Avrupa’da Enerji Krizi Derinleşiyor!

Yaptırımlar karşısında Rusya’nın doğal gaz akışını kesmesi Avrupa’da enerji krizini derinleştirdi. Kriz nedeniyle geçen yıl AB ülkelerinde kapatılmış olan 26 kömürlü termik santral ünitesinin yeniden aktive edilmesi ve hazırda bekletilmesi kararları alındı.

Nükleer santraller için de benzer tutum alındı. AB ülkelerinin elektrik üretiminde nükleer santraller ilk sırayı aldı.

Avrupa ülkeleri, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan enerji krizi karşısında kullanımına son vermeyi planladıkları kömüre ve nükleer enerjiye yöneldi.

Özellikle doğal gaz, petrol ve kömür gibi fosil yakıtlarda büyük oranda Rusya’ya bağımlı olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin uyguladığı çeşitli yaptırımlar karşısında Rusya’nın doğal gaz akışını kesmesi Avrupa’daki enerji krizini daha da derinleştirdi.

AB ülkelerinin elektrik üretiminde son 30 yıl boyunca düşüş eğilimi gösteren kömürün payı 2020 yılında yüzde 13 seviyelerine kadar gerilemişti. Ayrıca, Avrupa ülkeleri savaş ve enerji krizinin öncesinde kıtadaki 300’ün üzerinde kömürlü termik santralin yaklaşık yarısının kapatılması yönünde planlar hazırlamıştı.

Şimdi ise AB ülkelerinin 2022 yılında toplam elektrik üretimlerinde kömürün payı yüzde 16’ya tırmanmış durumda.

26 santral ünitesi yeniden çalıştırıldı

Kriz nedeniyle geçen yıl AB ülkelerinde kapatılmış olan 26 kömürlü termik santral ünitesinin yeniden aktive edilmesi ve hazırda bekletilmesi kararları alındı.

Bu santrallerin görece sıcak geçen kış mevsimi nedeniyle tam kapasitede çalıştırılması gerekmedi; ancak kömür santralleri acil durumlar için hazırda tutuldu.

Almanya, 14 termik santral ünitesini yeniden çalıştırırken 3 üniteyi de acil durumlarda faaliyete hazır konuma getirdi.

Fransa, İspanya ve Finlandiya da birer kömür santralini tekrar hizmete soktu. İtalya ise termik santrallerin kapatılmasını erteleme, hizmetten çıkarılan bir santralin de acil durumda tekrar açılmasına yönelik hazırlıklar yaptı.

Avusturya’da faaliyeti durdurulan kömür bir santrali yeniden kullanıma hazır hale getirildi. Yunanistan’da 7 kömür santralinin faaliyet süresi uzatıldı.

Nükleer santrallerin durumu

Nükleer santraller için de benzer tutum alındı ve Almanya, kışın olası bir enerji sıkıntısına karşı daha önce kapanması planlanan üç nükleer santralin acil durum rezervi olarak beklemede tutulmasına karar verdi.

Belçika’da ise 2025 yılında kapatılması planlanan 2 nükleer santralin faaliyet süresi 10 yıl uzatıldı.

Avrupa’nın en büyük nükleer kapasitesine sahip olan ve elektriğinin büyük kısmını 56 reaktörden sağlayan Fransa’da, 14 yeni nükleer reaktör inşa etme planını açıklandı. Ayrıca Fransa, mini modüler nükleer reaktör (SMR) teknolojilerine yatırım yapmaya karar verdi.

Hollanda’da iki yeni nükleer reaktör yatırımı planlanırken, Polonya da üç yeni nükleer santral planı üzerinde çalışmalara başladı.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Küresel Enerji Krizi Ne Anlama Geliyor?

Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre resmen küresel enerji krizinin içinde olduğumuzu gösteriyor. Kuruma göre milyonlarca insan elektrik kesintileri yaşayabilir ve evlerini ısıtmakta zorlanabilir.

Doğalgaz fiyatı 2020 yazından beri neredeyse beş katına çıkarken, IEA Başkanı Fatih Birol, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) piyasalarında arzın talebi karşılayamayacağı endişesi ve petrol üreticilerinin üretimi kısmasının, ilk gerçek enerji krizine neden olduğunu söyledi.

