Şaşırtıcı: Karıncaların “Süt” Ürettiği İlk Kez Gözlemlendi

Karıncaların kolonideki diğer bireyleri besleyen süt benzeri bir sıvı salgıladığı gözlemlendi. Yapılan testle “sütün” içeriğinde, sıvıya özgü 185 proteinin yanı sıra aminoasit, şeker ve vitamin gibi 100’den fazla metabolit olduğu ortaya konuldu.

ABD’deki Rockfeller Üniversitesi’nden bilim insanları, karıncaların kolonideki diğer bireyleri besleyen süt benzeri bir sıvı salgıladığını gözlemledi. Nature adlı hakemli bilimsel dergide 30 Kasım’da yayımlanan bulgular, “sütün” pupa evresinde salgılandığı belirtildi.

Biyolog Orli Snir ve ekibi keşfi, sosyal izolasyonun Ooceraea biroi türü karıncaları nasıl etkilediğini araştırırken yaptı.

Uzmanlar izole karınca pupalarını gözlemlerken, karın uçlarında sıvı damlacıkların belirdiğini fark etti. Bu sıvı biriktiğinde pupaların boğulduğu, çıkarıldığında hayatta kaldığı görüldü. Sıvının birikmesi ayrıca pupayı öldüren mantarların oluşmasına yol açtı.

Araştırma ekibi bunun ardından pupalara mavi gıda boyası enjekte ederek sıvının izini sürdü.

Yetişkin karıncaların salgılandıkça sıvıyı tükettiği ve larvalarını da pupalara taşıyarak “sütü” içmelerini sağladığı keşfedildi. Uzmanlar, larvaların hayatta kalmak ve gelişmek için bu sıvıya bağımlı olduğunu söyledi.

Araştırma sonucunda en büyük 5 karınca alt familyasına ait türlerde pupa “sütü” tespit edildi. Uzmanlar bu yüzden sıvının, karıncaların sosyal yapısının evriminde rol oynayabileceğini düşünüyor.

Yapılan testle “sütün” içeriğinde, sıvıya özgü 185 proteinin yanı sıra aminoasit, şeker ve vitamin gibi 100’den fazla metabolit olduğu ortaya kondu.

Biyolog Snir yetişkinlik, larva ve pupa gibi karıncaların gelişim aşamaları boyunca koloniyi birleştiren bir mekanizma belirlediklerini belirtti. Bilim insanı sıvıyı denediğini, tadının ilk başta biraz şekerli gibi geldiğini ancak daha sonra fikrinin değiştiğini söyledi. Snir, ekibindeki kimsenin sıvıyı tatmayı kabul etmediğini de sözlerine ekledi.

Makalade imza atan isimlerden biyolog Daniel Kronauer, “İlk düşüncem ‘Bu çılgınca’ oldu” dedi.

Araştırmayı yorumlayan biyolog Bert Hölldobler, çalışmanın çok önemli olduğunu ve kendisini heyecanlandırdığını vurguladı.

“Bunu daha önce kimsenin fark etmemesi gerçekten şaşırtıcı” diyen etolojist Patrizia d’Ettorre ise karınca pupalarının daha önce işlevsiz olarak görüldüğünü ancak çalışmanın bu düşünceyi yıktığını ifade etti.

Independent Türkçe

Paylaşın

Dünya Üzerinde Kaç Karınca Var Sorusu Yanıt Buldu: İnanılmaz

15 bin 700’den fazla türü olan ve doğada önemli rol oynayan karıncalar hem av hem de avcı. Karıncaların sayısını merak eden bilim insanları, Dünya üzerinde kaç karınca var sorusunun yanıtını araştırdı: 20 katrilyon.

Her bir insana karşılık 2,5 milyon karınca. Karıncaların toplam ağırlığının 12 megatona ulaştığı düşünülüyor.

Hong Kong Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı, Dünya üzerindeki karıncaların sayısını hesapladı. Böceklerinin sayısının yaklaşık 20 katrilyona ulaştığı tahmin edildi.

PNAS adlı hakemli bilimsel dergide dün yayımlanan araştırmada, daha önce yapılan 489 çalışma incelendi. Bu çalışmalar, yapıldıkları yerdeki karınca sayısını belirlemişti.

Böylece her bir insana karşılık 2,5 milyon karınca bulunduğu tespit edildi.

Karıncaların toplam ağırlığının 12 megatona ulaştığı düşünülüyor. Bu, karıncaların bütün kuş ve memelilerin toplamından daha ağır olduğu anlamına geliyor.

Öte yandan incelenen çalışmalar bütün kıtalarda gerçekleştirilse de Orta Afrika ve Asya gibi bazı bölgelerde veriler yetersizdi.

Araştırma ekibi buradan hareketle karınca sayısının daha yüksek olduğunu düşünüyor.

