Erdoğan: Ekonomi Hesap Kitap İşidir

Kütahya’da halka seslenen Erdoğan, Hayat pahalılığıyla da mücadele ettik. Emekli maaşlarını bizler önceki dönemkilerle kıyas edilemeyecek seviyeye çıkarsak da gönlümüz vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda yaşamasını istiyor. Ekonomi hesap kitap işidir” dedi ve ekledi:

“Gelir-gider dengesini tutturamazsanız 1970’ler ve 1990’lardaki gibi siyasi, sosyal çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır. Biz harcadığımız her kuruşu devleti ve milletiyle çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz. En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı, vatandaşlarımız için yeterli değil. Emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz?”

Erdoğan açıklamasının devamında, “Daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek ve kazançtan emeklilerimize hak ettiği kazancı vereceğiz. Birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira 10 bin lira ekleyelim diyerek emeklileri tahrik ediyor. 16 milyon emeklimiz var. 7 bin lira eklemek demek bütçeden 1,4 trilyon lira eklemek demek” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçim çalışmaları kapsamında, partisinin Kütahya Mitingi’nde halka seslendi. Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Bugün de milli iradeye olan bağlılığınla Türkiye’nin beylerbeyiliğini hak ediyorsun Kütahya. Geçtiğimiz mayıs ayındaki seçim sonuçları için teşekkür borcumuz var. Milletvekilliğinde yüzde 68 ve Cumhurbaşkanlığında yüzde 70 oranında destek için şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye Yüzyılı belediyeciliği için destek istiyoruz. Kütahya’da 31 Mart seçimleri için adaylarımızı Cumhur İttifakı olarak ortak göstermedik. Eser ve hizmet siyasetinde yarışmak için ayrı adaylarla seçime girdik. Hangi partiye mensup olursa olsun bu ülkenin her bireyinin bizim gönlümüzde ayrı bir yeri var.

Seçimler gelip geçer ama muhabbet baki kalır. Bu millet tarihine, kültürüne, inancına saldırarak sırtını terör örgütüne dayayanlara en güzel dersi sandıklarda verdi. Şimdi beraber yol yürüyerek iktidar hülyalarına kapılanları, rüyalarından uyandırmaya var mıyız?

Şehirlerimizin bir kısmında yapılan kirli ittifakları görüyoruz. Aday isimleri sabahtan akşama değişiyor. Milletimiz kapalı kapılar ardındaki pazarlıkları, alicengiz oyunlarını çok iyi görüyor. Meydanı kirli ittifakların karanlık hesaplarına bırakmayacağız.

Önümüz Ramazan. Bu mübarek günlerin gecesi ve gündüzüyle her anını en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Bayramı da milli iradenin de bayram günü haline dönüştürmeliyiz.

Kütahya yaklaşık 160 bin emeklimizin yaşadığı şehrimiz. Ülkemiz Gezi olaylarından bu yana süren, 2018’den itibaren iyice alenileşen sıkıntılı süreçten geçiyor. Önümüze hangi badire çıkarsa çıksın, ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasından çıkarmadan hedeflerine doğru götürmekten geri kalmadık.

Hayat pahalılığıyla da mücadele ettik. Emekli maaşlarını bizler önceki dönemkilerle kıyas edilemeyecek seviyeye çıkarsak da gönlümüz vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda yaşamasını istiyor. Ekonomi hesap kitap işidir. Gelir-gider dengesini tutturamazsanız 1970’ler ve 1990’lardaki gibi siyasi, sosyal çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır. Biz harcadığımız her kuruşu devleti ve milletiyle çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz.

En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı, vatandaşlarımız için yeterli değil. Emekli maaşlarını arzu ettiğimiz düzeye nasıl yükselteceğiz? Daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek ve kazançtan emeklilerimize hak ettiği kazancı vereceğiz. Birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira 10 bin lira ekleyelim diyerek emeklileri tahrik ediyor. 16 milyon emeklimiz var. 7 bin lira eklemek demek bütçeden 1,4 trilyon lira eklemek demek.

Askeriyle, polisiyle, eğitimcisiyle, sağlıkçısıyla, tüm memuru ve işçisiyle devletin çalışanlarının yarısından fazlasına maaşlarını vermesek bu ilave gideri karşılayabiliriz. Emeklilerimizin maaşlarının maliyeti değil, ilave artışların tutarıdır. Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar istemedikleri gibi atıp tutabilirler. Yaptığımız her işin hesabını 85 milyona vermekle mükellefiz.

Küresel ekonomik kriz çalışanlar ve emeklilerin refah kaybına uğramasına yol açtı. Türkiye de bu dalgadan etkilendi. 6 Şubat depremlerinin maliyeti 104 milyar dolar. Hayat pahalılığı başta olmak üzere ekonomik dengeleri oturtmak için güçlü bir program uyguluyoruz. Bu yıl sonu itibariyle olumlu sonuçları görmüş olacağız.

