Sudan’da Devam Eden İç Savaşta En Az 10 Bin Kişi Hayatını Kaybetti

Sudan İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) göre, 15 Nisan’da başlayan ve tüm şiddetiyle devam eden çatışmalarda yaklaşık 10 bin kişi hayatını kaybetti, 25 milyon kişi yardıma muhtaç hale geldi, 5,4 milyon kişi ise evlerini terk etti.

Haber Merkezi / Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı General Abdulfettah el-Burhan, 6 Eylül’de vatandaşlara karşı ciddi ihlaller yaptığı ve ülkenin altyapısını kasten sabote ettiği gerekçesiyle paramiliter Hızlı Destek Güçleri’nin (HDK) feshedilmesine karar vermişti.

Burhan, uluslararası topluma, nisan ayının ortasından bu yana orduyla çatışma halinde olan HDK’nın “terör örgütü” olarak kabul edilmesi çağrısında bulunmuştu. Bölgesel ve uluslararası ateşkes ve müzakere girişimleri, tarafların karşılıklı olarak ihlal iddiaları ve öne sürülen şartlar üzerinde anlaşamamaları nedeniyle şu ana kadar başarısızlıkla sonuçlandı.

Sudan ordusu, HDK’nın başkent Hartum’daki sivil yerleşimleri ve kamu tesislerini boşaltmaması yönündeki ihlallerini gerekçe göstererek temmuz ayında Cidde’deki görüşmelerden çekilmişti.

15 Nisan 2023’te Sudan genelinde, özellikle başkent Hartum ve Darfur bölgesinde, ülkenin askeri hükümetinin rakip grupları arasında çatışmalar çıktı. Çatışma, paramiliter Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF) önemli hükümet bölgelerine yaptığı saldırılarla başladı.

Sudan’daki çatışmaların tarihi, etnik gerilimler, dini anlaşmazlıklar ve kaynaklar üzerindeki rekabetten oluşuyor. Modern tarihinde, merkezi hükümet ile güney bölgeleri arasındaki iki iç savaş 1,5 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Darfur’un batı bölgesinde devam eden bir çatışma, iki milyon insanı yerinden etti ve 200 binden fazla insanın yaşamını kaybetmesine sebep oldu.

1956’daki bağımsızlığından bu yana, Sudan on beşten fazla askeri darbe yaşadı ve cumhuriyetin varlığının büyük bir bölümünde yalnızca kısa süreli demokratik sivil parlamenter yönetimle ordu tarafından yönetildi.

Paylaşın

Sudan’ın Başkenti Hartum’da Pazar Yerine Bombalı Saldırı: En Az 40 Ölü

Sudan’ın başkenti Hartum’daki bir pazar yerine düzenlenen saldırıda en az 40 kişi hayatını kaybetti. Saldırıda  çok sayıda kişinin de yaralandığı ve can kayıplarının artmasının muhtemel olduğu duyuruldu.

Sudan’da 15 Nisan’da başlayan iç savaşta, yerleşim bölgelerindeki çatışmalar yoğunlaştıkça sivil can kayıpları da yükseliyor. Geçen hafta da bir hava saldırısında ikisi çocuk, en az 20 kişinin öldüğü açıklanmıştı.

Sudan’ın başkenti Hartum’da bir pazar yerine düzenlenen hava saldırısında en az 40 kişinin öldüğü bildirildi. Yaralıların hastaneye taşınmaya devam ettiği bu nedenle ölü sayısının artabileceği kaydedildi. Yerel gönüllülerin bildirdiğine göre başkentin güneyinde bulunan Quoro pazarına hava saldırısı düzenlendi.

Saldırının ardından ilk önce 11 olarak açıklanan ölü sayısının 40’a yükseldiği kaydedildi. Bölgede bulunan gönüllüler, çok sayıda kişinin de yaralandığını ve can kayıplarının artmasının muhtemel olduğunu belirtti.

MSF’in Acil Durumlar Koordinatörü Mari Burton, Hartum’un “en az altı aydır savaşta olduğunu” belirtti.

Burton daha önce Twitter olarak bilinen X’te yaptığı paylaşımda “Ancak yine de, Başayr Hastanesi’ndeki gönüllüler ve doktorlar kenti vuran dehşetin boyutları nedeniyle şoke oldular” dedi.

