belirlendiği ifade edilen açıklamada, “Komisyonda görev yapan işçi kesimi karar toplantısına katılmamıştır” denildi.

“Geçim şartlarını karşılamıyor”

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer aldı:

“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimi adına görev yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsilcileri, bugünkü mevcut sosyal ve ekonomik şartlarda, 2023 yılı için belirlenen asgari ücretin, çalışanların aileleriyle birlikte geçim şartlarını karşılamadığı görüşündedir. Kamuoyunun beklentisi de giderilmemiştir. Asgari ücretin yürürlükte kalacağı dönem boyunca meydana gelecek fiyat artışlarının gerisinde kalması söz konusudur. Ücretli çalışanların satın alma gücü bu nedenle azalmaktadır. Çalışanların satın alma gücünü koruyacak tedbirler uygulanmalıdır.”

Asgari ücret çalışmalarında işçi kesimi tarafından öncelikli olarak, “çalışanların kendileri ve aileleri için insana yakışır bir gelir elde etmeleri için çaba gösterildiği” belirtilen açıklamada, “Ancak bu talebimiz dikkate alınmamıştır. Yaklaşımımız işveren ve hükümet temsilcileri tarafından dikkate alınmış olsaydı, işçi kesiminin de onayıyla asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi ihtimali ortaya çıkabilirdi” denildi.

Asgari ücreti belirleme çalışmalarının sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirdiğine vurgu yapılan açıklamada, kamuoyunun beklentisinin karşılanmamadığı kaydedilerek, “Özelikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel meselesi olan asgari ücretin işçi kesiminin savunduğu ilkeler çerçevesinde karara bağlanması, ülkemiz çalışma hayatı açısından önemli bir açılım sağlayacaktı” görüşü dile getirildi.

Anayasaya atıfta bulunuldu

Anayasada asgari ücretin tespitinde “çalışanların geçim şartları” göz önünde bulundurulması hükmünün yer aldığına işaret edilerek, “Ancak TÜİK bu konuda bir çalışma yapmaktan kaçınmıştır” ifadesi kullanıldı.

Açıklama şöyle sona erdi: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda görev yapan işçi temsilcileri, bu görüş ve düşüncelerle çalışmalara katkı yapmış ve asgari ücretin bu çerçevede belirlenmesi için çaba göstermiştir. Ancak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücret olması gereken asgari ücret -bir kez daha- pazarlık konusu edilmiş ve karar oy çokluğuyla, işveren ve hükümet temsilcileri tarafından belirlenmiştir. İşçi kesimi alınan karara katılmamıştır.”

Paylaşın

Asgari Ücret Belli Oldu: Net 8 Bin 500 TL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, asgari ücretin 8.500 TL olduğunu açıkladı, Erdoğan, ancak tarafların asgari ücrette anlaşamadığını da ekledi. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, resmi tekliflerinin 9 bin lira olduğunu belirtmişti.

Haber Merkezi / Ergün Atalay bu rakamın kabul edilmemesi durumunda masaya oturmayacaklarını söylemişti. Bu sebeple TÜRK-İŞ Başkanı Atalay, basın toplantısına katılmadı. Öte yandan TÜRK-İŞ’in karara muhalefet şerhi koyması bekleniyor.

Türkiye’de “genel ücret” haline gelmesi nedeniyle milyonlarca yurttaşı ilgilendiren asgari ücrette 2023 yılı rakamı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol’un katılımıyla düzenlendi.

İşçileri temsil eden Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) taleplerinin karşılanmaması nedeniyle görüşmede yer almadı.

Erdoğan, 2023 yılı asgari ücretini net 8 bin 500 TL olarak açıkladı. 2022 yılının ikinci yarısında net 5 bin 500 TL olan asgari ücrete böylece yeni yılda yüzde 54,5 oranında zam yapılmış oldu.

