Kışın Kalp Krizi Riskini Azaltmanın 5 Etkili Yolu

Kış mevsimi birçok açıdan güzel olabilir ama kalbiniz için risklerin arttığı bir mevsim de olabilir. Soğuk havalar, kardiyovasküler sisteminize stres uygulayabilecek bir dizi fizyolojik değişikliği tetikler.

Haber Merkezi / Kış mevsimi, ayrıca kan damarlarını daraltarak kan basıncını artırır ve kalbinizin daha fazla çalışmasına neden olur.

Soğuk havaların kalp sağlığınızı etkilemesine izin vermeyin. İşte kış aylarında kalp krizi riskini azaltmanıza yardımcı olacak 5 etkili yol.

Kapalı ortamlarda bile aktif kalın: Düzenli egzersiz kalp sağlığı için çok önemli ve kış mevsimi hareketsiz kalmak için bir mazeret değil. Dans etmek, asansör yerine merdivenleri kullanmak veya sanal bir fitness dersine katılmak gibi, kapalı ortamlarda bile aktif kalmanın yollarını bulun.

Sağlıklı beslenin, susuz kalmayın: Kış mevsimi, genellikle doymuş yağlar ve ilave şekerler açısından zengin, rahatlatıcı yiyecekler tüketmeye neden olur. Ancak unutmayın bunlar kalp sağlığınızın düşmanlarıdır. Meyveler, sebzeler, tam tahıllar ve yağsız protein açısından zengin, kalp açısından sağlıklı bir beslenmeyi tercih edin.

Gün boyunca susuz kalmamaya öncelik verin. Dehidrasyon kanınızı kalınlaştırabilir ve kan pıhtılaşması riskini artırabilir, bu nedenle bardağınızı H2O ile dolu tutun.

Uykuya öncelik verin ve stresi yönetin: Kışın günlerin kısalması uyku düzenini bozabilir ancak her gece en az 7-8 saat kaliteli uykuya öncelik verin. Yeterli uyku kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur ve stres hormonlarını kontrol altında tutar; her ikisi de kalp sağlığı için oldukça faydalıdır.

Vücudunuzu dinleyin: Ani soğuğa maruz kalmamak için iyi giyinin ve kendinizi aşırı yormayın. Vücudunuzun sinyallerini dinleyin ve göğüs ağrısı, nefes darlığı veya baş dönmesi hissederseniz durun.

Sigarayı bırakın: Sigara içiyorsanız, bırakmak kalp krizi riskini azaltmak için atabileceğiniz en etkili adımlardan biri. Sigara içmek kan basıncını artırır, kan damarlarına zarar verir ve kardiyovasküler sistemin genel etkinliğini azaltır.

Paylaşın

Kalp Krizi Riskini Azaltmak İçin Ne Yapılmalı?

Kalp krizlerini ani ve yoğun bir olay olarak düşünmeye meyilliyiz; göğüse yapışarak yere düşmeyle sonuçlanır. Ancak gerçekte miyokard enfarktüsü olarak da bilinen kalp krizlerinin çoğu yavaş başlar ve genellikle belirtileri gözden kaçar.

Haber Merkezi / Bu belirtileri göz ardı etmek ölümcül olabilir. Daha sağlıklı bir yaşam tarzına yönelik değişiklikler kalp krizi geçirme riskini azaltabilir.

Sigarayı bırakma

Sigara içmek kalp krizi geçirme riskini artırmaktadır. Uzun süren bir alışkanlıktan kurtulmak zor olsa da, bunu profesyonel destekle yapmak mümkündür. Sigarayı bırakmakta güçlük çekiyorsanız, sigarayı bırakmak isteyenler için Sağlık Bakanlığı’nın ücretsiz programlarına başvurabilirsiniz.

Sağlıklı beslenme

Sağlıklı beslenme, yüksek kolesterol, diyabet ve obezite gibi risk faktörlerini kontrol ederek kardiyovasküler hastalıklarla savaşmaya yardımcı olabilir. Vitamin ve mineral bakımından zengin, lif oranı yüksek ve kalorisi düşük doğal yiyecekleri tercih edilmelidir.

Daha fazla sebze ve kepekli tahıllar, süt ürünleri, kümes hayvanları, balık, bitkisel yağlar ve kuruyemiş tüketilmeli. İşlenmiş gıdaların yanı sıra yüksek şeker içeriğine sahip yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalı.

