İsrail, İran’ın Şam’daki Konsolosluk Binasını Vurdu: 8 Ölü

İsrail, İran’ın Suriye’nin başkenti Şam’daki konsolosluk binasını vurdu. Konsolosluk binası yerle bir olurken, İran Devrim Muhafızları’nın bir üst düzey yetkilisinin de bulunduğu en az sekiz kişi hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / Gazze’de 6 aydır devam eden savaş sırasında İran hedeflerini defalarca vuran İsrail, her zamanki tutumunu sürdürdü ve olayla ilgili yorum yapmayı reddetti. İsrailli bir askeri sözcüsü ise, “Yabancı medyada yer alan haberler hakkında yorum yapmıyoruz” dedi.

Suriye Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise binanın tamamen yerle bir olduğu, ölü ve yaralıları çıkarmak için enkaz kaldırma çalışmalarının sürdüğü bildirildi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean Pierre, Başkan Joe Biden’ın İsrail’in Şam’daki bir İran konsolosluğunu vurduğu yönündeki haberler konusunda bilgisi olduğunu ve “ekibin konuyu incelediğini” söyledi.

İran devlet televizyonu, ölen üst düzey yetkilinin Devrim Muhafızları’nın ülke dışındaki operasyonlarını yürüten Kudüs Gücünün komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Reza Zahedi olduğunu bildirdi. 63 yaşındaki Zahedi kırk yılı aşkın bir süredir Devrim Muhafızları’nda görev yapıyordu.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, saldırının tüm uluslararası yükümlülük ve sözleşmelerin bir ihlali olduğunu belirterek uluslararası toplumu İsrail’in saldırısına tepki göstermeye ve harekete geçmeye çağırdı.

Abdullahiyan, İsrail Başbakanı’na işaret ederek “Netanyahu, İsrail rejiminin Gazze’de art arda gelen başarısızlıkları ve Siyonistlerin iddialı hedeflerini yerine getirememesi nedeniyle ruhsal dengesini tamamen kaybetmiş durumda” ifadelerini kullandı.

İran Dışişlerinden yapılan açıklamada Abdullahiyan’ın Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve “bu eylemin sonuçlarından Siyonist rejimin sorumlu olduğunu ve uluslararası toplumun bu tür suç eylemlerine ciddi yanıt vermesi gerektiğini” kaydettiği bildirildi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani de yaptığı ayrı açıklamada saldırıyı en güçlü şekilde kınadıklarını belirterek “İran yanıt hakkını saklı tutmaktadır. Yanıtın türü ve saldırgana yönelik ceza konusunda kararını verecektir” ifadelerini kullandı.

İran’ın Şam Büyükelçisi Hüseyin Ekberi de daha önce yaptığı açıklamada, beş katlı konsolosluk binasının İsrail’e ait F-35 savaş uçakları tarafından altı füze ile vurulduğunu bildirmişti. Ekberi, saldırıda “üçü ordu mensubu olmak üzere en az beş kişinin öldüğünü” kaydetmişti.

Sekiz gün içinde beşinci saldırı

Bu saldırı, Devlet Başkanı Beşar Esad’ın İran ve müttefikleri tarafından geniş ölçüde desteklendiği Suriye’yi sekiz gün içinde vuran beşinci saldırı oldu. İran’ın Nour haber ajansı “İran İslam Cumhuriyeti’nin Şam Büyükelçisi Hüseyin Akbari ve ailesi İsrail saldırısında zarar görmedi” dedi.

İsrail’in Gazze’de savaştığı Hamas ve Lübnan’da hedeflerini vurduğu Hizbullah’ın İran tarafından desteklendiği biliniyor. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, geçtiğimiz cuma günü İsrail’in Halep’teki saldırısında 38’i asker, yedisi Hizbullah üyesi olmak üzere 53 kişinin öldüğünü bildirmişti.

Yakın Doğu ve Körfez Askeri Analiz Enstitüsü Başkanı Riad Kahwaji, bu olayla ilgili AFP’ye “İsrail açısından Suriye ve Lübnan geniş bir savaş alanına dönüştü. İsrail savaş uçakları Hizbullah’ın askeri altyapısını yok etmek ve örgütün imajını zedelemek için neredeyse her gün iki ülkedeki hedefleri vuruyor” demişti.

