Nevşehir: Kaymaklı Yeraltı Şehri

Kaymaklı Yeraltı Şehri; Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Kaymaklı Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

8 katlı olup ilk katı erken dönem tarihlenmektedir. Roma ve Bizans dönemlerinde de diğer alanların oyularak genişletilmesi suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür.

Bugün 4 katı ziyarete açıktır. Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehri, bir kitlenin geçici olarak yaşayabilmesi için gerekli barınma şartlarına haizdir.

Dar koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları vardır.

Paylaşın

Nevşehir: Rahibeler ve Rahipler Manastırı

Rahibeler ve Rahipler Manastırı; Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Göreme Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Göreme Açık Hava Müzesi’nin solunda yeralan peribacasının içine oyulmuş, 6-7 kattan oluşan mekanlar ‘Rahibeler Manastırı’ olarak anılır.

Manastırın 1. katında yemekhane, mutfak ve birkaç oda; 2. katında freskli ancak yıkılmış bir şapel, 3. katında ise bir tünel vasıtasıyla ulaşılabilen kilisesi bulunmaktadır.

Kilise, 3 apsisli, çapraz kubbeli ve 4 sütunludur. Ana apsiste yeralan templon oldukça iyi korunmuştur. Kilise’nin kuzeydoğu köşe tavanı hariç, diğer kısımları kubbelidir.

Duvarlarda direk ana kaya üzerine kırmızı boya ile geometrik süslemeler resmedilmiştir. Kuzey haç kolunda ise bir kaide üzerinde ayakta duran, sol elinde kitap, sağ eliyle takdis yapan İsa tasviri yeralır.

Kilise, İsa tasvirinin sol elinin aşağısında yeralan kazıma tekniğiyle yapılmış 1055 tarihine göre 11. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir.

Manastıra katlar arasındaki bağlantı tünellerle sağlanmıştır. Tehlike anında tünelleri kapatmak üzere -yeraltı şehirlerinde oldğu gibi- sürgü taşları kullanılmıştır.

Kızlar Manastırı’nın karşısında yeralan Rahipler Manastırı ise 3-4 kattan ibarettir. Erozyon nedeniyle katlar arasındaki geçişler kapandığından sadece giriş katındaki birkaç oda gezilebilmektedir.

Paylaşın

Nevşehir: Ortahisar Kalesi

Ortahisar Kalesi; Nevşehir’in Ürgüp İlçesi’ne bağlı Ortahisar Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Bulunduğu kasabanın adıyla özdeşleşen Ortahisar Kalesi Kapadokya’nın en büyük peribacası diye de anılıyor. Tıpkı bir Babil kulesi gibi yükselen kale, dünyanın çok katlı yerleşimlerinin ilk bilinenlerinden ve İpek Yolu kervanlarının uğrak yerlerinden.

Üç yanı dik vadilerle çevrili Ortahisar Kalesi’nin bulunduğu kayalar, savaşların bol olduğu eski dönemlerde korunma ve sığınma amacıyla ilk Etiler tarafından oyulmuş. Daha sonraları ise Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında da sığınak olarak kullanılmış.

Kaleye, yabancılar şato adını takmış. 1.200 metre rakımıyla ve 86 metre yüksekliğiyle Kapadokya’nın en yükseklerinden olan Ortahisar Kalesi’nin kuzeyden yere mesafesi 80 metreyken, güney tarafının mesafesi 110 metreyi buluyor. Kalenin içine ise birbiriyle bağlantılı tüneller, odalar ve koridorlar oyulmuş.

Paylaşın

Nevşehir: Özkonak Yeraltı Şehri

Özkonak Yeraltı Şehri; Nevşehir’in Avanos İlçesi’ne bağlı Özkonak Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Nevşehir’e 35 Avanos’a ortalama 17 km uzaklıkta olan Özkonak Yeraltı Şehri’nde çeşitli büyüklüklerde odalar ve bu odaları birbirine bağlayan tüneller bulunuyor. Yeraltı Şehri, yerin 3 kat altına inmektedir.

Nevşehir’de bulunan diğer yeraltı şehirlerine oranla daha küçük olan Özkonak Yeraltı Şehri; ağıl, mutfak, erzak deposu, şırahane, havalandırma tüneli gibi bölümlerden oluşuyor. Oldukça geniş bir alana yayılan Özkonak’a giriş ve çıkış arasındaki mesafe 10 km civarındadır.

Bölgede bulunan Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri’nden farklı bir yapıya sahip olan Özkonak Yeraltı Şehri’nde katlar arasında haberleşme için oldukça dar ve uzun delikler bulunmaktadır.

O dönemde yaşayanlar odaların giriş kapılarını olası tehlikelere karşı kapattıklarında havalandırmaları bu dar deliklerden sağlarmış. Yeraltı Şehri’nin dikkat çeken bir başka farklı özelliği ise sürgü taşından sonra tünel üzerinde çeşitli delikler oyulmuştur.

