İBB Başkanı İmamoğlu: Bu Dönem Gitmeye Niyetimiz Yok

Katıldığı bir etkinlikte yerel seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunan İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Belediye Başkanı seçimle gelir, seçimle gider. Bizim bu dönem gitmeye niyetimizi yok onu söyleyeyim de” dedi ve ekledi:

“Biz önce sizin gönlünüzdeki sevgi ve saygıya talibiz, oy sonradan gelir. Bize vereceğiniz her oy bizi daha da güçlendirir. Ben sizin emanetçinizim sizin her kuruşunuza sahip çıkacağım. Bizim bütçemiz bereketli bütçe, israfa, ranta, parayı çarçur etmeye son.

Bu şekilde işimize son gaz devam edeceğiz. İstanbul için başta deprem meselesi için daha büyük hedefler koyacağız. Yeni dönemde yüzbinlerce yurttaşımızı güvenli konutlarına kavuşturmak için kolları sıvadık, bu göreve talip olduğumu bir kez daha söylüyorum.”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, KİPTAŞ Kartal Kaper Sitesi yer belirleme kura töreninde açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, yerel seçimler ve olası İstanbul depremine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Bu hızla devam edersek 80 yıl da geçse İstanbul’u depreme hazırlayamayacağımızı gördük. Başka yöntemler devreye aldık. Bu işler böyle olmayacak hızlı olmak zorundayız. Ama hızlı olmak hata yapmak demek değildir. Ben her birinizin yuvasının sağlam olmasıyla kafamı yastığa daha rahat koyabiliriz.

Bir kanuna, hukuksal zemine ihtiyacımız var. Bütün kurum ve kuruluşların birlikte çalışmasına ihtiyacımız var. Kamu bankaları kapılarına sonuna kadar açmalı. Bu işin partisi, siyaseti olmaz. Ben bunu görüyorum ve ayıplıyorum ama bunun üstesinden geleceğiz.

Kiptaş, sabit taksitle sosyal konut üreten tek kurum oldu. Hızlı tarama yöntemini bakanlığa da önerdik ama önemsiz buldular. 113 bin yapıyı ziyaret ettik, 35 bine yakınında inceleme yapma zorunluluğu doğdu. Seçim dönemi iş açıklayan, proje açıklayan, finans kaynaklarını açıklayan anlayıştan utanıyorum.

İstanbul Belediye Başkanlığı kimin? 16 milyon İstanbullunun. Belediye Başkanı seçimle gelir, seçimle gider. Bizim bu dönem gitmeye niyetimizi yok onu söyleyeyim de… Biz önce sizin gönlünüzdeki sevgi ve saygıya talibiz, oy sonradan gelir. Bize vereceğiniz her oy bizi daha da güçlendirir. Ben sizin emanetçinizim sizin her kuruşunuza sahip çıkacağım.

Bizim bütçemiz bereketli bütçe, israfa, ranta, parayı çarçur etmeye son. Bu şekilde işimize son gaz devam edeceğiz. İstanbul için başta deprem meselesi için daha büyük hedefler koyacağız. Yeni dönemde yüzbinlerce yurttaşımızı güvenli konutlarına kavuşturmak için kolları sıvadık, bu göreve talip olduğumu bir kez daha söylüyorum.”

Paylaşın

İmamoğlu’ndan “Yerel Seçimler” Açıklaması: Çalışmalar Hassas Şekilde İlerliyor

Yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hem genel merkezimizde hem İstanbul İl Başkanlığımızda ve elbette bizim Büyükşehir Belediyemiz olarak geçirdiğimiz 4 buçuk – 5 yıldaki deneyimlerimizi aktardığımız çalışma merkezlerimiz var. Bu anlamda çok hassas ilerlendiğini biliyorum” dedi ve ekledi:

“Her yerde hem vatandaşlarımızla iyi diyalog kurabileceğine inandığımız güçlü adayların oluşması yönünde çalışan heyetler söz konusu. Aynı zamanda partimizin kurum ve kuruluşlarının sonrasında da güçlü bir yönetim kabiliyetini bütün İstanbul’a yaygınlaştıracak bir tasarım içerisinde çalışmalarının olduğunu biliyorum. Dün itibariyle de parti meclisimizin takdiri ile İstanbul’da, Fatih’te, Mahir Polat arkadaşımız, Pendik’te de Tarık Balyalı arkadaşımız adaylığa layık görüldüler.”

İmamoğlu açıklamasının devamında, “Kendilerine başarılar diliyoruz. Umut ederim ki çok geçmeden, yıl bitmeden bu üç ayın en güçlü şekliyle hızlıca adaylar belirlenir. CHP’nin yönetmediği ama nüfusu fazla olan ilçeleri de çok önemsiyorum. Hızlıca adaylar belirlenir, bu yönde çalışmaların sürdüğünü biliyorum. Hassasiyetle süreci yöneten bütün kurumlarımıza, il başkanlığımıza, çok kıymetli genel başkanımız Özgür Özel’e İstanbul adına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükada’da Nizam Camisi’nin açılış törenine katıldı. Cami açılışı öncesi vatandaşlarla sohbet eden İmamoğlu, Cuma namazının kılınmasının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Gazete Pencere’nin aktardığına göre; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu açıklamasında, “Camilerimiz çok önemli. Buralarda insanlar caminin içine girdiği anda her yönüyle eşitlenirler. Yan yana aynı safta dualarını ederler. Yaratanına sığınırlar. Böylesi maneviyatı yüksek olan camilerimizin de her yönüyle topluma sağlıklı ve güzel mesajlar verebilmesini hep önemsemişimdir. Tarih boyunca İstanbul’da var olan çok önemli, çok kıdemli, çok farklı izleri olan mimarlık eserleri var.

Bunun yanı sıra bazen mahalle içinde bazen bir sokakta oranın yaşayanlarının ihtiyacını görecek boyutta yapılan naif, çevresiyle uyumlu, çevreci ve çok nadide eserler de var. Geçmişten bugüne hem Osmanlı hem Cumhuriyet döneminin bu anlamda çok güzel eserlerini İstanbul’umuzda görebilirsiniz. Büyükada’nın da çok önemli bir özelliği var. Burası aynı zamanda bütün inançların bir arada yaşadığı çok özel bir coğrafya.

Burada sonsuz bir saygıyı görürsünüz. Her inançtan insanın birbirine olan sevgisini ve komşuluğunu yaşarsınız. Bu bağlamda da bugün bu açılan camiye her cemaatten, her inançtan insanlarımız gelecektir. Buraya gelirken hepsiyle selamlaştık. Lokmayı bizlerle birlikte paylaştılar. İstanbul’un Adalar gibi çok farklı semtleri ve mahalleleri de var bu yönüyle. O bakımdan bu caminin bütün komşuları ve inançlarıyla birlikte Adalar’da açılması da bizim için çok kıymetli” dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan İBB Başkanı İmamoğlu, kendisine yöneltilen yerel seçimler ile ilgili sorulara, “Hem genel merkezimizde hem İstanbul İl Başkanlığımızda ve elbette bizim Büyükşehir Belediyemiz olarak geçirdiğimiz 4 buçuk – 5 yıldaki deneyimlerimizi aktardığımız çalışma merkezlerimiz var. Bu anlamda çok hassas ilerlendiğini biliyorum. Her yerde hem vatandaşlarımızla iyi diyalog kurabileceğine inandığımız güçlü adayların oluşması yönünde çalışan heyetler söz konusu. Aynı zamanda partimizin kurum ve kuruluşlarının sonrasında da güçlü bir yönetim kabiliyetini bütün İstanbul’a yaygınlaştıracak bir tasarım içerisinde çalışmalarının olduğunu biliyorum.

