Nijer’de Darbe: Bu Rejime Son Verme Kararı Aldık

Batı Afrika ülkesi Nijer’de bir grup asker, yönetime el koydu. Darbeci askerlerden Albay Amadou Abdramane, “Güvenlik ve savunma güçleri olarak ülke güvenliği ve ekonominin bozulması üzerine bu rejime son verme kararı aldık” dedi.

Haber Merkezi / Denize kıyısı olmayan Sahel ülkesi 1960 yılında Fransa’dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana dört darbe ve çok sayıda darbe girişimi yaşadı. Yaklaşık 22 buçuk milyon nüfusa sahip ülkede en son 2010’da Mamadou Tandja’ya karşı darbe yapılmıştı.

Batı Afrika ülkesi Nijer’de bir grup asker, devlet televizyonuna çıkarak darbe yaptıklarını duyurdu. Nijer Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum dün cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından alıkonulmuştu.

Çarşamba gecesi kamu yayıncısı RTN’de darbeyi ilan eden Albay Amadou Abdramane, 26 milyon nüfuslu ülkenin genelindeki tüm kurumların askıya alındığını ve sınırların ‘durum istikrara kavuşana kadar’ kapatıldığını açıkladı.

Televizyondan yapılan açıklamada, “Bugün 26 Temmuz 2023, Ulusal Vatan Kurtarma Konseyi’nde bir araya gelen güvenlik ve savunma güçleri, bildiğiniz rejime son vermeye karar verdi. Bu, ülkede güvenliğin sürekli bozulmasının ve hükümetin kötü ekonomik ve sosyal uygulamalarının sonucudur” denildi.

Ülkede gece sokağa çıkma yasağı uygulamasına da geçildiği belirtildi. Ancak televizyonda yapılan darbe açıklamasına sadece 10 subayın katılması darbeye Nijer ordusunun tüm unsurlarının destek verip vermediği ile ilgili soru işaretleri oluşmasına yol açtı.

Öte yandan darbeye dair açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı, askerlerin cumhuriyet karşıtı bir ayaklanma başlattığını belirtti. Ordunun ayaklanmayı desteklemediği kaydedilen Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, “Akılları başlarına gelmezse ordu saldırmaya hazır” ifadelerine yer verildi.

Denize kıyısı olmayan Sahel ülkesi 1960 yılında Fransa’dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana dört darbe ve çok sayıda darbe girişimi yaşadı. Yaklaşık 22 buçuk milyon nüfusa sahip ülkede en son 2010’da Mamadou Tandja’ya karşı darbe yapılmıştı.

France24’e göre, sayıları giderek azalan Batı yanlısı liderlerden biri olan Bazoum, 2021 yılında seçilerek yoksulluk ve istikrarsızlık geçmişiyle boğuşan bir ülkenin başına geçmişti.

Nijer, biri 2015’te Mali’den gelen güneybatıdaki, diğeri ise kuzeydoğu Nijerya’dan gelen cihatçıların yer aldığı güneydoğudaki olmak üzere iki cihatçı harekatla mücadele ediyor. Ülkede El Kaide, IŞİD ve Boko Haram gibi örgütlerin etkinliği bulunuyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington’ın Cumhurbaşkanı Bazoum’a “tereddütsüz destek verdiğini” söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de Bazoum ile görüştüklerini ve ona BM’nin tam desteğini sunduklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Bazoum, ülkede cihatçı militan grupların faaliyetlerine karşı Batı ile işbirliği yapan kilit bir isim. Dün Cumhurbaşkanı Bazoum’un gözaltına alınmasını Afrika Birliği, ABD, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler kınamıştı.

Demokratik seçimle göreve gelmişti

Cumhurbaşkanı Bazoum Nisan 2021’de görevine başladı. Bazoum’un göreve gelmesi, ülkenin Fransa’dan 1960 yılında bağımsızlığını kazandığından beri ilk barışçıl demokratik iktidar değişimi oldu.

Bazoum, eski Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou döneminde 2011’den itibaren dışişleri ve içişleri bakanı olarak görev yapmıştı.