Açıklanan rakamla asgari ücret, bir kez daha yoksulluk sınırının da altında kaldı. Birçok kurum ve sendika çalışmasına göre yoksulluk sınırı 25 bin TL’yi aşarken, bir yıl boyunca uygulanacak asgari ücret de bir kez daha açlık sınırında belirlendi.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Açıklayacağımız asgari ücret rakamı ülkemizin genel ekonomik ve sosyal görünümü ile de uyumludur. Ne emekçilerimizin hakkının yenmesine ne de işverenlerimizin üzerine altından kalkamayacakları bir yükün bindirilerek istihdamın zarar görmesine rıza gösteririz.

Geçtiğimiz haftalarda kamu görevlilerinin pek çok talebini çözüme kavuşturduk. 2002 yılında 184 lira olan asgari ücret reel olarak yüzde 142 oranında artmıştır.

Geçtiğimiz sene yüzde 50 oranında artış yaparak 4 bin 250 liraya yükseltmiş, gelir ve damga vergisini kaldırmıştık. Yıl içinde asgari ücrette ortalama yüzde 80 oranında artış sağlamıştık. Ülkemizi faiz, kur, enflasyon cenderesinden çıkarmaya çalıştığımız bir süreçte meyveleri toplamaya başlayacağız.

Enflasyon oranının aşağıya düşüşüne şahit olacağız, yüzde 20’lere indirmeye kararlıyız.

Şayet beklenmedik bir tabloyla karşılaşırsak geçen yıl olduğu gibi ara düzenleme yapmaktan da kaçınmayız. Asgari ücrette geçtiğimiz yılın ocak ayına göre yüzde 94, temmuz ayına göre yüzde 50 artış sağlanmıştır. Asgari ücreti net 8 bin 500 lira oldu. Devlet olarak bizim sırtımızda önemli bir küfe var.”

Patronlardan ‘sağduyu’ talebi

TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol da Erdoğan’ın ardından söz alırken, “3 tane önceliğimiz vardı İşçi tarafıyla bazı görüş ayrılıkları olabilir ama yarın başka konularda yine mutabakatlar sağlayacağız” dedi. Akkol, basın mensuplarına da çağrı yapmak istediğini söyleyerek, “Sağduyuyla yaklaşmalarını bekliyorum. Kutuplaşmak bize yakışmaz” ifadelerini kullandı.

Bakan Bilgin’den ‘refah’ iddiası

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ise “Bu rakam, bütün çalışanların refahtan pay alacakları yeni bir ücret skalasına ulaştıracaktır. Bu Türkiye’nin büyümesine, büyürken emekçilerini düşünen bir sosyal devlet anlayışına yakışan bir tutumdur” diye konuştu.

Asgari Ücret görüşmeleri

İşçi kesimini Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş), patronları ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) temsil ettiği Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3 toplantısında anlaşma sağlanamamıştı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 3. toplantıda anlaşma sağlanacağını açıklarken; Bilgin’in açıklamanın aksine taraflar arasında anlaşma sağlanamadı ve Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 9 bin TL talep ettiklerini ve talebin karşılanmaması halinde masada olmayacaklarını belirtti.

Erdoğan, asgari ücrete ilişkin açıklamasında “sırtlarında bir küfe” olduğunu ve herkesin istediği konuştuğunu söyledi. Akşam saatlerinde ise Erdoğan ve Bilgin, Saray’da bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmelerde anlaşma sağlanamaması nedeniyle Türk-İş, toplantı öncesinde duyurduğu gibi toplantıda yer almadı. Asgari ücret Erdoğan tarafından duyuruldu.

Paylaşın

Erdoğan’dan Bakanlara ‘EYT’ Talimatı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’e hem de Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye “Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunu kimseyi mağdur etmeden çözün. Bana çözmeden gelmeyin” talimatı verdiği öğrenildi. 

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) sigortalı olduktan sonra ‘oyunun kuralı değiştiği’ için iş hayatına başladığında vaat edilenden daha geç emekli olacak geniş bir kitle. Her siyasi görüşten, meslekten ‘üyesi’ var. 8 Eylül 1999’daki düzenlemeyle emeklilikleri ertelendi.