Kolesterol seviyesi kontrol edilmeli

Yüksek düzeyde kötü kolesterol veya düşük düzeyde iyi kolesterol, damar duvarlarında kalp krizi riskini artıran yağ birikintilerinin birikmesi olan ateroskleroza yol açabilir. Kötü kolesterol düzeyini azaltmak için yüksek düzeyde doymuş yağ, trans yağ ve kolesterol içeren gıda alımı azaltılmalı. Düzenli egzersizle HDL kolesterol seviyesi (iyi kolesterol) yükseltilmeli.

Haftada 150 dakika egzersiz

Araştırmalar, haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapmanın kan basıncını, kolesterolü düşürmeye ve sağlıklı bir kiloyu korumaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Bunların hepsi kalp krizi riskinizi azaltmaya yöneliktir.

Sağlıklı bir kilo

Sağlıklı bir kiloyu korumanın ve kilo vermenin güvenli ve etkili yolu, düzenli egzersizle birlikte sağlıklı bir beslenme planı uygulamaktır.

Stresi azaltma

Genellikle sessiz katil olarak anılan stres, aşırı yemeyi tetikleyebileceği ve düşük kaliteli uykuyla sonuçlanabileceği için kalp hastalıklarına katkıda bulunabilir. Stres seviyesini yönetmeye yardımcı olacak yollar arasında hafif spor, kitap okuma, müzik dinleme, arkadaşlarla sohbet yer almaktadır.

Alkol alımının sınırlanması mümkünse bırakılması

Orta derecede alkol tüketimi kalp sağlığına zararlı olmasa da, çok fazla içmek kardiyomiyopati riskini artırabilir, yüksek trigliseritlere katkıda bulunabilir ve düzensiz kalp atışlarına neden olabilir.

Korunma tedaviden daha iyidir. Düzenli kalp taraması, potansiyel sorunları ve gizli kalp hastalığı risklerini belirlemeye yardımcı olabilir ve kalp krizi geçirme tehlikesi olmadan önce önlem almaya olanak tanır.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Bağırsak Hareketleri Kalp Krizinin İşareti Olabilir!

Kalp krizleri genellikle aniden ve beklenmedik bir şekilde gelmektedir. Bununla birlikte, vücudunuz yaklaşan bir kalp krizi veya gelecekte olabilecek kalp krizleri için belirtiler gösterir veya sinyaller gönderir.

Haber Merkezi / Böyle bir işarette, günlük bağırsak hareketlerinizin sıklığında bulunabilir. Bilim insanları, bağırsak hareketi sıklığı ile sindirim sistemi dışındaki başlıca vasküler ve vasküler olmayan hastalıklar arasındaki ilişkileri incelediler.

Bilim insanları bunun için, yaşları 30 ile 79 arasında değişen 487 bin 198 katılımcının verilerini analiz ettiler. Veriler, 2004 ve 2008 yılları arasında Çin genelinde 10 farklı coğrafi bölgeden katılımcıların kaydedildiği China Kadoorie Biobank’tan elde edilirken, katılımcılar ortalama 10 yıl boyunca takip edildi.

Bilim insanları, “günde bir kereden fazla” bağırsak hareketi olan katılımcıların, “günde bir kez” bağırsak hareketi olan referans grubuyla karşılaştırıldığında, iskemik kalp hastalığı (koroner kalp hastalığı olarak da adlandırılır) risklerinin daha yüksek olduğunu buldular. Koroner kalp hastalığı genellikle kalp krizi geçirmenin öncüsüdür.

Bağırsak hareketi eğilimi, kalp hastalığı ve kalp krizi geliştirme riskinin yüksek olması ile ilişkisinin yanı sıra, kalp yetmezliği, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, tip 2 diyabet ve kronik böbrek hastalığı gibi bir dizi başka kronik komplikasyonlarla da ilişkisi görüldü.

Bilim insanları, en düşük bağırsak hareketi sıklığının (haftada üç kereden az) aynı zamanda daha yüksek iskemik kalp hastalığı, iskemik inme ve kronik böbrek hastalığı riskleri ile ilişkili olduğunu buldular.

Paylaşın

Grip Kalp Krizini Tetikleyebilir Mi?

Grip size ne yapabilir? Kalp hastalığı durumunuz varsa, grip, hayati bir tehlike oluşturabilir. Grip kaynaklı stres, kalp krizine doğru ilerleyen olumsuz bir olaylar zinciri başlatabilir.

Haber Merkezi / Araştırmalar, kalp hastalığı olan kişilerin grip olduktan sonra kalp krizi geçirme olasılığının yaklaşık 10 kat daha fazla olduğunu gösteriyor.

Grip kalbinizi nasıl etkileyebilir?

Grip olursanız, bağışıklık sisteminiz virüsle savaşmak için agresif bir şekilde hareket eder. Bu tepki, kan basıncınızı yükseltir ve kalbinize fazladan baskı uygular.

