Akşener’den ‘İş Birliğine Hayır’ Açıklaması: Arkadaşlarımızın Kararı

Trabzon’da gazetecilere açıklamalarda bulunan İYİ Parti Lideri Meral Akşener, CHP’nin iş birliği teklifine ‘hayır’ kararına ilişkin, “Arkadaşlarımızın kendi aralarında istişare ederek, birbirlerini ikna etmeye çalışarak aldıkları bir karardır. Ben evet ya da hayır yönünde bir imada bile bulunmadım” dedi.

31 Mart 2024’te yapılması planlanan seçimler yaklaştıkça partilerde çalışmalarına hız verdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de bu kapsamda gerçekleştirdiği Trabzon ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İYİ Parti Lideri Akşener, seçime tek başlarına girme kararı aldıkları GİK toplantısının hatırlatılması üzerine, “Arkadaşlarımızın kendi aralarında istişare ederek, birbirlerini ikna etmeye çalışarak aldıkları bir karardır. Ben evet ya da hayır yönünde bir imada bile bulunmadım” ifadelerini kullandı.

Meral Akşener, 13.30’da Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde Teşkilat Buluşması’na katılacak. Akşener burada Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayını ve adaylığı kesinleşen ilçelerin belediye başkan adaylarını açıklayacak.

İYİ Parti Lideri Akşener, saat 16.00’da ise kent merkezindeki bir otelde düzenlenecek Karadeniz Bölgesi İstişare Toplantısı’na katılacak. Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane ve Bayburt’tan partililerin katılacağı toplantı basına kapalı gerçekleştirilecek.

Ne olmuştu?

İYİ Parti’nin eylül ayında gerçekleşen Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında netleşen ‘yerel seçimlere kendi adaylarıyla girme’ kararı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ziyaretiyle yeniden tartışmaya açılmış; Özel, İYİ Parti’den kararını gözden geçirmesini rica ederek iş birliği teklif edince İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bu teklifi GİK’e soracağını söylemişti.

Akşener’in teklifi GİK’e taşımasına karşın  35 GİK üyesinin CHP ile iş birliğine ‘hayır’, 14 GİK üyesinin ‘evet’ oyu kullanmasının ardından İYİ Parti’nin seçimlere tek başına girme kararı perçinlendi.

Paylaşın

Yerel Seçimler: Ümit Özdağ, İYİ Parti’ye İttifak Çağrısını Yineledi

İYİ Parti’ye ittifak çağrısını yineleyen Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ, “İYİ Parti, Zafer Partisi’nin önerisini kabul etmez ise Cumhur İttifakı bu seçimlerde ciddi bir sonuç alır. Onun için biz Sayın Akşener’e seçim iş birliği çağrısında bulunduk” dedi ve ekledi:

“Böyle bir iş birliğinin oy potansiyelinin minimum yüzde 20, belki de ötesinde olduğunu ifade ettik. Sokaklar, caddeler ve meydan anketleri bunu gösteriyor. Sayın Akşener’in deneyimli bir siyasetçi olarak bu konuda doğru adımı atarak Zafer Partisi’nin uzatmış olduğu eli geri çevirmeyeceğini düşünüyoruz.”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 31 Mart Yerel Seçim çalışmaları kapsamında Kırşehir’de temaslarda bulundu. 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere “hür ve müstakil” girme kararı alan İYİ Parti’nin genel başkanı Meral Akşener’e ittifak çağrısında bulunan Ümit Özdağ, şunları söyledi:

“Cumhuriyet Halk Partisi’ne İYİ Parti’nin vermiş olduğu cevabı olumlu, geç kalmış doğru bir cevap olarak görüyoruz. Ancak şunun da altını çizmek istiyorum. Türk siyasetinde bir Cumhur İttifakı gerçeği varken ve bu Cumhur İttifakı en etkili, kendi içinde en fazla bütünleşmiş dönemini yaşarken İYİ Parti, Zafer Partisi’nin önerisini kabul etmez ise Cumhur İttifakı bu seçimlerde ciddi bir sonuç alır.

Onun için biz Sayın Akşener’e seçim iş birliği çağrısında bulunduk. Böyle bir iş birliğinin oy potansiyelinin minimum yüzde 20, belki de ötesinde olduğunu ifade ettik. Sokaklar, caddeler ve meydan anketleri bunu gösteriyor. Sayın Akşener’in deneyimli bir siyasetçi olarak bu konuda doğru adımı atarak Zafer Partisi’nin uzatmış olduğu eli geri çevirmeyeceğini düşünüyoruz.”

Paylaşın

Akşener: İttifak Dedikleri Manda Ve Himaye Tuzağına Geçit Vermeyeceğiz

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Lideri Akşener, “Sıfır toplamlı ittifak düzenine karşı başlattığımız kutlu mücadele artık yeni bir aşamaya geçtik. Medya operasyonlarıyla baskılarla iftiralarla tehditlerle beslenip büyütülen iki kutuplu siyasetin karşısında Türkiye’nin demokratik milli yolculuğunu başlatmanın gurur ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Yerel yönetimleri rant kapısına indirgeyenlere , belediyeciliği, hizmet değil iktidar alanı olarak görenlere, kayıkçı kavgalarıyla milletimizi oyalayanlara karşı  anlamlı ve cesur bir başlangıç yaptık… Bir taraf başka türlü hakaret ediyor öbür taraf başka türlü hakaret ediyor. Otak noktaları bizim hür ve müstakil olarak seçime girmemizi engellemek. İki gündür izliyorum, yok hiçbirinin birbirinden farkı.

Akşener, konuşmasının devamında, “Belediyeleri siyasi rant mecrası görenler, milleti yolunacak kaz bilenler öfkeden düşmanlıktan beslenenler, iki yüzlü bencilliklerini erdem diye pazarlayacaklar. Ama biz bu filmi daha önce gördük biz şerbetliyiz. O nedenle de tankla da tüfekle de gelseler bize vız gelir tırıs gider… Adına ittifak dedikleri manda ve himaye tuzağına geçit vermeyeceğiz. Türk milletine ölümü gösterip sıtmaya razı eden bu maskeli baloya boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalar yaptı. Akşener’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“İYİ Parti söyleyecek sözü olan kadınların partisidir. İYİ Parti sürekli kadın konusu siyaset üstüdür deyip, boş oturanların karşısına kadınları alanların partisidir. Plazalarda cam duvarlara çarpan kadınların da, rutubetli evlerde kaderine mahkum edilen kadınların da partisidir. Kadınları çekemeyenler rahatsız olmaya devam edecekler. İktidara baskı yapıp, İstanbul Sözleşmesi’ni rafa kaldıran kadın düşmanları rahatsız olmaya devam edecekler.

Türk kadınlarının önünü açan Cumhuriyetle derdi olanlar rahatsız olamaya devam edecekler. İstedikleri kadar rahatsız olabilirler, biz burada olmaya devam edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türk kadınlarının omuzlar üzerinde yükselmesine mani olamayacaklar.

Erdoğan, 2023’te herkes enflasyonu yüzde 20’ler seviyesinde yapsın demişti. Bu hafta enflasyon açıklandı. Erdoğan’ın yüzde 20’lerde dediği enflasyon ENAG’a göre yüzde 127, İTO’ya göre yüzde 75’lere hatta TÜİK’e göre bile yüzde 62’lere dayandı. Halkımız iktidarın iş bilmezliği yüzünden enflasyon canavarıyla baş başa kaldı. Ekonomimiz tekeri patlamış kamyon misali gidiyor. İktidar çözüm üreteceği yerde yeni sorunlar üretiyor. Asgari ücret memur ve emekli maaşlarına yılda 2 defa zam yapılıyordu ama maaşlar eriyordu.