MSF, “patlayıcı silahların” marketi vurduğunu, “düşünülemeyecek acı ve yaşam kaybıyla geçen bir günde daha hava saldırılarının ve top ateşinin devam ettiğini” söyledi.

MSF ayrıca “Patlama nedeniyle bedenlerinden parçalar kopan insanların hayatını kurtarmaya çalışıyoruz. Tam bir kaostu” diye de ekledi.

Sudan, Genelkurmay Başkanı Abdül Fettah el Burhan ve milis grubu Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (RSF) komutanı General Hamdan Dagalo’nun arasının açılmasıyla iç savaşa sürüklenmişti.

Çatışmalar yüzünden binlerce kişi ölürken, beş milyon dolayında insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Savaştan en çok başkent Hartum ve ülkenin batısındaki Darfur bölgesi etkilendi.

RSF, Hartum ve bitişiğindeki Ombdurman ve Bahri kentlerinin büyük kısmını kontrolü altında tutuyor.

Sudan Ordusu buraları geri alabilmek için sık sık hava saldırıları düzenliyor. Geçen hafta da bir hava saldırısında ikisi çocuk, en az 20 kişinin öldüğü açıklanmıştı.

ABD, Suudi Arabistan ve diğer ülkeler taraflar arasında arabuluculuk yapmaya çalışsa da, şu ana dek sonuç alınamadı. Sivillerin kaçabilmesi için varılan birkaç ateşkes anlaşması da tutmadı.

(Kaynak: Eurnews Türkçe, BBC Türkçe)

Paylaşın

Sudan’ın Yüzde 40’ı Açlıkla Karşı Karşıya

Sudan’daki çatışmaların, insanların yaşamı ve sağlığı üzerinde yıkıcı etkilerinin olduğuna belirten DSÖ Sözcüsü Margaret Harris, “Çatışmalardan en çok etkilenen bölgelerdeki hastanelerin yaklaşık yüzde 67’si hizmet dışı kaldı. DSÖ çatışmaların sürdüğü bu 4 ayda sağlık merkezlerine 53 saldırıyı doğruladı. Bu saldırılar 11 ölüm, 38 yaralanma ve 10 binlerce insanın sağlık hizmetlerine erişiminin engellenmesiyle sonuçlandı.” dedi.

Sudan’da devam eden kızamık, sıtma, ve dang humması gibi salgınların da bozulan sağlık sistemi nedeniyle kontrol edilmesinin zor olduğunu vurgulayan Harris, ülkenin yüzde 40’ından fazlasının açlıkla karşı karşıya olduğunu kaydetti.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü William Spindler, BM Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında, Sudan ordusu ile hükümetin isyancı ilan ettiği paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında 15 Nisan’dan bu yana devam eden iç savaşa ilişkin değerlendirme yaptı.

Spindler, “Sudan’da çatışmaların başlangıcından bu yana 4,3 milyon kişi zorla yerinden edildi. Bu sayıya komşu ülkelere giden 900 binden fazla mülteci ve sığınmacı ile Güney Sudan’a dönmek zorunda kalan 195 bin Güney Sudanlı dahildir. Sudan’da çatışmaların başından bu yana 3,2 milyondan fazla kişi ise ülke içinde yerinden edildi” dedi.

Sudanlıların bulundukları yerden kaçmaya devam etmesi halinde Sudan içinde ve komşu ülkelerde gittikleri yerlerdeki kalabalığın artacağına dikkati çeken Spindler, ulaşabildikleri her yerde hayat kurtaran desteklerine devam ettiklerini belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Margaret Harris de Sudan’daki çatışmaların, insanların yaşamı ve sağlığı üzerinde yıkıcı etkilerinin olduğuna işaret etti:

“Çatışmalardan en çok etkilenen bölgelerdeki hastanelerin yaklaşık yüzde 67’si hizmet dışı kaldı. DSÖ çatışmaların sürdüğü bu 4 ayda sağlık merkezlerine 53 saldırıyı doğruladı. Bu saldırılar 11 ölüm, 38 yaralanma ve 10 binlerce insanın sağlık hizmetlerine erişiminin engellenmesiyle sonuçlandı.”

Sudan’da devam eden kızamık, sıtma, ve dang humması gibi salgınların da bozulan sağlık sistemi nedeniyle kontrol edilmesinin zor olduğunu vurgulayan Harris, ülkenin yüzde 40’ından fazlasının açlıkla karşı karşıya olduğunu kaydetti.

Ne olmuştu?