(IEA) bunun nedeninin Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi olduğunu vurguluyor.

Koronavirüsün ardından yükselmeye başlayan doğalgaz fiyatı, Rusya’nın Avrupa ülkelerine savaş karşıtı açıklamaları yüzünden doğalgaz akışının yüzde 80’inini kesmesiyle fırladı.

Doğalgaz arzında yaşanan sıkıntı kimi santrallerin kömüre dönmesine yol açtı, bu da kömür fiyatlarının üç katına çıkmasına yol açtı.

İngiltere ve ABD’nin Rusya’dan petrol alınmasını yasaklamasıyla petrol fiyatı da yükseldi. Brent petrolün varil fiyatı, 125 dolardaki zirvesinden 90-95 dolar seviyesine düştü.

IEA’ye göre şimdiki durum 1970’lerdeki enerji krizinden daha kötü çünkü o zaman petrol fiyatlarında şoklar yaşanırken şimdi kriz kömür ve doğalgaza da sıçramış durumda.

75 milyon kişi elektriğini ödemeyebilir?

Yüksek enerji fiyatları elektrik üretiminin maliyetinin artmasına yol açtığı için bu durum direkt müşterilere yansıyor.

IEA’ye göre 75 milyon kişi elektriğini ödeyemez hale gelebilir.

Gelişmiş ülkelerdeki evlerde yemek pişirmek için sıvılaştırılmış petrol gazı olan LPG’yi kullanıyor. Nijerya’da LPG fiyatı geçtiğimiz yıl içinde iki katına çıktı.

Kuruma göre 100 milyon kişi LPG’yi ödeyemez hale gelerek odun kullanmak zorunda kalabilir. Odunu yakınca ortaya çıkan dumanın akciğerlere zarar vermesi, bu durumun tehlikelerine dikkati çekiyor.

OPEC+ üretimi kıstı

Savaşı başlatan Rusya’nın yanı sıra günlük petrol üretimini Kasım ayından itibaren 2 milyon varil azaltma kararı alan OPEC+ ülkelerinin de krizde rolü var.

13 OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) üyesi ve petrol üreticisi diğer 10 ülkeyi kapsayan OPEC+ bu kararı ayın başında aldı.

2020 yılında da Opec+ pandemiyle beraber talebin azalması üzerine arzı kısmıştı. Pandemi bitince artan talebi karşılamak için ise üretim yeteri kadar artırılmadı.

Çözüm olur mu?

ABD’nin doğalgaz üretimini artırmasına rağmen Avrupa’yı zor bir kış bekliyor. ABD’nin ürettiği sıvılaştırılmış doğalgaz varana kadar Avrupa yüksek gaz ücretlerine katlanmak zorunda kalacak.

IEA’ya göre yenilenebilir enerji, bu sıkıntıları birkaç yıl içinde çözebilir. 2030 yılına kadar küresel şirketlerin temiz enerjiye 2 trilyon dolar ayırması bekleniyor.

ABD o zamana kadar güneş ve rüzgar enerjisi üretimini 2,5 katına çıkarmayı hedefliyor. Çin ve Hindistan’ın da temiz enerji üretimini yükseltmeyi planlıyor.

IEA, 2030’a kadar Hindistan’ın elektriğinin üçte ikisini yenilenebilir enerjiden üretmesi bekleniyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Avrupa Birliği, Enerji Krizine Çare Arıyor

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin enerji bakanları Cuma günü Brüksel’de düzenledikleri olağanüstü toplantıda kış mevsimi öncesi artan enerji fiyatlarıyla mücadele konusunu ele aldı.

Rusya’nın Ukrayna işgali sonrasında doğal gaz fiyatları rekor düzeylere yükselirken, AB ülkeleri Rusya lideri Vladimir Putin’in doğal gaz akışını tamamen kesme tehlikesi karşısında büyük bir belirsizlik içinde bulunuyor.

Savaş öncesi çoğunluğu Almanya’ya olmak üzere gaz ithalatının yüzde 40’ını Rusya’dan yapan AB, enerji ihtiyacının kesintisiz bir şekilde karşılanabilmesi için çare arıyor.

