Diyarbakır: Hoca Ahmet Camii (Ayn Minare)

Hoca Ahmet Cami (Ayn Minare); Diyarbakır’ın Sur İlçesi, Ali Paşa Mahallesi, Ilgaz Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Halk arasında Ayni Minare ismiyle anılan yapı Hacı Ahmet isimli bir hayırsever tarafından Akkoyunlular döneminde yaptırılmıştır. Tek katlı, tek minareli kargir bir yapıdır. Mardin Kapısı yakınında bulunan bu caminin kitabesi bulunmamaktadır.

Ancak, 1489 tarihli vakfiyesinden Hoca Ahmet tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir. Akkoyunlu dönemi eseri olan bu caminin mimarı belli değildir. Caminin içi zaviyeli plan tipinde inşa edilmiştir. İç mekan ince uzun dikdörtgen şeklinde olup, ortası çapraz, yanları da beşik tonozla örtülmüştür. Mihrap çıkıntısı dışarıya doğru köşeli yarım yuvarlak olarak uzanmıştır.

Avlunun güneyinde, dört bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinin birinci ve üçüncü bölümleri kubbe ile, diğerleri de zamanla tahrip olduğundan düz çatı ile örtülmüştür. Son cemaat yerinin onarımında düzensizlikler yapılmış ve burası özelliğini yitirmiştir. Avlu içerisinde olan caminin minaresi camiden oldukça mesafelidir. Bu minaresi tuğladan olup, kare kaideli sekizgen gövdelidir.

Paylaşın

Diyarbakır: Hüsrev Paşa Camii

Hüsrev Paşa Camii; Diyarbakır’ın Sur İlçesi, Cemal Yılmaz Mahallesi, Çukurlu Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

1521-1528 yılları arasında Diyarbakır’ın 2. Valisi Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmıştır. Eser Hüsrev Paşa Mahallesinde yer almaktadır. Medrese olarak inşa edilen yapının mescit kısmı devamlı ibadet yeri olarak kullanılınca yapıya 1728’de bir de minare eklenerek cami olarak kullanılmaya başlanılmıştır.

Ortak bir avlu etrafında konumlanan cami ve medreseden oluşan yapıda avlunun etrafını sivri kemerli revaklar çevirmekte ve revakların arkasında medrese odaları yer almaktadır. Yapının güneyinde yer alan cami olarak kullanılan kısım ters T planlıdır.

Caminin silindirik planlı manaresi Diyarbakır’daki diğer Osmanlı minarelerinden ayrılmaktadır. Minarede yerden külaha kadar kara bazalt taş kullanılmış gövde kısmına ise yer yer bordür şeklinde beyaz kalker taşı kullanılarak bu kısımda yer bezemeye yer verilmiştir.

Paylaşın

Diyarbakır: İskender Paşa Camii

İskender Paşa Camii; Diyarbakır’ın Sur İlçesi, İskender Paşa Mahallesi, Uzun Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

1551-1554 yılları arasında Diyarbakır’ın 12. Osmanlı Valisi İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimar Sinan’ın eserlerinin derlendiği bazı yazmalarda İskender Paşa Camii de geçmektedir.

Kendi adıyla anılan mahallede yer alan İskender Paşa Cami Türk mimarisinde belirli bir plan tipinin özelliklerini taşır. Tek kubbeli, kare plan tipine sahip olan yapının son cemaat yeri yapıya göre dışarı taşkın ve beş gözlüdür.

Yapı ilk bakışta tek kubbeli bir yapı olarak gözükmesine rağmen yanlardaki mekânlarıyla erken Osmanlı Devri camilerinden ters T biçimli camilerin Diyarbakır’da da kullanıldığı görülmektedir.

Caminin sol tarafına silindirik gövdeli, tek şerefeli taş minare eklenmiştir. Minare oldukça sade tutulmuştur. Bu caminin önünde sade şadırvanı, doğusunda da Şeyh Yusuf Efendinin türbesi bulunmaktadır.

Paylaşın

Diyarbakır: Kurt İsmail Paşa Camii

Kurt İsmail Paşa Camii; Diyarbakır’ın Sur İlçesi, Dağ Kapı Semti’ni Seyran Tepe’ye bağlayan yol üzerindedir. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

1869- 1875 yılları arasında Diyarbakır’ın Valisi Kurt İsmail Paşa tarafından kardeşi Medet Bey adına yaptırılmıştır. Mimarı belli değildir.