İsrail son yıllarda Suriye’nin hükümet kontrolündeki bölgelerinde yüzlerce hedefe saldırı düzenledi. Tel Aviv, Lübnan’daki Hizbullah gibi İran müttefiki militan grupların üslerini hedef aldığını savunuyor.

Paylaşın

İsrail’den Suriye’nin Halep Kentine Hava Saldırıları: En Az 38 Ölü

Savaşın başladığı 2011’den bu yana Suriye’nin farklı kentlerini hedef alan İsrail, son olarak Halep kentinin havalimanı ile şehirde yer alan savunma fabrikalarını hedef aldı.

Saldırılarda, en az 38 kişinin öldüğü, çok sayıda kişi yaralandığı duyuruldu. Kaynakla, ölenler arasında Lübnan Hizbullahı üyelerinin de olduğunu aktardı.

İsrail, Suriye’nin Halep kentine hava saldırıları düzenledi. Reuters’a bilgi veren iki güvenlik kaynağı, bu saldırılarda beş Hizbullah mensubu dâhil 38 kişinin öldüğünü söyledi.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise İsrail’in saldırılarda Hizbullah’a ait roket depolarının yakınlarındaki bir bölgeyi vurduğunu, 36 asker ve altı Hizbullah üyesinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye ordusundaki can kaybının, “İsrail’in bu ülkedeki hedeflere yönelik saldırılarında şu ana kadar kaydedilen en yüksek can kaybı olduğunu” belirtti. Gözlemevi, İsrail’in bu yıl Suriye’ye 26 hava saldırısı düzenlediğini bildirdi.

Halep’te yerel saatle 01.45’te gerçekleştirilen saldırılarla ilgili Şam’dan da açıklama geldi.

Suriye Savunma Bakanlığı, İsrail ve militan grupların Halep’e düzenlediği saldırılarında sivil ve askerlerin hayatını kaybettiğini belirtti.

Bakanlık, İdlib ve Halep kırsalından “terörist örgütlerce” düzenlenen insansız hava aracı saldırılarının Halep kenti ve çevresindeki sivilleri hedef aldığını ifade etti.

Ancak açıklamada ölen asker ya da sivil sayısına ilişkin bilgi verilmedi. Can kayıplarının İsrail saldırılarında mı, yoksa militanlarca düzenlenen saldırılarda mı yaşandığı da netlik kazanmadı.

17 Mart’ta İsrail’e ait savaş uçaklarının Kalamon bölgesindeki birçok noktayı hedef aldığı kaydedilmişti.

İsrail, savaşın başladığı 2011’den bu yana Suriye’de zaman zaman Halep ve Şam’daki havalimanlarına, İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.

Paylaşın

Suriye Ve İran’dan İsrail Açıklaması: Savaşmaya Hazırız

İsrail’le olası bir çatışmaya ve topraklarını korumaya hazır olduklarını söyleyen Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, “Ancak savaşın zamanına ve şekline biz karar vereceğiz” dedi.

1967’den bu yana İsrail işgali altında olan Golan Tepeleri’ne dikkat çeken Mikdad, bölgedeki işgali sonlandırmanın en önemli önceliklerden biri olduğunu belirtirken, “Suriye bu kurtarma operasyonlarının bedelini ödemeye hazır” ifadelerini kullandı.

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan, Şam’da bir araya geldi. Mikdad ile Emirabdullahiyan görüşmede, Filistin’e verilecek destek konusunda atılacak adımları masaya yatırdı.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre; İkili görüşme sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlatan Faysal Mikdad, Suriye’nin 1948’den bu yana “İsrail’e direndiğini” söyledi. Mikdad, “Suriye, İsrail işgaline karşı yıllarca savaştı ve yine savaşmaya hazırız. Ancak zamanına ve şekline biz karar vereceğiz” diye konuştu.

1967’den bu yana İsrail işgali altında olan Golan Tepeleri’ne dikkat çeken Suriye Dışişleri Bakanı, bölgedeki işgali sonlandırmanın en önemli önceliklerden biri olduğunu belirtirken, “Suriye bu kurtarma operasyonlarının bedelini ödemeye hazır” ifadelerini kullandı.

Toplamda 1800 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Golan Tepeleri, İsrail tarafından 1967’de işgal, 1981’de de tek taraflı ilhak edilmişti. 2019’da dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Golan Tepeleri üzerindeki İsrail hakimiyetini resmen tanıdıklarını açıklamıştı.