AB dönem başkanlığını yürüten Çek Cumhuriyeti tarafından yayınlanan toplantı özetine göre, yükselen tüketici faturalarına çare arayan bakanlar AB’nin yürütme organı AB Komisyonu’ndan doğrudan Rusya’yı hedef almayan ancak gazda tavan fiyat da dahil olmak üzere acil durum önlemleri almasını istedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin bu hafta yaptığı açıklamada Rusya’ya gazda tavan fiyat uygulanırsa Moskova’nın Avrupa’ya tüm gaz arzını keseceğini açıklamıştı.

AB’nin henüz kesinleşmemiş olan planına göre hükümetler gaz dışı enerji üreticilerinin yüksek fiyatlar nedeniyle elde ettiği fazla geliri kısmen tırpanlayarak bu parayı tüketici faturalarını düşürmek için kullanacak.

Toplantı özetine göre fosil yakıt şirketlerinin “dayanışma vergisi” ödemesi de öngörülüyor.

Toplantıda, elektrik üreticilerinin fazla gelirlerinin zor durumdaki hane halkları ve işletmeler için kullanılabilir hale getirmek; talep azaltımının teşvik edilmesi; gaz fiyatı üst sınırı oluşturulması ve mali zorluklar yaşayan kamu hizmeti şirketlerini desteklemek gündeme gelen tedbirler oldu.

AB Komisyonu’nun Rus gazına fiyat üst sınırı teklifinin ise toplantıda geniş bir destek bulamadığını gösterdi.

Habeck: Top AB Komisyonu’nda

Çek Sanayi Bakanı Jozef Sikela toplantı sonrasındaki açıklamasında, “Vatandaşlarımızı ve işletmeleri hayal kırıklığına uğratmayacağımızdan emin olmalıyız” dedi.

Sikela “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin enerji savaşını başlattığında, bizi bölmeyi ve demokratik toplumlarımıza ve ekonomilerimize zarar vermeyi umuyordu. Bunu başaramadı ve başaramayacak da” ifadelerini kullandı.

Başkan yardımcısı ve Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, “Fiyatları düşürmemiz gerekiyor” dedi ve bu nedenle elektrik piyasasındaki kuralların değişmesi gerektiğini kaydederek “Top Avrupa Komisyonu’nda” dedi.

AB Komisyonu’nun ilk yasa taslağını önümüzdeki hafta içinde sunması öngörülüyor. Taslak onaylanmadan önce AB başkentleri tarafından değiştirilebilecek. Komisyon’un Eylül ayı ortasına kadar uygulanabilir teklifler içeren bir plan hazırlaması gerekiyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Jüpiter’in ‘Enerji Krizinin’ Arkasındaki Sır

Yeni bir araştırma, Jüpiter’in onlarca yıldır gökbilimcileri şaşırtan ‘enerji krizinin’ çözümünü ortaya çıkardı. Gökbilimciler, gaz devinin üst atmosferinin ayrıntılı bir küresel haritasını oluşturdular ve Jüpiter’in güçlü auroralarının gezegen çapında ısıtma sağlamaktan sorumlu olduğunu doğruladılar.

Haber Merkezi / Nature’da yayınlanan yeni araştırma , Jüpiter’in on yıllardır astronomları şaşırtan ‘enerji krizi’nin çözümünü ortaya çıkardı.

Hawai’deki Keck Gözlemevi’nden gelen verileri kullanan gökbilimciler, gaz devinin üst atmosferinin en ayrıntılı ancak küresel haritasını oluşturdular ve ilk kez Jüpiter’in güçlü auroralarının gezegen çapında ısıtma sağlamaktan sorumlu olduğunu doğruladılar.

Araştırma ekibinden Dr James O’Donoghue, araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “İlk olarak Leicester Üniversitesi’nde Jüpiter’in en üst atmosferinin küresel bir ısı haritasını oluşturmaya çalıştık. Sinyal, o zamanlar Jüpiter’in kutup bölgelerinin dışında herhangi bir şeyi ortaya çıkaracak kadar parlak değildi, ancak bu çalışmadan öğrendiğimiz derslerle bunu başardık.” ifadelerini kullandı.

