Muğla: Amintas Kaya Mezarları

Amintas Kaya Mezarları; Muğla’nın Fethiye İlçesi, Kesikkapı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Antik kentten günümüze ulaşan en eski kalıntı grubunu kaya mezarları oluşturmaktadır. Bunlardan en önemlisi doğu ante duvarı orta bölümündeki “Hermapios oğlu Amintas yazısı nedeniyle amintas mezarı olarak isimlendirilen kaya mezarıdır. Mezarın cephesi bütünüyle ion tapınak cephesini hatırlatmaktadır.

Bu mezarın doğu yönündeki yamaçta bir grup kaya mezarı daha dikkati çeker. Bunlardan iki tanesi tapınak cephelidir. Bir tanesi tamamlanmadan yarım bırakılmıştır. Modern kentin devşirme malzeme kullanılarak orta çağda inşa edilmiş büyük bir kale kalıntısı bulunmaktadır. Büyük bir bölümü ana kaya üzerine kurulu kalede iskan izlerine pek rastlanmamaktadır. Daha çok savunma amaçlı yapılmış ve kullanılmıştır.

Paylaşın

Muğla: Gemile (Aya Nikola) Adası

Gemile Adası; Muğla ‘nın Fethiye İlçesi, Uzunyurt Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Adaya, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Ortaçağda Smybola olarak bilinen Ölüdeniz havzası içinde yer alan Gemile veya Aya Nikola adası M.S. 5. yüzyıldan itibaren bilhassa dinsel içerikli yerleşimlerin oluşması ile önemli bir konuma gelmiştir. Avrupa ve Doğu Akdeniz ülkelerinin ticaret ve seyahat gemilerinin uğrak yeri haline gelerek bir hac merkezi olmuştur.

Birçok kilise ve Şapel yanında din eğitimi veren okullar da açılmıştır. Adanın ismiyle ilgili bazı rivayetler vardır. Örneğin; adanın en yüksek noktasındaki kilisenin Aziz Nikolas’a ithaf edildiği ortaçağ dönemine ait bir denizcilik rehberinde rastlandığı bilinmektedir. Ancak bu Nikolas’ın Dermede doğduğu sanılan ve Noel baba olarak bilinen St. Nikolas olduğu konusunda mevcut bazı bilgilerin henüz doğruluğu veya reddi hala kesinlik kazanmamıştır.

1990 yılından bu yana bir yapılan yüzey araştırmalarında ada ve çevresinde 11 kilise tespit edilmiştir. Bunlardan 4’ü Gemiler, 1’i Karacaören Adasında diğerleri ise Ölüdeniz ve Karacaören Koyu civarındadır. Gemile adası çevresi, Hristiyanlık alemi için çok önemli bir merkez olarak görülmektedir. Adada dini yapıların dışında çalışan ve yaşayan insanların barınakları olan evlerde bulunmaktadır. Adanın kayalık olması nedeniyle kilise ve evlerin temelleri kaya içine oyularak yerleştirilmiştir.

Paylaşın

Antalya: Patara Antik Kenti

Patara Antik Kenti; Antalya’nın Kaş İlçesi, Kalkan Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Patara, Likya’nın en önemli ve en eski şehirlerinden biridir. Akdeniz Üniversitesinden Prof. Dr. Fahri Işık ve ekibi tarafından 1988 yılından beri kazıları sürdürülen Patara Antik Kenti, arkeolojik ve tarihsel değerlerinin yanında Akdeniz kaplumbağaları Caretta-Carettaların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları ender sahillerden biri olması ile de ayrı bir öneme sahiptir.

İ.Ö.13’üncü yüzyıla ait Hitit metinlerinde şehrin adı Patar olarak geçmektedir. Tepecik Akropolü’nde ele geçen seramik parçaları, Orta Tunç Çağı özelikleri içerirken, yine Tepecik’in doğu yamacı eteklerinde ortaya çıkarılan, Demir Çağı öncesine ait taş balta Patara’nın tarihinin ne kadar eskilere gittiğini göstermektedir. Xanthos Vadisi’nde denize açılabilecek tek yer olması nedeniyle tarih boyunca önemli kent olma özelliğini her çağda devam ettirmiş olan Patara’nın yazıt ve sikkelerde Likya dilindeki adı Patara olarak geçer.

Patara İ.Ö. 3’üncü yüzyılda Ptolemaios egemenliğine girmesiyle Likya’nın önder kenti durumuna gelir. İ.Ö. 2’nci yüzyılın başında Likya’nın Seleukos Krallığı tarafından kontrol edilmeye başlanmasıyla Patara, Likya’nın başkenti gibi kabul görür. Bu durum Patara’nın Roma’ya karşı özerkliğini ve Rhodos’a karşı da bağımsızlığını kazandığı İ.Ö.167/168 yılında resmileşir ve Patara Likya Birliği’nin başkenti olur.