Biz zamların 4 defa yapılmasını önermiştik. İktidar ne yaptı? Erdoğan ‘Tek zamla bu iş biter’ demiş. Anlaşılan iktidar çalışanların işini bitirmeyi kafasına koymuş. Yüzde 60’ların üzerinde bir zam yapmadığınız sürece vatandaş, enflasyon altında ezilmeye mahkum. Yılda iki defa zam belirlenmesi konusunda ısrarcıyız. TÜRK-İŞ’in açıklık sınırı altında bir maaş kabul edilemez. Hiç olmazsa büyüme rakamı oranında bir refah payı da verilmeli. Ocak ayı için asgari ücret talebimiz 17 bin TL, temmuz ayı için ise 20 bin 500 TL’dir

20 yıllık AKP İktidarında yokluğa ve yoksulluğa mahkum edilen Türkiye var. İktidarın kimsesiz bıraktığı bir Türkiye var. Rantiyeleri 3 kuruş zarar etti diye dünyayı yerinden oynatırken, milletimizi borçlarla bir başına bıraktılar. Hayatınızda bir kez olsun milleti düşünün, sorumluluk alarak fedakarlık yapın. Önümüzde bütçe görüşmeleri var bir kez olsun millet için bütçe yapın.

Dolandırılan spor insanları ve kaptırdıkları milyon liraları konuşuyoruz. Fenomenlerin nasıl para akladıklarını konuşuyoruz. Aklanan paraları konuşuyoruz ama nedense parası aklananları hiç konuşmuyoruz. Dolandırılanlar konuşuyor ama nedense dolandırıcılığa yol açanlar hiç konuşulmuyor. Cambazlar konuşuluyor ama nedense sirklerin sahipleri hiç konuşulmuyor. İktidar, kayıt dışılığı ilk günden beri sorun olarak değil bir fırsat alanı olarak görüyor.

Halbuki yaşadıklarımızı bir düşünün yani bir Allah’ın kulunun her bir bireyden bahsediyorum hakikaten taşıyamayacağı oranda ağır şeyler yaşadık arkadaş kuyruğu dik tutacağız diye öldük. Azıcık mağdur olalım. Diğeri ise övünemiyoruz. Halbuki inanılmaz güzel projelerimiz var bunları anlatmamız lazım. Yani propagandanın anlamı devamlı anlatmaktır. El övmüyor kendi kendimizi övmemiz lazım. Bu eksiğimizi beraber gidereceğiz inşallah.

Büyük büyük sözler verip, ihtişamlı propaganda yönetiyorlar. Vergi almayı biliyorlar ama şehir içi ulaşımı halledemiyorlar. Özellikle büyük şehirlerimizde ulaşım hizmetlerinin başarısından söz etmek mümkün değil. Bu tablo karşısında biz, İYİ Parti olarak iyi belediyecilik vizyonuyla insanımıza yaşanabilir şehirler inşa edeceğiz. Huzurlu, güvenli ve konforlu ulaşım sağlayan, çevre ve gürültü kirliliğine neden olmayan, adil, kapsayıcı ve erişilebilir ulaşım hizmetlerini hayata geçirmeye talibiz.

“Bizi gül bahçeleri beklemiyor”

Biliyorsunuz, bugüne kadar; nice zorlu günler yaşadık. Nice saldırılara, hakaretlere, iftiralara göğüs gerdik. Nice ablukaları, ambargoları, engelleri aştık. Nitekim, açık konuşayım: bugünden sonra da bizi; gül bahçeleri beklemiyor. Tam tersine; önümüzde, dikenlerle, sırtlanlarla, haşerelerle dolu; çetin bir yol var.

Bu yolda; övgü süsü verilen, iftiralar duyacağız. Çiçek demetlerinin ardına gizlenen, tehditler alacağız. Yüzümüze gülüp; tetikçilerini, üzerimize salanları göreceğiz. Ancak şunu çok iyi biliyorum ki; dün olduğu gibi, bugün de; bunların hepsine, dişimizi sıkacak; göğsümüzü gereceğiz. Çünkü bizim için siyaset, hiçbir zaman; bir konfor alanı, bir rant kapısı olmadı. Biz hep, baskıya karşı, baş kaldıranlar olduk. Biz hep, dayatmaya karşı, direnenler olduk. Biz hep, siyaset simsarlarının tekerine, çomak sokanlar olduk. Ve biz hep; milletin yararına olanı, yılmadan savunanlar olduk.

Bu mücadeleyi başkasının yazdığı senaryoya, figüran olmadan başkalarının siyasi kariyerlerine, zıplama tahtası olmadan başkasının sevabına da, günahına da ortak olmadan; özü başımıza vereceğiz. Türkiye’nin Demokratik Millî Yükselişi’ni gerçekleştirmek için; hür ve müstakil olarak, milletimizle buluşacağız.

Sizin omuzlarınız katledilmiş bir kadının acaba bir şey mi oldu acaba kadının bir eksiği var mıydı sorusunu soranların yükünü taşımaz. O nedenle bu mücadeleyi omuzlarımızda sadece ve sadece milletimizin bize yüklediği sorumlulukla vereceğiz. Bu mücadeleyi başkasının yazdığı senaryoya figüran olmadan, başkalarının siyasi kariyerlerine zıplama tahtası olmadan, başkasının sevabına da günahına da  ortak olmadan, özü başımıza birlikte hür ve müstakil olarak vereceğiz.”

Paylaşın

CHP’nin ‘İş Birliği’ Önerisi İYİ Parti’de Nasıl Yankılandı?

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, siyasi partiler de seçim çalışmalarına hız verdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i İYİ Parti Genel Merkezi’nde ziyaret etti.

İki liderin kurmaylarının da eşlik ettiği ve yaklaşık bir buçuk saat süren görüşmede CHP Lideri Özel, İYİ Parti Lideri Akşener’e yerel seçimlerde iş birliği teklif etti.

Özel, İYİ Parti’nin 81 ilde aday çıkarma kararına ‘sonsuz saygılı’ olduklarını, asla bu kararın çiğnenmesi gibi bir tutumlarının olamayacağını söyledi. Partisinin kurultayında delegenin CHP’ye yeni bir yol çizdiğine işaret eden Özel, kurultayın kendilerine verdiği sorumluluk ve heyecanla, seçim iş birliği için bu ziyareti gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Yerel seçimler konusunda toplumun iki partiden de beklentisi olduğunu ifade eden Özel, Akşener’e “yerelde iş birlikleri” konusunda ne düşündüğünü sordu.

Akşener, Özel’in “seçim iş birliği” önerisine “olumlu veya olumsuz” bir görüş belirtmedi. İYİ Parti’nin başta MHP olmak üzere pek çok partinin aksine daha demokratik bir işleyişe sahip olduğunu belirten Akşener, bu konudaki kararı tek başına veremeyeceğini söyledi.

“Genel İdare Kurulu ne derse ben onu yapacağım” diyen Akşener, geçmişte masadan kalkması dahil tüm kararlarını da GİK’le birlikte aldığını anlattı. Partisinin Genel İdare Kurulu’nun 4 üyesi hariç tüm üyelerinin 81 ilde aday çıkarma kararını onayladığını hatırlatan Akşener, Özel’in önerisini GİK’e sunacağını söyledi.

Görüşmede Akşener, Özel’e iş birliği teklifine ilişkin nasıl bir model önerdiklerini de sordu. Özel, öncelikle İYİ Parti’nin “tek başına seçime girme kararını esnetip esnetmeyeceği” konusundaki tutumunu görmek istediği için, Akşener’le görüşmesinde somut bir iş birliği formülü sunmadı. GİK’ten olumlu bir karar çıkması halinde iki partinin ilgili genel başkan yardımcılarının bu doğrultuda bir çalışma yapabileceklerini ifade etti.

Görüşmede İYİ Parti heyeti, Özgür Özel’in adaylaştıracağını açıkladığı İstanbul, Ankara ve Aydın belediyelerini hatırlattı ve bu konudaki tutumunu sordu. Özel, bu açıklamanın arkasında olduklarını, onun haricinde bütün seçim bölgelerini birlikte değerlendirmeye açık olduklarını ifade etti.

Bunun üzerine Akşener, kendisine eşlik eden parti yöneticilerinin de onayını alarak CHP’nin önerisini pazartesi günü GİK’in onayına sunacağını ve olumlu veya olumsuz alınan kararı bildireceklerini ifade etti.