Sudan ordusu, bir dönem desteklediği ancak bağımsız ve paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK), 2 yıl içerisinde tamamen orduya entegresini istedi.

HDK’nin ise sivil bir hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve çeşitli şehirlerde silahlı çatışmaya dönüştü.

Ordu ile HDK arasında başkent çevresi ve ülkenin batısında yoğun olmak üzere çatışmalar devam ediyor.

Paylaşın

Sudan’da Hava Saldırısı; 5’i Çocuk 17 Ölü

Sudan’ın başkenti Hartum’a düzenlenen hava saldırısında 5’i çocuk 17 kişi hayatını kaybetti. Saldırıda uçak mı yoksa insansız hava aracı mı kullanıldığı henüz netlik kazanmadı.

Haber Merkezi / Ordu güçleri, son birkaç gündür, Hızlı Destek Gücü’nü (RSF) hedef alan hava saldırılarını yoğunlaştırdı. Ordu güçleri ayrıca, halktan RSF’nin işgal ettiği evlerden uzak durmalarını istedi.

Hartum’un güneyindeki Yormuk mahallesine hava saldırısı düzenlendi. Düzenlenen hava saldırısında çok sayıda ev yıkılırken en az 17 kişi de hayatını kaybetti çok sayıda kişi de yaralandı. Hayatını kaybedenler arasında 5 çocuk, kadın ve yaşlılar da bulunuyor.

Bakanlık, yaralıların bazılarının hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Saldırıda uçak mı yoksa insansız hava aracı mı kullanıldığı henüz netlik kazanmadı. Hızlı Destek Gücü, bir savaş uçağını düşürdüklerini iddia etti.

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Gücü arasındaki çatışmalar üçüncü ayına girerken, Hartum’da mahsur kalan insanların ilaçları ve yiyecekleri tükenmek üzere.

Hızlı Destek Gücü’nü soykırımla suçlayan West Daffar Valisi Khameez Abakar ise öldürüldü.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Suudi Arabistan’ın arabuluculuğunda Cidde’de yapılan görüşmelerde beş günlük ateşkese karar verildiği bildirildi. Önceki tüm ateşkes anlaşmaları birkaç saat içinde başarısız olmuştu.

Paylaşın

Sudan’da Evlerini Terk Edenlerin Sayısı 700 Bine Yükseldi

Şiddetli çatışmalar yaşandığı Sudan’da evlerinden olanların sayısının geçen hafta iki katına çıkıp, 700 bin kişiye yükseldiği belirtildi. Ayrıca, çatışmalarda şu ana kadar 600’den fazla kişi ölürken, 5 bin kişi de yaralandı.

Birleşmiş Milletler (BM) geçen hafta 100 bin dolayında kişinin komşu ülkelere kaçtığını ve çatışmalar durmazsa bu sayının 800 bini bulabileceğini söylemişti.

Öte yandan, ordunun düzenlediği hava saldırısında, kent merkezindeki Osmanlı döneminden kalma bir sarayın isabet aldığını iddia edildi. İddia, bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı.

Sudan’da ordu ve ile paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasında 15 Nisan’da başlayan çatışmalar nedeniyle ülke içinde evlerinden olanların sayısının geçen hafta iki katına çıkıp, 700 bin kişiye yükseldiği belirtildi.

Çatışmalar yüzünden evlerinden olanların sayısındaki artış, Suudi Arabistan’da yürütülen ateşkes görüşmelerine karşın, gerilimin artacağı korkularını büyüttü.

Başkent Hartum’daki hava saldırıları ve çatışmalar devam ediyor. Kent sakinleri evlerini terk ederken, çeşitli mahalleler tamamen boşaldı.

Başkentin 5,4 milyon nüfusu vardı, ancak bir zamanların huzurlu kenti, 15 Nisan’da başlayan çatışmalar nedeniyle büyük bir yıkıma uğradı.

Öte yandan RSF, ordunun düzenlediği hava saldırısında, kent merkezindeki Osmanlı döneminden kalma bir sarayın isabet aldığını iddia etti. RSF’in iddiası bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı.

Müze olarak kullanılan saray, 1832’de Sudan Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçasıyken inşa edilmişti.

Müze aynı zamanda, çatışmalar başlayana dek Genelkurmay Başkanı Abdül Fettah el Burhan’ın kaldığı yeni başkanlık sarayının yanında.

