Elazığ’ın Tarihi ‘Camiileri’

Elazığ gezilecek yerleri ve tarihiyle dikkat çekiyor… Tarihi M.Ö 2000’lere kadar uzanan Elazığ, Dogu Anadolu da tarihi Harput Kalesinin bulunduğu tepenin eteğinde kurulmuş bir şehirdir. 

1071’de Büyük Selçukluların Anadolu’yu fethiyle başlayan Türk döneminde, kısa süreli Çubukoğulları (1085-1113), ardından Artuklular (1113-1234) Elazığ’a hakkim olmuştur.

1234 yılında Anadolu Selçuklularının yönetimine giren topraklar, 1243 sonra kısa süreli bir Moğol istilasına uğramıştır. 1139 yılında merkezi Elbistan olan Dulkadiroğulları Beyliği’nin, ardından Akkoyunluların (1454-1465) topraklarına dahil olmuştur.

Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmet’in Otlukbeli Savaşı’yla Osmanlı topraklarına kattığı Harput ve çevresi, 16. yüzyılda Safavi çekişmelerine sahne olmuş, ancak 1516 yılından itibaren kesin olarak Osmanlıların eline geçmiştir.

Çok sayıda kültüre ev sahipliği yapmış olan Harput ve çevresi birçok tarihi esere de ev sahipliği yapmaktadır. Bu tarihi eserler arasında Camilerde önemli bir yer tutmaktadır.

Ulu Cami

Ulu cami 1156-1157 tarihinde Harputlu hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırılmıştır. Bazı kaynaklar caminin yapılış tarihini farklı olarak vermektedirler.

“Anadolu’daki en eski Türk camilerindendir.” Cami 1899, 1905, 1996 yıllarında tamirat görmüştür. Halen ibadete açık olan caminin içerisi: iç avlu, son cemaat yeri ve iç cami olmak üzere üç kısımdan meydana gelmiştir. Dikdörtgen planlı, duvarları moloz taştan kubbe kemerler ve minare tuğladan yapılmıştır. İki kapısı vardır.

Caminin minaresi bugün dahi eğri bir şeklide durmaktadır. Kimilerine göre kalın gövdeli ve gittikçe daralarak inşa edilen bu minarenin bilinçli bir şekilde eğri yapıldığını büyük çoğunlukla da bir deprem sonrası minarenin eğrildiği ifade edilmektedir.

Caminin giriş kapısı üzerinde bir kitabesi ile duvarından beyaz mermer levha üzerinden küfüden nesih yazıya geçişin bir örneği olarak kabul edilen vergi kitabesi bulunmaktadır.

Sara Hatun Camii

Sara Hatun Mahallesi’ndedir. 15. yüzyılda Akkoyunlu Sultanı Uzun Hasan’ın annesi Sara Hatun’un ahşap olarak yaptırdığı sanılmaktadır. Yapıyı 1585’te III. Murat döneminde Hacı Mustafa onartmıştır. 1843’te Abdülmecit dönemindeyse, Harput Müftüsü Hacı Ahmet Efendi yeniden yaptırmıştır.

Son cemaat yerinin sağında bulunan minare, 1898’de eklenmiştir. Bu onarım ve yenilemelerle yapı özgün biçimini yitirmiştir. Cami iyi durumdadır ve kullanılmaktadır.

Kurşunlu Camii

Harput’ta Osmanlı Devri camilerinin en güzel örneklerinden biridir. 1738 – 1739 yıllarında Çarsancak beylerinden Osman Ağa’nın yaptırdığı sanılmaktadır. Cami dikdörtgen plânlıdır. Kare plânlı harim kısmının üzeri kubbe ile örtülüdür. Kubbe kasnağında dört penceresi vardır.

Kubbelerinin kurşunla kaplı olması nedeniyle bu ismi almıştır. Caminin son cemaat mahalli üç kubbelidir. Ahşap mihrap Ulu Cami’den getirilmiştir. Minaresi kesme taştan yapılmıştır.

Esediye (Aslanlı) Camii

Anıtsal bir taç kapısı olan yapının Artuklu ve Selçuklu döneminde, 12. ve 13.yüzyıllarda yapıldığı düşünülüyor. Günümüze orijinal olarak sadece kapısı ve iki mihrabı ulaşabilmiş olan camide bu yönde araştırmalar yapılmaktadır.

Yapıda cami kısmının güneyde yer aldığı, onun önünde ise kullanıldığı dönemde medrese hücrelerinin bulunduğu tahmin edilen bir alan görülmektedir.

Camini sol tarafında ana dershane olarak nitelenebilecek bir başka mekana ait kalıntılar, yapının cami ve medreseden oluşan bir külliye olarak tasarlanıp inşa edildiğini ortaya koymaktadır.

Paylaşın