Dikkat Çeken Rapor: Avrupalılar Yıllık 3 Bin Euro Fakirleşti

Avrupa’da 2009 yılından itibaren uygulanmaya başlayan kemer sıkma politikalarının maliyeti ağır oldu. New Economics Foundation (NEF) ve Finance Watch tarafından yayınlanan bir rapora göre, Avrupalılar bu politikalar nedeniyle yıllık ortalama üç bin euro fakirleşti.

Rapor, kemer sıkma politikalarının daha hafif seyirde uygulanması halinde Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin kamu hizmetlerine kişi başına yılda bin euro daha fazla harcama olanağı sağlayabileceğine dikkat çekti.

“Son on yıllık kemer sıkma politikaları Avrupa ekonomilerine zarar verdi ve yaşam standardımızın iyileşmesini engelledi” diyen NEF’in makro-ekonomi program sorumlusu Frank Van Lerven, “Borç ve bütçe açığını azaltma saplantısı ne ekonomik büyümeyi arttırdı ne de borçları düşürdü. Bunun yerine kemer sıkma politikaları Avrupa ülkelerini potansiyel gücünden uzaklaştırdı” ifadelerini kullandı.

Kemer sıkma önlemlerinin Avrupa’yı Covid-19’dan ve Ukrayna’daki savaşın yol açtığı krizden kaynaklanan ekonomik şoklara karşı daha savunmasız bıraktığını da işaret eden raporda, “Kesintiler bu kadar şiddetli olmasaydı, AB hükümetlerinin elinde yeşil projeler de dahil altyapı projelerine harcayabilecekleri ek 533 milyar euro mevcut olabilirdi” tespitine yer verildi.

Bu miktarın özellikle enerji fiyatlarındaki artışların etkisini hafifletmeye yardımcı olabileceği vurgulandı.

“Rapor dengeli bakış açısı sunmuyor”

Ancak Avrupa Liberal Forumu Geçici İcra Direktörü Antonios Nestoras, raporun bulgularının dengeli bir bakış açısı sunmadığını ve diğer önemli faktörleri dikkate almadığını belirtti.

Raporu eleştiren Nestoras, kamu harcama seviyelerinin toplumda sadece bir zenginlik temeli oluşturulduğunda etkin bir şekilde yönetilebileceğini söyledi.

“Zenginlik yaratmamız gerekiyor. Vatandaşlara ve şirketlere de bu zenginliği yaratmaları için eşit bir oyun alanı sağlamalıyız” diyen Nestoras, “Çabalarımızı zenginlik yaratmaya odaklamadığımız sürece para nereden gelecek? Bu, bu rapor ve genel olarak kamu politikaları tarafından yanıtlanmayan bir soru” ifadelerini kullandı.

‘Uzun vadeli bir yaklaşım gerekli’

Avrupa Komisyonu gelecek çarşamba 2023’te Avrupa Birliği’nin mali kurallarında yapacağı değişiklikleri açıklayacak.

Bu çerçevede yürütme organının her bir üye ülkeye özel borç azaltma yolları önermesi bekleniyor. NEF’te kıdemli kampanya sorumlusu Sebastian Mang ise harcama kurallarının gelecekte gevşetilmesi gerektiğini vurguluyor.

Mang, Avrupa’nın 2024’ten sonra ihtiyacı olan şey, her yeni krize geçici yanıtlar vermek yerine, amaca uygun uzun vadeli bir yaklaşımdır. Kemer sıkma ekonomisi başarısız bir deney oldu. Gayri safi yurtiçi hasıladaki (GSYH) düşük büyüme, hükümetlerin vergi gelirlerinde düşüşe yol açarak devlet borçlarını arttırdı” dedi.

Kemerler sıkıldı, kamu borçları arttı

NEF ve Finance Watch’un raporu Yunanistan ve İtalya gibi daha fazla kemer sıkan ve kamu harcamalarında kesintiye giden ülkelerin aslında daha yüksek kamu borcu seviyelerine ulaştığını savunuyor.