Pazartesi gününden bu yana bölgede şiddetli çatışmalar yaşanıyor, ancak BBC’ye bilgi veren bir kent sakini, sarayın isabet alıp almadığını bilmediğini anlattı.

Diğer kent sakinleri ise savaş uçaklarının sürekli Hartum’un güneyinde uçtuğunu ve havaalanı yakınlarındaki El Sahafa semti yakınlarında şiddetli çatışmalar olduğunu bildirdi.

Çatışmalarda şu ana kadar 600’den fazla kişi ölürken, 5 bin kişi de yaralandı.

Aynı zamanda Hartum’a komşu Bahri ve Omdurman kentleriyle, Darfur bölgesinden şiddetli çatışma haberleri geliyor.

Yakıt sıkıntısı

BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü’nün Sözcüsü Paul Dillon “Çok sayıda ülke içinde evlerini terk etmek zorunda kalan kişi, akrabalarının yanında kalırken, diğerleri okullar, camiler ve kamu binalarında toplanıyor” dedi.

Dillon, halkın para ve yakıt sıkıntısı içinde olduğunu belirtti.

Sözcü “Para çekme makineleri çalışmıyor ve bankacılık sistemi işlemiyor. Yakıt bulmak zor ve pahalı” diye de ekledi.

BM geçen hafta 100 bin dolayında kişinin komşu ülkelere kaçtığını ve çatışmalar durmazsa bu sayının 800 bini bulabileceğini söylemişti.

Ordu ve RSF temsilcileri, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde ateşkes için ilk yüz yüze görüşmelere başladı.

Mısır medyasına konuşan Abdül Fettah el Burhan, RSF ile siyasi bir çözümün görüşülmesinden önce Hartum’da “kalıcı bir ateşkes” sağlanması gerektiğini söyledi.

Başkentin büyük kısmı RSF’in kontrolünde ve ordu hava saldırılarıyla RSF mevzilerini zayıflatmaya ve takviye almalarını engellemeye çalışıyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Sudan’da Yaralıların Tahliyesi İçin Geçici Ateşkes

Bağımsız bir sivil toplum kuruluşuna göre en az 56 sivil yaşamını yitirdiği Sudan’da Ordu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF)  arasında iki gündür süren çatışmaların ardından yaralıların tahliyesi için geçici ateşkes konusunda uzlaşıldı.

ABD, Çin, Rusya, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği, Avrupa Birliği acil olarak çatışmaların durması çağrısı yapmıştı.

Ordu ile RSF arasında RSF’nin tamamen orduya katılmasını öngören askeri güvenlik reformu konusunda son birkaç aydır yaşanan anlaşmazlık, cumartesi sabahı iki güç arasında sıcak çatışmaya dönüştü. Çatışmaların gece boyunca devam ettiği bildirildi.

Hem Sudan ordusu hem de RSF, Hartum’da kilit önemdeki noktaların kendilerinin kontrolünde olduğunu iddia ediyor. İki taraf 2021’deki askeri darbenin ardından geçici bir hükümet kurulması için siyasi müzakereler devam ederken iktidar için bir yarış halindeydi.

Üç BM çalışanı öldürüldü

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) bünyesinde Sudan’da çalışan üç kişinin çatışmalar nedeniyle Cumartesi günü hayatını kaybettiği bildirildi.

Söz konusu bilgiyi Pazar günü aktaran WFP, bu gelişme üzerine, çalışanlarının can güvenliğini sağlamak amacıyla ülkedeki yardım faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. Ayrıca WFP’nin iki çalışanının da yaralandığı kaydedildi.

Sudan’da istikrarsızlık 2019’da başlamıştı

2019’da patlak veren kitlesel eylemler, Ömer El Beşir’in devrilmesiyle sonuçlanmıştı. El Beşir’in devrilmesinde hem ordu hem de HDG rol almıştı. Geçici bir hükümet kurma çabaları, o günden bu yana devam ediyordu.

Ancak Ekim 2021’de yaşanan askeri darbe ile ordu ülkenin yönetimini ele geçirdi. O günden bu yana, ordunun yönetimden geri çekilmesi için çeşitli protestolar düzenleniyordu.

HDG’nin bir numaralı generali Muhammed Hamdan Daglo, Genelkurmay Başkanı El Burhan’ın yardımcılığı görevini yürütüyordu. HDG güçlerinin, Sudan ordusuna entegre edilmesi planlanıyordu.