“Başkanımız Özgür Özel’e İstanbul adına teşekkür ediyorum”

Dün itibariyle de parti meclisimizin takdiri ile İstanbul’da, Fatih’te, Mahir Polat arkadaşımız, Pendik’te de Tarık Balyalı arkadaşımız adaylığa layık görüldüler. Kendilerine başarılar diliyoruz. Umut ederim ki çok geçmeden, yıl bitmeden bu üç ayın en güçlü şekliyle hızlıca adaylar belirlenir. CHP’nin yönetmediği ama nüfusu fazla olan ilçeleri de çok önemsiyorum. Hızlıca adaylar belirlenir, bu yönde çalışmaların sürdüğünü biliyorum. Hassasiyetle süreci yöneten bütün kurumlarımıza, il başkanlığımıza, çok kıymetli genel başkanımız Özgür Özel’e İstanbul adına teşekkür ediyorum” diyerek cevap verdi.

Paylaşın

İYİ Parti’de “İBB Meclisi” Krizi: Bütün Üyeler Disipline Sevk Edildi

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, “İYİ Partimizin İBB Grup Başkanvekilinin istifası, dün bir araya geldiğimiz bir toplantının ardından bizzat şahsım tarafından istenmiş ve İbrahim Özkan da bu doğrultuda görevinden istifa etmiştir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Buna rağmen bazı İYİ Parti İBB Meclis Üyelerinin, bilgim dışında ve teamüllere aykırı olarak kendisini yeniden Grup Başkanvekili seçmesi kabul edilemez. Bu doğrultuda, bu kararın altında imzası bulunan bütün İBB Meclis Üyelerinin “kesin ihraç” talebiyle disipline sevk edilmiştir.”

Meral Akşener’in talebi üzerine istifa eden İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, İYİ Partili meclis üyelerinin oylarıyla yeniden Grup Başkanvekili seçildi.

İYİ Parti İBB Meclis üyelerinin, teamüllere aykırı şekilde İbrahim Özkan’ı yeniden Grup Başkanvekili olarak seçmelerinin ‘kabul edilemez’ olduğunu ifade eden İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, bu kararın altında imzası olan meclis üyelerinin ihraç talebiyle disipline sevk edildiğini belirterek şu açıklamayı yaptı:

“İYİ Partimizin İBB Grup Başkanvekilinin istifası, dün bir araya geldiğimiz bir toplantının ardından bizzat şahsım tarafından istenmiş ve İbrahim Özkan da bu doğrultuda görevinden istifa etmiştir. Buna rağmen bazı İYİ Parti İBB Meclis Üyelerinin, bilgim dışında ve teamüllere aykırı olarak kendisini yeniden Grup Başkanvekili seçmesi kabul edilemez. Bu doğrultuda, bu kararın altında imzası bulunan bütün İBB Meclis Üyelerinin “kesin ihraç” talebiyle disipline sevk edilmiştir. ”

İbrahim Özkan, partisinin 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlerde ittifak yapmama kararını eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştı:

“Teşkilatlara rağmen siyaset yapılmaz. Genel İdare Kurulu’nun vermiş olduğu bir karar var. Bu karar nasıl değiştirilebilir. Ayetleri tefsirciler tartışabiliyor. Genel İdare Kurulu, Genel Başkana yetki verdi. Şuan böyle bir yetki yok. Bence istişare kanallarının kapanması diye bir şey yok. 20 Şubat’a kadar bu süreç devam edebilir. Somut bir öneri getirilirse, Genel Başkan nezaketli bir insan. Genel kanaat işbirliği yapılması yönündedir.”

Salim Ensarioğlu’da disipline sevk edilmişti

Dün de İYİ Parti Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu, sosyal medyadaki Şeyh Said paylaşımları nedeniyle disipline sevk edilmişti. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Ensarioğlu’nun “İYİ Parti’nin kuruluşundaki temel değerlerini ve bugüne kadar sürdürdüğü siyasi mücadele ve tutumunu yok sayan açıklamalarının asla kabul etmediklerini” dile getirmişti.

Zorlu, “Milli Mücadelenin ruhuna ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesinin ortaya koyduğu tarihi ve milli gerçeklere aykırı paylaşımını reddediyoruz. Böyle bir anlayışın partimizle hiç bir ilişkisi yoktur ve bundan sonra da olamayacaktır. Söz konusu paylaşımla alakalı, genel başkanımızın talimatlarıyla, gereken disiplin süreci ivedilikle başlatılmıştır” demişti.

Ensarioğlu Şeyh Said’in isminin Diyarbakır’da bir bulvara verilmesine ilişkin başlayan tartışmalar hakkında şunları söylemişti: “Son günlerde Diyarbakır’da bir bulvara bölgemizin en önemli değerlerinden Şeyh Said efendinin isminin verilmesi üzerinden başlayan tartışmalarda bölgenin toplumsal ve dini değerlerinden birine dönüşen Şeyh Said’e yönelik ithamları şiddetle reddediyorum.

Bu tür ithamları ifade edenler toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmek dışında herhangi bir amaca hizmet etmeyenlerdir. Biz toplumun tüm değerlerine saygı ve hürmeti bir hafıza barışı olarak görüyoruz. Bu minvalde daha önce de defalarca dile getirdiğim üzere Şeyh Said gibi büyük değerlere dönüşen Beddiüzzaman Said Nursi ve Seyid Rıza’nın da mezar yerlerinin açıklanması hafıza barışına hizmet edecektir.

Anılan değerlerin mezar yerleri aleni bir değer iken devlet sırrı diye ifadelendirilmesi akla ziyan olmakla beraber hafıza barışına hizmet etmemektedir. Ülkemizde öncelikli olarak bir hafıza barışından başlanıp huzur ikliminin kalıcı olarak sağlanmasının tüm kesimlerin dahli ile mümkün olabileceği inancının kırılmasına müsade etmeyeceğimizi ilgili taraflar bilmelidir. Ayrıca bu inancı taşıyan ilgili kamuoyunun taşıdığı bu inancını daha yüksek bir sesle dile getirmesini temenni ediyorum.”

Paylaşın

İBB Başkanı İmamoğlu: İstanbul’u Mahvetmelerine İzin Vermeyeceğiz

Katıldığı bir etkinlikte konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul öyle bir şehir ki, binlerce yıldır insanların taş üstüne taş koyarak, kendi kültürlerini birbirine karma hale getirerek bize öyle bir medeniyet bırakmışlar ki… Burada öyle kişisel beton hayalleriyle, kanal hayalleriyle İstanbul’u mahvetmeye hiç kimse izin vermedi, vermeyecek” dedi ve ekledi:

“Bu bakımdan biz, bu şehre dair çölün ortasında kurulmuş bazı şehirlerden ilham alarak, burada hayal kurmayı kendine vazife edinenlerle değil, bu şehirde binlerce yıllık kültürün, biriken insanlığın ortaya koyduğu eserlerle gurur duyan ve İstanbul’da hayallerini güçlendiren, İstanbul’la birlikte hayal kuran yeni bir akılla bu şehri yönettik ve yönetmeye devam edeceğiz. Bizim en derin aklımız, İstanbul’da bulunan 16 milyon kıymetli İstanbullunun aklıdır. Biz, o akla itibar ediyoruz.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), turizmde yeni nesil iletişim stratejileri kapsamında “Visit İstanbul” web portalını hayata geçirdi. Visit İstanbul ile birlikte, “İstanbul Creators Club Platformu” ve dünyanın ilk yapay zeka rehberi uygulaması da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla, özel bir otelde düzenlenen etkinlikle tanıtıldı.

Bilgilendirici video gösterimleriyle başlayan tanıtım toplantısında ilk olarak, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Rızvanoğlu ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Yeliz Yücel tarafından, “Kültürel Mirasa Engelsiz Erişim” konulu sunum gerçekleştirildi.

Birgün’ün aktardığına göre; Sunumun ardından konuşan İmamoğlu, “Bizler, İBB olarak, turizm vizyonumuzda 2029 yılına dek hedefimiz; kentimize gelecek turist sayısını artırırken her bir ziyaretçinin İstanbul’da geçirecekleri zamanı uzatmak, böylece şehrimizin ekonomisine de katkı sağlamak” dedi.