Tedbirlerin harcanabilir gelir üzerindeki etkisi konusunda da farklılıklar tespit eden çalışma, Almanya’da maaşların finansal kriz öncesine kıyasla sadece yüzde 1 oranında düştüğünü işaret ederken, krizden en çok etkilenen ülkelerden İrlanda ve İspanya’da ortalama yüzde 27 oranında azaldığını gösterdi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Euro Bölgesi’nde Enflasyon Rekor Tazeledi: Yüzde 10,7

Enerji krizi yaşayan Euro Bölgesi’nde enflasyon rekor tazeleyerek Ekim ayında yüzde 10,7’ye yükseldi. Euro Bölgesi’nde tüketici enflasyonu eylülde yüzde 9,9 ile rekor kırmıştı. Enerji fiyatlarındaki artış ise Ekim ayında yüzde 41,9 olarak kaydedildi.

Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat verilerine göre, euro kullanan on ülkede tüketici fiyatlarındaki artış Ekim ayında yüzde 10,7’ye ulaştı. Enerji krizi yaşayan Euro Bölgesi’nde tüketici enflasyonu eylülde yüzde 9,9 ile rekor kırmıştı. Enerji fiyatlarındaki artış ise Ekim ayında yüzde 41,9 olarak kaydedildi.

Enerji fiyatları enflasyonu artırmaya devam ederken, gıda ve ithal ürünler de fiyatları büyük oranda yukarıya çekti, hizmet sektörünün payı ise bu ay küçük kaldı. İşleme tabi tutulmamış gıda ve enerji fiyatlarındaki artış yüzde 6’dan yüzde 6,4’e yükseldi. Alkol ve tütün ürünlerini hesaba katmadan hesaplanan enflasyon ise yüzde 5 civarında.

Enflasyon, ekim ayında Estonya’da yüzde 22.4, Litvanya’da yüzde 22, Letonya’da yüzde 21.8, Hollanda’da yüzde 16.8, Slovakya’da yüzde 14.5, Belçika’da yüzde 13.1, İtalya’da yüzde 12.8, Almanya’da yüzde 11.6, Avusturya’da yüzde 11.5, Portekiz’de yüzde 10.6, Slovenya’da yüzde 10.3, Yunanistan’da yüzde 9.8, İrlanda’da yüzde 9.6, Lüksemburg’da yüzde 8.8, Güney Kıbrıs’ta yüzde 8.6, Finlandiya’da yüzde 8.3, Malta’da yüzde 7.5, İspanya’da yüzde 7.3 ve Fransa’da yüzde 7.1 seviyesinde belirlendi.

Avrupa Merkez Bankası (AMB), geçtiğimiz üç ay içerisinde faiz oranını 200 baz puan artırdı. AMB, ekonomide resesyon endişelerine rağmen geçtiğimiz hafta politika faizini 75 baz puan daha artırmıştı. Banka, enflasyonla mücadele için artışların süreceği sinyali vermişti.

Üç temel politika faizinden en önemlisi olarak görülen ve bankaların AMB’den çektikleri kredilere uygulanan ana refinansman oranı yüzde 2’ye, mevduat faiz oranı yüzde 1,50’ye ve marjinal fonlama faizi yüzde 2,25’e yükseltilmişti.

Ekonomistler, 2023’ün ilk çeyreğinin sonuna kadar ekonomik durgunluğun devam etmesini bekliyor. Hâlâ yüksek seviyelerde seyreden gaz fiyatlarının yaz aylarında görülen seviyelerin altına inmesi, Avrupa’nn Rus gazının kesilmesinin etkilerini sanılandan daha iyi baş edeceği konusunda umutları artırdı. AMB’nin bir sonraki toplantısı 15 Aralık’ta gerçekleştirilecek.

Paylaşın

Avrupa Ekonomisi Resesyona Mı Giriyor?

Euro Bölgesi durgunluk dönemine girerken, son anketler giderek artan hayat pahalılığı ve tüketicilerin harcama konusundaki temkinli tutumu yüzünden ekonomi üzerindeki kara bulutların her geçen gün artığını ortaya koyuyor.

Uzmanlara ve yine anketlere göre Euro Bölgesi enerji krizi yüzünden beklenenden önce durgunluk dönemine girdi.

Avrupa Merkezi Bankası’nın, Euro Bölgesi için enflasyon kriterini yüzde 2 olarak belirlemesine rağmen, üye ülkelerde bu oran geçen ay 4 misli daha fazla artarak ortalama yüzde 9,1’e çıktı.

Avrupa Merkez Bankası’na faiz artırımı baskısı sürüyor

Euro Bölgesi ekonomik durgunluğa girerken, Avrupa Merkez Bankası faiz oranını agresif bir şekilde artırma baskısıyla karşı karşıya.