Düzenleme yapıldığında iktidarda olmayan AKP’nin yönetiminde geri adım atılmadı. Aksine 31 Mayıs 2006’da çıkarılan 5510 sayılı kanunla nihai emeklilik yaşı 65’e kadar çıkarıldı. Muhalefetin mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin teklifleri reddedildi. Gerekçe olarak, ‘oluşacak mali yük’ gösterildi.

Ekonomik krizin etkisiyle seçmen desteğini önemli ölçüde kaybeden iktidar, son dönemde EYT sorununu yeniden gündeme aldı. EYT’li sayısının, Mayıs 2022 itibariyle 4 milyon 683 bin 441 kişi olduğu belirtiliyordu.

Düzenlemeden ilk etapta 1.5 milyon kişinin yararlanması bekleniyor.

Ancak AKP iktidarı, aylardır üzerinde çalıştığı emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ile ilgili ilerleme kaydedemedi. Daha önce EYT düzenlemesi için aralık ayını işaret eden hükümet, takvimi ocak ayına çekti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Bu ayın sonuna kadar (aralık) Meclis’e getireceğimi söylemiştim, inşallah sözümü tutarım ocak ayına sarkmaz” açıklamasında bulunmuştu. Ancak AKP kaynakları, EYT’ye yönelik düzenlemenin, aralık ayında görüşülmesi olanağının ‘olmayabileceğini’ açıkladı. Gerekçe olarak ise ‘bütçe takvimi’ gösterildi.

‘Nebati itiraz ediyor’

Cumhuriyet gazetesinden Selda Güneysu’nun haberine göre kulislerde, EYT ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında da ‘uzlaşmazlık’ yaşandığı kaydediliyor.

EYT ile ilgili daha önce 1.5 milyon kişi için etki analiz çalışmalarının yapıldığına ancak EYT çevrelerinden gelen yoğun baskı ve itiraz nedeniyle EYT’li sayısının 4 milyona çıktığı ve kapsamının genişlediğine işaret edilirken, bu duruma Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin, “Hazine’ye yük getireceği” gerekçesiyle itiraz ettiği belirtiliyor.

Bu kez bakanlığın 4 milyona çıkan EYT’liler ile ilgili etki analiz çalışması yaptırdığı ifade edilirken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın itirazı üzerine “Hükümet EYT ile ilgili beklentiyi yükseltti. Sadece 1.5 milyon insan emekli olursa, geriye kalanlarda ‘mağdur algısı’ oluşacak. Seçim dönemine giderken bu görüntünün oluşması zarar verir” çıkışını yaptığı kaydediliyor.

Erdoğan’dan talimat

Her iki bakanlık arasında yaşanan ‘uzlaşmazlık’ için de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Bakan Bilgin’e hem de Bakan Nebati’ye “Bu işi kimseyi mağdur etmeden çözün. Bana çözmeden gelmeyin” talimatı verdiği de öğrenildi.

Öte yandan EYT ile ilgili AKP’nin ekonomi kurmayları da devreye girdi. AKP’nin ekonomi kurmayları da Erdoğan’ın talimatı üzerine EYT ile ilgili çalışmalar yürütecek.

Paylaşın

Bakan Bilgin ‘Asgari Ücrete Zam Tartışmasını’ Kapattı

Yürürlüğe girdiği ilk aydan açlık sınırına ulaşan, ikinci ayda da açlık sınırının 300 TL gerisine düşen asgari ücretle ilgili “zam tartışmasına” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de katıldı. 

Gaziantep’te düzenlenen bir programda konuşan Bilgin’e ‘Temmuz’da asgari ücrete zam olacak mı?’ sorusu yöneltildi. Bilgin de bu soruyu “Tartışmaları anlamlı bulmuyorum, çok önemli artış yaptık” diyerek kapattı.

Bilgin “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez asgari ücreti yüzde 50 üzerinde artırdık. Bu günlerde yeniden asgari ücret tartışmalarını anlamlı bulmuyorum. Çünkü gerekeni enflasyon farkı ile yaptık. Bu durumlarda işçiyi de iş vereni de düşünmek lazım. Çünkü asgari ücret artarken, iş verenlerin de maliyeti arttı.” dedi.