İki general arasındaki gerilim, son haftalarda tırmanmıştı. Her iki isim de çıkan çatışmalardan birbirlerini sorumlu tutuyor.

Hızlı Destek Güçleri kimlerdir?

RSF 2013’te kuruldu ve kökenleri, Darfur’da isyancılarla acımasızca savaşan kötü şöhretli Cancanvid milislerine dayanıyor.

O zamandan beri General Dagalo, Yemen ve Libya’daki çatışmalara müdahale eden ve Sudan’ın bazı altın madenlerini kontrol eden güçlü bir paramiliter güç oluşturdu.

Ayrıca, Haziran 2019’da 120’den fazla protestocunun katledilmesi de dahil olmak üzere insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor. Ordu dışında böylesine güçlü bir güç, ülkede bir istikrarsızlık kaynağı olarak görülüyor.

Şimdi ne olabilir?

Çatışma devam ederse, ülkeyi daha da bölebilir ve siyasi çalkantıyı daha da kötüleştirebilir.

Sivil yönetime dönüşü teşvik etmede çok önemli bir rol oynayan diplomatlar, iki generali müzakere ettirmenin bir yolunu arayacaklar.

Bu arada, bir başka belirsizlik dönemini yaşamak zorunda kalacak olanlar sıradan Sudanlılar olacak.

Paylaşın

Sudan’daki Kabile Çatışmalarında En Az 220 Kişi Hayatını Kaybetti

Sudan’ın Mavi Nil eyaletindeki Hausa ile Hemec kabileleri arasında son dönemde yaşanan çatışmalarda en az 220 kişi yaşamını yitirdi. Sayının çok daha yüksek olabileceği açıklandı. Hausa ile Hemec sık sık çatışma yaşanmaktadır.

Fakat Mavi Nil Sağlık Genel Müdürü Fath Arrahman Bakheit, konuyla ilgili açıklamasında, yetkililerin ölü sayısını en az 220 olarak açıkladığını fakat sağlık ekiplerinin çatışmaların yaşandığı yerlere ulaşamaması nedeniyle bu sayının çok daha yüksek olabileceğini söyledi.

Etiyopya ve Güney Sudan sınırında bulunan Mavi Nil eyaletindeki çatışmaların Ekim ayında bir toprak anlaşmazlığı yüzünden yeniden şiddetlenmesi üzerine yetkililer Wad al-Mahi’de gece sokağa çıkma yasağı ilan etmiş ve çatışmaları durdurmak için asker görevlendirmişti.

Anadolu Ajansı’nın (AA) bölgeden aktardığına göre, yaşanan çatışma ve ölümleri protesto etmek için sokaklara çıkan yüzlerce yurttaş Demazin şehrinde, içinde valiliğin de bulunduğu hükümet binasını ateşe verdi.

Protestocular, Eyalet Başkanı Ahmed el-Umda Bade’nin çatışmaları kontrol altına alamaması nedeniyle görevden alınmasını talep etti.

Sudan’da kabile çatışmaları

Son olarak, Mavi Nil bölgesinde yaşanan kabile çatışmaları sebebiyle 21 Ekim’de bir ay süreyle “acil durum” ilan edilmişti.

Sudan Sağlık Bakanlığı, Mavi Nil bölgesindeki iki kabile arasında Temmuz ayında yaşanan çatışmalarda 109 kişinin öldüğünü açıklamıştı.

2 Eylül 2022’de yeniden şiddetlenen çatışmalarda ise 18 kişi yaşamını yitirmiş, 23 kişi yaralanmıştı.

Çatışmaların, Hemec kabilesinin, bölgenin yerlisi olmadıkları gerekçesiyle Hausaları bölgeden uzaklaştırmak istemesiyle başladığı iddia edilmişti.

Orduya bağlı Hızlı Destek Kuvvetleri Uzlaşma Komitesi arabuluculuğundaki görüşmeler sonucunda Hausa ve Hemec kabilelerinin yetkilileri, “düşmanlıkları durdurma” anlaşması imzalayarak şiddetin sona erdirilmesi konusunda mutabakat sağlamıştı.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Sudan’ın güneydoğusundaki bu kabile çatışmaları sonucunda 31 binden fazla bölge sakininin evlerini terk etmek zorunda kaldığını bildirmişti.