Görüşmede 14-28 Mayıs seçimlerindeki ittifak süreci, süreçte yapılan hatalar da gündeme geldi. Özel de Akşener de, iş birliği olsun olmasın bundan sonraki tüm süreçlerin şeffaf ve güven esaslı olması gerektiğini söyledi.

CHP’nin iş birliği teklifinin ardından 31 Mart yerel seçimlerine “hür ve müstakil” olarak girme kararı alan İYİ Parti’nin bu kararını değiştirip değiştirmeyeceği merak konusu. İYİ Parti kurmayları, GİK toplantısına kadar geçen süreçte gerek Akşener, gerek milletvekilleri ve yöneticilerin geniş kapsamlı “istişare” yürüteceğini ifade etti.

İyi parti yerel seçimler kararını değiştirir mi?

Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın aktardığına göre; CHP’li kurmaylar, Türkiye demokrasisi ve yerel seçim başarısı için güçlü bir adım attıklarını düşünürken, bir CHP’li yönetici şu ifadeleri kullandı:

“Hepimiz cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için yola çıktık ve CHP de İYİ Parti de kazanılması için büyük çaba sarf etti. Ama olmadı. Bu süreçle ilgili onların kırgın olduğu hususlar izlenimi aldık. Bizim de elbette kırgın olduğumuz hususlar oldu. Ama gördüğümüz, herkes o hatalardan ders çıkardı.”

İYİ Parti yönetimindeki pek çok isim “hür ve müstakil İYİ Parti” kararının doğru karar olduğunu düşünüyor. GİK’in neredeyse oybirliğiyle aldığı karardan geri dönmesinin kolay olmayacağını belirten bazı İYİ Parti kurmayları, “2 ay önce ne söylediysek, yine aynı karar çıkacaktır, çünkü şu ana kadar o kararı değiştirmemizi gerektirecek bir durum yok” görüşünü dile getiriyor.

İYİ Parti’nin iktidar alternatifi olmak için tek başına seçime girme kararı aldığını belirten kurmaylar, “Dik durmamız lazım. Biz kararımızı değiştirirsek, belki kamuoyu rahatlar, teşkilatlar rahatlar ama Türkiye’de yönetim değişmez. Bizim önceliğimiz Türkiye” görüşünü dile getiriyor.

İYİ Partili kurmaylar, 81 ilde aday çıkarma kararından bir vazgeçiş olursa, bunun Türkiye için daha hayırlı bir karar olduğuna kanaat getirilirse de parti disiplini gereği bu karara uyacaklarını ifade ediyor.

Paylaşın

Özel İle Akşener Görüştü: Akşener, ‘İş Birliği’ Teklifini GİK’e Götürecek

İYİ Parti Genel Merkezi’nde Meral Akşener ile görüşen CHP Lideri Özgür Özel, Akşener’e 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlerde iş birliği yapılmasını teklif etti. Akşener ise Özel’in teklifini partisinin Genel İdare Kurulu’na taşıyacağını söyledi.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile İYİ Parti Genel Merkezi’nde bir araya geldi. CHP Lideri Özel ve İYİ Parti Lideri Akşener görüşme sonrası ortak basın açıklamasında bulundu.

Akşener’e 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlerde iş birliği yapılmasını teklif eden Özgür Özel, basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Sayın basın mensupları, hepinize Cumhuriyet Halk Partisi heyeti adına teşekkür ediyoruz bugüne gösterdiğiniz ilgi için. Sayın Genel Başkanımızdan randevu talep etmiştik, sağ olsunlar en kısa sürede talebimizi karşıladılar, heyetimizi heyetleriyle birlikte ağırladılar.

Yaptığımız görüşmede tabii ki, çok önemli değerlendirmeler yaptık ama ziyaretimizin özü ve özeti şuydu: İYİ Partinin kamuoyunca da bilinen, bizim tarafımızdan da saygıyla karşılanan bir Genel İdare Kurulu kararıyla tüm seçim bölgelerinde yerel seçime kendi adaylarıyla girmeleri noktasında bir irade beyanları, alınmış bir kararları vardı.

Biz bu ziyaretimizde, bu karara saygılı olduğumuzu, o yüzden yerel seçimlere yönelik bir somut teklifle değil ancak yerel seçimlerde, daha önceden de ifade etmiştim, Sayın Genel Başkanıma da ifade ettim… İttifak kelimesi yoruldu. İttifak kelimesi kalabalıkları, uzun süren toplantıları çağrıştırıyor. Ama yerel seçim biraz daha esnekliği, hızlı karar vermeyi ve ikili işbirliklerini gerektiriyor.

Biz, İYİ Partiye önümüzdeki yerel seçimde, yerel seçime yönelik olarak işbirliği içinde olup olamayacağımızı, böyle bir kararın, Genel İdare Kurulu kararının yeniden bu konuda Genel İdare Kurulu tarafından gözden geçirilip geçirilemeyeceğini, bizim alınmış kararlara saygılı olduğumuzu ama eğer mümkün olursa bundan sonraki süreçte yerel seçime yönelik bir işbirliği için partilerimizin görevlendireceği kişilerin birlikte çalışma imkânının yaratılıp yaratılamayacağını sorduk ve Sayın Genel Başkanımızdan bu konuda bir cevap aldık.

Ben sözü burada sonlandırıyorum ve nazik ev sahiplikleri için çok teşekkür ediyorum.”

“İnşallah her şey Türkiye için iyi olur”

Özel’in “iş birliği” teklifini partisinin Genel İdare Kurulu’na taşıyacağını söyleyen Meral Akşener ise, şu ifadeleri kullandı:

“Estağfurullah. Öncelikle tekrar hayırlı olsun Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığınız. Başarılar diliyorum. Allah utandırmasın.

Evet, Sayın Genel Başkanımızın, Sayın Özel’in söyledikleri doğrudur. O konuyu anlattı. Bizim bir kararımız var, işte 81 ilde tek başımıza seçime girmek şeklinde. O konuyu Genel İdare Kuruluna, tekrar bizim iki siyasi parti olarak hiç değilse bazı yerlerde birlikte işbirliği yapabilir miyiz sorusunu, bir soruyu acaba Genel İdare Kuruluna tekrar bu soruyu götürebilir misiniz? Özü bu esasında özetlersem.

Biz de arkadaşlarımızla kendilerinin yanında da konuştuk; onların arkadaşları, bizim arkadaşlarımızın yanında. Pazartesi günü biz doğal olarak GİK’imizi toplayacaktık zaten. Orada bu soruyu Genel İdare Kurulumuza soracağız. Onlar nasıl bir cevap verecek o zaman göreceğiz.

Ziyaretleri için çok teşekkür ediyorum. İnşallah her şey Türkiye için iyi olur. Size tekrar başarılar diliyorum.”

Paylaşın

Yerel Seçimler: Özdağ’dan Akşener’e İttifak Teklifi

Yerel seçimlerde İYİ Parti’ye ittifak çağrısında bulunan Zafer Partisi Lideri Özdağ, “AK Parti ve CHP merkezli siyaset yapılanmasını, Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine sarsılmaz bir inanç temelinde kurulacak Zafer Partisi-İYİ Parti ittifakı etrafında oluşacak büyük bir vatansever, Atatürkçü, Türk milliyetçisi seçmen gücünün yaratacağı sinerji ile dağıtarak mevcut ikili kutuplaşmayı kıralım” dedi.

Haber Merkezi / Ümit Özdağ, 31 Mart 2024’te yapılması planlanan seçimlere ittifaksız girme kararı lan İYİ Parti’ye yaptığı ittifak çağrısının devamında, “CHP’nin ziyareti ve size yönelik belirli grupların baskısını bildiğimiz için bu ziyaret öncesinde öyle kapalı kapılar ardında değil bütün Türk Milleti’nin önünde Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliği ittifakı öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener‘e hitaben bir açıklamada bulunarak yerel seçimler için ittifak kurma çağrısında bulundu. Özdağ, açıklamasında şunları söyledi:

“Sayın Akşener, yarın sizi Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi Zafer Partisi’nin ortaya koyduğu, Atatürk’ün belirlediği devletin kuruluş felsefesini savunan protokolü değil, Öcalan’ın belirlediği eşit yurttaşlık adı altında federasyon ve bölünmeyi savunan HDP’nin yaklaşımını desteklediğini açıklayan Yeni CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel ziyaret edecekmiş.

