Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 34 Bin 151’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 199. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 54 artarak 34 bin 151’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 151’e artarak 77 bin 84’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail askerleri sürpriz bir baskınla Han Yunus’un doğusuna tekrar girdi. Gazze Şeridi’nin güneyindeki kentin merkez hastanesinin bulunduğu ve Filistinli yetkililerin toplu mezar olduğunu ileri sürdüğü yerden çok sayıda ceset çıkarıldığı bildiriliyor.

Gazze Şeridi’nin daha güneyinde bulunan ve 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun yarısının sığındığı Refah’a ve Gazze’nin çeşitli bölgelerine yeni hava saldırıları düzenlendiği bildiriliyor.

İsrail, yedi aydır devam eden savaşın en yoğun çatışmalarının yaşanmasının ardından bu ay kara birliklerini aniden Gazze Şeridi’nin güneyinden çekmişti. Bölgeden kaçan Filistinliler yıkıntıların arasındaki evlerine geri dönmeye başlamıştı.

Ayrıca İsrail ordusu, Hamas’ın 7 Ekim’deki İsrail saldırısındaki başarısızlığı nedeniyle askeri istihbarat şefi Aharon Haliva’nın istifa ettiğini duyurdu.

İsrail askeri istihbaratının başındaki Aharon Haliva, Hamas’ın çoğu sivil bin 200 kişinin ölümüne ve yaklaşık 250 kişinin esir alınmasına yol açan ve Gazze’de Hamas’a karşı altı ay süren savaşın fitilini ateşleyen 7 Ekim 2023’teki saldırının ardından istifa eden ilk üst düzey İsrailli isim oldu.

Tümgeneral Haliva istifa mektubunda, “Komutam altındaki istihbarat birimi misyonunu yerine getiremedi. Savaşın acısını sonsuza kadar taşıyacağım. Artık sorumluluğu kabul edip görevimi sonlandırmak istiyorum” ifadesini kullandı.

Haliva Ekim ayındaki saldırıdan kısa bir süre sonra yaptığı açıklamada da saldırıyı engelleyemediği için suçu üstlendiğini söylemişti. İsrail ordusundan yapılan açıklamada genelkurmay başkanının Haliva’nın istifa talebini kabul ettiği ve kendisine hizmetlerinden dolayı teşekkür ettiği belirtildi.

İsrail ordusu tarafından geçen ay başında yapılan yazılı açıklamada, 7 Ekim saldırısıyla ilgili yeterli tedbirleri almadığı düşünülen askeri birimlerin kendi içlerinde soruşturmalar yürütüleceği kaydedilmişti. Soruşturmaların, Mart 2018’den 10 Ekim 2023’e kadar 5 yıllık zaman dilimindeki ordu içindeki operasyonel başarısızlıklara odaklanacağı aktarılmıştı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, saldırıların ardından kendisine önceden bu yönde bir bilgi iletilmediğini belirterek ordu ve istihbaratı saldırılardan sorumlu tutmuş, ancak gelen tepkilerin ardından sosyal medyada bu yönde yaptığı paylaşımı silmişti.

Saldırılarla ilgili şimdiye kadar sorumluluk kabul etmeye yanaşmayan Netanyahu, 7 Ekim saldırılarıyla ilgili kapsamlı bir soruşturma açılması taleplerini, şu an savaşın içinde bulunulduğu gerekçesiyle geri çeviriyor, soruşturmanın savaşta nihai zafer kazanıldıktan sonra başlatılmasını savunuyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 34 Bin 97’ye Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 198. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 48 artarak 34 bin 097’ye yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 97 artarak 76 bin 980’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail, Batı Şeria’nın güneyindeki El-Halil kasabası yakınlarında bir kontrol noktasına bıçak ve silahla saldıran iki Filistinli’yi öldürdü. Filistin sağlık yetkilileri, öldürülen iki kişinin 18 ve 19 yaşlarında aynı aileden olduklarını söyledi. İsrail ordusu olayda hiçbir İsrail askerinin yaralanmadığını açıkladı.

Bu arada Filistin Kızılayı, İsrail’in Batı Şeria’daki Nur Şems mülteci kampına yönelik Perşembe günü geç saatlerindeki baskın sonrasında toplam 14 cesedin bulunduğunu söyledi. Ölenler arasında İslami Cihad örgütünden üç militan ve 15 yaşında bir erkek çocuk da yer alıyor.

İsrail ordusu ise kampta 10 militanın öldürüldüğünü ve sekiz şüphelinin tutuklandığını açıklamıştı. Baskında dokuz İsrail askerinin yaralandığı da gelen bilgiler arasında.

Filistin sağlık yetkililerine göre Gazze’deki savaşın başlangıcından bu yana Batı Şeria’da İsrail askerleri ve yerleşimciler tarafından en az 469 Filistinli öldürüldü.