Issoufou’nun iki dönem sonra görevden ayrılmasının ardından yapılan demokratik seçimlerde yaklaşık yüzde 56 oy alarak seçimi kazanmıştı. Siyasi gözlemciler, hala büyük siyasi etkiye sahip olan Issoufou darbe girişimiyle ilgisi olabileceğini belirtiyorlar.

Topraklarının üçte biri çöl olan Nijer, dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer alıyor. Buna karşın ülkede doğum oranı oldukça yüksek ve nüfusu da genç. Nijer’de 10 yaşın altındaki çocuklar nüfusun üçte birinden fazlasını oluşturuyor.

Halkın yüzde 40’tan fazlası aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Ayrıca Nijer, Akdeniz’e ulaşmak isteyen göçmenler için en önemli transit ülkelerden biri.

Paylaşın

Yedi Ülkeden İslamcı Örgütlere Karşı Ortak Savunma Gücü Hazırlığı

Batı Afrika ülkeleri Gana, Mali, Nijer, Togo, Benin, Burkina Faso ve Fildişi Sahili, cihatçı İslamcı örgütlere karşı harekete geçiyor. 7 ülkenin, İslamcı militanlara karşı kurmaya karar verdiği ortak askeri gücün önümüzdeki ay faaliyetine başlaması bekleniyor.

IŞİD ve El Kaide bağlantılı olduğu belirtilen örgütlerin saldırıları bölgede güvensizlik ortamını artırırken, son iki yılda Mali’de ve Burkina Faso’da askeri darbelere zemin hazırladı.

Birleşmiş Milletler’e göre, bu yılın ilk yarısında bölgedeki çatışmalarda 2 bin kişi öldü, 2 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı ve yaklaşık 10 milyon kişi gıda yardımına muhtaç hale düştü.

Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya bu ay arka arkaya yaptıkları açıklamalarda, Rusya’yla ilişkileri gelişen askeri cuntanın yönettiği Mali’deki askeri güçlerini çekeceklerini duyurdu.

Gana başkenti Akra’da geçen hafta buluşan Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gana, Mali, Nijer ve Togo devlet liderleriyle Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), Afrika Birliği ve Avrupa Birliği temsilcileri, 5 yıl önce başlattıkları askeri ve istihbarat işbirliğini büyüterek ortak güç kurma kararı almıştı.

Toplantıya ev sahipliği yapan Gana Devlet Başkanı Nana Akufo-Addo, militanların Batı Afrika’nın güneyindeki sahil bölgelerine yayıldığına dikkkat çekti.

Gana Ulusal Güvenlik Bakanı Albert Kan-Dapaah, haber portalı Semafor’a yaptığı açıklamada, ülke ordularına takviye kuvveti görevi yapacak gücün planlamasının sürdüğünü söyledi:

“Bölgeden, özellikle Mali’den Batılı askerlerin çekilmesinden kesinlikle kaygılıyız ama Akra Girişimi kendi sorunlarımıza yerli çözüm üretebilir.”

ECOWAS Komisyonu Başkanı Omar Touray, “terörizme ve şiddet kullanan köktencilere karşı” bu girişimi desteklediklerini dile getirdi.

Lagos’taki danışmanlık şirketinin ortağı Cheta Nwanze, Boko Haram ve IŞİD’in Batı Afrika kolu gibi örgütlerle mücadele deneyimine sahip 223 bin kişilik Nijerya ordusunun bu güç içinde olmamasının büyük eksiklik olacağını söyledi:

Gana ordusu yaklaşık 16 bin personelden oluşuyor. Nijerya’da daha kalabalık haydut grupları var, yani Britanyalılar bunu sadece afili laflarla değil personel bakımından da desteklemeye istekli değilse boşuna zaman harcıyoruz demektir.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya’yı paralı askerlik şirketi Wagner Grubu ve propaganda aygıtları aracılığıyla Mali’de ve bölgede Fransız karşıtı duyguları körüklemekle suçlamıştı.