Paylaşın

Nevşehir: Roma Kalesi ve Mezarı

Roma Kalesi ve Mezarı; Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Göreme Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Mezar ve kale Roma dönemine aittir. Romalıların savaşçı özelikleri nedeniyle kale onlar için çok önemlidir. Bu savaşlarda ölen askerler için mezarlar yapılmıştır.

Özelikle üst rütbedeki kişiler için mezar biraz daha gösterişli olur ve hazineleri ile birlikte gömülürdü.

Ayrıca rivayete göre burada bulunan kale Roma askerlerin ipek yolu geçişini burada kontrol ettiklerini söylüyorlar. Kale ve mezar çevresinde yapılan kazılarda binlerce yıl önceye ait kemik ve eserler bulunuyor.

Paylaşın

Nevşehir: Tatlarin Kilisesi ve Yeraltı Şehri

Tatlarin Kilisesi ve Yeraltı Şehri; Nevşehir’in Acıgöl İlçesi’ne bağlı Tatlarin Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

“Kale” olarak adlandırılan tepenin yamacında yer alır. İki nefli, iki apsisli, beşik tonozlu olan kilisenin narteksi yıkılmıştır. Oldukça iyi korunmuş olan fresklerdeki sahneler bantlarla birbirinden ayrılmıştır.

Zeminde koyu gri, tasvirlerde ise mor, hardal ve kırmızı renkler kullanılmıştır. 1991 yılında ziyarete açılan yeraltı şehri ise, mekânlarının büyüklüğü, erzak depolarının sayısının ve kiliselerin çokluğu nedeniyle askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir.

Yeraltı şehri oldukça geniş alanlara yayılmış, ancak küçük bir kısmı temizlenebilmiştir. Halen iki katı gezilebilen yeraltı şehrinin en önemli özelliği diğer yeraltı şehirlerinde pek bulunamayan tuvalete sahip olmasıdır.

Paylaşın

Nevşehir: Atatürk Evi

Atatürk Evi; Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesi, Zir Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Gazi Mustafa Kemal Paşa ‘Sivas Kongresi’ sonrasında Ankara’ya dönerken 22-23 Aralık 1919 tarihinde Hacıbektaş’a gelmiş ve söz konusu evde bir gece konaklamıştır.

Atatürk Evi, 19. yüzyılda kerpiç arasına hatıl atılarak inşa edilmiş olup, kamulaştırılma işleminin ardından, 2001 yılı içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yeniden inşası sağlanarak müze olarak hizmete açılmıştır.

Müzede etnografik eserler sergilenmektedir. Müze, Pazartesi günü dışında her gün açık olup, ücretsiz olarak hizmet vermektedir.

Paylaşın

Nevşehir: Derinkuyu Yeraltı Şehri

Derinkuyu Yeraltı Şehri;  Nevşehir’in Derinkuyu İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Kapadokya bölgesinin jeolojik oluşumu sayesinde inşa edilmiş sekiz katlı Derinkuyu Yeraltı Şehri, büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekanlardan oluşuyor. Bölgede bulunan bir diğer örnek olan Kaymaklı Yeraltı Şehri’nden farklı olarak Derinkuyu’da bir misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ilgi çekici bir kuyu da bulunuyor.

Derinkuyu’nun ilk yerlileri Asur kolonilerine kadar uzanıyor. II. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan ilk Hıristiyanlar Antakya ve Kayseri üzerinden Kapadokya’ya gelerek buraya yerleşmişler. Bölgedeki yeraltı şehirlerini kuran ilk Hıristiyanlar, girişleri kolayca fark edilemeyecek şekilde yapılmış bu şehirlerde saklanarak Romalı askerlerin zulmünden kurtulabilmişler.

Yeraltı şehirlerinde uzun süre dışarı çıkmadan yaşamak zorunda kalabilecekleri için erzak depoları, havalandırma bacaları, şarap imalathaneleri, kiliseler, manastırlar, su kuyuları, tuvaletler ve toplantı odaları yaparak alanlarını genişletmişler. Birbirine bağlı odalardan oluşan bu şehirlerde bazı odalar ancak bir insanın geçebileceği kadar dar tünellerle birbirine bağlanıyor. Tünellerin giriş çıkışlarında güvenlik nedeniyle tüneli kapatmak için kullanılan büyük taş silindirler var.

Paylaşın

Nevşehir: Azize Catherine Şapeli

Azize Catherine Şapeli; Nevşehir’in Merkez İlçesi’ne bağlı Göreme Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Karanlık Kilise ile Çarıklı Kilise arasında yer alan Azize Catherine Şapeli’nde, hem narteks, hem de naos serbest haç planlı, merkezi kubbelidir; haç kolları beşik tonozlu ve apsis templonludur.