Ayrıca İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetine karşı protesto gösterileri düzenlendi. Tel Aviv, Kudüs ve diğer kentlerdeki protestolara katılanlar erken seçim çağrısı yaptı.

Dünyanın dört bir yanında Filistin destekçileri yürüyüş düzenledi. Filistin destekçileri, İsrail’e savunma yardımını da içeren ABD dış yardım tasarısının onaylanmasına tepki olarak başkent Washington DC’deki Kongre Binası önünde protesto düzenledi.

ABD’nin Kaliforniya eyaletine bağlı San Francisco Körfezi’nde bulunan San Jose kentinde bir araya gelen bir grup İran ve Filistin yanlısı gösterici, İsrail’in İran ve Gazze’ye yönelik saldırılarını kınamak üzere bir araya geldi.

ABD’nin Illinois eyaletindeki Chicago kentinde Filistin’e destek gösterisi düzenlendi. Filistin bayrakları ve pankartlar taşıyan protestocular, İsrail aleyhine sloganlar attı.

İtalya’nın Milano kentinde Filistin’e destek gösterisi düzenlendi. Göstericiler, ellerinde bayrak ve pankartlarla Filistin’e destek mesajı verdi.

İspanya’nın başkenti Madrid’de Filistin’e destek yürüyüşü düzenlendi. Filistin bayrakları ve pankartlar taşıyan protestocular, İsrail aleyhine sloganlar attı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 34 Bini Aştı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 196. günü geride kalırken Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 42 artarak 34 bin 012’ye yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 63 artarak 76 bin 833’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Filistin’in BM’ye tam üyeliğine ilişkin karar tasarısı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından veto edildi. Tasarının ABD tarafından veto edebileceği öne sürülmüştü.

Öte yandan Filistin’in BM’ye tam üyeliğine ilişkin karar tasarısı Arap Grubu adına Cezayir tarafından hazırlanmıştı. İsrail ise, Filistin Yönetimi’nin devlet olmak için gerekli kriterleri karşılamadığını söylemişti.

15 üyeli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Cezayir tarafından Filistin’in BM’ye tam üyeliğini talep eden karar tasarısı oylamaya sunuldu. ABD’nin “hayır” oyu kullandığı tasarı, 12 “evet” ve 2 “çekimser” oy aldı.

İngiltere ve İsviçre “çekimser” kalırken, Rusya, Çin, Fransa, Cezayir, Malta, Ekvator, Guyana, Slovenya, Sierra Leone, Mozambik, Güney Kore ve Japonya “evet” oyu verdi.

Karar tasarısının geçmesi için 5 daimi üyeden hiçbirinin “hayır” oyu kullanmaması ve toplamda 9 “evet” oyu alması gerekiyordu. Karar tasarısı metninde, “BM Genel Kuruluna Filistin’in tam üye olarak kabul edilmesi tavsiye edilir.” ifadesi yer alıyordu.

BM’ye üye olan 193 ülkenin çoğunluğu, Filistin Özerk Yönetimi’nin açıklamasına göre 137’si, Filistin’i devlet olarak resmen tanıyor. Almanya, Filistin’i devlet olarak tanımayan ülkeler arasında yer almasına rağmen Filistinlilerle diplomatik ilişkilerde bulunuyor.

Oylamanın ardından Filistin Özerk Yönetimi, ABD’nin tavrını kınadı. Filistin lideri Mahmud Abbas’ın ofisinden yapılan açıklamada, “Amerika’nın Filistin’e, onun halkına ve meşru haklarına karşı bu agresif tavrı, uluslararası hukuka karşı da açık bir şekilde saldırganlığını ortaya koyarken, halkımıza karşı sürdürülen ve bölgeyi daha da uçurumun kenarına sürükleyen soykırımvari savaşın devam ettirilmesi için cesaret veriyor” ifadeleri kullanıldı.

Filistin Özerk Yönetimi’nin BM Temsilcisi Riyad Mansur da ABD vetosunun, Filistin halkının “iradesini kıramayacağını ve kararlılığını durduramayacağını” dile getirerek, “Çabalarımızı durdurmayacağız. Filistin devleti kaçınılmaz ve gerçektir” dedi.

Riyad Mansur, Nisan ayı başında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e yazdığı mektupla, Filistin’in tam üyelik sürecinin yeniden başlatılması yönündeki isteğini dile getirmişti. 2012 yılından bu yana BM’de gözlemci statüsünde yer alan Filistin, yıllardan bu yana tam üye olmayı talep ediyor.

Rusya ve Çin

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, Gazze’de savaşın başlangıcından beri ABD’nin beşinci kez veto hakkını kullandığını belirerek, “Şu anda küresel toplumun çoğunluğunun Filistin’in BM’ye tam üye olma başvurusunu desteklediğini ancak ABD’nin Filistinliler hakkında gerçekte ne düşündüğünü bir kez daha gösterdi. ABD’nin bugün veto hakkını yeniden kullanması, tarihin kaçınılmaz akışını durdurmaya yönelik umutsuz bir girişimdir’’ dedi.