Bilgin konuşmasının devamında ise pandemi döneminde Avrupa ülkeleri ve ABD gibi pek çok ülkenin sıkıntı yaşarken Türkiye’nin yüzde 11 büyüdüğünü söyledi. Bilgin “Önümüzdeki dönemde de enflasyonun aşama aşama düşeceğini hep beraber göreceğiz. Dünya genelindeki ekonomik tahribatı ülke olarak bertaraf etmenin yolu büyümedir, istihdamdır” diye konuştu.

Hükümetin açıklamaları beklenti yaratmıştı 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümet, AKP kanadından yapılan açıklamalar asgari ücrete yeni bir zam geleceğine yönelik beklentiyi güçlendirmişti.

Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Vatandaşımızın en önemli sıkıntı ve şikayetinin hayat pahalılığı olduğunu biliyoruz. Hayat pahalılığının önüne geçmek, vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek boynumuzun borcudur” demişti.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de emekli ikramiyeleri ve asgari ücrette ikinci bir zam yapılıp yapılmayacağıyla ilgili soruya “Uzun zamandır üzerinde çalışılan konu. Cumhur İttifakı olarak açıkladık zaten. Olgunlaştığı zaman açıklanacak.” şeklinde yanıt vermişti.

Dün CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, bugün de CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer asgari ücretin yılda iki kez belirlenmesi için Meclis’e kanun teklifi vermişti.

Açlık sınırının altında

Asgari ücret bugün Türk-İş her ay yaptığı araştırmaya göre ‘açlık sınırının’ altında. 25 Şubat’ta yayınlanan son verilere göre Ocak’a asgari ücretle eşitlenen açlık sınırı Şubat’ta 4 bin 552 TL’ye çıktı. Bir başka değişle asgari ücret bugün açlık sınırının 300 TL altında. Yoksulluk sınırı da neredeyse asgari ücretin 4 katına ulaşmış durumda.

TÜİK’in 3 Mart’ta açıkladığı Şubat verilerine göre de enflasyon bir önceki aya göre yüzde 4,81, bir önceki yılın aynı ayına göre de yüzde 54,44 artmış durumda. Ancak ENAG’ın verileri TÜİK’i yalanlıyor. ENAG’a göre aylık enflasyon 5,44, yıllık enflasyonsa yüzde 123,80.

2016’ya kadar yılda iki kez belirleniyordu

İş Kanunu’nun 39. maddesi “Asgari ücret en geç iki yılda bir olmak üzere belirlenir” diyor. Yani asgari ücretin 2 yıldan daha önce bir sürede birden fazla kez belirlenmesi için herhangi bir yasal engel yok. Sadece gerekli olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın isteğiyle Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun tekrardan toplanması gerekli. Zaten 2016’ya kadar asgari ücret yılda iki kez belirleniyordu.

Paylaşın

CHP’li Açıkel’den Bakan Bilgin’e ‘Beyin Göçü’ Tepkisi

CHP Milletvekili Fethi Açıkel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “Gençlerin yurt dışına gitme hevesi eğitimli gençlerde daha fazla. Gençlerdeki bu arzunun olması doğal. ‘Türkiye’den kaçmak istiyorlar’ diye bakmamak lazım. Gençler dünyayı tanımak istiyorlar” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.

Haber Merkezi / AK Parti iktidarının rantçı bir azınlığı önceleyen ve dışa bağımlılığı arttıran ekonomi yönetimi ve özgür düşünce iklimini boğan, liyakatsizliği yücelten uygulamaları nedeniyle gençlerin yurt dışına çalışmak için gitmek zorunda bırakıldığını söyleyen CHP’li Açıkel’in açıklaması şu şekilde:

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, ülkemizin en yakıcı sorunlarından birisi haline gelen beyin göçü sorununa dair talihsiz değerlendirmesi, AKP iktidarının yarattığı sorunları inkar etme ve gençleri sorumlu gibi gösterme politikasının son örneğidir. Beyin göçü ve nitelikli işgücü kaybı sorunu, TÜİK verilerine dahi yansımış ve verilere göre 2016’da 69 bin 400 kişi olan yurtdışına giden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sayısı 2018’de yaklaşık 137 bin kişi olmuş yani 2 yılda ülkeyi terk eden kişi sayısında %97 artış yaşanmıştır. 2019’da Türkiye’den en çok göçün yaşandığı yaş grubu ise 25-29 arası gençlerden oluşmaktadır.