Borçlanma maliyetlerindeki artışın, borçlu tüketicilerin sıkıntılarını artırması beklenirken, Reuters’in düzenlediği ankete katılan ekonomi uzmanlarının yaklaşık yarısı Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranlarını bu hafta 75 puan artıracağı tahmininde bulundu.

Ankete katılanların önemli bir kısmı da bu artışın 50 puan civarında olacağı görüşünde.

Bu arada Avrupa Merkez Bankası’nın bu hafta yapacağı toplantıda 75 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılsa da bölgede güçlenen enerji arz sıkıntıları euro/dolar paritesini baskılamayı sürdürüyor.

Bugün 0,9878’le Aralık 2002’den bu yana en düşük seviyeyi gören parite, T.S ile akşam saatlerinde 0,9910’da dengelendi.

Cuma günü, G7 Maliye Bakanlarının, Rus petrolüne tavan fiyatı uygulama planlarını onayladıklarını bildirdi.

Söz konusu gelişmenin ardından Rus enerji şirketi Gazprom, Kuzey Akım boru hattından doğal gaz sevkiyatının belirsiz bir süreliğine durdurulduğunu açıkladı. Bu gelişmelerin, euro/dolar paritesindeki baskılamada önemli rol oynadığı tahmin ediliyor.

Doğal gazda rekor artış sürüyor

Bu arada Avrupa’da ekim vadeli doğal gazın megavat saat fiyatı pazartesi günü en az yüzde 26 artış gösterdi.

Fiyat artışında, Rus enerji şirketi Gazprom’un Kuzey Akım 1 boru hattından Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatının durdurulduğunu açıklaması etkili oldu.

Gazprom, Kuzey Akım boru hattındaki gaz akışını 31 Ağustos-2 Eylül’de bakım nedeniyle durduracağını açıklamıştı. Cuma günü şirketten yapılan yeni açıklamada ise hat üzerindeki çalışma nedeniyle gaz akışının belirsiz süreyle kesileceği belirtilmişti.

Ekonomik refahın göstergesi PMI endeksi düşmeye devam ediyor

S&P Global şirketinin yaptığı ve genelde ekonomik refahın ölçüsü olarak değerlendirilen Euro Bölgesi Nihai Bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) son 18 ayın en düşük seviyesine inerek ağustos ayında temmuz ayına oranla 49.9 puandan 48.9 puana düştü.

Şirketlerle gerçekleştirilen ankete dayanan PMI verisi, Euro Bölgesi ekonomisinin durumuna ve büyümesine ilişkin önemli bir gösterge olarak kabul edilirken, endekste 50 puanın altı ekonomik daralma olarak görülüyor.

“Durgunluk beklenenden önce geldi”

Kanada’daki Royal Bank yöneticisi Peter Schaffrik, Reuters’e yaptığı açıklamada, “PMI endeksi, Euro Bölgesi’nin AB’nin en güçlü ekonomisi Almanya’nın liderliğinde bizim öngördüğümüzden daha önce durgunluğa girdiğini ortaya koyuyor.” diyerek karamsar bir tablo çizdi.

Schaffrik, giderek artan enerji fiyatlarındaki artışa dikkat çekerken, bunun hane halkı harcamaları üzerindeki etkisinin şimdiye kadarki beklentilerden daha fazla olmasının durgunlukla ilgili beklentilerin de öne çekilmesine katkı sağladığı yorumunu yaptı.

Yatırımcı morali derinden sarsıldı

Euro Bölgesi’ndeki bu durgunluk beklentisi, yatırımcı moralini da derinden sarsarken, eylül ayında mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyesine geriledi.

AB’nin en büyük ekonomisi Almanya’da hizmet ve imalat sektörü endeksinin son iki aydır daralması, Euro Bölgesi için alarm zillerini çalmasına bir işaret olarak gösteriliyor. Reuters’in araştırmasına göre, yarın açıklanacak ağustos ayı verilerine göre bu daralmanın sürmesi bekleniyor.

Euro Bölgesi’nin ikinci büyük ekonomisi Fransa’da ağustos ayında hizmet sektörü kan kaybetmeye devam etti. Bununla birlikte ülkenin gayri safi yurt içi hasılası 2022’nin ikinci çeyreğinde, bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,5 oranında büyüyerek beklentilere paralel geldi. Fransa ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,2 oranında daralmıştı.

