Van: Çarpanak Adası

Çarpanak Adası; Van’ın Tuşba İlçesi, Çitören Köyü Mevkii’nde bulunan bir adadır. Çarpanak Adası Van Gölü’nün kuzeydoğu bölgesindedir.

Köyün iskelesinden teknelerle ulaşımın sağlanabildiği ada, üstündeki doğal yaşamın bozulma tehlikesine karşı turizme kapalı tutulmaktadır.

100 yıl öncesine kadar aslında bir yarımadanın parçası olduğu sanılan Çarpanak Adasının, Van Gölü’nün suyunun hızlı bir biçimde yükselmesi sonucu kara ile bağlantısının kesilip bir ada haline geldiği söylenmektedir.

Bugün ada olarak beliren bölümün üstünde 9. yüzyıla tarihlendirilen dinî yapılar vardır. Büyük bir manastır olarak inşa edilmiş olan yapının günümüzde yalnızca kilise bölümü ayaktadır.

Adaya ve üzerindeki manastıra ilişkin ilk yazılı belgeler 1414 yılından kalmıştır. Üzerindeki dinî yapılar nedeniyle savaşlardan pek etkilenmeyen adada pek çok kez depremler yaşanmıştır.

1703 yılında gerçekleşen bir depremle büyük ölçüde yıkılan manastır 1712 ve 1720 yılları arasında Bitlisli Kaskaper Usta tarafından yeniden inşa edilmiştir.

Bir Ermeni manastırı olan yapı, 1918 yılında bölgede yaşanan karışıklıklar nedeniyle boşaltılmıştır. O günden bu yana herhangi bir koruma altında bulunmayan yapı günümüzde yıkılmaya yüz tutmuş durumdadır.

Paylaşın

Van: Meher Kapı

Meher Kapı; Van’ın Tuşba İlçesi, Akköprü Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Tuşba’nın II. başkenti olan Rusahinili’nin 600 m. batısında bulunmaktadır. Meher’in kelime manası “ aydınlatan” anlamına gelmektedir. Diğer anıtsal kaya kapılarında olduğu gibi bu kapıdan Tanrı Haldi’nin bir ışık demeti içinde çıkacağına inandığı için bu isimle anılmıştır. Bunun yanında çeşitli efsaneler arasında Hz. Ali’ye ait ganimet ve atların burada bulunduğu ve her yıl bir gün açıldığına inanılmaktadır.

Diğer bir inanış ise, bir çobanın kapının tılsımını söyledikten sonra içinde hazine bulunan kapı açılmıştır. İçeri giren çoban burada uykuya dalmış, uyandığında tılsımı unutmuş ve bir daha çıkamamıştır. Urartu krallarından İşpuini ve oğlu Menua dönemlerinde M.Ö 820–810 tarihleri arasında Tanrı Haldi adına yaptırılmıştır olan Meher Kapı, kalker kayalığın yontulması ile yapılmış nemli bir inanç merkezidir.

Ön cephesinin büyük bir özenle düzeltilmesiyle oluşturulan dikdörtgen biçimli kapının çevresi iki çerçeve ile sınırlandırılmıştır. 2.60 m. genişliğinde ve 4 m. yüksekliğindedir. Bu kapıda diğer kapılarda olduğu gibi kutsal olarak kabul edilmektedir. Cam gibi düzeltilen kapının iç yüzeyine 47 satırdan oluşan çivi yazısı yazılmıştır. Yok edilmesine tedbir olarak asıl metin yenilenmiş ve bu haliyle yazıt 94 satırdan olmuştur.

Urartular çok tanrılı bir din anlayışına sahip oldukları gibi ele geçirdikleri bölgelerin tanrılarını da kutsal saymış ve bu tanrılara inanmışlardır. Urartu Krallığına ait tüm tanrıların belli bir düzen içinde verildiği bu yazıtta, tanrılara ne zaman ve ne tür hayvanların kurban kesileceği belirtilmiştir. Bu bilgiler en iyi şekilde Meher Kapı’da karşımıza çıkmaktadır. Tanrı listesinin başında Tanrı Haldi gelir. Daha sonra Tanrı Teişeba ve son olarak da Tanrı Şivini gelmektedir.