Mali Dışişleri Bakanı Abdoulaye Diop, bu ay başında yapılan 8. Dakar Uluslararası Afrika’da Barış ve Güvenlik Forumu’ndaki konuşmasında, Fransa’yı eleştirdi:

“Mali, egemenliğine, stratejik seçimlerine ve ortaklık tercihlerine saygı duyulmasını, Malililerin hayati çıkarlarının dikkate alınmasını istiyor. Bunlara uyulursa Mali’nin, Fransa dahil olmak üzere hiçbir ortakla sorunu olmaz.”

Fransa’nın hava sahası ihlallerini şikayet eden Mali’nin başvurusu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde değerlendirilmeyi bekliyor.

Gelişmeleri yorumlayan All Africa internet sitesi editörü Michael Tantoh şöyle yazdı: Eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın dediği gibi, Afrika olmadan Fransa, Üçüncü Dünya ülkesi durumuna düşer. Ancak yeni nesil Afrikalılar, Frankofon Afrika’nın sömürgecilik geçmişinden kopmaya çok istekli gözüküyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

10 Ülkede ‘Akut Açlık’ Çekenlerin Oranı Yüzde 123 Arttı

Somali, Haiti, Cibuti, Kenya, Nijer, Afganistan, Guatemala, Madagaskar, Burkina Faso ve Zimbabve’de yaklaşık 48 milyon kişinin akut açlık yaşadığı raporlara yansıdı. Bu ülkelerde akut açlık çekenlerin oranı 2016 yılında 21 milyondu.

Raporda, iklim değişikliğiyle artan felaketlerin “küresel eşitsizliğin vurucu bir göstergesi” olduğu ifade edildi. Öte yandan akut açlık yaşayan söz konusu 10 ülkenin, küresel karbon salımına etkisiyse yalnızca yüzde 0,13 oranında.

Raporda, BM’nin 49 milyar dolar insani yardım çağrısı yapıldığı hatırlatılarak, fosil yakıt şirketlerinin kârlarıyla bu miktarı 18 günde karşılayabileceğine dikkat çekildi.

Birleşik Krallık merkezli yardım kuruluşu Oxfam’ın raporunda, aşırı hava olaylarından etkilenen 10 ülkede son 6 yılda akut açlığın yüzde 123 arttığı belirtildi.

Raporda, Somali, Haiti, Cibuti, Kenya, Nijer, Afganistan, Guatemala, Madagaskar, Burkina Faso ve Zimbabve’de yaklaşık 48 milyon kişinin akut açlık yaşadığı ifade edildi. Söz konusu sayı 2016’da 21 milyondu.

Araştırmada, 48 milyon kişiden 18 milyonununsa açlıktan ölme sınırında olduğu belirtildi.

Çalışmada küresel açlığı yaratan unsurlar arasında, dünyadaki savaşlara ve ekonomik sorunlara ek olarak, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olaylarının da yer aldığı ifade edildi.

Oxfam Amerika’dan Lia Lindsey, Fransız haber ajansı AFP’ye açıklamasında, “Aşırı hava olaylarının etkileri halihazırda hissedilmeye başlandı” diyerek, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki (BMGK) ülkelere harekete geçme çağrısı yaptı.

Çalışmada, Somali’nin tarihinin en kötü kuraklıklarından biriyle mücadele ettiği ve ülkede en az 1 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı belirtildi.

Pakistan’da da 9 Eylül’de yaşanan yoğun muson yağışları nedeniyle oluşan selde ülkenin üçte biri sular altında kalırken, 1500 kişi hayatını kaybetti.

Raporda, iklim değişikliğiyle artan felaketlerin “küresel eşitsizliğin vurucu bir göstergesi” olduğu ifade edildi.

Ayrıca G20’de yer alan sanayileşmiş ülkelerin, dünyadaki karbon salımının 4’te üçünden daha fazlasını gerçekleştirdiğine dikkat çekildi. Öte yandan akut açlık yaşayan söz konusu 10 ülkenin, küresel karbon salımına etkisiyse yalnızca yüzde 0,13 oranında.

Oxfam Uluslararası’nın direktörü Gabriela Bucher, “Zengin ve çevre kirliliği yaratan ülkelerin liderleri, vadettikleri karbon salımı kesintilerini yerine getirmeli” dedi.