Gayri safi yurt içi hasıla 2. çeyrekte önceki çeyreğe kıyasla İspanya’da yüzde 1,1, İtalya’da yüzde 1 artış gösterdi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Euro Bölgesi’nde ‘Stagflasyon’ Korkusu

Euro bölgesinde yaşanan fiyat artışları ve enflasyon rakamlarının yeniden rekor seviyeye ulaşması, AB’nin tek para birliği Euro Bölgesi’nde “stagflasyon” korkusu başlattı. Mayıs ayı fiyatlarındaki artış nedeniyle enflasyon yüzde 8,1’e ulaştı. Euro Bölgesi’ne üye 19 ülke ekonomisinde büyüme yavaşlarken, bunlardan 6’sında enflasyon yüzde 10’u aştı.

VOA Türkçe’den Arzu Çakır’ın haberine göre, Ekonomistler, enflasyonun beklenenden daha hızlı arttığına dikkat çekerek, Euro Bölgesi’nin, ekonomide yüksek enflasyon dönemindeki durgunluk anlamına gelen stagflasyonun eşiğinde olduğu uyarısı yapıyor.

Eurostat tarafından dün yayınlanan verilere göre, Mayıs ayında Euro Bölgesi ülkelerinde enflasyon yıllık yüzde 8,1’e ulaştı. Bu oran, euronun doğduğu günden bu yana tespit edilen en yüksek rakam. Bu yeni rekor, özellikle Pazartesi günü Almanya ve İspanya’da ve dün sabah Fransa’da yüksek enflasyon oranlarının açıklanmasından sonra yüzde 7,7 civarında bekleniyordu. Sonuçta bu rekor, ekonomistlerin beklentilerinin 0,3-0,4 puan daha üzerinde gerçekleşerek yüzde 8.1’e ulaştı. Euro Bölgesi’nde en son 2008 yılında yaşanan Lehmann-Brothers krizinde, enflasyonu tetikleyen fiyat endeksi yüzde 4’e yükselmişti.

Yükselen enflasyonla birlikte büyüme rakamları da keskin bir şekilde yavaşladı. Fiyatlar, özellikle Ukrayna-Rusya savaşının sonuçlarına maruz kalan Baltık ülkelerinden Estonya’da yüzde 20,1’lik rekor artış kaydetti. Para birliği içindeki 19 ülkeden yalnızca biri, Hollanda, enflasyonun Mayıs ayında yavaşladığını gördü, ancak bu oran yine de yüzde 10’un üzerinde kaldı.

Euro Bölgesi’nde, 24 Şubat’ta Ukrayna’da başlayan savaşın sadece beş haftasını kapsayan ilk çeyrekte bu oran yüzde 0,3 olarak belirlendi. Nisan ve Mayıs aylarında, bölge genelinde ekonomik göstergelerin tümü aşağı yönlü seyir izledi.

Rekor savaşın komşusu Baltık ülkelerinde

Avrupa’da 1980’lerden bu yana benzeri görülmeyen enflasyon şokunun boyutunu detaylandıran Eurostat verilerine göre, tek para bölgesine dahil 19 ülkeden 6’sında, Hollanda, Yunanistan, Slovakya, Estonya, Letonya ve Litvanya’da enflasyon yüzde 10’u aştı. Enflasyon artışı Euro Bölgesi’nin büyük ülkelerinde de aynı eğilimi izledi. Almanya’da Mayıs ayı enflasyonu yüzde 8,7, Belçika’da yüzde 9,9, İspanya’da 8,5, İtalya’da ise 7,3 oranında gerçekleşti. Nükleer enerji gücüne sahip olan ve elektrik/gaz fiyatlarında “tarife kalkanı” uygulayan Fransa, yüzde 5,8 ile en az etkilenen ikinci ülke oldu.

Mayıs ayı rakamlarını Fransız medyasına değerlendiren Axa baş ekonomisti Gilles Moec, “Yüksek enflasyon ve gayri safi yurtiçi hasılanın düşmesi, Fransa’nın da negatif bölgede İtalya’ya katılması, stagflasyon korkularını canlandırıyor” dedi. Allianz baş ekonomisti Ludovic Subran da, “Ukrayna’daki savaş ve Çin’in sıfır COVID stratejisi, Euro bölgesinde eşi görülmemiş bir enflasyon zirvesi ve büyümede derin bir gerileme yaratıyor” analizini yaptı.