Paylaşın

Van: Kaya Çelebi Camii

Kaya Çelebi Camii; Van’ın Tuşba İlçesi, Bardakçı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Vakfiyesine göre Kaya Çelebi Zade Koçi Bey tarafından 1660 tarihinde yapımına başlanmış, ancak Koçi Bey’in idam edilmesi üzerine 1663 yılında, Cem Dedemoğlu Mehmet Bey tamamlatmıştır. 1993 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yapmış olduğu onarımlardan sonra, ibadete açılmıştır. Cami, kare planlı ve tek kubbeli harim ile kuzeyindeki beş gözlü son cemaat yerinden oluşmaktadır.

Kuzey batı köşede minaresi bulunmaktadır. İki renkli kesme taşlarla inşa edilmiş olan caminin cepheleri, değişik formlarda pencerelerle hareketlendirilmiştir. Ayrıca kuzey cephenin ortasına camiye giriş sağlayan kapı yerleştirilmiştir.

Bu cephedeki kapı ve pencerelerde bitkisel ve geometrik süslemeler yer almaktadır. Caminin içerisinde kıble duvarına yerleştirilmiş mihrab önemlidir. Düzgün kalker taşlarıyla gerçekleştirilmiş mihrap, mukarnaslı bir bordürle çerçevelenmiş, kareye yakın dikdörtgen görünüşlüdür.

Geniş bir yüzey ortasında üç dilimli kemerle taçlandırılmış beş kenarlı ve mukarnas kavsaralı mihrap nişi bulunmaktadır. Mihrap, geometrik ve bitkisel süslemeleriyle önem taşımaktadır. Minaresi ise, kare kaideli ve silindirik gövdelidir. Şerefeden sonra kısa bir petek ve külahla son bulmaktadır. Osmanlı devrinin önemli yapılarından birini teşkil etmektedir.

Paylaşın

Van: Hüsrev Paşa Camii

Hüsrev Paşa Camii; Van’ın İpekyolu İlçesi, Yalı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Cami medrese, türbe ve imaretten oluşan bir külliye içerisinde yer almaktadır. Cami giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre, Van Beylerbeyi Köse Hüsrev Paşa tarafından 1567 tarihinde yaptırılmıştır. Mimar Sinan’ın eserleri arasında sayılmaktadır. Cami ve çevresinde Prof. Dr. A. Uluçam kazı ve restorasyon çalışmalarını yürütmüştür. Kare planlı, üzeri kubbeyle örtülü caminin kuzeyindeki beş gözlü son cemaat yeri yıkılmıştır.

Harim, kalın duvarlar üzerine kubbeyle örtülmüştür. Yapının duvarlarında kesme taş, tromp ve kubbede tuğla malzeme kullanılmıştır. İç mekanda duvarları belli bir yüksekliğe kadar kaplayan çiniler günümüzde mevcut değildir. Kuzey cephede kemerli bir girinti içerisinde kapı açılmıştır. Kapının bulunduğu kuzey cephe ile diğer cepheler pencerelerle hareketlendirilmiştir.

Minare ve dış cephelerde iki renkli kesme taş malzeme görülmektedir. Kuzey batı köşede yükselen kare kaideli silindirik gövdeli minarenin şerefe, petek ve külahı onarılmıştır. İç mekanda kıble duvarının ortasına yerleştirilmiş mihrap dikkat çekmektedir.

Kalker taşından düzgün bir işçilik gösteren dikdörtgen görünüşlü mihrap, üç dilimli kemerle taçlandırmış, beş kenarlı ve mukarnas kavsaralı nişe sahiptir. Mihrabın yüzeylerinde çeşitli geometrik süslemeler bulunmaktadır. Ancak mihrap, 1992 yılında define arayıcıları tarafından tahrip edilmiştir. Ayrıca caminin içini süsleyen kalemişi ve çinilerden çok az kalmıştır

Paylaşın