Filistin’in BM Temsilcisi Riyad Mansur, “Bugün hem bölgesel hem de tarihi bir gün için Güvenlik Konseyi’ne geldik. Konseyin çoğunluğu da bu tarihi günde bizimleydi. Bizi destekleyerek evet oyu verenlere teşekkür ediyorum. Filistin halkı adına sizleri selamlıyorum’’ dedi.

Çin BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, Filistin halkının onlarca yıllık hayalinin, Filistin’in BM’ye tam üye olarak kabul edilmesinin her zamankinden daha acil olduğu bir dönemde suya düştüğünü, bağımsız bir devletin kurulmasının sorgulanamayacak devredilemez bir hak olduğunu kaydetti.

Cong, “Filistin BM’ye tam üye olarak kabul edilseydi, İsrail ile iki devletli çözüme ilişkin müzakerelere gerçekten yardımcı olacaktı Filistin ile İsrail bir gün barış içinde, yan yana yaşayacaklar o günün gerçekleşmesi için Çin gereken tüm desteği verecek’’ dedi.

ABD’nin BM Büyükelçi Yardımcısı Robert Wood, oylamadan sonra yaptığı açıklamada, ülkesinin “iki devletli bir çözümü ısrarla desteklemeye devam ettiğini” dile getirdi. Söz konusu iki devletli çözüm, İsrail ile birlikte var olacak bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngörüyor.

Wood, ABD’nin oylamadaki tavrının Filistin devletine karşı olmak anlamına gelmediğini, sadece böyle bir devletin ancak “iki taraf arasında doğrudan müzakerelerle” kurulabileceği gerçeğinin kabulü olduğunu ifade etti.

Paylaşın

Ticaret Bakanlığı’ndan İsrail Adımı: 54 Ürünün İhracatı Kısıtlandı

Filistin – İsrail savaşının 186. günü geride kalırken, Ticaret Bakanlığı, 9 Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere İsrail’e ihracat kısıtlaması getirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, kısıtlamanın 54 ürünü kapsadığı belirtildi.

Haber Merkezi /Gazze’de İsrail saldırılarında yaşamını yitirenlerin sayısı son 24 saatte 32 artarak 33 bin 207’ye yükseldi. Yaralananların sayısı ise son 24 saatte 47 artarak 75 bin 933’e çıktı.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Ticaret Bakanlığı,  Türkiye’nin 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren bazı ürünlerin İsrail’e ihracıtına kısıtlama getirildiğini duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada İsrail’in Gazze’de ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda, kesintisiz yardıma izin verinceye kadar uygulamanın devam edeceği belirtildi.

Bakanlığın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Türkiye, 9 Nisan 2024’ten itibaren bazı ürünlerin İsrail’e ihracatını kısıtlama kararı almıştır. Kararın gerekleri Bakanlıkça derhal yürütülecektir. İsrail, Gazze’de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda, kesintisiz yardıma izin verinceye kadar belirlenen kısıtlamalar yürürlükte kalacaktır.”

Ticaret Bakanlığının İsrail’e yönelik kısıtlama kararı inşaat demirinden yassı çeliğe, mermerden seramiğe kadar 54 ürün grubunu kapsıyor.

Türkiye’nin, Filistin’e yönelik saldırılarını sürdüren ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan İsrail’e ihracatı devam ettirmesi tepkilere neden olmuştu. İsrail’e gönderilen ürünlerin içeriği de tartışmalara neden olmuş, muhalefet İsrail’e bomba yapımında kullanılan ürünlerin gönderildiğini ileri sürmüştü.

Hakan Fidan işaretini vermişti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze Şeridi’ne Ürdün üzerinden yapılan insani yardım operasyonuna Türkiye’nin katılmasına İsrail’in izin vermediğini belirterek, “İsrail’e yönelik bir dizi yeni tedbir almayı” kararlaştırdıklarını açıklamıştı.

Bakan Fidan, bugün Gazze’ye yönelik yardımlara ilişkin kısa bir açıklama yaptı. Ürdün üzerinden gönderilen insani yardımın paraşütlerle Gazze’ye ulaştırıldığını hatırlatan Fidan, “Biz de hava kuvvetlerimize ait kargo uçaklarıyla bu insani yardım operasyonuna dahil olma talebimizi iletmiştik. Ürdün makamlarınca olumlu karşılanan bu talebimizin, İsrail tarafından reddedildiğini bugün öğrendik” şeklinde konuşmuştu.

Sözlerini “İsrail’in, açlıkla boğuşan Gazzelilere havadan yardım ulaştırma girişimimizi engellemesinin hiçbir bahanesi olamaz” şeklinde sürdüren Fidan, “Bu durum karşısında biz de İsrail’e yönelik bir dizi yeni tedbir almayı kararlaştırdık. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanan bu tedbirler, gecikmeksizin, adım adım hayata geçirilecektir” ifadelerine vurgu yapmıştı.