İsrail’in tatlı su ihtiyacının üçte birini karşılayan bölge, Doğu Akdeniz’in en stratejik noktalarından biri olarak görülüyor. Mikdad ayrıca, ülkedeki ABD ve Türkiye askerlerinin varlığının gayrımeşru olduğunu ve sona ermesi gerektiğini iddia etti.

İran Dışişleri Bakanı Emirabdullahiyan da yasadışı şekilde Suriye’de bulunan yabancı askerlerin ülkeden çekilmesi gerektiğini ifade etti. İranlı bakan ayrıca İsrail ve ABD’nin Filistinlilere karşı soykırım gerçekleştirdiğini söyledi.

7 Ekim’deki Hamas saldırılarının ardından Suriye’de de askeri hareketlilik artmıştı. Bölgedeki Amerikan üslerine yönelik saldırıların ardından, ABD uçakları geçen haftalarda Suriye’deki bazı hedefleri vurmuştu. Pentagon bu saldırılarda İran destekli militan grupların hedef alındığını duyurmuştu.

Paylaşın

Suriye’deki ABD Üssüne İnsansız Hava Aracıyla Saldırı

Irak İslami Direniş Örgütü’ne bağlı silahlı Şii gruplar, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan ABD askeri üssüne insansız hava aracıyla bir saldırı düzenlediklerini açıkladı.

Haber Merkezi / “İslami Direniş düşman kalelerini yok etmeye devam ettiğini teyit etmektedir” denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Irak ve bölgedeki ABD işgal güçlerine direnen ve Siyonist varlığın Gazze Şeridi’nde halkımıza karşı gerçekleştirdiği katliama karşılık olarak, Irak’taki ‘İslami Direniş’ birlikleri 3 Şubat Cumartesi günü işgalcilerin Suriye’deki ABD üssüne insansız hava aracıyla saldırdı.”

ABD, Irak ve Suriye’deki İran destekli gruplara yönelik hava saldırıları düzenledi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, ABD savaş uçaklarının “İran Devrim Muhafızları ve bu oluşumun sponsoru olan militan gruplarca kullanılan yedi bölümden 85’ten fazla hedef vurduğunu duyurdu.

Söz konusu tesislerden dördünün Suriye’de, üçününse Irak’ta olduğu belirtildi. Kirby Açıklamada, “Bu gollerin sivil can kaybının önüne geçilebilmesi için seçilebilmesi” açıklamasında yer aldı. Saldırı ABD’den uzun menzilli kalkanlarda B1 savaş uçakları da satıldı.

ABD, söz konusu operasyonun, 28 Ocak Pazar günü Ürdün’deki bir ABD üssüne düzenlenen insansız hava operasyonuna cevaben gerçekleştirildiğini belirtti. Washington, üç ABD askerinin öldüğünü, 40’ı aşkın askerinin yaralandığı saldırılardan İran destekli sorumlu tutmuştu.

ABD Başkanı Joe Biden, Suriye ve Irak’taki hava saldırılarının ardından “Karşılığımız bugün başladı. Bizim detaylarımız zaman ve imkanlarımız devam edecek” açıklamasında bulundu.

ABD’nin Ortadoğu’daki üsleri nerelerde?

ABD’nin on yıllardır Ortadoğu’da üsleri bulunuyor. En yoğun dönemlerinde, 2011 yılında Afganistan’da 100 binden fazla, 2007 yılında ise Irak’ta 160 binden fazla ABD askeri vardı.

Bu sayı 2021’de Afganistan’dan çekilmenin ardından çok daha düşük olsa da, halen bölgeye dağılmış yaklaşık 30 bin ABD askeri bulunuyor. Buna ek olarak, İsrail-Hamas savaşının başladığı Ekim ayından bu yana ABD, savaş gemileri de dahil olmak üzere bölgeye geçici olarak binlerce ek asker gönderdi.

ABD’nin Ortadoğu’daki en büyük üssü Katar’da El Udeid Hava Üssü olarak bilinen ve 1996 yılında inşa edilen üs. ABD’nin varlık gösterdiği diğer ülkeler arasında Bahreyn, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yer alıyor.

ABD’nin Suriye’de, çoğunlukla ülkenin kuzeydoğusundaki El Ömer petrol sahası ve El Şaddadi gibi küçük üslerde yaklaşık 900 askeri bulunuyor. Ülkenin Irak ve Ürdün sınırı yakınlarında El Tanf garnizonu olarak bilinen küçük bir karakolu da var.