Bu durumda, arterlerde plak oluşumu (mumsu, yağlı bir madde), yırtılmalara karşı giderek daha savunmasız hale gelir. Plak zayıflayıp kırıldığında, atardamarları tıkayan pıhtılar oluşabilir ve kalbe giden kan akışını bozabilir. Bir tıkanıklık kalp krizini tetikleyebilir.

Uzmanlar, mevcut bir kalp sorunu olan herkesin kardiyovasküler sisteminin gribin etkilerine maruz kalma olasılığının daha yüksek olduğunu söylüyor.

Grip başka ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir mi?

Konunun uzmanları, insanların genellikle gribi hafife aldığını belirterek, gribin, sadece soğuk algınlığı olmadığını ve ölümcül olabileceğini vurguluyorlar.

Gripten kaynaklanan olası komplikasyonlar;

  • Solunum yetmezliğine yol açabilen pnömoni ve bakteriyel pnömoni
  • Miyokardit (kalp kasınızın iltihabı) veya aritmi gibi ek kalp sorunları
  • İnme, aynı pıhtılaşma sürecinden geçerek kalp krizine neden olabilir
  • Ensefalopati (ciddi merkezi sinir sistemi hasarı)

En çok kim risk altındadır?

  • Kalp hastalığı da dahil olmak üzere diğer ciddi sağlık sorunları
  • Herhangi bir nedenle zayıflamış bağışıklık sistemi

Grip ile ilgili kalp sorunlarını önlemeye yönelik ipuçları

  • Grip aşınızı olun: Araştırmalara göre, yüksek risk grubundaysanız, mevsimsel grip aşısı olmak kalp krizi veya kalp durması  riskinizi önemli ölçüde azaltabilir
  • Hasta olan kişilerle temastan kaçının
  • Kalbinizi kontrol altında tutun: Kalp hastalığınız varsa, doktorunuzun önerdiği şekilde ilaç, diyet ve egzersizle durumunuzu dikkatli bir şekilde yönetin. Bu önleyici eylemler, genel bağışıklık sisteminizi güçlü tutmanıza yardımcı olacaktır
  • Grip benzeri semptomları göz ardı etmeyin: Özellikle yüksek risk grubundaysanız hemen doktorunuzla konuşun
  • Dinlenmek için zaman ayırın: Grip benzeri semptomlarınız varsa, dinlenmeye ve bol sıvı almaya zaman ayırın. Ne kadar uzun dinlenirseniz o kadar hızlı iyileşirsiniz.
Paylaşın

Felç Ve Kalp Krizi Riskini Artıran İki Faktör

Dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden inme (felç) veya kalp krizi ‘sessiz katiller’ olarak da adlandırılmaktadır. Bu iki sessiz katili önlemek için, hastalıkla ilişkili tüm risk faktörlerinin farkında olunmalıdır.

Haber Merkezi/ İnme, kol zayıflığı, sarkık yüz ve konuşma güçlüğü ile karakterize edilirken, kalp krizi göğüs rahatsızlığına, vücudun diğer bölgelerinde ağrıya, nefes darlığına ve soğuk ter, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi diğer belirtilere neden olabilir.

Kalp hastalığı ve inme için önde gelen risk faktörleri yüksek tansiyon, yüksek ve düşük lipoprotein (LDL) kolesterol, diyabet, sigara ve sigara dumanına maruz kalma, obezite, sağlıksız beslenme ve fiziksel hareketsizliktir.

Sosyal izolasyon ve yalnızlıkta hem kalp krizi hem de felç riskini yüzde 30 oranında artırabilir. Yayınlanan yeni çalışma, bu iki faktörün kalp krizi ve inme için ‘önemli’ belirleyicileri olabileceğini ortaya koydu.

Çalışmayı yöneten araştırmanın başkanı Crystal Wiley Cene, “Sosyal izolasyon ve yalnızlığın olumsuz sağlık sonuçlarıyla ilişkili olduğunu açıkça gösterdi” dedi ve ekledi: Sosyal bağlantısızlığın yaygınlığı göz önüne alındığında, halk sağlığı etkisi oldukça önemlidir.

Çalışma, sevilen birini kaybetme ve emeklilik gibi faktörler nedeniyle sosyal izolasyonun ve yalnızlığın yaşla birlikte artığını belirtiyor. Çalışma, ayrıca, yaşlı yetişkinlerin daha fazla risk altındayken, gençlerin de yalnızlık riski altında olduğunu ortaya koyuyor.