Bu tedbirlerin ilgili kurumlar tarafından kamuoyuna açıklanacağını söyleyen Fidan, “İsrail, ateşkes ilan edene kadar ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz biçimde ulaşmasına izin verene kadar” bu tedbirlerin devam edeceğini vurgulamıştı.

Türkiye’nin Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yoğun bir çaba gösterdiğini belirten Fidan, deniz ve havayoluyla Gazze’ye ulaştırılmak üzere Mısır’a ilettikleri yardımların miktarının 42 bin tonu geçtiğini söyledi. Fidan, Türkiye’nin Gazze’ye en çok yardım gönderen iki ülkeden biri olduğunu söylemişti.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 33 Bin 91’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 182. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı33 bin 91’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 750’ye ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nde İsrail’e silah satışının durdurulması ve İsrail’in Gazze Şeridi’nde işlenmiş olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu tutulması çağrılarının yapıldığı bir karar tasarısı kabul edildi.

Kararda, “İşgal Altındaki Filistin topraklarında, olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar da dâhil olmak üzere, ciddi insan hakları ihlalleri ve uluslararası insani hukukun ağır ihlallerine ilişkin raporlardan ciddi endişe duyulduğu” ifade ediliyor.

BM İnsan Hakları Konseyi kararında ayrıca “Gazze Şeridi’nde olası bir soykırım tehlikesi” nedeniyle İsrail’e yapılan tüm silah ve mühimmat sevkiyatlarının durdurulması talep ediliyor, “Cezasızlığa son vermek için tüm uluslararası insani hukuk ihlalleri ile ilgili hesap verilebilirliğinin güvence altına alınması gerekliliğine” vurgu yapılıyor.

İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Refah’a askeri harekatının “yıkıcı insani sonuçları olabileceği” uyarısının yapıldığı kararda, “Gazze’deki sivillerin aç bırakılmasının da İsrail tarafından bir savaş yöntemi olarak kullanılması” kınanıyor.

Türkiye’nin de ortak sunucuları arasında yer aldığı ve İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından sunulan karar tasarısı bugün Cenevre’de, 47 üyeli konseyde yapılan oylamada, 28 ülkenin lehte oy kullanmasıyla kabul edildi. Aralarında ABD ve Almanya’nın da bulunduğu altı ülke aleyhte oy kullanırken, 13 ülke çekimser kaldı.

Ayrıca, aralarında Çocukları Kurtarın Vakfı (Save the Children) Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü ve Oxfam’ın da bulunduğu 13 uluslararası insani yardım kuruluşu, Gazze Şeridi’ne yardım girişini kısıtladığı için İsrail’i ağır biçimde eleştirdi.

Keza ABD merkezli gıda yardımı kuruluşu çalışanı 7 kişinin İsrail saldırısı sonucu ölmesi, diğer yabancı STK’ları da alarma geçirdi.

İsrail’e silah sağlayan ülkeleri “soykırıma karşılık gelen” bu duruma ortak olmakla suçlayan MSF Fransa Misyonu Başkanı İsabelle Defourny, “ABD, İngiltere, Fransa ve diğer ülkeler İsrail’e askeri destek sağlayarak bizim gözümüzde soykırım anlamına gelen bu olaya ahlaki ve siyasi olarak ortak oluyorlar.” dedi.

Ortak açıklama yapan yardım kuruluşları ayrıca İsrail’in bir milyondan fazla sivilin barındığı Gazze’nin güneyindeki Refah’a yönelik kara harekâtı planlarından vazgeçmesini talep etti.

İsrail’den insani yardım için “geçici” adım

İsrail, ülkenin kuzey sınırı üzerinden Gazze’ye daha fazla insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştıracak “geçici” adımlar atacağını duyurdu. Buna göre, Gazze’nin kuzeyindeki Erez Sınır Kapısı savaşın başlamasından bu yana ilk kez geçici olarak yeniden açılacak ve Aşdod Limanı da insani yardım sevkiyatı için kullanılacak.

Ayrıca, Ürdün’den daha fazla yardımın Kerem Şalom Geçidi üzerinden girişine izin verilecek. İsrail Başbakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Artan yardım, insani bir krizi önleyecektir. Çatışmaların devamını sağlamak ve savaşın hedeflerine ulaşmak için gereklidir” ifadesine yer verildi.

İsrail’den gelen açıklama, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki gergin telefon görüşmenin ardından geldi.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 33 Bini Aştı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 178. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybı 33 bin 037’ye yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 668’e ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail’in 1 Nisan’da Gazze’de 7 çalışanını öldürdüğü uluslararası gıda yardım kuruluşu World Central Kitchen’ın (WCK) kurucusu İspanyol şef Jose Andres, bu saldırıların “talihsiz bir hata” değil “doğrudan ve sistematik bir saldırı” olduğunu söyledi.