Irak’ta Union III ve Ayn El Esad hava üssü gibi tesislere yayılmış 2500 personel var, ancak bu birliklerin geleceği hakkında görüşmeler devam ediyor. ABD askerleri Ortadoğu’da farklı nedenlerle, Suriye hariç her ülkenin hükümetinin izniyle bölgede bulunuyor.

Irak ve Suriye gibi bazı ülkelerde ABD askerleri IŞİD militanlarına karşı savaşmak ve yerel güçlere danışmanlık yapmak için bulunuyor. Ancak son birkaç yıldır İran destekli güçlerin saldırısına uğrayan ABD askerleri, bu güçlere karşı harekete geçti.

ABD’nin bölgedeki önemli müttefiklerinden Ürdün’de yüzlerce ABD’li eğitmen bulunuyor ve yıl boyunca kapsamlı tatbikatlar düzenleniyor. Katar ve BAE’de olduğu gibi diğer ülkelerde de ABD birlikleri müttefiklere güven vermek, eğitim vermek ve bölgedeki operasyonlarda gerektiğinde kullanılmak üzere varlık gösteriyor.

ABD’de yabancı askeri üsler var mı?

Washington’un müttefikleri bazen ABD birliklerini eğitmek ya da onlarla birlikte çalışmak üzere birliklerini gönderse de, ABD içinde yabancı askeri üs bulunmuyor.

Ürdün’ün Suriye ve Irak sınırlarının kesiştiği en kuzeydoğu noktasında yer alan Kule 22 üssü 28 Ocak’ta insansız hava aracıyla düzenlenen bir saldırıda vurulmuş ve üç yedek asker hayatını kaybettmişti. Washington saldırıyla ilgili olarak İran destekli Iraklı milis gücü Kataib Hizbullah’ı suçladı.

Özellikle Kule 22, Suriye sınırında yer alan ve az sayıda ABD askerine ev sahipliği yapan El Tanf garnizonunun yakınında bulunuyor. Tanf, IŞİD’e karşı mücadelede kilit rol oynamıştı ve ABD’nin İran’ın Suriye’nin doğusunda askeri yığınak yapmasını engelleme stratejisinin bir parçası olarak rol üstlenmişti.

ABD üsleri, füzelere ya da insansız hava araçlarına karşı koruma sağlayan hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere son derece iyi korunan tesisler. Katar, Bahreyn, Suudi Arabistan, Kuveyt gibi ülkelerdeki tesisler genellikle saldırıya uğramıyor.

Ancak Irak ve Suriye’deki ABD birlikleri son yıllarda sık sık saldırıya maruz kaldı. ABD birlikleri 7 Ekim’den bu yana İran destekli milisler tarafından 160’tan fazla kez saldırıya uğradı ve yaklaşık 80 asker yaralandı.

Paylaşın

ABD, Suriye Ve Irak’ta 85 Hedefi Vurdu

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), geçen hafta sonu üç ABD askerinin ölümüne yol açan insansız hava aracı saldırısına misilleme olarak Irak ve Suriye’de 85’ten fazla hedefin vurulduğunu duyurdu.

Haber Merkezi / CENTCOM, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, saldırıların, “İran’ın İslam Devrim Muhafızları Kolordusu (IRGC) Kudüs Gücü ve ona bağlı milis gruplara” yönelik olduğu belirtildi.

ABD Başkanı Joe Biden, operasyona ilişkin açıklamasında “Benim talimatımla, ABD askeri güçleri, Irak ve Suriye’de İran Devrim Muhafızları ve destekledikleri milislerin ABD güçlerine saldırmak için kullandıkları tesislerdeki hedefleri vurdu. Müdahalemiz bugün başladı. Bizim seçtiğimiz yer ve zamanlarda devam edecektir” dedi.

Biden ayrıca açıklamasında ayrıca “Ortadoğu’da veya başka bir yerde çatışma istemiyoruz. Ancak bize zarar vermeyi amaçlayan herkes şunu bilsin: Bir Amerikalı’ya zarar verirseniz, karşılık veririz” ifadelerini kullandı.

ABD’nin saldırıları, Ürdün’de hayatını kaybeden üç askerin naaşlarının ABD’ye getirilmesinin ve Başkan Joe Biden’ın askerlerin aileleriyle biraraya gelmesinin hemen arkasına denk geldi.