Bucher, bu ülkelerin düşük gelirli ülkelerdeki ekonomik kayıpları karşılaması gerektiğini de söyleyerek, “Bu hayır değil etik sorumluluktur” ifadelerini kullandı.

Raporda, BM’nin 49 milyar dolar insani yardım çağrısı yaptığı hatırlatılarak, fosil yakıt şirketlerinin kârlarıyla bu miktarı 18 günde karşılayabileceğine dikkat çekildi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Nijer Yönetimi Duyurdu: 40 Boko Haram Üyesi Öldürüldü

Nijer yönetimi, 40 civarında Boko Haram üyesinin öldürüldüğünü açıkladı. 2009 yılında Nijerya’da kurulan Boko Haram örgütü bölgede saldırılar düzenlerken örgütün ismi özellikle yaptığı okul baskınları ve kız öğrencileri kaçırmasıyla duyulmuştu.

Nijer yönetimi, Çad gölü üzerindeki adacıklarda gece boyu süren operasyonlarda 40 civarında Boko Haram üyesinin öldürüldüğünü açıkladı.

Yapılan açıklamada, botlar ve sürat tekneleriyle sınır bölgesindeki adacıkların olduğu alana gelen 100 kadar Boko Haram militanıyla ordu güçleri arasında çatışma yaşandığı belirtildi.

Çatışma neticesinde askerlerden de kayıplar olurken 40 civarında Boko Haram örgütü üyesinin öldürüldüğü geri kalanların da kaçtıkları ifade edildi. Çatışma esnasında yaşanan bir patlama sonucu yaralanan askerler de bulunduğu açıklandı.

Çad nehri üzerindeki irili ufaklı çok sayıda adacığın Boko Haram militanlarının sığınak noktaları olduğu belirtiliyor. Benzer şekilde IŞİD’in Afrika kolu ISWAP üyelerinin de bu adacıklarda örgütlendikleri biliniyor.

Bölge ülkeleri Nijer, Nijerya, Kamerun ve Çad terör örgütleriyle ortak mücadele edebilmek için 2015 yılında Çok Uluslu Ortak Görev Gücü MJTF’yi hayata geçirdi.

Mayıs ayının başlarında ortak gücün düzenlediği operasyonlarda da 20 civarında teröristin öldürüldüğü açıklanmıştı.

2009 yılında Nijerya’da kurulan Boko Haram örgütü bölgede saldırılar düzenlerken örgütün ismi özellikle yaptığı okul baskınları ve kız öğrencileri kaçırmasıyla duyulmuştu.

Birleşmiş Milletler, örgütle girilen çatışmalar ve saldırılar nedeniyle bugüne dek 36 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği 3 milyondan fazla kişinin de yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kaldığını belirtiyor.

Paylaşın

Okulda çıkan yangında 20 çocuk hayatını kaybetti

Nijer’in Başkenti Niamey’de bulunan bir ilkokulda çıkan yangında 20 çocuk hayatını kaybetti. Yangının çıkış nedeni henüz belli olmazken, yetkililer yangınla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı.

Haber Merkezi / Nijer’in Başkenti Niamey’de bulunan ve yaklaşık 2000 öğrencinin okuduğu bir ilkokulda çıkan yangında 20 çocuk hayatını kaybetti.

Yangında okul binası ve okul bahçesinde yapılan hasır kulübeler büyük hasar alırken, okul müdürü Oumarou Gounssa, olaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu bir felaketti” dedi. Gounssa, açıklamasının devamında, “Nijer’de bu güne kadar bir okulda böyle büyük bir yangın görmedik. Can kayıpları için gerçekten üzgünüz.” ifadelerini kullandı.

İki oğlu yangında ölen Elh Abass Souley, anne – babaların çocuklarının cesedinin iade edilmesini beklediklerini söyledi. Souley, yangın o kadar hızlı yayıldı ki itfaiyeciler olay yerine geldiğinde yangının sınıfları çoktan tahrip ettiğini belirtti.

Yangının çıkış nedeni henüz belli olmazken, yetkililer yangınla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Nijer Ulusal Öğretmenler Birliği ise yaptığı açıklama ile okullardaki yetersiz koşullardan dolayı yetkililere tepki gösterdi.

Paylaşın