Saldırıdan nasıl haberdar olduğunu anlatan Andres, önce grubun Gazze’deki ekibiyle irtibatı kaybettiğini ve cesetlerin görüntülerini görene kadar ne olduğunu anlamadığını söyledi. Andres, İsrail ordusunun ilk zırhlı araca saldırmasının ardından ekibin kaçmayı başardığını ve ikinci bir araca geçtiğini, bu aracın da saldırıya uğradığını, bunun üzerine üçüncü araca geçmek zorunda kaldıklarını aktardı.

“Ardından üçüncü araç vuruldu.” diyen Andres, ve “bunun sonuçlarını gördük.” şeklinde konuştu.  Yardım görevlilerinin kim olduklarını belirtmek için (İsrail ordusu ile) iletişim kurmaya çalıştıklarını söyleyen yetkili, ordunun, kendi kontrol ettiği bölgede olduklarını bildiğini de sözlerine ekledi.

Öte yandan Andres, kuruluşun yardım faaliyetlerine yeniden başlamayı düşündüğünü bunun için Gazze’deki güvenlik durumunu incelemeye devam ettiğini söyledi.

World Central Kitchen’ın Deyr el Balah’taki deposundan çıkarken öldürülen yedi yardım görevlisi arasında Avustralya, İngiliz, Kanada, Polonya, Filistin ve Amerikan vatandaşları bulunuyordu. Birleşmiş Milletler’e göre ekim ayından bu yana Gazze’de en az 196 insani yardım çalışanı İsrail saldırılarında öldürüldü. Keza İsrail, gıda dağıtım tesisleri bombalamakla da suçlanıyor.

“İran Batı Şeria’da kaos yaymaya çalışıyor”

Ayrıca Batı Şeria’daki Filistin grubu El Fetih, İran’ı topraklarında kaos yaymaya çalışmakla suçladı. El Fetih, Filistin davasıyla hiçbir ilgisi olmayan dışarıdan yapılacak bu yöndeki operasyonlara karşı çıkacağını söyledi.

Filistin yönetimini kontrol eden hareket olan El Fetih, “Kutsal davamızın ve halkımızın kanının sömürülmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Güvenlik güçlerine veya ulusal kurumlara zarar vermeyi amaçlayan ve dışarıdan gelebilecek her türlü müdahaleye karşı harekete geçeceğini açıkladı.

İsrail de uzun süredir İran’ı, 7 Ekim’de İsrail’e düzenlenen saldırıya öncülük eden ve son yıllarda Batı Şeria’da güçlenen Gazze’de yönetimdeki Hamas da dahil olmak üzere Filistinli silahlı gruplara yardım etmekle suçluyor.

Geçtiğimiz ay İsrail ordusu, güvenlik güçlerinin, anti-tank mayınları da dahil olmak üzere gelişmiş silahların Batı Şeria’ya kaçırılmasını engellediğini söyledi. İran geçmişte silahlı gruplara destek sağladığını inkar etmemiş verdiği desteğin, Filistinlilerin talebi olduğunu söylemişti.

El Fetih’in açıklaması, Filistin Yönetimi’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden kendisini BM’ye tam üye yapmak için bu ay oy vermesini istemesi üzerine geldi; bu, İsrail ile iki devletli bir çözüm için artan küresel baskıya katkıda bulunacak bir hamle olarak yorumlanıyor.

1967 Ortadoğu savaşından sonra İsrail tarafından işgal edilen Batı Şeria, bölgenin Gazze’yi de içerecek ve başkenti Doğu Kudüs olan gelecekteki bağımsız bir devletin merkezi olmasını isteyen Filistinlilerle onlarca yıldır süren çatışmaların merkezinde yer alıyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 32 Bin 845’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 178. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybı 32 bin 845’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 392’ye ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan, haftasonu İsrail’de binlerce kişi, Hamas’ın elindeki rehinelerin kurtarılmasına yönelik çabaların artırılması talebiyle gösteri düzenledi. Başbakan Benyamin Netanyahu ve hükümetini protesto eden eylemciler Kudüs’te bir anayolu trafiğe kapattılar. Eylemciler Netanyahu’yu ülkeyi Hamas’tan koruyamamakla suçladı.

7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıda en az bin 160 kişi öldürülmüş, yaklaşık 250 kişi de rehin alınarak Gazze’ye kaçırılmıştı. Rehinelerin bir kısmı geçen Kasım ayında varılan ateşkes anlaşması çerçevesinde serbest bırakılırken yaklaşık 130 kişinin hala örgütün elinde olduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca İsrail, Gazze Şeridi’ndeki Şifa Hastanesi ve çevresinden çekilme kararı aldığını duyurdu. Yapılan açıklamada, iki haftadır bölgede olan birliklerin “Şifa hastanesi bölgesindeki operasyonel faaliyetlerine son verdiği” ve geri çekildiği belirtildi. Açıklamada, operasyonda “hastanede 200 teröristin öldürüldüğü” ve “büyük miktarda patlayıcı, silah ve nakit para bulunduğu” kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de “ölüm bölgeleri” oluşturduğu ve buraya giren herkesi ayırt etmeksizin öldürdüğü bildirildi. Haaretz gazetesine konuşan ve ismini vermek istemeyen pek çok İsrailli asker ve savunma yetkilisi, İsrail’in Gazze’de “ölüm bölgeleri” oluşturduğunu itiraf etti.