“Bu hedefe ulaşmak için turizm sektörü ile iletişimimizi güçlendirmemiz gerektiğini düşünerek, 2019 yılında İstanbul Turizm Platformu’nu kurduk” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti: “Turizm Platformumuzun sektörle yaptığı birebir çalışmalar yanında, Turizm Müdürlüğümüz de belediye içinde güçlü bir mekanizma olarak plan ve programlarına devam ediyor.

Bu kapsamda yaptıkları çalışmalar ve ürettikleri projelerin detaylarını kamuoyu ile paylaşan İmamoğlu, “Bunun yanı sıra yerel ortaklıklara da önem veriyoruz. Bu doğrultuda 11 büyükşehir belediyesi olarak bir araya gelip, turizm konusunda çalıştaylar da düzenliyoruz. Bu çalıştaylar sonucunda eko-turizme ve kırsal turizme yatırım yapmamız gerektiğini gördük. İstanbul, kültür turizmi konusunda dünya ölçeğinde benzersiz bir konumda yer alıyor. İBB Miras tarafından şehre kazandırdığımız kültürel mirasımız hem İstanbullulara hem de yabancı ziyaretçilere zengin bir içerik sunuyor. İstanbul’un kültürüne ve sanatına yaptığımız yatırımlar artarak devam edecek, ancak alternatif turizm türlerini de geliştirmemiz gerektiğini görüyor ve bu konuda çalışmalar yürütüyoruz. Spor, sağlık, kongre ve eğitim turizmi konusundaki yatırım planları da çalışmalarımız arasında.

“Bugün tanıtımını yaptığımız Visit İstanbul, İstanbul’un dünyaya açılan kapısıdır” diyen İmamoğlu, “Bu platform ile birlikte, tarihin bu büyüleyici kentinin turizm ekosistemini sürdürülebilir, nitelikli ve ortak akılla inşa etmenin heyecanını paylaşıyor, tüm sektör paydaşlarımızla İstanbul’un hikâyesini en yaratıcı ve özgün biçimde anlatmayı hedefliyoruz. Visit İstanbul hesapları, ‘Creators Clup’, yapay zekâ uygulaması da tıpkı İBB Miras uygulaması gibi, ‘Bosforus’ gibi, ‘İstanbul Card’ gibi İstanbul’un turizmini yeniden canlandıracak nitelik çalışmalarımızdan olacak. İstanbul’un, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin turizm hedeflerini hayata geçirerek, kentimizi hak ettiği marka şehir değerine hep birlikte kavuşturacağımızdan eminim” ifadelerini kullandı.

“İstanbul’un her ilçesi bile, dünyaya iz bırakacak seviyede niteliğe ve kimliğe sahip” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti: “Şişli Belediye Başkanımız burada. Şişli, Beşiktaş, Kadıköy, Üsküdar veya Fatih, Beyoğlu veya Eyüpsultan… Sayamayacağımız kadar her ilçesi, aslında dünya ölçeğinde özel bir yere sahip olabilecek kabiliyete ve kimliğe sahip. Yerelde çok güçlü politikalar üretmek ve yerelde birlikte düşünmek, birlikte karar almak… Kaldı ki turizm sektörünün her temsilcisini, her yöneticisini tanıdığımda, gerçekten bu şehirle bir kez daha gurur duyuyorum. Çünkü çok atılımcı, girişimci ve kendi alanında çok özenli başarılara imza atmış insanlardan oluşan muazzam bir sektöre sahibiz.

Her daim merkezden, yani Ankara’dan İstanbul turizmine şekil verecek kararların alınması veya bu yönde adımların atılmasının yerine, İstanbul’da daha özgün bir yapının kurulması, İstanbul’da daha güçlü bir kimliğin ortaya konulması, daha yerelden, valiliğinden ve bütün kurumlarından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, yerel yönetimlerinden, yani 39 ilçesinden sivil toplum kuruluşlarına, meslek örgütlerine varıncaya kadar muazzam bir iş birliğinin dünyada benzeri olmayan, inanın en özel başarılara imza atacak bir seviyeye İstanbul turizmine taşıyacağını ben yürekten biliyorum. Bu bağlamda bir yöntem eksikliği olduğunun da ve bu şekilde merkezden alınan kararlarla İstanbul’un tanıtımının da yapılamayacağını, İstanbul’da güçlü adımlar da atılamayacağını ve ne yazık ki yoğun bir biçimde güncel siyasetin bir parçası haline gelebileceğini görüyorum.”

“İstanbul’u mahvetmeye hiç kimse izin vermedi, vermeyecek”

“İstanbul’un bu yönüyle özel olarak ele alınması ve belki de bu pilot uygulamanın başka kabiliyetli şehirlere, örneğin Muğla gibi, örneğin Antalya gibi ve buna benzer şehirlere de taşınmasının Türkiye turizmi açısından vazgeçilmez bir öncü planlama olacağını hepinizin huzurunda duyurmak isterim” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Gerçekten dünyada eşi benzeri olmayan, hiçbir zaman tüketilmeyecek de bir kaynak olduğunu bildiğim; yani doğaya zarar vermeyen, bir fosil yakıt gibi olmayan, petrol gibi olmayan ve karşılığının bedeli yüzyıllar, bin yıllar geçse bile ödenemeyecek bir zenginliğe sahip olan, tarihi ve kültürüyle, medeniyetiyle, insanıyla ve tarifi çok zor olan İstanbul gibi bir nimete sahibiz. Bazen çölün ortasında insanlar bir hayal kurabilir ve gözünde canlandırdığı bir şehri betonlarla, kanallarla var edebilirler. Bu da bir başarıdır. Ama İstanbul öyle bir şehir ki, binlerce yıldır insanların taş üstüne taş koyarak, kendi kültürlerini birbirine karma hale getirerek bize öyle bir medeniyet bırakmışlar ki…

Burada öyle kişisel beton hayalleriyle, kanal hayalleriyle İstanbul’u mahvetmeye hiç kimse izin vermedi, vermeyecek. Bu bakımdan biz, bu şehre dair çölün ortasında kurulmuş bazı şehirlerden ilham alarak, burada hayal kurmayı kendine vazife edinenlerle değil, bu şehirde binlerce yıllık kültürün, biriken insanlığın ortaya koyduğu eserlerle gurur duyan ve İstanbul’da hayallerini güçlendiren, İstanbul’la birlikte hayal kuran yeni bir akılla bu şehri yönettik ve yönetmeye devam edeceğiz. Bizim en derin aklımız, İstanbul’da bulunan 16 milyon kıymetli İstanbullunun aklıdır. Biz, o akla itibar ediyoruz. Turizm sektörü konusunda olsun, diğer alanlarda olsun, ortak aklın bizim en başarılı, en sihirli olduğunu belirtiyor, turizmi de bu anlamda ileriye taşıyacak o haritanın da onların aklıyla ortaya çıkmasını önemsiyoruz.”

Paylaşın

İmamoğlu’ndan Yerel Seçimler Açıklaması: Kazanmak Zorundayız

CHP İl Başkanları İstanbul Buluşması’nda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçimlere ilişkin, “Önümüzdeki yerel seçimi 2019’un çok daha ilerisinde bir başarıyla kazanmak zorunda olduğumuz ve kazanmak için de her şeye sahip olduğumuz bir seçim olduğunun altını çizelim” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Siyasetin yol ve yöntemleri değişiyor. 21. yüzyılın siyaset anlayışında farklı görüşlerin, farklı bakışları içine çeken, kendi içine kapanan değil; kutusunun dışına çıkan, çerçevesinin dışına çıkan bir siyaset anlayışının başarılı olacağını asla unutmayalım.”

İmamoğlu, konuşmasının devamında, “Kazanmak için çok çalışıp yepyeni ve çok kuvvetli siyaset tasarımını ortaya koymalıyız” diyen İmamoğlu, şunları kaydetti: “İlk hedefimizin yerel seçimler ve başta İstanbul olduğunu biliyoruz. Üzerimize düşen vazifenin sorumluluğunun da farkındayız.