Başkentte Helenistik Dönem’de inşa edilen Meclis Binası ve Tiyatro gibi anıtsal yapılar bu tarihsel süreçle paralellik gösterirler. Roma egemenliğine geçtikten sonra da önemini yitirmeyen Patara, Roma Valiliklerinin adli işlerini gördüğü bir merkez oluşu yanında Roma’nın doğu eyaletleriyle bağlantısını kurduğu bir deniz üssü olarak da önemini korumuştur. İ.S. 43 yılında Likya, Roma eyaleti olurken, İS. 74’de Likya ile Pamphylia birleştirilerek tek eyalet haline getirilir ve Patara’nın başkentliği devam eder.

Apollon’un önemli bir kehanet merkezi olarak ün yapmış olan Patara aynı zamanda Anadolu’dan Roma’ya nakledilen tahılların depolandığı ve saklandığı bir limandır. Bizans Dönemi’nde de önemini devam ettiren kent Hristiyanlar için önemli bir merkez olmuştur. “Noel Baba” diye anılan Saint Nicholaos, Pataralı’dır. Ayrıca St. Paul Roma’ya gitmek için Patara’dan gemiye binmiştir. İmparator Konstantin’in başkanlık ettiği İ.S. 325’teki İznik Konsülü’nde Lykia’nın tek imza yetkilisi Piskopos Eudemos’un Patara Piskoposu oluşu kentin bu devirde de gözde oluşunun kanıtıdır. Ortaçağ boyunca önemini sürdüren Patara, Türklerin gelmesiyle de önemli bir merkez olarak günümüze ulaşmıştır.

Şehre günümüz kalıntılarına giriş, görkemli ve çok iyi korunmuş Roma Zafer Takı’ndan yapılmaktadır. İ.S. 100 yıllarında bölge valisi adına inşa edildiği, kitabelerinden anlaşılmaktadır. Tak’ın batısındaki tepenin yamaçlarında, Likya tipi lahitlerin bulunduğu mezarlık alanı uzanır. Kentin en güney ucunda Kurşunlu Tepe’ye yaslanmış olan tiyatronun depremden sonra İ.S. 147 yılında yeniden inşa edildiği yazıtlardan anlaşılmaktadır. Tiyatronun yaslandığı Kurşunlu Tepe şehrin genel görünümünün seyredildiği en güzel köşedir.

Buradan şehrin diğer kalıntıları; Vespasian Hamamı, Korinth Tapınağı, ana cadde, liman ve tahıl ambarı rahatlıkla izlenebilir. Tepenin kuzeybatısındaki bataklığın arkasındaki tahıl ambarı (granarium), Patara’nın günümüzde kalmış anıtsal yapılarından biri olup, İmparator Hadrian ve eşi Sabina tarafından İ.S. 2.y.y.’da yaptırılmıştır. Tiyatronun kuzeyinde Likya Birliğinin başkenti olan Patara’nın, toplantılara ev sahipliği yaptığı Parlamento Binası yer almaktadır. Şehrin suyu yaklaşık 20 kilometre kuzeydoğusundaki İslamlar Köyü yakınlarında, Kızıltepe yamacındaki kayalıktan getirilmiştir. Kaynakla şehir arasında, Fırnaz iskelesinin kuzeyindeki; mahallen “Delik Kemer” olarak adlandırılan bölüm ise su yollarının en anıtsal bölümüdür.

Paylaşın

Malatya: Abdusselam Camii

Abdusselam Camii; Malatya’nın Yazıhan İlçesi, Fethiye Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Camii, 1566 yılında Malatya Beylerbeyi Abdusselam Oğlu Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Plan tarzı itibari ile yan mekânlı, tabhaneli camiler grubuna girmektedir.

Kuzey cephesinin ortasında sivri kemerli bir nişin ortasında bulunan yuvarlak kemerli kapıdan ana mekâna girilmektedir.

Ana mekân yan mekânlardan çok kuvvetli bir şekilde soyutlanmış, yan mekânlar küçültülmüş, orta alan büyütülmüş, dört köşede tromplarla sekizgen yüksek bir kasnaktan sonra hafif konikleştirilmiş bir kubbe ile kapatılmıştır.

Paylaşın

Muğla: Ölüdeniz-Kıdrak Tabiat Parkı

Ölüdeniz-Kıdrak Tabiat Parkı; Muğla’nın Fethiye İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Tabiat Parkı, 25 hektarlık alana sahiptir.

Tabiat Parkı’nın florasında; Kızılçam, Mersin, Pırnal Meşesi, Zambak, Siklamen, Papatya, Gelincik, Geven yer almaktadır.

Tabiat Parkı ve çevresi; Keklik, Kırlangıç, Ağaçkakan, Sığırcık, Ağaç Serçesi, Atmaca, Şahin, Baykuş, Karga, Yaban Domuzu, Tilki, Tavşan barındırmaktadır.

Ölüdeniz-Kıdrak Tabiat Parkı, günübirlik piknik ve yüzme faaliyetleri ile doğa yürüyüşüne uygundur.

Paylaşın