Makalenin başyazarı Patrick Schultheiss, bulgular için “akılalmaz” yorumunu yaptı.

Dünyadaki böcek popülasyonu gittikçe düşüyor. 2019’da yapılan bir çalışma, böcek türlerinin yüzde 40’ından fazlasının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu göstermişti.

Ancak Hong Kong Üniversitesi’nden uzmanlar, karıncaların sayısının azalıp azalmadığından emin değil. Araştırmacılar, bu sorunun cevabını bulmak istediklerini belirtti.

15 bin 700’den fazla türü olan karıncalar, doğada önemli rol oynuyor. Bu hayvanlar, bitkilerin tohumlarının dağılmasında kritik bir role sahip. Karıncalar hem av hem de avcı olarak bulunuyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Karıncaları Olağanüstü Kazıcılar Yapan Nedir?

Karıncalar hakkında bildiğimiz bir şey varsa, o da, karmaşık bir tünel ağıyla birbirine bağlanan çok katmanlı yuvalar inşa edebilen olağanüstü kazıcılar olduklarıdır. Şimdi, bir grup araştırmacı, karıncaların tünellerini inşa etme sürecini daha iyi anlamak için X-ışını görüntülemeyi kullandı; bulgular inanılmaz.

Haber Merkezi / Bilim insanları, uzun zamandır karıncalarla ilgileniyorlar ve kolektif davranışlarını inceliyorlar. Karıncalar, kolonilerini korumak için kendilerini verimli bir toplulukta örgütleyebilen sosyal böceklerdir; birbirinden iyi aralıklı birkaç karınca birey gibi davranırken, birbirine yakın bir grup karınca daha çok katı ve sıvı özelliklere sahip tek bir birim gibi davranır.

California Teknoloji Enstitüsü’nde (Caltech) bir mühendis olan José Andrade, karınca yuvası sanatı örneklerini gördükten sonra tünel karıncalarını daha fazla keşfetmek için harekete geçti. Bir karınca yuvasının örneğini gördüğünü ve ne muhteşem bir yapı diye düşündüğünü söyleyen Andrade, “Karıncaların nasıl kazılacağını bilip bilmediğini merak ettim” dedi.

Andrade, araştırmaya nasıl başladıklarına ilişkin yaptığı açıklamada “Ne yaptıklarını bilip bilmediklerini sormak için hiçbir karıncayla görüşmedik, ancak kasıtlı bir şekilde kazdıkları hipoteziyle başladık” ifadelerini kullandı.

Uzun bir süreç

İlk adım, karıncaları yetiştirmek ve onlarla nasıl çalışılacağını öğrenmekti. Ancak bir yıldan fazla süren çok uzun bir ilk adımdı. Karıncaların daha sonra bir X-ray görüntüleyiciye yüklenecek olan küçük toprak kaplarını kazmasını sağlamak için çok fazla deneme yanılmaya neden oldu.

Araştırma sırasında karıncaların kaprisli olduklarını öğrendiklerini belirten Andrade, “Bu karıncaları bir kaba koyduğumuzda, bazıları hemen kazmaya başlardı ve inanılmaz ilerlemeyi sağlarlardı. Bazıları ise, saatler hiç kazmıyorlardı. Bazıları da bir süre kazıyor ve sonra durup ara veriyordu” dedi.

Sonunda her şeyi ayarladıklarında, araştırmacılar bardakları alıp içindeki tüm tünellerin 3 boyutlu taramasını yaratan bir teknik kullanarak röntgen çekti. Bu, simülasyonlar oluşturmalarına ve karıncaların tünellerini yüzeyin daha da altına genişlettiklerinde kaydettikleri ilerlemeyi göstermelerine ve davranışlarında birkaç kalıp belirlemelerini sağladı.

Karıncalar, tünellerini bardakların iç kısmı boyunca kazdılar; mümkün olduğunca düz ve dik olarak, durma açısı olarak bilinen noktaya kadar. Bu, taneli bir malzemenin çökmeden önce yığılabileceği en dik açıdır. Araştırmacılar ayrıca tünellerin fiziği hakkında bir şeyler keşfettiler. Karıncalar toprak tanelerini çıkarırken, tünel içindeki ve çevresindeki parçacıkların tüm fiziksel etkileşimlerini değiştiriyorlar.

Peki ya ilk hipotezleri? Karıncalar gerçekten ne yaptıklarını biliyorlar mı? Araştırmaya göre öyle değil. Andrade, araştırmanın sonucuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Kumda sistematik olarak yumuşak noktalar aramadılar. Aksine, fizik yasalarına göre kazmak için çalıştılar” ifadelerini kullandı. Araştırma PNAS dergisinde yayınlandı.

Paylaşın