İkincisi de elbette Türkiye’nin de içinde olduğu, birçok ülkede yükselmeye ve yerleşmeye çalışan otoriter popülizme karşı tam aksine dayanışmayı, halkçı mücadeleyi var eden bir süreci genel başkanımızın liderliğinde ortaya koyan politikaları geliştirmek zorunda olduğumuz biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İl Başkanları İstanbul Buluşması’na katıldı. Ekrem İmamoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“Bir neferi olduğumuz Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Türkiye’nin en önemli yapı taşı olduğunu kabul ediyoruz. CHP’nin varlığı, dünya ölçeğinde siyaset anlamında çok önemli bir noktadadır. 100 yıllık bir tarihe sahip, ülkemiz ve Cumhuriyet’imizin 100 yıllık bir partisi vardır, bu çok kıymetlidir. Biz herhangi bir siyaseti partiye benzemedik, benzemeyeceğiz. Bir iktidarla var olan ya da iktidardan düştüğü zaman kaybolan bir siyasi parti değiliz.

“Bizleri cezayla, baskıyla yıldırmaya çalışanlar olacaktır, buna asla boyun eğmeyeceğiz. Yalan, iftira, kara propaganda gibi hususlar ne bizi birbirimizden uzaklaştırabilir, ne de ayrıştırabilir. O bakımdan aramıza duvar örmek, birtakım yalan yanlış ifadelerle bize zarar vermek isteyenlere karşı açıklıkla, şeffaflıkla, samimiyetle düşüncelerimizi birbirimizin yüzüne ifade ederek aşmanın yol ve yöntemlerini hep birlikte bulacağız.

Önümüzdeki yerel seçimi 2019’un çok daha ilerisinde bir başarıyla kazanmak zorunda olduğumuz ve kazanmak için de her şeye sahip olduğumuz bir seçim olduğunun altını çizelim. Siyasetin yol ve yöntemleri değişiyor. 21. yüzyılın siyaset anlayışında farklı görüşlerin, farklı bakışları içine çeken, kendi içine kapanan değil; kutusunun dışına çıkan, çerçevesinin dışına çıkan bir siyaset anlayışının başarılı olacağını asla unutmayalım.

Kazanmak için çok çalışıp yepyeni ve çok kuvvetli siyaset tasarımını ortaya koymalıyız. İlk hedefimizin yerel seçimler ve başta İstanbul olduğunu biliyoruz. Üzerimize düşen vazifenin sorumluluğunun da farkındayız. İkincisi de elbette Türkiye’nin de içinde olduğu, birçok ülkede yükselmeye ve yerleşmeye çalışan otoriter popülizme karşı tam aksine dayanışmayı, halkçı mücadeleyi var eden bir süreci genel başkanımızın liderliğinde ortaya koyan politikaları geliştirmek zorunda olduğumuz biliyoruz.”

“Yerel seçimlerde başarılı olmak için ne gerekiyorsa onu yapacağım”

CHP Lideri Özgür Özel ise, toplantıda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Bosna’dan buraya geldim. İlk ziyareti büyükelçimizle gerçekleştirdik. Bosna Hersek Federasyonu Başbakanı ile bir araya geldik. Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesiyle bir araya geldik. Dün gün boyunca hem çok duygulandığımız hem de hatırlamamız ve hatırlatmamız gereken ziyaretler zincirini gerçekleştirdik.1600 bebeğin mezarının olduğu anıta, şehitliklere, Aliya İzzetbegovic’in ebedi istirahatgahını ziyaret ettik.

Orada şu cümleyi hatırlatma gereği duyduk: Unutulan katliamlar tekrarlanır. 1992-1995 arası Bosna Hersek’te Cumhuriyet Halk Partisi doğru yerde duruyordu, Türkiye Cumhuriyeti doğru yerde duruyordu ama gelişmiş dünya, uluslararası örgütler durmaları gereken yerde durmuyordu.

Onlar sonradan yas tutarken yanımızdaydı, ama katliam olmasın, bu iş soykırıma dönüşmesin diye seslenirken, dünya ağırdan alıyordu. Bugünlerde de Filistin’de yaşananlar var. Bosna’dan seslendik, 1992-95 arası Bosna’nın sesini duymayanlara, Türkiye’nin sesini duymayanlara bir kez daha sesleniyoruz. Sonradan bunu insanlık suçu ilan etmek, soykırım kabul etmek, gidip oralarda nutuklar atmak değil, katliama engel olmak için bütün dünyanın başta Avrupa’nın derhal harekete geçmesi, BM’nin çok daha net pozisyon alması ve bu mezalime dur denmesi gerekiyor.

CHP Genel Başkanı olarak 120 siyasi akrabamıza bir mektup yolladım. Bunlardan 12 tanesi hükümet başkanı, bakanlar var, anamuhalefet liderleri var. Onları Filistin’in sesini duymaya davet ettik. Solculara, sosyal demokratlara, sosyalistlere savaşa, kana, gözyaşına susmak değil engel olmak yaraşır. CHP olarak başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarında Filistin devletine sahip çıkmaya, akan kanı durdurmaya, İsrail’in ortaya koyduğu sivillere karşı ayrım gözetmeksiniz şiddete dur denmesine davet ediyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Filistin halkıyla dayanışma duygularımızı buradan da ifade ediyoruz.

Aslında enflasyon, emekli maaşlarını kuşa çevirdi. Bizim bütün kanun tekliflerimize, mücadelemize rağmen, en düşük emekli maaşı 7.500 TL gibi komik bir noktada. Emeklileri, açlıkla sınayan bir noktada. Bunun en az asgari ücret seviyesine çıkarılması gerekiyor. Seçim döneminde en düşük emekli maaşında iyileştirme yapacağını söyleyenler, seçimden sonra bu işi bir kereye mahsus bir ikramiyeye çevirdiler. Hiçbir yaraya merhem olmayacak bir düzenleme yaptılar. Bunda da çalışan emeklileri dışarıda bıraktılar. Oysa, bir emekli niye çalışır diye oturup düşünmediler.

İtiraz ettik, ses yükselttik, biz konuştuk, siz konuştunuz. Nihayet bu yanlıştan dönüldü. Dönülen iş, 5 bin TL’lik ikramiyeyi bütün emeklilere vermek. Oysa bunun derhal maaşlara yansıtılması, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olması. Asgari ücretin de insanca yaşanacak sınırlarda olması gerekiyor. Bu konuda bir kez daha hükümetin dikkatini çekiyoruz. Emeklilerin, memurların en önemli sorunu artan kiralar, kiralardaki fahiş artışlar. Cumhurbaşkanı, Cuma günü kira artışlarına şaşırmış ve kızmış. Şaşırdıkları şey, kendi çıkardıkları, bizim bu çözüm olmayacak dediğimiz bir kanun. Kanuna uyan yok. Devletin elini taşın altına koymadan ve iki tarafı düşünmeden yapılacak hiçbir düzenleme doğru değildir.

Burada yapılan iş, evsahibi ve kiracıyı karşı karşıya getirmektir. Biz bu kira artışlarının altında ezilen insanlara mutlaka sosyal devletin doğru yerden bir müdahale, destekte bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Cumhurbaşkanına şunu hatırlatıyoruz: Kanuna uymayanlara şaşırmak ve kızmak için önce senin anayasaya uyman lazım. Anayasaya uymayan birisinin kanuna vatandaşın uymasına şaşırmaması, burayı anayasal devlet olmaktan çıkarmanın en basit sonuçlarına bile katlanmanın bu kadar zor olduğu bir yerde, ortaya çıkacak vahim sonuçların göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade ediyorum.

Yeniden değerleme oranında yüzde 58,5’lık artışla, bütün vatandaşları yoksul diye, işsiz diye ayırmadan etkileyecek bir artışla karşı karşıyayız. Burada Cumhurbaşkanının bir yetkisi var. Bunu yüzde 50 oranında artırmaya, yüzde 50 oranında azaltmaya yetkili kendisi. 2024 enflasyon hedefi yüzde 36. Yani siz koyduğunuz bu enflasyon hedefine inanıyorsanız, herkesin enflasyon hedefi doğrultusunda doğru fiyatlamalar yapmasını istiyorsanız, önce samimiyeti kendiniz göstereceksiniz.