Narteks zemininde mezar bulunmaktadır. Şapelin sadece naos kısmında figürler vardır. Pandantifler kabartma geometrik süslemelerle bezenmiştir. Anna adında bir kişi tarafından yaptırılan Azize Catherine Şapeli, 11. yüzyıla tarihlenmektedir.

Sahneler; apsiste Deesis, bunun altında madalyonlar içinde kilise babaları (Gregory, Basil, John Chrysostom), kuzey haç kolunun güney duvarında at üzerinde Aziz George; karşısında Aziz Theodore, Azize Catherine ve diğer aziz tasvirleridir.

Paylaşın

Nevşehir: Hacıbektaş Veli Müzesi

Hacıbektaş Veli Müzesi; Nevşehir’in Hacıbektaş İlçesi, Zir Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım mümkündür.

Hacı Bektaş Veli Külliyesi,13.yüzyılda, Türk mutasavvıfı Hacı Bektaş Veli tarafından kurulmuş, eklemeler ve onarımlarla bugünkü şeklini almıştır.1248 yılında Horasanda doğduğu ve 1337 yılında eski adı Sulucakarahöyük olan bugünkü Hacıbektaş’ta hakka yürüdüğü kabul edilen Hacı Bektaş Veli, Hoca Ahmet Yesevi ocağında yetişmiş daha sonra İran, Irak, Arabistan ve Suriye üzerinden Anadolu’ya gelmiştir.

Antep, Antakya, Maraş, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Yozgat ve Kırşehir’den sonra Sulucakarahöyük ‘e yerleşen Hacı Bektaş Veli, burada hoşgörü, insan sevgisi ve toplumsal eşitliği temel alan felsefesini yaymıştır. Külliye, Orhan Gazi, Murat Hüdavendigar, Yıldırım Bayezid ve II. Abdülmecit dönemlerinde onarılmıştır. Mimarlık tarihi yönünden M.13. yy. ve 20.yüzyıllar arasında tamamlanmış olan Hacıbektaş Veli Dergahı, tarihsel süreç, içinde birçok kez restorasyon(onarım) görmüştür.

Mimari terminoloji bakımından, külliyeden daha ziyade bir manzume niteliği taşımaktadır. Dergah 30 Kasım 1925 tarihinde T.B.M.M’nin 677 sayılı kanunuyla diğer tekke ve zaviyeler birlikte kapatılmış, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bir restorasyon projesi dahilinde 1957-1964 yılları arasında onarımı yapılmış ve 16 Ağustos 1964 tarihinde Etnografya Müzesi biçiminde düzenlenerek, ziyarete açılmıştır.

Kapadokya bölgesinde önemli bir yerleşim yeri olan Hacıbektaş,M.13. yüzyılda Hacı Bektaş Veli’nin varlığıyla gelişen, sürekli eklerle oluşmasının ilginç bir örneğini yansıtır. Müze, plan bakımından birbirine geçmeli ve hafif bir meyil verilerek oluşturulan üç ana bölümden(avlu) oluşmaktadır. Bu biçimde mimari bir bütünlük sağlanmak istenmiştir.

Üçler Çeşmesi ve Mühr-ü Süleyman Motifi Üçler Çeşmesi: Çeşme, 1902 yılında Feyzullah Dedebaba döneminde, Sadrazam Halil Paşa’nın eşi Fatma Nuriye Hanım tarafından vakfedilmiştir. Çeşmeyi inşa eden usta Nevşehirli Mustafa Vasfi’dir.

Aslanlı Çeşme: Renkli kesme taşlardan yapılmış olan çeşme, 1554 yılında Silistre (Bulgaristan’da bir şehirdir.) Valisi Malkoç Bali Bey’in yakınları tarafından yaptırılmıştır. Klasik Mısır Çağı stilinde, İskenderiye mermerinden yapılmış olan aslan heykeli ise, Mısır prenseslerinden Kara Fatma Sultan tarafından yaptırılarak 1853 tarihinde Dergaha gönderilmiş ve daha sonra çeşme aslanlı çeşme olarak anılmıştır.

Meydan Havuzu: Havuz, kitabesinden anlaşıldığına göre; Beyrut Valisi Halil Paşa’nın eşi Zehra Hanım tarafından 1908 yılında yaptırılmıştır. Havuzun alınlık kısmının tepesinde mermerden yapılmış Derviş Tacı “Hüseyin Tacı” bulunmaktadır.

Mihman Evi: Mihman, misafir, konuk anlamına gelmektedir. Mihman Evi ise, Dergahın faal olduğu dönemde, hem konukların ağırlandığı, hem de konukların ağırlanmasından sorumlu (Mihmandar) Mihman Evi Babası’nın yaşadığı ev idi.

Meydan Evi: Dergah döneminin en önemli bölümlerinden biridir. Kitabesinden anlaşıldığına göre, M.1367 de Ahi soyuna mensup Murat Hüdavendigar (I.Murat döneminde ) tarafından yaptırılmıştır.

Paylaşın