Ortadoğu’daki ABD üslerine yönelik saldırılar, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının ardından yoğunlaşmıştı. ABD’nin Irak’ta 2 bin 500, Suriye’de 900 Ürdün’de ise 3000 civarında askeri bulunuyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), üst düzey subaylarını Suriye’den çekme kararı aldı. İran’ın kararı, Orta Doğu’da zaten oldukça yüksek olan tansiyonun içine doğrudan çekilmek istememesinden kaynaklanıyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Suriye’de devam eden iç savaşta Devlet Başkanı Beşar Esad’a yardım etmek için 10 yıl önce bu ülkeye geldi.

Rusya da 2015 yılında hava kuvvetlerini Suriye’ye konuşlandırarak Beşar Esad’ı desteklemişti. Analistlere göre İran’ın Suriye’deki varlığının zayıflaması, Rusya’nın işine yarayabilir.

Paylaşın

İran’dan Batı’ya Gözdağı: Karşılık Veririz

ABD, Irak ve Suriye’deki İran hedeflerine yönelik saldırı planlarını hazır hale getirirken, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ülkesinin bir savaş başlatmayacağını ama ülkesine karşı zorbalık yapmaya çalışana güçlü karşılık vereceğini söyledi.

Haber Merkezi / İran Cumhurbaşkanı Reisi, “Önce, Amerikalılar bizimle konuşmak isteyince askeri seçeneğin masada olduğunu söylediler. Şimdi de İran’la çatışma istemediklerini belirtiyorlar.

İran İslam Cumhuriyeti’nin askeri gücü bölgede hiçbir ülkeye tehdit değil ve olmamıştır. Tersine, bölge ülkelerinin dayanacağı ve güvenebileceği güvenlik sağlar” ifadelerini kullandı.

ABD, Ürdün’de Amerikan askerlerinin hedef alındığı saldırıda kullanılan insansız hava aracının İran’da üretildiğini değerlendiriyor.

Suriye sınırına yakın Ürdün’de bir insansız hava aracı saldırısında üç ABD askeri hayatını kaybetmesi sonrası Beyaz Saray, misilleme olarak Suriye ve Irak’taki İran hedeflerini vurma planını onayladı.

Saldırıya yanıtının ne olacağı üzerine değerlendirmeler yapılırken, ABD Başkanı Joe Biden’a, ülkesindeki şahin siyasetçilerden İran topraklarındaki hedeflerin vurulması çağrısı da geldi.

ABD Başkanı Biden, Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada “İstediğim şey bu değil” mesajı verdi ve İran topraklarına yönelik bir misilleme yapılmayacağını ima etti. Beyaz Saray yapacağı misillemeyi Suriye ve Irak topraklarındaki İran bağlantılı hedeflerle sınırlı tutacak.

ABD’nin Irak’ta 2 bin 500, Suriye’de 900 Ürdün’de ise 3000 civarında askeri bulunuyor.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a göre İran destekli milisler, 17 Ekim’den bu yana Irak ve Suriye’deki Amerikan birliklerinin bulunduğu üslere 150’den fazla saldırı düzenledi. Roketler ve tek yönlü saldırı uçaklarıyla yapılan saldırıların büyük çoğunluğu önlendi.

Haberler İran’ın da benzer bir gerilimi engellemek için adım attığına işaret ediyor. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), üst düzey subaylarını Suriye’den çekme kararı aldı.

İran’ın üst düzey subaylarını geri çekme kararı, Orta Doğu’da zaten oldukça yüksek olan tansiyonun içine doğrudan çekilmek istememesinden kaynaklanıyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Suriye’de devam eden iç savaşta Devlet Başkanı Beşar Esad’a yardım etmek için 10 yıl önce bu ülkeye geldi.

Rusya da 2015 yılında hava kuvvetlerini Suriye’ye konuşlandırarak Beşar Esad’ı desteklemişti. Analistlere göre İran’ın Suriye’deki varlığının zayıflaması, Rusya’nın işine yarayabilir.

Bu arada İran’ın desteklediği Iraklı Nujaba adlı grup, bölgedeki Amerikan güçlerine saldırmaya devam edeceğini açıkladı. Örgüt, Gazze savaşı sona erene ve Amerikan askerleri Irak’tan çekilene kadar saldırıların süreceğini belirtti.