Bu harçların yüzde 58,5 değil, yetkiniz oranında düşürülerek, bundan sonraki süreçte vatandaşı ödeyeceği verginin, harcın yüzde 60 sınırında olmamasını sağlamanız gerekiyor. Bunu dikkatle takip ediyoruz. 2024 yılında enflasyon yüzde 36 olacak diyenler samimiyse, sizin ödeyeceğiniz harcı, ödeyeceğiniz vergiyi yüzde 50 oranında azaltmak durumundadır. Bunu talep ediyoruz ve takip edeceğiz.

Türkiye’nin bir anayasa sorunu vardır, sivil bir anayasa sorunu vardır. Yoksulu gören, kadını gören, dezavantajlıyı gören, çevreyi gören, bütün bunlar için çok doğru yerden, bütün toplumun desteğini alacak bir anayasa sorunu vardır. Ama Türkiye’nin bir anayasa yapma iradesi sorunu da vardır. Anayasalar aşkın zamanlı metinler olabilmesi için, her gelene uygun metinler olabilmesi için, kuşaktan kuşağa güçlenerek aktarılması için her doğan için yapılması gerekir.

Erdoğan için yapılan bir anayasanın birkaç yıl içinde nasıl Erdoğan için yetersiz, Erdoğan’ın kendi gözü dönmüş yetki taleplerine, niyetlerine yetersiz kaldığı ortadadır. Birinin üzerine dikilen kıyafetin, herkese uymadığı gibi bir süre sonra kendisine de uymayacağı görülmüştür. Bütün toplumu kapsayan, herkesi kucaklayan, Türkiye’deki herkesi eşit yurttaşlıkla kucaklayan, temel hak ve özgürlükleri genişleten, Türkiye’yi bir hukuk devleti haline getiren, kadını, engelliyi, yoksulu, güvencesizi, çevreyi koruyan evrensel ölçütlerde özgürlükçü bir anayasa için biz her zaman var olduk, var olmaya devam edeceğiz.

Ancak Erdoğan’ın yeni yetki taleplerini, Anayasayı hiçe sayan, Türkiye’yi anayasasızlaştıran, Cumhur İttifakının mutfağında hazırlanmış milletin burnuna dayatılan bir çabanın içinde hiçbir zaman olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Kadınları, gençleri endişelendiren, hukuk devletini askıya almaya niyet edinmiş bir değişiklikte Cumhuriyet Halk Partisi hiçbir zaman olmadı, bundan sonra da olmayacak.

3 hafta önce hepimiz Kurultayda bir görev aldık. CHP’nin kurultayları görev alan değil görev veren kurultaylardır. Partimizin ilk kurultayı Sivas Kongresi’ydi. Oradan önce kurtuluş, sonra kuruluş görevi alınmıştı, görev layığıyla yerine getirildi. 5. Olağanüstü Kurultayımız, dünyayı doğru okuma ve partiyi doğru konumlandırma sorumluluğu veren kurultaydı, o kurultaydan sonra sosyal demokrasi doğru tariflendi, 1970’lerde yapılan ikisi yerel ikisi genel 4 seçimden 1’inci parti çıkıldı.

Partimizin 38’inci Olağanüstü Kurultayı, hepimize yeniden Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapma görevi yaptı. O görevi hep beraber kurultayımızdan aldık. O günden sonra da kurultayda verdiğimiz bütün sözleri tutarak, var gücümüzle çalışmaya, durmadan, yorulmadan birlik ve beraberlik içinde, kardeşlik hukukumuzu koruyarak, ortaya koyduğumuz kapsayıcı, birleştirici, kucaklayıcı anlayışla partimizi iktidar yapmaya kararlıyız.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 81 il başkanından sadece 3 il başkanının kadın olması, bizim buradaki en önemli eksikliklerimizden bir tanesi. 78 erkek il başkanımızdan talebimdir, lütfen örgütünüzdeki güçlü kadınlara yanınızda mutlaka görev verin. Onları yanınızda sizin en baş yardımcınız olarak çalıştırın. Gelecekte bu görevi yapmaya hazır, aday kadınlara resmi ve gayriresmi olarak mentörlük yapın, onların emeklerinden, enerjilerinden, deneyimlerinden yararlanın. Bu eksiği de bundan sonraki süreçte fiilen giderene kadar, hep birlikte bu şekilde halletmemiz gerekiyor.

Ben kurultayımızı kaybedenin olmadığı bir kurultay olarak nitelendiriyorum. Kurultayın kaybedeni yok ama kazananı, önce bu parti, ama esas kazananı Türkiye olacak. Ben de il başkanlarımdan iki hususta gayret göstermelerini istiyorum. Bunlardan bir tanesi önümüzdeki hafta başlatacağımız üye kampanyası. Şu anda bizim kurultayımızdan sonra bütün illerde büyük bir heyecan, büyük bir umut var. Geçtiğimiz hafta çok sayıda üye kaydı oldu, sevindik.

Ama esas sevindiğimiz şudur: Yeni gelen üyelerin yüzde 73’ü 30 yaş altı kadın ve erkekler. Bu enerjiyi görmek lazım. 100’üncü yılımızda üye kampanyası başlatıyoruz. Genel merkezden hedefler belirlemeyeceğiz. Gerçekçi hedefler belirleyin ama kendinizi zorlayın. Gönlünde Atatürk olan, gönlünde güçlü bir Türkiye olanların gözündeki ışıkları görün, onları baba evine getirin, Atatürk’ün partisine kaydedin. Sizden bunu istiyorum. Bütün vatandaşlarımız, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kapıları ardına kadar açıktır. O evin içinde yeriniz baş köşedir.

Sizlerden ikinci beklentim, yerel yönetimler seçimlerine yönelik. Bu süreci, barış içinde, dostluk içinde, hiç kırgın yaratmadan, yerel seçim başarısına hedeflenerek, doğru adayların belirlenmesi, doğru yöntemlerin belirlenmesi, sürecin kırgını, küskünü olmadan, geride kimseyi bırakmadan, 2019’daki başarıyı aşan bir noktadan hep birlikte başarmaya mecbur olduğumuz bir süreci yöneteceğiz.

Önceki genel başkanımızın ilan ettiği 3 büyükşehir dışında kimseye verilmiş bir sözümüz yok. Verilmiş bir tek sözüm var, yerel seçimlerde başarılı olmak için ne gerekiyorsa onu yapacağım. Bu sürece hep birlikte katkı vereceğiz. Bu süreçte memnuniyet anketlerimiz Pazartesi gününden itibaren başlatıyoruz. 7 farklı yapı, anket yapacak. Ürettikleri sonuçlar hem yapay zeka marifetiyle, hem istatistik biliminin en ileri teknikleriyle denetlenerek en doğru biçimde memnuniyet anketleri yapacağız.

Vatandaşın gönlünde olan, seçildiğinden ileride olan bütün belediye başkanlarımız bizim de gönlümüzde. O ölçme değerlendirmeyi örgütümüzle paylaşacağız. Kararı örgütümüzle birlikte vereceğim. Örgüt gözetiminde ön seçimden bir adım geri atmadık, atmayacağız, bunu buradan ifade ediyorum” ifadesini kullandı.

Paylaşın

İBB Başkanı İmamoğlu: Hedefimiz 5 Yıl Daha Yetki Almak

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Hedefimiz de 2024’te 5 yıl daha yetki almak. 2029’da da almak, 2034’te de almak…” dedi ve ekledi:

“Sosyal demokrat anlayış, halkını düşünen anlayış kazanmalı. Çünkü bizim kazandığımız anlayışla, kaybeden yok. Bazı insanların kazandığı anlayışta ise onların dışındaki herkes kaybediyor, bir avuç insan kazanıyor. O bakımdan biz artık meseleye bu gözle bakıyoruz.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine de değinen İmamoğlu, her an bir görüşme gerçekleştirebileceklerini söyledi. ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın Akşener’i ziyaret etmesi hakkında ise “Mansur Yavaş başkanımızın da Meral Akşener’i ziyaret etmesi kadar da doğru ve güzel bir şey yok” yorumunda bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Küçük Ölçekli Balıkçılara Koruyucu Donanım Malzemesi Dağıtımı Töreni”nde bir kez daha yeniden aday olacağı mesajını verdi.