Sur dışında yapılmış ilk yapı olan Kurt İsmail Paşa Cami sur içindeki diğer camilerden çok farklı tasarlanmış, tek katlı, kargir malzeme kullanılmıştır. Plan itibariyle cami mimarisinden çok türbe mimarisini anımsatmaktadır.

Yapı sekizgen bir ana mekan ve bu mekanı sekizgen olarak çepeçevre çeviren bir revaktan meydana gelir. Yapının minaresi beden duvarına oturtulmuş bir şekilde Diyarbakır’daki diğer minarelerden farklı olarak inşa edilmiştir.

Paylaşın

Diyarbakır: Lala Kasım Bey Camii

Lala Kasım Bey Camii; Diyarbakır’ın Sur İlçesi, Lala Bey Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Halk tarafından Lale Bey ismiyle anılan bu caminin kitabesi bulunmamaktadır. Plan ve mimari özelliklerine dayanılarak Akkoyunlular Döneminde XV. veya XVI. yüzy ıllar arasında Eğil Beylerinden Lala Kasım Bey tarafından yapılmıştır.

Caminin ibadet mekanı kare planlı olup, üzeri çatı ile örtülüdür. Küçük tek kubbeli bir cami olup, kesme taştan yapılmıştır. Değişik dönemlerde yapılan onarımlar görmüşsede ancak son cemaat yeri ile minaresi orijinalliğini korumaktadır.

Son cemaat yeri üç gözlü olup üzeri üç kubbeyle örtülmüştür. Yapının minaresi kesme taştan tek şerefeli olarak yapılmıştır. Bezeme olarak kare bir çerçeve içerisine alınmış kufi yazı ve geometrik motifler bulunmaktadır.

Paylaşın

Diyarbakır: Nasuh Paşa Camii

Nasuh Paşa Cami: Diyarbakır’ın Sur İlçesi, Dabanoğlu Mahallesi, Uğurlu Meydan Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

1606-1611 yılları arasında dönemin Diyarbakır Valisi Nasuh Paşa tarafından eşi Servinaz Hanıma adına yaptırılmıştır. Mimarı belli olmayan yapı İç kale yönünden Fatih paşa Mahallesine giden yoldadır.

İlk şeklinin siyah kesme taşlardan yapılmış olduğu bilinen yapı çeşitli devirlerde özensiz şekilde onarılmıştır. Yapının avlusuna üstü kemerle örtülen süssüz, girintili taç kapıdan girilir. Yapını harimi hafif çarpık kareye yakındır. Harimde dört sütunla taşınan bir kubbe yer alır.

Caminin içi bezemeden yoksun, basit görünümlüdür. Yapının kare kaide üzerine silindirik gövdeli olarak yapılan minaresinin üst kısmı 1819 yılında yaşanan ayaklanma sırasında İç kaleden atılan top mermilerden birinin isabetiyle yıkılmıştır. 1972 de aslına uygun olarak onarılmıştır.

Paylaşın

Diyarbakır: Safa (Parlı) Camii

Safa (Parlı) Camii; Diyarbakır’ın Sur İlçesi, Melikahmet Mahallesi, Palu Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

15. yy da inşaa edilen ünlü Parlı Safa Camii kendisinden çok minaresiyle ün yapmıştır. Caminin hemen yanında yer alan bol bezemeli minare, gösterişiyle camiyi geri planda bırakmıştır. Kareplanlı tek kubbeli olarak inşa edilmiş olan caminin ibadet mekânı iki ayak ve duvar uzantıları üzerine oturan bir kubbe ile örtülmüştür.

Kubbe dışarıdan yüksek bir kasnak üzerine oturtulmuş ve üzeri konik çatı ile örtülüdür. İbadet mekânının duvarları çinilerle kaplıdır. Bu çiniler sekizgen ve üçgen şekillerde olup, değişik renklerle daha da zengin bir görünüm göstermektedir. Yapının önünde dört sütundan oluşan beş bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır.

Son cemaat yerinin kubbeleri dışarıdan gizlenmiştir. Giriş kapısı dışarıya doğru çıkıntı yapmakta olup, üzerine onarım kitabesi yerleştirilmiştir. Bu kitabenin altında, kapının da üzerinde kalan boşluğa sivri kemerli bir pencere açılmıştır.

Burada dikkati çeken bir nokta da son cemaat yerinin kemerleri arasına, sütunların üst kısmına çeşitli şekillerde madalyonların yerleştirilmiş oluşudur. Yapının ünlü minaresi eski dönemlerde özel bir kumaşla örtülür sadece cuma günleri açılırmış. Caminin inşasında kullanılan malzemeler içerisine karıştırılan bir bitkiden dolayı çıkan mistik kokudan dolayı camiye “Parlı” yani “Kokulu” cami de denilmektedir.