Paylaşın

ABD Dışişleri Bakanı Blinken: İran’la Savaş Peşinde Değiliz

Suriye – Ürdün sınırındaki ABD üssüne düzenlenen saldırıya ilişkin değerlendirmede bulunan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, saldırıda hayatını kaybeden askerler için yas tuttuklarını ve bir daha böyle saldırıların olmaması için mümkün olan her tedbiri aldıklarını ifade etti.

Antony Blinken, Joe Biden yönetimi olarak askeri karşılık seçeneklerini değerlendirdiklerini hatırlattı. ABD’nin ne şekilde karşılık vereceğine ilişkin soruya, “Dün Başkan’ın da belirttiği gibi, biz (bu saldırıya) karşılık vereceğiz ve bu karşılık çok katmanlı olacak, aşamalar halinde ve uzun süreli şekilde gerçekleşecek” şeklinde yanıt verdi.

İran’la bir savaş peşinde olmadıklarını belirten Blinken, 7 Ekim’den bu yana bölgede gerilimin çok arttığını ve ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarını korumaya devam edeceklerini kaydetti.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan açıklamada insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıda, 34 ABD askerinin de yaralandığı ancak bu sayının da değişebileceği belirtildi.

ABD Savunma Bakanlığı, saldırıda hayatını kaybeden askerlerin kimliklerini 46 yaşındaki William Jerome Rivers, 24 yaşındaki Kennedy Ladon Sanders ve 23 yaşındaki Breonna Alexsondria Moffett olarak açıkladı.

İki askeri Amerikalı yetkiliye göre, Ekim ayı ortasından bu yana Ortadoğu’daki ABD askerleri en az 165 kez saldırıya uğradı.

Associated Press haber ajansı ve Wall Street Journal ile New York Times gazetelerinin haberine göre iki Amerikalı yetkili, saldırıyı gerçekleştiren insansız hava aracının (İHA) üsse dönen ABD’ye ait İHA ile karıştırılmış olabileceğini söyledi.

İsmini vermemek koşuluyla AP’ye konuşan iki yetkili, İHA Kule 22 olarak bilinen üsse yaklaşırken, ABD’ye ait insansız hava aracının da aynı dakikalarda havada olduğu ve üsse dönmek üzere olduğunu söyledi.

Yetkililer ilk incelemeye göre, düşmana ait İHA’nın bu nedenle ABD’nin hava savunma sistemini atlatmış olabileceği ihtimali bulunduğunu belirtti.

ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Sabrina Singh Pazartesi günü Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında, saldırının Irak’ta varlık gösteren İran destekli Kataib Hizbullah (Hizbullah Tugayları) grubunun izlerini taşıdığını söyledi.

Pentagon sözcüsü, “Savaş istemiyoruz ancak adım atacağız ve askerlerimize yönelik saldırılara karşılık vereceğiz” dedi.

Savunma Bakanı Lloyd Austin, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yaptığı görüşmenin ardından saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Başkan ve ben ABD askerlerine yönelik saldırıları tolere etmeyeceğiz; ABD’yi ve kuvvetlerimizi savunmak için gereken adımları atacağız” dedi.

Biden yönetimi Ortadoğu’da ABD askerlerini hedef alan saldırılardan, İran’ın desteklediği, kaynak sağladığı ve eğittiği milis grupları sorumlu tutuyor. İran ise saldırıların arkasında olduğunu reddetti.

ABD askerlerinin hayatını kaybettiği saldırı, İsrail ve Hamas arasındaki savaşın genişlemesini engellemeye çalışan Biden yönetimini halihazırda gergin olan Ortadoğu’da hassas bir durumla karşı karşıya bırakıyor.

ABD’nin ülke dışındaki askeri varlığı

Amerika’nın Irak’ta 2500, Suriye’de 900 askeri bulunuyor. Bahreyn’de 9 bin, Kuveyt’te 13 bin, Katar’da da 8 bin askeri görev yapıyor. Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde de ABD askerinin olduğu biliniyor.

Hamas’ın İsrail saldırısı sonrası Pentagon 7,500 personel bulunan iki uçak gemisini bölgeye göndermişti. Savunma Bakanlığı Pentagon’a göre ABD’nin 150’den fazla ülkede 220 bin askeri ve 800’den fazla da üssü bulunuyor.