Enerjiden, ekonominin geneline yayılıyor

Enflayon artışına ana neden olarak maliyeti bir yılda yüzde 39 artan enerji fiyatları gösteriliyor. Ancak, yavaş yavaş, bu eğilim tüm ekonomiye yayılıyor. Avrupa’da, Euro Bölgesi’nde gıda fiyatları yüzde 7,5 arttı. Enerji, gıda, alkol ve tütün hariç, “çekirdek enflasyon” da Mayıs ayında yükselmeye devam ederek, bir önceki aya göre yüzde 3,5 ve Ocak ayındaki rakamlara göre de yüzde 2,3 arttı.

Tüketicilerin güveni azaldı

Enflasyondaki artışın tüketiciler üzerindeki etkisini ölçen Avrupa Komisyonu’nun “hane halkı güveni” hesabına göre, bu gelişmelerin tüketicilerin alım gücüne etkisi oldukça şiddetli. Komisyon tarafından yapılan ve her ay, halka, “mali durumlarının son 12 ayda düzelip düzelmediğini ve yakın gelecekte büyük harcamalar yapmayı planlayıp planlamadıklarını” soran ankete göre, geçen yılın Haziran ayında -1.5 olan hane halkı güven puanı, Ukrayna’daki savaşla keskin bir şekilde düştü ve son 20 yılın en düşük seviyesine ulaşarak -21 oranında gerçekleşti.

Enflasyonu tetikleyen bir başka gerekçe ise Ukrayna-Rus savaşı ve Çin’deki “sıfır COVID” kısıtlamalarının halen tedarik zincirini bozması. Ancak sektörler bu gelişmelere hane halklarından daha güçlü bir direnç gösteriyor. Şirketlerin eğilimlerini gösteren “Satınalma Yöneticileri Endeksi” son aylarda düşse de uzmanlar, şirketlerin tüketicilere oranla, korkulandan daha iyi dayandığını gözlemliyor.

Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artışı kararı

Yüksek enflasyon eğilimine rağmen Euro Bölgesi’nde 2022’nin ikinci yarısında durgunluk beklemeyen ekonomistler, Avrupa Merkez Bankası’na faiz oranlarını arttırması çağrısı yapıyor. Avrupa Merkez Bankası (AMB) baş ekonomisti Philip Lane, 30 Mayıs Pazartesi günü İspanyol medyası Cinco Dias’a verdiği röportajda “Süreç kademeli olmalı” diyerek Temmuz ve Eylül aylarında çeyrek puanlık iki artıştan söz etti. Fransız Merkez Bankası Başkanı François Villeroy de Galhau da, 2022’nin sonuna kadar pozitif bir orana ulaşmak için üç aşamalı artış önerdi.

Bununla birlikte, zaten yavaşlamaya giren Euro bölgesi ekonomileri için faiz oranlarındaki her artış, borçlanmayı daha pahalı hale getirecek. Bu da hem AMB’nin hem de maliye bakanları ile merkez bankası başkanlarının hassas bir dengeyi gözeterek adım atması sonucunu doğuruyor. Bu nedenle, önümüzdeki hafta Amsterdam’da toplanacak olan AMB’nin büyümeyi boğmadan fiyatların rahatlamasını sağlamak için şu anda belirtilenden ‘daha agresif bir hızda’ faiz oranlarını yükseltme eğilimine de gidebileceği belirtiliyor.

Paylaşın

Euro Bölgesi’nde Rekor Enflasyon

Euro para birimini kullanan 19 ülkeden oluşan Euro Bölgesi’nde artan enerji fiyatlarının etkisiyle enflasyon rekor kırdı. Avrupa Birliği (AB) İstatistik Ofisi‘nin (Eurostat) tahminlerine göre, Mayıs ayında enflasyon yüzde 8,1 oldu.

Euro Bölgesi’nde enflasyon Nisan ayında yüzde 7,5 ile bu alanda istatistik çalışmasına başlanılan 1997 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıkmıştı.

Eurostat’a göre enerji fiyatları Ukrayna Savaşı nedeniyle Mayıs ayında yüzde 39,2 zamlandı. Nisan ayında ise bu artış yüzde 37,5’ti. İşlenmemiş gıda fiyatları da yüzde 9,1 artış gösterdi.