Özgür bey sizi ziyaret etmeden önce bir el öpme ziyareti yaptı ve sonra Ergenekon’da FETÖ ile işbirliği yaparak Türk ordusuna kurulan kumpasa destek olan, bulduğu her fırsatta Türk devleti ve milletine saldıran TTB başkanı olan zatın ziyaretini kabul etti.

Sayın Özel, terörle mücadele çerçevesinde kayyum atanan belediye başkanlıkları konusunu “Kürt seçmenin” seçme hakkının elinden alınması olarak ortaya koyarak çok tehlikeli sulara girdi. Sayın Özel yarın sizi HDP ile yaptığı yeni ittifaka davet edecek. Ve Sizden muhtemelen seçim işbirliği çerçevesinde bazı illerde CHP’nin İYİ Parti’yi desteklemesi karşılığında Ankara ve İstanbul için destek isteyecek.

Sayın Akşener, sizi 2019 yerel seçimlerinden önce Cumhur ittifakının da dağıldığı bir ortamda CHP ile ittifak yapmama konusunda yazılı ve sözlü olarak uyarmıştım. Bu ittifakın İYİ Parti’yi HDP ile ittifak suçlaması ile karşı karşıya getireceğini ifade etmiştim. O zaman dinlemediniz. CHP ile İttifak yaptınız ve Cumhur ittifakının da kurulmasına vesile oldunuz.

2019 seçimleri sürecinde Kars konusunda Sizi 3 kez rica ederek, İYİ Parti adayını geri çekme konusunda uyardım, adayımızı çekmezsek HDP kazanacak dedim. Ve HDP Kars’ta seçimleri kazandı. Siz de seçim sonrasında ‘İYİ Parti yerel seçimlerden çırak çıkmıştır’ dediniz.

Sayın Akşener, 2023 seçimlerine giderken Zafer Partisi Nisan 2022’de Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adaylığı için ‘kazanacak aday’ olarak açıkladı. Siz aynı açıklamayı yapmak için 9 ay beklediniz. CHP, Yavaş’ın adaylığına karşı çıkınca size çağrıda bulunarak Mansur Yavaş’ı Zafer Partisi ve İYİ Parti’nin ortak adayı olarak göstermeyi önerdim. Duymamazlıktan geldiniz. Oysa dinlese idiniz Türk siyasetinde yeni bir ufuk açılabilirdi.

“Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliği ittifakı öneriyoruz”

Sayın Akşener, şimdi gelmiş olduğumuz noktada bir daha İYİ Parti’ye gönül vermiş samimi Türk milliyetçilerini, Atatürkçüleri, vatanseverleri HDP ile ittifak içerisine sürüklemeyin. Ancak onları Cumhur İttifakı karşısında da çaresizliğe de sürüklemeyin. Cumhur ittifakının yeniden kurulmasına neden olduğunuz için Size bu konuda büyük sorumluluk düşüyor. Gelin, bazı önemli noktalardaki anlaşmazlıklarımızı sonra çözülmek veya çözülmemek üzere erteleyelim.

AK Parti ve CHP merkezli siyaset yapılanmasını Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine sarsılmaz bir inanç temelinde kurulacak Zafer Partisi-İYİ Parti ittifakı etrafında oluşacak büyük bir vatansever, Atatürkçü, Türk milliyetçisi seçmen gücünün yaratacağı sinerji ile dağıtarak mevcut ikili kutuplaşmayı kıralım. Zafer-İYİ ittifakı etrafında bir çok parti, grup ve etkin siyasetçi bir araya gelecektir.

Bu konuyu bir süredir değerlendiriyoruz. Zafer Partisi’nin son GİK toplantısında tekrar ele aldık, tartıştık. Sonra daha küçük gruplar ile de tartışmalarımızı sürdürdük. Size bu teklifi İYİ Parti’nin parti içi tartışmalarının yatışmasından sonra uygun bir ortamda iletmeyi düşünüyorduk. Ancak CHP’nin ziyareti ve size yönelik belirli grupların baskısını bildiğimiz için bu ziyaret öncesinde öyle kapalı kapılar ardında değil bütün Türk Milleti’nin önünde Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliği ittifakı öneriyoruz”

Paylaşın

Akşener: İYİ Parti’yi, Şer Odaklarını Mutlu Etmek İçin Kurmadık

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Lideri Akşener, “İYİ Parti’nin kurulması; iktidarından muhalefetine, siyasetinden, medyasına; milleti, 5 yılda bir oy veren, marabalar olarak gören; son 20 yılda, kutuplaşmanın konforuna, iyice alışan; siyasi rant şımarığı, ne kadar şer odağı varsa; hepsinin rahatını bozdu” dedi ve ekledi:

“Türkiye’de siyaseti, kendince dizayn etmeye çalışan; kutup siyasetinden nemalanan, kim varsa; hedefinde her zaman, İYİ Parti oldu. Kurulduğumuz günden beri; İYİ Parti’nin, sağından solundan çekiştirip; bize istikamet çizmeye çalışanlar, hep oldu. İYİ Parti’nin sırtından, kurban kesmek isteyenler, hep oldu. Bugün geldiğimiz noktada, görüyoruz ki; Olmaya da devam edecek…”

Akşener, konuşmasının devamında, “Varsın, olsun…Biz, İYİ Parti’yi; muhtelif şer odaklarını, mutlu etmek için kurmadık. Biz, İYİ Parti’yi; Milletimizi mutlu etmek için kurduk. Onun için de; İlk günkü gibi, milletin emrinde çalışmaya devam edeceğiz! Ülkemizde siyasetin yaşadığı tıkanıklığa karşı; yeni, hür ve müstakil bir zemin inşa etmek için; tüm gücümüzle mücadele etmeye, devam edeceğiz! Kutup siyasetine sıkıştırılıp; birbirinin, karşısına dikilen milletimiz için; bir çıkış yolu olmaya devam edeceğiz!” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında konuştu. Meral Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:

“25 Kasım, Kadına Şiddete Karşı, Uluslararası Mücadele Günü’ydü…Ülkemizdeki birçok mesele gibi; kadın ve kadına yönelik şiddet meselesi de; ne yazık ki, sadece böyle özel günlerde hatırlanıyor.

Ancak maalesef; Türkiye’de, son 10 ayda, 364 kadın öldürüldü…Her gün, ülkemizin dört bir yanından;artık, sokak ortalarına kadar taşan; kadına yönelik şiddet görüntüleri geliyor… Çocuklarımız bile; şiddetin, tacizin, tecavüzün, mağduru oluyor… Boşanmalar çığ gibi artıyor, aile yapımız sarsılıyor… Ve şiddetin, bundaki payı da maalesef büyük…

Çok değil; daha bu haftanın başında; Ankara’da bir kadın; eşi tarafından, vurularak öldürüldü. İstanbul’da bir başka kadın ise; çocuklarının gözleri önünde katledildi. Adana’dan, Çankırı’dan, Kocaeli’nden, Muğla’dan; Memleketin dört bir yanından; her gün, yeni bir kadın cinayeti haberi alıyoruz…

Ülkemizde kadınlar artık; “şiddet, ne zaman kapımı çalacak?” bekleyişiyle yaşıyor… Evde, işte, sokakta, her yerde; “ya sıradaki ben olursam” tedirginliğiyle yaşıyor… Akşam saatlerinde, tek başına kaldığı zaman; can güvenliğinin korkusuyla yaşıyor…

Tüm bu acılar yaşanırken; Tablo, bu derece vahimken; Sayın Erdoğan ise, çıkıp; “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemizin; kadın hakları ve şiddetle mücadeleye, en küçük olumsuz bir etkisi olmamıştır.” diyerek açıklama yapıyor. Gerçekten inanılır gibi değil…

Bu sorumsuz açıklama karşısında; ben de buradan, kendisine seslenmek istiyorum: Madem öyle; O zaman; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemizin; kadınlar üzerinde, nasıl olumlu bir etkisi oldu, çık, onu da açıkla.