20-34 yaş arasında olup ülkemizden göçen gençlerin sayısında ise son 4 yılda %70 artış yaşanmıştır. Beyin göçünün resmi verilere de net şekilde yansıdığı, liselerden mezun olan öğrencilerimizin dahi yüksek öğrenim için yurtdışına gitmeyi tercih ettiği bir dönemde, yurt dışına giden gençlerin amacının ‘dünyayı tanımak’ olduğunu söylemek; çaresizce yurtdışına çıkan gençlerimizi ve ailelerini anlamaktan çok uzaktır. Üstün yetenekli gençleri yurtdışına kaçırtan Erdoğan zihniyeti, maalesef hala mevcut durumun vahametini inkar ve gençleri suçlama eğilimi içindedir.

“Genç işsizliğin rekor kırdığı Türkiye’de beyin göçü kaçınılmaz sonuç”

Genç işsizliğinin astronomik seviyelere ulaştığı, eğitimli ya da eğitimsiz milyonlarca gencimizin ‘ev genci’durumuna düştüğü, sarayın liyakatsiz ve kayırmacı zihniyetinin hakim olduğu Türkiye’de, gençlerimiz hayallerini yurt dışında aramak zorunda bırakılıyor. Tüm imkanlarını, çocuklarının iyi bir eğitim alması için kullanan aileler ise çocukları işsiz kalınca yıllardır yaptıkları maddi birikimlerini feda ederek, çocuklarının yurt dışına gitmesini sağlamaya çalışıyor. AKP iktidarının eğitim ile istihdam arasındaki bağı koparan politikaları nedeniyle Türkiye’de iş bulamayan gençlerimiz, özgürlük iklimini boğan ve liyakat kriterlerini aşındıran insan kaynakları politikaları nedeniyle de vasıflı iş gücümüz çareyi yurtdışında aramaktadır.

“Saray ve atama bakanları ise gençlerimizin ve ailelerinin bu talebini görmezden geliyor”

Bakan Vedat Bilgin, gençlerimizin neden yurtdışına gitmek istediğini anlamak istiyorsa; en azından kendi bakanlığına bağlı Türkiye İş Kurumu’na işe yerleştirilmek için başvuran doktora ve yüksek lisans mezunu işsiz gençlerimizle görüşebilir. Gençlerimiz aldıkları eğitime uygun olarak işe girmek, hayatlarını özgür ve verimli olarak kendi ülkelerinde çalışarak geçirmek istiyor. Saray ve atama bakanları ise gençlerimizin ve ailelerinin bu talebini görmezden geliyor.

CHP, vasıflı iş gücümüzün dışarıya kaçmasına, yüksek teknoloji alanında istihdamı arttırarak ve ulusal düzeyde yüksek yetenek inşasını hızlandırarak son verecektir. Ulusal kalkınmamız için yüksek yetenekli insan kaynaklarımızın korunması, stratejik planlama anlayışının yeniden yerleştirilmesi ile mümkün olacaktır. CHP iktidarında, gençler özgür düşünce ve yaratıcılık iklimine kavuşacak, istihdam atılımı gerçekleştirilecek ve gençler işsizlik çıkmazından kurtarılacak, plansız eğitim politikalarına son verilerek, eğitim ve istihdam arasındaki bağlantı yeniden inşa edilecektir. Etkin ve kapsamlı politikalar neticesinde, gençlerimizin hayalleri için yurtdışına çıkmasına gerek kalmayacaktır. CHP iktidarında, gençlerimiz ve vasıflı iş gücümüz sadece dünyayı tanımak için ya da kendileri tercih ettiği için yurtdışına çıkacaktır.”

Paylaşın