Paylaşın

Astana Görüşmeleri: Türkiye, Rusya Ve İran’dan “Suriye” Bildirisi

24 – 25 Ocak’ta Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen Suriye konulu toplantı sonrası yayımlanan ortak bildiride, Suriye’de ayrılıkçı gündemlere karşı koyma ve Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının sürdürülmesi vurgusu yapıldı.

Ortak bildiride ayrıca, Gazze’de yaşanan insani felaketten duyulan endişe de dile getirilerek “İsrail’in Filistinlilere yönelik acımasız saldırılarına son vermesi ve Gazze’ye insani yardım gönderilmesi gerektiği” vurgulandı.

Suriye krizine çözüm amaçlı Türkiye, Rusya ve İran’ın garantörlüğünde oluşturulan Astana formatındaki Suriye görüşmelerinin 21’incisi Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleştirildi. Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız’ın başkanlığındaki heyetin katıldığı toplantı sonrasında yayımlanan ortak bildiride, Suriye’de ayrılıkçı gündemlere karşı koyma ve Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının sürdürülmesi vurgusu yapıldı.

Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğüne desteğin bir kez daha vurgulandığı ortak bildiride, “Suriye’nin kuzeydoğusunda terörle mücadele bahanesiyle gayrimeşru öz yönetim teşebbüsleri de dahil, sahada yeni gerçeklikler oluşturma girişimlerinin reddedildiği” ifade edilerek “Suriye’nin birliğine zarar vermeyi amaçlayan ve sınır ötesi saldırılar ve Fırat’ın batısından sızmalar da dahil komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlerle mücadele konusundaki kararlılık” bir kez daha teyit edildi.

Bildiride, “Üç ülke, Suriye’ye ait olması gereken petrol kaynaklarının yasa dışı yollarla ele geçirilmesine ve transfer edilmesine karşı olduklarını yinelemişlerdir. Uluslararası hukuku, uluslararası insani hukuku ve BM Tüzüğünü ihlal eden tüm tek taraflı yaptırımları ve Suriye’de ayrılıkçı gündemi kolaylaştırarak ülkeyi çöküşe götürebilecek belirli bölgelere ilişkin tek taraflı yaptırımları kınamaktadır” ifadesi yer aldı.

Bildiride, ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bel kemiğini oluşturan ve Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü YPG ile bölgedeki Arap aşiretleri arasında çıkan çatışmalara da değinilerek “Son zamanlarda bölgedeki Arap aşiretleriyle çatışmalara yol açan zorla silah altına alma, barışçıl gösterileri bastırma, eğitimde ayrımcı politikalar (uygulama), siyasal aktivistleri, gazetecileri ve hareket özgürlüğünü kısıtlama dahil, Fırat’ın doğusundaki sivillere karşı ayrılıkçı grupların baskısının tüm türlerinden duyulan derin endişe” ifade edildi.

İsrail’e Gazze’deki saldırıları durdurma çağrısı

Ortak bildiride Gazze’de yaşanan insani felaketten duyulan endişe de dile getirilerek “İsrail’in Filistinlilere yönelik acımasız saldırılarına son vermesi ve Gazze’ye insani yardım gönderilmesi gerektiği” vurgulandı. İsrail’in Suriye’ye yönelik askeri saldırıları da kınanarak bu eylemler “uluslararası hukukun, uluslararası insancıl hukukun, Suriye’nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün ihlali” olarak nitelendirildi.

Bildiride ortak hedefler ise “Terörle mücadele, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin katılımıyla Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşü için uygun ortamın yaratılması, siyasi sürecin yeniden canlandırılması ve tüm Suriyelilere engelsiz insani yardım akışını sağlamak amacıyla Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygı, iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde yeniden tesis edilmesine yönelik çabaların sürdürülmesi” olarak sıralandı.

Paylaşın

İsrail’den Suriye’ye Füze Saldırısı: 4 İran Devrim Muhafızı Öldü

İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’a düzenlediği füze saldırısında, İran Devrim Muhafızları’na mensup 4 kişi öldü. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise; saldırıda en az 5 kişinin hayatını kaybettiğini, 10 kişinin yaralandığını duyurdu.

Geçtiğimiz ay Şam yakınındaki bir bölgede İsrail’in gerçekleştirdiğinden şüphelenilen bir hava saldırısında İran Devrim Muhafızları’nın üst düzey bir komutanı öldürülmüştü.