Her gün, yeni bir kadın, cinayete kurban giderken; Ak Parti iktidarı olarak, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek; cinayetleri durdurabildiniz mi; onu da açıkla. Her gün yeni bir kadın, şiddete maruz kalırken; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek, bu şiddete mani olabildiniz mi; onu da açıkla.

Her gün, yeni bir aile içi vahşete şahit olurken; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek, aile içi huzuru sağlayabildiniz mi; onu da açıkla. Kadınlar, her gün bir yenisi eklenen, korkularla yaşarken; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek, kadınları koruyabildiniz mi; onu da açıkla.

Değerli dava arkadaşlarım; Bu soruların hepsinin cevabı, “Hayır”. En ufak bir adım bile atmadılar. Peki sonuç ne oldu? Sonuç; 2022 yılında, 334 kadın, şiddet yüzünden, hayatını kaybederken; 2023’ün bitmesine, 1 ay kala, bu sayı 364’e çıktı! Üstelik; Daha kaç kadını, kaybedeceğimizi bilmiyoruz! Daha kaç kadının, şiddet altında yaşamaya çalıştığını bilmiyoruz! Daha kaç kadının, çaresizce ölümü beklediğini bilmiyoruz! Daha kaç kadının, baskı ve tehditlerle, mücadele ettiğini bilmiyoruz!

Ama bildiğimiz bir şey var ki, o da; Kadın düşmanı bir azınlığı tatmin etmek için; Kadın haklarından taviz veren, kirli bir anlayışla; hiçbir şeyi değiştiremezsiniz! Ahlakı, kadın bedeni üzerinden tanımlayan; bu çürük zihniyete, yol verdiğiniz müddetçe; hiçbir şeyi değiştiremezsiniz!

Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz hafta, Merkez Bankası, faiz oranını, yüzde 40 seviyesine çıkardı. Hatırlayın; bundan 2 buçuk yıl önce, dönemin Merkez Bankası Başkanı; faizleri yüzde 19’a çıkardığı için, görevden alınmıştı. Dün; yüzde 19 faiz, kabul edilemez bulunuyordu; Bugün; yüzde 40 faiz, adeta alkışlanıyor… “Neredeen nereyee” değil mi?

Ülkemiz, bu akıl tutulması sürecinde, hem zaman, hem de para kaybetti. Ve işin acısı, kaybetmeye de devam ediyor. Ne zaman ki, tüm yetkileri, tek kişinin keyfine devreden, bu ucube sisteme geçtik; İşte, o gün bugündür; Ekonomimiz, dikiş tutmuyor.

Enflasyonda, rekordan rekora koşuyoruz. Pula dönen, Türk lirasının değeri, her gün biraz daha düşüyor. Gıdadan, temel ihtiyaçlara kadar, tüm ürünlerin fiyatı, her gün katlanıyor. Kiralar, 10 katına çıkarken; artık emekli maaşıyla kiralanabilecek, ev bile bulunmuyor.

Bunun lamı cimi yok. Hakikat, tüm çıplaklığıyla önümüzde duruyor: Eğer bugün, ülkemizde, geçim sıkıntısı varsa; bu, Ak Parti’nin eseridir. Eğer bugün, insanlarımız; en temel ihtiyaçlarını almak için, 40 kere düşünmek zorunda kalıyorsa; bu, Ak Parti’nin eseridir. Eğer bugün; kiracılar, ev sahipleriyle, davalık oluyorsa; her gün, bir adli vaka haberi alıryorsak; bu, Ak Parti’nin eseridir!

İşte, 85 milyonun rızkını çalıp; lüks içinde yüzen, küçük bir azınlığa veren; ve hukukta cezası olmayan, bu soygunun adı; enflasyondur!

Enflasyon oranında zam alınca; enflasyona karşı korunduğunu zannedersin; ama aslında yoksullaşırsın. Çünkü; Devlet her ay, vergi gelirini artırır. Zam üstüne zam yapanlar, her ay kârını artırır Ama dönüp size derler ki; “Sen 6 ay boyunca artan fiyatlar altında ezil; sonra sana zam yapacağız.”

Hatta; belli ki, bu zulüm bile, iktidara yetmemiş olacak; geçen hafta, yeni bir rezalete daha imza attılar. Çalışma Bakanı çıktı; ve asgari ücretin, artık yılda bir defa belirleneceğini söyledi. Üstelik bunu, “Çalışanlarımızı enflasyona, ezdirmemek için yapmalıyız.” dedi. Şu utanmazlığa bakar mısınız?

Türk-İş verilerine göre, Kasım’da açlık sınırı 14 bin 25 liraya, bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise aylık 18 bin 239 lira olmuş. Dört kişilik bir aile için 45 bin 686 liraya ulaşan yoksulluk sınırı, 11 bin 402 liralık asgari ücretin dört katını aşmış.

Temmuz ayındaki asgari ücret bugün 4 ay sonra açlık sınırının %20 altına inmiş, asgari ücret ailenin yoksulluk sınırının 3,3 katı iken bugün 4 katını aşmış. Asgari ücretli açlığa mahkum, ailesi de yoksulluğa mecbur hale getirilmiş. Böyle bir tablo karşısında çıkmışlar asgari ücreti yılda bir defa belirleyeceklerini söyleyebiliyorlar. İşte utanmazlık budur…

Yüksek enflasyon dönemlerinde; ücret ve maaş ayarlamaları, ne kadar sık yapılırsa; çalışanlar ve emekliler, enflasyona karşı, o kadar korunmuş olur.

Ama biz, tam olarak bu nedenle; “Böylesine yüksek bir enflasyonda; asgari ücreti, memur maaşlarını, emekli aylıklarını; yılda 2 defa, güncellemek yetmez; bu sayı, dörde çıkartılmalı.” derken; Sayın Bakan, bunun, bir de “asgari ücretliler için”, yılda bir defaya düşürüleceğini söylüyor. Böyle bir insafsızlık olabilir mi?

Enflasyonun karşısında, ne kadar zam alırsa alsın; daha 1 aya kalmadan, maaşlar erirken; şimdi, 1 yıl boyunca, milletimiz ne yapacak? Her şeye, her ay zam gelirken; 12 ay boyunca, aynı maaşla, nasıl idare edecek? Böyle bir vicdansızlık olabilir mi?

Madem, bir yerlerden kısmanız gerekiyor; O zaman, bir zahmet, kendinizden kısın! Biraz da, siz tasarruf edin! Biraz da, siz kemer sıkın! Artık biraz da, siz sorumluluk alın! Artık biraz da, siz bedel ödeyin! Bu milletin boğazından da, artık elinizi çekin!

Depremin üzerinden, 9 ay geçti… Bugün; deprem riskine, dikkat çekmek için çırpınan, birkaç bilim insanı dışında; depremi konuşan, hemen hiç kimse kalmadı. Hatta, iktidarın bütçe planında: Her an olabilecek, Marmara Depremine karşı bir hazırlık yok. Her an olabilecek, İzmir depremine karşı bir hazırlık yok. Her an olabilecek, Bingöl depremine karşı da bir hazırlık yok.

Olası Marmara depreminde; sadece İstanbul’da; yıkılması öngörülen, on binlerce bina var; ama insanlarımız, bu betondan tabutlarda, oturmaya devam ediyor. Allah korusun, yeni bir felaket yaşamamız, an meselesi; ama hiçbir hazırlık yok…

Bir yanda, bomboş arazilerimiz var. Bir yanda, övündüğümüz inşaat sektörümüz var. Bir yanda, demir çelik sektörümüz var. Bir yanda, çimento fabrikalarımız var. Mimarımız var, mühendisimiz var. Yani; insanlarımızı, geliyorum diyen felaketten korumak için her şeyimiz var; Ama; gerekeni yapacak ciddiyette; Gerekeni yapacak liyakatte; Gerekeni yapacak basirette, bir iktidar yok…

21 yıllık iktidarı boyunca, Ak Parti; ülkemizin her yanını, depreme hazır hâle getirebilirdi. Ellerinde, böyle bir imkân vardı. Ama hazırlık bir yana, deprem gerçeğini ciddiye alan, ne bir bakan, ne de bir belediye başkanı göremedik. Aksine rant meraklısı bir zihniyetle; kural tanımaz bir şekilde; ellerini attıkları her yeri, imara açtılar. 21 yılda, rant için kesmedikleri ağaç, çökmedikleri arazi kalmadı.

Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya; AK Parti döneminde, büyükşehir yapıldı. Ve bu bölgelerde, deprem olabileceği; bilim insanlarımız tarafından, defalarca söylenmişti. Yani; depremin geleceği biliniyordu. Ama Malatya’da, tarım arazilerine; kayısı bahçelerinin olduğu alanlara; yüksek katlı konutlar inşa edildi. Nurdağı gibi, nüfusu sadece 50 bin olan, bir ilçemize, 10 katlık imar izinleri verildi. Böyle bir aymazlık, böyle bir şuursuzluk olabilir mi?

Kuralsızlığı, kanunsuzluğu, artık bir alışkanlık hâline getiren bir iktidarla; imar mevzuatlarını tartışmayı, elbette gereksiz buluyorum. İşi verenin, yapanın ve denetleyenin, aynı dereden sulandığı bir ortamda, yapılacak iş; mevzuat tartışmak değil; rant şebekelerini, belediyelerin dışına itmektir. Ve önümüzdeki yerel seçimler de; şehirlerimizi, bu yolsuzluk sarmalından kurtarmak için, büyük bir fırsattır.

İşte biz, İYİ Parti olarak; bu kutlu göreve talibiz! İYİ Belediyecilik vizyonumuzla, milletimize; her şeyden önce, yaşayan ve yaşatan, şehirler inşa edeceğiz. Can ve mal güvenliğini esas alan, şehircilik anlayışımızla; deprem risklerini, proaktif olarak yönetebilen; sağlık, gıda, ulaşım ve barınma imkanlarına sahip; afetlere dirençli kentler inşa edeceğiz.

“Felaket değil, tedbirsizlik öldürür.” düşüncesiyle; deprem, su baskını, sel ve orman yangınları gibi tüm afetlerde; milletimizin sağlık ve refahını güvence altına alacağız.

Depremin, ulusal boyuttaki olumsuz ekonomik etkilerini; ancak, yerel ekonomileri güçlendirerek azaltabiliriz. Bu nedenle; Yetkiyi devraldığımız, her şehrimizde; ulusal ve uluslararası kaynaklardan da yararlanıp; yerele özgü özellikleri de, dikkate alarak; “risk, afet, fırsat, dayanıklılık” anlayışımızla; depreme dirençli, sürdürülebilir, kent ekonomileri oluşturacağız.

Yöneteceğimiz şehirlerde, kaçak ve çürük yapılara, kesinlikle izin vermeyeceğiz. Yapılan plan değişiklikleri üzerinden; birilerinin haksız kazanç elde etmesine, engel olacağız.

Buradan, tüm belediye başkan adaylarımıza sesleniyorum: Öncelikle hepiniz; İYİ belediyecilik vizyonumuzla, işinizi en iyi şekilde yapacaksınız. Kimsenin baskısına, boyun eğmeyeceksiniz. Ranta, yolsuzluğa prim vermeyeceksiniz. İşe alım yaparken, liyakat dışında hiçbir kritere bakmayacaksınız.

“İYİ Parti’yi; Milletimizi mutlu etmek için kurduk”

İYİ Parti’nin kurulması; iktidarından muhalefetine, siyasetinden, medyasına; milleti, 5 yılda bir oy veren, marabalar olarak gören; son 20 yılda, kutuplaşmanın konforuna, iyice alışan; siyasi rant şımarığı, ne kadar şer odağı varsa; hepsinin rahatını bozdu. Türkiye’de siyaseti, kendince dizayn etmeye çalışan; kutup siyasetinden nemalanan, kim varsa; hedefinde her zaman, İYİ Parti oldu.

Kurulduğumuz günden beri; İYİ Parti’nin, sağından solundan çekiştirip; bize istikamet çizmeye çalışanlar, hep oldu. İYİ Parti’nin sırtından, kurban kesmek isteyenler, hep oldu. Bugün geldiğimiz noktada, görüyoruz ki; Olmaya da devam edecek…

Varsın, olsun…Biz, İYİ Parti’yi; muhtelif şer odaklarını, mutlu etmek için kurmadık. Biz, İYİ Parti’yi; Milletimizi mutlu etmek için kurduk. Onun için de; İlk günkü gibi, milletin emrinde çalışmaya devam edeceğiz! Ülkemizde siyasetin yaşadığı tıkanıklığa karşı; yeni, hür ve müstakil bir zemin inşa etmek için; tüm gücümüzle mücadele etmeye, devam edeceğiz! Kutup siyasetine sıkıştırılıp; birbirinin, karşısına dikilen milletimiz için; bir çıkış yolu olmaya devam edeceğiz!

Kimse kusura bakmasın; Birilerinin keyfini kaçırmaya, rahatını bozmaya, heveslerini kursaklarında bırakmaya, aynen devam edeceğiz! Dün; bu iktidara karşı, hiçbir başarı gösterememiş olanlar; Bugün; kendi sebep oldukları başarısızlığın faturasını, İYİ Parti’ye kesmeye çalışıyorlar.

Kurdukları, “Al gülüm, ver gülüm” çarkına, çomak sokulsun istemiyorlar. İşte bu yüzden de; Dün, yüzde 60 borazanlığı yapanlar; bugün çıkıp utanmadan, İYİ Parti analizleri kasıyorlar. Ancak şunu unutuyorlar ki; Onların attığı çamur, bize yapışmaz. Onların sürdüğü balçık, İYİ Parti güneşini sıvayamaz. Onların estirdikleri fırtınalar, bizden, toz dışında bir şey alamaz!

Bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da; Kendi günahlarını, saklamak isteyenlerin; İYİ Parti’yi özne yapmasına izin vermeyeceğiz! Türkiye’nin geleceğini; Marjinal akımlara; Şer odaklarına; Rant şebekelerine; Cumhuriyet’le, Atatürk’le, Türk milletiyle problemi olanlara; teslim etmeyeceğiz! Tüm engellere, iftiralara, dedikodulara rağmen; İYİ Parti olarak; Türkiye’yi, Demokratik Millî Yükselişine, mutlaka kavuşturacağız!”

Paylaşın

Akşener, CHP Lideri Özel İle Görüşecek Mi? İYİ Parti’den Açıklama

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere ittifaksız girme kararı alan İYİ Parti’de sözcü Kürşad Zorlu, Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in hafta içinde görüşeceğine yönelik iddialara ilişkin, Özgür Özel’in randevu talebi olmadığını söyledi.

Özgür Özel’in “İstanbul’da sadece CHP’lilerin oylarıyla kazanmadık. Bir ittifakımız vardı. İstanbul’a iyi geldi” şeklindeki sözlerini de değerlendiren Kürşat Zorlu, “İfade edenler için söylemiyorum ama doğru bilgilerin kamuoyuna yansıdığını görmekten mutlu oluyoruz” dedi.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Başkanlık Divanı toplantısı ardından basın toplantısı düzenledi.

Milletvekillerinin de katılımıyla gerçekleşen toplantıda, İsveç’in olası NATO üyeliğinin yanı sıra yerel seçim hazırlıklarının masaya yatırıldığını söyleyen Zorlu, “İYİ Parti, 81 ilde aday çıkarma kararının ardından Eskişehir, İzmir ve Kahramanmaraş’ta büyükşehir belediye başkan adaylarımızı belirledik. 4 ilde, 40 ilçede ve beldelerle birlikte toplam 59 yerleşim yerinde adaylarımızı belirlemiş oluyoruz. Bu hafta da değişiklik olmazsa 12 adayımızı paylaşacağız” dedi.