Siz atıp tutanlara bakmayın. Onlar istismar ve bozgunculuk peşinde koşuyor. Bu ülkenin ve bu milletin asırlık meselelerini nasıl biz. çözdüysek bugünkü sıkıntıların üstesinden gelecek olan yine biziz. Sabır ve metanet istiyoruz.”

Paylaşın

Kütahya: Emet, İkitaş Kanyonu

İkitaş Kanyonu; Kütahya’nın Emet İlçesine bağlı Eğrigöz Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

İkitaş Kanyonu, içerisinde barındırdığı restaurantta müşterilerine tamamen organik ürünlerle kahvaltı ve yemek imkanı sunuyor.

Emet Kaymakamlığı yürüyüş yollarında ve çevre düzenlemelerinde oldukça güzel çalışmalar yapmış. Ayrıca 7 kilometrelik doğa yürüyüşü yapılabilen çok güzel bir parkur mevcut.

Paylaşın

Kütahya: Berçin Gözetleme Kulesi

Berçin Gözetleme Kulesi; Kütahya’nın Domaniç İlçesi, Berçin Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Domaniç-Tavşanlı karayolunun 4. kilometresindeki yer alan Berçin Gözetleme Kulesi, telgraf haberleşmesine geçilinceye kadar işlevini yerine getiren haberleşme ve gözetleme kulesidir.

Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından acilen restore edilmesi tavsiyesinde bulunulan, İzmir Röleve Anıtlar Müdürlüğü’nden de onay alan Berçin Köyündeki Tarihi Gözetleme Kulesi, 2002 yılında çıkan bu kararların uygulanacağı günü bekliyor.

Paylaşın

Kütahya: Domaniç, Sarıkız Mesire Alanı

Sarıkız Mesire Alanı; Kütahya’nın Domaniç İlçesi, Ilıcaksu Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Domaniç İlçe Merkezi’ne yaklaşık 4 km. mesafededir.

Sarıkız Mesire Alanı, alanı adeta cenneten bir köşeyi andırıyor. Dola deresi yakınlarında etrafı çevrilmiş bir su kaynağından çıkan buz gibi suyun yarattığı yeşil alanda olan tesisler ve alabalık restorantları ile harika zaman geçireceğiniz bir alan olan Sarıkız Mesire Alanı’nda ailenizle birlikte gidilebilecek en güzel noktalardan bir tanesi.

Su kaynağı yaklaşık 800 yıllık olan bir meşe ağacının altında bulunuyor. Su gerçekten buz gibi. Engin çınarların altında tertemiz berrak bir suya sahip olan alan içerisinde yapılan çevre düzenlemeleri muhteşem kareler ortaya çıkartıyor.

Sarıkız Efsanesi;

Bursa-Keles taraflarında beş erkek kardeşin bacısı olan Sari Kız güzelliği ile çevrede dillere destandır. Sari Kız’ ın yüz güzelliği, endamı yanında iyilikseverliği de herkeste hayranlık uyarmaktadır. Delikanlılar onunla evlenmek için can atmaktadır.

Ama Sari Kız’ ın evlenmek gibi bir düşüncesi yoktur. O’ nun bu düşüncesi yanlış yorumlanarak dedikodu yapılmasına sebep olur. Yalan ve kötülük insanin cevherinde yok ise dedikodu yapılması ne gam. Ancak beş civanmert delikanlı, kız kardeşleri hakkında ileri geri konuşulmasına dayanamazlar. Çevreden kulaklarını doldururcasına; “şunlara bakın bir de adam gibi geziyorlar”, diye söylenirler. Sarı Kız’ın kötülüğünü gören yoktur. Evlenmemesi ve ara sıra ortadan kaybolması dedikoducu insanların konuşmalarına sebep olmaktadır.

Güzeller güzeli Sari Kız en çok ağabeylerinin, anne ve babasının üzülmesine dayanamamaktadır. Bir günahı ve suçu yoktur ki onu telafi etsin. İnsanların ağzı torba değildir ki büzsün.

Aile meclisi toplanır. Ağabeyleri, ruhunun da yüzü gibi temiz ve güzel olduğuna inandıkları Sari Kız’ ı Domaniç Ilicaksu’ daki hocaya göndermeye karar verirler. Böylece dedikodu belli bir müddet sonra bitince bacılarını geri getireceklerdir.

Sari saçlı, gül endamlı Sari Kız, gecenin en karanlık vaktinde ağabeyleri tarafından yola çıkarılır. Sarı Kız bağrı kaba çalılı tepelere bakar, göremez. Her gün su doldurduğu çeşmeye bakar, göremez. Gördüğü koyu bir karanlıktır. Gittiği yer gibidir. Karanlık, bindir mechuliyeti içinde saklamaktadır. Geçmiş ve gelecek türlü suallerle birbirine karışır. Ama O, kaderine razıdır.