Harvard Üniversitesi’nin yaptığı başka bir araştırmada, 18-22 yaşları arasındaki Z Kuşağı üyelerinin, en yalnız kuşak olarak kabul edildi. Bunun, sosyal faaliyetlere daha az katılımın ve artan sosyal medya kullanımının bir sonucu olduğu belirtildi.

Cene, sosyal izolasyon ve yalnızlık birbiriyle ilişkili olsa da, aynı şey olmadığını söylüyor ve ekliyor: Bireyler nispeten izole bir yaşam sürdürebilir ve yalnız hissetmeyebilir ve tersine, birçok sosyal teması olan insanlar hala yalnızlık yaşayabilir.

Yalnızlık, yalnız kalmanın veya insanlarla çok az bağlantı kurmanın üzücü hissi iken, sosyal izolasyon, sosyal temasların olmaması veya insanlarla yüz yüze temas veya etkileşimin olmamasıdır. Bu nedenle, iki terim birbiriyle ilişkili olsa da, bir şekilde farklıdır.

Araştırmacılara göre, inme veya kalp krizi için güçlü risk faktörleri olabileceğinden sosyal izolasyon ve yalnızlık daha ciddiye alınmalıdır.

Cene, “Özellikle risk altındakiler için sosyal izolasyon ve yalnızlığın kardiyovasküler ve beyin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için program geliştirmeye, uygulamaya ve değerlendirmeye acil ihtiyaç var” dedi.

Kalp krizi ve inme riskini azaltmak için, sosyal izolasyon ve yalnızlığı dikkate almanın yanı sıra, yaşam tarzına da dikkat edilmelidir.

Kalp hastalığı ile ilişkili risk faktörlerinin çoğu, kişinin diyeti, aktivite düzeyi ve kişinin sağlıksız alışkanlıklarla da ilgilidir. Kalp hastalıkları ve felç riskini önemli ölçüde artırdığı için sigara veya alkol tüketiminden de uzak durulmalıdır.

Paylaşın

Her Gün Kahve İçmek Felç Riskini Yüzde 21 Azaltıyor

Güne bir fincan kahve içmeden başlayamayan kaç kişi var? Pek çoğumuz, sadece sabah değil, kendimizi enerjik ve uyanık tutmak için gün boyunca daha fazla kahve tüketiriz. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, her gün içtiğimiz kahve miktarının kalp krizi ve felç riskini etkilediğini ortaya koydu.

Haber Merkezi / 11 yıl süren araştırma, 468.629 katılımcıyı içeriyordu. Araştırmaya katılanlar, kahve tüketimlerine göre üç gruba ayrıldı: düzenli olarak kahve içmeyen, az veya orta düzeyde kahve tüketen ve çok fazla kahve tüketen.

Sonuçlar yaş, cinsiyet, kilo, boy, sigara içme durumu, fiziksel aktivite, yüksek tansiyon, diyabet, kolesterol düzeyi, sosyoekonomik durum, alkol alımı, et, çay, meyve ve sebze tüketimine göre ayarlandı.

Araştırmada, az ve orta derecede kahve tüketen kişilerin, kahve içmeyenlere kıyasla tüm nedenlere bağlı ölüm riskinin yüzde 12 daha düşük olduğunu ortaya koydu.

Ayrıca araştırmanın diğer bir çarpıcı sonucu da, az ve orta derecede kahve tüketen kişiler de, kardiyovasküler hastalıktan ölüm riskini yüzde 17 ve felç riskini ise yüzde 21 daha azalttığını buldu.

Görüntüleme analizi ile elde edilen bulgular da, günlük kahve tüket kişiler ve düzenli olarak kahve içmeyen kişiler karşılaştırıldığında, günlük kahve tüketenlerin daha sağlıklı büyüklükte ve daha iyi işleyen bir kalbe sahip olduğunu gösterdi. Bu, yaşlanmanın kalp üzerindeki zararlı etkilerini tersine çevirmekle ilgili.

Uzun vadede her gün 0,5 ila 3 fincan kahve içmenin, kalp sağlığımız ve genel sağlığımız üzerinde faydalı bir etkiye sahip olduğu bulundu. Her gün 0,5 ila 3 fincan kahveyi güvenle tüketebilirsiniz.

Ancak, her ay bir hafta gibi bir süre kahve içmeye de ara verin. Kahve tüketmek için doğru zamanın uyandıktan bir saat sonra ve yatmadan bir kaç saat önce olduğu söyleniyor.

Paylaşın

Kalp Krizi Gençlerde Neden Bu Kadar Yaygınlaştı?

Kalp krizi, kalp durması ve diğer kardiyovasküler hastalıklar dünya çapında önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor, ancak genç nüfus arasında kardiyovasküler problemi son zamanlarda oldukça artmış durumda. Doktorlar ve tıp uzmanları bu duruma henüz kesin cevaplar bulamamış olsalar da, buna yol açabilecek birkaç faktör üzerinde duruyorlar.

Haber Merkezi / Kalp krizi veya miyokard enfarktüsü, atardamarlarda oluşan bir tıkanıklık sonrası kalbe giden kan akışının engellenmesi sonucu oluşur. Kalp krizlerinin çoğu ölümcül olabilir, bu nedenle ortaya çıktıklarında acil tıbbi bakıma ihtiyaç vardır.

Gençlerde kalp krizine ne yol açar?

Kardiyovasküler hastalıklar çok eski zamanlardan beri var olmuştur. Son zamanlarda teşhis edilen veya keşfedilen bir şey değil. Bununla birlikte, yaşlı nüfusu ve önceden kalp rahatsızlığı olanları hedef alan kalp hastalıkları, genç nüfusu da etkilemenin bir yolunu bulmuş gibi gözüküyor. Bu durum endişeleri arttırdı.

Uzmanlara göre temel nedenler;

  • Bilinçsizce yapılan spor
  • Sağlıksız beslenme

Egzersiz ve sağlıklı beslenme yeterli mi? Yoksa genetik faktörler rol oynuyor mu?

Sağlıklı bir yaşam tarzının kardiyovasküler hastalıkları engelleyebileceğine ve ayrıca diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve hiperglisemi gibi diğer kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltabileceğine şüphe yoktur. Düzenli egzersiz ve sağlıklı bir beslenme, hastalıkları uzak tutmada kesinlikle hayati bir rol oyuyor.

Bununla birlikte, genç nüfus içerisinde artan kalp hastalıkları, göründüğünden daha fazlasının olduğunu düşündürüyor. Kardiyovasküler hastalığı tamamen önlemek için yapılabilecek pek bir şey yoktur, ancak risk faktörleri hafifletilebilir.

Stres ve kaygı;

Kardiyovasküler hastalıklar genellikle stres ve kaygı ile ilişkilendirilmiştir. Araştırmalar, uzun süreli stresten kaynaklanan yüksek kortizol düzeylerinin, bir kişiyi yüksek kan kolesterolü, trigliserit, kan şekerine daha yatkın hale getirebileceğini ve hipertansiyon riskini artırabileceğini ileri sürmektedir. Uzmanlara göre, bunlar kalp hastalığı için yaygın risk faktörleridir.

Günümüz toplumunda gençler çok fazla strese sahipler; iş ve eğitim stresi, yaşam tarzı ile ilişkili stres. Ayrıca, sigara ve alkol tüketimi, sağlıksız beslenme alışkanlıklarını da bu duruma olumsuz katkı sağlayan faktörler arasında sayabiliriz.

Önleyici tedbirler;

Önlemek tedaviye ihtiyaç duymaktan daha iyidir. Bunun için yapabilecekleriniz var;

  • Hareketsiz yaşam tarzı değiştirin, mutlaka egzersiz ve yürüyüş yapın
  • Şeker tüketimini azaltın veya sınırlayın
  • Sağlıksız yağlardan uzak durun
  • Sigara ve alkolü bırakın
  • Sağlıklı yiyecekler tüketin
  • Düzenli ve yeterli uyuyun
Paylaşın

Kalbinizin Acı Çektiğine Dair Uyarı İşaretleri

Tarihsel süreç içerisinde, ileri teknolojinin ve gelişmiş tesislerin ortaya çıkmasıyla, kalp rahatsızlıklarını tanımlamanın ve yönetmenin yolları hakkında daha bilinçli ve daha bilgili hale geldik. Kalp durması ve kalp krizi, en yaygın ancak ölümcül kalp komplikasyonlarından bazılarıdır.

Haber Merkezi / Bununla birlikte, ne zaman harekete geçeceğimizi bilmemiz son derece önemlidir. İşte dikkat etmeniz gereken bazı uyarı işaretleri.

Aşırı kaygı ve kalp çarpıntısı;

Kalp rahatsızlıkları olan kişiler anksiyete nöbetleri ve kalp çarpıntısı yaşayabilirler. Araştırmalar, hayatlarının çok erken dönemlerinden itibaren aşırı kaygı problemi olan kişilerin, kalp hastalığına daha yatkın olduğunu göstermiştir.

Anksiyete, stresli bir yaşam tarzının veya zihinsel sağlık bozukluklarının bir sonucu olabilir. Düzensiz kalp atış hızına sahip kişilerin genellikle kalp komplikasyonları riski altında olma olasılığı daha yüksektir.

Kola doğru yayılan ağrı;

Birçok insan, kalp krizi geçirmeden önce, göğsün merkezinde birkaç dakikadan fazla süren ağrı ve rahatsızlık bildirmiştir. Sol kol ağrısı, kalp krizinin en sık görülen semptomlarından biridir.

Mide bulantısı ve iştah kaybı;

Hazımsızlık, karın ağrısı, mide bulantısı ve iştahsızlık sorunları kardiyovasküler hastalıklarla ilişkilendirilmiştir. Bu semptomlar yaygın gastrointestinal rahatsızlıklar gibi görünse de, dikkatli olunmalı ve dikkat edilmelidir.

Baş dönmesi veya bilinçsiz düşme hissi;

Kalp, kanı iyi pompalamadığında ve beyne giden kan azaldığında, baş dönmesi ve bilinç kaybı olabilir. Böyle bir durum yaşadığınızda, doktorunuzla iletişime geçmeniz ve kalbinizi muayene ettirmeniz önemlidir.

Ciltteki renk değişimi;

Cildiniz ayrıca kalbinizin ne kadar iyi çalıştığı hakkında çok şey ortaya koyabilir. Kalbinizin yeterince kan pompalamaması durumunda ciltte renk değişimleri olabilir. En sık görülen belirti olmasa da, ciltteki renk değişiminin kaynağını ayırt etmek için doktorunuza başvurun.

Paylaşın

Kalp krizi geçirdiğinizi düşünüyorsanız ne yapmalısınız?

Kalp krizi genellikle 15 dakikadan fazla göğüs ağrısına neden olur. Bazı kişilerde hafif göğüs ağrısı varken bazılarında daha şiddetli ağrı vardır. Rahatsızlık genellikle bir basınç veya göğüs ağırlığı olarak tanımlanır, ancak bazı kişilerde hiç göğüs ağrısı veya baskı yoktur. Kadınlar mide bulantısı, sırt veya çene ağrısı gibi daha belirsiz semptomlara sahip olma eğilimindedir. Bazı kalp krizleri aniden vurur, ancak çoğu insan saatler veya günler öncesinden uyarı işaretlerine sahiptir.

Haber Merkezi / Çoğu zaman, kalp krizi sadece hafif bir rahatsızlık ve ağrı ile yavaş başlar, vurmadan önce uyarı işaretleri verir. Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşarsanız, hemen 112’yi arayın veya birinden hemen 112”yi aramasını isteyin.

Kalp krizinin belirtileri şunlar olabilir;

  • Göğüste, özellikle de merkezde, birkaç dakikadan fazla süren veya gelip giden rahatsızlık. Rahatsızlık, ağırlık, dolgunluk, sıkışma veya ağrı gibi hissedilebilir
  • Kollar, sırt, boyun, çene veya mide gibi vücudun üst kısımlarında rahatsızlık. Bu, ağrı veya genel bir rahatsızlık gibi hissedilebilir
  • Nefes darlığı; Bu, göğüs rahatsızlığı olsun veya olmasın gelebilir
  • Soğuk terleme, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi veya baş dönmesi gibi olağandışı hisler. Kadınların bu tür semptomları yaşama olasılığı erkeklerden daha fazladır.

1. Birinin ambulans çağırmasını sağlayın; Etrafta başkaları varsa, acil tıbbi hizmet çalışanları gelene kadar yanınızda kalmalarını söyleyin. Birinden sizi arabasıyla hastaneye götürmesini istemenin aksine, 112’yi aramak genellikle acil bakım almanın en hızlı yoludur.

2. aspirin alın; Hala bilinciniz yerindeyse, elinizde varsa normal dozda aspirin alın. Aspirin, kanın pıhtılaşmasını yavaşlatır. Kalp krizi sırasında aspirin kanın pıhtılaşmasını yavaşlatır ve oluşabilecek kan pıhtılarının boyutunu en aza indirir.

Kalp krizini durdurmanın hızlı bir yolu var mı?

Hayır, hastanede acil tıbbi tedavi görmeden kalp krizini durdurmanın hızlı bir yolu yoktur. İnternette birçok “hızlı” kalp krizi tedavisi bulacaksınız. Ancak, bu “hızlı” tedaviler etkili değildir ve acil tıbbi tedaviyi geciktirerek tehlikeli olabilir.

Kalp krizi ile ilişkili risk faktörleri nasıl azaltılır?