Zorlu’ya Genel Başkan Meral Akşener’in, “Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde fuhuşun ötesi öksüz kızlar çalıştırılıyor” açıklamasının ardından partiden istifa eden Ankara Milletvekili Adnan Beker’in sözleri de soruldu. Zorlu, “Sayın Beker’le nasıl ilişkilendirildiğine ben de anlam veremedim. Çok net bir şekilde söyleyeyim; konunun onunla bir ilişkisi yok. Konu zaten çok hassas bir süreçte olduğu için, belirli yönlerini kamuoyu ile paylaştık. İncelemeler bakanlık tarafından devam ediyor. Bizim açıklamamız sonrası bir açıklama da gelmedi. Güvenlik birimlerimizin hassasiyetle takip ettiği bu sürecin çözümlenmesi için sessizliğimizi korumak arzusundayız” yanıtını verdi.

Eski Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz’ın “Anketlerde İYİ Parti’yi yüksek göstermem için Ümit Dikbayır para teklif etti” şeklindeki iddiası sorulan Zorlu şunları söyledi: “Benim çok beğendiğim bir kavram var; Rızanın imalatı. Noam Chomsky’nin bir eseri. Bugüne uyarladığımızda yaşadığımız gelişmeler karşısında bu kavramı dönüştürebiliriz. ‘İftiranın imalatı’ Bahsettiğiniz o iddia, iddia edilen kişi tarafından böyle bir şey olmadığı yönünde cevaplandırıldı.

Asıl önemlisi, bu iftiraları düzenleyen ve servis edenlerin; seçim öncesinde, bu seçimin nasıl kazanılmaması yönünde anketler ürettiklerini, bunları topluma nasıl sunduklarını tek tek izah etmeye vaktim yetmez. Bunlara hiç gerek yok. Biz seçimlere yönelik yüzleşmesini yapmış yegane partiyiz. Sayın Genel Başkanımız kongre konuşmasında, sonra 26 Ağustos’taki konuşmasında açıkça söyledi; hatamız, eksikliğimiz yönünde de özür diledi. Bunlarda bir sorun yok ama bir gerçek var. CHP Kongresi’nde de ortaya çıkmış bir gerçek var.”

İYİ Parti’nin yerel seçimlere yönelik kararı kapsamında özellikle Ankara ve İstanbul için bir geri dönüş olup olmayacağı sorulan Zorlu, “Genel İdare Kurulumuzun almış olduğu bir karar var. Siyasi partiler yetkili organları eliyle, onların aldığı kararların hayata geçirilmesiyle idare edilir. Biz de bu esas üzerinden kararımızı en etkin biçimde hayata geçirmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in hafta içinde görüşeceğine yönelik iddialar sorulan Zorlu, CHP Genel Başkanı Özel’in randevu talebi olmadığını söyledi.

İYİ Parti’ye yönelik iddiaların yargıya taşınıp taşınmayacağı sorulan Zorlu, “Sayın Dikbayır’ın iddiaları çerçevesinde çok fazla bir değerlendirme yapmayacağım. Partimizin kuruculuğunu yapmış birisi. Bu konuyla ilgili Disiplin Kurulu süreci devam ediyor. Tebliğname yapıldı. Bugün veya yarın ulaşabilir. Sonrasında bir savunma süresi var. Kendi mecrasında yürüyen, mahremiyeti olan bir konu olduğu için de sürecin içeriğine yönelik bir bilgi vermem doğru olmaz” dedi.

Akşener’in oğlu Fatih Akşener ile ilgili iddialara da değinen Zorlu şunları söyledi: “39 yaşında, kendisini çok iyi yetiştirmiş bir Türk evladından bahsediyoruz. İddiaların karşılıklı olmasından dolayı söylemiyorum. Sayın Genel Başkanımızın birebir ailesiyle ilgili olduğu için cevaplama yoluna gidiyoruz. Genel Başkanımız, bir kadın ve bir anne. Fatih Bey de bizim için çok değerli. Her bir milletvekilimizin, her bir divan üyemizin öteden beri görüştüğü; farklı temalarla dostluk ilişkisi içinde, abi-kardeş ilişkisi içerisinde görüş alışverişi yaptığımız bir kişi. Her şeyden önce bizim bir emanetimiz.

Fatih Bey’in yetkinliğini burada sorgulamak durumunda değilim ama ortaya koyduğu değerlendirmelerin de çok önemli olduğu kanaatindeyim. Burada para dağıtılması ifadesi kullanıldı. O süreçte bizim 2 milletvekilimiz, gerektiğinde isimlerini de açıklarım; gönüllülük esasına ilişkin olarak, kampanya ekibini yürüten çok geniş bir ekibimiz vardı. Onların bazılarına, bazı öncü ekip liderlerine verilmiş bir katkı.

Bunun hesap noktasında da verilemeyecek hiçbir yanı yok. Her şey ortada. Bu günlerde bazı televizyon programlarında bazı kişiler tarafından döndürülüp döndürülüp sunulmaya çalışılıyor. Fatih Bey, bu parti kurulduğu için, bu milletin karşısına bu parti ve bu vizyon çıkarıldığı için kapılar suratına kapatılmış bir arkadaşımız. Bunları konuşmaya bile gerek yok. Türkiye’nin açlık, yoksulluk sorununu, kiralardaki fahiş konuları konuşmayalım (!); bir dedikodu furyasının içinde bırakılmaya çalışılıyoruz. Bunlar doğru değil.”

Parti hesaplarıyla ilgili iddiaları da değerlendiren Zorlu, “Büyük kongremizde partimizin finansal tablosu ibra edildi. Ardından Cem Özdemir, partimizin durumuyla ilgili bilgilendirme yaptı. Kongreden sonra ne kadar bir bütçeyle devir alındığını ve yıl sonuna kadar bütün harcamalarımız yapıldığı takdirde, 31 Aralık itibariyle nasıl bir bütçeye ulaşacağımızı ifade etti.

Ama oradaki bir rakamı bilinçli ya da bilinçsiz olarak döndürerek sanki kasamızda bir meblağ eksik gibi hava yaratıldı. Kimseye cevap vermek için söylemiyorum. Kamuoyunda böyle bir yanlışlık var. Şu anki Mali İşler Başkanımız Sedat Aksakallı tarafından da mali tablomuz olduğu gibi şeffaf bir biçimde paylaşıldı. Zaten biz Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabiyiz. Her türlü incelemeye de açığız. Bundan çekinecek yanımız yok.” dedi.

Partiden ihraç edilen eski GİK üyesi Arzu Önşen’in basına yansıyan iddiaları sorulan Zorlu, “Ben de o toplantıdaydım. Genel Başkanımız o toplantıda şunu ifade etti, O’na doğrudan söylediği kanaatinde değilim. Bütün Genel İdare Kurulu’na konuşarak söyledi. ‘Eğer bana yönelik bir iddianız, eleştiriniz var ise bunları bir dedikodu malzemesi olarak kullanmak yerine gelin karşıma aday çıkarın’ dedi. ‘İmzanız yetersiz kalırsa, Genel Başkan olarak tamamlamaya hazırım’ dedi. Genel Başkanımızın hassasiyeti budur. Bunca eleştirinin ve iddianın söylenebildiği yerde bizim kurul üyelerimizin her şeyi eleştirebildiğini ifade etmek durumundayım” ifadelerini kullandı.

“Doğru bilgilerin kamuoyuna yansıdığını görmekten mutlu oluyoruz”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “İstanbul’da sadece CHP’lilerin oylarıyla kazanmadık. Bir ittifakımız vardı. İstanbul’a iyi geldi” şeklindeki sözleri sorulan Zorlu, “İfade edenler için söylemiyorum ama doğru bilgilerin kamuoyuna yansıdığını görmekten mutlu oluyoruz. Evet 2019’da İYİ Parti’nin teklifi ile o işbirliğinin zemini oluşturuldu. Neden?

Milletimizin geleceği için, milletimizin uzlaşma kültürü ile o karanlık dönemi atlatabilmesi için. Bizim kaygımız milletimizin bir sıkışmışlık içinde kalarak hareket etmesinden imtina edilmesi. Buna katkı sağlanmaması yönünde. Çünkü seçim sonuçları, siyasi partiler için de bir mesaj alanıdır. Bu mesajı iyi alacaksınız. Milletimiz bize muhalefet görevi verdi. Bize bir uyarıda bulundu. O uyarıyı hangi gerekçelerle verdiğini çok iyi hissediyoruz” diye konuştu.

Paylaşın

“Meral Akşener Seçim Gecesi Kahkaha Atıyordu” İddiası

Katıldığı bir televizyon programında değerlendirmelerde bulunan eski İYİ Partili Ethem Baykal, “Seçim gecesi genel merkezde kahkaha atarken (Meral Akşener) istifaya davet etmiştim. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığını kaybetmiş bir genel başkan kahkaha atar mı?” dedi.

Öte yandan İYİ Parti Teşkilat Başkanı Buğra Kavuncu, kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın, Meral Akşener’in oğlu Fatih Akşener hakkındaki iddialarını sosyal medya hesabı üzerinden yalanladı.

İYİ Parti’de 3’üncü Olağan Kurultay öncesi yönetime yönelik muhalif çıkışlar yaptığı gerekçesiyle ihraç edilen eski Disiplin Kurulu Başkanı Ethem Baykal, Tele1 canlı yayınında çok konuşulacak iddialarda bulundu.

İYİ Parti’deki ‘Dikbayır’ tartışmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baykal, 28 Mayıs’taki seçimlere de değindi. “Akşener seçimi kaybetmekten memnundu” diyen Baykal, “Seçim gecesi genel merkezde kahkaha atarken (Meral Akşener) istifaya davet etmiştim. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığını kaybetmiş bir genel başkan kahkaha atar mı?” ifadelerini kullandı.

Altı kişi ihraç edilmişti

İYİ Parti’de 3. Olağan Kurultay öncesi yönetime yönelik muhalif çıkışlar yapan isimler İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in imzası ve kesin ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilmişti. İhracı istenen isimler Kurucular Kurulu üyeleri Ethem Baykal, Sevinç Gümüş, İsmet Kocak, Günay Kodaz, Musa Ertuğan ve Tamer Kayaalp’ti.

Öte yandan İYİ Parti Teşkilat Başkanı Buğra Kavuncu, kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın, Meral Akşener’in oğlu Fatih Akşener hakkındaki iddialarını sosyal medya hesabı üzerinden yalanladı.

Fatih Akşener’in seçim çalışmalarına gönüllü olarak katıldığını belirten Kavuncu, “Kampanyanın özellikle görsel iletişim süreci, partinin dinamiklerine daha hâkim olmaları bakımından, kendileri de partili olan iç bir ekip tarafından yürütüldü. Fatih Akşener de bu süreçte, başka birçok gönüllümüz gibi tamamen gönüllü ve sadece dışarıdan bir bakış sağlamak amacıyla, kampanyadaki görsel iletişim çalışmalarına destek sağladı.” dedi.

Fatih Akşener hakkında medyada çıkan iddiaları yalanlayan Kavuncu, “Hiç kimse ama hiç kimse, emekle ve alın teriyle kurulan bu partinin ve onun emekçilerinin varlığından daha kıymetli değildir ve asla olmayacaktır.” diye konuştu.

Ne olmuştu?

İYİ Parti’de kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilen Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, Meral Akşener’in oğlu Fatih Akşener’in genel merkez binasında odası ve sekreteri olduğunu, partinin kararlarında etkisinin yüksek olduğunu iddia etmişti.

Sözcü’den İpek Özbey’e konuşan Dikbayır, Akşener’in oğlu Fatih Akşener’in en az dört senedir partinin iç işlerine müdahil olduğunu ileri sürerek , “Geçici sandık ama gittikçe etkisi arttı. Ana binada da, ek binada da çalışma ofisi var… Sekreteri de var… Partinin her işleyişinde, her kararında çok etkili” iddiasında bulunmuştu.

Paylaşın

Akşener: Yerel Seçim Kararını Oy Birliğiyle Değil, Oy Çokluğuyla Aldık

Yerel seçimlere ittifaksız girme kararına ilişkin konuşan İYİ Parti Lideri Akşener, “Biz hür ve müstakil olarak yerel seçimlere gitme kararını Genel İdare Kurulumuzun kararıyla aldık. Hatta 5 arkadaşımız farklı fikirlerini gayet açık şekilde söylediler. 1 arkadaşımız oy hakkı yoktu sadece. Biz de alkışladık. Herkes fikrini paylaştı, rahat rahat konuştu, oy kullandı” dedi ve ekledi:

“Genel Başkan olarak ben oy kullanmadım. Biz 50 üyenin 46’sının oyuyla bu kararı aldık. Oy birliğiyle değil, oy çokluğuyla aldık. O günden beri hem yandaşı hem candaşı bizi topa tuttular. Bizim bunlardan etkilenmemiz mümkün değil. Böyle bir sistemin içinde elbette ki eller yapının içine sokulacaktır. Bir psikolojik harp elbette uygulanacaktır.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Çanakkale Teşkilat Buluşması’nda gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Meral Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Siz haklının yanındaysanız başının dertten kurtulmuyor. Biz ülkesini çok sevenler burada yan yana geldik. Kimimiz köylü kimimiz profesör, kimimiz iş insanı kimimiz işçi, kimimiz öğretmen kimimiz ev kadını. Türkiye’nin her bir sosyal kesiminden insanların bir araya gelip buluştuğu tek parti İYİ Parti. Türkiye’nin özeti olan bir siyasi partidir. Böyle insanların bir araya gelişi doğal olarak çok kolay olmuyor. Bugüne kadar bize yapılan tekliflere ‘evet’ deseydik bugün bu eziyetleri de çekmezdik.

Biz hür ve müstakil olarak yerel seçimlere gitme kararını Genel İdare Kurulumuzun kararıyla aldık. Hatta 5 arkadaşımız farklı fikirlerini gayet açık şekilde söylediler. 1 arkadaşımız oy hakkı yoktu sadece. Biz de alkışladık. Herkes fikrini paylaştı, rahat rahat konuştu, oy kullandı.

Genel Başkan olarak ben oy kullanmadım. Biz 50 üyenin 46’sının oyuyla bu kararı aldık. Oy birliğiyle değil, oy çokluğuyla aldık. O günden beri hem yandaşı hem candaşı bizi topa tuttular. Bizim bunlardan etkilenmemiz mümkün değil. Böyle bir sistemin içinde elbette ki eller yapının içine sokulacaktır. Bir psikolojik harp elbette uygulanacaktır.

Öyle yalanlar dönüyor ki hayretler içerisinde kalıyorum. Ben bir arkadaşa ‘Devletimin son isteğini yerine getirdim’ demişim. Kişisel sırrı olan meşhur olamaz. Bana devletimizin bir kurumu fotoğraflar gönderdi 2018’de. SADAT’ın kamplarıyla ilgili. Ben de bunu Saygı Öztürk üzerinden kamuoyuyla paylaştım.

Savcı ifadeye çağırdı, ‘Gördüm ama sizinle paylaşmıyorum’ dedim. Çünkü hangi kurumdan geldiğini anlarlar. Devletin hiçbir alanıyla tecrübesi olmayan insanların maalesef üzerimizde yaptığı bir psikolojik savaşla baş başayız. Ben de diyorum ki viz gelir, tırıs gider.

2018’de yine HDP’nin önemli isimlerinden biri benim faili meçhulcü olduğumu söyledi. Ben kendisini aradım, eşi öldürülmüş bir hanım, ‘Eşiniz kaç tarihinde öldürüldü?’ diye sordum. Söylediği tarihte ben üniversitede hocayım. Türkiye’de olan her şeyin başımıza fatura edildiği bir dönemdeyiz. Çünkü Meral Akşener’den korkuyorlar, korkmalılar da.

Çanakkale Belediye Başkan Adayı Adayı Kunt

Çanakkale Belediye Başkan Adayımızı ilan edeceğim şimdi. Asla ‘Şu bucu, şu şucu’ demeyeceksin. Harika bir şehir. Bu şehrin köylerini gösteren Youtube kanalları var, benim kendimi rahatlatmak için seyrettiğim videolar onlar. Ama gece gelip kalan turist yok. Senden istediğim şu, “Yıllık şu kadar turist gelecek, şu kadar yıl sonra şu kadar turist gelecek” diye çalışma yapıp söz vereceksin. Turizmi geliştireceksin.”

Paylaşın