Reuters’in konuştuğu ekonomistler Mayıs ayında enflasyonu yüzde 7,7 olarak tahmin ediyordu. Böylece enflasyon Avrupa Merkez Bankası’nın ekonomi için ideal seviye olarak nitelendirdiği yüzde 2’nin neredeyse dört katına çıkmış oldu.

Amerikan Merkez Bankası (Fed) piyasalarda oluşan beklentilere paralel olarak Mayıs başında politika faizini 50 baz puan artırma kararı almıştı.

Fiyatların artması nedeniyle hem ekonomi hem de tüketiciler üzerindeki baskıya yol açtığı için Avrupa Merkez Bankası’na bir süredir önlem alma çağrıları yapılıyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, bankanın muhtemelen Eylül ayı sonuna kadar negatif faiz politikasının bitebileceğini söylemişti.

Uzmanlar Avrupa Merkez Bankası’nın 9 Haziran’daki faiz toplantısında devlet tahvil alımlarını sonlandırmaya karar vermesini ve ardından Temmuz ayında da ilk kez faiz oranlarını artırmasını bekliyor. Eğer bu adım atılırsa, 2011’den bu yana ilk faiz artırma kararı alınmış olacak.

Fransa’da enflasyon yeni bir rekor kırdı

Fransa’da, Avrupa Birliği standartlarına uyumlandırılmış öncül verilere göre tüketici fiyatları mayıs ayında yüzde 0,7 oranında yükseldi ve 12 aylık enflasyon yüzde 5,8’e çıktı.

Ulusal istatistik kurumu INSEE’in açıkladığı veri AB metodolojisinin kullanılmaya başlandığı 1990’lardan beri en yüksek seviyesini gördü.

Fransa özellikle elektrik ve gaz fiyatlarındaki artışı kontrol etmek için aldığı önlemlerle şu ana kadar sadece Malta’nın gerisinde kalarak AB genelindeki en düşük enflasyona sahip olmuştu. Fakat bu son artışlar tekrar seçildikten sonra enflasyonla mücadele sözü veren Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron üzerindeki baskıyı artıracak gibi görünüyor.

Fransa’nın kendi ulusal metoduyla yaptığı enflasyon hesaplaması da yüzde 5,2’ye çıkarak 1985’ten bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Almanya’da enflasyon 50 yılın zirvesinde

Almanya’da da ulusal hesaplamasına göre nisanda yüzde 7,4 olan yıllık enflasyon, Rusya-Ukrayna savaşı sonucu artan petrol ve gaz fiyatlarındaki son yükselişle mayısta yüzde 7,9’a çıkarak 1974’ten bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı.

İspanya’da enflasyon yüzde 8,7

İspanya’da Ulusal İstatistik Enstitüsü (INE), mayıs ayında yıllık enflasyonun yüzde 8,7 olduğunu bildirdi. INE açıkladığı ön raporda, bir önceki ay yüzde 8,3’olan yıllık enflasyonun mayısta yüzde 8,7’ye çıkmasını yakıt ve gıda fiyatlarındaki artışa bağladı.

Paylaşın

Euro Bölgesi’nde De Enflasyon Rekor Kırdı

Avrupa’da Euro para birimini kullanan 19 ülkeden oluşan “Euro Bölgesi”nde enflasyon Nisan ayında yüzde 7,5 ile, bu alanda istatistik çalışmasına başlanılan 1997 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Rekor enflasyonda Ukrayna Savaşı ve buna bağlı olarak artan enerji fiyatları etkili oldu.

Koronavirüs salgınının olumsuz etkilerinden sıyrılmaya çalışan Euro Bölgesi‘nde enflasyon, savaşın yarattığı olumsuzluklar nedeniyle geçen Mart ayında da, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yüzde 7,4 olarak açıklanmıştı.

Yaklaşık 343 milyon kişinin yaşadığı Euro Bölgesi’nde, Ukrayna Savaşı ve buna bağlı küresel enerji krizi nedeniyle enerji fiyatlarının ortalama yüzde 38 arttığı bildiriliyor. Yüksek enflasyon çok sayıda Avrupa ülkesinde siyaset ve ekonominin başlıca gündem maddeleri arasında yer alırken, pek çok ülke özellikle artan enerji fiyatlarına karşı haneleri korumak için çeşitli önlemler alıyor.

Almanya’da hükümetin, dört kişilik bir aileye, bir kereye mahsus olmak üzere yıllık 300 euro para yardımı yapma yönündeki tasarısı, Federal Meclis ve eyalet parlamentolarında onaylandığı takdirde, büyük olasılıkla Eylül ayında söz konusu ödemeler yapılacak.