Ağabeyleri doğruluğuna ve dürüstlüğüne inandıkları hocaya bacılarını emanet ederler. Sari Kız, bilmediği bir çevrede, tahmin edemeyeceği geleceğine teslim edilmiştir.

Saatler gün, günler ay olur. Ilicaksuyun üzerine güneş doğar ve batar. Her doğuş binbir umutla baslar. Her batış bir muhasebeyi, kâr zarar durumunu düşündürür. Birbirini tanıma zamanı geçince, ruh hallerini tahlil etme vakti baslar.

Sari Kız’ ın bazı davranışlarına anlam veremezler. Hele aradıklarında bulamayınca akıllarından yüzlerce yorum geçer. Sonunda hoca ve esi, dedikodu yapılacağından korkarak Sari Kız’ ın ağabeylerine Ilicaksu’ ya çok acele gelmeleri için haber gönderirler.

Hoca ve esi Sarı Kız’ ın ara sıra kaybolduğunu belirterek “Bacınızı alıp götürün” derler.

Ağabeyleri alelacele Sari Kız’ ın odasına girerler. Sari Kız ve kırk kız arkadaşı, beraber Huşu içinde namaz kılmaktadırlar. Sari Kız ile beraber kırk kız, sırlarının ortaya çıkmasının telası ile dışarı fırlarlar.

Şimdiki suyun basında bulunan kayanını içine girerek kaybolurlar. Tam bu sırada kayanın dibinden su çıkmaya baslar. Kısa sürede su Ilıcaksu derelerini doldurur. Suyun içinden her an çıkan su kabarcıkları Sari Kız ile kırk kızın soluklarıdır. Zira onlar ermişlere karışmışlardır.

Paylaşın

Kütahya: Selim Dede Türbesi

Selim Dede Türbesi; Kütahya’nın Domaniç İlçesi, Çukurca-Muratlı (Bulamur) Köyü arasındaki ormanlık mevkiide yer almaktadır.

Selim Ata, Yesevi tarikatının Karaca Ahmet koluna mensup bir Horasan erenidir. Karaca Ahmet, önceleri Kütahya-Manisa-Aydın-Afyon havalisinde bulunmuş, daha sonra İstanbul-Üsküdar’a yerleşmiştir.

Tasavvufi çizgide ömrünü idame ettirmiş ve 1335’ lerde vefat etmiş bir Hak dostudur. Büyük mana insanı, hakikat eri olan Selim Ata, bir rivayete göre Karaca Ahmet hazretlerinin dergahında bulunmuştur.

Selim Ata, Domaniç’ i dinin aydınlatıcı tayfı ile tenvir etmiş, insanların hak ve hakikate yönelmeleri için mücadele vermiş kutsi bir insandır. Selim Ata’ nın taştan yapılmış olan türbesi, yerli ve yabancı birçok ziyaretçiler ile dolup taşmaktadır.

Hastalıktan şifa bulmak, çocuksuz kadınların çocuk sahibi olmaları, ev ve araç sahibi olmak, kazançlı iş sahibi olmak niyetinde olanların ziyaretgahı olmuştur.

Paylaşın

Kütahya: Ebe Ana Sultan Türbesi

Ebe Ana Sultan Türbesi; Kütahya’nın Domaniç İlçesi, Saruhanlar Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Bizans döneminde Saruhanlar Köyü’nün yukarısında kalan Orinas  Kalesi’nden  gelen  bir  grup  atlı, tekfurun  akrabalarından  bir  kadının  doğum  sancılarının  başladığını, Ebe  Ana’nın  doğuma  gelmesini  söyler.

Babası Nalbant Hüseyin Dede kızına hazırlanmasını söyledi. Bizans askerlerinin eşliğiyle kaleye çıkan Ebe Ana,  tekfurun eşine doğumu yaptırır.

Güneş batmış, akşamın alaca karanlığı gökyüzünü kaplamıştı. Ebe Ana, evine  gitmek üzere kalktı. Oba karşı tepedeydi. Yanına bir grup atlı verdiler.

Kaleden dereye doğru inmeye başlarken  atlıların kalbine kötülük düştü. Atlarından indiler. Ebe Ana ne olduğuna anlam veremedi. Aşağıya doğru kaçmaya  başladı.

Ebe Ana kaçarken karşısına kocaman bir kaya çıkar. Kayanın yarılmasıyla Ebe Ana kayanın içine girer ve kaya tekrar kapanır.