Darbenin 1. yılı yaklaşırken çatışmalar

Ülkedeki son çatışmalar, Sudan için kritik denebilecek bir zamanda, askeri darbenin birinci yıldönümünden sadece birkaç gün önce yaşandı.

Ordu, güvenlik ve beka tehdidi gerekçesiyle 25 Ekim 2021’de Sudan’daki sivil yönetime el koymuş ve olağanüstü hal (OHAL) ilan ederek ülkenin başbakanı da dahil onlarca siyasiyi gözaltına almıştı.

Sudan’daki siyasi krizin çözümüne dair BM ve Afrika Birliğinin (AfB) Mayıs’ta başlattığı uzlaşı ve diyalog girişimlerden henüz netice alınamadı.

Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, 5 Temmuz’daki ulusa sesleniş konuşmasında, askerin, BM, AfB ve Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinden (IGAD) oluşan “üçlü mekanizma” himayesinde yürütülen diyaloğa katılmayacağını ve sivil geçiş hükümeti kurulmasının ardından Egemenlik Konseyinin feshedileceğini açıklamıştı.

Sudan Merkezi Doktorlar Komitesine göre, askerin yönetime el koyduğu 25 Ekim 2021’den bu yana süren gösterilerde 100’den fazla kişi hayatını kaybetti.

Paylaşın

12 Yaşındaki Çocuğu Öldüren Sığır Tutuklandı

Bir koçun cinayet sebebiyle askeri kampta üç yıla mahkum edilmesinden sadece günler sonra, bir sığırın 12 yaşındaki erkek çocuğunu öldürdüğü iddiasıyla harekete geçen Güney Sudan polisi, iri kıyım hayvanı sahibiyle birlikte gözaltına aldı.

Polis, geçen hafta bir akşam, bir çiftlik yakınlarında dolanan boğanın çocuğa saldırarak anında öldürdüğünü açıkladı. Hayvan, Doğu Afrika ülkesinin merkezindeki Lakes Eyaleti’nde saban sürüyordu.

Polis sözcüsü emniyet amiri Elijah Mabor yerel basına verdiği demeçte, “Boğa şu anda Rumbek Merkez İlçesi’ndeki bir polis karakolunda tutuklu” dedi:

Çocuk otopsi için hastaneye götürüldükten sonra defin için eve gönderildi.

Aynı eyalette bir koçun 45 yaşındaki bir kadını öldürmesinin üzerinden henüz bir ay geçmemişken bu saldırı gerçekleşti. Mabor, koçun Adhieu Chaping’in kaburgalarına defalarca vurmasından sonra, kadının yaralarına yenik düştüğünü ifade etmişti.

Söz konusu saldırı sonrası koç çabucak yakalanarak tutuklanmıştı.

Sözcü o dönem, “Sahibi masum [ama] suçun faili olduğu için koç tutuklanmayı hak ediyor” demişti:

Polis olarak görevimiz güvenliği sağlamak ve kavgaları ayırmak.

Eyalet yasalarına göre, bir kişiyi öldüren herhangi bir evcil hayvan, otomatik olarak kurbanın ailesine tazminat olarak veriliyor. Dolayısıyla koç, üç yıllık cezasını tamamladıktan sonra Chaping’in ailesine teslim edilecek.

Yerel mahkeme, koçun sahibi Duony Manyang Dhal’i ayrıca cezalandırarak kurbanın ailesine 5 sığır vermeye mahkum etmişti.

Devlet Başkanı Salva Kiir’in yardımcısı Riek Machar’ı kendine karşı komplo kurmakla suçladığı 2013’ten bu yana savaş ve silahlı çatışmalarla harap olan Güney Sudan’ın bazı bölgelerinde para yerine çiftlik hayvanları tercih ediliyor. Bu hayvanlar, ev satın alımı ve çeyizin yanı sıra, cinayet gibi suçlardan kaynaklanan tazminatların ödemelerinde kullanılıyor. Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Güney Sudan’da tek bir sığır yüzlerce sterlin tutabiliyor.

The Independent’a konuşan Güney Sudanlı analist Adhieu Majok, “İnekler, göçebe çoban topluluklarının merkezinde yer alıyor, kültürel ve manevi öneme sahipler” dedi:

Mülkiyet, zenginliğin temsilidir.