Çok sayıda Avrupa ülkesinin Rusya’ya uygulanan yaptırımlar kapsamına, doğal gaz ve petrol ithalatını almamasının başlıca nedeni de, böyle bir kararın yakıt, enerji ve benzin fiyatlarını büyük olasılıkla daha da yukarılara çekecek olması.

Avrupa Merkez Bankası’na “harekete geçme” çağrısı

Fiyatların anormal ölçüde artmasının, Avrupa’da tüketiciler ve ekonomi üzerinde yarattığı baskı nedeniyle, çok sayıda ekonomi uzmanı Avrupa Merkez Bankası’na önlem alma çağrısında bulunuyor.

Almanya’da Ekonomi Bilirkişi Kurulu Üyesi Volker Wieland, Avrupa Merkez Bankası’nın rekor seviyedeki enflasyon oranına karşı harekete geçmesi gerektiğini belirterek, “Gerçek şu ki, enflasyon beklenenin çok üstüne çıktı. Merkez Bankası ise fazlasıyla uzun bir süredir bekliyor” dedi.

Börsen-Zeitung’a röportaj veren ekonomi profesörü Wieland, “Euro Bölgesinde uzun süredir kapsamlı bir enflasyon artışı görüyoruz. Ancak para politikalarında hala sadece ekonominin canlandırılmasına yönelik bir çaba izleniyor” söyleminde bulundu. Wieland, Almanya için Nisan ayında yüzde 7,4 olarak açıklanan enflasyonun daha uzun süre bu yüksek seviyelerde kalacağı tahminini dile getirerek, doğal gaz tedariğinin kesilmesi halinde söz konusu enflasyon oranının iki haneli rakamlara çıkmasının da ihtimal dışı olmadığını vurguladı.

“Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası’nın nihayet kararlı bir biçimde harekete geçmesi çok önemli” ifadesini kullanan Wieland, Merkez Bankası’nın enflasyon değerleri yüzde 7’yi aşmışken neden hala sıfır ve eksi faiz politikasında ısrar ettiğini anlayamadığını belirtti.

Paylaşın

‘Euro Bölgesi’ Enflasyonu Tüm Zamanların En Yüksek Seviyesinde

Euro Bölgesi enflasyonu Mart ayında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan yüzde 7.5’e yükseldi. Enflasyon, Avrupa Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını garanti eden yüzde 2’lik hedefinin üç katından fazla.

Avrupa Birliği İstatistik Ofisi Eurostat, Mart ayında Euro Bölgesi’ndeki 19 ülkede tüketici fiyatlarının yüzde 7,5’e yükseldiğini duyurdu.

Enflasyon özellikle 4 üye ülkede çift haneli rakamlara ulaşarak keskin bir yükseliş gösterdi. Litvanya, yüzde 15.6 ile bu artışta lider konumunda. En düşük oran, artışın yüzde 4.6 olarak ölçüldüğü Malta’da kaydedildi. Ancak bu bile Avrupa Merkez Bankası hedefinin iki katından fazla.

Oysa analistler Şubat’ta yüzde 5,9 olan enflasyonun bu ay yüzde 6,7’e çıkmasını öngörmüştü. Ortak para birimi euronun 1999 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana ilk kez enflasyon bu seviyeye yükseldi.

Enflasyonda kırılan rekorun en önemli nedeninin enerji fiyatlarındaki artış olduğu belirtiliyor.

Eurostat, geçen ay enerji maliyetlerinin yüzde 44,7 oranında arttığına dikkat çekti. Gıda, alkol ve tütün ürünleri fiyatları yüzde 5 artarken, otomobil, bilgisayar, kitap, giysi gibi ürünlerde yüzde 3,4’lük bir artış oldu.

Rusya’dan tarım ihracatını sınırlandırma tehdidi

Euro Bölgesi’nde enflasyonun rekor kırdığı açıklaması gündeme damgasını vururken, Rusya’dan yapılan bir açıklama dikkat çekti.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev, bugün yaptığı açıklamada, “artık gıda ve tarım ürünlerimizi sadece dost ülkelere ihraç edeceğiz” dedi. Medvedev, “Ne mutlu ki çok dostumuz var ve onlar Avrupa ve Kuzey Amerika’da değiller” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Euro Bölgesi’nde Ekonomik Büyüme yavaşladı

2021 genelinde olumlu seyreden Euro Bölgesi ekonomik büyümesi yıl sonunda yavaşladı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan uzmanlar ekonomik büyümede bir azalmanın sürpriz olmadığını kaydettiler.