Açıklamasına, “Keck teleskopunu kullanarak olağanüstü ayrıntılı sıcaklık haritaları ürettik. Önceki çalışmalardan beklendiği gibi, aurora içinde sıcaklıkların çok yüksek başladığını gördük, ancak şimdi Jüpiter’in aurora alanının yüzde 10’dan daha azını kaplamasına rağmen gözlemleyebiliyoruz. gezegen, her şeyi ısıtıyor gibi görünüyor” ifadeleriyle devam eden O’Donoghue, “Bu araştırma, Leicester’da başladı ve Japonya’daki JAXA’da sona ermeden önce Boston Üniversitesi ve NASA’da devam etti. NASA’nın Jüpiter yörüngesindeki Juno uzay aracından ve JAXA’nın bir gözlemevi olan Hisaki uzay aracından elde edilen veriler bu çalışmayı başarılı kıldı” dedi.

Araştırma ekibindeki bir diğer gök bilimci Dr Stallard’da araştırmaya ilişkin şunları söyledi; Dev gezegenin tepesindeki ince atmosferde çok uzun süredir devam eden bir bilmece var. Son 50 yılda, her Jüpiter uzay görevinde, yer tabanlı gözlemlerle birlikte, sürekli olarak ekvator sıcaklıklarını çok fazla sıcak olarak ölçtük.

Bu ‘enerji krizi’ uzun süredir devam eden bir sorundu; modeller, auroradan ısının nasıl aktığını düzgün bir şekilde modelleyemiyor mu, yoksa ekvator yakınında bilinmeyen başka bir ısı kaynağı var mı? Bu araştırma, bu bölgeyi benzeri görülmemiş bir ayrıntıyla nasıl haritaladığımızı açıklıyor ve Jüpiter’de ekvatoral ısıtmanın doğrudan auroral ısıtma ile ilişkili olduğunu gösterdi.”

Aurora, yüklü parçacıklar bir gezegenin manyetik alanına yakalandığında meydana gelir. Bunlar, ışık ve enerjiyi serbest bırakmak için atmosferdeki atomlara ve moleküllere çarparak gezegenin manyetik kutuplarına doğru alan çizgileri boyunca spiraller çizerler. Jüpiter’de, volkanik uydusu Io’dan fışkıran malzeme, Güneş Sistemi’ndeki en güçlü auroraya ve gezegenin kutup bölgelerinde muazzam ısınmaya yol açıyor.

Jovian auroraları uzun zamandır gezegenin atmosferini ısıtmak için başlıca aday olmasına rağmen, gözlemler şimdiye kadar bunu doğrulayamamıştı. Üst atmosferik sıcaklığın önceki haritaları, yalnızca birkaç pikselden oluşan görüntüler kullanılarak oluşturulmuştur. Bu, gezegen genelinde sıcaklığın nasıl değişebileceğini görmek için yeterli bir çözünürlük değildi, sadece ekstra ısının kaynağına dair birkaç ipucu veriyordu.

Araştırmacılar, farklı uzamsal çözünürlüklerde atmosferik sıcaklığın beş haritasını oluşturdular; en yüksek çözünürlüklü harita, iki derece boylam ‘yüksek’ ve iki derece enlem ‘geniş’ kareler için ortalama sıcaklık ölçümünü gösteriyor. Gök bilimciler 10.000’den fazla bireysel veri noktasını taradı, yalnızca yüzde beşten daha az bir belirsizliğe sahip noktaları haritaladı.

Gaz devlerinin atmosferlerinin modelleri, ekvatordan kutuplara doğru çekilen ve kutup bölgelerinde alt atmosferde biriken ısı enerjisiyle dev bir buzdolabı gibi çalıştıklarını öne sürüyor. Bu yeni bulgular, hızla değişen auroraların, kutup yönündeki akışa karşı enerji dalgalarını harekete geçirebileceğini ve ısının ekvatora ulaşmasına izin verebileceğini gösteriyor.

Leicester Üniversitesi’ndeki uzay bilimciler, Jüpiter’in atmosferik ısınmasının ardındaki mekanizmayı ortaya çıkarmak için Japon Uzay Ajansı (JAXA), Boston Üniversitesi, NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi ve Ulusal Bilgi ve İletişim Teknolojileri Enstitüsü’nden (NICT) meslektaşlarıyla birlikte çalıştı.

Paylaşın