Birgün’ün aktardığına göre; Ekrem İmamoğlu, “Enflasyonun tavan yapmasına rağmen, yaptığımız birçok hizmetin engellenmesine rağmen ne oluyor? Bizim bütçemizden bereket fışkırıyor. Biz hizmetlerimizi onun için büyütüyoruz. Hedefimiz de 2024’te 5 yıl daha yetki almak. 2029’da da almak, 2034’te de almak” dedi.

Konuşmasına başlarken bugünün 24 Kasım Öğretmenler Günü olduğunu hatırlatan ve “Buradan bütün öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum. Onların sayesinde biz, bugün buradayız. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda saygıyla, minnetle eğiliyoruz” diyen İmamoğlu, daha sonra şunları söyledi:

“Denizlerimizin temizliği ve balıkların korunması çok önemli. Gerçekten görevimizin çok özel anları var. Üreten İstanbul noktasında, tarıma verdiğimiz, balıkçılığa verdiğimiz bu gibi katkıların çok karşılık bulduğunu görüyorum. Örneğin; köyünde eken-biçen insan sayısı o kadar azalmıştı ki şimdi ziraat odalarının sayılarına göre, artık İstanbul’un köylerinde eken-biçen sayısı, bizim tohum desteklerimizle birlikte 10 katını geçti.

Demek ki siz fırsat verirseniz İstanbul’un tarlalarında da bereket fışkırır, denizinde de bereket fışkırır. İstanbul’un tam anlamıyla bir balık şehri olduğunu zaten biliyoruz. Ve bunun yaşatılması konusunda özenli gayretimizi, daha da büyüterek de devam edeceğiz.

İstanbul genelinde, küçük ölçekli balıkçı teknelerinin tüm tekneler içindeki oranının yüzde 91. Ancak bu teknelerin toplam üretimin ancak yüzde 10’unu gerçekleştiriyor. İyi ki bu desteği veriyoruz. Onların işini bir miktar kolaylaştırıyoruz. Ekonomik koşullar çok ağırlaştı. Az önce değerli başkanımız da ifade etti. Belki teknesinin mazotunu bile alamıyor esnafımız. Hayat, öyle enteresan bir boyut evrildi ki cebimizdeki para küçüldükçe küçüldü. Gelirimiz, harcamalarımız karşısında ne yazık ki küçüldükçe küçüldü. Bu kötü ekonomi yönetiminin bizi taşıdığı boyuttur.

Bundan, bu kusurdan kimse sıyrılamaz. Dünyada savaşın içinde olan ülkeler bile ekonomisini büyütebiliyorsa ya da enflasyon altında halkını ezdirmiyorsa, biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak, neredeyse üç haneli enflasyon rakamlarına tırmanmışsak, bu tam bir basiretsizlik, tam bir beceriksizliktir. Bunun başka bir adı yok. Bu bağlamda insanlarını aldatan, teknikten, bilimden uzaklaşan bir uygulama süreci ülkemizi kötülüklere, ekonomik sıkıntılara doğru sürükler. Hatta Allah korusun, batırmanın eşiğine kadar getirebilir.

Kendi yönetim anlayışlarımız ortak akla dayanıyor. Bu noktada biz, kentimizin insanlarıyla konuşuyoruz. Biz aslında bunların icadını yapmış değiliz. Benim yönetici dostlarım, müdürlüğünden daire başkanlığına, genel sekreter yardımcılığından iştiraklerimize bütün vatandaşlarımızla konuşuyoruz. Derdiniz ne? Sıkıntınız ne? Biz hangi sıkıntınıza derman olabiliriz? Hangi probleminize ilaç olabiliriz? Öyle değil mi anneciğim? Onu soracağız. Annemin derdini sormadan, ben buradan ona bakarak nasıl anlayabilirim? Ona soracağım, onu dinleyeceğim ve çözüm bulacağım. Bizi, millet bunun için seçiyor.

Kamu hizmeti kültür olarak değişmeli. Kötü bir yere geldi. Kamuya seçilen birileri, sanki oranın mülk sahibiymiş gibi, kendi malını yönetiyormuş gibi… Hayır. Milletin malını yönetiyoruz. O bakımdan biz, ihtiyacı olan insanlarımıza, destek gruplarına veya insanlarımızın belli kesimlerine bu tarz ihtiyaçlarını karşılayıcı hizmetleri sunmaktan büyük onur ve gurur duyuyoruz.

Milletin malıyla, milletin sorununu çözme çabasıdır. Ve bunu yapınca ne oluyor biliyor musunuz? Vallahi de billahi bu kadar sıkıntılı döneme rağmen, ekonominin bu kadar problemli bir zaman diliminde olmasına rağmen, enflasyonun tavan yapmasına rağmen, yaptığımız birçok hizmetin engellenmesine rağmen ne oluyor? Bizim bütçemizden bereket fışkırıyor.

Biz hizmetlerimizi onun için büyütüyoruz. Hedefimiz de 2024’te 5 yıl daha yetki almak. 2029’da da almak, 2034’te de almak… Sosyal demokrat anlayış, halkını düşünen anlayış kazanmalı. Çünkü bizim kazandığımız anlayışla, kaybeden yok. Bazı insanların kazandığı anlayışta ise onların dışındaki herkes kaybediyor, bir avuç insan kazanıyor. O bakımdan biz artık meseleye bu gözle bakıyoruz.

“İstanbul’u israftan, ranttan kurtardık”

Halk Süt, Halk Bakkal ve 0-4 yaş arası bebeği olan annelere ücretsiz toplu ulaşım imkanı tanıyan Anne Kart uygulamaları gibi hizmetleri bu anlayışla yerine getiriyoruz. 2019 seçim meydanlarında, en az iki-üç kez, ‘Sen kimin parasını kime dağıtıyorsun’ diye Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul’da bana sormuştu. Ben de ona cevap vermiştim. Aynı şeyi devam ettiriyoruz. ‘Vallahi de billahi de milletin parasını millete dağıtıyoruz.’ Bu kadar net.

Çok şükür israftan, ranttan bu şehri kurtardık. Milletin parseline imar veren bu anlayıştan, bu şehrin belediyesini kurtardık. İstanbul’un bereketini kaçırdılar. Biz, bereketini geri getirdik. Çünkü biz, çocukluğumuzdan beri birinin sofrasını yerde gördük mü, ona ilk lafımız şu olmuştur: Bereketli olsun. Bereketli olsun deriz değil mi? Bereketin bol olsun. İnşallah hepimizin bereketi bol olsun. İnşallah sizlerin destekleriyle, sandıklardaki oy bereketimiz de çok büyütsün.”

Konuşmaların ardından katılımcılarla anı fotoğrafı çektiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Demir ve İBB Başkanı İmamoğlu, küçük ölçekli balıkçılara, balıkçı tulumu ve balıkçı çizmesinden oluşan koruyucu donanım desteği hizmetini başlattı.

Paylaşın

Özgür Özel İle Ekrem İmamoğlu Görüştü: Kardeşlik İlişkisi, CHP’yi İktidara Taşıyacak

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Bizim aramızdaki ilişki, kardeşlik ilişkisi, kardeşlik hukukudur. Ama bu kardeşlik hukuku, CHP’yi iktidara taşıyacak” dedi ve ekledi:

“İkinci yüzyılda kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e layık başarıları hep birlikte alacağız.”

İmamoğlu ise görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Malumunuz 38. Kurultayımızla ilgili süreç tamalandı. Süreci tamamladıktan sonra kurultay başkanı olarak kendilerini ziyaret edip sürece dair hem teşekkür edip hem de bilgi aktardım” ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’de Genel Başkanlığa seçilen Özgür Özel’i ziyaret etti. İmamoğlu ile Özel görüşmesi, Özel’in çalışma ofisinde gerçekleşti. Görüşmenin ardından Özel ve İmamoğlu basın mensuplarının karşısına çıktı.

Birgün’ün aktardığına göre; İlk olarak konuşan İmamoğlu, “Malumunuz 38. Kurultayımızla ilgili süreç tamalandı. Süreci tamamladıktan sonra kurultay başkanı olarak kendilerini ziyaret edip sürece dair hem teşekkür edip hem de bilgi aktardım” ifadelerini kullandı.

Kurultayın dengeli ve seviyeli geçtiğini belirten İmamoğlu, “Sayın önceki dönem Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na yürekten teşekkür ediyorum. Kendilerini de yakın zamanda ziyaret edip kurultay sürecine dair hem düşüncülerimi hem teşekkürlerimi sunacağım. Bu kapsamda bu günde 8. Genel Başkanımız sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’i ziyaret ettim. Görevimi bitirmiş oldum, genel başkanımdan izin isteyerek görevime dönüyorum.”

“Bu kardeşlik hukuku, CHP’yi iktidara taşıyacak”

Özgür Özel ise açıklamasında, “Ekrem Başkanımız nezaket gösterdiler ve kurultayı tamamladıktan sonra, görevini bitirdikten sonra ziyaret ettiler. Ekrem Başkan hangi işin ucundan tutsa dört dörtlük yapan ve başarıyla sonuçlandıran birisi. CHP tarihinde bir ilk yaşandı. Kurultayın gergin olabileceği, farklı zorluklar olabileceği biliniyordu. Ekrem Başkan bu güvene layık olduğunu ve bu işi en iyi yapabilecek kişi olduğunu gösterdi. Çok zor bir kurultayı çok başarılı bir şekilde yönetti” ifadelerini kullandı.

“Hep konuşulan bir şey var; Ekrem Başkan’la aranızda nasıl bir ilişki var?” diyen Özel, şunları söyledi: “Bizim aramızdaki ilişki, kardeşlik ilişkisi, kardeşlik hukukudur. Ama bu kardeşlik hukuku, CHP’yi iktidara taşıyacak. İkinci yüzyılda kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e layık başarıları hep birlikte alacağız.”

Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı’nın haftaya salı yapılacağını bildirdi.

Özel’den, Erdoğan’a cevap: İçindeki karabasanı anlıyorum

Öte yandan Özgür Özel, Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) seçimleri için oy kullandıktan sonra, bir basın mensubunun yönelttiği, ‘Kemal Bey ile bir görüşmeniz oldu mu?’ sorusuna, Özel, “Telefonla görüştük, önümüzdeki günlerde, mazbatadan sonra bir devir teslim törenini hep birlikte, bütün Türkiye’nin gözü önünde partimize yakışır bir şekilde yapacağız” yanıtını verdi.

Özel, ‘Erdoğan’ın size yönelik açıklamalarına değerlendirmeniz olur mu?’ sorusuna, “Erdoğan bundan sonra geçen her günün, kendisi açısından daha zor, bizim açımızdan daha moralli olacağını biliyor. Erdoğan’ın stresini, içindeki karabasanı anlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nden endişe etmeye devam etsin” yanıtını verdi.

Paylaşın

Yerel Seçimler: Ekrem İmamoğlu: Rakibimi Biliyorum

31 Mart 204’te yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin açıklamada bulunan İBB Başkanı İmamoğlu, “Tavsiyem şu; biz, milletin bileğiyiz. Bilek güreşine hazırız. Mertçe güreşimizi yapalım. Mertçe siyasi mücadelemizi yapalım. Yarışımızı yapalım. Mertçe yarışın kazananı kaybedeni fark etmez. Bu sahayı sağlayın” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bakalım ne olacak? Ben ne olacağını biliyorum. Size de göstermekten zevk duyarım. Ben bu arada rakibimi de biliyorum. Tekrar altını çizeyim. Siz de anlamışsınızdır.”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece Çevre Projesi Tanıtım’ ve ‘Silivri Selimpaşa Alt Geçit Açılış’ törenlerinde konuştu.

İmamoğlu konuşmasında, iktidar tarafından iptal edilen 2019 İstanbul belediye başkanlığı seçimini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Üç ayımızı çaldılar. Bu, ‘çaldılar’ lafını kullanıyorum, çünkü tescilli. Niye tescilli? Vallahi çaldılar. Yani hakkımız olan seçimi elimizden aldılar. Sanırım bu demokrasi tokadını yedikten sonra, hukuka müdahale edip, böyle saçma sapan davalarla, ‘Ekrem’in önüne nasıl taş koyarız, set koyarız’ akıl tutulmalarını yaşamazlar.

Yaşattıklarında nasıl fark yediklerini bir kez gördüler. Eğer bir kez daha görmek istiyorlarsa, ‘Hadi yapın bakalım’ diyorum, hadi bakalım tenezzül edin, bakın ne oluyor? Tavsiyem şu; biz, milletin bileğiyiz. Bilek güreşine hazırız. Mertçe güreşimizi yapalım.

Mertçe siyasi mücadelemizi yapalım. Yarışımızı yapalım. Mertçe yarışın kazananı kaybedeni fark etmez. Bu sahayı sağlayın. Bakalım ne olacak? Ben ne olacağını biliyorum. Size de göstermekten zevk duyarım. Ben bu arada rakibimi de biliyorum. Tekrar altını çizeyim. Siz de anlamışsınızdır.”

Paylaşın

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: İstanbul İttifakı Devam Ediyor, İYİ Parti De Var

“İYİ Parti’siz İstanbul İttifakı olur mu?” sorusuna cevap veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İlk andan itibaren bir İstanbul İttifakı mottosunu gerçekleştirmiştik. Devam edeceğini düşünüyorum, her daim. Benim bugün yaptığım savununun içerisinde hala Millet İttifakı da var İYİ Parti de var. Tabii bugün partilerin iç mekanizmalarıyla ilgili kararlara benim yorum yapmam asla yakışmaz” dedi ve ekledi:

“Ama son ana kadar her türlü ittifak kurulabilir inancımı devam ettiriyorum. Ben o ihtimal bitmeden İYİ Parti’yle ittifak yapılmayacakmış gibi yorumlara asla girmem. İBB Başkanı ve CHP Ailesi’nin güçlü bir ferdi olarak, bu iktidarı hem yerelde hem genelde elde etmemiz için bizim ihtiyacımız olan şey, önümüzdeki kurultayda değişimdir. O güne kadar adaylıklar nasıl olur bakarız, inceleriz. Oturur en doğru kararı kurultay delegeleri olarak veririz.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Adayı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu makamlarında ziyaret etti. Özel ve İmamoğlu, görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; İlk söz alan Ekrem İmamoğlu, “Biz zaten Sayın Başkanımızla istişare içerisindeyiz. Fikirlerimizi paylaştığımız, birbirimizi beslediğimiz, güçlendirdiğimiz, özellikle genel seçim sonrası yoğun bir temas yaşadığımız yol arkadaşımız. Elbette öncesinde de her konuyu müzakere eden bir yakınlığımız ve dostluğumuz söz konusuydu. İBB’yi ziyareti bizi oldukça mutlu etmiştir” dedi.

Özgür Özel ise sözlerine şöyle başladı: “15 Eylül günü önümüzdeki Kurultay’da genel başkan adaylığı noktasındaki irademizi açıkladığımızdan beri illeri ziyaret ediyoruz. İl kongrelerine katılıyoruz, katılamadıklarımıza da sonrasında hayırlı olsun ziyareti gerçekleştiriyoruz. İstanbul İl Kongremize katılamamıştık. Bütün ülkenin dikkatle izlediği bir kongreydi. Sonuçları açısından da çok mühim.

Daha önce CHP’deki görevini başarıyla yapmış, takdir toplamış, 40’lı yaşlarında ve kampanyasında da İstanbul İl Başkanlığı’nı nasıl yöneteceğini anlatan bir aday seçildi. Bu çok kıymetlidir. CHP kongrelerinden farklı sonuçlar bekleyenlerin hevesleri kursaklarında kaldı. Adaşım olması münasebetiyle de ayrı bir memnuiyetim var. Özgür Başkan’ı da ziyaret etmek istedik.