Kaya kapanırken Ebe Ana’nın bir göğsü dışarıda kalır. Belirli dönemlerde göğsünden süt gibi bir sıvının aktığı  söylenir. Saruhanlar Köyü’nde yılda iki kez Ebe Ana Sultan’ı anma törenleri düzenlenir.

Paylaşın

Dünyanın ilk borsa yapısı ‘Macellum’

Dünyanın ilk borsa yapısı ‘Macellum’; Kütahya’nın Çavdarhisar İlçe Merkezinde yer almaktadır.

1970 Gediz depreminde Çavdarhisar merkez camii yıkılmış 1971 yılındaki kazı çalışmalarında borsa yapısı açığa çıkmıştır.

Yapının orijinali roma döneminde taze et ve balığın satıldığı pazar yeridir o dönemdeki ismiyle macellum. 301 yılına kadarda et ve balık pazarı olarak kullanılmış Ancak 301 yılında Roma imparatoru Dioclatianus enflasyonla mücadeleye başlar.

Mücadele yöntemi ise basit ama kesindir. İmparator Dioclatianus imparatorluk pazarında satılan bütün ürünlere maksimum fiyatlar belirler ve bu fiyatlardan daha pahalıya ürün satılmasını yasaklar.

İmparator bir fiyatlar kararnamesi yayınlar bu kararnameyi Roma imparatorluğuna bağlı şehir devletlerine gönderir. Aizanoi ye fiyatlar kararnamesi geldiğinde macellum duvarlarına yazılarak ilan edilir.

301 yılı itibariyle yapı borsa olarak adlandırılır. Dünyanın bilinen ilk borsa yapısıdır. Borsada ki yazıtlarda
16-40 yaşları arasındaki sağlıklı güçlü bir erkek köle 30000 dinari, Eşek 15000 dinari, At 90000 dinari, Erkek aslan 125000 dinari

Paylaşın

Kütahya: Yoncalı Kaplıcaları

Yoncalı Kaplıcaları; Kütahya’nın Merkez İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Kütahya’nın batısında, şehir merkezine 16 km. uzaklıktadır.

Yoncalı Kaplıcaları’ndaki suyu 42 C° dir. Kaplıcalardaki suyun, kireçlenme ve eklem romatizmaları, iltihabi eklem hastalıkları, yumuşak doku romatizmaları, nörolojik hastalıklar, travmatik ve spor rahatsızlıklarının tedavisine iyi geldiği bilinmektedir.

Yoncalı Kaplıcasında; Kültür ve Turizm Bakanlığı Turizm Belgeli 4 yıldızlı Gülümser Hatun Termal Otel, Nehir Termal Otel, 3 Yıldızlı Yoncalı Termal Otel ve Yoncalı Huzur Apart Termal Otel bulunmaktadır.

Ayrıca Uygulama Oteli ve Belediye belgeli apart oteller bulunmaktadır. Günübirlik gelen ziyaretçiler için termal sulardan faydalanabilecekleri Türk hamamı, açık ve kapalı havuzlar mevcuttur.

Paylaşın

Kütahya: Tavşanlı, Göbel Kaplıcaları

Göbel Kaplıcaları; Kütahya’nın Tavşanlı İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Kütahya’nın batısında Tavşanlı’nın güneybatısındadır. 

Kaplıcalara ulaşım karayolu ve demiryolu ile sağlanmaktadır. Kütahya 44 km., Eskişehir 128 km., İstanbul 400 km., Bursa 173 km., İzmir 384 km., Ankara 361 km., Antalya 431 km. uzaklıktadır.

Göbel Kaplıcaları, Bakanlar Kurulunun 16.12.2006 Tarih 2006/11354 Sayılı Kararı ile Termal Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir.

Akrototermal Sular grubuna giren Göbel Kaplıcaları’nın suyunun sıcaklığı 33,8 C derecedir. Suyun içerdiği mineral maddeler is, Bikarbonat, Kalsiyum, Magnezyum’dur.

Göbel Kaplıcaları suyu; Kas ve iskelet hastalıklarının tedavisinde, ortopedik operasyonlar sonrası uzun süre hareketsiz kalma durumlarında, cerebral palsy gibi hastalıkların tedavisinde, romatizma ve cilt hastalıklarının yanı sıra spor yaralanmaları ve açık yaraların kapanmasına da şifalı gelen kaplıca suyu, bulunduğu bol oksijenli doğa ortamı nedeniyle astım hastalarının tercihi konumundadır.

Göbel Kaplıcaları’nda belediyeye ait, 28 adet apart, 18 adet normal daire, toplam 126 adet yatak kapasitesine sahip tesis bulunmaktadır. Ayrıca 2 adet yarı olimpik yüzme havuz, 2 adet Türk hamamı, terleme odaları, kondisyon merkezi, dinlenme salonu, 20 adet özel banyo bulunmaktadır.

Paylaşın