İran’ın önemli bir askeri, siyasi ve ekonomik gücü olan Devrim Muhafızları’nın bazı üst düzey isimlerinin 2011’de başlayan iç savaştan bu yana Suriye’de bulundukları ve isyancılara karşı Devlet Başkanı Beşar Esad yönetiminin desteklenmesine yardımcı oldukları belirtiliyor.

İsrail’in Şam’daki füze saldırısında dört İran Devrim Muhafızları üyesinin hayatını kaybetti. İran devlet radyosu haberi doğruladı. Radyonun Arapça bölümünde yapılan ölenler arasında iki üst düzey askeri bölgenin bulunduğu belirtildi.

İran haber ajansı Mehr de ölenlerin İran Devrim Muhafızları gizli servis subaylarının duyurulduğu duyuruldu. Haberde “Devrim Muhafızları Suriye istihbarat şefi, yardımcısı ve diğer iki Devrim Muhafızları mensubu Suriye’ye İsrail tarafından düzenlenen saldırıda şehit olmuştur” denildi.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise ölü sayıları beş olarak duyurdu. Açıklamada söz konusu askerlerin beş katlı bir binada “İran’ın müttefiki olan liderlerle” toplantı halinde oldukları belirtildi. Saldırının ardından tamamen ücretsiz olan yapının yer aldığı bölgenin yüksek güvenlikli bölge olarak kabul edildiğini kaydeden Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, burada İran Devrim Muhafızları ülkelerinin İran yanlısı Filistinli bölgelerin üyeleriyle düzenli olarak toplantıda bulunduğunu belirtti.

Suriye resmi haber ajansı SANA da başkent Şam’ın Mezze’ye bir konutun İsrail saldırısına uğradığını bildirdi. Haberde ölü ya da yaralı olup olmadığı hakkında bilgi verilmedi. Şam’ın Mezze birliği, Birleşmiş Milletler’e ait binalar, büyükelçilikler ve çağdaş bir yapıya sahiptir.

İran Devrim Muhafızları dört gün önce Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki Erbil’de bir “İsrail istihbarat kararına” saldırıda bulunduğunu açıklamıştı. Iraklı kaynaklarda yer alan bilgilere göre saldırıda 4 sivil hayatını kaybetti ve 6 kişi de yaralandı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısının son 24 saatte 165 artarak 24 bin 927’ye, yaralı sayısının 62 bin 388’e yükseldiğini açıkladı.

BM, Gazze’de yerinden edilen 1,9 milyon kişinin yaklaşık 1 milyonunun kadın olduğunu açıkladı. BM Kadın Birimi ise Gazze’deki kadınlar ve kızların durumuna ilişkin verilerin yer aldığı bir rapor yayımladı.

Raporda nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze’de 1,9 milyon kişinin yerinden edildiği; söz konusu kişilerin 1 milyona yakınının kadınlar oluştuğu belirtildi.

Paylaşın

IŞİD’den Suriye’de Çifte Saldırı: 19 Suriye Güvenli Görevlisi Öldü

IŞİD’in Suriye çölünde bir askeri otobüste düzenlediği saldırıda en az 14 asker hayatını kaybederken, örgütün Rakka kırsalında düzenlediği ikinci saldırıda ise 5 güvenlik görevlisi yaşamın yitirdi.

Haber Merkezi / Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İslam Devleti’nin (IŞİD) antik Palmira kenti yakınlarındaki çölde askeri bir otobüse düzenlediği saldırıda rejim güçlerinden en az 14 askerin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Gözlemevi, saldırıda çok sayıda rejim askerinin yaralandığını açıkladı. Yaralıların, Palmira kentindeki bir hastaneye nakledildiği belirtildi.

İslam Devleti’nin (IŞİD) Suriye’nin kuzeyindeki Rakka kırsalında rejim güçlerine düzenlediği ikinci saldırıda ise 4 rejim askeri ile Ulusal Savunma Kuvvetleri (NDF) üyesi bir kişi hayatını kaybetti.

IŞİD üyeleri çölün derinliklerine çekildi. IŞİD, Humus, Dera, Suveyda ve Deyrizor illerinin bir kısmını kapsayan ve “Badiye” olarak bilinen çöl bölgesinde hücre yapılanması şeklinde varlığını sürdürmeye çalışıyor.

Paylaşın