Bir heyetle birlikteyiz. Heyetin en yaşlısı benim. Bugünkü ziyareti genç arkadaşlarımızla yapmak da mutluluk verici. Gelirken dilek tuttuk yolda, Saraçhane’ye yaklaşırken, dedik ki, 1 Nisan günü İBB’de, Meclis çoğunluğunu da sağlamış, bugüne kadar elini kolunu bağlayan bütün engellerden kurtulmuş Ekrem İmamoğlu’nun, CHP Genel Başkanı olarak bir kahvesini içmeyi dilek olarak tuttuk. Umuyoruz ki 1 Nisan’da o ziyareti gerçekleştirme imkanımız olur. ”

“Yerel seçimi kazanacağız”

“İstanbul’da değişim rüzgarı, Ankara’daki kurultaya nasıl ulaşır?” sorusuna Ekrem İmamoğlu, “Partimizin olağan süreçleri bunlar. Mahalle, ilçe, il ve kurultay. Bazen arzu etmediğimiz anlar yaşanabilir. Doğaldır, kolay değil. Ama her yönüyle çok güçlü bir demokrasi iradesi konuyor partimizde. Arkadaşlarımın ifadesine göre 10 bine yakın insan bizimle kongre temaşasını yaşadı. Bu seçimin mutlaka Türkiye’ye dönük siyasi sonuçları olur.

İstanbul, Türkiye’nin her yerdeki lokomotif gücüdür. Tabii ki kurultaya da etki edecek sonuçları olur. Benim tek arzum var, kurultay, halkımızın istediği ne var ise A’dan Z’ye onun sonucunu bize gösterecek ve o, bizi daha güçlü kılacak. O güçle yerel seçimi kazanacağız. Ve ardından sağlıklı bir menzil planı yaparak 2028’e, 2029’a çok daha iyi noktada kavuşacağımızı arzu ediyorum” yanıtını verdi.

Özgür Özel ise soruyu şöyle cevapladı: “İBB ve 14 belediye başkanımızın çabalarının bir an önce İstanbullulara en doğru şekilde anlatılıp önümüzdeki seçime doğru kol kola ilerlenilmesi gerekiyordu. Bu sürecin başlamış olmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyorum.

Özellikle il başkanımızın ilçe başkanlığından gelmiş olması, 39 ilçenin hem beklentilerini hem nasıl birlikte çalışabileceklerini çok iyi tarif edebilen bir imkan yaratacak. Seçimin sayısal sonuçlarıyla Ankara’da oylar sayılırken ilgileniriz. Seçimin doğurduğu tüm sonuçlardan memnunuz. İstanbul İl Başkanlığı’nda da hem İstanbul’un bütünlüğünü sağlayacak hem Genel Merkez’le uyumlu çalışabilecek kadrolar göreve geldiler. Biz, onlarla çalışmak için gün sayıyoruz.”

“İYİ Parti’siz İstanbul İttifakı olur mu?” sorusuna ise Ekrem İmamoğlu şu yanıtı verdi: “İlk andan itibaren bir İstanbul İttifakı mottosunu gerçekleştirmiştik. Devam edeceğini düşünüyorum, her daim. Benim bugün yaptığım savununun içerisinde hala Millet İttifakı da var İYİ Parti de var. Tabii bugün partilerin iç mekanizmalarıyla ilgili kararlara benim yorum yapmam asla yakışmaz.

Ama son ana kadar her türlü ittifak kurulabilir inancımı devam ettiriyorum. Ben o ihtimal bitmeden İYİ Parti’yle ittifak yapılmayacakmış gibi yorumlara asla girmem. İBB Başkanı ve CHP Ailesi’nin güçlü bir ferdi olarak, bu iktidarı hem yerelde hem genelde elde etmemiz için bizim ihtiyacımız olan şey, önümüzdeki kurultayda değişimdir. O güne kadar adaylıklar nasıl olur bakarız, inceleriz. Oturur en doğru kararı kurultay delegeleri olarak veririz.”

İstanbul İl Kongresi’nde Cemal Canpolat’ın kullandığı ifadelerle ilgili gelen bir soruya ise İmamoğlu, “Sayın Cemal Canpolat’la ben haziranın ortasından itibaren belki 30’a yakın görüşmüşüzdür. O mikrofonda dile getirdiklerinin binde birini bana söyleseydi orada söylediklerini belki makul karşılardım” yanıtını verdi.

Özgür Özel ise, “TBMM’den sonraki ikinci büyük meclis İBB Meclisi. Bizim kongremizde aile içerisinde kullanılan ifadeler her iki meclisin gündemine giriyorsa orada yanlış yapılmış demektir. Bunun dışında bir değerlendirmeye gerek yok” dedi.

Paylaşın

İmamoğlu’ndan “İttifak” Sorusuna Dikkat Çeken Yanıt: Zemin Oluşacaktır, Akşener De Dahil

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İBB Başkanı İmamoğlu, İYİ Parti ile ittifak sorusuna ilişkin verdiği yanıtta, “2019’da yaptığımız sağlıklı ittifakın temelinde gerçekten bir İstanbul ittifakı vardı. Bunun özünde büyük bir toplumsal ittifak oluştu” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Yüzde 55’e yakın bir oyla belediye başkanı seçildi. İstanbul ittifakının kurulabileceğine, siyasi ittifakların da müzakere edebileceğine inancım hala tam. Günü geldiğinde makul görüşmeler için de uygun zeminlerin oluşabileceğini düşünüyorum. Buna Akşener de dahil.”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sultanbeyli’de 6 ilçeyi kapsayan ‘Anadolu Yakası 6 İlçede Atık Suyu, Yağmur Suyu Dere Islahı Çalışmaları’ temel atma törenine katıldı.

Törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan İmamoğlu, “2019’da yaptığımız sağlıklı ittifakın temelinde gerçekten bir İstanbul ittifakı vardı. Bunun özünde büyük bir toplumsal ittifak oluştu. Yüzde 55’e yakın bir oyla belediye başkanı seçildi. İstanbul ittifakının kurulabileceğine, siyasi ittifakların da müzakere edebileceğine inancım hala tam. Günü geldiğinde makul görüşmeler için de uygun zeminlerin oluşabileceğini düşünüyorum. Buna Akşener de dahil” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün yaptığı açıklamada “Biz ittifak sisteminden vazgeçtik. Türkiye için eğile büküle öldük. Bundan sonra yok. İttifak sistemiyle yol yürümeyeceğiz. Sadece bugün değil 2028’de de kendi başımıza gireceğiz.” demişti.

“Biz gidene gitme demeyiz”

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Akşener’in “Biz ittifak sisteminden vazgeçtik. İttifak sistemiyle yol yürümeyeceğiz” açıklamasıyla ilgili “Biz gidene gitme demeyiz, ille de zorla gel bizimle ittifak da yap demeyiz. Siyasi partiler bu tip kararlar verebilirler. Bunda da özgürlerdir. Ama yarın, 31 Mart’tan sonra 2024. Çok çok farklı bir sonuç çıkabilir. Çok başarısız olabilirler, çok başarılı olabilirler. Bunun da bedelini kendi tabanlarına ve halka verirler” demişti.

İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Mustafa Veysel Güldoğan, “Ekrem Bey’in adaylığı henüz kesin değil diye biliyorum. Parti içinde bir şeyler oluyor onlarda ama resmi açıklama yapılmadı. Daha iyi bir aday varken daha önce biriyle çalıştık diye daha kötüsüne insanlar neden razı olsun? İstanbul ve Ankara her zaman daha iyisini hak ediyor.

Her zaman daha iyisi vardır, kimse vazgeçilmez değildir. Ekrem Bey ve Mansur Bey yeterli siyasi anlayışta olup halkın taleplerini dinleseydiler bugün Türkiye çok başka bir noktada olacaktı” demişti.

Paylaşın