Euro Bölgesi’nde ekonomik büyüme, Omicron varyantının etkisini yoğun olarak hissettirdiği, 2021 yıl sonu döneminde yavaşlama gösterdi.

Avrupa İstatistik Ofisi’nin Pazartesi açıkladığı geçici verilere göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) Ekim-Aralık ayları arasında bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 arttı.

Reuters’e konuşan uzmanlar ekonomik büyümede bir azalmanın sürpriz olmadığını kaydettiler. Yaz aylarında GSYİH yüzde 2,3 artış saptanırken, 2021 yılı genelinde ise ön tahminlere göre Euro Bölgesi ekonomisi yüzde 5,2 oranında büyüdü.

Ancak ekonomik büyümede görülen bu olumlu seyir 2021 sonunda kötüleşti. Tedarik sorunları, yükselen fiyatlar ve koronavirüsün yeni mutantı Omicron’un ortaya çıkışı ekonomiyi olumsuz yönde etkiledi.

2021’in son çeyreğine ait GSYİH verilerinin mevcut olduğu Euro Bölgesi ülkeleri arasında İspanya artı yüzde 2,0, ardından Portekiz artı yüzde 1,6 ile en yüksek ekonomik büyüme oranını yakaladı. Düşüşler ise Avusturya’da eksi yüzde 2,2, Almanya eksi yüzde 0,7 ve Letonya’da eksi yüzde 0,1 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Euro Bölgesi’nde Enflasyon Yüzde 5’le Rekor Tazeledi

Avrupa İstatistik Ofisi’nin verilerine göre 19 üyeli Euro Bölgesi’nde Aralık’ta yıllık enflasyon yüzde 5 ile 1997’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Euro Bölgesi’nde ülkeler bazında en yüksek enflasyon ise yüzde 10,7 ile Litvanya ve yüzde 12 ile Estonya’da ölçüldü.

Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyon Aralık ayında beklentileri aşarak yüzde 5 olarak kaydedildi. Enerji fiyatlarındaki artışla Kasım’da yüzde 4,9 olarak ölçülen yıllık enflasyon artış trendini sürdürmüş oldu.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından açıklanan son enflasyon verisi, Avrupa Birliği’nde para birimi olarak euroyu kullanan 19 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi’nde bugüne kadar ölçülmüş en yüksek yıllık enflasyon.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yıllık enflasyon hedefi yüze 2 seviyesindeydi. Yüksek enflasyon oranlarının geçici olduğunu savunan ECB fiyat artışlarının 2022’de zirve yaptıktan sonra 2023’te düşmeye başlayacağını savunuyor.

Avrupa’da en yüksek fiyat artışı enerjide

Aralık’ta yıllık bazda en fazla artış yüzde 26 ile enerji fiyatlarında gerçekleşti. Enerjiyi, yüzde 3,2 ile gıda, alkol ve tütün ürünleri, yüzde 2,9 ile enerji dışı sanayi ürünler ve yüzde 2,4 ile hizmetler izledi.

Ülkelere bakıldığında ise büyük ekonomiler arasında yıllık enflasyon İspanya’da yüzde 6,7, Hollanda’da yüzde 6,4, Almanya’da da yüzde 5,7 olarak ölçüldü. Enflasyon Fransa’da 3,4, İtalya’da yüzde 4,2, Belçika’da 6,5 oldu.

Almanya’da sanayi kış uykusuna yatabilir

Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’da ekonomik yavaşlama bir süredir istatistiklere yansıyordu. Aralık ayında üretimde yüzde 1’lik artış beklentisine rağmen yüzde 0,2 oranında düşüş kaydedildi.

ING’den uzman ekonomist Carsten Brezeski, Almanya ekonomisinde bu yavaşlamanın süreceğini belirterek, “Pandemide dördüncü dalga ve Omicron varyantı sanayi faaliyetlerini kış uykusuna yatıracaktır” dedi.

Euro Bölgesi’nde ülkeler bazında en yüksek enflasyon ise yüzde 10,7 ile Litvanya ve yüzde 12 ile Estonya’da ölçüldü.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın