Van: Halime Hatun Kümbeti

Halime Hatun Kümbeti; Van’ın Gevaş İlçesiSelçuklu Mezarlığı’nın doğu tarafında yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre Melik İzzeddin tarafından 1335 tarihinde, kızı Halime Hatun için yaptırılmıştır.

Ustası Ahlatlı Pehlivan oğlu Esed’dir. İki katlı inşa edilmiş kümbetin cenazeliği kare planlı olup, doğudaki kapısına merdivenle inilmektedir. Köşeleri pahlanmış kare kaide üzerine onikigen gövdeli olarak yapılmıştır.

Üstten piramidal bir külahla örtülmüş kümbet, düzgün kesme taş malzeme ile inşa edilmiştir. Gövdenin kuzeyindeki cepheye taç kapı, diğer üç yöne pencereler açılmıştır.

Aralardaki yüzeyleri üçgen nişler hareketlendirmektedir. Tüm cephelerde şeritler halinde ve madalyonlar şeklinde bitkisel, geometrik ve yazılardan oluşan süslemelere yer verilmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

Paylaşın

Van: Abalı Kayak Merkezi

Abalı Kayak Merkezi; Van’ın Gevaş İlçesi, Abalı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Abalı Kayak Merkezi sadece kayak turizminin değil, profesyonel kayak sporunun da Türkiye’deki önemli adreslerinden biridir.

Abalı Kayak Merkezi pist eğimi, kar kalınlığı, kar kalitesi ve pist uzunluğu İle dünyanın sayılı kayak merkezlerinden biri olmaya adaydır.

Uluslararası kalitede tesisler Abalı Kayak Merkezine yapılmakta olan ikinci etap çalışmaları sonucunda dünya standartlarına sahip bir kayak merkezi tamamlanma aşamasındadır.

Bin iki yüz metrelik telesiyej hattının yapımının tamamlandığı merkezde şimdide beş bin metrelik telesiyej hattının inşasına başlanmıştır.

Yapılan devasa yatırımlarla Abalı Kayak Merkezi uluslar arası organizayonların yapılabileceği standartlara hazır hale getirilmiştir.

Van Gölü manzaralı Abalı Kayak Merkezi, beyazın eşliğinde turkuaz bir manzarayı kayak severlere sunuyor. Artos dağından başlayan kayak parkurunda ilerlerken, Van denizinin nefes kesici manzarası ile karşılaşıyorsunuz.

Paylaşın

Van: Artos Dağı

Artos Dağı; Van’ın Gevaş İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Güneydoğu Torosların devamı olan Artos Dağı, görünümünden dolayı Çadır Dağı olarak da bilinir.

Kavuş Şahap dağlarının 3700 m’lik önemli bir yükseltisini oluşturur. Van Denizi’nin oluşturduğu mikroklima nedeniyle dağın güney yüzü ile kuzey yüzü arasında iklim yönünden önemli farklılıklar vardır. Artos Dağı sert ve soğuk rüzgarlara karşı havzanın iklimini yumuşatır.

Önemli Miktarda kükürt madeni de bulunan dağ, rüzgardan enerji üretimine de uygundur. Kelebek kanatlarında bir dağ Artos Dağı, özellikle kelebek popülasyonu açısından dünyanın sayılı coğrafyalarından biridir. Yaklaşık 200 tür kelebeğe ev sahipliği yapmaktadır.

Her yıl dünyanın dört bir köşesinden doğaseverlerin, botanikçilerin akınına uğramaktadır. Doğa sporları, volkanik ve sıradağ özelliğiyle, fauna ve florasıyla bilim adamları tarafından çok değerli bulunmaktadır. Dünya üzerinde Artos’a eşdeğer özellikler gösteren tek dağ Yeni Zelanda’dadır.

Zirvesi ve tabanı arasındaki 1800 metrelik irtifasıyla dağ kayakçılığı ve dağcılık sporları için son derece elverişlidir. Hem trekking sporu hem de ekolojik turizm açısından dünyanın önde gelen dağları arasında yer almaktadır. Artos Dağı, Akdamar Adası’nın tam karşısında bütün ihtişamıyla yükselir. Doğaseverler ve fotoğraf tutkunlarına eşsiz manzaralar vaat etmektedir.

Paylaşın

Van: Altınsaç Kilisesi

Altınsaç Kilisesi; Van’ın Gevaş İlçesi, Altınsaç Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Van Gölüne bakan bir vadinin yamacına kurulmuştur. XIII. yy.dan önceye tarihlenen kilise, 1671 de onarılarak batısına bir de jamatun eklenmiştir. Manastıra ait yapıların hepsi yıkılmış olmasına rağmen kilise günümüze oldukça Sağlam bir durumda gelmiştir. Üç nefli olarak düzenlenmiş jamatundan, geniş bir kemerle naosa açılan tonoz örtülü giriş bölümüne geçilir. Orta mekan, köşe duvarları üzerinde yükselen kemerlere oturan bir kubbe ile örtülüdür.

Kubbe dışa, yüksek kasnak üzeri piramidal külahlı olarak yansıtılmıştır. Kubbeli orta alanın iki yanında derin kollara yer verilmiştir. Yapının doğu bölümünde dışa taşıntısı olmayan, içten yarım daire biçimli apsis yer almaktadır. Apsisin kuzey ve güneyinde küçük pastophorion hücreleri bulunur. Bu bölümler, dar birer koridorla yan kollara bağlanmaktadır. Bu tip mekan düzenindeki yapıların en belirgin özelliği, oldukça kalın tutulmuş köşe duvarlarına sahip olmaları ve bu köşeleri birleştiren perde duvarların sadece araları doldurması böylece kubbeyi taşımaya yönelik hiçbir fonksiyonun bulunmayışıdır.

Naosun dört köşesini oluşturan bu duvarların son derece kalın olmasının nedeni, kubbeyi taşıyan kemerlerin oturduğu payandalarla kaynaşmasıdır. Yani iç mekan da konumlarını kaybeden payeler, yan duvarların iç kısımlarına dokununcaya kadar yaklaştırılıp birer duvar payandasına dönüştürülmüştür. Bu payandalar ile tympanon duvarları arasında dikine dikdörtgen biçiminde düzenlemeler gösteren kollar meydana gelmiştir. Bu tipteki bir yapının ihtiyacı olan şey dört yöne birden dışa taşmadan iç mekan da genişleme sağlamaktır.

Yöre mimarisinde, X.yy.dan itibaren oldukça yaygın bir şema olarak karşımıza çıkan bu yapılar, Bizans dönemindeki tek nefli şemaya sahip kiliselerden daha ferah bir iç düzenleme ile ayrılmakta bu noktada da Bizans’ın kiborion olarak tanımlanan yapılarıyla yakınlaşmaktadır. Ancak bunları kiborion olarak tanımlamak da güçtür. Van ve çevresinde dört tip plan şeması ile karşılaşılmasına rağmen yöre kiliselerinde plan çeşitliliği oldukça fazladır. Bazilika, kubbeli bazilika, merkezi ve karma plan tipe,diğer dört tip de eklendiğinde sekiz çeşit şemanın doğu Hıristiyan mimarisinde kullanıldığı görülmüştür.

Ayrıca genel değerlendirmeye girmeyen yani devamlılığı olmayan örnekler de bulunmaktadır. Bizans’ın erken döneminde olduğu gibi ilk yapılarda kullanılan bazilikal şemaya fazla ilgi gösterilmemiş, kubbeli bazilikalardan merkezi plan düzenlemesine hızlı bir geçiş yapılmıştır. Mekanı bir kubbe altında toplama ya da naosta kesintisiz bir alan yaratma düşüncesi, tetrakonkhos, çokgen veya yuvarlak (merkezi) ve tek nefli olarak tanımlanan şemaların Yöre mimarisinde çok kullanılmasına sebep olmuştur.

Özellikle tek nefliler de köşelere bitiştirilmiş ayaklar, kemer genişliğince oluşan yan kollar ile iç mekânda ana kitlenin dışına taşmadan bir genişleme yaratma imkanı bulunmuştur. Son olarak şunu söyleyebiliriz; yöre Hıristiyan mimarları, Bizans’tan aldıkları plan Şemalarını, pek çok kültürün kaynaşması olan bölgesel birtakım değişmez kuralları da mimarilerine katarak, kendilerine göre yorumlamışlardır. Malzeme, örtü düzeni, duvar Yapısı, cephe süslemesi ve hepsinden de önemlisi iitürjileri planların uygulanmasında farklılıklar doğmasına neden olmuştur.

Paylaşın

Van: İzzettin Şir Camii

İzzettin Şir Camii; Van’ın Gevaş İlçesi, Hişet Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Üzerinde inşasına ilişkin herhangi bir kitabe bulunmamasına rağmen Van ve Hakkari Hakimi İzzettin Şir tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir. Genel olarak XIV-XV yüzyıllara tarihlendirilmektedir. Yapı, kare planlı bir cami ile, bunun kuzey duvarına bitişik medreseden oluşmaktadır.

Yapının batı cephesinin kuzey kesiminde yer alan bir taçkapıdan medrese avlusuna, buradan da ikinci bir kapı ile camiye geçilmektedir. Cami mihrap önü kubbeli ve iki sahınlıdır. Kuzeydeki sahınlar enine beşik tonozlarla örtülmüştür.

Kubbenin iki yanındaki bölümler, dikine beşik tonozlu mekanlar olarak değerlendirilmiştir. Kıble duvarının ortasında beş kenarlı mihrap nişi yer almaktadır. Yapıda düzgün kesme taş malzeme kullanılmıştır. Batı cephenin ortasındaki minare, günümüzde eklenmiştir.

Paylaşın