Caminin sağında yer alan minaresi taş işçiliği yönünden oldukça ilgi çekicidir. Kaideden başlamak üzere külahına kadar kufi ve nesih yazılar, değişik biçim ve desenlerle bezelidir. Minaresindeki işlemelerden ötürü Anadolu’nun en zarif ve en görkemli minaresine sahip bir camiidir.

Paylaşın

Diyarbakır: Şeyh Yusuf Camii

Şeyh Yusuf Camii; Diyarbakır’ın Sur İlçesi, Melikahmet Mahallesi, Kesmeli Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Halk arasında Tabakhane Cami olarak bilinen Şeyh Yusuf Camisi’nin Kavvasoğlu Hacı ahmed tarafından yaptırıldığı vakfiyesinden anlaşılmaktadır. Cami avlusunda Şeyh Yusuf Hemedani’nin olduğu söylenen bir türbeden ötürü de camiye onun ismi verilmiştir.

Caminin mimari üslubu XVI. yüzyılda yapıldığına işaret etmektedir. Cami siyah kesme taştan son derece sade yapılmış, tek katlı oldukça küçük bir yapıdır. Plan olarak tam bir düzen göstermemektedir. Caminin doğu ve batısından geçen sokaklardan ötürü ibadet mekanı ile son cemaat yerinin dikdörtgen hatları bozulmuş, mihrap tarafı girişe göre daralmıştır.

İbadet mekanının üzerini düz tavanı desteklemektedir. Mihrap dışarıya doğru dikdörtgen şekilde taşkındır. Bunun iki tarafında dikdörtgen üç küçük pencere bulunmaktadır. Mihrap ve minberi herhangi bir özellik taşımamaktadır.

Paylaşın

Diyarbakır: Hz. Ömer Camii

Hz. Ömer Camii; Diyarbakır’ın Sur İlçesi, Ali Paşa Mahallesi, Ateşoğlu Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Cami Mardin Kapısı’nın iki girişi kapatılarak oluşturulmuştur. Halk arasında Hz.Ömer Camisi olarak tanınan bu caminin kitabesinde, Mescid-i Şeddad ismine rastlanmış oluşundan ötürü de camiye Ömer Şeddad ismi verilmiştir.

Caminin kitabesinden İnaloğulları zamanında, 1150-1151 yılında yapıldığı bilinmektedir. Mardin Kapısı’nın girişlerinin camiye çevrilmesi ile oluşturulan yapıya üç kapıdan girilmektedir.

Caminin plan düzeni ince uzun dikdörtgen şeklinde olup, Osmanlı mimarisindeki herhangi bir cami tipi içerisine de girmemektedir. Enlemesine dikdörtgen plan tipine sahip cami üç bölümden oluşmaktadır. Konumundan dolayı düzensiz bir mimari yansıtmaktadır.

Paylaşın

Diyarbakır: Ermeni Katolik Kilisesi

Ermeni Katolik Kilisesi; Diyarbakır’ın Sur İlçesi, Cemal Yılmaz Mahallesi, Muallâk Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kilisenin yapım tarihi hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte 17. veya 18. yüzyılda yapının yenilendiği yahut yeniden yapıldığı bilinmektedir. Yapılan araştırmalarda Ermeni Katolik Kilisesi’nin tarihçesine dair detaylı bilgilere ulaşılamamıştır.

Yapıya ilişkin tarihlendirme önerileri ancak, bölgedeki benzer örneklere ve yapıda izlenen süslemelerin üslupsal analizine dayalı olarak yapılmaya çalışılmıştır. Yapı Diyarbakır’da bulunan kiliseler içinde en zengin dekorasyona sahiptir. Bazalt taştan yapılan kilisenin güney apsisinin mukarnaslı örtüsü ve mihrap duvarındaki çini kalıntıları yapının mimari zengin işçiliğini ve görkemini artırmaktadır.

Kilisenin cephesi, bazalt malzemenin sertliğinden dolayı, Diyarbakır’da diğer geleneksel yapılarda görüldüğü gibi sadedir. Kilise üç nefli bazilikal planlıdır. Plan itibariyle narteks, naos, kadınlar mahfili, apsit ve çan kulesi bölümlerinden oluşmaktadır. Dikdörtgenler prizması şeklindeki yapının üst örtüsü ahşap kirişlemeli toprak damlıdır.

Paylaşın