Söz konusu yetkililer, “ölüm bölgelerine” giren herkesi ayrım gözetmeksizin hedef aldığını açıklayarak İsrail ordusunun 9 bin Hamas mensubunun öldürüldüğüne ilişkin açıklamalarını da yalanlandı.

Hamas lideri İsmail Haniye’nin kız kardeşlerinden biri, bu sabah gözaltına alındı. İsrail polisi, 57 yaşındaki Zeba Abdulselam Haniye’nin terörü destekleyip kışkırtma ve Hamas’la ilişkili olma suçlamalarıyla yakalandığını bildirdi.

Güvenlik güçlerinin belgeler, görseller ve telefonlar gibi “ciddi” kanıtlarla Tel Şeva bölgesinde yakalandığı öne sürüldü. Hamas’ın siyasi lideri Haniye’nin üç kız kardeşinin de İsrail vatandaşlığına sahip olduğunu ve Tel Şeva’da yaşadığını hatırlatıldı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 32 bin 782’ye Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 176. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında can kaybı 32 bin 782’ye yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 75 bin 298’e ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkesinin Lübnan merkezli Hizbullah örgütüne yönelik saldırılarını artıracağı ve “kampanyayı genişleteceğini” söyledi.

İsrail’in ‘savunma modundan aktif takip moduna’ geçeceğini belirten Gallant, bir askeri karargahı ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, “İsrail, savunmadan (çıkıp) Hizbullah’ın peşine düşecek. Beyrut’ta, Şam’da ve daha ötede… Örgüt nerede faaliyet gösteriyorsa oralara ulaşacağız.” dedi.

Gallant, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Hizbullah komutanına (Ali Naim) yönelik bir başka başarılı suikastı yakından izlemek ve Lübnan, Suriye ve daha uzak bölgelerdeki suikast ve diğer eylemlere hazırlık amacıyla yürütülen faaliyetler hakkında genel bilgi edinmek üzere Kuzey Komutanlığı’na geldim.

Nerede harekete geçmemiz gerekiyorsa orada harekete geçeceğiz. Lübnan’daki ciddi hasarın sorumlusu Hizbullah’tır ve Hizbullah grubundaki can kayıplarının sorumlusu da bizzat Hasan Nasrallah’tır. Öldürülen 320’den fazla teröristleri var. Lübnan’dan çıkacak her türlü eylemin bedelini ödeteceğiz.”

Analistlere göre Bakan Gallant, bu ifadelerle, Suriye’nin Halep kentinde dün (29 Mart) düzenlenen ve 40’tan fazla kişinin hayatını kaybettiği hava saldırılarına atıfta bulundu. Tel Aviv, cuma günkü saldırının sorumluluğunu üstlenmemiş, yorum da yapmamıştı.

Ancak Şam yönetimi, uluslararası STK’lar ve uluslararası basın, 36’sı Suriye askeri, 6’sı da Hizbullah üyesi en az 42 kişinin öldüğü Halep’teki saldırıyı İsrail’in düzenlediğini bildirmişti. Bir önceki gün de Lübnan’ın güneyinde İsrail ordusuna ait bir insansız hava aracının (İHA) düzenlediği saldırıda Ali Naim isimli üst düzey Hizbullah komutanı öldürülmüştü.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) 7 Ekim’in ardından ilk kez Gazze’de ateşkes talep edilen bir karar pazartesi onaylandı. 14 “evet” ve 1 “çekimser” oyla kabul edilen tasarıyı ABD’nin veto etmemesi, Batı medyasında İsrail’in yalnızlaştığı yönünde yorumlanıyor.

Birleşmiş Milletler’in (BM) en üst düzey mahkemesi Uluslararası Adalet Divanı (UAD) oybirliğiyle, Gazze’deki Filistinlilere temel gıda tedarikini sağlamak ve yayılan kıtlığı durdurmak için gerekli ve etkili tüm önlemleri almasını emretti. UAD yargıçları kararlarında “Mahkeme Gazze’deki Filistinlilerin artık sadece kıtlık riskiyle karşı karşıya olmadığını (…) kıtlığın baş gösterdiğini gözlemlemektedir.” dedi.

Yeni tedbirler Güney Afrika tarafından, İsrail’i Gazze’de devlet öncülüğünde soykırım yapmakla suçlayan ve devam etmekte olan davanın bir parçası olarak talep edildi.