Yaşlanma, cinsiyet (erkekler daha yüksek risk altındadır) ve kalıtım gibi tüm kalp krizi risk faktörlerini kontrol edemezken, kontrol edebileceğiniz bazı faktörler vardır. Kalp krizi riskinizi önlemek için:

  • Sigarayı bırakın ve sigaraya maruz kalma oranınızı en aza indirin
  • Beslenmenizi değiştirerek, kilo vererek, ilaç alarak veya bunların bir kombinasyonunu yaparak yüksek kan kolesterolünüzü ve yüksek tansiyonunuzu kontrol altına alın
  • Her gün fiziksel olarak aktif kalın
  • Fazla kilolu veya obezseniz kilonuzu kontrol edin
  • Şeker hastalığınız varsa, tedavi planınıza sadık kalarak ve kan şekerinizi yöneterek dikkatli olun
  • Derin nefes alma veya yoga gibi rahatlama tekniklerini uygulayarak hayatınızdaki stresin üstesinden gelin veya konuşma terapisini deneyin
  • Alkol tüketiminizi sınırlayın
  • Çeşitli vitamin ve mineraller açısından zengin, sağlıklı ve dengeli bir diyet yapın
Paylaşın

Kalp Krizi nedir? Belirtileri, Tedavisi

Miyokard enfarktüsü olarak da adlandırılan Kalp Krizi, kalbi oksijenle besleyen kan akışının kesilmesi ve kalp kasının ölmeye başlaması durumudur. Ani ve şiddetli olan Kalp Krizi uyarı işaretlerinden herhangi birini yaşarsanız, yardım almak için beklemeyin.

Göğüs kafesinde, göğsün orta çizgisinden biraz sola doğru bulunan ve hayati önem taşıyan kalp, kaslı bir yapıya sahiptir. Günde ortalama 100 bin kez kasılarak neredeyse 8000 litre kanı dolaşıma pompalayan organın erkeklerde ağırlığı 340 gram, kadınlarda ise 300-320 gram kadardır. Kalp yapısında oluşan herhangi bir bozukluk nedeniyle kalp kapak hastalıkları, kalp kası hastalıkları, koroner kalp hastalıkları, kalbin iltihabi hastalıkları ve kalp krizi gelişebilir. Ani ölümle sonuçlanan kalp hastalıklarının başını %75-80 oranıyla kalp krizi çeker.

Nedenleri;

Kalp krizi nedenleri içinde en önemli nokat, kolesterol plaklarının arter duvarına birikmesi (ateroskleroz) dir. Bu durum sonucunda damar duvarlarında sertleşme meydana gelecek ve arter iç kanalı daralacaktır. Daralan damarlar vücuda yeterince kan akışı sağlayamazsa, kalp kasına yeterli oranda oksijenli kan gidemez. “Kalp krizi neden olur” sorusuna verilecek diğer yanıtlar arasında sağlıksız beslenme, aşırı stres, genetik yatkınlık ya da sigara öncelikli nedenler olarak sayılabilir.

Pek çok insanlar koroner damarlara yağ ya da plak birikimi yıllar boyunca sessiz şekilde devam eder. Üst üste eklenen faktörler zamanla damarların tıkanmasına neden olurken, özellikle sigara kullanımı bu konuda hızlandırıcı etki olarak rol oynar. Sigara kullanan kadın ve erkek fark etmeksizin kalp krizi riski 3 kat daha fazladır.

Kalp krizinin diğer bir nedeni de kötü kolesterol olarak tanımlanan LDL oranının yüksek olmasıdır. Bu tür kolesterolü en alt seviyede tutmak için işlenmiş et (salam, sucuk, sosis), kırmızı et, midye, kalamar, kızartma, sakatat, krema, mayonez, tam yağlı ürünler ve tereyağı gibi gıdalardan uzak durulması gerekir.

Şeker hastalığına sahip olmak da kalp krizi riskini artırabilir. Yapılan araştırmalara göre, şeker hastalığı bulunan kişilerin daha sık kalp krizine yakalandıklarını ortaya koymaktadır. Şeker hastalığı, damar duvarlarındaki esnekliği yok eder, kandaki pıhtılaşma seviyesini artırır ve damar iç yüzeyindeki hücrelerin daha kolay hasar almasına neden olur. Bunların yanı sıra fiziksel aktivite azlığı ve sağlıksız beslenme gibi durumlar da eklenince kalp krizi riski ortaya çıkar.

Kalp krizinin diğer nedenleri şöyle sıralanabilir:

  • Yüksek tansiyon (hipertansiyon)
  • Obezite
  • Fiziksel aktivite azlığı
  • Doğuştan getirilen kalp hastalıkları
  • Yaş (kadınlarda >55, erkeklerde >45)

Belirtileri;

Kalp krizi bazen filmlerde gördüğümüz gibi ani ve yoğun belirtiler gösterir. Ancak bazen belirtiler yavaş bir şekilde başlar, hafif bir ağrı ve rahatsızlık hissedilir. Kalp krizinin en sık görülen belirtileri şunlardır:

  • Göğüs ağrısı; Kalp krizine bağlı göğüs ağrısı genellikle göğsün orta kısmında, baskı, sıkışma tarzında şiddetli bir ağrı şeklinde tarif edilir. Genellikle birkaç dakikadan uzun sürer veya gidip gelen bir ağrı şeklinde hissedilebilir. Bu ağrı kollara, sırta, boyna, çeneye ve mide üzerine doğru yayılım gösterebilir
  • Nefes darlığı; Göğüs ağrısına eşlik eden, bazen de tek başına görülen nefes darlığı bir kalp krizi belirtisi olabilir.
  • Terleme
  • Bulantı
  • Kusma
  • Baş dönmesi

Kadınlarda kalp krizi belirtileri;

  • Kalp krizi dendiğinde aklımıza filmlerdeki aniden ellerini kalbinin üzerine koyup acıyla yere yıkılan erkekler gelir. Ancak gerçek hayatta kalp krizi geçiren kişi bir kadın da olabilir ve belirtiler bu kadar belirgin olmayabilir
  • Kadınlarda da kalp krizinin en sık görülen belirtisi göğsün orta kısmında hissedilen şiddetli ağrı/basınç olmakla birlikte, bazen bu belirti kadınlarda görülmeyebilir
  • Bunun yerine nefes darlığı, göğsün alt kısmı veya karnın üst kısmında ağrı, sırtta veya çenede ağrı, aşırı yorgunluk, bayılma, bulantı ve baş dönmesi gibi belirtiler görülür

Kalp krizi nasıl oluşur?

Kalp krizinin altında yatan temel neden damar duvarına biriken kolesterole bağlı oluşan plakların yırtılmasına bağlı oluşan pıhtıdır. Bu durum sonucunda damar tıkanarak kalp kasının kan ihtiyacı karşılanamamaktadır. Kalp kası hücreleri ölmeye başlayarak tıkalı bölgede kalp kası fonksiyonunu kaybetmektedir. Her geçen saniye kaybedilen kalp kası hücresi demektedir. Dolayısıyla kalp krizine erken müdahale hayati öneme sahiptir.

Tedavisi;

Kalp krizi acil bir durumdur ve belirtiler ortaya çıktığında mutlaka tam teşekküllü bir hastaneye başvurulması gereklidir. Kalp krizi ile ilgili ölümlerin büyük bir çoğunluğu kriz başladıktan sonraki ilk birkaç saat içinde gerçekleşir. Bu nedenle hastaya tanının hızlı koyulması ve müdahalenin doğru yapılması hayati önem taşır. Kalp krizi geçiriyorsanız hemen bir yakınızı ve hastaneyi arayarak durumunuzu bildirin.

Su haricinde herhangi bir yiyecek, içecek ve ilaç tüketmeyin. Ambulans gelinceye kadar ayaklarınızı kalp seviyenizin üzerine kaldırarak bekleyin. Kalp krizi nedeniyle acile gelen hastaya gerekli acil tedaviler uygulandıktan sonra hasta kardiyoloji uzmanına yönlendirilir. Doktor gerekli gördüğü durumda hastanın damarlarını kontrol etmek amacıyla anjiyo yapabilir. Anjiyo sonucuna göre ilaçla tedavi ya da cerrahi işlem olup olmayacağı doktor tarafından belirlenir.

İkinci bir kalp krizi yaşamamak için…

  • Sigara ve puro, pipo gibi tüm tütün kullanma alışkanlıklar terkedilmelidir. Kalp krizi geçiren bir kişinin tütüne devam etmesi, ikinci bir kriz riskini en az 2-3 kat arttırır
  • Daha hareketli olmaya özen gösterilmelidir. Düzenli egzersiz programları stres ve depresyonu azaltacağı; kiloyu, kolesterolü ve tansiyonu dengede tutmaya yardımcı olacaktır
  • İlaçlar doktor kontrolünde ve düzenli olarak alınmalıdır. Oluşabilecek en küçük bir sorunda mutlaka doktorla iletişime geçilmelidir
  • Sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Bu sayede kişi hem daha çabuk iyileşir, hem de kilosunu kontrol altında tutar ve kan kolesterol düzeyi ile tansiyonun yükselmesini önlemiş olur
  • “Ben nasılsa ilaç kullanıyorum, bana bir şey olmaz” yanılgısına asla düşülmemelidir. Çünkü yaşam tarzı değişiklikleri, kalp sağlığı açısından en az ilaçlar kadar önemlidir

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Paylaşın