Tırmanan güvensizlik dünyanın en genç ülkesinin bazı bölgelerinde kol gezerken, her yıl binlerce hayvanın çalındığı sığır talanları da büyük bir sorun teşkil ediyor. Majok, veriler düzensiz olsa da, Güney Sudan’daki büyükbaş sığır talanları kaynaklı yıllık ölüm sayısının yüzlerle ifade edilebileceğini belirtti.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

BM’ye Borcunu Ödemeyen Sekiz Ülke Oy Hakkını Kaybetti

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sektreteri Antonio Guterres; İran, Venezuela, Sudan, Antigua ve Barbuda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gine, Vanuatu ve Papua Yeni Gine’nin yıllık aidatlarını ödememesi ve ödeme için verilen sürenin dolması nedeniyle BM Genel Kurulu’ndaki oy haklarını geçici olarak kaybettiğini açıkladı.

Antonio Guterres, Genel Kurul’da tekrar söz sahibi olmaları için İran’ın en az 16 milyon 100 bin euro, Venezuela’nın da 34 milyon 800 bin borcunu ödemesi gerektiğine dikkat çekti.

Sudan’ın borcunun ise şu anda yaklaşık 260 bin euro olduğu belirtiliyor. Diğer ülkelerin ise oy hakkını geri alabilmesi için en az 65 bin euro geri ödemesi gerekiyor.

Üç ülkenin daha oy hakkı alınabilir

BM Şartı’na göre üye bir ülke iki yıllık aidatını ödemeyi geciktirirse üyeliği askıya alınıyor. Ancak Genel Kurul, istisnaî durumlarda farklı bir karar alabiliyor. Bu yıl Somali, Kamerun, Sao Tome ve Principe Adaları da oy hakkının askıya alınma tehlikesi altında.

İran’ın geçen yılın Ocak ayında da oy hakkı iptal edilmiş, Haziran ayında asgari bir ödeme yaptıktan sonra oy hakkını geri alabilmişti. Tahran rejimi, ABD’yi ülkesine yönelik yaptırımları sürdürerek yabancı bankalardaki milyarlarca dolara erişimini engellemekle suçlamıştı.

BM’nin bütçesi ne kadar?

BM’nin geçen Aralık ayında onaylanan bütçesi 2 milyar 600 milyon euro hacminde. BM’nin ayrıca geçen Haziran ayında barış misyonları için onaylanan 5 milyar 700 milyon euro civarında ek kaynağı bulunuyor.

Almanya ve diğer bazı ülkeler uzun zamandır BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkında sahip beş daimi üyenin (ABD, Rusya, İngiltere, Çin ve Fransa) bulunduğu yapının değişmesini istiyor.

Paylaşın

Sudan’da Darbe Karşıtı Gösterilerde Bilanço Ağırlaşıyor!

Sudan’da askeri darbeye karşı düzenlenen gösterilere ordu güçleri müdahale etti. Güvenlik güçlerinin müdahale sırasında açtığı ateş sonucu en az 7 kişi hayatını kaybetti, 140’ı aşkın kişi de yaralandı.

Haber Merkezi / Yaralı bir protestocu gazetecilere, askerler tarafından bacağından vurulduğunu söylerken, bir başka protestocu da askerin önce şok bombaları, ardından gerçek mühimmat kullandığını ifade etti.

Darbe sonrası Hartum Havaalanı uçuşlara kapatılırken, telefon ve internet hizmetleri de kesilmişti. Merkez Bankası personelinin greve gittiği ve ülke genelinde doktorların acil durumlar dışında askeri hastanelerde çalışmayı reddettiği bildirildi.

Başkent Hartum ve Omdurman şehri başta olmak üzere gerçekleştirilen protestolarda halk, darbecilerin görevden ayrılmasını ve sivil yönetimin tesis edilmesini talep ediyor. Darbenin lideri Abdulfettah el Burhan, Temmuz 2023’te seçimlerin düzenleneceğini söylese de, ülkede protestolar devam ediyor.

Sudan’da sivil ve askeri liderler, Ömer El Beşir’in 2019’da devrilmesinden bu yana anlaşmazlık içinde. Sudan’ın ana muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Güçleri, ülke çapında sivil itaatsizlik ve protesto çağrısında bulunmuş ve geçiş askeri konseyinin gücü sivil hükümete geri devretmesini istemişti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Sudan’daki son gelişmeleri kapa bir toplantıda görüşecek. Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, “Ordunun eylemlerini reddediyor ve başbakanın ve diğerlerinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı ise, Sudan’a 700 milyon dolarlık ekonomik desteği askıya aldığını söyledi.

Paylaşın