ABD, İsrail’e daha fazla bomba ve savaş uçağı için onay verdi

İsrail hükümetiyle Gazze’ye yönelik ağır bombardıman yüzünden görüş ayrılıkları son dönemde artmasına rağmen ABD’de Başkan Joe Biden yönetimi, Tel Aviv’e 2 bin kiloluk bombalar ve savaş uçağı transferine izin vermeye devam ediyor.

The Washington Post gazetesinin haberine göre, ABD’nin Gazze’nin güneyinde yüz binlerce Filistinli sivilin hayatını tehdit edebilecek olası bir askeri saldırı konusundaki endişelerine rağmen Biden yönetiminin son günlerde milyarlarca dolarlık bomba ve savaş uçağının İsrail’e sevk edilmesine sessizce izin verdiğini yazdı.

Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerine göre, İsrail’e yönelik yeni silah yardım paketinde bin 800’den fazla 2 bin kiloluk “MK84” tipi bomba ve 500 adet 500 kiloluk “MK82” tipi bomba yer alıyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölü Sayısı 32 Bin 552’ye Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 174. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı son 24 saatte 62 daha artarak 32 bin 552’ye yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 74 bin 980’e ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Hamas, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) olmak üzere tüm uluslararası yargı kurumlarını ve Birleşmiş Milletleri, Filistin halkının sistematik olarak öldürülmesini durdurmak için acilen harekete geçmeye çağırdı:

“Al Jazeera’de yayınlanan ve işgal devleti askerlerinin beyaz bayrak taşıyan iki silahsız genç sivili soğukkanlılıkla öldürmesi ve ardından bu iğrenç suçu gizlemek için vücutlarını buldozerle sürüklemesi şeklindeki suçunu belgeleyen görüntüler, katil siyonist faşistlerin işlediği suçların boyutunun bir başka kanıtıdır.”

Hamas, İsrail’in Gazze Şeridi’nde “Filistin halkına yönelik vahşi bir soykırım savaşı” yürüttüğünü belirtti: “Başta UCM olmak üzere tüm uluslararası yargı kurumlarını ve Birleşmiş Milletleri, halkımızın sistematik olarak öldürülmesini durdurmak için acilen harekete geçmeye, çocuklara ve savunmasız sivillere karşı işledikleri suçlardan dolayı bu haydut rejim ile onun terörist savaş suçlusu liderlerinden hesap sormak için gerekli tedbirleri almaya çağırıyoruz.”

Katar merkezli Al Jazeera kanalında önceki gün yayınlanan görüntülerde, İsrail askerlerinin, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki evlerine dönmeye çalışan iki Filistinliyi ateş açarak öldürdüğü yer aldı. Haberde, İsrail askerlerinin, iki Filistinliyi buldozerlerle sürükleyerek kuma gömdüğü aktarıldı.

Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, Gazze’deki duruma ilişkin soruları yanıtladı. Sahadaki insani yardım çalışanlarından edindikleri bilgiyi aktaran Dujarric, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) İşgal Altındaki Filistin Topraklarındaki İnsani İşler Koordinatörü Andrea de Domenico’nun Gazze’nin kuzeyinde kısmen hizmet veren 4 hastaneden birine gittiğini belirtti.

De Domenico’nun aktardığı bilgiye göre hastaneye her gün yaklaşık yetersiz beslenmiş 15 çocuk vakasının geldiğini ifade eden Dujarric, çocukların hayatını kurtarmak için kesintisiz insani yardım sevkiyatının gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizdi.

Dujarric, Dünya Gıda Programına (WFP) göre Gazze’nin kuzeyinin yaklaşık yüzde 70’inin korkunç boyutta açlıkla karşı karşıya olduğunu belirtmesine rağmen buraya insani yardımın engellenmeye devam ettiğini dile getirdi. WFP’nin bu ay Gazze’nin kuzeyine sadece 11 konvoy yardım gönderebildiğini aktaran Dujarric, kıtlığın önüne geçebilmek için günlük sevkiyatın gerekli olduğunu vurguladı.

Dujarric, temel sorunun, yeterli gıdanın girememesi ve giren gıdanın dağıtımına ilişkin sıkıntıların devam etmesi olduğunu söyledi. Gazze genelinde güvenlik, İsrailli yetkililerle işbirliği eksikliği, yetersiz yakıt ve kamyon sayısına ilişkin sorunların sürdüğüne işaret eden Dujarric, “Yardım dağıtabilmek için çok büyük sorunlarla uğraşıyoruz” dedi.

Dujarric, BM Güvenlik Konseyinde 24 Mart’ta kabul edilen ve Gazze’de acilen ateşkes talep edilen kararın uygulanması gerektiğini belirterek, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve yetkililerin en başından beri ateşkes mesajı verdiğini hatırlattı.

Gazze’de çatışmalar devam ediyor

Ayrıca Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Gazze’de ateşkes çağrısı içeren karar tasarısını kabul etmişti. Karar, Amerika’nın çekimser kalmasıyla kabul edilebilmişti.

Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına rağmen Gazze’de çatışmalar devam ediyor. Görgü tanıkları İsrail savaş uçaklarının Refah’ı bombaladığını, Han Yunus ve Gazze merkezindeki hastaneler çevresinde şiddetli çatışmaların olduğunu belirtiyor.

Gazze yakınındaki İsrail kasabalarında da roket uyarı sirenleri çalıyor. Bütün bu gelişmeler yaşanırken bir yandan da İsrail ve Hamas’ın temsilcileri Katar’da arabulucular aracılığıyla ateşkes müzakesi yürütüyor. Görüşmelere Katar ve Mısır arabuluculuk yapıyor.

Mossad’dan yetkililer müzakereler için Doha’da. Mossad ekibinin bir kısmının ise istişarelerde bulunmak için İsrail’e döndüğü belirtiliyor. İsrail, dolaylı ateşkes müzakerelerinde Hamas’ı hayali isteklerde bulunmakla suçluyor.

1 milyondan fazla Gazzeli, bölgenin güneyindeki Refah’a sığınmış durumda. İsrail Refah’a hareket başlatacağını belirtirken, Amerika ve uluslararası toplum, sivillerin can güvenliği için bir plan olmadan bunun yapılmasına karşı çıkıyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 32 Bin 414’e Yükseldi

Filistin – İsrail savaşının 172. günü geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırılarında ölü sayısı son 24 saatte 32 bin 414’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralı sayısı ise 74 bin 787’ye ulaştı.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail’in Gazze’de “soykırım” eylemleri gerçekleştirdiğinin belirlenmesi için “makul sebepler” bulunduğunu iddia etti.

“Bir Soykırım Anatomisi” başlıklı raporunda, İsrail’in BM Soykırım Sözleşmesi’nde belirtilen beş eylemden üçünü gerçekleştirdiğine dair net emareler bulunduğunu belirten Albanese, bu üç eylemi, “bir grubun üyelerini öldürmek, grubun üyelerine fiziki ya da ruhsal açıdan ciddi şekilde zarar vermek, grubun fiziki varlığını tümüyle ya da kısmen sona erdirecek yaşam koşullarına kasten tabi tutmak” olarak sıraladı.

BM Soykırım Sözleşmesi’nin 2’nci maddesinde soykırım tanımı yapılırken söz konusu üç unsurun yanı sıra “grup içinde doğumların engellenmesine yönelik önlemler alınması” ve “grup bünyesindeki çocukların zorla başka bir gruba aktarılması” eylemleri bulunuyor.

Cenevre merkezli BM İnsan Hakları Konseyi tarafından atanan ancak BM adına konuşmayan Albanese, raporunda “Gazze’de Filistinlilere yönelik soykırım eylemleri gerçekleştirildiğini gösteren eşiğin aşıldığına inanılmasını sağlayacak makul sebepler” olduğunu bildirdi.

“Etnik temizlik” uyarısında da bulunan Albanese, “İsrail’in Gazze saldırısının baskın mahiyeti ve çapının yanı sıra çektirdiği yıkıcı yaşam koşulları, Filistinlileri fiziksel olarak grup hâlinde ortadan kaldırma niyetini açığa çıkarıyor” ifadesine verdi.

Gazze’de çatışmalar devam ediyor

Ayrıca Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Gazze’de ateşkes çağrısı içeren karar tasarısını kabul etmişti. Karar, Amerika’nın çekimser kalmasıyla kabul edilebilmişti.

Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına rağmen Gazze’de çatışmalar devam ediyor. Görgü tanıkları İsrail savaş uçaklarının Refah’ı bombaladığını, Han Yunus ve Gazze merkezindeki hastaneler çevresinde şiddetli çatışmaların olduğunu belirtiyor.

Gazze yakınındaki İsrail kasabalarında da roket uyarı sirenleri çalıyor. Bütün bu gelişmeler yaşanırken bir yandan da İsrail ve Hamas’ın temsilcileri Katar’da arabulucular aracılığıyla ateşkes müzakesi yürütüyor. Görüşmelere Katar ve Mısır arabuluculuk yapıyor.

Mossad’dan yetkililer müzakereler için Doha’da. Mossad ekibinin bir kısmının ise istişarelerde bulunmak için İsrail’e döndüğü belirtiliyor. İsrail, dolaylı ateşkes müzakerelerinde Hamas’ı hayali isteklerde bulunmakla suçluyor.

7 Ekim’de 1200 kişinin yaşamını yitirdiği Hamas saldırısının ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları ve kara harekâtında 32 binden fazla kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 80 bin kişi de yaralandı.

1 milyondan fazla Gazzeli, bölgenin güneyindeki Refah’a sığınmış durumda. İsrail Refah’a hareket başlatacağını belirtirken, Amerika ve uluslararası toplum, sivillerin can güvenliği için bir plan olmadan bunun yapılmasına karşı çıkıyor.

Paylaşın